SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emekli

Porsuk Haber Ajansı - Emekli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emekli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bu Kış Emekli İçin Oldukça Zor Geçecek! Haber

Bu Kış Emekli İçin Oldukça Zor Geçecek!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında yaklaşan kış ayları öncesinde emeklilerin durumunu dile getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Yeni açılan meclisten beklentimiz tabii ki çok fazla ama olacağına da inanmıyoruz. Çünkü bugüne kadar sistematik bir şekilde emekli açlığa mahkûm edildi. Hatta “açlık” da değil, resmen sefalete sürüklendi. Emekli, yaşamakla mücadele etmek arasında gidip geliyor. Yürürlükteki sosyal güvenlik yasası emekliyi koruyan bir yasa değildir. Acilen bu yasanın değişmesi ve emekliler lehine, hatta emeklilerin de masada olduğu yeni bir yasanın hazırlanması gerekmektedir. Eğer yeni bir yasa yapılmaz, adım atılmazsa bugün aldıkları 16 bin lira daha da eriyecek. Emekli, temel ihtiyaçlarını bile almakta zorlanırken yakında hiçbirini alamaz hale gelecek. Önümüz kış… Kömürün tonu Eskişehir’de 11 bin lira. Bu insanların çoğu da kirada. Nasıl bir yaşam bekleyebiliriz ki? Artık böyle bir hayalimiz bile kalmadı. Emekli, sadece yarını nasıl çıkaracağını düşünüyor. Emeklinin gittiği yerlerde çay bile artık 15 lira. Emekli her geçen gün daha da zor duruma düşüyor. Dediğim gibi, artık sadece “yarına nasıl çıkacağız” diye düşünüyoruz. Emekliye acil çözümler gerekiyor. Markete gidemiyoruz, pazara gidemiyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı zaten alamıyoruz. Önümüz kış dedik; et zaten hayal oldu, tavuk bile alamıyoruz. Yeşil ya da kırmızı sebzeleri almak da artık imkânsız hale geldi. Bu yaz bile taze sebze alma imkânımız olmadı. Hatta birçok emeklimiz, meyvenin tadını bile unuttu. Nasıl bir sosyal devletiz, gerçekten anlamıyoruz. Doğalgazlı evde oturan emekli kombiyi açamıyor. “Amerika’dan doğalgaz getireceğiz” diyorlar ama bizim ona ulaşma şansımız yok. Artık doğalgaz kullanmak bir alışkanlık olmaktan çıktı. Emekli kombiyi açamıyor. Battaniyeye, hatta iki kat yorgana sarılıp oturuyor evinde. Bu kış emekli için oldukça zor geçecek.”

Emekliler Yoksullaşıyor, Çözüm İçin Acil Adım Atılmalı Haber

Emekliler Yoksullaşıyor, Çözüm İçin Acil Adım Atılmalı

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığının emeklilerin yaşam standartlarını ciddi biçimde düşürdüğünü belirterek, “2005’te emekli maaşıyla 12 çeyrek altın alınabiliyordu, bugün sadece 2 çeyrek altın alınabiliyor. Maaşlar kiraya bile yetmez hale geldi” dedi. 2005’TE ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDEYDİ, BUGÜN ASGARİNİN ALTINA DÜŞTÜ Dilbaz, 2005 yılında en düşük emekli maaşının asgari ücretin üzerinde olduğunu hatırlatarak, bugün gelinen noktada emeklinin aldığı 16 bin 881 liralık maaşın 22 bin 104 lira olan asgari ücretin altında kaldığını vurguladı. “Emekliler artık ülkenin en kırılgan ve en yoksullaşan kesimi haline geldi” diyen Dilbaz, “Bir zamanlar emeğinin karşılığını alan, çalıştığı yılların hakkıyla huzurlu bir emeklilik hayali kuran insanlar bugün temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor” ifadelerini kullandı. 20 YILDA SOFRADAN EKMEK VE SİMİT EKSİLDİ Dilbaz, emeklinin günlük alım gücündeki kaybı çarpıcı rakamlarla anlattı: 2005’te bir emekli maaşıyla 1344 adet ekmek alınabilirken, bugün bu sayı 1125’e düştü. 2005’te 1092 simit ve 874 bardak çay alınabilirken, bugün ancak 844 simit ve 844 bardak çay alınabiliyor. 2005’te en düşük emekli maaşıyla 12,36 adet çeyrek altın alınabilirken, bugün sadece 2 çeyrek altın alınabiliyor. Dilbaz, “20 yılda emeklinin sofrasından ekmek, çay, simit eksildi; en çok da kira ve altın fiyatları emekliyi vurdu. Emekliler için kira artık maaşın üçte biri değil, neredeyse bir buçuk katı haline geldi. Bu durum, emekliler için sürdürülebilir bir hayatı imkânsız hale getiriyor” dedi. “EMEKLİLER YOKSULLAŞIYOR, ÇÖZÜM İÇİN ACİL ADIM ATILMALI” TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, hükümete çağrıda bulunarak emeklilerin yaşam şartlarını iyileştirecek adımların bir an önce atılması gerektiğini söyledi: “Emekli maaşları, gerçek enflasyon karşısında erimiş durumda. Barınma, gıda ve sağlık harcamaları emeklilerin gelirlerini yutuyor. Maaşlar insanca yaşama yetecek seviyeye çıkarılmalı, kök maaş düzenlemesi yapılmalı ve emeklilere refah payı sağlanmalıdır.”

Bakan Acaba Makamının Farkında mı? Haber

Bakan Acaba Makamının Farkında mı?

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından emeklilerin durumu ve emekli maaşlarına yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Daha önce de birçok açıklamalar yapıldı. Bir yenisini de şimdi dinledik. Masal anlatmak gibi bir şey. Bakan acaba makamının farkında mı? Emeklinin durumu bakana göre emekliler için büyük aşama kaydedilmiş ve çok iyi noktadaymışız. Gerçekten öyle mi? 2002 yılında en düşük emekli aylığı ile 8.5 küçük altın alınıyordu. Şimdi küçük altın 8000 TL nin üzerinde. Ancak 2 küçük altın alınabiliyor. Yani % 450 emekli ücret kaybına uğramış. Sayın bakan der ki; 20 yıl pirim ödüyorsunuz 30 yıl maaş alıyorsunuz. Ölünce eşiniz çocuğunuz maaş almaya devam ediyor. Bunu daha önce Maliye bakanı dile getirdi. Anlaşılıyor ki gelecekte maaşlar tehlikede. Öncelikle sayın bakanın SGK YASASI NEDİR. SGK mevzuatını okumasını tavsiye ediyoruz. Sosyal güvenlik ne demektir? Sosyal güvenlik, devlet tarafından sağlanan ekonomik güvencedir. Sosyal güvenlik sistemi, çalışanların emeklilik, hastalık, doğum ve ölüm gibi nedenlerle oluşabilecek kayıplara karşı korunmasını sağlamak için özel sigorta programlarının oluşturulmasını amaçlar. Sosyal güvenlik, çalışanların ve ailelerinin gelecekteki mali kaygılarını azaltmayı amaçlayan bir sistemdir. Sosyal güvenlik hakları nelerdir? Sosyal güvenlik hakları arasında, emeklilik, hastalık ve yaralanma sigortaları, çocuk ve yaşlı yardımları, işsizlik ödeneği, yoksulluk yardımları, konut ve sağlık yardımları, işgücü desteği ve okul öncesi eğitim gibi hizmetler bulunur. Sosyal güvenlik kapsamında kimler yararlanabilir? Sosyal güvenlik kapsamında, çalışanlara ve emeklilere, eşlerine, çocuklarına ve yetimlere destek sağlamak için ödenen ödemeleri alan kişiler yararlanabilir. Ayrıca, belirli koşullar altında, güvencesiz çalışanlar, işsiz kişiler, sağlık problemleri nedeniyle çalışamayan kişiler ve yaşlılar da yararlanabilir. Sosyal güvenlik sistemi nasıl çalışır? Sosyal güvenlik sistemi, belirli bir ücret ödeyen çalışanların ve emeklilerin, sağlık sigortası, işsizlik aylığı, emekli maaşı, yaşlılık yardımı, ölüm ve yaralanma yardımları gibi türlü devlet yardımlarından faydalanmasını sağlayan devlet destekli bir sistemdir. Sosyal güvenlik sisteminin çalışması ve nasıl çalıştığı, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Genel olarak, bu sistem, çalışanların ödedikleri kesintileri Federal Sigorta Fonu'na (FICA) aktararak çalışır. Bu fon, çalışanların ve emeklilerin tüm devlet yardımlarından yararlanmasını sağlayan çeşitli kaynaklardan oluşur. Bakan bey 2008 de 5510 sayılı yasayı kendilerinin çıkardığını unutmuş olmalı. 2008 den sonra sisteme dahil olanların hakları maalesef yok edildi. 25 yaşından sonra kız çocuğunuza bile maaş bırakamıyorsunuz. Yasayı açıp okumasını tavsiye ediyoruz. Yine sayın bakanımız emeklinin aldığı maaşı Mısırdaki bir emekli ile kıyaslıyor. 100 dolar kadar aldığını iddia ediyor. Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere ile niye kıyaslamıyorsunuz? Bizde sosyal yardımları bile kestiniz, hatta yasakladınız. Pandemi de belediyenin sosyal yardımlarına çöktünüz şimdide yasakladınız. En düşük emekli aylığının aslında 8000 TL civarında olduğunu söylüyorsunuz yani insanları köleleştirdiniz devlet desteği ile bak maaşınızı 16.881 TL yaptık diyerek bizleri dilenci durumuna düşürdünüz. Sizden önce en düşük emekli aylığı asgari ücretin 1.5 katıydı. Ev, araba, tatil, sinema hayalleriz vardı çaldınız. SSK yasasını bilmediniz açık; 38 yaşında emekli olmaz diyorsunuz. O dönemin şartları onu gerektiriyordu. Kurtuluş savaşının hemen sonrasında ekonomi, tarım, sanayi hamleleri yapılıyor. 1940 yılına kadar 48 fabrika kuruluyor. 280 yerde şube açılıyor 20 milyon istihdam sağlanıyor. Her çalışan evine güvenle ekmek götürüyor. Çiftçimiz buğday, arpa, mısır, mercimek, pirincini kendi üretiyor. Bütçe plan altına alınmış, para doğru kullanılıyor. Siz bu dönemin insanlarının ne zorluklarla bunu başardığını bilemez, anlayamazsınız. Köy enstitüleri, çırak okulları kuruluyor. Kendi çalışanımızın eğitimini sağlamak için. Çırak okullarına 13 yaşında öğrenci alınmak isteniyor. İlk okul sonrası Orta okul başlangıcı. Ama 13 yaşında çocuk bulunamıyor 20 yaşına kadar çocuklar toplanıyor. Daha sonrasında köylerden beldelerden çocuklar toplanarak fabrikalarda yetiştiriliyor. Onları güvence altına almak için sigortalı yapılıyor. 506 sayılı SSK kanunun 55’ninci maddesi 25 yıl çalışıp 5200 gün pirim ödemişseniz emekliliği hak etmiş olursunuz diyor. 13 yaşında girip 25 yıl çalışmışsanız 38 yaşında kanun karşısında emekli olabilirsiniz. Siz bunu öyle çarpıttınız ki herkes 38 yaşında emekli oluyor anlamına getirdiniz. Sadece Çırak okulundaki bazı çalışanlar 38 yaşında emekli oldular. Yetenekliydiler, iyi eğitilmişlerdi, Onlarda dışarda yeni işler kurdular yada çalıştılar. Daha sonra sistematik şekilde yaşı artırdınız 56, 60, 62ve 65 yaptınız. Pirim gün sayısını da 5200, 7000, 9000 güne çıkardınız. Bu da size yetmedi maaş bağlama oranlarını %70 iken aşağı, aşağı çekerek 60, 50, 45,35 , şimdi 27 ye kadar çektiniz. Pirim ödemeleri sabit kalırken maaşları kuşa çevirdiniz. Aldığınız maaşın %27 sini emekli olunca maaş olarak almak hangi vicdana sığar. Diyorsunuz ki damga vergisini ve gelir vergisini kaldırdık. Bizimle alay mı ediyorsunuz. 50 TL damga vergisini kaldırsanız ne olur. Emekli 16.881 TL maaş alıyor. Emekli de bu maaş ile KDV ödüyor ÖTV ödüyor. Maaşı 14.000 TL ye düşüyor. EYT emeklilerinin de siyaseten yapıldığını herkes biliyor. Sistem her yerde tektir. 9000 pirim gününü EYT’li den neden istemediniz diğer emeklilerin sırtına yüklediniz. 3600 günle emekli olan EYT’li var. Yaşları da 50 bile değil. Hani 38 yaşında emekli olunur mu diyordunuz. Emekliye ayrılan kaynağın her yıl arttığını söylüyorsunuz. 840 milyar ödeme yapmışsınız, bu yıl Bir trilyon iki yüz milyar yapacaksınız. Fabrikaları, yolları, madenleri, limanları kaça sattınız. Buradan elde edilen gelirleri nerelere harcadınız. Bugün çalışanı TES’e (Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi) zorluyorsunuz. Siz ülke kaynaklarını yok ettiniz ve kasada para kalmadı. Bunun sorumlusu emekli olamaz. Emekli bankadan düzenli maaşını aldığını söylüyorsunuz. Bu da bizi korkutuyor. Maaşları düzenli ödemek Devletimizin asli görevi. Sürdürülebilir değil demek bizi endişelendiriyor. Bu çıkardığınız yasalar adil değildir. Acilen emeklinin hakları geri verilmeli yasada emeklilerin hakları eşit, adaletli şekilde düzenlenmelidir. TÜİK kabusundan emekli kurtarılmalıdır. Emekli sadaka değil haklarının karşılığını istemektedir. Emekliler için yeni çalışma yaptığınızı söylüyorsunuz. Aman sayın bakan yapmayın sizin çalışmalarınız bizim lehimize değil aleyhimize olmaktadır. Emeklinin zaten size verecek bir şeyi de kalmadı. Yetkinizin de olduğunu sanmıyoruz. Cumhurbaşkanı ne derse o oluyor. Bugün 4 milyon emekli en düşük emekli maaşı alırken asgari ücretin altında maaş alan 9 milyon emekli bulunmaktadır."

Emeklileri Çok Kötü Zamanlar Bekliyor! Haber

Emeklileri Çok Kötü Zamanlar Bekliyor!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz emeklilerin içinde bulunduğu durum ve yaşadıkları geçim sıkıntıları ile ilgili açıklamalarda bulundu. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Emeklileri çok kötü zamanları bekliyor. Yıllardır söylüyoruz. Emeklinin durumu kötü. Emekliye mutlaka uygun düzenlemeler yapılmalı diyoruz ama maalesef emekli için herhangi bir çalışma, herhangi bir şey yapılmıyor. Ancak gündemde de hep emekli var. Herkes emekli üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Ama maalesef emekli, temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan yoksun hale geldi. Sosyal güvenlik yasası artık emeklileri korumaktan çok uzak. Bu yasanın acilen yeniden ele alınması ve emeklileri rahatlatacak yeni bir yasanın yapılması gerekiyor. Bu yasa yapılırken de mutlaka o masada emeklilerin olması gerekiyor. Bugün on altı bin lirayla hangi insan geçinebilir? Bakın, emekli demiyorum. Hangi insan geçinebilir? Bırakın emekliyi, asgari ücretin 22 bin lira yapıldığını biliyorsunuz. Asgari ücretle de insanlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiler. Bugün çalışan memurlar inim inim inliyor; kiralarını ödeyemiyorlar, evlerini geçindiremiyorlar. İki kişi çalışıyor olsa bile artık evini geçindirmekten yoksunlar. Yoksulluk sınırı 90 bin lira olmuş. Eğer sizin geliriniz 90 bin lira değilse artık yoksulsunuz demektir. Bırakın yoksulluğu, biz açlığın bile sınırına ulaşamaz hale geldik. Açlık sınırı 30 bin liraya dayanmış durumda. Emeklinin ne zaman yüzü gülecek? Ne zaman ihtiyaçları karşılanacak? Biz bu ülkenin insanları değil miyiz? Biz burada yaşamıyor muyuz? Artık kendi ülkemizde ikinci sınıf vatandaş olduk. Göçmenlere bile bizden daha fazla yardım yapılıyor. Onların gelirleri bizden çok daha yüksek. Hatta öncelik sıralarında bile onlara avantaj sağlanıyor. O yüzden emekliye acil çözümler gerekiyor. Bu çözümler içinde biz “asgari ücret kadar olsun” demiyoruz. Emekli, ödediği primlerin karşılığını almalı. Ona göre yasalar çıkarılmalı, ona göre tedbirler alınmalı."

Çakırözer: "Vatandaş Derhal Erken Seçim İstiyor" Haber

Çakırözer: "Vatandaş Derhal Erken Seçim İstiyor"

CHP Milletvekilleri ve PM üyeleri ağustos ayı boyunca gerçekleştirdikleri saha çalışmaları kapsamında Kırşehir’de çeşitli ziyaretlerde bulundu. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in de aralarında olduğu milletvekillerinin Kırşehir ziyaretinde; emekli, esnaf ve çiftçilerin ortak isyanı ekonomide, adalette yaşanan kriz oldu. Esnaf iş yapamamaktan, emekli geçim derdinden, çiftçi ise artan maaliyetle ve borç yükünden dert yanarak, çözüm istedi. Milletvekilleri, “Halkımız ekonomide, adalette yaşanan hukuksuzluklara isyan ediyor. Çözüm olarak Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ni görüyor. Vatandaşın umudu Cumhuriyet Halk Partisi” dedi. ESNAFI, ÇİFTÇİYİ, EMEKLİYİ DİNLEDİLER CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman ile CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko saha çalışmaları kapsamında Kırşehir’de bir dizi ziyaretlerde bulundu. Heyete, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan ve CHP Kırşehir İl Başkanı Baran Genç eşlik ederken, heyet vatandaşın sorunlarını ve talepleri not aldı. Şehirde bir dizi ziyaretlerde bulunan heyet Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nda esnafın sorunlarını dinledi, ilçe ziyaretlerinde de ziraat odası, esnaf odası, şoförler odası gibi meslek odaları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile buluştu. BESİCİLİK, TARIM BİTME NOKTASINDA Besi hayvancılığı ve et üretimi konusunda önde gelen şehirlerden olan Kırşehir’de besiciler hayvancılığın bitme noktasına geldiğini belirtirken, şap hastalığı nedeniyle çok sayıda hayvan kaybının yaşandığını belirtti. Çiftçiler ise artan maaliyetler ve kuraklık ile yaşanan don olayları nedeniyle topraktan verim alamadıklarını iletti. Çakırözer’in şehrin cevizi ile ünlü Kaman ilçesinde gerçekleştirdiği ziyarette çiftçiler, “Bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle maalesef ceviz yok. Bu yıl ceviz yiyemeyeceğiz. Her yıl yaptığımız ceviz festivalini bu yıl ceviz olmadan yapacağız” dedi. VATANDAŞ “ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ” DİYOR… Kırşehir’de gerçekleştirdiği ziyaretlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP’li Çakırözer, şunları söyledi: “Kırşehir sokaklarında esnafla, vatandaşla, çiftçiyle, sanayici ile gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde görüyoruz ki ekonomide yaşanan kriz diğer şehirlerde anlatılanlardan farksız değil. Kırşehir’de de esnaf siftah yapamamaktan, çiftçi alın terinin karşılığını alamamaktan, besici yalnız bırakılmaktan dertli. Halkın tepkisine rağmen vahşi madencilikte ısrar edilmesi de en büyük dertlerden. Emekli, emekçi geçinemiyor. Elini sıktığımız, derdini dinlediğimiz herkes ‘erken seçim istiyoruz’ diyor. Vatandaş çareyi, huzuru, refahı, umudu Cumhuriyet Halk Partisi’nde görüyor.”

Hükümet Zammını Al Başına Çal! Haber

Hükümet Zammını Al Başına Çal!

Hür - Sen Konfederasyonu Eskişehir İl Temsilcisi Erol Ger 8'inci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde verilen teklife tepki gösterdi. Eskişehir İl Temsilcisi Erol Ger yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Değerli kamu çalışanları, cefakâr emeklilerimiz, kıymetli basın mensupları. İktidarın, 6,5 milyon memur ve emekliyi yok sayması, bizlerle alay edercesine Toplu Sözleşme masasına getirdiği trajikomik zam teklifini protesto etmek için, Hür-Sen olarak, tüm Türkiye'de, diğer sendikaların da katılımı ile iş bırakma eylemindeyiz. AKP iktidarı, ekonomik hayatımızı alt üst etmiş, TÜİK vasıtasıyla enflasyon rakamlarının manipüle edilmesine göz yummuştur. İktidar, ekonomik alandaki beceriksizliğinin tüm bedelini, memura, emekliye ve halkımıza ihale etmiştir. Bu kadar yüzsüz ve sorumluluklarını yerine getirmeyen bir iktidar görülmemiştir. Yoksulluk sınırının 89 bin TL, açlık sınırının 26 bin TL'ye ulaştığı ülkemizde, iktidarın, tüm memur ve emeklisine, 2 yıllığına, toplamda sadece %24 zam teklif etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Aklı ve vicdanı sağlıklı olan hiçbir iktidar kendini böyle bir duruma düşüremez! Bu tekliflerden yüzü kızarmayan siyasi iktidar, 2. zam teklifinde, taban aylığa 1000 TL, yani günlük 33 TL zam vaat etmiştir. Memuru yoksulluk sınırı, emekliyi açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm eden bu iktidar, anlaşılan memura, emekliye tam anlamıyla sırtını dönmüştür. Aileleriyle birlikte 25 milyonluk büyük bir kitleyi oluşturan memur ve emeklilerimiz bu iktidara elbette gereken cevabı verecektir. Siyasal iktidarın ekonomik tedbirden tek anladığı, dar ve sabit gelirlilerin, özetle halkın sırtına binmekten ibarettir. Ancak, ne memurlarımızın ne de emeklilerimizin bu yükü taşıyacak mecali kalmıştır. Son 5-6 yılda akıl almaz bir şekilde alım gücü düşmüş olan memur ve emeklilerimiz, insanca yaşayabilme kabiliyetini artık kaybetmiş haldedir. İsteğimiz gayet makuldür. Madem ki alım gücümüz bu iktidarın ekonomik uygulamaları sebebiyle düştü, o halde omuzlarımızdaki bu yükü hafifletmek de iktidarın sorumluluğundadır. Her türlü beceriksizliği, öngörüsüzlüğü sahneleyecek, sonra kenara çekilip seyredeceksiniz. Öyle yağma yok! Biz nasıl görevimizi hakkıyla yapıyorsak, siz de iktidar olarak yapacaksınız. Biz halkız! Biz devlet memurları ve emekliler olarak, insanca yaşama hakkımızı talep ediyoruz. Pastadan çocuklarımıza, ailemize düşen payı istiyoruz. Kur Korumalı Mevduat hesaplarına 60 milyar doları nasıl ödediyseniz, memurun, emeklinin de taleplerini karşılayacaksınız. Memurlara verilen seyyanen zammın emekliliğimize de yansımasını istiyoruz. Emekli olduğumuzda, gelirimizin yarıya düşmesini istemiyoruz. Ayrıca, Cumhurbaşkanının söz verdiği gibi, yapılmış olan seyyanen zammın emeklilerimize de bir an önce yansıtılmasını istiyoruz. Söz vermediniz mi? Bu söz tutulmadığı sürece, iktidarın verdiği veya vereceği hiçbir sözün kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Vatandaşı aldatmak, verilen sözlerin üzerine yatmak siyaset yapmak mıdır? Değerli arkadaşlarım, kıymetli emekliler, değerli basın mensupları, yaptığımız bu eylem, oluşturduğumuz tepkiler son değildir. Mutlaka sonuç alacağız, artık şapka düştü, kel göründü. Yalanlarla oyalama devri sona ermiştir. Deniz bitmiş, kara görülmüştür. Demokratik haklarımızı bundan sonra da çekinmeden kullanacağımızı buradan ilan ediyoruz. İktidara söylüyoruz: Ya zam teklifinizi revize ederek uygun bir rakama çekin, ya da "Hükümet zammını al başına çal!" diyoruz."

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu! Haber

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu!

Hayat pahalılığı, artan kiralar karşısında mücadele edemeyen emekliler derman arıyor. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’ni ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e dert yanan emekliler yaşadıkları duruma isyan etti. Emekliler, “Sosyal devlet sosyal devlet olma özelliğini kaybetti. Şu anda emekliye resmen ölün deniliyor. Devlet yük olarak görüyor emekliyi” dedi. 67 yaşındaki Müjgan Duman, “Ben ömrü hayatımda böyle bir rezalet görmedim. Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Rezalet bir durumdayız. Bizi toptan gömsünler” dedi. Emekli maaşı yetmediği için iş bulma ümidiyle İŞKUR’a gittiğini aktaran başka bir emekli ise, “İş aramak için işçi bulma kurumuna gittim, beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. Bir başka emekli ise dertlerini yazdığı şiirle anlattı. “TEZGAHLARA BAKIP DÖNÜYORUZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’nde emeklilerle bir araya geldi. Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ve dernek üyesi emekliler aldıkları maaşlarla geçinemediklerini söylerken, isyanını CHP’li Çakırözer’e anlattı. Emeklilerin geçinmek için ek iş yapmak zorunda kaldıklarını belirten Serpil Sarkmaz, “Ek iş yapıyoruz. Elimizde para varsa alıyoruz yoksa alamıyoruz. Çarşıya gelsek bile tezgahlara bakıp bakıp eve geri dönüyoruz. Meyveler çok pahalı. Ben meyve yemedim bu sene. Her şeyin kilosu 100 lira ya da 100 lira üstü. Bir şey alıp da yiyemiyoruz” dedi. “FELAKET DURUMDAYIZ” Emeklilerin artık rezalet bir durumda olduğunu söyleyen Müjgan Duman ise, yaşadıkları durumu şöyle aktardı: “Pazara girip çıkamıyoruz. Bin lira pazara girip çıkmak. 15 günde bir gitsen 2 bin lira. Kasabın yanına uğrayamıyorsun. Felaket durumdayız. Emekli maaşım yeni 19 bin lira oldu. Bir kök maaş diye koydular. Ben 22 sene devlete hizmet etmişim. Benim hakkım bu mudur? Evim kaloriferli ama ben soba yakıyorum. Evimde doğalgaz var ben pahalılıktan doğalgazı kullanamıyorum. Böyle bir şey olabilir mi. Ben geçinmek için elişi örüyorum. Üç beş oradan denkleştirmeye çalışıyoruz.” “PAZARDA GÖRDÜĞÜN BİR ŞEYİ ALAMAMAK KADAR ACI BİR DURUM YOK” “Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Ben 67 yaşındayım ömrü hayatımda böyle rezalet görmedim. Ben Pazar gittiğimde her şeyi alan bir insandım. Pazara gidemiyoruz. 250 gram kıymayı üç, dört yemeğe koymaya çalışıyoruz. Ne köfte görebiliyoruz, eti zaten unuttuk. Kurbanda tanıdıklarımız olur da gönüllerinden kopar bir parça getirirse biz kurban eti görüyoruz. Rezalet bir durumdayız bizi toptan gömsünler o zaman.” “İŞ İÇİN İŞKUR’A GİTTİM, KAPIDAN KOVDULAR” Emekli maaşı yetmediği için ikinci bir iş aradığını belirten bir emekli de iş bulmak için İŞKUR’a gittiğini anlattı. 45 yıl Eskişehir’de Hava İkmal Merkezi’nde uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirten emekli yurttaş, “Ben çalışmak için işçi bulma kurumuna kaydolmaya gittim. Beni kovdular oradan. Ben 45 yıl Hava İkmal Merkezi’nde çalıştım. Uçak teknisyeniyim. 45 yıl çalıştım ama 24 bin lira maaş alıyorum. Yetmiyor. Maaşımız yetmiyor, geçinemiyoruz. Eskişehir’in dışına çıkamıyoruz. İşçi bulma kurumuna gittim, iş bulmak için. Beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. “HÜKÜMET BİN LİRAYI VERMEKTEN İMTİNA EDİYOR” “Emekliler artık ikinci bir işe muhtaç. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz” diyen Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ise, “Hükümet artık bin lirayı dahi vermekten imtina ediyor. Emekli varlığını sürdürmek zorunda. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Emeklinin kirasını ödeyecek geliri yok. Böyle bir çaresizlikte bizler çok üzülüyoruz. Çözüm üretemiyoruz. Emeklinin maaş gelirlerinin çok düşük olması ve kendine ait evi olmaması en büyük sıkıntı. Emekli artık şehirlerarası gidip gelemiyor. Şehir içinde bile seyahat edemiyor. Emekli bir su almaya kalksa o bile 20 lira” diye konuştu. “ÇARE İKTİDARI DEĞİŞTİRMEKTE” Dernek üyeleri, “Emekliler yanmış durumda. O yüzden herkes buraya, derneğe geliyor. Buraya üye olmaya gelenlerin sayısı iki üç kat arttı. Herkes gelip çare arıyor derneklerden. Ama tek çare bu iktidarı değiştirmekte” dedi. “EMEKLİMİZİN DERDİNE DERMAN OLMAK İSTİYORUZ” Meclis’te emeklilerin derdine derman olmak için direndiklerini belirten CHP Milletvekili Utku Çakırözer, ise iktidarın Meclis’e getirdiği düzenlemelerde emekliyi yok saydığını söyledi. Çakırözer, şöyle konuştu: “Meclis’e hep torba getiriyorlar. Kanun getiriyorlar ama bakıyorsunuz onun hiçbirinde emekli yok. Defalarca söyledik bunu. Gelen her torbada rantiye var, doğayı yok etme var ama emekli, emekçi yok. Emekliye hak ettiği maaş yok. Cumhuriyet Halk Partisi olarak en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olsun, asgari ücret de 30 bin lira olsun diyoruz. Bunu demekle yetinmiyor kanunu veriyoruz. Ama bu iktidarda da yüz yok! Bu size mazeret değil! 1 Ekim’de Meclis yeniden açılacak. Meclis’te emeklimizin, emekçinin derdinin takipçisi olacağız. Dermanı da olmak istiyoruz ama dinlemiyorlar. Kesin çözüm emekliyi unutan iktidarı sandığa gömmek.” DERTLERİNİ ŞİİRLE ANLATTI Toplantı sonunda söz alan bir emekli ise emeklilerin yaşadığı mağduriyetlere ilişkin yazdığı şiiri okudu: “Emekliler emekliyor, emekliyor. Gece gündüz zam bekliyor, organları hep tekliyor göreniniz var mı. Ali, Ayşe, Sultan, Mehmet... Onlarda da var ayrı bir dert. Onlara biraz merhamet acaba göstereniniz var mı? Ben de bir emekliyim sizler gibi hep dertliyim. Mücadeleye de hep niyetliyim. Geleniniz var mı?”

Bu Dönem Zammı Hakem Heyeti Değil Toplu Sözleşme Masası Versin Haber

Bu Dönem Zammı Hakem Heyeti Değil Toplu Sözleşme Masası Versin

Memur - Sen Eskişehir İl Temsilcisi İbrahim Akar bugün başlayacak olan 8'inci Toplu Sözleşme Süreci için değerlendirmelerde bulundu ve taleplerini sıraladı. İl Temsilcisi Akar düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; ''Bugün 12 Ağustos 2025 8’inci dönem Toplu Sözleşme sürecinin kamu işveren heyeti tarafından yetkili konfederasyona memur maaş zamları ve emekli maaş zamlarını sunacağı gün. Bugün itibariyle kamu işveren heyeti Memur - Sen'e ilk teklifini sunacak. Bizde bu konuyla alakalı bir sosyal medya etkinliği gerçekleştirdik. 2026 ve 2027 yılını içine alacak şekilde 8’inci dönem Toplu Sözleşme sürecinin ilk teklif aşamasındayız. 4 milyon memur ve 2 milyon emekli olmak üzere 6 milyonu ilgilendiren bir konunun içindeyiz. Rakamsal olarak bir değerlendirme yaptığımızda 2026 yılı ilk yarısı için %25 ücret artışı, %10 refah payı ve 10 Bin TL taban aylığa artış istiyoruz. 2026 yılının ikinci yarısı için %20 ücret artışı, 2027 yılı ilk altı ayı için %20 ücret artışı ver 7500 TL taban aylığa artış ve 2027 yılının ikinci dönemi için %15 ücret artışı teklifini talep olarak sunduk. Bizler öncelikle bu toplu sözleşme döneminde ücret adaletinin sağlanmasını istiyoruz. Ücret adaletinden kastımız aynı işi yapan biri işçi biri memur ikisi de aynı ücreti almalı. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi en düşük memur maaşı en düşük kamu işçisi maaşından yüksek olmalıdır ifadesine işaret ederek ücret artışlarının böyle değerlendirilmesini istiyoruz. İkinci önemli husus taban aylık iyileştirilmesidir. Emekli olmayı bekleyenler ve emekliler için önemli. Şuanda kamu emeklileri ekonomik anlamda zor durumdalar ve geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Kira, market, pazar derken aldıkları ücretle bir ayı tamamlamakta zorlanıyorlar. Emeklilerin durumunu daha iyi bir noktaya getirmek adına bir iyileştirme kaçınılmazdır. Aynı zamanda çalışanlarda mevcut durumu görünce emekli olmak istemiyor, emekli olmaktan kaçıyor. 30 yıl görev yapmış ve emekli olmuş bir öğretmen arkadaşımız 30 bin TL ücret alıyor. Asgari ücretin bir tık üzerinde. Bu iyileştirmelerin taban aylığa iyileştirme yapılarak düzeltilmesi gerekiyor. Bu konu sadece çalışanların değil emeklilerin de hayatlarını rahat bir ortamda geçirmeleri için önemli. Diğer bir husus gelir vergisi konusu. Gelir vergisi memurun ve sabit gelirlilerin belini büküyor. Maaş artışları yapılıyor ve iki üç ay geçmeden bakıyorsunuz bir vergi bindirilmiş ve aldığı zam eksilmeye başlamış. Yüzde 15 ile başlayan vergi %20 ye ve %27 ye yükselmiş ve verilen zammın geri alındığı bir sistem var. Biz vergi dilimlerinin %15’e sabitlenmesini istiyoruz. Her ayın 2'sinde 3'ünde TÜİK tarafından enflasyon rakamları açıklanıyor. Açıklanan enflasyon rakamları her ne kadar hükümetin yüzünü güldürüyor ve hükümeti sevindiriyorsa maalesef piyasa gerçeklerinden uzak rakamlar memuru hiç mutlu etmiyor, emekliyi hiç sevindirmiyor ve ne memurun ne emeklinin yüzlerini güldürmüyor. Bu toplu sözleşme süreci bu anlamda önemli. Geçtiğimiz dönemde hakem heyeti tarafından verilen zam oranları hiçbir zaman memurun ve emeklinin yüzünü güldürmedi. Biz diyoruz ki zammı hakem heyeti değil toplu sözleşme masası versin. 3600 ek gösterge konusu hala çözüme kavuşmuş değil ve bu toplu sözleşmede karara bağlanmalıdır. Emekli bayram ikramiyelerinin kamu çalışanlarına da verilmesi yönünde bir talebimiz var. 2025 yılı aile yılı ilan edildi. Aile yılına yakışır yaraşır şekilde aile yardımlarının iyileştirilmesini istiyoruz. Çalışmayan eşler için aile desteğinin 11 bin 710 TL’ye yükseltilmesi talebimiz masada. Yardımcı hizmetler sınıfının Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmesi yönünde bir talebimiz var. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan arkadaşlarımızın özellikle taban aylıklarında iyileştirmeye ihtiyaçları var. Milli Eğitimde görev hiyerarşisinin en üst basamaklarında bulunan şube müdürlerimizin ciddi sorunları var. Şube müdürlerimizi bir öğretmen arkadaşımızdan daha az gelire sahip. Öğretmenlik Meslek kanununun getirdiği haklardan şube müdürleri faydalanamıyor. Hiç kimse şube müdürlüğü yapmak istemiyor, herkes görevini bırakıyor. Burada iyileştirmeye ve ücret artışına ihtiyacımız var. Öğretmenlerimizin ek ders ücretlerinin iki kat arttırımlı ödenmesini istiyoruz. Eğitim öğretim hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına arttırımlı ödenmesini istiyoruz. Bu ve bunun gibi onlarca talebimizi dile getirdik. Bizim bugün kamu işveren heyetinden beklentimiz memurun ve emeklilerin, tüm kamu çalışanlarını mutlu edecek ve ailelerini sevindirecek bir haberin bugün herkesle paylaşılması konusunda beklenti içerisindeyiz. Sabit gelirlilerin ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmediği rahat nefes aldığı bir toplu sözleşme sonucunun herkese fayda ve katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Güçlü Türkiye için Güçlü Devlet için Güçlü Memur diyoruz. Sürecin takipçisi olduğumuzu gerçekleşecek olan teklifler nihayetinde memur sen genel merkezimizinm bizler için belirlediği takvim doğrulusunda süreci Eskişehirden takip etmeye devam edeceğiz.’’

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.