SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emekli

Porsuk Haber Ajansı - Emekli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emekli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çay Simit Hesabı Bile Ay Sonunu Kurtarmıyor! Haber

Çay Simit Hesabı Bile Ay Sonunu Kurtarmıyor!

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, artan hayat pahalılığı karşısında emeklilerin yaşam mücadelesini anlatırken, “Bugün emekli yaşayamıyor; sadece nefes almaya çalışıyor. 14 bin lira maaşla bırakın sağlıklı gıdayı, bir çay-simit hesabı bile ay sonunu kurtarmıyor. Emekli açlığa mahkûm edilmiş durumda” dedi. “ÇAY-SİMİT HESABI BİLE AYLIK 10 BİN 500 LİRAYI AŞIYOR” Günlük yaşam maliyetlerine örnek veren Muhsin Dilbaz, “Bugün bir çayın fiyatı 15-20 lira, simit de 15 lira. Sadece bir öğün çay-simit tüketse emekli, ayda 10 bin 500 liraya ulaşan bir masrafla karşı karşıya. Bu hesaba kira, elektrik, doğal gaz, ilaç, gıda daha dahil değil. Bu maaşla geçinmek değil, yaşamak mümkün değil” ifadelerini kullandı. “EMEKLİLER GEÇİNEMİYOR, HAYATTA KALMAYA ÇALIŞIYOR” Dilbaz, emeklilerin yaşadığı tabloyu “hayatta kalma savaşı” olarak nitelendirerek, “Bugün artık ‘geçinmek’ değil, nefes alabilmek için mücadele ediyoruz. Kimse çıkıp ‘emekli rahat’ demesin. Emeklilerimizin çoğu pazar arabasıyla evine dönmeden, ihtiyaçlarını yarım bırakarak marketten çıkıyor. Bu bir vicdan meselesidir” dedi. “SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ ÇÖKTÜ, EMEKLİ MASADA YOK” Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminin güvenlik olmaktan çıktığını belirten Muhsin Dilbaz, “Bu sistem artık emekliyi korumuyor, eziyor. Yapılacak her yeni yasa düzenlemesi mutlaka emeklinin katılımıyla, masada bizzat emeklinin sözüyle yapılmalıdır. Biz barışçıl yollarla, hukuk içinde hakkımızı aramak istiyoruz ama kimse bizi duymuyor” diye konuştu. “EMEKLİ İKİNCİ PLANA İTİLİYOR, BU ÜLKENİN SAHİPLERİ YOK SAYILIYOR” Dilbaz, sığınmacılara tanınan ayrıcalıklara da dikkat çekerek, “Bugün bu ülkenin yıllarca çalışan, prim ödeyen insanları ikinci plana itiliyor. Sığınmacılara yapılan yardımlar, tanınan haklar emeklilerimize tanınmıyor. Hatta çoğu bizden daha iyi Türkçe konuşuyor, resmi kimlik taşıyor, birçok sosyal hizmette öncelik onlara veriliyor. Bu tablo vicdanları sızlatıyor” dedi. “EMEKLİLERİN SESİNİ DUYUN, BU ÜLKENİN BELKEMİĞİYİZ” TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Biz bu ülkeye yıllarımızı verdik. Şimdi sadece hakkımızı istiyoruz. Emekliyi görün, duyun, dinleyin. Bu çağrı siyaset üstüdür. Bu ülkenin huzuru, ancak emekliye duyulan saygıyla mümkündür.”

Bize Bayramı Zehir Edenlerin Bayramı da Bayram Gibi Olmasın! Haber

Bize Bayramı Zehir Edenlerin Bayramı da Bayram Gibi Olmasın!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz açıklanan Mayıs ayı enflasyon rakamlarının ardından maaş zamlarını ve yaklaşan Kurban Bayramını değerlendirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Değerli Basın, TÜİK Mayıs ayı Enflasyon rakamını açıkladı. Buna göre enflasyon aylık bazda yüzde 1,53 olurken, yıllık bazda ise yüzde 35,41 olarak kaydedildi. Emeklinin alacağı enflasyon farkı toplam 15,09. 14.459 TL ye bu farkı verseniz maaşı 16.640 TL yapar. Asgari ücretin yanına yaklaşamaz. Açlık sınırının yarısı kadar. Haziran ayında da çok komik bir rakam ilan ederek emekliye neredeyse hiç fark vermeyeceksiniz. Bu bir şaka demiştik daha önce, ama şaka olmaktan öte bir şey. Zulüm bu, yok etme planı bu. Emekli zaten yaşama tutunmaya çalışıyor. Yaşama biz emekli olmadan daha kolay idare ederiz bu ülkeyi diyorlar. Bir an önce mezarımızı kazmak istiyorlar. İşin aslı böyle değil farkında değiller. Vergiyi emekliden, çalışandan, memurdan alıyorlar. Esnaftan KDV, muhtasar alıyorlar. İşveren den gelir vergisi alıyorlar. Artık alamıyorlar her kesim tükendi. İşveren konkordato ilan ediyor, esnaf kepenk kapatıyor. İşçi memur en alt seviyede maaş alıyor. Emekli artık yaşamıyor. Kimden ne alacaksınız? Bayram geldi. Emekli çarşı, pazarın yerini unuttu. Esnaf bir şey satamamanın endişesini yaşıyor. Bu nasıl Bayram. İkramiye diye 4.000 TL onu da son güne bıraktılar. 4.000 TL ile ne alınabilir, ne yapılabilir ki? Bu Bayram Kurban bayramı, Etin kilosu 1.000 TL. Et almak hayal oldu kurbanı unuttuk. Sebzenin rakamı 50, 60, 70 TL. Her gün zam geliyor, etiketler yenileniyor. Bir çok şeyi hafızamızdan sildik. Biz çocuklarımıza, torunlarımıza üzülüyoruz onların geleceğini yok ettik Bizi bu hale düşürenler hiç utanmıyor. Belki de keyif alıyorlar. Bize bayramı zehir edenlerin Bayramı da Bayram gibi olmasın."

Sadaka Değil Hakettiğimiz Yaşamı İstiyoruz! Haber

Sadaka Değil Hakettiğimiz Yaşamı İstiyoruz!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde emekli ikramiyelerini gündeme getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Bugün burada, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde biz emeklilere reva görülen 4.000 TL bayram ikramiyesini konuşmak, bu adaletsizliği yüksek sesle dile getirmek ve kamuoyunun vicdanına seslenmek için bir araya geldik. Biz bu ülke için yıllarını, alın terini, emeğini, ömrünü vermiş insanlarız. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler… Bu topraklarda yükselen her taşta bizlerin emeği, bizlerin alın teri var. Bugün bu ülkede bir refah varsa, geçmişte o refahın temellerini atan bizlerdik. Ama ne yazık ki bugün, Emekliler unutulmuş, görmezden gelinmiş durumdadır. Eskiden “ikramiye” verilince, bayram sofraları kurulur, torunlara harçlık verilir, kimimiz altın alır, kimimiz tatile giderdi. Kurumlar, yıllık kazançlarının bir kısmını adı üstünde ikramiye olarak verirdi. Yıllık 4 maaş, 6 maaş tutarında olurdu. Bir ay tek diğer ay çift maaşla çifte bayram yaşanırdı. 1.000 TL ile başlayan, şimdi önümüze koydukları rakam 4.000 TL. Ve bu rakamı sunarken 4.000 TL yaptık daha ne olsun? “Daha ne istiyorsunuz?” der gibi küçümseyici, alaycı bir dil kullanıyorlar. Bu bir ikramiye değil, bu bir sadaka, bu bir aşağılama. Ülke ekonomisi yangın yeri. Zamlar yağmur gibi. Başımız dönüyor takip bile edemiyoruz. Bugün pazara gitseniz 4.000 TL’ye bir Pazar arabası bile dolduramıyorsunuz. Meyvenin kilosu 100 TL’den başlıyor. Karpuz dilimle satılıyor, 250 TL. Peynir bir kalıp 300 TL. Kıymanın kilosu 700 TL. Böyle bir ortamda bize verilen 4.000 TL ile ne yapalım? Çocuğumuza harçlık mı verelim? Bayram soframızı mı kuralım? Kurban mı keselim? Ben kendi adıma bu parayı almak istemiyorum. Çünkü bu para bana yoksulluğu, unutulmuşluğu, dışlanmışlığı hissettiriyor. Geçen yılı Emekli yılı ilan etmişlerdi adeta süründük. Bu yıl daha 5. Aydayız komaya girdik. Ben bir emekli olarak bu halde olmamalıyım. Ben torunuma “Bayramın mübarek olsun” deyip avucuna harçlık koyamıyorsam, bu ülkede bir eşitsizlik, adalet sorunu vardır. Şimdi ben soruyorum: Bu ülkede kurban bayramı mı geliyor, yoksa emekliye yas mı geliyor? Bugün emekli, kasabın önünden geçemiyor. Bayramda çocuklarını karşılayacak gücü, neşesi, imkânı kalmamış. Bugün emekli, pazara çıkıp boş fileyle geri dönüyor. Bugün emekli, “Alın bu parayı siz harcayın” deme noktasına gelmiş. Kamu harcamaları 450 milyar TL olmuş. Bir yanda lüks, şatafat, bir yanda sefalet? Ve biz diyoruz ki: Emekliyi bu hale düşüren utansın! Bizleri diri diri mezara koyanlar, bu tabloyu yaratanlar vicdanlarıyla yüzleşsin! Bu ülkede kaynak yok değil. Ama mesele kaynak değil; mesele niyet, mesele öncelik! Biz artık sadaka değil, hak ettiğimiz yaşamı istiyoruz. Emeklilik, insan onuruna yakışır bir hayatın güvencesi olmalıdır. Biz lüks istemiyoruz; biz temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak, torunumuza harçlık verecek, bayram şekeri alacak kadar ücret ve insanca yaşam talep ediyoruz. Biz Emekliler dilenci değiliz. Yıllarımızı verdiğimiz emeklerimizin karşılığını istiyoruz. Tüm emekliler birleşmeli, sesini yükseltmeli, bu adaletsizliğe karşı ortak bir irade göstermelidir. Çünkü bu sadece bugünün değil, yarının emekliliği için de bir mücadeledir. Hepinizi saygı ve umutla selamlıyorum. Bayramın adı var ama anlamı yok. O anlamı birlikte geri alacağız."

Emekli Hala Kambur Olarak Görülüyor Haber

Emekli Hala Kambur Olarak Görülüyor

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklar ve hükümetin emekli politikalarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Hükümet emekliyi sırtında bir yük gibi görüyor” diyen Dilbaz, emekli maaşlarında yıllar içinde yapılan düzenlemelerin milyonlarca insanın yaşam standardını giderek düşürdüğünü vurguladı. Anayasa’da Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. “16 MİLYON EMEKLİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL DEMEK, ONLARI GÖZDEN ÇIKARMAKTIR” Dilbaz, 2024 yılında hükümet temsilcilerinin emekliye yönelik açıklamalarını hatırlatarak, “Sayın Nihat Zeybekci’nin ‘16 milyon emekli sürdürülebilir değil’ ifadesi, bir ekonomik tercihin değil, emeklinin gözden çıkarıldığının itirafıdır. Bu sözlerin ardından başka hükümet yetkilileri de benzer açıklamalar yaptı. Ne yazık ki bu ifadeler uygulamada da karşılık buldu” dedi. “YASA DEĞİŞİKLİKLERİYLE EMEKLİ MAAŞLARI SİSTEMATİK OLARAK DÜŞÜRÜLDÜ” TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emekli maaş bağlama oranlarında 1999’dan bu yana yaşanan kesintili süreci şöyle özetledi: “1999 öncesinde emekli olanlar, yüzde 70 ila 85 oranında maaş bağlama oranıyla emekli oluyordu. Ancak 1999’dan itibaren yaş sınırı önce 56’ya, sonra 60, 62 ve 65 yaşına yükseltildi. Prim gün sayısı ise 5200 günden 7000, hatta 9000 güne kadar çıkarıldı. En kritik darbe ise maaş bağlama oranlarında geldi. Bu oran 2024 itibarıyla yüzde 35’e 2025 den itibaren yüzde 27’e kadar düşürüldü. Bu, emeklilere ‘hayatınız boyunca ödediğiniz primlerin karşılığını alamayacaksınız’ demektir.” Çalışırken 100 TL alan bir emekçi 40 yıl sonra emekli olduğunda 27 TL alacak demektir. İlerleyen yıllarda bu oranın yüzde 10’lara düşmeyeceğini kimse söyleyemez. Bugün Emeklilerin üçte ikisi en düşük emekli aylığı olan 14.469 TL almaktadır. Aylıkları aslında kök maaş dedikleri 8-9 bin lira kadardır. Geri kalanı devlet desteği adı altıda en düşük emekli aylığı. Yıllar içinde tüm emekliler en düşük emekli aylığında eşitlenecek. Emekliler 22 yılda yüzde 300 hak kaybına uğradılar. “EMEKLİYE SAYGI, EMEĞE SAYGIDIR” Dilbaz, hükümet yetkililerinin emekliliği lüks değil, bir hak olarak görmesi gerektiğini belirterek, “Bugün yaşadığımız ekonomik darboğazda ilk gözden çıkarılanlar ne yazık ki yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş milyonlarca emekli oldu. Emeklilik, bir lütuf değil; ömür boyu verilen emeğin karşılığıdır. Bu ülkenin çalışanı, memuru, esnafı emekli olunca sefaleti değil insanca yaşamayı, kalan ömründe mutlu olmayı istiyor. Hükümet, bu konuda artık yapısal bir adım atmalı, emekliyi kambur değil, değer olarak görmelidir” diye konuştu. “KÖKLÜ BİR EMEKLİLİK REFORMU KAÇINILMAZDIR” Muhsin Dilbaz, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Türkiye’de sosyal devlet ilkesi yaşatılmak isteniyorsa, emekliye reva görülen bu düşük maaş bağlama oranları yeniden düzenlenmelidir. Emekli, sadaka değil, hakkını istiyor. Bizim mücadelemiz, adil ve insanca bir yaşam isteyen her emeklinin sesi olmaya devam edecek.”

ESOGÜ Tıp Fakültesi'nden Teşekkür Haber

ESOGÜ Tıp Fakültesi'nden Teşekkür

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından düzenlenen törenle; fakülteden 2024 ve 2025 yıllarında emekli olan öğretim üyelerine, fakülteye 35 yıl ve üzerinde hizmeti bulunan öğretim üyelerine ve fakülteye yaptıkları bağışlarla katkı sağlayan bağışçılara teşekkür plaketleri takdim edildi. ESOGÜ Prof. Dr. Necla Özdemir Konferans Salonu’ndaki törene ESOGÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir ve ESOGÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy da katıldı. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman’ın açılış ve teşekkür konuşmalarının ardından, ilk olarak ESOGÜ Tıp Fakültesi’ne yaptıkları bağışlarla katkı sağlayan bağışçılara teşekkür plaketleri verildi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, bugün plaket verilen tüm bağışçıların yanı sıra fakülteye bağışlarını sürdüren Dr. Nesrin Çolak ve ailesine ve bugüne kadar bağışta bulunan tüm hayırseverlere şükranlarını sundu. Tören kapsamında bağışçılar olarak Yeni Yol Okulları adına Yiğit Şentürk’e, Yeni Yol Okulları Okul Aile Birliği Başkanı Gül Düzcan’a, iş insanı Necati Yıldız adına oğlu Selman Yıldız’a, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş adına ESO Yönetim Kurulu Üyesi Güven Erdoğan’a, ESO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Özeçoğlu adına ESO Genel Sekreter Yardımcısı Hakkı Sarpkaya’ya ve ESO Yönetim Kurulu Üyesi Güven Erdoğan’a teşekkür plaketleri takdim edildi. Sonrasında ESOGÜ Tıp Fakültesi’nden 2024 ve 2025 yıllarında emekli olan öğretim üyelerine ve fakülteye 35 yıl ve üzerinde hizmeti bulunan öğretim üyelerine teşekkür plaketleri takdim edildi. Etkinlik kokteyl ile sona erdi.

Emekli Bırakın Kurbanı Horoz Bile Kesemez! Haber

Emekli Bırakın Kurbanı Horoz Bile Kesemez!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan Kurban Bayramı öncesi emeklinin durumunu dile getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Değerli Basın, Allah kimseyi Emeklinin durumuna düşürmesin. Öylesine acınacak durumdayız ki sorunlarımıza çare bulunmuyor, haykırışlarımıza kulaklar tıkanıyor. Sürekli gündemler değiştiriliyor, Emekli gündemde olmasın isteniyor. Emekli aç, karnını doyuramıyor. Haziran ayında Bayram var. Sahi ne Bayramı bu? Emekli Bayram nedir biliyor mu? Evet hatırladık Kurban Bayramı değil mi? Kurban Bayramında ne yapılıyor? Biz Emeklilerde unutkanlıklar başladı. B12 eksikliği dediler. Aklımıza geldi şimdi Kurban kesiliyordu. Kurban kesmek Küçük baş hayvan 24.000 TL Büyük baş hissesi 40.000 TL. Emeklinin maaşı 14.469 TL ikramiyesi 4.000 TL. Emekli Kurban fiyatlarının yarısını bile almıyor. Bırakın kurban kesmeyi horoz bile kesemez. Emekli Kurban Bayramında nerelere gizleneceğini bilemiyor. Bir yerlerden koku gelir de özeniriz diye. Eskiden Kurban kesilince Durumu uygun olmayanlara et dağıtılır, yılda bir kez olsa da et yemeleri sağlanırdı. Şimdi kimse Kurban kesmek istemiyor, kesemiyor. Çoğu insanın durumu Kurban kesmeye müsait değil. Et yeme hayallerimizde de böylece yok edildi. Çocukluğumuzda Uyku tutmadığında uykun gelinceye kadar koyun sayılırdı. Koyunları göremediğimizden şeklini bile unuttuk. İnsanlar eti artık vitrinlerde seyrediyor. Seyrederken bu neydi acaba diyor. Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin der gibi Allah kimseyi Emeklinin durumuna düşürmesin. Bu SGK yasası artık değişmeli Bu ikramiyeler mutlaka maaş düzeyine çıkarılmalı. Yasa Güvenlik yasası olmaktan çok uzaklaşmış güvensizlik yasası olmuştur.”

TÜİK Çok Şakacı! Haber

TÜİK Çok Şakacı!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz açıklanan nisan ayı enflasyon verilerini ve maaş artış oranlarını değerlendirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "TÜİK çok şakacı!!! Enflasyon rakamını % 3 olarak açıkladı. 4 aylık toplam enflasyon % 13,06 Zamlar yağmur gibi gelirken emeklilerin maaşı yerinde saymaktadır. TÜİK Yıllardır şaka yapmayı çok seviyor. Emeklilerin her gün selaları veriliyor. TÜİK şaka yapmaya devam ediyor. Mizah yetenekleri öyle gelişti ki Mahkemeye bile Enflasyon paketinde neler var açıklamıyor şifreli bellek veriyor. Kimseyle paylaşma diyor. 22 yıl önce en düşük emekli aylığı ile 8,5 küçük altın alınıyordu bu günkü değer ile 55.845 TL. Bugün ise 14,469 TL ile 2.5 altın alınamıyor. Haziran ayında Kurban bayramı var. Emekliler kara kara düşünüyor. Bir yerlerden koku gelirde özenir miyiz diye. Kokusunu ve tadını unutmuş olsa da Kurban Bayramı işte. Enflasyonu %100 açıklasa bile Emeklinin alım gücünü artırabilir mi? Kira, Elektrik, Doğalgaz, su, temel gıda? Ne kadar alırsa oh diyebilir. Seyyanen zam bile çare değil artık. Açlık sınırı 24.035 TL Yoksulluk sınırı 78.292 TL. Emeklilerin maaşı 14.469 TL, İkramiye 4.000 TL. Nasıl şikayet edelim, nerelere başvuralım? TÜİK halimizden anlamıyor. İktidar gamsız. 4.000 TL yaptık daha ne olsun diyor. Bizler bu Dünyadan göçüyoruz haberleri var ama umursamıyorlar. “Emekliler olmasa bu bütçeyi ne güzel idare ederiz diyorlar. ”Daha önceki söylemlerinde bunu ifade ettiler, “16 Milyon emekli sürdürülebilir değil” diyerek. Vergiyi emekliden, çalışandan, memurdan alıyor sermayenin vergisini af ediyor. Sonra bütçede para yok diyor. Sosyal güvenlik, bireylerin hastalık, yaşlılık, kaza, işsizlik gibi durumlarda maddi güvencesini sağlayan bir sistemdir. Bizler kendi haklarımızı savunmaya çalışırken gelecekte insanların emekli olma şansı kalmayacak. SGK yasası artık güvenlik yasası olmaktan uzaklaşmıştır. Yasa acilen tekrar ele alınmalıdır. Yoksa gelecek hepimiz için kara olacak."

Bayram Tatili Bitti, Emeklide Bitti! Haber

Bayram Tatili Bitti, Emeklide Bitti!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz emeklinin geçirdiği ramazan bayramı ve bayram sonu yaşadıkları sorunları dile getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Değerli Basın, Bayram tatili bitti, Emekli de bitti. Emeklinin dayanacak gücü kalmadı. Bayramda Emekli kapılarını kapattı. Misafir kabul edemedi. Bayramlaşamadı, Şeker tutacak parası yoktu. Çocuklarına, torunlarına verecek parası yoktu. Üstelik İkramiye diye 3.000 TL parasını yatırdı 1.000 TL sini bayram sonrasına bıraktı. Bunun adı ikramiye değil sadaka. Bayramı ağız tadı ile yaşayamayan emekli Enflasyon rakamını Bayramda müjde ile öğrendi 2,27.  TÜİK her zamanki tavrını sergiledi. Pazar enflasyonu %100. Şok üstüne şok. Buda yetmedi Bayram sonrası Konutlarda Elektriğe %25 zam. Petrole zam. Doğalgaza zaten %28 zam yapılmıştı. Gıda enflasyonu 3,25. Pazara çıkan bir şey alamadan geri döndü. Zam üstüne zam. Emekliye Ocak ayında 15.75 enflasyon farkı verdiniz öyle mi? Emeklinin maaşı sabit 14.469 TL. Nasıl yaşanır ki bu şartlarda. Zaten Emekli yaşamıyor sadece nefes alıyor. Kira parası. Elektik, Doğalgaz, Su, Temel ihtiyaçları bunları karşılayabilmesi artık mümkün değil. Açlık sınırı 22,131 TL. Emekli maşının iki katı. Aklımıza Cumhurbaşkanının şu sözü geliyor “SİZİN hiç insafsınız yok mu?” Vatandaşınıza bunu nasıl layık görüyorsunuz. Anayasa’nın beşinci maddesi: Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Emekli artık insanca yaşamak istiyor. Sürünmek değil. Sürekli yapılan zamlar karşısında ne yapacağım kaygısını yaşamak istemiyor. Yeter, yeter, yeter artık."

Bayram İkramiyesi, Bir Kurban Alacak Noktaya Erdirilmelidir Haber

Bayram İkramiyesi, Bir Kurban Alacak Noktaya Erdirilmelidir

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, emekli bayram ikramiyesine yapılan 1000 liralık artışı eleştirerek, "Bu artış, emeklinin geçim derdine çare olmaktan çok uzak" dedi. AKŞAM ATIŞTIRMALIĞI BİLE İKRAMİYEDEN PAHALI! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuşmasında ilginç bir karşılaştırma yaparak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir açıklamasına atıfta bulunarak, "Sayın Cumhurbaşkanı, ‘“Her akşam yatarken manda yoğurdu tüketirim. Manda yoğurdu hakikaten kalitelidir, çok iyidir. Onun içine Medine hurması doğrarım, 3 tane ya da 5 tane. Ona çay kaşığı kadar kestane balı eklerim. Bir de içine yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yerim.” diyor. Şu anda Ramazan Bayramı ikramiyesi, bu tarife iki gecelik ancak yetiyor. Biz de bu durumda piyasadaki fiyatları araştırmak istedik. Kestane balının kilo fiyatı 1700 lira, hurmanın kilosu ise 900 liradan başlıyor ve kaliteye göre değişiyor. Yulafın kilosu 125 lira, manda yoğurdunun kilosu 825 lira. Bunun yanı sıra, sarayda tüketildiği bilinen ve kurutularak tavsiye edilen ejder meyvesini de inceledik. Ejder meyvesinin bir adedi 650 liradan satılıyor. Daha küçük boyları ise 300 liradan başlıyor. Yani dün gece çıkarılan kanunla sağlanan 1000 liralık artışla, iki tane ejder meyvesi alınabiliyor.” dedi EMEKLİLER, TORUNLARINA HARÇLIK BİLE VEREMİYOR Gürer, artan hayat pahalılığının emeklileri nasıl vurduğunu şu sözlerle anlattı: “Emeklilerimiz gerçekten ciddi anlamda geçim sıkıntısı içindeler. Bayramda olsun yüzleri gülsün istedik. En az asgari ücret düzeyinde bayram ikramiyesi verilmesini önerdik. Bayram ikramiyesi verilmeye başlandığı ilk dönemde 1000 liraydı. O zaman 1000 lirayla bir kurbanlık koyun alınabiliyordu. Bugün, 1000 lirayla bir kilo et bile alınamaz hale geldik. Sürecin böyle olması, emeklilerin her gördüğümüz yerde bizlere dert yanmasını beraberinde getiriyor. Emekliler içine düşürüldükleri durumdan ciddi anlamda hem tepki gösteriyorlar hem de sıkıntı yaşıyorlar. Bu bayramda, emekliler torunlarına harçlık veremeyecekler. Harçlıktan vazgeçtik, bazı emekliler çocukları ve aile fertleri ile düzenledikleri bayram kahvaltılarından vazgeçtiler. “Misafir gelirse çok fazla gelmesin, aldığımız şekerle sınırlı idare edelim” düşüncesine geldiler. Bugün et alabilmek için sabahın erken saatlerinde Et ve Süt Kurumunun satış noktalarının önünde, uygun fiyatla bir kilo et alabilmek için sıraya giriyorlar. Son haftalarda et fiyatlarında %20 dolayında bir artış oldu. Kasaptaki et fiyatlarının artması, emeklinin kasabın önünden bile geçememesine neden oluyor.”  EMEKLİ MAAŞLARI AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALDI CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, emeklilerin mevcut maaşlarının açlık sınırının altında kaldığını vurgulayarak, acilen 15.000 liralık seyyanen zam yapılmasını talep ederek,"Emekliler için mevcutta verilmekte olan maaşlar, açlık sınırının altında kalmıştır. Emeklilerin maaşları artık alım gücünü karşılamıyor. Gıda açısından temel ihtiyaçlarını karşılamayı bırakın, elektrik, doğalgaz, kira ve ulaşım giderlerini bile ödemekte zorlanıyorlar. Bu nedenle, memur emeklileri de dahil olmak üzere tüm emeklilere acilen 15.000 liralık seyyanen bir zam yapılmalı. Açlık sınırının altında kalan emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik bir destek oluşturulmalıdır. Bayram ikramiyesindeki bu artış yeterli değildir. Daha önce ifade ettim, yine ifade ediyorum: 1000 liralık artış dişin kovuğuna bile gitmeyecek bir artıştır. Emekli bayram ikramiyelerinin Kurban Bayramı'na kadar artırılması gerekir. Çünkü emeklinin en azından bir kurban alabilmesi sağlanmalıdır. Ancak kurban fiyatlarını bugünden araştırdığımızda, bırakın emekliyi, asgari ücretle çalışan birinin bile kurban kesmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, kurban kesmenin önünde engel oluşturan bir siyasi iktidar bulunmaktadır.” dedi. KURBAN BAYRAMI'NA KADAR İKRAMİYE ARTIRILMALI Gürer, 1000 liralık artışın yetersizliğini vurguladı ve Kurban Bayramı öncesinde ikramiyenin asgari ücret düzeyine çıkarılmasını gerektiğini belirterek, “Kurban Bayramı'na yaklaşık 3 ay var. Bu süreç içinde, Kurban Bayramı için bir düzenleme yapılmalı ve Ramazan Bayramı’nda 1000 lira gibi komik bir artış verilen bayram ikramiyesi, Kurban Bayramı’nda asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. 2008 yılında emeklilerin aylık bağlama oranı %70'ten %40’lara düşürüldü. Bu süreç, emekli maaşlarında ciddi bir düşüşe yol açmıştır. Şu anda emekli olmak ve emekli maaşıyla yaşamak büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle emekliliğini erteleyen çok sayıda kişi, “Nasıl geçineceğim de emekli olayım?” diye sormaktadır. Mutlaka emeklilerin intibak düzenlemesi dikkate alınarak, farklı dönemlerde emekli olanlar arasındaki maaş farkları eşitlenmeli ve mağduriyetler giderilmelidir. Defalarca söyledik, emeklilerin ilaç katkı payı dahi kaldırılmadı. Bu nedenle emekliler, açlık sınırının altında, gerekli olan gıdaya erişemeden yaşamlarını sürdürmek durumunda kalıyorlar. Ömürlerinin en güzel yıllarında çalıştıkları kurumlara prim ödeyen emekliler, bugün o primleri faize koysalar, aldıkları emekli maaşının en az iki katını gelir olarak elde edebilecek durumda olurlardı.” diye konuştu. KADEMELİ GEÇİŞ DÜZENLEMESİ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “EYT yasasının eksikliklerle çıkmasından dolayı da mağduriyetler yaşanmaktadır. Kademeli geçişin yanı sıra, prim gün sayısını az bir farkla kaçıranların mağduriyetleri de giderilmelidir. Ayrıca, zorunlu emeklilikle çalışmaları engellenen taşeron çalışanların sorunları da çözülmelidir.” dedi. İKTİDAR, EMEKLİNİN HALİNİ GÖRSÜN Ömer Fethi Gürer, sözlerini şöyle tamamladı: “EYT yasasının eksikliklerle çıkmasından dolayı da mağduriyetler yaşanmaktadır. Kademeli geçişin yanı sıra, prim gün sayısını az bir farkla kaçıranların mağduriyetleri de giderilmelidir. Ayrıca, zorunlu emeklilikle çalışmaları engellenen ve  taşeron çalışanların sorunları da çözülmelidir. Sonuç olarak, bayram ikramiyelerinin artırılmasının yanı sıra, emekli maaşlarının enflasyon karşısında korunması gereklidir. Emekliler, sağlıklı beslenme ve sosyal yaşamdan yoksun bırakılmamalıdır. İktidarı, bayram ikramiyelerini yeniden gözden geçirmeye ve Kurban Bayramı’ndan önce artırmaya davet ediyorum. Halkın içinde yaşamın hangi boyuta evrildiğini görmeyen bir siyasi anlayış, emeklilerin içine düştüğü durumdan haberdar değildir. Bu vesileyle, sarayda tüketildiği bilinen ejder meyvesi üzerinden bu değerlendirmeyi yaptım.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.