Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında yeni Anayasa tartışmaları ve ekonomi gündemleri değerlendirildi.
Haber Giriş Tarihi: 19.10.2025 21:41
Haber Güncellenme Tarihi: 19.10.2025 22:00
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında yeni Anayasa tartışmaları ve ekonomi gündemleri değerlendirildi.
Saadet Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Mücahit Ateş tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi;
"Eskişehir halkına sesimizi duyuracak siz değerli basın mensubu arkadaşlar, basın toplantımıza gösterdiğiniz ilgi için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Gündem çok hızlı değişiyor ancak ben burada bazılarına değineceğim.
“Yeni Anayasa” yine gündemde.
Çok net şu soruları sormak istiyoruz: Siz bu “Yeni Anayasayı” niçin istiyorsunuz?
Demokratik bir Türkiye için mi, yoksa kendi Otokratik rejiminize zemin hazırlamak için mi?
Biz; Sivil, dili ve içeriğiyle bugünü ve yarını kucaklayan, en önemlisi - 86 milyonun tamamının “İşte benim anayasam” diyerek sahipleneceği, baş tacı edeceği bir Anayasanın en büyük destekçisi oluruz. Ancak, önce; mevcut anayasaya uyulmasını bunun neticesinde ortaya çıkan eksiklerin tartışılmasını bekleriz.
Eski Anayasa, hukuka uymamak için bir bahane; yeni Anayasa'da iç politikayı dizayn edecek bir malzeme olmamalıdır!
Bu yeni anayasa ve demokratikleşme konusunda epey bir açıklama yapan ve Cumhurbaşkanı danışmanı olduğunu bildiğimiz bir zat, her pazar günü Meclis'e ve Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na rol biçip yön vermeye kalkıyor.
Bu arkadaş komisyonun başına atanmış bir “kayyum” gibi davranıyor.Süreçte; ne konuşulacak, ne konuşulmayacak, bununla ilgili kendini yetki sahibi sanıyor. Arkadaşlar, şunu bir netleştirelim:
Kimse, meclis iradesinin üzerinde değildir.
Kimse meclise yön veremez, çerçeve çizemez, ne yapacağını söyleyemez.
Yeni Anayasa’dan bahsedenler, önce bu kayyum zihniyetinde bir çıksınlar! Bakın biz en başından beri şunu söyledik: İhtiyacımız olanı; “Terörsüz Türkiye” tabiri ifade etmeye yetmiyor, Bizim ihtiyacımız olan “Yaşanabilir Türkiye” ifadesidir dedik. Toplumsal barış ve huzuru “bir örgütün silah bırakmasına” indirgemenin çıkmaz yol olduğunu söyledik.
Ancak gördüğümüz o ki; kendini kayyum sanan arkadaş toplumun farklı kesimlerinin hak ve özgürlüklere dair taleplerini dile getirmesini istemiyor.
Komisyonun bu konulara giremeyeceğini iddia ediyor. İşte tam da bu anlayış, bu ülkeyi yaşanabilir olmaktan çıkarıyor.
Tutuklu gazetecilerden, Adalet arayışında olan KHK’lılara;
Ev kirasını ödeyemeyen asgari ücretlilerden, atama bekleyen öğretmenlere;
AVM'lerin kuşatması altında can çekişen esnaftan, her sezonu daha büyük zararla kapatan çiftçilere;
Engelsiz şehirler isteyen engelli vatandaşlarımızdan, şiddet görme endişesi taşıyan kadınlara; adalet arayışında olan herkesi sürecin dışında değil tam merkezinde konumlandırmakla mümkündür. Örgütün silah bırakması konusunda, kimsenin itirazı olmaz, olamaz da! Bununla birlikte hiç kimse bizden keyfiliğin, kayırmacılığın ve hukuksuzluğun dayatılmasına da rıza göstermemizi beklemesin.
Değerli arkadaşlar;
Türkiye’de; sosyal medya kahramanlarının, televizyon yorumcularının “gündem budur” dediği şeylerin dışında bir gerçeklik var.
Bizler için gerçeklik; tüm kaynaklarımızı yok eden ekonomik buhrandır! Vergi, Enflasyon ve Faiz ile yönetilmeye çalışılan ekonomidir.
Bakınız, bu milletten, bu yıl sonuna kadar 12 trilyon 651 milyar vergi toplanacak. Bu verginin de %85’ini dar gelirliler ödeyecek. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve maliye bakanımız vergi konusunda çıktı; “Az kazanandan az, çok kazanandan çok alacağız” dedi. -Üzülerek söylüyorum- Bu açıklama, bugüne kadar “Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi” alındığının itirafıdır. Bakınız geçtiğimiz hafta sonu, Evini kiraya verenlere %20 stopaj uygulanacağına dair bir düzenleme gündeme geldi. Sonra Hazine ve Maliye bakanlığı hemen yalanladı. Biz aynı senaryoyu, yurt dışı çıkış harcında da yaşamıştık. Sonra birden harçların yükseldiğini gördük. Umarız, bu konuda da bir benzeri yaşanmaz.Çünkü evini kiraya verenlerden %20 stopaj demek, direk kiraların yüzde 20 artması demektir.
Ev sahibine getirilen, her yeni vergininkonut ve kira fiyatlarını yükselteceğini bilmek için Takdir edersiniz ki ekonomi bakanı olmaya gerek yok! İsrafla, yandaşla, faizle delinen bütçe Vergiyle, yeni vergiyle, cezayla, yeni cezayla doldurulmaya çalışılıyor!
Bakınız, çarpıcı bir rakamı sizinle paylaşmak istiyorum
2025 bütçesinde vatandaşa kesilecek cezalardan elde edilmesi öngörülen toplam gelir 245 milyar 413 milyon lira olarak belirlenmişti. Peki, yılın ilk 6 ayında kesilen para cezalarının toplam tutarı
Ne kadar biliyor musunuz? 921 milyar lira! Öngörülenin yaklaşık 4 katı! (3,75) 2 yıldır enflasyon hedefini tutturamayan iktidar, 2 yıldır faizi düşüremeyen iktidar İş vatandaşa kesilecek cezaya gelince hedefi 6 ayda tutturmakla kalmıyor, 4 katına çıkarıyor!"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bizler İçin Gerçeklik Ekonomik Buhrandır
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında yeni Anayasa tartışmaları ve ekonomi gündemleri değerlendirildi.
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında yeni Anayasa tartışmaları ve ekonomi gündemleri değerlendirildi.
Saadet Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Mücahit Ateş tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi;
"Eskişehir halkına sesimizi duyuracak siz değerli basın mensubu arkadaşlar, basın toplantımıza gösterdiğiniz ilgi için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Gündem çok hızlı değişiyor ancak ben burada bazılarına değineceğim.
“Yeni Anayasa” yine gündemde.
Çok net şu soruları sormak istiyoruz: Siz bu “Yeni Anayasayı” niçin istiyorsunuz?
Demokratik bir Türkiye için mi, yoksa kendi Otokratik rejiminize zemin hazırlamak için mi?
Biz; Sivil, dili ve içeriğiyle bugünü ve yarını kucaklayan, en önemlisi - 86 milyonun tamamının “İşte benim anayasam” diyerek sahipleneceği, baş tacı edeceği bir Anayasanın en büyük destekçisi oluruz. Ancak, önce; mevcut anayasaya uyulmasını bunun neticesinde ortaya çıkan eksiklerin tartışılmasını bekleriz.
Eski Anayasa, hukuka uymamak için bir bahane; yeni Anayasa'da iç politikayı dizayn edecek bir malzeme olmamalıdır!
Bu yeni anayasa ve demokratikleşme konusunda epey bir açıklama yapan ve Cumhurbaşkanı danışmanı olduğunu bildiğimiz bir zat, her pazar günü Meclis'e ve Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na rol biçip yön vermeye kalkıyor.
Bu arkadaş komisyonun başına atanmış bir “kayyum” gibi davranıyor.Süreçte; ne konuşulacak, ne konuşulmayacak, bununla ilgili kendini yetki sahibi sanıyor. Arkadaşlar, şunu bir netleştirelim:
Kimse, meclis iradesinin üzerinde değildir.
Kimse meclise yön veremez, çerçeve çizemez, ne yapacağını söyleyemez.
Yeni Anayasa’dan bahsedenler, önce bu kayyum zihniyetinde bir çıksınlar! Bakın biz en başından beri şunu söyledik: İhtiyacımız olanı; “Terörsüz Türkiye” tabiri ifade etmeye yetmiyor, Bizim ihtiyacımız olan “Yaşanabilir Türkiye” ifadesidir dedik. Toplumsal barış ve huzuru “bir örgütün silah bırakmasına” indirgemenin çıkmaz yol olduğunu söyledik.
Ancak gördüğümüz o ki; kendini kayyum sanan arkadaş toplumun farklı kesimlerinin hak ve özgürlüklere dair taleplerini dile getirmesini istemiyor.
Komisyonun bu konulara giremeyeceğini iddia ediyor. İşte tam da bu anlayış, bu ülkeyi yaşanabilir olmaktan çıkarıyor.
Kalıcı ve kapsayıcı bir çözüm:
Tutuklu Başkanlardan, Kayyım atanmış belediyelere;
Tutuklu gazetecilerden, Adalet arayışında olan KHK’lılara;
Ev kirasını ödeyemeyen asgari ücretlilerden, atama bekleyen öğretmenlere;
AVM'lerin kuşatması altında can çekişen esnaftan, her sezonu daha büyük zararla kapatan çiftçilere;
Engelsiz şehirler isteyen engelli vatandaşlarımızdan, şiddet görme endişesi taşıyan kadınlara; adalet arayışında olan herkesi sürecin dışında değil tam merkezinde konumlandırmakla mümkündür. Örgütün silah bırakması konusunda, kimsenin itirazı olmaz, olamaz da! Bununla birlikte hiç kimse bizden keyfiliğin, kayırmacılığın ve hukuksuzluğun dayatılmasına da rıza göstermemizi beklemesin.
Değerli arkadaşlar;
Türkiye’de; sosyal medya kahramanlarının, televizyon yorumcularının “gündem budur” dediği şeylerin dışında bir gerçeklik var.
Bizler için gerçeklik; tüm kaynaklarımızı yok eden ekonomik buhrandır! Vergi, Enflasyon ve Faiz ile yönetilmeye çalışılan ekonomidir.
Bakınız, bu milletten, bu yıl sonuna kadar 12 trilyon 651 milyar vergi toplanacak. Bu verginin de %85’ini dar gelirliler ödeyecek. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve maliye bakanımız vergi konusunda çıktı; “Az kazanandan az, çok kazanandan çok alacağız” dedi. -Üzülerek söylüyorum- Bu açıklama, bugüne kadar “Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi” alındığının itirafıdır. Bakınız geçtiğimiz hafta sonu, Evini kiraya verenlere %20 stopaj uygulanacağına dair bir düzenleme gündeme geldi. Sonra Hazine ve Maliye bakanlığı hemen yalanladı. Biz aynı senaryoyu, yurt dışı çıkış harcında da yaşamıştık. Sonra birden harçların yükseldiğini gördük. Umarız, bu konuda da bir benzeri yaşanmaz.Çünkü evini kiraya verenlerden %20 stopaj demek, direk kiraların yüzde 20 artması demektir.
Ev sahibine getirilen, her yeni vergininkonut ve kira fiyatlarını yükselteceğini bilmek için Takdir edersiniz ki ekonomi bakanı olmaya gerek yok! İsrafla, yandaşla, faizle delinen bütçe Vergiyle, yeni vergiyle, cezayla, yeni cezayla doldurulmaya çalışılıyor!
Bakınız, çarpıcı bir rakamı sizinle paylaşmak istiyorum
2025 bütçesinde vatandaşa kesilecek cezalardan elde edilmesi öngörülen toplam gelir 245 milyar 413 milyon lira olarak belirlenmişti. Peki, yılın ilk 6 ayında kesilen para cezalarının toplam tutarı
Ne kadar biliyor musunuz? 921 milyar lira! Öngörülenin yaklaşık 4 katı! (3,75) 2 yıldır enflasyon hedefini tutturamayan iktidar, 2 yıldır faizi düşüremeyen iktidar İş vatandaşa kesilecek cezaya gelince hedefi 6 ayda tutturmakla kalmıyor, 4 katına çıkarıyor!"
En Çok Okunan Haberler