Eğitim - Sen Eskişehir Şubesi tarafından ortaöğretimde eğitim süresinin kısaltılacağı yönünde ki tartışmalarla ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 13.10.2025 19:36
Haber Güncellenme Tarihi: 13.10.2025 19:42
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Eğitim - Sen Eskişehir Şubesi tarafından ortaöğretimde eğitim süresinin kısaltılacağı yönünde ki tartışmalarla ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Eğitim - Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Son bir yıldır çeşitli çevrelerce söylenen ve milli eğitim bakanının da bazı platformlarda dile getirdiği zorunlu eğitimin kısaltılması ile ilgili kafalarda kurgulanan sistemlerin son şekillerinin deklere edilmeye başlandığını görüyoruz. En son sayın bakan belirli bir model yok dese de lise eğitimi üzerinde 2+2 şeklinde bir düzenlemenin cumhurbaşkanlığına sunulduğu ve kabinede görüşüleceği ile ilgili basında çokça haber yapılıyor.
Buradan merak ediyoruz zorunlu eğitim süresi kimleri rahatsız etmiştir? Sürenin uzun olduğu ve kısaltılması gerektiği hangi bilimsel gerçekliklere dayandırılmaktadır? Yoksa STK olarak adlandırılan vakıf, dernek ve bazı dini çevreler ile patronlar kulübü olarak görülen oluşumların istek ve taleplerine göre mi şekillendirilmeye çalışılmaktadır?
Unutulmamalıdır ki uluslararası sözleşmelerle de belirlenen duruma göre 0 -18 yaş aralığında bulunan tüm bireyler çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle yapılacak düzenleme ve atılacak adımlar çocuğun üstün yararına, eğitim hakkına ve pedagojik gelişimlerine göre atılmalıdır. Çocukların erken meslek edinmeleri kılıfıyla çocuk işçiliğinin ve emek sömürücülüğünün önünün açıldığı aşikârdır.
Bir başka boyut OECD ülkeleri arasında en düşük zorunlu eğitim süresi 11 yıl ve ortalama eğitim süresi 14 yıl arasındadır. Yolu bir şekilde bu ülkelerle kesişebilecek gençlerimizin denklik ve eğitim süreleri ile ilgili yaşayabilecekleri sorun ve keşmekeşe yol açabilecek düzenlemeler onların geleceğini karartmamalıdır.
Eğitim Sen olarak uyarıyoruz çocukların geleceklerini ilgilendiren düzenlemeler, pedagojik gelişimleri, eğitim hakkı, bilimsel temeller gözetilerek; eğitim bilimi bileşenleri, üniversiteler, çocukların eğitim hakkını savunan eğitim sendikaların görüşleri de alınarak yapılmak zorundadır.
Son yayınlanan raporlara göre eğitim dışına çıkan çocuk sayısının gün geçtikçe arttığı ve 640.000 civarındaki çocuğun eğitim hayatından koptuğu görülmektedir. Okul dışında ucuz iş gücü olarak çalıştırıldıları gerçeği ortadayken, yapılması gereken çocukların derin yoksulluklar sonucu eğitim hayatından kopmalarına neden olan durumlara karşı önlem almaktır
Eğitime yön verenler unutmamalıdır ki kendi çocuklarını özel okullara gönderip, emekçi halk çocukları ile ilgili düzenlemeler düşünürken, kamusal, bilimsel, laik ve pedagojik gerçeklikleri göz önünde bulundurarak adım atmak zorundadırlar."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Zorunlu Eğitim Süresi Kimleri Rahatsız Ediyor?
Eğitim - Sen Eskişehir Şubesi tarafından ortaöğretimde eğitim süresinin kısaltılacağı yönünde ki tartışmalarla ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Eğitim - Sen Eskişehir Şubesi tarafından ortaöğretimde eğitim süresinin kısaltılacağı yönünde ki tartışmalarla ilgili olarak bir açıklama yapıldı.
Eğitim - Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Son bir yıldır çeşitli çevrelerce söylenen ve milli eğitim bakanının da bazı platformlarda dile getirdiği zorunlu eğitimin kısaltılması ile ilgili kafalarda kurgulanan sistemlerin son şekillerinin deklere edilmeye başlandığını görüyoruz. En son sayın bakan belirli bir model yok dese de lise eğitimi üzerinde 2+2 şeklinde bir düzenlemenin cumhurbaşkanlığına sunulduğu ve kabinede görüşüleceği ile ilgili basında çokça haber yapılıyor.
Buradan merak ediyoruz zorunlu eğitim süresi kimleri rahatsız etmiştir? Sürenin uzun olduğu ve kısaltılması gerektiği hangi bilimsel gerçekliklere dayandırılmaktadır? Yoksa STK olarak adlandırılan vakıf, dernek ve bazı dini çevreler ile patronlar kulübü olarak görülen oluşumların istek ve taleplerine göre mi şekillendirilmeye çalışılmaktadır?
Unutulmamalıdır ki uluslararası sözleşmelerle de belirlenen duruma göre 0 -18 yaş aralığında bulunan tüm bireyler çocuk sayılmaktadır. Bu nedenle yapılacak düzenleme ve atılacak adımlar çocuğun üstün yararına, eğitim hakkına ve pedagojik gelişimlerine göre atılmalıdır. Çocukların erken meslek edinmeleri kılıfıyla çocuk işçiliğinin ve emek sömürücülüğünün önünün açıldığı aşikârdır.
Bir başka boyut OECD ülkeleri arasında en düşük zorunlu eğitim süresi 11 yıl ve ortalama eğitim süresi 14 yıl arasındadır. Yolu bir şekilde bu ülkelerle kesişebilecek gençlerimizin denklik ve eğitim süreleri ile ilgili yaşayabilecekleri sorun ve keşmekeşe yol açabilecek düzenlemeler onların geleceğini karartmamalıdır.
Eğitim Sen olarak uyarıyoruz çocukların geleceklerini ilgilendiren düzenlemeler, pedagojik gelişimleri, eğitim hakkı, bilimsel temeller gözetilerek; eğitim bilimi bileşenleri, üniversiteler, çocukların eğitim hakkını savunan eğitim sendikaların görüşleri de alınarak yapılmak zorundadır.
Son yayınlanan raporlara göre eğitim dışına çıkan çocuk sayısının gün geçtikçe arttığı ve 640.000 civarındaki çocuğun eğitim hayatından koptuğu görülmektedir. Okul dışında ucuz iş gücü olarak çalıştırıldıları gerçeği ortadayken, yapılması gereken çocukların derin yoksulluklar sonucu eğitim hayatından kopmalarına neden olan durumlara karşı önlem almaktır
Eğitime yön verenler unutmamalıdır ki kendi çocuklarını özel okullara gönderip, emekçi halk çocukları ile ilgili düzenlemeler düşünürken, kamusal, bilimsel, laik ve pedagojik gerçeklikleri göz önünde bulundurarak adım atmak zorundadırlar."
En Çok Okunan Haberler