Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde emekli ikramiyelerini gündeme getirdi.
Haber Giriş Tarihi: 21.05.2025 14:59
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2025 15:07
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde emekli ikramiyelerini gündeme getirdi.
TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi;
"Bugün burada, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde biz emeklilere reva görülen 4.000 TL bayram ikramiyesini konuşmak, bu adaletsizliği yüksek sesle dile getirmek ve kamuoyunun vicdanına seslenmek için bir araya geldik.
Biz bu ülke için yıllarını, alın terini, emeğini, ömrünü vermiş insanlarız. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler… Bu topraklarda yükselen her taşta bizlerin emeği, bizlerin alın teri var. Bugün bu ülkede bir refah varsa, geçmişte o refahın temellerini atan bizlerdik. Ama ne yazık ki bugün, Emekliler unutulmuş, görmezden gelinmiş durumdadır.
Eskiden “ikramiye” verilince, bayram sofraları kurulur, torunlara harçlık verilir, kimimiz altın alır, kimimiz tatile giderdi. Kurumlar, yıllık kazançlarının bir kısmını adı üstünde ikramiye olarak verirdi. Yıllık 4 maaş, 6 maaş tutarında olurdu. Bir ay tek diğer ay çift maaşla çifte bayram yaşanırdı.
1.000 TL ile başlayan, şimdi önümüze koydukları rakam 4.000 TL.
Ve bu rakamı sunarken 4.000 TL yaptık daha ne olsun? “Daha ne istiyorsunuz?” der gibi küçümseyici, alaycı bir dil kullanıyorlar. Bu bir ikramiye değil, bu bir sadaka, bu bir aşağılama.
Ülke ekonomisi yangın yeri. Zamlar yağmur gibi. Başımız dönüyor takip bile edemiyoruz.
Bugün pazara gitseniz 4.000 TL’ye bir Pazar arabası bile dolduramıyorsunuz. Meyvenin kilosu 100 TL’den başlıyor. Karpuz dilimle satılıyor, 250 TL. Peynir bir kalıp 300 TL. Kıymanın kilosu 700 TL. Böyle bir ortamda bize verilen 4.000 TL ile ne yapalım? Çocuğumuza harçlık mı verelim? Bayram soframızı mı kuralım? Kurban mı keselim?
Ben kendi adıma bu parayı almak istemiyorum. Çünkü bu para bana yoksulluğu, unutulmuşluğu, dışlanmışlığı hissettiriyor.
Geçen yılı Emekli yılı ilan etmişlerdi adeta süründük. Bu yıl daha 5. Aydayız komaya girdik.
Ben bir emekli olarak bu halde olmamalıyım.
Ben torunuma “Bayramın mübarek olsun” deyip avucuna harçlık koyamıyorsam, bu ülkede bir eşitsizlik, adalet sorunu vardır.
Şimdi ben soruyorum:
Bu ülkede kurban bayramı mı geliyor, yoksa emekliye yas mı geliyor?
Bugün emekli, kasabın önünden geçemiyor. Bayramda çocuklarını karşılayacak gücü, neşesi, imkânı kalmamış.
Bugün emekli, pazara çıkıp boş fileyle geri dönüyor.
Bugün emekli, “Alın bu parayı siz harcayın” deme noktasına gelmiş.
Kamu harcamaları 450 milyar TL olmuş. Bir yanda lüks, şatafat, bir yanda sefalet?
Ve biz diyoruz ki:
Emekliyi bu hale düşüren utansın!
Bizleri diri diri mezara koyanlar, bu tabloyu yaratanlar vicdanlarıyla yüzleşsin!
Bu ülkede kaynak yok değil. Ama mesele kaynak değil; mesele niyet, mesele öncelik!
Biz artık sadaka değil, hak ettiğimiz yaşamı istiyoruz. Emeklilik, insan onuruna yakışır bir hayatın güvencesi olmalıdır. Biz lüks istemiyoruz; biz temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak, torunumuza harçlık verecek, bayram şekeri alacak kadar ücret ve insanca yaşam talep ediyoruz.
Biz Emekliler dilenci değiliz. Yıllarımızı verdiğimiz emeklerimizin karşılığını istiyoruz.
Tüm emekliler birleşmeli, sesini yükseltmeli, bu adaletsizliğe karşı ortak bir irade göstermelidir. Çünkü bu sadece bugünün değil, yarının emekliliği için de bir mücadeledir.
Hepinizi saygı ve umutla selamlıyorum.
Bayramın adı var ama anlamı yok. O anlamı birlikte geri alacağız."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sadaka Değil Hakettiğimiz Yaşamı İstiyoruz!
Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde emekli ikramiyelerini gündeme getirdi.
Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde emekli ikramiyelerini gündeme getirdi.
TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi;
"Bugün burada, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde biz emeklilere reva görülen 4.000 TL bayram ikramiyesini konuşmak, bu adaletsizliği yüksek sesle dile getirmek ve kamuoyunun vicdanına seslenmek için bir araya geldik.
Biz bu ülke için yıllarını, alın terini, emeğini, ömrünü vermiş insanlarız. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler… Bu topraklarda yükselen her taşta bizlerin emeği, bizlerin alın teri var. Bugün bu ülkede bir refah varsa, geçmişte o refahın temellerini atan bizlerdik. Ama ne yazık ki bugün, Emekliler unutulmuş, görmezden gelinmiş durumdadır.
Eskiden “ikramiye” verilince, bayram sofraları kurulur, torunlara harçlık verilir, kimimiz altın alır, kimimiz tatile giderdi. Kurumlar, yıllık kazançlarının bir kısmını adı üstünde ikramiye olarak verirdi. Yıllık 4 maaş, 6 maaş tutarında olurdu. Bir ay tek diğer ay çift maaşla çifte bayram yaşanırdı.
1.000 TL ile başlayan, şimdi önümüze koydukları rakam 4.000 TL.
Ve bu rakamı sunarken 4.000 TL yaptık daha ne olsun? “Daha ne istiyorsunuz?” der gibi küçümseyici, alaycı bir dil kullanıyorlar. Bu bir ikramiye değil, bu bir sadaka, bu bir aşağılama.
Ülke ekonomisi yangın yeri. Zamlar yağmur gibi. Başımız dönüyor takip bile edemiyoruz.
Bugün pazara gitseniz 4.000 TL’ye bir Pazar arabası bile dolduramıyorsunuz. Meyvenin kilosu 100 TL’den başlıyor. Karpuz dilimle satılıyor, 250 TL. Peynir bir kalıp 300 TL. Kıymanın kilosu 700 TL. Böyle bir ortamda bize verilen 4.000 TL ile ne yapalım? Çocuğumuza harçlık mı verelim? Bayram soframızı mı kuralım? Kurban mı keselim?
Ben kendi adıma bu parayı almak istemiyorum. Çünkü bu para bana yoksulluğu, unutulmuşluğu, dışlanmışlığı hissettiriyor.
Geçen yılı Emekli yılı ilan etmişlerdi adeta süründük. Bu yıl daha 5. Aydayız komaya girdik.
Ben bir emekli olarak bu halde olmamalıyım.
Ben torunuma “Bayramın mübarek olsun” deyip avucuna harçlık koyamıyorsam, bu ülkede bir eşitsizlik, adalet sorunu vardır.
Şimdi ben soruyorum:
Bu ülkede kurban bayramı mı geliyor, yoksa emekliye yas mı geliyor?
Bugün emekli, kasabın önünden geçemiyor. Bayramda çocuklarını karşılayacak gücü, neşesi, imkânı kalmamış.
Bugün emekli, pazara çıkıp boş fileyle geri dönüyor.
Bugün emekli, “Alın bu parayı siz harcayın” deme noktasına gelmiş.
Kamu harcamaları 450 milyar TL olmuş. Bir yanda lüks, şatafat, bir yanda sefalet?
Ve biz diyoruz ki:
Emekliyi bu hale düşüren utansın!
Bizleri diri diri mezara koyanlar, bu tabloyu yaratanlar vicdanlarıyla yüzleşsin!
Bu ülkede kaynak yok değil. Ama mesele kaynak değil; mesele niyet, mesele öncelik!
Biz artık sadaka değil, hak ettiğimiz yaşamı istiyoruz. Emeklilik, insan onuruna yakışır bir hayatın güvencesi olmalıdır. Biz lüks istemiyoruz; biz temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak, torunumuza harçlık verecek, bayram şekeri alacak kadar ücret ve insanca yaşam talep ediyoruz.
Biz Emekliler dilenci değiliz. Yıllarımızı verdiğimiz emeklerimizin karşılığını istiyoruz.
Tüm emekliler birleşmeli, sesini yükseltmeli, bu adaletsizliğe karşı ortak bir irade göstermelidir. Çünkü bu sadece bugünün değil, yarının emekliliği için de bir mücadeledir.
Hepinizi saygı ve umutla selamlıyorum.
Bayramın adı var ama anlamı yok. O anlamı birlikte geri alacağız."
En Çok Okunan Haberler