SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Eskişehir Milletvekili

Porsuk Haber Ajansı - Chp Eskişehir Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Eskişehir Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet Devriminin Işığını Sonsuza Dek Yaşatacağız! Haber

Cumhuriyet Devriminin Işığını Sonsuza Dek Yaşatacağız!

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi, mazlumun umudu, karanlığa yakılmış en parlak ışıktır! Cumhuriyet kenti Eskişehirimiz ve vatanımızın dört bir yanında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu kutsal mirası; onun ilke ve devrimleriyle, laik, demokratik ve çağdaş bir Türkiye idealinden asla sapmadan sonsuza dek yaşatacağız! İlelebet yaşasın Cumhuriyet!” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı şöyle: “Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizin 102. yaşını büyük coşku ve gururla kutluyoruz. Bugün varlığımızın temeli olan Cumhuriyet bir milletin yeniden doğuşudur. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, kadın ve erkeğin eşit olduğu, aklın ve bilimin yol gösterdiği bir yaşam biçimidir. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi, mazlumun umudu, karanlığa yakılmış en parlak ışıktır! Cumhuriyet kenti Eskişehirimiz ve vatanımızın dört bir yanında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu kutsal mirası; onun ilke ve devrimleriyle, laik, demokratik ve çağdaş bir Türkiye idealinden asla sapmadan sonsuza dek yaşatacağız! Başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını saygı, minnet ve özlemle anıyor; tüm hemşehrilerimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum. Yaşasın 102 yıllık Cumhuriyetimiz!”

Verilen Sözler Tutulmadan Aynı Proje Yeniden Pazarlanıyor! Haber

Verilen Sözler Tutulmadan Aynı Proje Yeniden Pazarlanıyor!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tanıtılan “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesi ile 2025’te yeniden açıklanan “Yüzyılın Konut Projesi / Ev Sahibi Türkiye” kampanyasını Meclis gündemine taşıdı. Milletvekili Arslan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde, 2022 yılında verilen sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini, vatandaştan toplanan bedellerin akıbetini ve üç yıl önceki projenin sonuçları açıklanmadan aynı vaatlerin yeni bir isimle yeniden sunulmasının gerekçesini sorguladı. “8 milyon kişi başvurdu, 5 milyonu geçerli sayıldı: bu bir barınma krizidir” “TOKİ’ye göre 5 milyon 135 bin geçerli başvuru alındı. Bu rakam, Türkiye’deki barınma krizinin resmî belgesidir. Milyonlarca yurttaş ev sahibi olma umuduyla parasını yatırdı. Bugün soruyoruz: Kaç kişi gerçekten evine kavuştu, kaçına arsa ya da iş yeri teslim edildi? Toplanan başvuru bedelleri ve peşinatların toplam tutarı nedir, nerede tutulmaktadır?” “Altyapılı arsa ve iş yeri sözü verdiniz: vatandaş gerçekten başlayabildi mi?” “2022’de ‘100 bin altyapılı arsa, 10 bin iş yeri veriyoruz’ dediniz. Peki bu arsalar hak sahiplerine eksiksiz teslim edildi mi? Elektrik, su, yol, kanalizasyon altyapısı tamamlandı mı? Vatandaşlar kendi evlerini inşa etmeye başlayabildi mi? Aynı şekilde, iş yeri sahibi olması öngörülen yurttaşlar fiilen üretime başlayabildi mi? Yoksa hem arsa hem iş yeri hak sahipleri hâlâ kura listelerinde mi kaldı?” “2.280 TL’den 6.800 TL’ye çıkan taksit, üç yılda ekonominin çöküşünü gösteriyor” “2022’de 2.280 TL olan taksit, bugün 6.800 TL. O gün ‘18 bin TL gelirli aile dar gelirliydi’, bugün aynı hükümet ‘145 bin TL gelirli aile sosyal konut adayı’ diyor. Bu tablo, üç yılda yoksulluğun sınırının nasıl genişlediğini gösteriyor. Halk artık ev değil, ev umudunu bile kaybediyor.” “Bakan Kurum açıklasın: hak sahibi ilan edilenlerden kaçı konutuna, arsasına, iş yerine kavuştu?” Arslan’ın önergesinde yönelttiği temel sorular: • Hak sahibi ilan edilen yurttaşlardan kaçı fiilen konutuna girdi, tapusunu aldı, iş yerinin anahtarını aldı? • Toplanan başvuru ücretleri ve peşinatların toplam tutarı nedir, ne kadarı iade edilmiştir? • “İki yıl içinde teslim edileceği” açıklanan 250 bin konut, 100 bin arsa ve 10 bin iş yerinin gerçekleşme oranı nedir? • 2022’de taksit 2.280 TL iken bugün neden 6.800 TL’den başlıyor? • 2022’de başvuran yurttaşlar yeni kampanyaya otomatik olarak dahil edilecek midir, yoksa yeniden mi başvuru yapmak zorundadır? “Yaparsa AK Parti yapar” dediniz, üç yılda yoksulluğu büyüttünüz Aynı projeyi üç yıl arayla, daha yüksek taksitlerle yeniden açıklamak başarı değil, itiraftır. Bu, halkın yoksullaştırılmasının, umutlarının tüketilmesinin açık itirafıdır. Verdikleri sözleri tutmadılar, şimdi aynı vaatleri yeni ambalajla yeniden pazarlıyorlar. Halkın güvenini, alın terini, ev hayalini seçim malzemesine çevirdiler. ‘Yaparsa AK Parti yapar’ dediler; yaptılar, halkın ev umudunu bile ellerinden aldılar.”

Azami Özen Değil, Azami Sessizlik! Haber

Azami Özen Değil, Azami Sessizlik!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, 8 Eylül 2025 tarihinde İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşanan olaylara ilişkin verdiği soru önergelerine TBMM Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın verdiği (ya da vermediği) yanıtları sert sözlerle eleştirdi. Arslan, milletvekillerine yönelik yoğun gaz ve fiziki müdahale uygulanmasına rağmen iki kurumun da sessiz kaldığını belirterek, “Azami özen değil, azami sessizlik gösteriliyor” dedi. “Ben de o gün yoğun gaz ve fiziki müdahaleye maruz kaldım” CHP’li Arslan, olay günü yaşanan polis müdahalesinde kendisinin de doğrudan hedef olduğunu hatırlatarak, “O gün ben de dahil çok sayıda milletvekili yoğun gaz ve fiziki müdahaleye maruz kaldık. Milletin vekillerine yapılan bu saldırı, doğrudan Meclis’in onuruna yönelmiştir” ifadelerini kullandı. Arslan, olay sonrası hem TBMM Başkanlığı’na hem de İçişleri Bakanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdiğini belirterek, süreci şöyle anlattı: “TBMM Başkanlığı, önergeme ‘İçtüzük kapsamına girmediği’ gerekçesiyle cevap vermemeyi tercih etti. İçişleri Bakanlığı ise süresi içinde yanıt göndermedi. Yani biri susarak, diğeri kaçarak sorumluluktan kaçtı.” “Bozdağ’ın ‘azami hassasiyet’ ifadesi, gerçeği örtbas etme çabasıdır” TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın, önergeye gönderdiği yanıtta yer alan “TBMM ve milletvekillerinin saygınlığının korunmasında azami özen ve hassasiyet gösterilmektedir” cümlesine de sert tepki gösteren Arslan, şunları söyledi: “Eğer gerçekten azami özen gösteriliyorsa, milletvekillerine gaz sıkılırken, fiziki müdahalede bulunulurken Meclis neredeydi? Nasıl bir hassasiyet ki Meclis Başkanlığı tek bir açıklama bile yapmadı, tek bir girişimde bile bulunmadı? Bu süslü ifadeler, gerçeği örtbas etmenin ve sorumluluktan kaçmanın kılıfıdır.” Arslan, Meclis Başkanlığı’nın asli görevinin milletvekillerinin onurunu ve kurumun itibarını korumak olduğunu vurgulayarak, “TBMM, milletin iradesini temsil eden kurumdur; sessiz kalamaz, kalmamalıdır” dedi. “Bu işin peşini bırakmayacağız” CHP’li Arslan, açıklamasının sonunda Meclis Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın tavrına karşı siyasi ve hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Biz susmayacağız, geri adım atmayacağız. Milletvekillerine yönelik bu antidemokratik saldırının hesabını sormaya, Meclis’in itibarını ve halkın iradesini korumaya kararlılıkla ne devam edeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız.”

Trump’la Hangi Anlaşmaları Yaptınız Meclis’te Açıklayın! Haber

Trump’la Hangi Anlaşmaları Yaptınız Meclis’te Açıklayın!

TBMM’de uluslararası anlaşmaların görüşmelerinde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin Erdoğan-Trump görüşmesinde gündeme gelip gelmediğinin Meclis’te açıklanmasını istedi. Çakırözer, “Biz Eskişehirliler merak ediyoruz: Trump'la masaya bizim Beylikova'daki 694 milyon tonluk nadir element rezervimiz konuldu mu? İletişim Başkanlığı sözde bizi yalanlamış ama haberi dünyaya duyuran yabancı haber ajansına sesini çıkarmıyor. Partimizin de 1 milyon Eskişehirlinin de talebi nettir: Nadir toprak elementleri Türkiye'nin, teknolojinin geleceğidir. Gelin, bu madenleri Trump'a jest olsun diye Amerikan şirketlerine meze yapmayın” dedi. “HANGİ ANLAŞMALARI YAPTINIZ MECLİS’TE AÇIKLAYIN” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de uluslararası ticaret anlaşmalarının görüşmelerinde söz alarak Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak elementlerini gündeme getirdi. Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin gündeme gelip gelmediğinin Meclis’e açıklanmasını istedi. “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Washington ziyaretinde, iki ülke arasındaki ticarete ilişkin verilen tavizler konusunda açıklama bekliyoruz” diyen Çakırözer, görüşmelerde Erdoğan ile Trump arasında hangi anlaşmalar yapıldı diye sordu. “TÜRK ÇİFTÇİSİNE, ESNAFINA YOK! ABD ŞİRKETLERİNİ İKİLETMEDİNİZ!” Çakırözer şöyle konuştu: “Randevuyu alabilmek için dahi Trump'ın oğluna 225 uçaklık sipariş geçtiniz. Washington'a gitmeden Amerikan ürünleri üzerindeki vergi yükünü kaldırdınız. Gel, çiftçinin, esnafın, dar gelirlinin üzerindeki vergi yükünü kaldıralım dediğimizde kaçarsınız ama Amerikan şirketlerinin vergi yükü için hiç ikiletmediniz. Neymiş? ‘Trump'a jest olsun’muş. Peki, tüm bunların karşılığında ne aldınız? Mesela, Türkiye'den çelik ve alüminyum alımına getirilen vergileri kaldırtabildiniz mi? Hayır. Kaldırmadığı gibi üstüne bir de yüzde 10 ek tarife bindirdi. Türkiye'ye silah ambargosu, verilmeyen F-35 uçaklarımız, uçak motorlarımız için ne yanıt aldınız? Görüşmelerde hangi anlaşmalar yapıldı? Çıkın, açıklayın! Trump ile görüşmenin somut kazanımları nelerdir? Getirin Meclis’e, 86 milyon hep birlikte öğrenelim. ‘Trump bize meşruiyet verdi’ deyip bu işin içinden sıyrılamazsınız çünkü meşruiyet ancak ve ancak milletten alınır.” “KENDİ TEKNOLOJİMİZ, KENDİ EKONOMİMİZ İÇİN KULLANALIM” “Trump'la masaya Beylikova'daki 694 milyon tonluk nadir element rezervimiz konuldu mu?” diye de soran Çakırözer, “Eskişehirliler biz merak ediyoruz! İletişim Başkanlığı sözde bizi yalanlamış ama haberi dünyaya duyuran yabancı haber ajansına sesini çıkarmıyor. Partimizin de 1 milyon Eskişehirlinin de talebi nettir: Nadir toprak elementleri Türkiye'nin, teknolojinin geleceğidir. Gelin, bu madenleri Trump'a jest olsun diye Amerikan şirketlerine meze yapmayın. Gelin, bu madenleri kendi ülkemizde işleyerek kendi teknolojimiz, kendi ekonomimiz için artı değer yaratır hale getirelim” diye konuştu.

İtfaiyeciler Artık Hak Ettikleri Statüye Kavuşmalı Haber

İtfaiyeciler Artık Hak Ettikleri Statüye Kavuşmalı

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan , itfaiyecilerin hak ettiği saygınlığı, özlük haklarını ve sosyal güvencelerini güçlendirmek amacıyla hazırladığı “Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sundu. Kanun teklifiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na “ İtfaiye Hizmetleri Sınıfı ” eklenmesi ve bu kapsamda görev yapan personelin ek göstergesinin 3600’e çıkarılması öngörülüyor. “İtfaiyeciler bu ülkenin sessiz kahramanlarıdır” Arslan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İtfaiyeciler, gecesini gündüzüne katıp vatandaşın canını kurtarmak için kendi canını riske atan bu ülkenin sessiz kahramanlarıdır. Buna rağmen hâlâ ayrı bir hizmet sınıfına sahip değildirler. Bu durum hem mesleğin saygınlığını hem de çalışma barışını zedelemektedir. Biz bu teklifle, itfaiyecilerin emeğinin, alın terinin ve yürekliliğinin hak ettiği değeri bulmasını istiyoruz.” “Seyitgazi yangını hepimizin yüreğini yaktı” CHP’li Arslan, geçtiğimiz yaz Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde meydana gelen orman yangınında görev başında hayatını kaybeden kahramanlara da dikkat çekti: “Seyitgazi’de meydana gelen yangında hayatını kaybeden kahramanlarımız, bu mesleğin ne kadar tehlikeli ve onurlu olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu ülkenin ateşle, dumanla, ölümle savaşan bu insanları artık görmezden gelinemez. Onlar sadece mesleklerini değil, yaşamlarını ortaya koyuyorlar. Bu teklif, hem onların hatırasına bir vefa hem de görevdeki tüm itfaiyecilere bir umut olacaktır.” “Soru önergeleri yanıtsız kaldı, artık adım atılmalı” Arslan, 1 Temmuz 2025 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı ’ya orman yangınlarıyla ilgili yönelttiği soru önergesinin hâlen yanıtlanmadığını hatırlatarak şunları söyledi: “Yangınlarla mücadelede yaşanan eksiklikleri sorduğumuzda bile cevap alamıyoruz. Ama artık sadece beklemekle yetinmeyeceğiz. Bu kanun teklifiyle hem itfaiyecilerimizin yıllardır dile getirdiği taleplerin karşılanmasını hem de onların insanca koşullarda yaşamalarını istiyoruz.” Kanun teklifiyle öngörülen düzenlemeler: * 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na “İtfaiye Hizmetleri Sınıfı” ekleniyor. * İtfaiyecilerin ek göstergesi 3600’e çıkarılıyor. * Mesleğin statüsü, özlük hakları ve çalışma koşulları yasal güvenceye kavuşturuluyor. Arslan’dan çağrı: “ Bu teklife siyaset üstü bir sahiplenme bekliyoruz ” “Bu teklif sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin ortak vicdanına hitap eden bir düzenlemedir. İtfaiyecilerimizin emeğine, alın terine ve canına saygı duyan herkesin bu değişikliğe destek vermesini bekliyorum.”

Çakırözer'den "Demokrasi ve Özgürlükler Masası" Çağrısı Haber

Çakırözer'den "Demokrasi ve Özgürlükler Masası" Çağrısı

TBMM Genel Kurulu’nda cezaevlerinde tutuklu belediye başkanlarının, hak savunucularının ve gazetecilerin durumuna dikkat çeken CHP’li Utku Çakırözer, cezaevlerindeki düşünce suçluları ve siyasi mahkumlar için “Demokrasi ve Özgürlükler Masası” kurulması çağrısını yaptı. Meclis’te Mayıs 2023 seçimlerinde Hatay milletvekili seçilen, AYM'nin hak ihlali kararlarına rağmen tahliye edilmeyen ve vekilliği düşürülen Can Atalay başta olmak üzere 15,5 milyonun Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, tutuklu belediye başkanları ve gazetecilere yaşatılan hukuksuzlukları tek tek sıralayan Çakırözer, “Gazze'de ateşkesin sağlanması için kurulan masada, resimde Türkiye'nin yer alması önemlidir, değerlidir. Ama Türkiye'nin bir başka masada daha yer alması gerekir! O da demokrasi masasıdır, özgürlükler masasıdır! Nitekim Meclis’imizde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bu açıdan önemli bir fırsat sunmaktadır. Ancak bir yandan terör meselesini, Kürt sorununu çözeceğiz, toplumsal barışı sağlayacağız derken diğer yandan cezaevlerinin ağzına kadar düşünce suçlularıyla, siyasi mahkumlarla doldurulmuş olması kabul edilemez” dedi. “DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER” MASASI ÇAĞRISI CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak cezaevlerinde tutuklu siyasetçilerin, hak savunucularının, gazetecilerin durumuna dikkat çekti. Çakırözer, cezaevlerinde hukuksuzca tutulan belediye başkanları, bürokratlar, hak savunucuları, gazeteciler için “Demokrasi ve Özgürlükler Masası” kurulması çağrısını yaptı. “CAN ATALAY’A YAPILAN DA BÜYÜK HUKUKSUZLUK” TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada cezaevlerinde tutuklu siyasetçileri, bürokratları, hak savunucularını ve gazetecileri tek tek sıralayan Çakırözer, şunları söyledi: “Dün bu Mecliste İsrail'in 3 milletvekilimize yönelik hukuksuzluğuna hep birlikte tepki gösterdik, ortak tavır sergiledik. Vurgulamak isterim ki hukuksuzlukla karşı karşıya olan bir milletvekilimiz de Hatay Milletvekili Can Atalay'dır. Anayasa Mahkemesi’nin 3 kez lehinde verdiği kararlara rağmen iki buçuk yıldır aramızda olamaması, bizlerle bir arada olacağına Silivri zindanında tutuluyor olması Anayasa'ya, yasalara, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına ve Hatay halkının iradesine saygısızlıktır. O da seçilmiş milletvekilidir, bir an önce aramızdaki yerini alması gerekmektedir.” “CEZAEVLERİNİ SİYASİ MAHKUMLARLA DOLDURDUNUZ” “Gazze'de ateşkesin sağlanması için kurulan masada, resimde Türkiye'nin yer alması önemlidir, değerlidir. Ama Türkiye'nin bir başka masada daha yer alması gerekir, bir başka resim daha vermesi şarttır; o da demokrasi masasıdır, özgürlükler masasıdır! Nitekim Meclisimizde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bu açıdan önemli bir fırsat sunmaktadır ancak bir yandan terör meselesini, Kürt sorununu çözeceğiz, toplumsal barışı sağlayacağız derken diğer yandan cezaevlerinin ağzına kadar düşünce suçlularıyla, siyasi mahkûmlarla doldurulmuş olması kabul edilemez.” “KAVALA’YA ZİYARETÇİ YASAĞI ” “Selahattin Demirtaş'ı 9 yıldır cezaevinde tutuyorsunuz AİHM kararlarına rağmen, Osman Kavala 2900 gündür özgürlüğünden mahrum yine uygulamadığınız AİHM kararlarına rağmen, üstüne bir de şimdi ziyaretçi yasağı getirdiniz. Tayfun Kahraman tam 1265 gündür hücrede; eşiyle, kızıyla bugün tam 181'inci görüşmeyi yapmışlar Silivri'de. Oysa Anayasa Mahkemesi hakkındaki hükmü bozarak yeniden yargılama kararı verdi. Neden hala zindanda? Çiğdem Mater, Mine Özerden üç buçuk yıldır niye zindanda?” “İMAMOĞLU 200 GÜNDÜR ZİNDANDA” “Hukuksuz yere tutsak edilen belediye başkanlarımız var, sadece Cumhuriyet Halk Partimizin değil 15,5 milyon yurttaşımızın oylarıyla Cumhurbaşkanı adayımız seçilen Sayın Ekrem İmamoğlu dün Silivri zindanında 200'üncü gününü tamamladı. Tek suçu Erdoğan'a karşı girdiği her seçimi kazanmak. Sağlık sorunlarıyla mücadele veren Mehmet Murat Çalık'ın inatla cezaevinde tutulması ne adalete ne vicdanlara sığıyor. İşi gücü, tüm sevdası Adana olan Zeydan Karalar'ın ne işi var Silivri zindanında Allah aşkına? Muhittin Böcek, Tunç Soyer, Ahmet Özer, Rıza Akpolat, Resul Emrah Şahan, Hasan Akgün, Alaattin Köseler, Hasan Mutlu ve diğer başkanlarımız niye zindanda? Buğra Gökçe, Mehmet Ali Çalışkan, Şenol Aslanoğlu, Ramazan Gülten, Kadriye Kasapoğlu, Nazan Başelli ve daha onlarca emekçi bürokratımızın hepsi masum, hepsi günahsız! Bu insanların ne işi var ailelerinden, evlatlarından, sevdiklerinden mahrum bir biçimde aylardır zindanlarda?” “ALTAYLI’NIN PROTESTOYA DÖNÜŞEN SESSİZLİĞİ 86 MİLYONUN KARANLIĞI” “Silivri'de ve diğer zindanlarda gazeteciler var hukuksuzca tutsak. İşte, Fatih Altaylı cezaevinde yüz on gününü geride bıraktı. Sebep? Sözleriyle, evet sadece sözleriyle Cumhurbaşkanına fiilî saldırıda bulunmuş. Olacak iş mi demeyin; baskı altındaki mahkeme aynen bu gerekçeyle Altaylı'yı bırakmıyor. Fatih Altaylı'nın boş kalan koltuğu, protestoya dönüşen sessizliği aslında 86 milyonun, hepimizin karanlığa gömülmesidir. Ya genç meslektaşım Furkan Karabay'a yaşatılan zulüm; daha 29 yaşında, yüz kırk sekiz gündür tek başına hücrede. Gerekçe? Cumhurbaşkanına hakaret. İlke TV'den Ercüment Akdeniz'i, sırf aralarında hayatta dahi olmayanların da yer aldığı tanıklar mahkemeye gelmedi diye iki yüz otuz iki gündür haksız hukuksuz yere zindanda tutuyorsunuz. Gazeteci Perihan Sevda Erkılınç'ı hasta hâliyle aylardır Bakırköy Cezaevinde tutuyorsunuz.” “ESKİ YOL ARKADAŞINIZIN İÇİN SES ÇIKARMIYORSUNUZ” “Daha düne kadar AKP sıralarında birlikte oturduğunuz Hüseyin Kocabıyık'ı da zindana attınız. Ne için? AKP iktidarının acı gerçeklerini söyledi diye. Siz, kendi arkadaşınıza dahi yaşatılan adaletsizliklere, hukuksuzluklara ses çıkarmıyor, çıkaramıyor olabilirsiniz ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hangi görüşten olursa olsun, kim olursa olsun 86 milyonun hakkını, hukukunu, özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Adaletsizliğe uğrayan herkesin sesi olmaya devam edeceğiz.”

Türkiye’nin Stratejik Madenleri Gizli Pazarlık Konusu Olamaz! Haber

Türkiye’nin Stratejik Madenleri Gizli Pazarlık Konusu Olamaz!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında ABD Başkanı Donald Trump’la yaptığı görüşmede Eskişehir–Beylikova’daki Nadir Toprak Elementleri (NTE) rezervlerinin gündeme geldiği iddialarına sert tepki gösterdi. Arslan, “Beylikova Türkiye’nin geleceğidir, bu madenlerin gizli pazarlık konusu yapılmasına izin vermeyiz” dedi. İddialar derin endişe yarattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti ve Trump’la yaptığı görüşmede Türkiye’nin stratejik kaynaklarının konuşulduğuna dair iddialar, siyaset gündemini hareketlendirdi. İddialara göre, görüşmede Beylikova NTE rezervlerinin de masaya geldiği öne sürülürken, Arslan “Bu sessizlik kabul edilemez” diyerek hükümete sert eleştiriler yöneltti. Dünyanın aynı sahada bulunan ikinci en büyük NTE rezervine sahip olan Beylikova sahasının, uluslararası pazarlıklarda kullanıldığına dair kuşkuların güçlendiğini belirten Arslan, “Bu madenler bir kişinin koltuğunu kurtarma aracına dönüştürülemez” dedi. İki bakana ayrı soru önergesi! CHP’li Arslan, bugün hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a hem de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yazılı soru önergesi sundu. Önergelerde bakanlardan şu sorulara yanıt istendi: • Erdoğan–Trump görüşmesinde Beylikova rezervleri gündeme geldi mi? • ABD veya başka bir ülkeyle NTE alanında herhangi bir mutabakat, yatırım protokolü ya da gizli anlaşma imzalandı mı? • Beylikova sahasında ne kadar cevher çıkarıldı, hangi elementler üretildi, hangi şirketler görev aldı? • Sivil Nükleer İş Birliği Mutabakatı, NTE rezervleriyle ilgili hükümler içeriyor mu? • Bu stratejik rezervlerden ham ihracat yapıldı mı ya da planlanıyor mu? “Türkiye’nin geleceği pazarlık konusu yapılamaz” Arslan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Beylikova yalnızca Eskişehir’in değil, Türkiye’nin stratejik teminatıdır. Bu toprakların altındaki madenler, bir şahsın siyasi ömrünü uzatma hesabının malzemesi olamaz. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren hiçbir kaynak, kapalı kapılar ardında tartışılamaz.” “Atatürk’ün vizyonu bize yön gösteriyor” Arslan, açıklamasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ekonomik bağımsızlığa ilişkin sözleriyle vurgu yaptı: “Atatürk, ‘Siyasal bağımsızlık ekonomik bağımsızlıkla desteklenmedikçe kalıcı olamaz’ diyordu. Madenlerimiz, yeraltı zenginliklerimiz bu bağımsızlığın temelleridir. Beylikova’da izlenmesi gereken yol, tam da Atatürk’ün bize gösterdiği yoldur: Yabancıya bağımlı değil, kendi teknolojisini üreten, milli sanayisini güçlendiren bir Türkiye!” Arslan, CHP olarak sürecin hem TBMM hem de kamuoyu önünde tam şeffaflıkla yürütülmesi için kararlılıkla takipçisi olacaklarını belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.