Bu Süreçten Terörsüz Türkiye Çıkmaz, Paramparça Olmuş Bir Türkiye Çıkar
Bu Süreçten Terörsüz Türkiye Çıkmaz, Paramparça Olmuş Bir Türkiye Çıkar
Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ülke gündemleri ve son zamanlarda gündemde sıkça yer alan sanal bahis ve kumar ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 27.11.2025 20:27
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2025 20:35
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ülke gündemleri ve son zamanlarda gündemde sıkça yer alan sanal bahis ve kumar ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Zafer Partisi Eskişehir İl Binasında düzenlenen basın toplantısında İl Başkanı Hasan Demir ve İl Başkan Yardımcısı İbrahim Bal konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. İl Başkanı Hasan Demir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"İmralı ziyareti açık ve net olarak bize göstermektedir ki, terörist unsurlar legalleştirilmek istenmektedir. Sözde barış ve kardeşlik adına devletin ve milletin bütünlüğü zedelenmekte ve maalesef terörün arzularına boyun eğilmektedir. Gazi Meclis temsilcilerinin terörist başının talebiyle terörist başının talebiyle ayağına gitmesi, yıllardır yürütülen ve sonlanma aşamasında olan terörü tekrar hortlatmakta, siyasi emellerine ulaşma konusunda da cesaret vermektedir.
Bu süreçten terörsüz Türkiye çıkmaz. Bu süreçten teröre teslim olmuş, etni site, mezhep temelli bölünmüş, parçalanmış Türkiye çıkar. Tekrar ediyorum: Bu süreçten terörsüz Türkiye çıkmaz. Bu süreçten paramparça olmuş bir Türkiye çıkar. Gidişat onu gösteriyor.
Nasıl ki, "Ne istediniz de vermedik?" sorusunun muhattabı FETÖ konusunda yaşattıklarınızın kaygısını çeken Türk Milleti, 15 Temmuz kalkışmasında devletinin yanında yer alarak kalkışmayı bastırdıysa; nasıl ki, verdiğiniz tavizler ve uyguladığınız yanlış politikalar sonrasında kendine alan açan narko terör örgütü, hendeklerle mahallelerimizi kuşattığında 793 vatan evladının şahadetiyle mahallelerimizi geri aldıysa Türk Milleti, aynı acıları yaşatmak kime ne kazandıracak? Buradan bu politikayı güden tüm yapılara bu soruyu yöneltmek istiyoruz.
Biliyorsunuz, 2009-2015 süresi zarfında gerek Ergenekon, Balyoz yapılanmaları, operasyonları, gerek adli mercilere yapılan organizasyonlar; bu noktada gerek yine 'Analar ağlamasın' politikaları birçok soruna sebebiyet vermişti. Türk Milleti, bu sorunların üstesinden kendi kanıyla, canıyla gelmişti. Yine aynı hükümet, yine aynı yapı başımızdaydı. Bugün de aynı şeyleri yaşamaktan, yaşatmaktan muradınız ne? Zafer Partisi olarak bunu net sizlere soruyoruz.
Sizin hatalarınız Türk Milleti'nin ferasetiyle giderilmeye çalışılırken, hata yapmakta ısrarınızı farklı soru işaretleri doğurmakta olduğunu iyi bilmenizi arzu ediyoruz. Yaptığınız hatalar artık hata düzeyini aşmış, başka bir düzeye evrilmiştir. Bu hataları kaydettiğimizi, not ettiğimizi ve çeşitli soru işaretlerinin gündemde olduğunu bilmenizi istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini, millî, üniter ve laik yapısını Türk Milleti olarak size rağmen koruyacağız.
Yine düşman ceza hukuku bünyesinde Silivri'de bir mahkeme gerçekleşti. Fatih Altaylı mahkemesi, 4 sene 2 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Suçu ne? Cumhurbaşkanını tehdit. Fatih Altaylı ve Cumhurbaşkanını tehdit. Evet, yargı sopası halihazırda muhalif kanada alenî olarak sallanıyor. Maalesef anayasası olan bir ülke, anayasallıktan hızla çıkartılıyor. Net olarak gördüğümüz bu: Anayasamız var, fakat anayasaya uyan bir yapı yok. Anayasanın 10. maddesi net olarak lağvedilmiş durumda. Herkese eşit hak ve hukuklar tanımaz durumda. Bu konuda da sitemlerimizi sizlerin vasıtasıyla Türk Milleti ile paylaşmak isteriz.
Fırsat buldukça saldırıya geçen, Türk Milleti'nin hakimiyetini ortadan kaldırmayı hedef alan şer odakları bitmek tükenmek bilmiyor. 28 Kasım Cuma günü de bir yenisine şahitlik edeceğiz. Nedir bu? İlk yurt dışı seyahatine çıkacak olan Papa 14. Leo yarın İznik'te olacak. 200 yıldır hedefledikleri bölünmüş Anadolu'da kendilerine parça edinme gayelerini, maalesef basiretsiz yönetimler vasıtasıyla günden güne bu hedeflerine yaklaştıklarını görüyoruz. Papa'nın yanında kim yer alacak? Fener Rum Patrikhanesi'nin papazı. Fener Rum Patrikhanesi üzerinden yapılan bütün tezgahlar Türk Milleti ve bizler tarafından biliniyor.
Bugün siyasi otoritenin açtığı kanallarla, yarınlar noktasında riskleri göstermek adına sizlerle şu haritayı paylaşmak istiyorum. Burada ekümenliğin kendisine pay gördüğü, kendisine hak gördüğü bir harita var: İstanbul'un Trakya yakası. Dikkat çekmemi istediğim konu da şu: Burada Yunanistan sınırıyla alakalı sınırın ve beraberindeki İstanbul'un, Türkiye'nin şekillenmesi. Aynı şekilde burada başka bir haritamız daha var. Bu haritada Kanal İstanbul projesinin haritası.
Yıllardır ekümenik adı altında kendilerine farklı bir misyon takarak ülkeyi bölünme aşamasında göstererek ve hatta bölme tehlikesiyle karşı karşıya getirerek kendilerine parça koparmak isteyen bir yapı var karşımızda. Yarın 28 Kasım Cuma günü İznik'te Papa'nın önderliğinde, öncülüğünde Anadolu coğrafyasında olacak ve orada ayinler, törenler yapacak. Evet, buradan tekrar devletimizi, milletimizi, hükümetimizi uyarıyoruz. Bu amaçlara alet olmayın.
Bu amaçlar 200 yıldır net olarak karşımıza çıkan, gerek Osmanlı döneminde gerek Cumhuriyetin ilk yüzyılında hiçbir şart altında müsaade edilmeyen amaçlardır. Bu amaçlara hizmet, Türk Milleti'ne ihanettir. Her ne şart altında olursa olsun, İstiklal Marşı'nda yazdığı üzere "Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" ibaresini tekrar buradan beyan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacaktır, ta ki son Türk ocağı sönene kadar." dedi.
Zafer Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısi İbrahim Bal ise Sanal bahis ve kumar ile ilgili açıklamalarda bulundu;
"Sanal kumar bağımlılığı, bireyin internet üzerinden erişilebilen bahis, casino, poker gibi kumar oyunlarını sürekli oynama isteği duyması ve bu durumu kontrol edememesi olarak tanımlanır. Kişi, para kaybetmesine ve zarar görmesine rağmen oynamaya devam eder; günlük yaşamında ciddi aksamalar yaşar.
Kolay kazanç hayali, insanların hayatlarını karartıyor. Sanal bahis ve kumarın, bireylerin ekonomik ve psikolojik yaşamlarına verdiği zararlar her geçen gün artarak devam ediyor aynı zamanda ruhsal çöküntü, aile içi sorunlar ve sosyal hayattan kopmaya neden oluyor. Sanal bahiste kısa vadeli kazanç ile başlayan bu süreç, uzun vadeli kayıplara dönüşerek bireylerin hayatlarını altüst edebiliyor.
Sanal kumar bağımlılığının gelişmesinde genellikle psikolojik faktörler rol oynar.
Kolay erişim: Sanal kumar, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar aracılığıyla 7/24 oynanabilir, bu da bağımlılığı tetikler.
Hızlı kazanç umudu: Kişiler, kısa sürede büyük paralar kazanabileceklerini düşündükleri için oynamaya devam eder.
Psikolojik faktörler: Depresyon, kaygı bozukluğu, yalnızlık, stres. En önemlisi de ekonomik nedenler, belki çok para kazanıp sıkıntılarımdan kurtulurum düşüncesi. Reklam ve teşvikler, Kaybı telafi etme isteği.
İlan edilen futbol organizasyonları için; organizasyon birincisini, gol kralını, belirtilen karşılaşmalarda ilk golü atacak oyuncuyu, organizasyonların grup birincileri veya ikincilerini, yarı finalistlerini veya finalistlerini kupon üzerinde tahmin etmek suretiyle oynanır.
Bugün futbolun dünya çapında 500 milyar dolarlık pazar hacmiyle devasa bir endüstriye dönüştüğünü söyleyebiliriz. Reklâm gelirleri, sponsorluk anlaşmaları, yayın ihaleleri ve bahis oyunlarıyla bu devasa sektörün pazar hacmi her geçen gün artıyor. Emperyalist piramidin üst basamaklarındaki ülkelerin takımları en zenginler listesinde de başı çekiyorlar.
Sanal ortamda oynanan kumarın mali boyutlarını şöyle:
Türkiye’de yaş aralığı 18 ile 50 arasında olan yaklaşık 7 milyon kişi yılda 70 milyar TL’lik bahis oynuyor. Ekonomik kriz kumarı besliyor.
Türkiye'de her 10 kişiden 1'i en az bir kez kumar oynadığı ortaya çıktı. Kumara başlama yaşı olarak bakıldığında kumar oynayanların yüzde 71'i ilk kez 15-24 yaş aralığında kumar oynadığı tespit edildi. Yüzde 19'u ise 25-34 yaşları arasında oynadığı öğrenildi. 35 ve üstü ise yüzde 10 olarak belirlendi.
Hayatında en az bir kez kumar oynamış bireylerin eğitim durumuna göre dağılımına bakıldığında okul bitirmemiş yüzde 3,5, ilkokul mezunu yüzde 8,9, ortaokul mezunu yüzde 9,8, lise mezunu yüzde 10,2, ön lisans mezunu yüzde 11,5, üniversite mezunu yüzde 11,3 ve lisansüstü yüzde 13 olarak belirlendi. Buna göre eğitim artıkça hayatında bir kez bile olsa kumar oynayanların yüzdesi artıyor. Türkiye, kumar oynatmada dünya 3.sü. Son dönemde sporda gördüğümüz üzere de 1024 futbolcu futbol disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Bu çerçevede 152 hakemin de aktif olarak bahis oynadığı açıklandı.
Yasa dışı şans oyunu ve sanal kumar sitelerinin tamamının 99 farklı ülkeden yayın yaptığı tespit edilmiş. Yaklaşık 169 000 sitenin 159 000 ine erişim engeli konulmuş. Bunların engellenme sebebi de lisans almamaları ve bunlardan vergi geliri elde edilmemesi...
Bu tablo iktidar tarafından bugüne kadar yasa dışı bahisle mücadelede gerekli adımların atılmadığını göstermektedir.
Uzun yıllar düzenleme yapmakta yetersiz kalındı.
MASAK koordinasyonunda hazırlanan 2025-2026 Sanal Ortamda Yasa Dışı Bahis ve Kumarla Mücadele Eylem Planı önemli bir adım, ancak geç kalınmış bir adımdır. Bu internet siteleri, gençleri ve aileleri yıkıma sürüklüyor.
Zafer Partisi olarak belirtiyoruz ki çevrimiçi kumar siteleri kesinlikle engellenmeli. Bugüne kadar bunun göz ardı edilmesi, bu iktidarın utancıdır. Gençler bu tip alanlara sürüklenmemeli; spor ve çeşitli aktivitelere yönlendirilmelidir.
MADDE BAĞIMLILIĞI
Uyuşturucu maddelerin, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren, keyif verici, ağrı giderici, hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Madde bağımlısı insan sayısının artması diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de birçok sosyal ve ekonomik sorunlara sebep olmuş, olmaya da devam ediyor.
Bağımlılık, kişinin zarar görmesine rağmen
madde kullanımına devam etmesi, kullandığı maddeyi bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması hali diye tarif ediliyor.
Madde kullanımı sağlığı bozuyor, suç işletiyor, sosyal refah seviyesini düşürüyor, kişinin eğitimini engelliyor, ülkede güvenlik sorunu oluşturuyor, daha birçok şahsa ve topluma kötü yansımaları var. Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü madde ve alkol kullanımı ile ilgili olduğu tespit edilmiş.
Ülkemizde yapılan araştırmaya göre 15 yaş ve üzerindeki bireylerin yaklaşık %3’ü bir tür uyuşturucu madde kullanıyor. Son yıllarda uyuşturucu kullanımının 15 yaşın altına indiği bilinmektedir.
Son yirmi yılda Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve buna bağlı ölümler büyük artış göstermektedir. 2000’li yılların başından itibaren bu tür ölümlerde artış yaşanmıştır. Özellikle 2010’lu yıllarda ülkemizde uyuşturucu nedeniyle ölümler hızla artmıştır.
Madde bağımlılığının nedenleri, şu şekilde tespit edilmiş: sağlıksız arkadaş ortamı, merak, kişilik problemleri, bozuk aile ortamı, sorunlardan kaçış isteği. Gençler için merak ve kötü arkadaş ortamı çok önemli. Bunun yanı sıra ailelerin yaşadığı ekonomik problemler, geçim sıkıntısı, gençlerin bu ortamdan kurtulma isteği maalesef madde bağımlılığını tetikleyen unsurlar.
Bir üniversitemizde yapılan “Dünyada ve Türkiye’de Uyuşturucu Kullanımı” başlıklı araştırmaya göre, uyuşturucu kullanımının dünyada azaldığı Türkiye de ise arttığı tespitini yapmıştır. Casperlar, Sarallar, Daltonlar derken her gün yeni bir suç örgütünün doğduğu Türkiye, Afganistan, Suriye, Nikaragua gibi ülkeleri geçerek ‘en suçlu’ ülkeler arasına girdiği basına yansıdı.
Türkiye’de vatandaşlar, hemen her sabaha yeni bir suç örgütünün adı ve yeni eylemi ile uyanmaya başladı. Durum öyle bir hale geldi ki global araştırma raporlarında Türkiye artık ‘en suçlu’ ülkeler liginde ilk 10’a girdi. Geçen hafta açıklanan 2025 ‘Küresel Organize Suç Endeksi’ raporuna göre Türkiye, 193 ülke arasında Kolombiya ve Meksika gibi ülkelerin ardından 10’uncu sırada yer aldı.
Her konuda ailelerin geçim sıkıntısı önümüze çıkıyor. Bu da devletimizin çözmesi gereken en büyük problem...
Türkiye, uyuşturucu ile mücadele konusunda çeşitli önlemler alıyor. Fakat bu önlemler yeterli değil. Madde kullanımı her geçen gün artıyor.
Yıllardır binlerce insanımızı öldüren PKK terör örgütünün yaptığı terörün finansmanını uyuşturucu ticaretinden kazandığını hepimiz biliyoruz. PKK yıllarca uyuşturucu ticareti yaptı, gençlerimizi insanımızı bir de böyle öldürdü.
Bu tür gayri meşru işlerden para kazandığı bilinen mafya diye adlandırılan birçok ismin üst düzey devlet yetkilileriyle boy boy fotoğraflarını basında görmek toplumumuzu derinden etkiliyor. Bu fotoğraflar aynı zamanda bu işleri yapan küçüklü büyüklü gruplara cesaret veriyor, uyuşturucu ticaretinin ve kullanımının artmasına sebep oluyor.
Yine son yıllarda dünyaca ünlü mafya liderlerinin de Türkiye’yi kendilerine güvenli liman gördükleri, bu işleri yapanların ülkemizde cirit attıkları basında yer alıyor.
Maalesef uyuşturucu ticareti yapanlar kendileri için gerekli torbacı diye tabir edilen satış elemanlarını bulmada güçlük çekmiyorlar.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, para kazanmak için birçok insanımızı özellikle gençlerimizi içine çekiyor.
Gelinen noktada gençlerimiz, ailelerimiz ve ülkemizin geleceği için çok ciddi bir tehlike. Ailelerimiz çocuklarına sahip olmalı, devletimiz hem güvenlik hem sağlık açıdan gerekli tedbirleri artırarak almalıdır.
Zafer Partisi olarak uyarıyoruz:
Uyuşturucunun 12 yaş altına düştüğü ülkemizde hızlı tedbirlerle gerekli eğitim çalışmaları süratli bir şekilde alınmalıdır. Gençler sosyal hayat içerisinde bir an önce konumlandırılmalı ve temiz bir Türkiye için Tertemiz Türkiye Proje’miz tüm hatlarıyla yürürlüğe konmalıdır."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bu Süreçten Terörsüz Türkiye Çıkmaz, Paramparça Olmuş Bir Türkiye Çıkar
Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ülke gündemleri ve son zamanlarda gündemde sıkça yer alan sanal bahis ve kumar ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından ülke gündemleri ve son zamanlarda gündemde sıkça yer alan sanal bahis ve kumar ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Zafer Partisi Eskişehir İl Binasında düzenlenen basın toplantısında İl Başkanı Hasan Demir ve İl Başkan Yardımcısı İbrahim Bal konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. İl Başkanı Hasan Demir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"İmralı ziyareti açık ve net olarak bize göstermektedir ki, terörist unsurlar legalleştirilmek istenmektedir. Sözde barış ve kardeşlik adına devletin ve milletin bütünlüğü zedelenmekte ve maalesef terörün arzularına boyun eğilmektedir. Gazi Meclis temsilcilerinin terörist başının talebiyle terörist başının talebiyle ayağına gitmesi, yıllardır yürütülen ve sonlanma aşamasında olan terörü tekrar hortlatmakta, siyasi emellerine ulaşma konusunda da cesaret vermektedir.
Bu süreçten terörsüz Türkiye çıkmaz. Bu süreçten teröre teslim olmuş, etni site, mezhep temelli bölünmüş, parçalanmış Türkiye çıkar. Tekrar ediyorum: Bu süreçten terörsüz Türkiye çıkmaz. Bu süreçten paramparça olmuş bir Türkiye çıkar. Gidişat onu gösteriyor.
Nasıl ki, "Ne istediniz de vermedik?" sorusunun muhattabı FETÖ konusunda yaşattıklarınızın kaygısını çeken Türk Milleti, 15 Temmuz kalkışmasında devletinin yanında yer alarak kalkışmayı bastırdıysa; nasıl ki, verdiğiniz tavizler ve uyguladığınız yanlış politikalar sonrasında kendine alan açan narko terör örgütü, hendeklerle mahallelerimizi kuşattığında 793 vatan evladının şahadetiyle mahallelerimizi geri aldıysa Türk Milleti, aynı acıları yaşatmak kime ne kazandıracak? Buradan bu politikayı güden tüm yapılara bu soruyu yöneltmek istiyoruz.
Biliyorsunuz, 2009-2015 süresi zarfında gerek Ergenekon, Balyoz yapılanmaları, operasyonları, gerek adli mercilere yapılan organizasyonlar; bu noktada gerek yine 'Analar ağlamasın' politikaları birçok soruna sebebiyet vermişti. Türk Milleti, bu sorunların üstesinden kendi kanıyla, canıyla gelmişti. Yine aynı hükümet, yine aynı yapı başımızdaydı. Bugün de aynı şeyleri yaşamaktan, yaşatmaktan muradınız ne? Zafer Partisi olarak bunu net sizlere soruyoruz.
Sizin hatalarınız Türk Milleti'nin ferasetiyle giderilmeye çalışılırken, hata yapmakta ısrarınızı farklı soru işaretleri doğurmakta olduğunu iyi bilmenizi arzu ediyoruz. Yaptığınız hatalar artık hata düzeyini aşmış, başka bir düzeye evrilmiştir. Bu hataları kaydettiğimizi, not ettiğimizi ve çeşitli soru işaretlerinin gündemde olduğunu bilmenizi istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini, millî, üniter ve laik yapısını Türk Milleti olarak size rağmen koruyacağız.
Yine düşman ceza hukuku bünyesinde Silivri'de bir mahkeme gerçekleşti. Fatih Altaylı mahkemesi, 4 sene 2 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Suçu ne? Cumhurbaşkanını tehdit. Fatih Altaylı ve Cumhurbaşkanını tehdit. Evet, yargı sopası halihazırda muhalif kanada alenî olarak sallanıyor. Maalesef anayasası olan bir ülke, anayasallıktan hızla çıkartılıyor. Net olarak gördüğümüz bu: Anayasamız var, fakat anayasaya uyan bir yapı yok. Anayasanın 10. maddesi net olarak lağvedilmiş durumda. Herkese eşit hak ve hukuklar tanımaz durumda. Bu konuda da sitemlerimizi sizlerin vasıtasıyla Türk Milleti ile paylaşmak isteriz.
Fırsat buldukça saldırıya geçen, Türk Milleti'nin hakimiyetini ortadan kaldırmayı hedef alan şer odakları bitmek tükenmek bilmiyor. 28 Kasım Cuma günü de bir yenisine şahitlik edeceğiz. Nedir bu? İlk yurt dışı seyahatine çıkacak olan Papa 14. Leo yarın İznik'te olacak. 200 yıldır hedefledikleri bölünmüş Anadolu'da kendilerine parça edinme gayelerini, maalesef basiretsiz yönetimler vasıtasıyla günden güne bu hedeflerine yaklaştıklarını görüyoruz. Papa'nın yanında kim yer alacak? Fener Rum Patrikhanesi'nin papazı. Fener Rum Patrikhanesi üzerinden yapılan bütün tezgahlar Türk Milleti ve bizler tarafından biliniyor.
Bugün siyasi otoritenin açtığı kanallarla, yarınlar noktasında riskleri göstermek adına sizlerle şu haritayı paylaşmak istiyorum. Burada ekümenliğin kendisine pay gördüğü, kendisine hak gördüğü bir harita var: İstanbul'un Trakya yakası. Dikkat çekmemi istediğim konu da şu: Burada Yunanistan sınırıyla alakalı sınırın ve beraberindeki İstanbul'un, Türkiye'nin şekillenmesi. Aynı şekilde burada başka bir haritamız daha var. Bu haritada Kanal İstanbul projesinin haritası.
Yıllardır ekümenik adı altında kendilerine farklı bir misyon takarak ülkeyi bölünme aşamasında göstererek ve hatta bölme tehlikesiyle karşı karşıya getirerek kendilerine parça koparmak isteyen bir yapı var karşımızda. Yarın 28 Kasım Cuma günü İznik'te Papa'nın önderliğinde, öncülüğünde Anadolu coğrafyasında olacak ve orada ayinler, törenler yapacak. Evet, buradan tekrar devletimizi, milletimizi, hükümetimizi uyarıyoruz. Bu amaçlara alet olmayın.
Bu amaçlar 200 yıldır net olarak karşımıza çıkan, gerek Osmanlı döneminde gerek Cumhuriyetin ilk yüzyılında hiçbir şart altında müsaade edilmeyen amaçlardır. Bu amaçlara hizmet, Türk Milleti'ne ihanettir. Her ne şart altında olursa olsun, İstiklal Marşı'nda yazdığı üzere "Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" ibaresini tekrar buradan beyan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar kalacaktır, ta ki son Türk ocağı sönene kadar." dedi.
Zafer Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısi İbrahim Bal ise Sanal bahis ve kumar ile ilgili açıklamalarda bulundu;
"Sanal kumar bağımlılığı, bireyin internet üzerinden erişilebilen bahis, casino, poker gibi kumar oyunlarını sürekli oynama isteği duyması ve bu durumu kontrol edememesi olarak tanımlanır. Kişi, para kaybetmesine ve zarar görmesine rağmen oynamaya devam eder; günlük yaşamında ciddi aksamalar yaşar.
Kolay kazanç hayali, insanların hayatlarını karartıyor. Sanal bahis ve kumarın, bireylerin ekonomik ve psikolojik yaşamlarına verdiği zararlar her geçen gün artarak devam ediyor aynı zamanda ruhsal çöküntü, aile içi sorunlar ve sosyal hayattan kopmaya neden oluyor. Sanal bahiste kısa vadeli kazanç ile başlayan bu süreç, uzun vadeli kayıplara dönüşerek bireylerin hayatlarını altüst edebiliyor.
Sanal kumar bağımlılığının gelişmesinde genellikle psikolojik faktörler rol oynar.
Kolay erişim: Sanal kumar, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar aracılığıyla 7/24 oynanabilir, bu da bağımlılığı tetikler.
Hızlı kazanç umudu: Kişiler, kısa sürede büyük paralar kazanabileceklerini düşündükleri için oynamaya devam eder.
Psikolojik faktörler: Depresyon, kaygı bozukluğu, yalnızlık, stres. En önemlisi de ekonomik nedenler, belki çok para kazanıp sıkıntılarımdan kurtulurum düşüncesi. Reklam ve teşvikler, Kaybı telafi etme isteği.
İlan edilen futbol organizasyonları için; organizasyon birincisini, gol kralını, belirtilen karşılaşmalarda ilk golü atacak oyuncuyu, organizasyonların grup birincileri veya ikincilerini, yarı finalistlerini veya finalistlerini kupon üzerinde tahmin etmek suretiyle oynanır.
Bugün futbolun dünya çapında 500 milyar dolarlık pazar hacmiyle devasa bir endüstriye dönüştüğünü söyleyebiliriz. Reklâm gelirleri, sponsorluk anlaşmaları, yayın ihaleleri ve bahis oyunlarıyla bu devasa sektörün pazar hacmi her geçen gün artıyor. Emperyalist piramidin üst basamaklarındaki ülkelerin takımları en zenginler listesinde de başı çekiyorlar.
Sanal ortamda oynanan kumarın mali boyutlarını şöyle:
Türkiye’de yaş aralığı 18 ile 50 arasında olan yaklaşık 7 milyon kişi yılda 70 milyar TL’lik bahis oynuyor. Ekonomik kriz kumarı besliyor.
Türkiye'de her 10 kişiden 1'i en az bir kez kumar oynadığı ortaya çıktı. Kumara başlama yaşı olarak bakıldığında kumar oynayanların yüzde 71'i ilk kez 15-24 yaş aralığında kumar oynadığı tespit edildi. Yüzde 19'u ise 25-34 yaşları arasında oynadığı öğrenildi. 35 ve üstü ise yüzde 10 olarak belirlendi.
Hayatında en az bir kez kumar oynamış bireylerin eğitim durumuna göre dağılımına bakıldığında okul bitirmemiş yüzde 3,5, ilkokul mezunu yüzde 8,9, ortaokul mezunu yüzde 9,8, lise mezunu yüzde 10,2, ön lisans mezunu yüzde 11,5, üniversite mezunu yüzde 11,3 ve lisansüstü yüzde 13 olarak belirlendi. Buna göre eğitim artıkça hayatında bir kez bile olsa kumar oynayanların yüzdesi artıyor. Türkiye, kumar oynatmada dünya 3.sü. Son dönemde sporda gördüğümüz üzere de 1024 futbolcu futbol disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Bu çerçevede 152 hakemin de aktif olarak bahis oynadığı açıklandı.
Yasa dışı şans oyunu ve sanal kumar sitelerinin tamamının 99 farklı ülkeden yayın yaptığı tespit edilmiş. Yaklaşık 169 000 sitenin 159 000 ine erişim engeli konulmuş. Bunların engellenme sebebi de lisans almamaları ve bunlardan vergi geliri elde edilmemesi...
Bu tablo iktidar tarafından bugüne kadar yasa dışı bahisle mücadelede gerekli adımların atılmadığını göstermektedir.
Uzun yıllar düzenleme yapmakta yetersiz kalındı.
MASAK koordinasyonunda hazırlanan 2025-2026 Sanal Ortamda Yasa Dışı Bahis ve Kumarla Mücadele Eylem Planı önemli bir adım, ancak geç kalınmış bir adımdır. Bu internet siteleri, gençleri ve aileleri yıkıma sürüklüyor.
Zafer Partisi olarak belirtiyoruz ki çevrimiçi kumar siteleri kesinlikle engellenmeli. Bugüne kadar bunun göz ardı edilmesi, bu iktidarın utancıdır. Gençler bu tip alanlara sürüklenmemeli; spor ve çeşitli aktivitelere yönlendirilmelidir.
MADDE BAĞIMLILIĞI
Uyuşturucu maddelerin, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren, keyif verici, ağrı giderici, hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Madde bağımlısı insan sayısının artması diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de birçok sosyal ve ekonomik sorunlara sebep olmuş, olmaya da devam ediyor.
Bağımlılık, kişinin zarar görmesine rağmen
madde kullanımına devam etmesi, kullandığı maddeyi bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması hali diye tarif ediliyor.
Madde kullanımı sağlığı bozuyor, suç işletiyor, sosyal refah seviyesini düşürüyor, kişinin eğitimini engelliyor, ülkede güvenlik sorunu oluşturuyor, daha birçok şahsa ve topluma kötü yansımaları var. Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü madde ve alkol kullanımı ile ilgili olduğu tespit edilmiş.
Ülkemizde yapılan araştırmaya göre 15 yaş ve üzerindeki bireylerin yaklaşık %3’ü bir tür uyuşturucu madde kullanıyor. Son yıllarda uyuşturucu kullanımının 15 yaşın altına indiği bilinmektedir.
Son yirmi yılda Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve buna bağlı ölümler büyük artış göstermektedir. 2000’li yılların başından itibaren bu tür ölümlerde artış yaşanmıştır. Özellikle 2010’lu yıllarda ülkemizde uyuşturucu nedeniyle ölümler hızla artmıştır.
Madde bağımlılığının nedenleri, şu şekilde tespit edilmiş: sağlıksız arkadaş ortamı, merak, kişilik problemleri, bozuk aile ortamı, sorunlardan kaçış isteği. Gençler için merak ve kötü arkadaş ortamı çok önemli. Bunun yanı sıra ailelerin yaşadığı ekonomik problemler, geçim sıkıntısı, gençlerin bu ortamdan kurtulma isteği maalesef madde bağımlılığını tetikleyen unsurlar.
Bir üniversitemizde yapılan “Dünyada ve Türkiye’de Uyuşturucu Kullanımı” başlıklı araştırmaya göre, uyuşturucu kullanımının dünyada azaldığı Türkiye de ise arttığı tespitini yapmıştır. Casperlar, Sarallar, Daltonlar derken her gün yeni bir suç örgütünün doğduğu Türkiye, Afganistan, Suriye, Nikaragua gibi ülkeleri geçerek ‘en suçlu’ ülkeler arasına girdiği basına yansıdı.
Türkiye’de vatandaşlar, hemen her sabaha yeni bir suç örgütünün adı ve yeni eylemi ile uyanmaya başladı. Durum öyle bir hale geldi ki global araştırma raporlarında Türkiye artık ‘en suçlu’ ülkeler liginde ilk 10’a girdi. Geçen hafta açıklanan 2025 ‘Küresel Organize Suç Endeksi’ raporuna göre Türkiye, 193 ülke arasında Kolombiya ve Meksika gibi ülkelerin ardından 10’uncu sırada yer aldı.
Her konuda ailelerin geçim sıkıntısı önümüze çıkıyor. Bu da devletimizin çözmesi gereken en büyük problem...
Türkiye, uyuşturucu ile mücadele konusunda çeşitli önlemler alıyor. Fakat bu önlemler yeterli değil. Madde kullanımı her geçen gün artıyor.
Yıllardır binlerce insanımızı öldüren PKK terör örgütünün yaptığı terörün finansmanını uyuşturucu ticaretinden kazandığını hepimiz biliyoruz. PKK yıllarca uyuşturucu ticareti yaptı, gençlerimizi insanımızı bir de böyle öldürdü.
Bu tür gayri meşru işlerden para kazandığı bilinen mafya diye adlandırılan birçok ismin üst düzey devlet yetkilileriyle boy boy fotoğraflarını basında görmek toplumumuzu derinden etkiliyor. Bu fotoğraflar aynı zamanda bu işleri yapan küçüklü büyüklü gruplara cesaret veriyor, uyuşturucu ticaretinin ve kullanımının artmasına sebep oluyor.
Yine son yıllarda dünyaca ünlü mafya liderlerinin de Türkiye’yi kendilerine güvenli liman gördükleri, bu işleri yapanların ülkemizde cirit attıkları basında yer alıyor.
Maalesef uyuşturucu ticareti yapanlar kendileri için gerekli torbacı diye tabir edilen satış elemanlarını bulmada güçlük çekmiyorlar.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, para kazanmak için birçok insanımızı özellikle gençlerimizi içine çekiyor.
Gelinen noktada gençlerimiz, ailelerimiz ve ülkemizin geleceği için çok ciddi bir tehlike. Ailelerimiz çocuklarına sahip olmalı, devletimiz hem güvenlik hem sağlık açıdan gerekli tedbirleri artırarak almalıdır.
Zafer Partisi olarak uyarıyoruz:
Uyuşturucunun 12 yaş altına düştüğü ülkemizde hızlı tedbirlerle gerekli eğitim çalışmaları süratli bir şekilde alınmalıdır. Gençler sosyal hayat içerisinde bir an önce konumlandırılmalı ve temiz bir Türkiye için Tertemiz Türkiye Proje’miz tüm hatlarıyla yürürlüğe konmalıdır."
En Çok Okunan Haberler