SON DAKİKA
Hava Durumu

Çakırözer: ''Bu Hukuksuzluk, Bu Zulüm Bir An Önce Sonlandırılsın''

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Marmara ile Bakırköy cezaevlerinde tutuklu öğrenci ve gazetecileri ziyaret etti.

Haber Giriş Tarihi: 20.04.2025 14:01
Haber Güncellenme Tarihi: 20.04.2025 14:07
Kaynak: Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Çakırözer: ''Bu Hukuksuzluk, Bu Zulüm Bir An Önce Sonlandırılsın''

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Marmara ile Bakırköy cezaevlerinde tutuklu öğrenci
ve gazetecileri ziyaret etti. Çakırözer’in ziyaret ettiği tutuklu gençler, “Hem özgürlüğümüz
hem de zor elde ettiğimiz eğitim hakkımız elimizden alınıyor, gasp ediliyor!” derken,
gazeteciler “Biz de, haber alma hakkı için çalıştığımız okuyucu ve izleyicilerimiz de mağduruz!
Bir an önce iddianamemiz hazırlanarak hakim önüne çıkmak istiyoruz” dedi.

ÖĞRENCİLERİ DİNLEDİ, GAZETECİLERLE GÖRÜŞTÜ

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının
ardından başlayan protestolarda tutuklanan öğrenciler yaklaşık bir aydır cezaevinde.
Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik İstanbul merkezli operasyonlarda tutuklanan
gazeteciler ise cezaevinde ikinci ayını doldurdu. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ile Silivri’deki
Marmara Cezaevi’nde tutuklu öğrenciler ile gazetecileri ziyaret eden CHP Eskişehir
Milletvekili Utku Çakırözer, ziyaretlerde kendisine aktarılan mesajları kamuoyu ile paylaştı.

“İSTİKLAL MARŞI SÖYLEYEREK GÜNE BAŞLIYORUZ”

Silivri Cezaevinde yaklaşık bir aydır kalan öğrenciler şunları söyledi:
A.Ü.: “23 yaşındayım. 27 gündür tutukluyum. Tutuklanmama delil olarak gösterdikleri
fotoğraflarda ben Türk bayrağı sallıyorum. Üzerimde de yine Türk bayrakları var. Hatta
dünyada birçok gazetede benim bayrak sallarken fotoğrafım yer almış. Ben burada
öğrendim. Hem üniversite okuyorum hem çalışıyorum. Bir aydır burada olmam muhtemelen
bana dönem kaybettirecek. İşim kişisel antrenörlük. Kendi işim ama burada olduğum için bir
aylık gelir kaybım var. Koğuşta ilk başta 32 öğrenciydik tahliyelerden sonra 7 kaldık. Türk
bayrağı ve Atatürk posterleri asılı tüm duvarlarımızda. Her sabah önüne geçip saygı
duruşunda duruyor ve İstiklal Marşı söyleyerek güne başlıyoruz.”

“LEHİME ÖRNEK KARARLAR VAR, BENİ HALA TUTUYORLAR”

M.E. : “18 yaşındayım. Oyun tasarımı bölümündeyim. KYK yurdunda kalıyorum. Maalesef
sınavlarıma giremedim bu süreçte. Ders çalışabilmek için kitap istedim kitap da verilmiyor.
Beni Kadıköy’de tutuklu öğrencilere destek için yapılan dayanışma sahnesinden gözaltına alıp
tutukladılar. ‘Diktatör Erdoğan’ yazılı bir pankart nedeniyle tutuklandım. Oysa ‘Diktatör’
kelimesi suç değil. Hem Türkiye’de hem de dünyada birçok örnek yargı kararı var lehime
olan. Ama ısrarla burada tutuyorlar.”

“İŞİMİ YAPAMADIĞIM İÇİN KİRAMI ÖDEYEMEDİM!”

B. A. : “31 yaşındayım, fotoğraf, video prodüksiyon işleri yapıyorum. Cumhurbaşkanına
hakaretten tutuklandım ama delil yok aleyhimize. Bir tane fotoğraf var, onda da
kıyafetlerimiz aynı değil. Gözaltına alınırken kötü muamele gördük. Polise hiçbir direnişim
olmamasına rağmen kafama diziyle bastırdı. 27 gündür buradayım. İşimi yapamıyorum.
Yapamayınca para kazanamıyorum. Ama kiramı ödemem lazım. Neden burada tutuluyoruz
belli de değil.”

“HEM ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ HEM DE EĞİTİM HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR”

D.O. : “18 yaşındayım. Burslu okuyorum ve sınavlarımı kaçırmış durumdayım. Bursumu
kaybedilebilirim. Hem özgürlüğümüz hem de zor elde ettiğimiz eğitim şansımız elimizden
alınıyor, gasp ediliyor!”

YILDIZ TAR: “CİDDİYETSİZ BİR DOSYA”

Çakırözer’in Bakırköy ve Silivri Cezaevlerinde görüştüğü HDK soruşturması kapsamında
tutuklu gazeteciler ise şunları söyledi:

Serbest Gazeteci Yıldız Tar: “HDK soruşturması kapsamında iki aydır tutukluyuz. Önüme delil
diye koydukları iki belgeden biri 2013’te Özgür Radyo’da çalışırken yaptığım bir haber. Diğeri
2012’de Boğaziçi Üniversitesi’nde katıldığım bir toplantı. Başka hiçbir şey yok.
İddianamemiz hala çıkmadı. Bir an önce çıkmasını bekliyoruz ki hakim önünde
suçsuzluğumuzu kanıtlayalım. Bizi içeride tutma gerekçeleri belli. Ekrem İmamoğlu’nu teröre
bağlamak için hazırlanan bir planın parçası bu. HDK yasadışı bir örgüt değil. Genel Kurulunu
yapıyor, eş başkanı biz tutuklanırken basın açıklaması yapıyordu. Neresinden baksanız
saçmalık. Bu kadar ciddiyetsiz bir dosya”

ERCÜMENT AKDENİZ: “BEN DE MAĞDURUM İZLEYİCİM DE MAĞDUR”

İlke TV Programcısı Ercüment Akdeniz: “Suç değil ama benim HDK ile uzaktan yakından ilgim
yok. Geçmişte EMEP’li olduğum bir dönem var. O dönemde yani 2011, 2012, 2013’de üç tane
faaliyetten şimdi beni 12 yıl sonra zindana tıktılar. HDK’yı kriminalize gösterip İmamoğlu’na
yönelttikleri kent uzlaşısı suçlaması ile bağlamak istiyorlar. Biz gazeteciyiz. Ve gazetecinin
tutukluluğu sadece ona yönelik bir cezalandırma değil, halkın da cezalandırılması. Çünkü
kamusal bir görev olan halkın haber alma hakkını sağlama görevimizi sorumluluğumuzu
yerine getiremiyoruz buradayken. Ben de mağdurum, benim izleyicim de mağdur. Bir an
önce iddianamemizin çıkmasını talep ediyoruz.”

ELİF AKGÜL: “FETÖ’CÜ SAVCILARIN BELGELERİYLE BİZİ TUTUYORLAR!”

İlke TV çalışanı gazeteci Elif Akgül: “Benim tek bildiğim şey gazetecilik. İlke TV’de çalışıyorum.
Önüme belge diye koydukları tek şey gazetecilik faaliyetlerim. FETÖ’cü polis ve savcıların 12,
13 yıl önce hukuksuz dinlemelerle topladıkları belgelerle bizi burada tutuyorlar. 1 Mayıs
2013’te polisin DİSK binasına müdahalesi sırasında Bianet’te arkadaşlarımla yazışıyorum.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin sorular sordular.  Bir de isim benzerliği olan başka bir Elif Akgül
hakkındaki haberler bana soruldu! Tamamen siyasi rehine gibi tutuyorlar bizi burada.

Birbirini tanımayan yüzlerce kişilik bir örgütüz, nasıl oluyorsa! Bakırköy Cezaevinde özellikle
revire çıkma, doktora ve ilaçlara ulaşma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz.”

“BU HUKUKSUZLUĞU BİTİRİN! GENÇLERİ DERHAL SERBEST BIRAKIN!”

Çakırözer ziyaretleri sonrasında yaptığı açıklamalarda Ekrem İmamoğlu’na özgürlük
protestolarında tutuklanan gençlerin ve haksız hukuksuz özgürlüklerinden mahrum bırakılan
gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunarak, “Protesto hakkı Anayasal
haktır! Bu öğrencilerin hiçbir suçu yok! Haksız hukuksuz özgürlüklerinden mahrum edildiler.
Şimdi derslerine giremiyorlar, okullarına gidemiyorlar, işlerine gidemiyorlar! Burslarını,
yurtlarını, işlerini kaybetme riski ile karşı karşıyalar. Anayasal hak olan protesto haklarını
kullandılar diye, haksız hukuksuz cezaevinde tutulan bu gençler, belediye başkanlarımız,
gazeteciler, belediye yöneticileri, sendikacılar, hak savunucuları derhal serbest bırakılsın. Bu
hukuksuzluk, bu zulüm bir an önce sonlandırılsın” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.