SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Emekliler Derneği

Porsuk Haber Ajansı - Türkiye Emekliler Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Emekliler Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bu Kış Emekli İçin Oldukça Zor Geçecek! Haber

Bu Kış Emekli İçin Oldukça Zor Geçecek!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan kış ayları öncesinde emeklilerin durumunu dile getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Yeni açılan meclisten beklentimiz tabii ki çok fazla ama olacağına da inanmıyoruz. Çünkü bugüne kadar sistematik bir şekilde emekli açlığa mahkûm edildi. Hatta “açlık” da değil, resmen sefalete sürüklendi. Emekli, yaşamakla mücadele etmek arasında gidip geliyor. Yürürlükteki sosyal güvenlik yasası emekliyi koruyan bir yasa değildir. Acilen bu yasanın değişmesi ve emekliler lehine, hatta emeklilerin de masada olduğu yeni bir yasanın hazırlanması gerekmektedir. Eğer yeni bir yasa yapılmaz, adım atılmazsa bugün aldıkları 16 bin lira daha da eriyecek. Emekli, temel ihtiyaçlarını bile almakta zorlanırken yakında hiçbirini alamaz hale gelecek. Önümüz kış… Kömürün tonu Eskişehir’de 11 bin lira. Bu insanların çoğu da kirada. Nasıl bir yaşam bekleyebiliriz ki? Artık böyle bir hayalimiz bile kalmadı. Emekli, sadece yarını nasıl çıkaracağını düşünüyor. Emeklinin gittiği yerlerde çay bile artık 15 lira. Emekli her geçen gün daha da zor duruma düşüyor. Dediğim gibi, artık sadece “yarına nasıl çıkacağız” diye düşünüyoruz. Emekliye acil çözümler gerekiyor. Markete gidemiyoruz, pazara gidemiyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı zaten alamıyoruz. Önümüz kış dedik; et zaten hayal oldu, tavuk bile alamıyoruz. Yeşil ya da kırmızı sebzeleri almak da artık imkânsız hale geldi. Bu yaz bile taze sebze alma imkânımız olmadı. Hatta birçok emeklimiz, meyvenin tadını bile unuttu. Nasıl bir sosyal devletiz, gerçekten anlamıyoruz. Doğalgazlı evde oturan emekli kombiyi açamıyor. “Amerika’dan doğalgaz getireceğiz” diyorlar ama bizim ona ulaşma şansımız yok. Artık doğalgaz kullanmak bir alışkanlık olmaktan çıktı. Emekli kombiyi açamıyor. Battaniyeye, hatta iki kat yorgana sarılıp oturuyor evinde. Bu kış emekli için oldukça zor geçecek.”

Emekliler Yoksullaşıyor, Çözüm İçin Acil Adım Atılmalı Haber

Emekliler Yoksullaşıyor, Çözüm İçin Acil Adım Atılmalı

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığının emeklilerin yaşam standartlarını ciddi biçimde düşürdüğünü belirterek, “2005’te emekli maaşıyla 12 çeyrek altın alınabiliyordu, bugün sadece 2 çeyrek altın alınabiliyor. Maaşlar kiraya bile yetmez hale geldi” dedi. 2005’TE ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDEYDİ, BUGÜN ASGARİNİN ALTINA DÜŞTÜ Dilbaz, 2005 yılında en düşük emekli maaşının asgari ücretin üzerinde olduğunu hatırlatarak, bugün gelinen noktada emeklinin aldığı 16 bin 881 liralık maaşın 22 bin 104 lira olan asgari ücretin altında kaldığını vurguladı. “Emekliler artık ülkenin en kırılgan ve en yoksullaşan kesimi haline geldi” diyen Dilbaz, “Bir zamanlar emeğinin karşılığını alan, çalıştığı yılların hakkıyla huzurlu bir emeklilik hayali kuran insanlar bugün temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor” ifadelerini kullandı. 20 YILDA SOFRADAN EKMEK VE SİMİT EKSİLDİ Dilbaz, emeklinin günlük alım gücündeki kaybı çarpıcı rakamlarla anlattı: 2005’te bir emekli maaşıyla 1344 adet ekmek alınabilirken, bugün bu sayı 1125’e düştü. 2005’te 1092 simit ve 874 bardak çay alınabilirken, bugün ancak 844 simit ve 844 bardak çay alınabiliyor. 2005’te en düşük emekli maaşıyla 12,36 adet çeyrek altın alınabilirken, bugün sadece 2 çeyrek altın alınabiliyor. Dilbaz, “20 yılda emeklinin sofrasından ekmek, çay, simit eksildi; en çok da kira ve altın fiyatları emekliyi vurdu. Emekliler için kira artık maaşın üçte biri değil, neredeyse bir buçuk katı haline geldi. Bu durum, emekliler için sürdürülebilir bir hayatı imkânsız hale getiriyor” dedi. “EMEKLİLER YOKSULLAŞIYOR, ÇÖZÜM İÇİN ACİL ADIM ATILMALI” TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, hükümete çağrıda bulunarak emeklilerin yaşam şartlarını iyileştirecek adımların bir an önce atılması gerektiğini söyledi: “Emekli maaşları, gerçek enflasyon karşısında erimiş durumda. Barınma, gıda ve sağlık harcamaları emeklilerin gelirlerini yutuyor. Maaşlar insanca yaşama yetecek seviyeye çıkarılmalı, kök maaş düzenlemesi yapılmalı ve emeklilere refah payı sağlanmalıdır.”

Bakan Acaba Makamının Farkında mı? Haber

Bakan Acaba Makamının Farkında mı?

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından emeklilerin durumu ve emekli maaşlarına yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Daha önce de birçok açıklamalar yapıldı. Bir yenisini de şimdi dinledik. Masal anlatmak gibi bir şey. Bakan acaba makamının farkında mı? Emeklinin durumu bakana göre emekliler için büyük aşama kaydedilmiş ve çok iyi noktadaymışız. Gerçekten öyle mi? 2002 yılında en düşük emekli aylığı ile 8.5 küçük altın alınıyordu. Şimdi küçük altın 8000 TL nin üzerinde. Ancak 2 küçük altın alınabiliyor. Yani % 450 emekli ücret kaybına uğramış. Sayın bakan der ki; 20 yıl pirim ödüyorsunuz 30 yıl maaş alıyorsunuz. Ölünce eşiniz çocuğunuz maaş almaya devam ediyor. Bunu daha önce Maliye bakanı dile getirdi. Anlaşılıyor ki gelecekte maaşlar tehlikede. Öncelikle sayın bakanın SGK YASASI NEDİR. SGK mevzuatını okumasını tavsiye ediyoruz. Sosyal güvenlik ne demektir? Sosyal güvenlik, devlet tarafından sağlanan ekonomik güvencedir. Sosyal güvenlik sistemi, çalışanların emeklilik, hastalık, doğum ve ölüm gibi nedenlerle oluşabilecek kayıplara karşı korunmasını sağlamak için özel sigorta programlarının oluşturulmasını amaçlar. Sosyal güvenlik, çalışanların ve ailelerinin gelecekteki mali kaygılarını azaltmayı amaçlayan bir sistemdir. Sosyal güvenlik hakları nelerdir? Sosyal güvenlik hakları arasında, emeklilik, hastalık ve yaralanma sigortaları, çocuk ve yaşlı yardımları, işsizlik ödeneği, yoksulluk yardımları, konut ve sağlık yardımları, işgücü desteği ve okul öncesi eğitim gibi hizmetler bulunur. Sosyal güvenlik kapsamında kimler yararlanabilir? Sosyal güvenlik kapsamında, çalışanlara ve emeklilere, eşlerine, çocuklarına ve yetimlere destek sağlamak için ödenen ödemeleri alan kişiler yararlanabilir. Ayrıca, belirli koşullar altında, güvencesiz çalışanlar, işsiz kişiler, sağlık problemleri nedeniyle çalışamayan kişiler ve yaşlılar da yararlanabilir. Sosyal güvenlik sistemi nasıl çalışır? Sosyal güvenlik sistemi, belirli bir ücret ödeyen çalışanların ve emeklilerin, sağlık sigortası, işsizlik aylığı, emekli maaşı, yaşlılık yardımı, ölüm ve yaralanma yardımları gibi türlü devlet yardımlarından faydalanmasını sağlayan devlet destekli bir sistemdir. Sosyal güvenlik sisteminin çalışması ve nasıl çalıştığı, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Genel olarak, bu sistem, çalışanların ödedikleri kesintileri Federal Sigorta Fonu'na (FICA) aktararak çalışır. Bu fon, çalışanların ve emeklilerin tüm devlet yardımlarından yararlanmasını sağlayan çeşitli kaynaklardan oluşur. Bakan bey 2008 de 5510 sayılı yasayı kendilerinin çıkardığını unutmuş olmalı. 2008 den sonra sisteme dahil olanların hakları maalesef yok edildi. 25 yaşından sonra kız çocuğunuza bile maaş bırakamıyorsunuz. Yasayı açıp okumasını tavsiye ediyoruz. Yine sayın bakanımız emeklinin aldığı maaşı Mısırdaki bir emekli ile kıyaslıyor. 100 dolar kadar aldığını iddia ediyor. Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere ile niye kıyaslamıyorsunuz? Bizde sosyal yardımları bile kestiniz, hatta yasakladınız. Pandemi de belediyenin sosyal yardımlarına çöktünüz şimdide yasakladınız. En düşük emekli aylığının aslında 8000 TL civarında olduğunu söylüyorsunuz yani insanları köleleştirdiniz devlet desteği ile bak maaşınızı 16.881 TL yaptık diyerek bizleri dilenci durumuna düşürdünüz. Sizden önce en düşük emekli aylığı asgari ücretin 1.5 katıydı. Ev, araba, tatil, sinema hayalleriz vardı çaldınız. SSK yasasını bilmediniz açık; 38 yaşında emekli olmaz diyorsunuz. O dönemin şartları onu gerektiriyordu. Kurtuluş savaşının hemen sonrasında ekonomi, tarım, sanayi hamleleri yapılıyor. 1940 yılına kadar 48 fabrika kuruluyor. 280 yerde şube açılıyor 20 milyon istihdam sağlanıyor. Her çalışan evine güvenle ekmek götürüyor. Çiftçimiz buğday, arpa, mısır, mercimek, pirincini kendi üretiyor. Bütçe plan altına alınmış, para doğru kullanılıyor. Siz bu dönemin insanlarının ne zorluklarla bunu başardığını bilemez, anlayamazsınız. Köy enstitüleri, çırak okulları kuruluyor. Kendi çalışanımızın eğitimini sağlamak için. Çırak okullarına 13 yaşında öğrenci alınmak isteniyor. İlk okul sonrası Orta okul başlangıcı. Ama 13 yaşında çocuk bulunamıyor 20 yaşına kadar çocuklar toplanıyor. Daha sonrasında köylerden beldelerden çocuklar toplanarak fabrikalarda yetiştiriliyor. Onları güvence altına almak için sigortalı yapılıyor. 506 sayılı SSK kanunun 55’ninci maddesi 25 yıl çalışıp 5200 gün pirim ödemişseniz emekliliği hak etmiş olursunuz diyor. 13 yaşında girip 25 yıl çalışmışsanız 38 yaşında kanun karşısında emekli olabilirsiniz. Siz bunu öyle çarpıttınız ki herkes 38 yaşında emekli oluyor anlamına getirdiniz. Sadece Çırak okulundaki bazı çalışanlar 38 yaşında emekli oldular. Yetenekliydiler, iyi eğitilmişlerdi, Onlarda dışarda yeni işler kurdular yada çalıştılar. Daha sonra sistematik şekilde yaşı artırdınız 56, 60, 62ve 65 yaptınız. Pirim gün sayısını da 5200, 7000, 9000 güne çıkardınız. Bu da size yetmedi maaş bağlama oranlarını %70 iken aşağı, aşağı çekerek 60, 50, 45,35 , şimdi 27 ye kadar çektiniz. Pirim ödemeleri sabit kalırken maaşları kuşa çevirdiniz. Aldığınız maaşın %27 sini emekli olunca maaş olarak almak hangi vicdana sığar. Diyorsunuz ki damga vergisini ve gelir vergisini kaldırdık. Bizimle alay mı ediyorsunuz. 50 TL damga vergisini kaldırsanız ne olur. Emekli 16.881 TL maaş alıyor. Emekli de bu maaş ile KDV ödüyor ÖTV ödüyor. Maaşı 14.000 TL ye düşüyor. EYT emeklilerinin de siyaseten yapıldığını herkes biliyor. Sistem her yerde tektir. 9000 pirim gününü EYT’li den neden istemediniz diğer emeklilerin sırtına yüklediniz. 3600 günle emekli olan EYT’li var. Yaşları da 50 bile değil. Hani 38 yaşında emekli olunur mu diyordunuz. Emekliye ayrılan kaynağın her yıl arttığını söylüyorsunuz. 840 milyar ödeme yapmışsınız, bu yıl Bir trilyon iki yüz milyar yapacaksınız. Fabrikaları, yolları, madenleri, limanları kaça sattınız. Buradan elde edilen gelirleri nerelere harcadınız. Bugün çalışanı TES’e (Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi) zorluyorsunuz. Siz ülke kaynaklarını yok ettiniz ve kasada para kalmadı. Bunun sorumlusu emekli olamaz. Emekli bankadan düzenli maaşını aldığını söylüyorsunuz. Bu da bizi korkutuyor. Maaşları düzenli ödemek Devletimizin asli görevi. Sürdürülebilir değil demek bizi endişelendiriyor. Bu çıkardığınız yasalar adil değildir. Acilen emeklinin hakları geri verilmeli yasada emeklilerin hakları eşit, adaletli şekilde düzenlenmelidir. TÜİK kabusundan emekli kurtarılmalıdır. Emekli sadaka değil haklarının karşılığını istemektedir. Emekliler için yeni çalışma yaptığınızı söylüyorsunuz. Aman sayın bakan yapmayın sizin çalışmalarınız bizim lehimize değil aleyhimize olmaktadır. Emeklinin zaten size verecek bir şeyi de kalmadı. Yetkinizin de olduğunu sanmıyoruz. Cumhurbaşkanı ne derse o oluyor. Bugün 4 milyon emekli en düşük emekli maaşı alırken asgari ücretin altında maaş alan 9 milyon emekli bulunmaktadır."

Emeklileri Çok Kötü Zamanlar Bekliyor! Haber

Emeklileri Çok Kötü Zamanlar Bekliyor!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz emeklilerin içinde bulunduğu durum ve yaşadıkları geçim sıkıntıları ile ilgili açıklamalarda bulundu. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Emeklileri çok kötü zamanları bekliyor. Yıllardır söylüyoruz. Emeklinin durumu kötü. Emekliye mutlaka uygun düzenlemeler yapılmalı diyoruz ama maalesef emekli için herhangi bir çalışma, herhangi bir şey yapılmıyor. Ancak gündemde de hep emekli var. Herkes emekli üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Ama maalesef emekli, temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan yoksun hale geldi. Sosyal güvenlik yasası artık emeklileri korumaktan çok uzak. Bu yasanın acilen yeniden ele alınması ve emeklileri rahatlatacak yeni bir yasanın yapılması gerekiyor. Bu yasa yapılırken de mutlaka o masada emeklilerin olması gerekiyor. Bugün on altı bin lirayla hangi insan geçinebilir? Bakın, emekli demiyorum. Hangi insan geçinebilir? Bırakın emekliyi, asgari ücretin 22 bin lira yapıldığını biliyorsunuz. Asgari ücretle de insanlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiler. Bugün çalışan memurlar inim inim inliyor; kiralarını ödeyemiyorlar, evlerini geçindiremiyorlar. İki kişi çalışıyor olsa bile artık evini geçindirmekten yoksunlar. Yoksulluk sınırı 90 bin lira olmuş. Eğer sizin geliriniz 90 bin lira değilse artık yoksulsunuz demektir. Bırakın yoksulluğu, biz açlığın bile sınırına ulaşamaz hale geldik. Açlık sınırı 30 bin liraya dayanmış durumda. Emeklinin ne zaman yüzü gülecek? Ne zaman ihtiyaçları karşılanacak? Biz bu ülkenin insanları değil miyiz? Biz burada yaşamıyor muyuz? Artık kendi ülkemizde ikinci sınıf vatandaş olduk. Göçmenlere bile bizden daha fazla yardım yapılıyor. Onların gelirleri bizden çok daha yüksek. Hatta öncelik sıralarında bile onlara avantaj sağlanıyor. O yüzden emekliye acil çözümler gerekiyor. Bu çözümler içinde biz “asgari ücret kadar olsun” demiyoruz. Emekli, ödediği primlerin karşılığını almalı. Ona göre yasalar çıkarılmalı, ona göre tedbirler alınmalı."

16 Milyon Emekliyi Artık Görmezden Gelmeyin Haber

16 Milyon Emekliyi Artık Görmezden Gelmeyin

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından emekli maaşları ve emeklilerin sosyal yaşantıları ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkan Yardımcısı Erol Dinçer yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Biz bu ülkenin yıllarını alın teriyle geçirmiş, tarlasında, fabrikasında, atölyesinde çalışmış, üretmiş, yetiştirmiş insanlarız. Bugün geldiğimiz noktada ise, emeklilik bizler için ne yazık ki bir dinlenme dönemi değil, ikinci bir yaşam mücadelesine dönüşmüş durumda. Bakın, Almanya’nın 84 milyon nüfusu ve 21 milyon emeklisi var. Türkiye’nin nüfusu ise 86 milyon ve 16 milyon civarında emeklisi bulunuyor. Rakamlar yakın. Ama maaşlara baktığınızda aradaki fark can yakıyor. Almanya’da bir emekli ortalama 1500 Euro maaş alıyor. Bugünün kuruyla 70-71 bin liraya denk geliyor. Türkiye’de en düşük emekli maaşı 16 bin 681 lira. Ortalama emekli maaşı ise 20 bin lirayı bile bulmuyor. Aradaki uçurum çok büyük. Almanya’da emekli olan bir insan rahatça başka ülkelere tatile gidebiliyor. Kaplıcaya gidiyor, kendine iyi bakıyor. Çünkü devlet ona, "Sen yıllarca çalıştın, şimdi hak ettiğin gibi yaşa" diyor. Bizde ise emekliler, kendi ülkesindeki tatil beldelerini bile televizyonda seyrediyor. Bodrum, Çeşme, Marmaris… Sadece isimlerini biliyoruz. Görmek nasip olmadı. Sağlığımız deseniz… Almanya’daki bir emekli, kaplıcalara düzenli giderken bizdeki emekli, hamama gitmek için bile iki kere düşünüyor. Giderse elektrik faturasını, su faturasını nasıl ödeyecek onu hesaplıyor. Kimseye yük olmamaya çalışarak, kendi yağında kavrulmaya çalışıyor. Bizi asıl üzen, tüm bunlar olurken hâlâ “Almanya bizi kıskanıyor” gibi gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan söylemlerin peşinden gidilmesi. Bizi kıskanan yok. Bizi gören yok. Biz, emeğimizin karşılığını istiyoruz. İnsan onuruna yakışır bir yaşam istiyoruz. Torunlarımızı mahcup etmeden, evimize katkı sunarak yaşamak istiyoruz. En önemlisi de unutulmak istemiyoruz. Biz artık sabır değil, çözüm bekliyoruz. Bu ülkenin emeklileri unutulmayı, görmezden gelinmeyi hak etmiyor. Buradan hükümete açıkça sesleniyorum. 16 milyon emekliyi artık görmezden gelmeyin. Bugün atacağınız adımlar, yarının vicdan terazisinde tartılacak. Lütfen geç olmadan gereğini yapın.”

Emekliler Daha Enflasyon Farkını Almadan Eridi Bitti! Haber

Emekliler Daha Enflasyon Farkını Almadan Eridi Bitti!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında emekli maaşlarının daha enflasyon farkını almadan eridiğini söyledi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; “Temmuz ayından itibaren maaşlarına yaptığı artışın bile ceplerine girmeden eridi. İsyan eden emekli vatandaş, kış mevsimini nasıl geçireceğinin derdine düştü. Elektrik başta olmak üzere ısınma bedellerine yapılan sürekli artış karşısında düşünmeye başlayan emekliler, maaşlarının daha eve götüremeden sokakta erimiştir. Her bir yanımız yanıyor. Bizim yüreklerimizi, ailelerimizin ciğerleri yandı. Ölen vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ormanlarımız yok oluyor, madenlerimiz talan ediliyor, topraklarımız satılıyor, vatandaşlık haklarımız kayboluyor. Emekli, çalışan, memur açlığa, yokluğa, sefalete mahkum ediliyor. Emekliler daha enflasyon farkını almadan eridi bitti gitti. Sıcaklar kavuruyor ama emekli yine tir tir titriyor. Ağustos Eylül derken kış kapımıza dayanacak. Emekli kışın hazırlığını düşünüyor bu sıcaklarda titriyor. Ne yapsın her şeye zam zam zam. Kömür lazım, odun lazım. Kışa hazırlık lazım. Salça, makarna, tarhana, yufka gel de al bakalım nasıl alacaksın bunları. Kirayı, elektriği, doğal gazı ödeyemeyen emekli kış hazırlığını nasıl yapsın ki? Emekli yine de umut etmek istiyor. Promosyon. Belki promosyonu bankalar yükseltir Emekli de onunla yarasına çare bulur. Promosyon artışını bile emeklilere çok görüyorlar 2023 yılında bankalara Emekliler için 12 000 TL den fazla promosyon vermeyin diye genelge yayınladılar. O tarihten beri 12 000 TL üzeri çeşitli vaatlerle verilmektedir Emekli çaresiz yargıtay bir karar çıkardı iki hafta önce emeklinin bankaya borcu varsa maaşına bloke koyulabilir diye. Borçsuz Emekli düşünülebilir mi? Buradan da darbe yedi Emekli. Kim emeklinin derdine derman olacak bilmiyoruz ama önümüzdeki hafta açıklanacak enflasyon farkı emekliyi bir kez daha hayal kırıklığına uğratacak gibi görünüyor. Emekli gittikçe ömrü kısalan emekli biraz mutlu olabilmesi, Evine ihtiyaçlarını alabileceği, sağlığını koruyabileceği yaşamı için. Bir an önce umutların tazeleneceği değişim olmalıdır.”

Emekliler Bankaların Çarkına Yem Edilmemeli! Haber

Emekliler Bankaların Çarkına Yem Edilmemeli!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin maaşına bankalar tarafından bloke koyulabileceği yönünde ki kararı eleştirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Türkiye Emekliler Derneği Yargıtay’ın emekli maaşlarına doğrudan bloke koyulabileceğine ilişkin kararını kabul edemeyiz. Kararı “emeklilere vurulmuş bir darbe” olarak görüyoruz. Bankaların değil, emeklinin korunması gerekir. “YAŞAMAYA MECALİ KALMAYAN EMEKLİYE ŞİMDİ DE BLOKE “Geçinemeyen, fatura ödeyemeyen, sofrasına et koyamayan emekliler, şimdi bir de maaşına bloke konma tehdidiyle karşı karşıya. Hapis, takas, mahsup gibi ifadelerle süslenmiş bu kararın gerçek anlamı şudur: Bankalara kredi borcu olan emeklinin maaşı artık güvence altında değil. Bu açıkça sosyal devlet ilkesine aykırıdır.” “YARGITAY’IN DEĞİL, HALKIN TARAFINDA OLUN” Bankaların yüksek faizle verdiği krediler karşısında emeklilerin zaten çaresiz bırakıldığını “Bankaların önünü açmak, emeklinin elini kolunu bağlamaktır. Yargıtay’ın bu kararı bankalara kıyak, emekliye ihanettir. Bu ülkenin yargısı, halktan değil sermayeden yana tavır alıyorsa, emekli artık kime sığınacak?” “İKTİDARA ÇAĞRI: BU KARARI MECLİSTE DÜZELTİN. “Bu karar, milyonlarca emekliyi doğrudan etkiliyor. İktidar gerçekten emeklinin yanındaysa, bu mağduriyetin önüne geçecek yasal düzenlemeyi derhal Meclis’e getirmelidir. Aksi halde, bu sessizlik suça ortaklıktır.”

Artık Dayanacak Gücümüz Kalmadı! Haber

Artık Dayanacak Gücümüz Kalmadı!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz açıklanan haziran ayı enflasyon rakamlarının ardından belli olan emekli maaş zamanlarını değerlendirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "İnsanca, onurlu bir yaşam isteği olan emekliler ne yazık ki bugün derin bir yoksulluk yaşamaktadır. 30 Haziran, ülkemizde Emekliler Günü olarak kutlandı. Ancak ne acıdır ki, milyonlarca emekli için bu gün bir kutlama değil, bir hatırlatma ve serzeniş günü olarak hafızalara yerleşti. Daha önce Emekliler yılı ilan edilmiş emekliler unutamayacakları sefaleti emekliler yılında yaşamışlardı. Bizler, yıllarımızı memleket hizmetine adamış, alın teriyle, emeğiyle bu ülkenin yükünü omuzlamış emeklileriz Yıllarca hizmet vermiş Emekliler ihmal edilmiş ve “unutulmuşlar listesine” dahil edilmişlerdir.” Emeklilik ödül değil cezaya dönüştü. Bundan sonra kimse emekli olmayı düşünmeyecek, düşünemeyecektir. Yıllarca devlete sadakatle hizmet edenlerin, bugün sıkıntı içinde muhtaç bırakılması hangi vicdana sığar? Devletin yıllarca yükünü taşıyan ama hakları hâlâ iade edilmeyen emekliler ne zaman adalet bulacaklar? Biz, emeklilikte adaletin tesisini istiyoruz. Biz, emekliliğin yoksulluk değil, onurla anıldığı bir sürece dönüşmesini istiyoruz. En düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olduğu, diğer emeklilerin intibakının yapıldığı, emeklilere sosyal destek, ücretsiz sağlık erişiminin sağlandığı, emekli sendikaları ve derneklerinin talepleri dikkate alındığı günleri bekliyoruz. Emekliler için adaleti ve onurlu bir hayatı tesis etmezseniz bu vebalin altında kalırsınız. Unutmayın, bir ülkenin medeniyet ölçüsü, emeklisine gösterdiği vefadır. Hayatımıza değer katan tüm emeklilerimizin tecrübe, bilgi ve birikimleriyle, yıllarca alın teri dökerek ülkemize ve milletimize hizmet etmiş tüm emeklilerimizin 3 Temmuzda açıklanan Enflasyon farkı aylık 1.37 yıllık ise 35,05 ve Emeklilerimize 6 aylık Enflasyon farkı olarak 16.68 vereceksiniz. Her şeyi anladık iki gün önce evlerdeki doğalgaza yüzde 24,60 zam yaptınız. Motorin fiyatı 55 TL ye dayandı. Temel gıda alımı nerdeyse imkansız hale geldi. Emekli aç, açıkta ama Enflasyon yıllık 35.05 Yüzde yüz yapsanız bile Emeklinin maaşı açlık sınırına yetişemeyecek. Asgari ücret bile anlamsız kaldı. Emekliye yaşamayın ölün artık demek mi istiyorsunuz. Üç yıl öncesine kadar kök maaş diye bir şey bilmiyorduk. Maşallah nur topu gibi kök maaş sorunumuz oldu. Enflasyon canavarı ve TÜİK le boğuşurken. Dört milyon ve gittikçe artan kök maaşlı emeklilerin altı ay sonunda meclis düzenlemelerini yapıp yapmayacaklarını bekler hale geldik. Ülkemizde sorun haline gelmeyen hiçbir şey kalmadı. Eğitim, Sağlık, Ulaşım, Ekonomi, Siyaset ne varsa sorunlu. Emekli aldığı maaş yetmeyince çalışmak zorunda kalıyor. Zaten yaşı çalışmasına uygun değil ama ne yapsın iş arıyor geçimine katkıda bulunsun diye. Bu kez de iş yok. Temizlik işi yapmak istese bile iş yok, iş yok. İş arayanların sayısı 12 milyonu aştı. İş aramaktan umudunu keseler ise kaç milyon bilinmiyor. İş yok, ev yok, aş yok. Bizi anlayan, bizi dinleyen, sorunlarımıza çözüm üretecek birileri de yok. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bıçak kemikte. Emeklilerimize sabırlar diliyorum."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.