SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Eskişehir Milletvekili

Porsuk Haber Ajansı - Chp Eskişehir Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Eskişehir Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çakırözer ve Süllü’den Silivri’de Tutuklu Belediye Başkanlarına Ziyaret Haber

Çakırözer ve Süllü’den Silivri’de Tutuklu Belediye Başkanlarına Ziyaret

CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü Silivri Cezaevi’nde tutuklu İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile tutuklu belediye başkanları, bürokratlar ve gazetecileri ziyaret etti. Ziyaretleri sonrasında cezaevi önünde açıklamalarda bulunan Çakırözer ve Süllü, adaletsizliklerin bir an önce sona erdirilerek cezaevindeki haksız hukuksuz tutuklu belediye başkanları, bürokrat ve gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Çakırözer ve Süllü, ziyaretlerinde Ekrem İmamoğlu ve Zeydan Karalar’ın Eskişehirlilere mesajlarını da paylaştı. Başkanlar mesajlarında demokrasi mücadelesine devam edecekleri vurgusu yaparken, Eskişehirlilere selam ve saygılarını iletti. “BAŞKANLARIMIZI SERBEST BIRAKIN” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Silivri Cezaevi’nde tutuklu belediye başkanları, bürokratlar ve gazetecileri ziyaret etti. Çakırözer ve Süllü ziyaretleri sonrasında cezaevi önünde açıklamalarda bulunurken, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın Eskişehirlilere mesajını paylaştı. Çakırözer ve Süllü şu açıklamaları yaptı: “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar, ilçe belediye başkanlarımız ile bürokratları ziyaret ettik. Hepsinin güçleri, motivasyonları yerinde ama kendilerine yapılan hukuksuzluktan son derece tepkililer. Bir an önce hakim karşısına geçerek kendilerinin masumiyetini ispat etme niyetindeler. İddianamelerinin bir an önce yayınlanması ve karşı karşıya kaldıkları iftiralara yanıt vermek için bekliyorlar. Buradan çağrımız bir an önce bu hukuksuzlukların sona ermesi ve başkanlarımızın, bürokratların serbest bırakılması. Yargılama yapılacaksa da bu yargılamaların tutuksuz yapılması. Başkanlarımızın ve bürokratlarımızın yanındayız. İktidara gelip bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, barışı, hak ve hukukun üstünlüğünü getirene dek mücadelemizden bizi kimse yıldıramayacak.” “MİLLETÇE KAZANACAĞIMIZ GÜNLER YAKINDIR” Çakırözer ve Süllü, tutuklu İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan karaların Eskişehirlilere mesajını da paylaştı. Ekrem İmamoğlu Eskişehirlilere gönderdiği mesajda şunları söyledi: “Eskişehirli hemşehrilerimize çok sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Adalet mücadelemiz çok önemlidir ve tarihlidir. Demokrasi mücadelemiz Türkiye için çok önemlidir. Hep birlikte milletçe kazanacağımız günler yakındır. Millet büyüktür, Azim ve kararlılıkla İfade ediyorum; Her şey çok güzel olacak!” “MÜCADELEMİZ İLE ESENLİĞE KAVUŞACAĞIZ” Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise, Eskişehirlilere selam ve saygılarını göndererek şu mesajı verdi; “Sevgili Eskişehirliler, Yılmaz abimizin bozkırın ortasında vaha olan bu yeri modern hâle getirdiği güzel şehrimiz, güzel şehrimizin güzel insanları, iki vekilimiz ziyarete geldi. Jale hanım, Utku Bey’e çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle çok sevdiğim şehrin saygın insanlarına buradan bir selam, sevgi göndereyim dedim. Bu günler geçer hepimiz mücadelemiz sonucunda esenliğe kavuşacağız. Dik durmaya devam. Saygılarımla”

CHP’li Arslan’dan TÜRK-İŞ’e Grev Sürecinde Tam Destek Haber

CHP’li Arslan’dan TÜRK-İŞ’e Grev Sürecinde Tam Destek

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, kamu işçilerini kapsayan 2025-2026 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde hükümet ile TÜRK-İŞ arasında uzlaşma sağlanamaması sonrası başlatılan grev süreci kapsamında, TÜRK-İŞ Eskişehir İl Temsilciliği’ni ziyaret etti. Ziyarette sendika temsilcileri ve işçilerle bir araya gelen Arslan, “İş, emek yoksa barış da yok!” diyen emekçilerin mücadelesine sonuna kadar destek verdiğini vurguladı. “Yüzde 24’lük teklif, açlık sınırının bile gerisindedir!” İktidarın kamu işçilerine önerdiği zam oranlarının gerçeklikten tamamen uzak olduğunu belirten Arslan, “Yüzde 24 zam teklifi, milyonlarca işçiye ‘açlık sınırında yaşayın’ demektir. TÜİK eliyle makyajlanan enflasyonla değil, halkın mutfağındaki yangınla hesap yapılmalıdır. Bugün temel ihtiyaç ürünlerine, kiralara, faturalara gelen zamlar ortadayken emekçiye reva görülen bu rakamı kabul etmiyoruz” dedi. “TÜRK-İŞ’in grev kararı emeğin meşru isyanıdır!” TÜRK-İŞ’in grev kararını son derece meşru ve haklı bulduğunu dile getiren Arslan, “Karayolları’ndan başlayarak 500’e yakın kamu kurumuna grev ilanı asılması, Türkiye işçi sınıfının sessiz kalmayacağını, hakkını sonuna kadar arayacağını göstermektedir. Bu yalnızca ücret pazarlığı değil, emeğin itibarı, geçim hakkı ve toplumsal adalet talebidir” ifadelerini kullandı. “Sermayeye vergi afları, işçiye tasarruf… Bu adaletsizlik sürdürülemez!” Milletvekili Arslan açıklamasında iktidarın çifte standardına da sert sözlerle dikkat çekti: “Saray’a, yandaş müteahhitlere, vergi aflarıyla beslenen holdinglere sınırsız kaynak bulanlar; söz konusu emekçi olunca bütçe yok diyor. Sermayeye teşvik, işçiye tasarruf diyerek bu düzeni sürdürmeye çalışıyorlar. Ama artık yeter! Emekçiyi ezen bu ekonomik düzene karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.” “Meclis’te de, sokakta da bu mücadelenin takipçisiyim” Ziyarette sendika yöneticileriyle yürütülen sürece dair bilgi alışverişinde bulunan Arslan, Eskişehirli kamu işçilerinin yaşadığı sorunları da dinledi. Hem TBMM’de hem de kamuoyunda bu mücadeleyi büyütmeye kararlı olduklarını vurgulayan Arslan, “Emekçiye reva görülen sefalet dayatmasına karşı sonuna kadar dayanışma içinde olacağız. Meclis kürsüsünde de, meydanlarda da işçinin, emekçinin sesi olmaya devam edeceğim” dedi. Ziyaretin sonunda sendika temsilcileri Arslan’a desteklerinden ötürü teşekkür ederken, dayanışmanın büyütülmesi gerektiği mesajı öne çıktı.

Milletvekili Arslan'dan Emekli İkramiyeleri İçin Kanun Teklifi Haber

Milletvekili Arslan'dan Emekli İkramiyeleri İçin Kanun Teklifi

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, emeklilerin yaşadığı ekonomik darboğaza dikkat çekerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) yeni bir kanun teklifi sundu. Teklif, emeklilere yılda yalnızca iki kez verilen bayram ikramiyesinin dört defaya çıkarılmasını ve her bir ödemenin net asgari ücretin altında olmamasını öngörüyor. Arslan, daha önce de en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi için kanun teklifi vermişti. Bu kez de bayram ikramiyelerinin aynı şekilde asgari ücret seviyesine çıkarılması ve yılda en az dört kez ödenmesi için yeni bir yasal düzenleme hazırlayarak Meclis Başkanlığı’na sundu. “Emekliler yoksulluğa terk edilemez” Teklifin gerekçesinde, emeklilerin uzun yıllar süren çalışma yaşamlarının ardından insan onuruna yakışır bir hayat sürdüremediği, hayat pahalılığı karşısında giderek daha fazla geçim sıkıntısı yaşadığı vurgulandı. Arslan, “Sosyal devlet anlayışı, en başta dezavantajlı grupların korunmasını gerektirir. Emekliler, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş yurttaşlarımızdır. Geçinmek için mücadele etmemeliler, insanca yaşamalılar” dedi. “İkramiye göstermelik değil, yaşatacak düzeyde olmalı” Mevcut uygulamada yılda yalnızca iki kez ve sınırlı tutarda ödenen bayram ikramiyesinin, emeklilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ifade eden Arslan, ikramiyelerin seçim dönemlerine sıkışmış bir sadaka anlayışıyla değil, sosyal hak bilinciyle düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Teklifle birlikte: • Emeklilere yılda dört kez (Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim) bayram ikramiyesi ödenecek, • Her bir ödeme net asgari ücret tutarından az olmayacak, • Düzenleme, yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. CHP’li Arslan, teklifin sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilmesi açısından önemli bir adım olduğunu vurgularken, iktidara da çağrıda bulundu: “Bu teklif, siyasi değil vicdani bir taleptir. Emeklilerimizin hakkı olanı vermek zorundayız.

Bu İhmallerin Hesabını Vermek Vicdanı ve Hukuki Sorumluluğunuz! Haber

Bu İhmallerin Hesabını Vermek Vicdanı ve Hukuki Sorumluluğunuz!

Türkiye Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayıp Afyonkarahisar’a sıçrayan orman yangınlarında yaşamını yitiren orman işçilerinin yasını tutarken, geride yangın söndürme çalışmalarına katılan ekiplerin ölümüne ilişkin ortaya atılan ihmaller ve yanıt bekleyen sorular kaldı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 10 kişinin yaşamını yitirdiği büyük orman yangınındaki ihmalleri TBMM gündemine taşıdı. Yangın söndürme çalışmalarına katılan ekiplerle gerçekleştirdiği görüşmelerde kendisine aktarılanlar ile kamuoyuna yansıyan ihmallere ilişkin Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması talebiyle TBMM’de soru önergesi veren Çakırözer, “Yangın söndürme çalışmalarına katılan personeller riskli bölgelere nasıl yönlendirildi? Yangın eğitimi olmayan, yeni işe başlamış deneyimsiz personeller yangın söndürme çalışmalarında neden görevlendirildi? İşçilerin koruyucu kıyafet, maske ve yeterli teçhizatı neden yoktu? Riskli bölgede söndürme çalışmaları yapan ekiplerden bir kısmı geri dönerken, bir kısmı neden geri dönemedi? Ekipler riskli bölgelere nasıl yönlendirildi? Risk anında ekiplere bölgeden ayrılın emri verildi mi, verilmedi mi? Kriz anında neden koordinasyon eksikliği yaşandı?” sorularına yanıt istedi. Çakırözer, “ ‘Beklenmeyen oldu, rüzgar ters esti’ açıklamaları bu yangına, ölümlere tek gerekçe yapılamaz! Hiçbir şeyin üstünü örtmeden bu soruların şeffaf şekilde yanıtlanması, ihmallere ilişkin sorumluluğu olanlar hakkında gereğinin yapılması orman şehitlerimize ve onların ailelerine hem vicdanı hem hukuki sorumluluğunuzdur” dedi. VAHİM İHMALLERİ BAKAN YUMAKLI’YA SORDU Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde meydana gelip Afyonkarahisar’a sıçrayan ve 5 orman işçisi ile 5 AKUT görevlisi 10 kişinin yaşamını yitirdiği orman yangınlarına ilişkin kamuoyunda tartışılan sorular Meclis gündemine taşındı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması talebiyle kapsamlı bir soru önergesi verdi. “EĞİTİMSİZ, DENEYİMSİZ PERSONELLERİ NEDEN GÖREVLENDİRDİNİZ?” Yangın söndürme çalışmalarına katılan 10 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından ortaya atılan ihmallere ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen Çakırözer, “Orman yangınlarına müdahale ederken yaşamını yitiren kahraman evlatlarımız için yüreklerimiz yandı, yanıyor. Yangına ilişkin kamuoyuna yansıyan, bizim de bölgede gözlemlediğimiz ve söndürme çalışmalarına katılan ekiplerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ortaya atılan vahim ihmaller var. Henüz yeni işe başlayan 2, 3 aydır görevde olan personellerin yangın söndürme çalışmalarına katıldığı, deneyimsiz personellerin yangın söndürmede görev aldığı, kriz yönetiminde eksiklik olduğu iddiaları oldukça vahim. Bu vahim ihmallere ilişkin kamuoyu bilgilendirilmeli ve ihmalleri olanlar hakkında derhal gereği yapılmalı” dedi. “KORUYUCU KIYAFET, MASKE VE YETERLİ EKİPMAN NEDEN YOKTU?” Çakırözer TBMM’de verdiği soru önergesinde şu sorulara yanıt istedi: Memleketim Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde meydana gelen yangınlara müdahalede koordinasyon nasıl sağlanmıştır? Yangına müdahalede hangi kurum ve kuruluşlar görev almıştır? Yangın söndürmede görev alan personel sayısı kaçtır? Bu personeller hangi kurumlarda çalışmaktadır? Yangın söndürmede görev alan gönüllü ekipler kimlerdir? Bu ekipler nasıl belirlenmiştir? Ekiplerin yangın söndürme çalışmalarına katılımında hangi hususlara dikkat edilmektedir? Yangınlarda görev alan personelin yangın söndürme konusundaki eğitim düzey ve deneyimi nedir? Yangın söndürme çalışmalarında görev alan personelden kaçının yangın sertifikası vardır? Yangın söndürme çalışmalarına katılan ekiplerin koruyucu kıyafet, maske ve yeterli teçhizat ile ekipmanı neden yoktu? “EKİPLER RİSKLİ BÖLGELERE NASIL YÖNLENDİRİLDİ?” Ekipler riskli bölgelere nasıl yönlendirildi? Kriz anında, riskli bölgede söndürme çalışmalarında görev alan ekiplerden bir kısmı geri dönerken, bir kısmı neden geri dönemedi? Risk anında ekiplere bölgeden ayrılın emri verildi mi, verilmedi mi? Yangın söndürme çalışmalarında kriz anında koordinasyon eksikliği neden yaşandı? Orman yangınına müdahale sürecindeki ihmaller ve eksikliklerle ilgili sorumlular hakkında herhangi bir işlem, idari soruşturma başlatıldı mı? “KAÇ TOPLANTI YAPILDI, HANGİ KARARLAR ALINDI?” Eskişehir’deki yangında hangi bölgede, ne kadar alan zarar gördü? Yangınla mücadele konusunda, 2025 yılı içerisinde Eskişehir’de kaç yangın komisyon toplantısı yapıldı? Bu toplantılarda kimler yer aldı, hangi kararlar alındı? Toplantılarda kurumların yapacakları iş ve işlemlere ilişkin hangi kuruma hangi görevlendirme yapıldı? Eskişehir’de yangınla mücadele konusunda yapılan yangın komisyon toplantıları sonrasında görevi ihmal nedeniyle uyarı ya da yasal işlem yapılan kurum/kuruluş oldu mu? Orman yangınları ile havadan mücadele kapsamında kullanılan helikopter, uçak, İHA sayısı nedir? Bu envanterden kaçı Eskişehir için ayrılmıştır? Orman yangınları ile mücadelede Eskişehir’deki yangın işçisi, teknik personel, orman muhafaza memuru, gönüllü sayısı kaçtır? Bu sayıların Eskişehir’in ilçelerine göre dağılımı nedir? Türkiye geneli ve Eskişehir için orman yangınlarına müdahale kapasitesini artırmak amacıyla ulusal yangın stratejisi oluşturulacak mıdır?"

Sorduk Sustular, Şimdi 10 Can Toprağa Düştü! Haber

Sorduk Sustular, Şimdi 10 Can Toprağa Düştü!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınında 10 orman işçisinin yaşamını yitirmesinin ardından sert bir açıklama yaptı. Arslan, 1 Temmuz 2025 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinin hâlâ karşılık bulmadığını hatırlatarak, yaşanan felaketin göz göre göre geldiğini ifade etti. “Bu felaket ‘geliyorum’ dedi. Uyardık, sorduk, sustular. Şimdi 10 emekçimiz toprağa düştü. Bu acının, bu vebalin sorumlusu kim olacak?” diyen Arslan, orman yangınlarıyla mücadelede yaşanan zafiyetleri ve yıllardır süren kurumsal çöküşü işaret etti. “Doğa affetmedi, şimdi vicdanlarımız konuşmalı!” Arslan’ın önergesinde; yangınlara havadan müdahalede kullanılan uçak-helikopter kapasitesi, THK uçaklarının neden yıllarca atıl bırakıldığı, kayyumla yönetilen kurumların durumu, erken uyarı sistemleri ve Sayıştay denetimlerinin akıbeti gibi kritik sorular yer alıyordu. Ancak bakanlık, aradan geçen 23 güne rağmen bu sorulara herhangi bir yanıt vermedi. “Bu bir doğa olayı değil, açık bir yönetim krizidir” diyen Arslan, şöyle devam etti: “Her yıl aynı kabusu yaşıyoruz. Bilim dışı politikalar, kamu kaynaklarının savurganca kullanımı, liyakatsizlik ve siyasi hesaplar yüzünden ormanlarımız da insanlarımız da yanıyor. Türk Hava Kurumu yıllardır atıl bırakıldı, orman köylüsünün feryadı duyulmadı. Şimdi ateş, Eskişehir’de 10 canımızı aldı. Bu sadece bir yangın değil; bir yönetim yangınıdır!” “Ağaç dikme törenleriyle vicdan temizlenmez” CHP’li Arslan, yaşanan facianın ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’nı acil açıklama yapmaya ve kamuoyuna hesap vermeye çağırdı. “Yangın sezonu ortasında yanıtlanmamış sorularla, susturulmuş kurumlarla, hazırlıksız müdahalelerle yaşanan bu kayıpların telafisi yok. Ağaç dikme törenleriyle değil, adaletle, liyakatle ve bilimin rehberliğinde hareket ederek ancak bu felaketlerin önüne geçebiliriz.” Seyitgazi’de yaşanan yangında hayatını kaybeden orman emekçilerine ve AKUT mensuplarına Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Yaralı kurtarılan tüm işçilerimize acil şifalar temenni ediyor, bu büyük felaketin bir daha yaşanmaması için her düzeyde sorumluluğun yerine getirilmesini talep ediyorum.

Basın Özgür Olmadan Demokrasi Gelmez! Haber

Basın Özgür Olmadan Demokrasi Gelmez!

Türkiye’de AKP iktidarında basın özgürlüğü alanında yaşanan ihlallere her geçen gün yenileri eklenirken, gazeteciler bu 24 Temmuz’a da gözaltı, hapis ve karartmalarla girdi. 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü dolayısıyla açıklamada bulunan CHP’nin gazeteci kökenli milletvekillerinden Utku Çakırözer, Türkiye’de basın özgürlüğü alanındaki vahim tablonun her geçen yıl ağırlaştığına dikkat çekerek, “Her ay düzenli olarak kamuoyu ile paylaştığımız basın özgürlüğü raporlarındaki ihlaller her geçen gün vahimleşiyor. Gazeteciler sadece haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tehdit, soruşturma ve zindanla cezalandırılıyor. AKP iktidarında 2020 ile 2025’in ilk 7 ayını kapsayan dönemde gazeteciler tam 3 bin 252 kez hâkim karşına çıktı. 405 gazeteci gözaltına alındı, 140 gazeteci tutuklandı. Son 5 yılda Tele 1, Halk TV, KRT, Sözcü TV, Now TV gibi gerçekleri anlatan televizyon kanallarına 329 yaptırım uygulandı” dedi. Çakırözer, demokrasilerde olmazsa olmazın basın özgürlüğü olduğunu belirterek, “Her türlü baskı, sansür ve karartmaya rağmen halkın haber alma hakkı mücadelesini sürdüren gazeteciler, basın kuruluşları ile tam dayanışma içindeyiz. Gazetecilerin mesleklerini özgürce yapabildiği, basın özgürlüğü ve demokrasinin hâkim kılındığı bir Türkiye için hep birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 5 YILDA 405 GÖZALTI, 140 TUTUKLAMA 2025 Türkiye’sinde gazeteciler 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nü yine baskı, sansür ve karartmalar altında karşılıyor. Gazeteciler haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tehdit, soruşturma ve hapisle cezalandırılırken, onlarca gazeteci bu 24 Temmuz’a da zindanda girdi! Türkiye, 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 159’uncu sıraya gerilerken, CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekili Utku Çakırözer’in her ay düzenli olarak kamuoyu ile paylaştığı raporlara göre 2020 ile 2025’in ilk 7 ayını kapsayan dönemde gazeteciler 3 bin 252 kez hakim karşına çıktı. 405 gazeteci gözaltına alındı, 140 gazeteci tutuklandı. Tele 1, Halk TV, KRT, Sözcü TV, Now TV gibi gerçekleri anlatan televizyon kanallarına 329 yaptırım uygulandı. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEKİ ‘VAHİM TABLO’ DEĞİŞMEDİ CHP’li Utku Çakırözer, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin basın özgürlüğü alanındaki bilançosunun her geçen gün vahimleştiğini söyleyerek, halkın haber alma hakkının yok edildiği, gazetecilerin mesleklerini özgürce yapabildikleri çalışma ortamının sağlanmadığı bir yerde demokrasinin de olmayacağını söyledi. “AKP İKTİDARINDA ‘İSTİBDAT DÖNEMİ’ SÜRÜYOR” Çakırözer şu açıklamayı yaptı: “AKP bu 24 Temmuz’da da hepimize ‘istibdat dönemi’ yaşatmaya devam ediyor! Gazeteciler haberleri, sosyal medya paylaşımları nedeniyle bizzat iktidar yöneticileri tarafından hedef gösteriliyor, tehdit ediliyor. Hapisle, zindanla cezalandırılıyor. Gazetecilerin 1 Mayıs, Gezi Direnişi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü gibi neredeyse her toplumsal olayda haber yapması güvenlik güçlerince engelleniyor. Pandemi, deprem, yangın gibi afetlerin yanı sıra son olarak milyonların Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda bile gazetecilerin haber yapması engelledi, gazeteciler gözaltına alındı, hapisle cezalandırıldı. Birçok gazetecinin özgürlüğü ev hapsi, yurt dışına çıkış yasağı, düzenli imza verme gibi yükümlülükler ile engelleniyor. Halkın meydanlardaki özgürlük ve adalet çığlığını ekranlara yansıttı diye televizyon kanalları cezalandırılıyor, karartılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen rüşvet, yolsuzluk iddiaları haberlerini konu alan on binlerce haber erişime engellenirken; gazetecilerin, siyasetçilerin, sanatçıların sosyal medya hesaplarına erişilemiyor. Vahim tabloya rağmen basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı için mücadeleyi sürdüren, gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen tüm gazetecilere selam olsun. Bu 24 Temmuz’da da mesajımız net: Demokrasinin olmazsa olması basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz! Önümüze gelecek ilk sandıkta bu istibdat iktidarına hep birlikte son verecek, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve basın özgürlüğünü yeniden inşa edeceğiz.”

Gençlerimizin Emeği Hakkını Bulmalı Haber

Gençlerimizin Emeği Hakkını Bulmalı

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, kamuya personel alımında uygulanan mülakat sisteminin kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir kanun teklifi sundu. Teklif, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yapılarak, personel alımlarında yalnızca yazılı sınav ve objektif, ölçülebilir yöntemlerin esas alınmasını öngörüyor. Teklifin Amacı: Emeği Koruyan, Liyakati Esas Alan Bir Kamu Sistemi Hazırlanan kanun teklifiyle: Kamuya girişte mülakat uygulaması tamamen kaldırılacak. Atamalar yalnızca yazılı sınav ve objektif değerlendirme araçlarıyla yapılacak. Sınav dışı yollarla elenme veya tercih edilme ihtimali ortadan kaldırılacak. “Mülakat, Adalet Duygusunu Zedeliyor” Teklifin gerekçesini açıklayan Arslan, şu ifadeleri kullandı: “Kamuya güvenin yeniden tesisi, liyakatli bir sistemin inşasıyla mümkündür. Mülakatlar, uzun süredir gençlerimizin umutlarını söndüren, emeklerini gasp eden bir araca dönüşmüş durumda. Bu uygulama, siyasi tercihlere açık, objektiflikten uzak ve halkta adalet duygusunu zedeleyen bir niteliğe bürünmüştür.” “Seçim Vaatleri Gerçekleştirilmeli” İktidarın yıllardır mülakatları kaldıracağı yönünde sözler verdiğini hatırlatan Arslan, “Seçim dönemlerinde verilen vaatler yerine getirilmedi. Mülakat sistemi sürdürülerek, liyakat değil sadakat esas alınmaya devam edildi. Bu teklif, kamuya girişte adil ve ölçülebilir bir sistemi esas almaktadır” dedi. “Devlete Güven, Gençliğe Umut” Kanun teklifinin yasalaşmasıyla birlikte, özellikle genç işsizler için yeni bir umut kapısı aralanacağını belirten Arslan, “Bu düzenleme, sadece hakkaniyeti sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda devlete olan güvenin yeniden tesis edilmesine de katkı sunacaktır” diye konuştu.

Milletvekili Arslan'dan Taşeron İşçiler İçin Kanun Teklifi Haber

Milletvekili Arslan'dan Taşeron İşçiler İçin Kanun Teklifi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, yıllardır kadro bekleyen taşeron işçiler için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne önemli bir kanun teklifi sundu. Teklif, 696 sayılı KHK ile kadro kapsamı dışında bırakılan belediye, il özel idaresi, mahalli idare birlikleri, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) ve bazı kamu kurumlarında görev yapan taşeron işçilerin, sınavsız şekilde sürekli işçi kadrosuna geçirilmesini öngörüyor. “Anayasa’ya aykırılıklar giderilmeli” Teklifin gerekçesinde, 2018’de yapılan düzenlemeyle bazı kesimlerin kadroya alınırken diğerlerinin kapsam dışında bırakılmasının Anayasa’nın eşitlik ve sosyal devlet ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı. Aynı işi yapan çalışanlar arasında ayrım yapılmasının çalışma barışını zedelediğine dikkat çekildi. “Kadroya alınan işçiyle aynı işi yapan hâlâ taşeron” CHP’li Arslan, yıllardır kamu hizmetlerinin asli ve sürekli işlerini yerine getiren bu çalışanların hem kamu güvencesinden yoksun bırakıldığını hem de statü ayrımı nedeniyle mağdur edildiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu insanlar yıllardır kamu hizmetlerinin yükünü taşıyor. Aynı binada aynı işi yapıyor ama biri kadrolu, diğeri taşeron. Bu kabul edilemez. Kamuda eşit işe eşit statü istiyoruz. Bu kanun teklifiyle, emekçilerin yıllardır süren adalet mücadelesine Meclis çatısı altında bir karşılık vermek istiyoruz.” Hedef: İş barışı, eşitlik, verimlilik Teklifin yasalaşması halinde, sınavsız geçişle kadroya alınacak işçilerin hak ve yükümlülükleri, daha önce yapılan geçişlerle uyumlu olacak. Böylece hem kurumlar arası statü uyumsuzlukları ortadan kalkacak, hem de kamu hizmetlerinin daha düzenli ve verimli şekilde yürütülmesi sağlanacak. 60 gün içinde geçiş Teklife göre, geçiş işlemleri ilgili kurumlar tarafından yürütülecek ve en geç 60 gün içinde tamamlanacak. Süreçte 696 sayılı KHK hükümleri örnek alınacak.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.