SON DAKİKA
Hava Durumu

#Utku Çakırözer

Porsuk Haber Ajansı - Utku Çakırözer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Utku Çakırözer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çok Partili Hayat ve Demokrasi Kültürü Saldırı Altında Haber

Çok Partili Hayat ve Demokrasi Kültürü Saldırı Altında

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluşunun 102’nci yıl coşkuyla kutlandı. Valilik Meydanı’nda düzenlenen kutlama töreninin ardından CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan ile Utku Çakırözer İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum ataması ile polis ablukası altında yaşanan olayları değerlendirdi. CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi; “Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim sonuçlarına ilişkin kararları kesindir. Buradaki itiraz süresi aşıldığı halde, üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra, İstanbul Kongresi’ne dair farklı mahkemelerde yapılan bütün itirazlara ret kararı verildikten sonra, dokuz mahkeme tedbir talebini reddetmişken, bir mahkeme bulunup hukuka aykırı olarak tedbir kararı verilmiştir. Partimiz kongre sürecindedir. Buradan Gürsel Tekin’e seslenmek istiyorum. Eğer kongre sürecinde bu göreve talipseniz, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer’in 300 bin İstanbul üyesi gelip oy kullanması suretiyle belirlenen delegelerin oyuna talip olabilir, kongrede özgür iradenin karşısına çıkabilirsiniz. Ancak örgütte karşılığınızın olmadığını görüp, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu iyi giden politik çizgisinin farkında olmanıza rağmen, kendi göreve gelişinizi sarayın desteğine bağlamak Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanettir. Cumhuriyet Halk Partililer kayyumun, sarayın belirlediği birisi tarafından yönetilmez, yönetilmeyecektir. Buna karşı her türlü mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Beş bin polisle Cumhuriyet Halk Partisi’nin il binasına girmek, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yapmak demek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ilçe başkanları, hem il başkanları, hem genel merkez yöneticileri hem de genel başkanı; şanlı, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer tarafından seçilir. Biz sarayın aparatı olan, saray tarafından görevlendirilen birilerine ne genel başkan deriz, ne il başkanı deriz, ne de ilçe başkanı deriz. Bu anlamda İstanbul’daki süreçte, genel başkanımız ve genel merkez yönetimi İstanbul İl Başkanlığı’nın adresinin değiştirilmesine karar vermiştir. Buna yönelik olarak yapılan bu hamleden sonra dahi, Gürsel Tekin bir bina arayışındaysa, bin küsur odalı sarayın bir odası kendisine uygundur. Sayın Cumhurbaşkanımız! Asıl olan, Cumhuriyet Halk Partisi binalarına polisle girmek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi binalarına Cumhuriyet Halk Partililer ile birlikte girmektir. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili, saray tarafından atanan kayyumun yanında Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlıklarına gelmeyecektir. Duruşmadan hemen bir gün önce Ankara’da yapılacak mitinglerin en büyüğünü yapma arzusundayız. Eskişehir’den tüm hemşerilerimizle birlikte yoğun bir katılımla Ankara’da bu mitingde olacağız. Ayrıca kurultay delegelerimizin, seçilmiş delegelerimizin imzasıyla olağanüstü kurultay talebinde bulunmuş durumdayız. Eskişehir örgütü ve kurultay delegeleri olarak bu iradeyi ortaya koyduk. Bu akşam da Emek ve Demokrasi Platformu’nun kıymetli bileşenleriyle, il başkanlığımızda bir toplantı yapacağız. Buradaki mücadele yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin yekpare ve yegâne mücadelesi değildir. Burada saldırı altında olan sadece Cumhuriyet Halk Partisi değildir; çok partili hayatımız ve demokrasi kültürümüz ölümcül bir saldırı altındadır. Türkiye’yi bir Orta Doğu ülkesine dönüştürmeye, Türkiye’yi otokratik bir yönetime büründürmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bugün kuruluşunu kutladığımız şanlı Cumhuriyetimizin bu ülkeye ektiği demokrasi tohumları; kısa süreli saray baskılarıyla, yargı aparatlarıyla, saraydan güdümlü hainlerle sekteye uğratılamaz.” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce yaptığı açıklamada; “Hukukta bazı süreler var. Bir idari işlem tesis edildikten sonra ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına, Yüksek Seçim Kuruluna itiraz süreleri vardır. Bu süreler geçtikten sonra artık seçimler kesinleşmiş olur. Şimdi eğer biz her yapılan seçime, her kongreye böyle bakacaksak, o zaman hukuki güvenlik diye bir şey kalmaz. Yıllar önceki her kongre için itiraz etme hakkına sahip oluruz. Kesinleşmiş her kararı tekrar Asliye hukuk mahkemelerine, sürü hukuk mahkemelerine götürmek durumunda kalırız. Bir hukukçu olarak şunu söylemeliyim: Hukuki güvenlik diye bir şey kalmamıştır. Hiç kimse artık hiçbir seçim sonucunun, sandıktan çıkan hiçbir iradenin güvenilir olduğuna inanmamaktadır. Bu bakımdan eleştiriyoruz. İkinci eleştirimiz de şudur: Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. 102 yıllık geleneği olan bir partidir. Pek çok badire atlatmıştır. Kapatılmıştır. Genel başkanları tutuklanmıştır. Zor günler yaşamıştır ama hepsinden dimdik çıkmayı başarmıştır. O yüzden ne yapılırsa yapılsın CHP’nin oyu, biliyoruz ki çok göz korkutuyor. CHP bundan önce yüzde yirmilerde, yirmi beşlerdeyken hiçbir sorun yoktu. Yirmi beş civarında oy alıyor, birkaç da belediye kazanıyordu. Oralar da kayda değer bulunmuyordu. Hiç sorun yoktu. Ama ne zaman oyu yüzde otuz sekizleri gördü, kırklara yaklaştı, özellikle 2019’da başlayan yerel seçim başarısını 2024’te zirveye taşıdı; işte o günden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongreleri konuşulur hale geldi. Bizler her şeyin farkındayız. Halkımız da farkında. Tek bir şey istiyoruz: Sandık istiyoruz. Halk kararını versin istiyoruz. Biz de diyoruz ki: Halkımız kime inanıyor, kime güveniyor, kimde umut görüyor; o ödülü meydanda alır. Sandık gelsin, kararı tamamen halkımıza bırakalım. Halkımıza güveniyoruz. Halkımız isterse iktidara gelecek ve dün genel merkezimizde konuştuğumuz, çok büyük bir umut yeşerten farklı programımızı uygulayarak ülkemizi bütün sıkıntılardan kurtarmaya adayız, hazırız, umut olduğumuzu da biliyoruz. Tekrar teşekkür ediyorum. Onlar diyorlar ki, “Biz kardeşi kardeşe kırdırırız.” Bizleri kırdıramayacaklar, düşman kardeşler yaratamayacaklar. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer bu süreçte belli olacak. Biz de o arkadaşlarımızla beraber yol yürümeye devam edeceğiz.” dedi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Bu parti Atatürk’ün partisidir. Bu parti harp yıllarında kurulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’ni oynatmaya çalışanlar ters etkiyle karşılaşacaktır. Çünkü bütün halk, AKP’ye oy verenler dahil bu duruma üzülüyor. Bir takım şeyler söylüyorlar ama bu yukarıya duyulmuyor. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisi kayyumlarla yönetilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sahibi halkımızdır. O halk sahip çıkacak ve bu günleri aşacağız arkadaşlar. Hiç endişeniz olmasın.” dedi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı; “Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş yıldönümü kutlu olsun. 9 Eylül, Türk ordularının emperyalistleri tamamen süpürerek denize döktüğü günün ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş tarihidir. Bugün 9 Eylül, Cumhuriyet Halk Partisi il binasının beş bin polisle ablukaya alındığı bir gündür. Yani, 1920’den çok farklı bir noktada değiliz. Kim, nerede, nasıl kuşatmış olursa olsun, biz her türlü hainliği, düşmanlığı aşarız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyi özümsemiş ve Türkiye’ye çok partili demokrasiyi getirmiş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi son kaledir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni işgal etmek suretiyle emperyalizm, her türlü baskıyı ve zulmü Türkiye’ye getirmek istemektedir. Ama asla ve asla bunu başaramayacaktır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partililer, her gün daha da kenetlenerek, daha da güçlü hale gelerek mücadeleye hazırdır. 2 milyon üyemizle, 15 milyon Cumhurbaşkanı adayımızı destekleyen sempatizanımızla dimdik ayaktayız. Mahkemelerin kayyumları, Recep Tayyip Erdoğan’ın borazanları bizi susturamaz. Çünkü inanıyoruz. Çünkü kazanacağız. Çünkü moral olarak üstünüz. Ahlak olarak üstünüz. Ve biz örgüt olarak üstünüz. Topunuzla, tüfeğinizle de gelseniz parti bizimdir. Bu partiyi hiç kimseye bırakmayız, terk etmeyiz.” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer şu ifadeleri kullandı; “İzmir’in kurtuluşunun, partimizin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun. Sevgili il başkanımıza, onun şahsında yönetimine, böylesine güzel, böylesine coşkulu bir birlikteliği sağladıkları için öncelikle teşekkür ediyorum. Yaşadıklarımızı başkanlarımız anlattı. Bizim yaşadıklarımızın tek bir amacı var: Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın iktidarını kurma yürüyüşünün, iktidar yürüyüşümüzün durdurulmak ve engellenmek istenmesi. Ancak biz, İstanbul’daki kayyuma da, kurultay konusunda delege iradesine gölge düşürmek isteyen diğer mahkeme kararlarına da sonuna kadar direneceğiz. Bu partiyi biz sokakta bulmadık. Savaş meydanlarında, kanla kuruldu bu parti. O yüzden bu partiyi kayyumlara teslim etmeyeceğiz. Direnişimiz, İstanbul’da olsun, Ankara’da olsun, Eskişehir’de olsun, 81 ilde, Türkiye’nin dört bir yanında sürecek. Direnişimizde en büyük gücümüz, dayanağımız siz yol arkadaşlarımızsınız. İyi ki varsınız. Sizlerle omuz omuza, kol kola iktidar yürüyüşümüzü yapacağız. Mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. Yolumuz açık olsun. Kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan şu ifadeleri kullandı; “Bugün büyük bir onur ve gururla partimizin kuruluş yıl dönümünü, aslında doğum günümüzü kutluyoruz. O nedenle bütün Cumhuriyet Halk Partililerin ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş bütün yurttaşlarımızın doğum günü kutlu olsun. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıl önce kuruldu. Sivas Kongresi’ni baz aldığımızda 102 yılımız var, ilk kurultayımızı esas aldığımızda 104-105 yılımız var. Asırlara yayılan bir mücadelemiz var. O emperyalistlere diz çöktüren, bağımsızlığımızı ilan eden, halk egemenliğini, anayasal devleti, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini bu ülkeye kazandıran ve bu değerlerin teminatı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni; kayyımlarla, mahkemelerle, polisle, jandarmayla, baskılarla korkutacaklarını sananlar unutmasın ki biz ulu önderimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Ve önderimizin bize söylediği gibi: “Eğer bir gün sizi geldiğiniz gibi gönderemezsek bize yuh olsun.” O nedenle size itaat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne dün binlerce polisle il binamıza girerek zafer elde ettiğini sananlar, iktidar, iktidarın ortakları ve içimizdeki az sayıda işbirlikçiye sesleniyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek halk iktidarının kurulmasına hiçbiriniz engel olamayacaksınız. Ve o tarih, sizin beklediğinizden çok daha yakındır. Dün İstanbul il binasındaydım. Çok sayıda yurttaşımızla, partililerimizle bir aradaydık. O acımasızca, tam bir faşist devlet anlayışıyla, tam bir polis devleti zihniyetiyle hareket eden; siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görmeyen, anayasayı uygulamayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan; Can Atalay’dan başlayarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıran, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını görevden uzaklaştıran, partimizin il başkanlarını ve yöneticilerini yargıladığını sananlara sesleniyorum. Sevgili dostlar, müjdeler olsun, Kasım’da sandığı getirdiniz mi, getirdiniz. Kasım’dan sonra yapılacak bir seçimle Recep Tayyip Erdoğan da olmayacak ve kendinize yeni bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda kalacaksınız. Bu duygular içerisinde şunu hatırlatmak isterim: Biz geçmişte çok badireler atlattık. Evet, kapatıldık. Mal varlıklarımıza el kondu. Başta genel başkanlarımız, yöneticilerimiz olmak üzere zindanlara atıldık. Bugün de Cumhurbaşkanı adayımızı zindana koyduğunuzu sanıyorsunuz. Ama unutmayın, Cumhuriyet Halk Partisi 1990’da, 1999’da kurucusu olduğu meclisin dışında kaldı ama hepsini aştı, bugünlere geldi. Unutmayın, biz kazanacağız! Biz kazanacağız! Ve bu kazanç sadece bizim değil, Türkiye’nin olacak. Türkiye demokrasisine, anayasal devlete, millet iradesine sahip çıkan yurttaşlarımızın kazanımı olacak. Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Çakırözer: " Üreten Çiftçilerimizin Hakkı Verilmeli" Haber

Çakırözer: " Üreten Çiftçilerimizin Hakkı Verilmeli"

Eskişehir Tarım Fuarı’nın son gününde fuar alanını ziyaret ederek çiftçiler ve yerli üreticilerle bir araya gelen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Tarım milletimizin refahının, geleceğinin teminatı. Bu uğurda her türlü zorluğa rağmen üretimden vazgeçmeyen toprağını işleyerek emek veren çiftçilerimizin alın terinin hakkı verilmelidir” çağrısını yaptı. Çakırözer, fuarın düzenlenmesinde emeği geçenlere de teşekkür ederek, “Çiftçisiyle, üreticisiyle tarım sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getiren bu önemli fuarın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. “ÜRETİMDE YAŞANAN SIKINTILAR FUARA DA YANSIYOR” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Vural Yörük ile Eskişehir Tarım Fuarı’nı ziyaret etti. Ziyarette yerel firmaların temsilcileri ile çiftçileri dinleyen Çakırözer’e Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan ve ETO yönetim kurulu üyeleri Emre Demir ile Ahmet Oğuz da eşlik etti. Çakırözer’in dinlediği üretici ve çiftçiler girdi maliyetlerinden ve emeğinin karşılığını alamamaktam dert yanarken, teşviklerin, desteklerin yetersiz olduğunu söyledi. Fuara katılan yerel firmalar ise, tarım sektörünün ana aktörü çiftçilerin yaşadığı sıkıntıların fuara da yansıdığını belirtti. “ÇİFTÇİLERİMİZ DESTEKLENMELİ, EMEĞİNİN HAKKI VERİLMELİ” Çakırözer Eskişehir Tarım Fuarı’na gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Eskişehir Tarım Fuarı çiftçilerimiz, üreticilerimiz, yerli firmalarımız için önemli yere sahip. Tarım Fuarı’nın 6’ncısının düzenlenmesinde emeği geçen Ticaret Odamıza, Tüyap Fuarcılığa, Eskişehir Büyükşehir Belediyemize, kamu kurumlarına, meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine, yerel firmalara ve tarım sektörünün tüm paydaşlarına teşekkür ederim. Türkiye’nin dört bir yanından yerel firmalar fuar alanındaydı. Tarım fuarında gördüğümüz manzara çiftçilerimizin, üreticilerimizin içinde bulunduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Tarım, ülkemizin can damarı ancak ne yazık ki çiftçilerimiz gereken desteği alamıyor. Girdi maliyetleri, yetersiz teşvikler çiftçilerimizi her geçen gün daha da sıkıntıya sokuyor. Tarım, sadece bir sektör değil, aynı zamanda milletimizin refahının, geleceğinin teminatıdır. Bunun için üretimin her aşamasında çiftçimizin yanında olmak temel devlet politikası haline getirmelidir. Çiftçilerimizin emeğinin, alın terinin karşılığı verilmelidir. Tarım fuarının gerçekleşmesinde emeği geçen yerel üreticilerimize, çiftçilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.”

Eskişehir'imizin Şanlı Zaferi Anadolu’ya Örnek Olmuştur! Haber

Eskişehir'imizin Şanlı Zaferi Anadolu’ya Örnek Olmuştur!

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 2 Eylül Eskişehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Çakırözer’in mesajı şöyle: “2 Eylül Eskişehir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı kutlu olsun. Bu şanlı zaferi büyük gurur ve coşku ile kutlarken, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları komutasındaki kahraman ordumuzun verdiği o büyük direniş ve zaferi hatırlıyoruz. İşgal yıllarında gösterilen bu sarsılmaz direniş tüm Anadolu'ya ilham vermiştir. Eskişehir’imiz o günden bugüne tüm kahramanlarımızın verdiği bu büyük mücadeleyle adını altın harflerle tarihe yazdırmış; vatanseverliği, cesaretiyle dünyaya örnek olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Eskişehir’e yaptığı ziyarette, Eskişehir halkının Milli Mücadeledeki fedakarlıklarını, “Efendiler! Eskişehir’i ve Eskişehir halkını çok iyi tanırım. …Eskişehir halkı, içinde ve yakınında düşman kuvveti mevcut olduğu ve bizim de elimizde kuvvet bulunmadığı zaman çok büyük vatanperverlik, milliyetperverlik ve azim ve kahramanlık göstermiştir.” sözleriyle ifade etmiştir. Eskişehir, o günden bugüne olduğu gibi, her zaman vatan sevgisiyle dolu ve kahramanlıkla örülüdür. Bugün, bizlere düşen en önemli görev eğitimde, bilimde, sanayide, tarımda Cumhuriyet kenti Eskişehir’imizi daha ileriye taşımak ve ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için durmaksızın çalışmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları bize emanet eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Onların bize bıraktığı miras, sadece bir şehir değil; aynı zamanda onurlu bir gelecek ve asla boyun eğmeyen bir ruhtur. Bugün, o ruhla aynı yolda; aynı azim, cesaret ve vatan sevgisiyle yürüyoruz. Eskişehir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yılı kutlu olsun.”

Çakırözer: "Vatandaş Derhal Erken Seçim İstiyor" Haber

Çakırözer: "Vatandaş Derhal Erken Seçim İstiyor"

CHP Milletvekilleri ve PM üyeleri ağustos ayı boyunca gerçekleştirdikleri saha çalışmaları kapsamında Kırşehir’de çeşitli ziyaretlerde bulundu. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in de aralarında olduğu milletvekillerinin Kırşehir ziyaretinde; emekli, esnaf ve çiftçilerin ortak isyanı ekonomide, adalette yaşanan kriz oldu. Esnaf iş yapamamaktan, emekli geçim derdinden, çiftçi ise artan maaliyetle ve borç yükünden dert yanarak, çözüm istedi. Milletvekilleri, “Halkımız ekonomide, adalette yaşanan hukuksuzluklara isyan ediyor. Çözüm olarak Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ni görüyor. Vatandaşın umudu Cumhuriyet Halk Partisi” dedi. ESNAFI, ÇİFTÇİYİ, EMEKLİYİ DİNLEDİLER CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman ile CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko saha çalışmaları kapsamında Kırşehir’de bir dizi ziyaretlerde bulundu. Heyete, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan ve CHP Kırşehir İl Başkanı Baran Genç eşlik ederken, heyet vatandaşın sorunlarını ve talepleri not aldı. Şehirde bir dizi ziyaretlerde bulunan heyet Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nda esnafın sorunlarını dinledi, ilçe ziyaretlerinde de ziraat odası, esnaf odası, şoförler odası gibi meslek odaları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile buluştu. BESİCİLİK, TARIM BİTME NOKTASINDA Besi hayvancılığı ve et üretimi konusunda önde gelen şehirlerden olan Kırşehir’de besiciler hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirtirken, şap hastalığı nedeniyle çok sayıda hayvan kaybının yaşandığını belirtti. Çiftçiler ise artan maaliyetler ve kuraklık ile yaşanan don olayları nedeniyle topraktan verim alamadıklarını iletti. Çakırözer’in şehrin cevizi ile ünlü Kaman ilçesinde gerçekleştirdiği ziyarette çiftçiler, “Bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle maalesef ceviz yok. Bu yıl ceviz yiyemeyeceğiz. Her yıl yaptığımız ceviz festivalini bu yıl ceviz olmadan yapacağız” dedi. VATANDAŞ “ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ” DİYOR… Kırşehir’de gerçekleştirdiği ziyaretlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP’li Çakırözer, şunları söyledi: “Kırşehir sokaklarında esnafla, vatandaşla, çiftçiyle, sanayici ile gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde görüyoruz ki ekonomide yaşanan kriz diğer şehirlerde anlatılanlardan farksız değil. Kırşehir’de de esnaf siftah yapamamaktan, çiftçi alın terinin karşılığını alamamaktan, besici yalnız bırakılmaktan dertli. Halkın tepkisine rağmen vahşi madencilikte ısrar edilmesi de en büyük dertlerden. Emekli, emekçi geçinemiyor. Elini sıktığımız, derdini dinlediğimiz herkes ‘erken seçim istiyoruz’ diyor. Vatandaş çareyi, huzuru, refahı, umudu Cumhuriyet Halk Partisi’nde görüyor.”

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu! Haber

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu!

Hayat pahalılığı, artan kiralar karşısında mücadele edemeyen emekliler derman arıyor. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’ni ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e dert yanan emekliler yaşadıkları duruma isyan etti. Emekliler, “Sosyal devlet sosyal devlet olma özelliğini kaybetti. Şu anda emekliye resmen ölün deniliyor. Devlet yük olarak görüyor emekliyi” dedi. 67 yaşındaki Müjgan Duman, “Ben ömrü hayatımda böyle bir rezalet görmedim. Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Rezalet bir durumdayız. Bizi toptan gömsünler” dedi. Emekli maaşı yetmediği için iş bulma ümidiyle İŞKUR’a gittiğini aktaran başka bir emekli ise, “İş aramak için işçi bulma kurumuna gittim, beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. Bir başka emekli ise dertlerini yazdığı şiirle anlattı. “TEZGAHLARA BAKIP DÖNÜYORUZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’nde emeklilerle bir araya geldi. Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ve dernek üyesi emekliler aldıkları maaşlarla geçinemediklerini söylerken, isyanını CHP’li Çakırözer’e anlattı. Emeklilerin geçinmek için ek iş yapmak zorunda kaldıklarını belirten Serpil Sarkmaz, “Ek iş yapıyoruz. Elimizde para varsa alıyoruz yoksa alamıyoruz. Çarşıya gelsek bile tezgahlara bakıp bakıp eve geri dönüyoruz. Meyveler çok pahalı. Ben meyve yemedim bu sene. Her şeyin kilosu 100 lira ya da 100 lira üstü. Bir şey alıp da yiyemiyoruz” dedi. “FELAKET DURUMDAYIZ” Emeklilerin artık rezalet bir durumda olduğunu söyleyen Müjgan Duman ise, yaşadıkları durumu şöyle aktardı: “Pazara girip çıkamıyoruz. Bin lira pazara girip çıkmak. 15 günde bir gitsen 2 bin lira. Kasabın yanına uğrayamıyorsun. Felaket durumdayız. Emekli maaşım yeni 19 bin lira oldu. Bir kök maaş diye koydular. Ben 22 sene devlete hizmet etmişim. Benim hakkım bu mudur? Evim kaloriferli ama ben soba yakıyorum. Evimde doğalgaz var ben pahalılıktan doğalgazı kullanamıyorum. Böyle bir şey olabilir mi. Ben geçinmek için elişi örüyorum. Üç beş oradan denkleştirmeye çalışıyoruz.” “PAZARDA GÖRDÜĞÜN BİR ŞEYİ ALAMAMAK KADAR ACI BİR DURUM YOK” “Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Ben 67 yaşındayım ömrü hayatımda böyle rezalet görmedim. Ben Pazar gittiğimde her şeyi alan bir insandım. Pazara gidemiyoruz. 250 gram kıymayı üç, dört yemeğe koymaya çalışıyoruz. Ne köfte görebiliyoruz, eti zaten unuttuk. Kurbanda tanıdıklarımız olur da gönüllerinden kopar bir parça getirirse biz kurban eti görüyoruz. Rezalet bir durumdayız bizi toptan gömsünler o zaman.” “İŞ İÇİN İŞKUR’A GİTTİM, KAPIDAN KOVDULAR” Emekli maaşı yetmediği için ikinci bir iş aradığını belirten bir emekli de iş bulmak için İŞKUR’a gittiğini anlattı. 45 yıl Eskişehir’de Hava İkmal Merkezi’nde uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirten emekli yurttaş, “Ben çalışmak için işçi bulma kurumuna kaydolmaya gittim. Beni kovdular oradan. Ben 45 yıl Hava İkmal Merkezi’nde çalıştım. Uçak teknisyeniyim. 45 yıl çalıştım ama 24 bin lira maaş alıyorum. Yetmiyor. Maaşımız yetmiyor, geçinemiyoruz. Eskişehir’in dışına çıkamıyoruz. İşçi bulma kurumuna gittim, iş bulmak için. Beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. “HÜKÜMET BİN LİRAYI VERMEKTEN İMTİNA EDİYOR” “Emekliler artık ikinci bir işe muhtaç. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz” diyen Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ise, “Hükümet artık bin lirayı dahi vermekten imtina ediyor. Emekli varlığını sürdürmek zorunda. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Emeklinin kirasını ödeyecek geliri yok. Böyle bir çaresizlikte bizler çok üzülüyoruz. Çözüm üretemiyoruz. Emeklinin maaş gelirlerinin çok düşük olması ve kendine ait evi olmaması en büyük sıkıntı. Emekli artık şehirlerarası gidip gelemiyor. Şehir içinde bile seyahat edemiyor. Emekli bir su almaya kalksa o bile 20 lira” diye konuştu. “ÇARE İKTİDARI DEĞİŞTİRMEKTE” Dernek üyeleri, “Emekliler yanmış durumda. O yüzden herkes buraya, derneğe geliyor. Buraya üye olmaya gelenlerin sayısı iki üç kat arttı. Herkes gelip çare arıyor derneklerden. Ama tek çare bu iktidarı değiştirmekte” dedi. “EMEKLİMİZİN DERDİNE DERMAN OLMAK İSTİYORUZ” Meclis’te emeklilerin derdine derman olmak için direndiklerini belirten CHP Milletvekili Utku Çakırözer, ise iktidarın Meclis’e getirdiği düzenlemelerde emekliyi yok saydığını söyledi. Çakırözer, şöyle konuştu: “Meclis’e hep torba getiriyorlar. Kanun getiriyorlar ama bakıyorsunuz onun hiçbirinde emekli yok. Defalarca söyledik bunu. Gelen her torbada rantiye var, doğayı yok etme var ama emekli, emekçi yok. Emekliye hak ettiği maaş yok. Cumhuriyet Halk Partisi olarak en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olsun, asgari ücret de 30 bin lira olsun diyoruz. Bunu demekle yetinmiyor kanunu veriyoruz. Ama bu iktidarda da yüz yok! Bu size mazeret değil! 1 Ekim’de Meclis yeniden açılacak. Meclis’te emeklimizin, emekçinin derdinin takipçisi olacağız. Dermanı da olmak istiyoruz ama dinlemiyorlar. Kesin çözüm emekliyi unutan iktidarı sandığa gömmek.” DERTLERİNİ ŞİİRLE ANLATTI Toplantı sonunda söz alan bir emekli ise emeklilerin yaşadığı mağduriyetlere ilişkin yazdığı şiiri okudu: “Emekliler emekliyor, emekliyor. Gece gündüz zam bekliyor, organları hep tekliyor göreniniz var mı. Ali, Ayşe, Sultan, Mehmet... Onlarda da var ayrı bir dert. Onlara biraz merhamet acaba göstereniniz var mı? Ben de bir emekliyim sizler gibi hep dertliyim. Mücadeleye de hep niyetliyim. Geleniniz var mı?”

Altı Yıl Önceki Tarikat Baskısı Yeniden Hortladı! Haber

Altı Yıl Önceki Tarikat Baskısı Yeniden Hortladı!

Eskişehir Sivrihisar ilçesinin Kaldırım, Ahiler, Göktepe, Aktaş, Çandır, Gülçayır mahallelerindeki onlarca öğrenci ‘Menzil’ tarikatının merkezi olan ve tarikatın ileri gelenlerinin yaşadığı Buhara köyündeki ilköğretim okuluna gitmeye zorlanıyor. 6 yıl önce de aynı dayatma ile karşı karşıya kalan öğrenci velileri, kendilerini ziyaret eden CHP’li Utku Çakırözer aracılığıyla seslerini duyurdu. Öğrenci velileri, “Bizim çocuklarımız mevcut okullarından, öğretmenlerinden memnun. Hiçbir sıkıntımız yokken ‘Çocuklarınız Buhara’ya gidecek’ baskısı ile karşı karşıyayız. Biz kesinlikle o okulu istemiyoruz. ‘Buhara’ya göndermezseniz servis vermeyiz’ diyorlar. Vermesinler! Sırtımızla taşır yine de çocuklarımızı oraya göndermeyiz!” dedi. Velileri dinleyen CHP’li Çakırözer ise, “Sivrihisar Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü muhtarlara, ailelere Buhara köyünde, tarikatın dibindeki okula çocuklarınızı göndereceksiniz diye baskı yapıyor. Veliler huzursuz, öğrenciler huzursuz! Onları huzursuz etmeye kimsenin hakkı yok. 6 yıl önce de aynı baskı vardı. Veliler direndi. Vazgeçildi. Şimdi de bu dayatmadan derhal vazgeçilmelidir” dedi. 6 YIL ÖNCEKİ DAYATMA YENİDEN DEVREDE Eskişehir’in Sivrihisar İlçesi’nde Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 6 köydeki 50’ye yakın öğrenciyi, Menzil tarikatının merkezi olduğu ve tarikatın önde gelen isimlerinin yaşadığı iddia edilen Buhara köyündeki okula göndermeleri için baskı yaptığı ortaya çıktı. Sivrihisar’daki ‘Buhara dayatması’ 2019 yılında da kriz yaratmış öğrenciler ve velilerinin direnişi sonrası durdurulmuştu. Şimdi 6 yıl sonra Sivrihisar’ın Kaldırım, Ahiler, Göktepe, Aktaş, Çandır, Gülçayır köylerindeki 50’ye yakın öğrenci mevcut gittikleri okullar yerine Menzil tarikatının merkezi olarak bilinen Buhara köyündeki okula gönderilmek isteniyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer öğrenci velileriyle bir araya gelerek Buhara dayatmasından vazgeçilmesi çağrısı yaptı. “OKULUMUZDAN, ÖĞRETMENLERİMİZDEN MEMNUNUZ” Kaldırım köyündeki öğrenci velileri çocuklarına yapılan dayatmaya karşı çıkarken, Suat Bozkurtlu şunları söyledi: “Bizim köyün tüm çocukları Ertuğrul Köyü’ndeki Yavuz Gülerce Ortaokulu’na gidiyor. Çocuklar memnun biz memnunuz. Benim iki çocuğumdan biri mezun oldu. Diğeri 6. sınıfta. 6 yıl önce de bizi okulumuzdan ayrılıp Buhara’ya gitmeye zorladılar. Ama direndik. Çocuklarımız Ertuğrul’daki okula gitmeye devam etti. Şimdi yine aynı dayatma ile karşı karşıyayız. Biz tüm köy okulumuzdan, öğretmenimizden, eğitiminden her şeyinden memnunuz. Orayı kesinlikle istemiyoruz.” “BUHARA’YI İSTEMİYORUZ” Velilerden Talat Akgidik de “Benim iki oğlum da Ertuğrul’daki okula gidiyor. Daha önce de bize okul baskısı yapıldı ama biz kabul etmedik. Çocuklar okullarından, eğitimden, öğretmenlerinden memnunlar. Biz de memnununuz. Biz eskiden FETÖ’nün okullarında olduğu gibi şimdi adı devlet okulu da olsa bir tarikat köyündeki okulda çocuklarımızın okumasından ve yarın ne ile karşılaşacaklarından endişeliyiz. Bugün iyi olan şeyler yarın çocuklara mal ediliyor. Meslek sahibi olmuş insanlar mesleklerinden menediliyor. Okulumuzda bir sorun olsa biz talepte bulunurduk zaten. Şu an gittikleri okuldan çocuklarımız da biz de memnunuz. Diğer veliler de burada, hepimiz aynı fikirdeyiz. Buhara’yı istemiyoruz” diye konuştu. “SIRTIMIZLA TAŞIR, ÇOCUKLARIMIZI BUHARA’YA GÖNDERMEYİZ” Ahiler köyündeki öğrenci velileri de Buhara’daki okulu istemediklerini ve çocuklarını o okula göndermeyeceklerini belirtti. Kendisi de iki çocuğunu Ertuğrul Köyündeki okula gönderen Ahiler Muhtarı Mutlu Turan şunları söyledi: “Evlatlarımızın gittiği ve her şeyiyle memnun olduğumuz bir okul varken bizim evlatlarımızı zorla Buhara’ya göndermek istiyorlar. Her yıl aynı baskı. Buradaki hiçbir veli Buhara’daki o okula çocuğunu göndermeyecek. Göndermezsek servis vermeyeceklermiş. Vermesinler! Bizler kendi imkanlarımızla, gerekirse sırtımızda taşıyarak çocuklarımızı okullarına götürürüz ama yine de Buhara’ya göndermeyiz. Orası konum olarak da bize ters bir yer. Doğru düzgün yolu bile yok. Çocuklarımız orada hasta olsa, bir şeye ihtiyacı olsa nasıl ulaşacağız. Artık bu dayatmadan vazgeçilsin. Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü bu dayatmadan, baskıdan vazgeçmeli. Biz şu an gittiğimiz okuldan memnunuz ve çocuklarımızı Buhara’ya göndermeyeceğiz.” ERTUĞRUL MUHTARI: “OKULUMUZU DA KAPATACAKLAR” Buhara İlköğretim Okulu’na gönderilmek istenen öğrencilerin şu anda gittiği Yavuz Gülerce İköğretim Okulu’nun yer aldığı Ertuğrul Muhtarı Ender Akbay da gelişmelerden endişeli. Muhtar Akbay, “6 yıldır her yıl bu zorlamayı baskıyı yapıyorlar. Eskiden Ertuğrul Köyümüzdeki okulumuzun mevcudu 250 öğrenciydi. Şimdi 75’e indi. Bu yıl 40-50 çocuğu daha bizden koparırlarsa, gelecek yıl mevcudumuz 30 kişi kalacak. Sonra bizim okulu da kapatıp tüm bölgeyi Buhara’ya gönderecekler. Biz okulumuzun kapanmasını asla istemiyoruz. Kaymakamdan ilçe Müdüründen talebimiz bu baskılardan vazgeçilmesi” dedi. ÇAKIRÖZER: “EVLATLARIMIZIN, AİLELERİNİN HUZURUNA DOKUNMAYIN” Öğrenci velileri ile bir araya gelerek onların taleplerini dinleyen CHP’li Utku Çakırözer ise, öğrencileri, velileri huzursuz eden bu karardan derhal vazgeçilmesini istedi. Sivrihisar’da bundan 6 yıl önce de öğrencilerin, velilerin aynı dayatma ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Çakırözer, “Bundan 6 yıl önce de aynı köylerde, Kaldırım, Ahiler, Göktepe ve diğer mahallelerde dönemin ilçe müdürü ve kaymakamı ailelerin çocuklarını gönderdiği okulu değiştirmek istedi. O dönem veliler bir tarikat köyünün dibindeki okula çocuklarını göndermemek için direndiler ve bu baskı durdurulmuştu. Şimdi 6 yıl sonra bu dayatma yeniden hortlamış durumda. Kaldırım, Ahiler, Göktepe, Aktaş, Çandır, Gülçayır mahallelerinde çocukların şu anda gitmek oldukları okullar yerine buradaki bir tarikata mensup olan köyün dibinde kurulmuş olan Buhara okuluna götürmeleri yönünde karar çıkarılmak isteniyor. Muhtarlara bu yönde de zorlamalar yapıldığı baskısı bizlere erişti. Velilerimizle görüştük hiçbiri okullarını değiştirmek istemiyor. Çocuklar okullarını değiştirmek istemiyor. Okullarından memnun. Öğrenciler mutlu oldukları okullarına devam etsinler, velilerin huzuru kaçırılmasın. Biz velilerimizle yan yanayız. Onların derdi bizim derdimiz. Veliyi, öğrenciyi huzursuz eden adımlardan derhal kaçınmalı. Evlatlarımızın huzuruna dokunmayın. Milli Eğitimden, Kaymakamlıktan, Valilikten talepleri aynı biz de bu taleplerin sözcüsüyüz” dedi.

Vatandaş Ekonomideki, Adaletteki, Hukuktaki Bozuk Düzene İsyan Ediyor Haber

Vatandaş Ekonomideki, Adaletteki, Hukuktaki Bozuk Düzene İsyan Ediyor

Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, parti meclisi üyeleri ve parti yöneticileri saha çalışmalarıyla vatandaşın nabzını tutuyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, PM üyeleri Ali Haydar Fırat ve Berna Özgür saha çalışmaları kapsamında Ankara’nın Mamak, Gölbaşı ve Polatlı ilçelerinde emekliyi, emekçiyi, çiftçiyi ve vatandaşı dinledi. Ekonomide, adalette yaşanan hukuksuzluklara isyan eden yurttaşlar, “Her gün uçurumdan düşüyor gibiyiz” derken, Çakırözer, ziyaretlere ilişkin değerlendirmesinde, “Vatandaş feryat ediyor. Vatandaşın bizim görebildiğim kadarıyla üç alanda önemli sesi, isyanı var. Birincisi adalet. Herkes adalet istiyor. İkincisi ekonomi. Pazaryerinde, sokakta vatandaşın gündemi hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik! Üçüncü nokta da Türkiye’de artık arşa çıkmış, gizlenemez hale gelmiş nepotizm, torpil, sahtekarlık düzeni, çürümüşlük düzeninden vatandaş artık isyan noktasında. Hepimiz çocuklarımız okusun, diploma alsın diye yıllarca uğraşıyoruz. Ama görüyoruz ki bu ülke bir sahtelikler ülkesi olmuş. Vatandaş tüm bunlara isyan ediyor ve tek kurtuluş olarak Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partimizi görüyor” açıklamasında bulundu. “HER GÜN UÇURUMDAN DÜŞÜYOR GİBİYİZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Parti Meclisi (PM) üyeleri Ali Haydar Fırat ve Berna Özgür ile hafta boyunca Ankara’nın ilçelerinde vatandaşın nabzını tuttu. Heyet il ve ilçe örgütleriyle Ankara’nın Mamak, Gölbaşı ve Polatlı ilçelerinde vatandaşla buluştu, esnafın, emeklinin, çiftçinin derdini dinledi. Esnaf, emekli, emekçi, çiftçi CHP’li heyete ekonomide, adalette yaşanan hukuksuzluklardan dert yandı. CHP’li heyete dert yanan yurttaşlar, “Her geçen gün uçurumdan düşüyor gibiyiz. Tek kurtuluş, tek çare sizsiniz” dedi. “HUKUKSUZLUKLAR SONUNU HAZIRLIYOR” Vatandaşlar milyonların Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP’li Belediye Başkanlarının tutukluluğuna da itiraz ederek, “Bir ülkede köleleşmiş bir sistem varsa o ülkede ne adalet olur ne hak olur ne de hukuk olur. Ekrem Bey’i aldılar. Yeşeren Ekrem’i kesiyorlar. Bu da bunların sonunu hazırlıyor” dedi. “SAHTE DİPLOMALILAR ATANIYOR, BAŞKANLARIMIZ CEZAEVİNDE” Vatandaşlar sahte e-imzalarla sahte diploma ve belge dağıtan çeteye de isyan ederek, “Sahte diploma, sahte ehliyet, sahte vesika atanır. Ama bizim tertemiz milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız içeride çürür. Ben gerçekten çok üzülüyorum. Pazarda 200 lira harcadım, yarım kilo biber aldım, mısır aldım, torunlarıma götürüyorum. Artık yeter, yeter, yeter” diye konuştu. “HERKES ADALET İSTİYOR” Ziyaretlerde açıklamalarda bulunan CHP’li Çakırözer, TBMM’nin tatil dönemini vatandaşlarımızla kucaklaşmak için fırsat olarak gördüklerini aktararak şunları söyledi: “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ve parti yönetimimizin talimatıyla CHP Meclis Grubu, CHP PM üyeleri Türkiye’nin tüm illerinde ağustos boyunca çalışmalar yürütüyoruz. Ankara’nın tüm ilçelerini Türkiye’nin dört bir yanından gelen milletvekilleriyle, PM üyelerimizle adım adım dolaşıyoruz. Biz Polatlı’da, Gölbaşı’nda, ondan önce Mamak’ta, diğer heyetlerimizin Haymana’da, Elmadağ’da, Çankaya’da, Keçiören’de, Yenimahalle’de vatandaşlarımızla buluştu. Neyi duyduk, neyi işittik? Vatandaş feryat ediyor. Vatandaşın bizim görebildiğim kadarıyla üç alanda önemli sesi, isyanı var. Birincisi adalet. Herkes adalet istiyor. Bakın, 19 Mart sivil darbesinin 140’ıncı günü geride kaldı. İşte tablo ortada. Siz de gördünüz Murat Çalık’a yapılan, onun annesine yapılan muameleyi tüm Türkiye elleri vicdanında izlemek durumunda bırakıldı. Gözü yaşarmayan kimse yok o tablo karşısında, o annenin feryadı karşısında. Ama bazı kulaklar işitmiyor, bazı gözler görmüyor. Bize düşen konuşarak, anlatarak tüm milletimize bu adalet isyanının, feryadının duyulmasını sağlamak olmalı.” “MİLYONLAR PAHALILIK, İŞSİZLİK ALTINDA İNİM İNİM İNLİYOR” “Vatandaş yoksulluk, hayat pahalılığı, işsizlik altında inim inim inliyor. Çiftçi üretiyor, ürünün karşılığını alamıyor. Susuzluk en önemli sıkıntılardan biri. Susuzluğa gelene kadar da girdi maliyetleri çiftçinin belini bükmekte. Hayvancılık yapanlar, besiciler neredeyse bırakacaklar kazanamadıkları için. İnsanlar evlatlarının işsizliğinden dertli.” “VATANDAŞ SAHTEKARLIK DÜZENİNE İSYAN EDİYOR” “Üçüncü nokta da Türkiye’de artık arşa çıkmış, gizlenemez hale gelmiş nepotizm, torpil, sahtekarlık düzeni, çürümüşlük düzeninden vatandaş artık isyan noktasında. Hepimiz çocuklarımız okusun, diploma alsın diye yıllarca uğraşıyoruz. Ama görüyoruz ki bu ülke bir sahtelikler ülkesi olmuş. Hiçbir gayret, çaba, mücadele olmadan satın alınan diplomalar, o diplomalarla oturulan koltuklar var. Devletin en gizli kurumlarının başkanlarının imzalarının yetkisini almışlar; BTK’nın, YÖK’ün, MEB’in ve bununla diploma dağıtmışlar para karşılığı. Vatandaş feryat içinde. Biz tüm yol arkadaşlarımızla birlikte Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak bu adaletsizliği, yoksulluğu, hayat pahalılığını, torpil düzenini bitirmek için mücadele edeceğiz.”

CHP’li Çakırözer’den Grevleri Yasaklanan Maden İşçilerine Ziyaret Haber

CHP’li Çakırözer’den Grevleri Yasaklanan Maden İşçilerine Ziyaret

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanlığı kararıyla grevleri yasaklanan Eskişehir’deki ETİ Maden Kırka Bor İşletmeleri işçilerini ziyaret etti. Çakırözer, “AKP döneminde tam 22 kez grev yasaklandı. İşçinin güvenliğine gelince milli güvenlik yok ama alacağı maaşa gelince milli güvenlik var. Biz bunu kabul etmiyoruz. İşçinin alın terine, üç kuruşuna el koymak için milli güvenlik gerekçesi denmesini kabul etmiyoruz. Bir an önce işçinin gerçek anlamda refah düzeyine çıkabileceği artışın alınması lazım. Bu bir lütuf değil. Tam tersine alın terinin karşılığı ve yıllardır da gecikmiş olan karşılığı” dedi. SENDİKAYI ZİYARET ETTİLER Türkiye Maden İşçileri Sendikası'nın 1 Ağustos'ta planladığı grev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla ‘milli güvenliği bozucu2 nitelikte görüldüğü gerekçesiyle 60 gün süreyle yasaklandı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP Seyitgazi İlçe Başkanı Selma Sara, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe ile Türkiye Maden İş Sendikası Kırka ve Havalisi Şubesi Başkanı Seydi Demir ve Maden İş Sendikası üyesi işçileri ziyaret etti. Kırka Eti Maden Bor İşletmelerinde çalışan işçilerin talep ve sıkıntılarını dileyen heyet, işçilerin grev kararının yasaklanmasına da tepki gösterdi. “HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ” Türkiye Maden İş Sendikası Kırka ve Havalisi Şubesi Başkanı Seydi Demir, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin hala devam ettiğini belirterek, “Sekizinci aya geldik. Şu ana kadar herhangi bir sonuç alınmadı. Sürecimiz devam ediyor. Tabii ki arkadaşlarımız şu anda ekonomik sıkıntılar yüzünden 2024 maaşlarıyla hala geçinmeye çalışıyor. Çok zor durumdayız. Bir an önce KÇP'nin imzalanmasını talep ediyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz” diye konuştu. “GREVE ÇIKAMIYORUZ, HAKKIMIZI ARAYAMIYORUZ! 14 yıldır ETİ Maden Kırka Bor İşletmeleri kırma eleme bölümünde çalışan Uygar Ünlüce sürece ilişkin şunları söyledi: “Bizim şu anki mevcut durumda resmiyete kavuşması 1 Ağustos'ta başlayacak şekilde greve çıkılacaktı. Grev çadırımız kuruluydu. Düzenimizde vardı ama dün akşam yapılan Cumhurbaşkanı'nın kararnamesiyle milli güvenlik sorunundan dolayı böyle bir karar alındı. İki ay erteleme yapıldı ve biz greve çıkamadık. Sözleşmemiz de bitmedi. Greve de çıkamıyoruz. Beklemedeyiz. 8. ayda biz 2024 maaşıyla 38 lira net elimize geçiyor. Bunun içerisinde üretim primi, sosyal yardımlarda var. Üretim primini sosyal yardımlarda çıkarttığınız zaman hemen hemen asgari ücreti denk gelen bir kamu işçisinin aldığı bir maaş var. Greve çıkamıyoruz, hakkımızı arayamıyoruz. Aman fazla olmasın aman Maliye Bakanı kızmasın diye o işçinin rızkını çalıyorlar.” “TALEPLER DUYMAZDAN GELİNDİ” Maden işçilerinin aylardır yaşadığı mağduriyetlere dikkat çeken Çakırözer, “Biliyorsunuz Türkiye'de ilk grev kararını Maden İş Sendikası'nın üç şubesi aldı. Çünkü 2025'in sekizinci ayına giriyoruz hala 2024'ün maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar. Türk İş'in Maden İş'in teklifleri maalesef bugüne kadar hep duymazdan gelindi. Şu anda bir görüşme aşamasında biz umut ediyoruz ki bu görüşmelerden emekçinin gönlünün razı olacağı, gerçekten refahını arttıracak bir sonuç çıksın” dedi. “22 KEZ GREV YASAKLADILAR” “Madenler bizim için kıymetlidir, milli zenginliktir ama onu çıkaran, onu üreten emekçi de bizim başımızın tacıdır” diye Çakırözer, şöyle konuştu: “Grev erteleme kararının gerekçesi milli güvenlikmiş. AKP döneminde tam 22 kez grev yasaklama kararı alındı. Emekçinin üç kuruş alacağı refahını düzelteceği hakkı olan, alın terinin karşılığı olan isteğine, talebine, milli güvenlik nedeniyle set vurulması kabul edilemez. Buradan çağrımız, temennimiz arkadaşlarımızın hakkı olan maaşların mutlaka en kısa sürede onlara sunulmasıdır. Bu bir lütuf da değildir. Onlar sayesinde milli zenginliğimiz artıyor. Milli zenginliğimiz artıyorsa bu zenginlikten işçi de payını hakkıyla almalıdır."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.