SON DAKİKA
Hava Durumu

#Öğrenci

Porsuk Haber Ajansı - Öğrenci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Öğrenci haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Öğrenci Başına 242 TL İle Okullar Nasıl Temizlenecek Haber

Öğrenci Başına 242 TL İle Okullar Nasıl Temizlenecek

ÖV-DER Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan okullarda yaşanan ödenek krizine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şube Başkanı Alkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Eskişehir'de birçok okulun temizlik giderleri için Bakanlık'tan talebi olan paralar gönderilmemektedir. Ortaya çıkan meblağı çözmek için okul idareleri okul aile birlikleri üzerinden aidat parası adı altında mesajla velilerden para istemektedirler. ÖĞRENCİ BAŞINA 242 LİRA İLE OKULLAR NASIL TEMİZLENECEK? Veliler olmasa okullar ayakta kalamaz. Bakanlığın modülünde öğrenci başına temizlik gideri olarak ayrılan 242 lira para yeterli mıdır? Üstelik o miktar bile okulların hesabına yatmamaktadır. Bu sistemin hesaplamasına göre,örneğin 650 öğrencisi olan okula yaklaşık 160 bin lira yıl içinde temizlik gideri yatması gerekmektedir. Yatan para 30 bin liradır. Traji komik bir durum ile karşı karşıyayız. OKULLARIN BORÇ YÜKÜ ARTIKÇA VELİLERE YÜKLENİLMEKTEDİR! Başta ikili eğitim yapan okullar olmak üzere böyle düşük bir meblağ ile temizlik sorunu çözülebilir mi? Öğrenci tuvaletlerinde sabun başta olmak üzere peçete bulmak neredeyse imkansız hale geçmiştir. Sınıfları, koridorları temizlemek için hijyen malzemesi alan okulların borçları artmaktadır. Çareyi velilerden para toplamakta arayan okul idareleri de zor durumdadır. Milli Eğitim Bakanlığı bu sorunu acilen çözmeli dir. Veliler okullardan gelen mesajlardan bunalmış durumdadır."

64 Kulüp Tek Çatı, Rektör Adıgüzel Öğrencilerle Bir Araya Geldi Haber

64 Kulüp Tek Çatı, Rektör Adıgüzel Öğrencilerle Bir Araya Geldi

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Anadolu Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen toplantıya katılarak kulüp temsilcileri ve üyeleri ile bir araya geldi. İletişim Bilimleri Fakültesi Şener Şen Salonu’nda gerçekleştirilen buluşma, üniversitenin farklı fakültelerinden öğrencileri bir araya getiren, fikir alışverişi ve etkileşimi teşvik eden bir platform niteliği taşıdı. Üniversite yaşamına renk katan ve sosyal dinamizmin önemli bir parçası olan öğrenci kulüplerinin çalışmalarının değerlendirildiği toplantı samimi atmosferiyle dikkat çekti. Buluşmada kulüplerin yürüttüğü projeler, toplumsal katkı faaliyetleri, etkinlik takvimleri ve iş birliği fırsatları ele alındı. Öğrenciler, yıl boyunca gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projelerinden sportif aktivitelerine, teknik gezilerden akademik etkinliklere kadar geniş bir yelpazede çalışmalarını paylaştı. Rektör Adıgüzel: “Öğrenci kulüpleri Anadolu Üniversitesinin enerjisi ve yaratıcılığıdır” Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel konuşmasında; öğrenci kulüplerinin üniversite kimliğinin ve kurumsal kültürün en canlı yansımalarından biri olduğunu vurgulayarak, “Sizler bu üniversitenin enerjisi, yaratıcılığı ve temsil gücüsünüz. Kulüpler sadece etkinlik düzenleyen yapılar değil; aynı zamanda bir araya gelmeyi, üretmeyi, paylaşmayı ve sorumluluk almayı öğreten önemli yaşam alanlarıdır. Üniversite olarak bu dinamizmi desteklemeye devam edeceğiz. Sizlerden gelen her fikir bizim için değerli” ifadelerini kullandı. Öğrencilerimizin sesine kulak veriyoruz Rektör Adıgüzel ayrıca öğrencilerin taleplerinin hızlı şekilde değerlendirileceğini ve kulüp çalışmalarının gelişmesi için destek mekanizmalarının güçlendirileceğini dile getirdi. Öğrencilerin üniversite yönetiminde söz sahibi olmasının önemine değinen Rektör Adıgüzel, “Öğrencilerimizin sesine kulak vermek, birlikte çözüm üretmek ve geleceği ortak akılla şekillendirmek önceliğimizdir.” dedi. Öğrenciler toplantıda kulüplerinin sorunlarını, hedeflerini ve yeni dönem planlarını paylaşma fırsatı buldu. Rektör Adıgüzel’in öğrencileri tek tek dinlemesi ve notlar alması, öğrencilerin memnuniyetini artırdı. Katılımcılar, samimi sohbet ortamının kendilerini ifade etmeyi kolaylaştırdığını belirterek, bu tür buluşmaların sıklaştırılmasının önemine dikkat çekti. Toplantı, karşılıklı değerlendirmelerin ardından toplu hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi. Kaynak: AnaHaber

MESEM Uygulamalarıyla Okul Sürecinden Kopan Çocukların Suça Eğilimleri Artıyor Haber

MESEM Uygulamalarıyla Okul Sürecinden Kopan Çocukların Suça Eğilimleri Artıyor

Eğitim - Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol düzenlediği basın toplantısında çocuk işçiliği, suça sürüklenen çocuklar ile MESEM uygulamalarını değerlendirdi. Şube binasında düzenlenen basın toplantısında Eğitim - Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol şu ifadeleri kullandı; “Çocuklar suçlu doğmaz. Çocukları suça iten nedenler vardır. Bu nedenlerin çok iyi araştırılıp buna yönelik önlemlerin alınması lazım. Ülkemizdeki derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk, insanların alım gücünün düşmesi bir şekilde çocukları çocuk işçilik nedeniyle, mesem uygulamaları ya da lise düzenlemeleriyle eğitimden kopmaları, çocukları bu suç sarmalıyla, suç işleme sarmalıyla karşılıklı olarak bıraktığını görüyoruz. Televizyon dizileri dediğimiz ya da başka birtakım oyunlar, bilgisayar oyunları, suç içeren, şiddet içeren oyunlar, çocukların suça daha çok eğiliminin olmasını arttıran sebeplerden birisidir. Burada devletin asli görevlerinden birisi, çocukları suç işledikten sonra cezalandırmak değil, ama çocukların suç işleme potansiyellerini görüp buna göre önlemlerin alınması gereklidir. Suçlu çocuk yoktur. Hakları ihlal edilen çocuklar vardır. Çocukların adli süreçlerle tanışması, bir dizi ihmalin sonucudur aslında. Bir çocuk okul sıralarında olması gerekirken sokaktaysa ya da atölyelerde ucuz iş gücü olarak emeği sömürülüyorsa, temel ihtiyaçlarına ulaşamıyorsa, burada fail çocuk değildir. Fail, sosyal devlet sorumluluğunu yerine getirmeyen sistemdir. Sosyal bağlılık kuramına göre değerlendirdiğimizde şöyle bir durum var: Çocuğun okula, öğretmene ve arkadaşlarına olan bağlılığı, onu suçtan alıkoyan bir etkendir. Siz bir çocuğu okuldan uzaklaştırırsanız, eğitim süreçlerinden yeterince yararlanmamasına yönelik düzenlemeler yaparsanız (ki nitekim en son hatırlarsanız liselerin süresinin kısaltılmasıyla ilgili bazı çalışmalar vardı), burada çocuk sadece akademik geleceğini kaybetmiyor, toplumsal normlara olan inancını da kaybediyor ve aitlik duygusu ortadan kalkıyor. Burada çocuk, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir bireye dönüşüyor. Kendini bu şekilde görüyor ve bu şekilde gördükten sonra da ister istemez böyle bir psikolojiyle o sokakta suça eğilimi biraz daha kolaylaşıyor. Burada yapılması gereken eğitimden kopuşların engellenmesi gerekiyor. Özellikle mesem uygulamalarıyla çocukları siz bu okul süreçlerinden koparıp da ucuz iş gücü şeklinde atölyelere, iş yerlerine attığınızda, çocukların suça olan eğilimlerini biraz daha arttırıyorsunuz. Bu nasıl oluyor? Şöyle: Çocuk kendi akranları arasında olması gerekirken birdenbire yetişkinlerin bulunduğu bir ortama geçtiğinde, oradaki pedagojik belli bir takım verilere sahip olmayan, pedagojik gerçekliklerden uzak insanların küfürleri, geçim şartlarından kaynaklı olarak yaşamış oldukları travmaları bir şekilde şiddet, küfür veya buna benzer diğer şeylerle çocuklara yansıtması sonucunda çocuk da ister istemez böyle bir ortamda şiddetle iç içe, daha sonra pedagojik gelişimlerden, gerçekliklerden uzak, sigara gibi, diğer maddeler gibi kötü alışkanlıkların içerisinde bir şekilde kendilerini buluyorlar. Bu da çocukları suç işleme konusunda sanki biraz daha böyle teşvik eder bir duruma getiriyor. Bir başka konu çocuk adalet sistemi. Çocuk adalet sistemi bizim ülkemizde genelde cezalandırma üzerinedir. Burada yapılması gereken en önemli şeylerden birisi, çocuklar suç işlemeden önce o çocukların suç işlemesini engelleyici önlemlerin alınmasıdır. Yoksullukla mücadelenin yapılması gerekiyor. Çünkü mesem uygulamalarında şöyle bir şey var: Çocuklar emeği sömürülüyor. Emeği sömürüldükten sonra yeterince ücret alamadığını düşündüğünde, emeğinin sömürüldüğünü ve hak ettiğini alamadığını düşününce çocuk bu sefer farklı para kazanma yollarına girebiliyor. İşte bu da hırsızlık dediğimiz ya da buna benzer diğer şeyleri teşvik edebiliyor. Bir de çocukların özellikle bu televizyon programları, buna benzer diğer toplumsal çöküşü hızlandıran yayınlar diyelim biz onlara. Buradaki o özentilerinden kaynaklı olarak kolay bir şekilde para kazanma, ekonomik rahatlığa ulaşma gibi bir gerçeklik de var. Bunlar da çocuğu maalesef bu tür şeylere teşvik edebiliyor. Burada yapılması gereken en önemli şeylerden birisi, bu sosyal devlet anlayışıyla, çocukları suça teşvik eden uygulamaların önlenmesi gerekiyor. Unutulmasın ki suça sürüklenen her çocuk, bu ülkenin bir geleceğidir, umududur. Buna göre düzenlemelerin yapılması gerekir.”

Yüksek Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Öğrencileri Vuruyor! Haber

Yüksek Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Öğrencileri Vuruyor!

DEVA Partisi Eskişehir İl Başkanı Resul Ertürk, gençlerin ve öğrencilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve Eskişehir'de yaşanan trafik sorununu gündeme getirdi. DEVA Partisi Eskişehir İl Başkanı Av. Resul Ertürk düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Değerli basın mensupları, kıymetli hemşehrilerimiz; Bugün ilk olarak ekonomik sıkıntılar sebebiyle öğrencilerimizin yaşadığı zorluklara değineceğim. Ülkemizde yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı, en ağır biçimde gençleri ve öğrencileri vuruyor. Barınma, beslenme, ulaşım, kırtasiye ve iletişim giderleri her ay artarken; öğrencilerimiz “okuyacağım mı, çalışacağım mı?” ikilemine zorlanıyor. Çoğu öğrenci ders dışı saatlerini çalışarak geçirmek mecburiyetinde kalıyor; bu da akademik verimi düşürüyor, fırsat eşitsizliğini büyütüyor. Aileler ağır ekonomik şartlar sebebiyle çocuklarına yeterince destek olamıyor. Maalesef ekonomik sıkıntılar sebebiyle kazandığı üniversiteye kayıt yaptırmayan öğrencilerimizi duydukça içimiz parçalanıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın açıklamasına göre 2025 yılı boyunca geçerli olan KYK burs/kredi tutarları; lisans için 3.000 TL’dir. Açık konuşalım: Bugün KYK burs ve kredileri, pek çok öğrencimizin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Sağlıklı beslenme, sosyal yaşama katılım, kültür-sanat etkinliği bir yana; bazı öğrenciler artık günlük hayatını idame ettirmekte zorlanıyor. Zorunlu ihtiyaçlar bile çoğu gencimiz için lüks haline geliyor. Buradan merkezi yönetime çağrımız nettir: Yeni dönemde KYK burs/kredi tutarları, gerçek hayat pahalılığı dikkate alınarak güncellensin; öğrencilerimizin nefes alacağı bir seviyeye çıkarılsın. Bu, sadece ekonomik değil; öğrencinin sosyal gelişimi ve geleceğe hazırlanması açısından da zorunluluktur. Gençlerin sessiz çığlığını duyun. Çünkü gençler geleceğimizdir; onları en iyi şartlarda okutmak, ülkenin yarınlarına yatırım yapmaktır. Merkezi hükümetten beklentilerimiz olduğu gibi yerel yönetimlerimizin de elini taşın altına koyması gerekmektedir. Öğrenci şehri olarak anılan şehrimizde okuyan öğrencilerimize yeni burs kampanyaları açıklansın, barınma sorunlarına destek verilsin. Sosyal belediyecilik konusunda önemli adımlar atan belediye başkanlarımızı siz değerli basın mensuplarımız aracılığıyla kentte yaşayan öğrencilerimize daha fazla destek olmaya davet ediyorum. Gelelim ikinci başlığa: trafik ve otopark… Hemşehrilerimizin en çok şikâyet ettiği konulardan biri, özellikle merkezde park yeri bulamamak. Eskişehir uzun yıllar tek merkezli bir modelle büyüdü. Bunun avantajları var; ama bugün olumsuz sonucu şu: belli ana arterlerde gün boyu yoğunluk, esnafın yük indirip bindirmede yaşadığı sıkıntı ve vatandaşın işini görmek için dakikalarca park yeri araması… Bu sadece bir “konfor” meselesi değil; doğrudan zaman kaybı, yakıt kaybı ve ekonomik kayıp demektir. Hemşehrilerimizden son günlerde belediyelerin otoparklarında aylık abonelik alınmadığına dair şikayetler alıyoruz. Hemşehrilerimiz saatlik ücret ödemeye zorlanamaz. Bu konuda varsa bir aksaklık acilen giderilmelidir. Bu konuda Kentaş’ın açıklama yapmasını istiyoruz. Ayrıca şehrimizde mevcut Kentaş otoparklarının doluluk oranı şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılsın. Şayet doluluk oranımız düşükse halkımızı otopark kullanmaya teşvik etmeliyiz bunun en kolay yolu otopark ücretlerinin düşürülmesinden geçmektedir. Otopark kullanımının artması durumunda şehir içi trafiğin akışı hızlanacaktır. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin 2025–2029 Stratejik Planı’nda özellikle otopark ve parklanma alanlarının yetersiz olduğu tespiti yapılmıştır. Şehir merkezinde otopark ve parklanma alanları artırılmalı ve ihtiyaçlara uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu hedefin somut yer–takvim–kapasite bilgileri kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Özellikle trafiğin yoğun olduğu bölgelerde özenli bir çalışma yapılmalıdır. Yoğunlaşan trafik bu sayede geniş bir alana yayılabilir, trafik akışı hızlanabilir. Eskişehir aklın, bilimin ve kollektif zekanın şehridir. Bu sorunlar kader değildir. Doğru planlama, şeffaf yönetim ve vatandaşın yükünü hafifleten bir anlayışla çözülebilir."

"Her Öğrenci Bir Fidan" Projesinde 6 Bin Fidan Doğayla Buluştu Haber

"Her Öğrenci Bir Fidan" Projesinde 6 Bin Fidan Doğayla Buluştu

Anadolu Üniversitesi, doğaya karşı sorumluluğunu yalnızca sözle değil, somut adımlarla da ortaya koymaya devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in vizyoner yaklaşımıyla hayata geçirilen “Her Öğrenci Bir Fidan” projesi; çevre bilincini güçlendirmeyi ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmayı amaçlayan anlamlı bir girişim olarak dikkat çekiyor. Bu kapsamda üniversite, Özbesin A.Ş. ile önemli bir iş birliğine imza atarak öğrenciler adına oluşturulacak özel bir orman projesine başladı. Yapılan iş birliği protokolü çerçevesinde Anadolu Üniversitesi ile Özbesin A.Ş., “Yunus Emre Ormanı”nda kapsamlı bir ağaçlandırma çalışması gerçekleştirdi. Projede 6 bin fidan toprakla buluşturuldu. Ağaçlandırma çalışmasına; Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Muharip Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Hv. Korg. İsmail Üner, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Baro Başkanı Av. Barış Günaydın, Vali Yardımcısı Adem Keleş, Eskişehir Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Eskişehir Orman İşletme Müdürü Doğan Kiras, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük, Rektör Danışmanı ve İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Genel Sekreter Ecevit Öksüz, Özbesin A.Ş. Sahibi Gökhan Duran, Yönetim Kurulu Başkanı Nejla Duran, Özbesin A.Ş. Protokol Müdürü Orhan Erçevik, senato üyeleri, yerel basın temsilcileri, öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileri katıldı. Etkinlik hem çevresel duyarlılığı artırdı hem de öğrencilere doğayla bağ kurma fırsatı sundu. Rektör Prof. Dr. Adıgüzel: “Yunus Emre Ormanı için atacağımız ilk adım bizim için çok kıymetli” “Her Öğrenci Bir Fidan” projesiyle Eskişehir doğasına katkıda bulunmak için çalışmalar sürdürdüklerini belirten Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, şunları söyledi: “Yunus Emre, Eskişehir’den bütün Türkiye’ye ve dünyaya ışık olan, gönülleri sevgiyle besleyen çok büyük bir değerimizdir. Bu kapsamda 2025–2026 Akademik Yılını Yunus Emre Yılı ilan ettik. Yıl boyunca Yunus Emre’nin felsefesini ve sevgi dilini anlatacak pek çok etkinlik düzenleyeceğiz; ancak bu etkinlikler arasında en anlamlısı, bugün birlikte başlattığımız ‘Yunus Emre Ormanı’ olacaktır. Bugün atacağımız ilk adım bizim için çok kıymetli. Büyük orman yangınları başlamadan önce Eskişehir’de her öğrencimiz için bir fidan dikeceğimizi söylemiştik. Ne yazık ki yaşanan üzücü yangınlar ve vatanı savunurken verdiğimiz şehitler bu kampanyayı daha da anlamlı kıldı. Bunun üzerine Orman Bölge Müdürlüğümüzle görüşerek uygun alanları belirledik. Sonrasında Özbesin A.Ş. ile bu güzel projeyi birlikte yürütme kararı aldık. Yaklaşık 100 dönümlük alanı orman olarak tahsis edebileceklerini belirttiler. Biz de Orman Bölge Müdürlüğümüzle bölgenin iklimine en uygun ağaç türlerini belirledik. Burada oluşacak ormanın, gençlerin ve çocukların rahatlıkla ziyaret edebileceği, Eskişehir’le bütünleşmiş bir alan olmasını istedik. Bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlik bir protokol etkinliğinden çok daha fazlasıdır. Bugün 3 bin 500 fidan dikeceğiz ve eğitim öğretim yılının sonuna kadar toplamda 6 bin fidanı toprakla buluşturmuş olacağız. Bu etkinlikte emeği geçen tüm Eskişehir protokolüne, Özbesin A.Ş. yönetimine ve üniversitemiz personeline bir kez daha teşekkür ediyorum. Bugün dikilecek her fidan, Yunus Emre’nin bize öğrettiği sevgi dilini, iyiliği, insan olmayı ve insanları bir görme felsefesini yaşatacak; Eskişehir’den tüm dünyaya sevgi ve barış dilinin hâkim olmasına katkı sağlayacaktır.” Özbesin A.Ş. Protokol Müdürü Erçevik: “Dikilen her fidan, vatan sevgimizi ve geleceğe karşı sorumluluğumuzu simgeliyor” Etkinliğin açılış konuşmasında söz alan Özbesin A.Ş. Protokol Müdürü Orhan Erçevik, şu ifadeleri kullandı: “Bugün, Anadolu Üniversitesi ile Özbesin A.Ş. iş birliğiyle geleceğe nefes olacak çok anlamlı bir buluşma için bir aradayız. Dikilen her fidan, vatanımıza duyduğumuz sevgiyi ve geleceğe karşı taşıdığımız sorumluluğu simgeliyor. Yunus Emre’nin gönüllere dokunan ‘Sevelim, sevilelim; dünya kimseye kalmaz.’ sözüyle daha da anlam kazanan bu projede, doğaya olan bağımızı güçlendiriyor ve fidanlarımızı toprakla buluşturuyoruz. Bugün 26 dönümlük alanda, toplam 100 dönümlük büyük projemizin ilk fidan dikimini sizlerle gerçekleştiriyoruz. Özbesin A.Ş. ailesi olarak geleceğe kalıcı bir iz bırakmanın gururunu yaşıyoruz. Destek veren herkese gönülden teşekkür ediyorum.” Eskişehir Orman İşletme Müdürü Doğan Kiras, katılımcılara fidan dikim eğitimi verdi Açılış konuşmalarının ardından Eskişehir Orman İşletme Müdürü Doğan Kiras, katılımcılara fidan dikim eğitimi verdi. Eğitime geçmeden önce ise Anadolu Üniversitesi ve Özbesin A.Ş. iş birliğiyle yürütülen “Her Öğrenci Bir Fidan” projesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ağaçlandırma çalışmasının ilerleyen dönemlerde daha geniş alanlara yayılması ve daha fazla öğrenciye ulaşması hedefleniyor. Anadolu Üniversitesi yönetimi, projenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulacağını ve her öğrencinin bu yeşil mirasa katkı sunacağını vurguluyor. Kaynak: AnaHaber

Öğrenciler Arası Yemek Hakkı Paylaşımı Artık Mümkün Haber

Öğrenciler Arası Yemek Hakkı Paylaşımı Artık Mümkün

Anadolu Üniversitesi, öğrenci odaklı hizmetlerine bir yenisini daha ekleyerek yemekhane sistemine “öğrenciler arası yemek hakkı paylaşımı” özelliğini kazandırdı. Bu yenilik sayesinde yemekhanede yemek yiyemeyecek öğrenciler, o güne ait yemek haklarını önceden belirledikleri arkadaşlarına kolayca aktarabiliyor. Yeni sistem, öğrenciler arasında dayanışmayı güçlendirirken; özellikle yoğun akademik dönemlerde, sınav haftalarında ya da şehir dışına çıkılması gereken günlerde yemek hakkının boşa gitmesini önleyerek öğrenci bütçesine önemli bir katkı sağlıyor. Online devir özelliği sayesinde öğrenciler, diledikleri günün yemek hakkını tek tıkla arkadaşlarıyla paylaşabiliyor. Yemek hakkı paylaşımı, Yemekhane Bilgi Sistemi üzerinden kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor. Yeni uygulama kapsamında öğrenciler, belirledikleri beş arkadaşından herhangi biriyle yemek haklarını paylaşma imkânına sahip. Rektör Adıgüzel: “Öğrenci dostu yeniliklerle kampüs yaşamını kolaylaştırıyoruz” Öğrenciler arası yemek hakkı paylaşımı uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, üniversitenin tüm hizmetlerini öğrenci ihtiyaçları doğrultusunda sürekli geliştirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Anadolu Üniversitesi olarak tüm hizmetlerimizi öğrencilerimizin ihtiyaçlarına göre güncelliyor, kampüs yaşamını kolaylaştıracak yenilikleri hayata geçirmeye büyük önem veriyoruz. İçinde bulunduğumuz Yunus Emre Eğitim-Öğretim Yılı, bize yalnızca akademik bir çerçeve sunmakla kalmıyor; aynı zamanda Yunus Emre’nin insanı merkeze alan, birlik, gönülden verme ve kardeşlik üzerine kurulu değerlerini kampüs yaşamına yansıtma sorumluluğunu da hatırlatıyor. Bu doğrultuda sosyal destek alanlarını genişleterek 2.600 öğrencimize yemek bursu imkânı sağladık. Ayrıca kampüsümüze kazandırdığımız Öğrenci Lokali ile öğrencilerimize hem bütçe dostu hem de sosyal açıdan zengin bir yaşam alanı sunuyoruz. Bunun yanında üniversite olarak Türkiye’nin en uygun fiyatlı öğrenci yemekhanesi konumumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz. Yemekhane sistemine eklediğimiz öğrenciler arası yemek hakkı paylaşımı özelliği de bu anlayışın somut bir yansımasıdır. Öğrencilerimizin herhangi bir nedenle yemekhaneye gelemediği günlerde yemek haklarının ziyan olmadan arkadaşlarına kolayca aktarılabilmesi, kampüsümüzde dayanışmayı, paylaşmayı ve öğrenciler arasındaki güçlü bağları destekleyen bir uygulama olacak. Anadolu Üniversitesi olarak, öğrenci dostu yaklaşımımızı güçlendiren tüm bu yeniliklerle kampüs yaşamını daha nitelikli, daha destekleyici ve daha kapsayıcı hâle getirmeye devam edeceğiz.” Anadolu Üniversitesi modern yemekhaneleriyle örnek uygulamalarını sürdürüyor Öğrenci yemekhaneleri, yıl boyunca kaliteli ve hijyenik bir hizmet anlayışıyla faaliyet gösteriyor. Üretim ve servis aşamalarının tamamında uluslararası temizlik ve hijyen standartlarına uyulması, yemekhane hizmetlerinin temel öncelikleri arasında bulunuyor. Tüm çalışanlar üretimden sunuma kadar süreci yüksek titizlikle yürütüyor. Anadolu Üniversitesi, yemekhane hizmetiyle öğrencilerin uygun fiyatla sağlıklı beslenmesine katkı sağlıyor. Öğle ve akşam yemeklerinde sunulan menüler, kaliteli ürünlerden ödün verilmeksizin hazırlanıyor. Deneyimli aşçı kadrosunun hazırladığı yemekler her gün binlerce öğrenci ile buluşurken, üniversitenin yemek hizmetlerindeki başarısını da pekiştiriyor. Vejetaryenler ve çölyak hastaları için özel menüler Modern tesislerinde uluslararası hijyen standartlarına uygun şekilde üretim yapan merkezde menüler, Sağlık Bakanlığı’nın sağlıklı beslenme piramidine göre besleyici değeri yüksek içeriklerle oluşturuluyor. Merkezdeki tüm üretim süreçleri, gıda üretim mühendisleri tarafından düzenli olarak kontrol ediliyor. Anadolu Üniversitesi yemekhaneleri, farklı beslenme tercihi ve ihtiyaçlarını da dikkate alıyor. Vejetaryen bireyler için öğle menülerinde ayrı seçenekler sunulurken, glüten hassasiyeti bulunan çölyak hastaları ise yemekhane müdürlüğüne başvuruda bulunarak kendilerine özel hazırlanmış glütensiz menülerden faydalanabiliyor. Kaynak: AnaHaber

Yunus Emre Ormanı İçin Protokol İmzalandı Haber

Yunus Emre Ormanı İçin Protokol İmzalandı

Anadolu Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in öncülüğünde başlatılan “Her Öğrenci Bir Fidan” projesi kapsamında önemli bir iş birliğine imza attı. Özbesin A.Ş. ile Anadolu Üniversitesi arasında öğrenciler adına oluşturulacak orman için iş birliği protokolü Rektörlük Senato Odası’nda imzalandı. Protokole Anadolu Üniversitesi Genel Sekreteri Ecevit Öksüz, Özbesin A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nejla Duran, Özbesin A.Ş.’nin sahibi Gökhan Duran ve Protokol Müdürü Orhan Çevik de katılım gösterdi. Protokol kapsamında 2025–2026 Yunus Emre Eğitim-Öğretim Yılında üniversiteye kayıt yaptıran her öğrenci adına bir fidan dikilecek. Yaklaşık 6 bin fidan, Eskişehir’de kurulacak ve “Yunus Emre Ormanı” adını taşıyacak özel alanda toprakla buluşacak. Fidanların her biri, öğrencilerin adlarının yer alacağı tabelalarla dikilecek. Böylece her öğrenci hem kentin yeşiline katkı sunacak hem de kendi adıyla büyüyen bir ağaca sahip olacak. Proje kapsamındaki fidan dikim etkinliği 26 Kasım Çarşamba günü geniş bir katılımla gerçekleştirilecek. Rektör Adıgüzel: “Yunus Emre Ormanı adını verdik” Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel iş birliği protokolü kapsamında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Anadolu Üniversitesi olarak, eğitimin yanı sıra bir sosyal sorumluluğumuzun olduğunun farkındayız. Eğitim, araştırma ve içinde bulunduğumuz şehir başta olmak üzere ülkeye ve dünyaya nasıl katkı sağlayabileceğimiz üzerine düşünüyoruz. Yeni katkılar sunmak üzere araştırma ve bir arayış içerisindeyiz. Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğimiz bir basın toplantısında, bu yıl Anadolu Üniversitesini tercih eden tüm öğrencilerimiz adına birer fidan dikeceğimizi ifade etmiştik. ‘Her öğrencimiz için bir fidan’ düşüncesiyle yola çıkmıştık. Bu yıl üniversitemize yaklaşık 3 bin 500 lisans, 2 bin 500 de yüksek lisans öğrencisi olmak üzere yeni öğrenci kaydı yaptık. Verdiğimiz sözün arkasında durarak öğrencilerimiz adına bir fidan dikmek üzere çalışmalara başladık. Bu süreçte Özbesin yetkililerinden değerli bir teklif geldi ve ‘Bu projeyi birlikte geliştirelim’ önerisinde bulundular. Bugün yaptığımız görüşmeler sonucunda iş birliği protokolü imzalayacak aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Eskişehir’in bütün dünyaya sevgiyi, hoşgörüyü ve insanlık değerlerini tanıtan Yunus Emre’nin adını vereceğimiz bir orman kurmayı birlikte kararlaştırmış olduk. Dolayısıyla Yunus Emre Ormanı, aynı zamanda Yunus Emre Kampüsümüz ve bu yıl ilan ettiğimiz Yunus Emre Eğitim-Öğretim Yılı ile de uyum içinde olacak. Bundan sonraki yıllarda da yine Anadolu Üniversitesini kazanan bütün öğrencilerimiz için bir fidan dikmeyi hedefleyerek ilk adımı atmış olacağız. Bugün, Özbesin A.Ş. yetkilileriyle birlikte hayırlı ve örnek bir işin protokolünü imzalıyoruz. İş birliğinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bu projenin Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacağına inanıyor, geleceğe kalıcı ve kıymetli bir eser bırakmayı hedefliyoruz. Dilerim ki gelişir, büyür ve bütün dünyaya ışık olur.” Nejla Duran: “Bu farkındalığın çoğalarak sürmesi en büyük temennimiz” Özbesin A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nejla Duran açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bizleri onurlandırdığınız için hepinize çok teşekkür ederiz. İnşallah bugün burada hep birlikte toprakla buluşturduğumuz fidanlar yalnızca büyüyüp yeşermekle kalmaz, aynı zamanda bütün dünyaya yayılan bir umut ışığına dönüşür. Burada attığımız bu küçük adımın, tıpkı kelebek etkisinde olduğu gibi zamanla büyük bir fırtınaya dönüşeceğine inanıyoruz. Bu farkındalığın çoğalarak sürmesi en büyük temennimizdir." Kaynak: AnaHaber

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.