SON DAKİKA
Hava Durumu

Biz Kavga İçin Değil, Çözüm İçin Buradayız!

İYİ Parti Genel Merkezi tarafindan başlatılan saha çalışmaları kapsamında Milletvekilleri, Genel İdare Kurulu Üyeleri ve partililerin katılımıyla bir teşkilat buluşması düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 04.09.2025 15:16
Haber Güncellenme Tarihi: 04.09.2025 15:58
Kaynak: Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Biz Kavga İçin Değil, Çözüm İçin Buradayız!

İYİ Parti Genel Merkezi tarafindan başlatılan saha çalışmaları kapsamında Milletvekilleri, Genel İdare Kurulu Üyeleri ve partililerin katılımıyla bir teşkilat buluşması düzenlendi.

Başlatılan saha çalışmaları kapsamında, İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili, Hukuk, Seçim ve Parlamento İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, Manisa Milletvekili Şenol Sunat, Genel İdare Kurulu Üyeleri Ali Topçu ve Melih Aydın Eskişehir'e geldi.

İYİ Parti Eskişehir İl Binasında, İl Başkanı Serdar Ulucan başkanlığında düzenlenen teşkilat buluşmasında konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun şu ifadelere yer verdi;

"Değerli basın mensupları, kıymetli Eskişehirliler,

Bugün Eskişehir’deyiz.

Türkiye’nin çağdaş yüzü, gençliğiyle, üretimiyle, emeğiyle, sanayisiyle, kültürüyle örnek gösterilen bu şehirdeyiz.

Ama ne yazık ki, Eskişehir de, Türkiye’nin dört bir yanı gibi, yıllardır yanlış yönetimlerin ağır bedelini ödüyor.

Artık bu ülkenin neresine giderseniz gidin, hangi kapıyı çalarsanız çalın, duyacağınız ilk söz değişmiyor: “Geçinemiyoruz!”

Öğrenciler kiralarını ödeyemiyor, esnaf kepenk kapatıyor, emekliler insanca yaşayamıyor, çalışanlar alın terinin karşılığını alamıyor.

2024 yılında bu şehirde kiralar bir yılda yüzde 50’ye yakın arttı. Üniversite öğrencileri üç-dört kişi bir arada aynı evi paylaşarak yaşamaya çalışıyor, emekliler ise sakin bir yaşam umuduyla geldikleri bu şehirde yüksek kiralar ve pahalılıkla boğuşuyor.

Ama iktidar hâlâ halkın yaşadığı bu derin krizi görmezden geliyor; “Türkiye büyüyor” masalları anlatmaya devam ediyor. Gerçek büyüyen şey halkın borcu, faturası, vergisi!

Bu tablo bir tesadüf değil. Yıllardır yanlış ekonomi politikalarıyla, üretim yerine ithalata dayalı bir düzen kuruldu. Eskişehir’in sanayicisi, çiftçisi, esnafı, işçisi nefes alamaz hale geldi.

Enerji maliyetleri arttı, hammaddeler pahalılaştı, belirsizlik derinleşti. Gençler gelecek hayali kuramıyor, iş bulsa da geçinemiyor.

Üreten şehir Eskişehir, ürettikçe kaybeden bir şehir haline getirildi.

Ama mesele sadece ekonomiden ibaret değil.

Asıl büyük kriz, hukuka güvenin yıkılmasıdır.

Vatandaş artık “Haklı mıyım?” diye değil, “Adalet var mı?” diye soruyor.

Çünkü haklı olmak yetmiyor, hakkını alabileceğine dair inanç kalmadı.

Hukuk, devletle vatandaş arasındaki en güçlü bağdır; o bağ koparsa, toplum dağılır. Hukukun güven vermediği bir ülkede yatırım da olmaz, üretim de büyümez, huzur da kalmaz.

İnsanlar artık geleceğine umutla bakamıyor, devlete olan güvenini kaybediyor.

Ve bu güvensizlik sadece adaletle sınırlı değil; ülkenin güvenliği bile iktidarın siyasi hesaplarının gölgesinde kaldı.

Yıllarca “terörle mücadele ediyoruz” dediler, halkın oyunu bu sözlerle aldılar.

Ama gerçekte ne oldu?

Bir yanda şehit cenazeleri yükselirken, diğer yanda kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar, açılım adı altında yürütülen görüşmeler, Kandil’e verilen tavizler…

“Terörsüz Türkiye” diyerek başlatılan süreçlerde halka umut verdiler, barış vaat ettiler, güven aşıladılar; fakat perde arkasında yapılan gizli görüşmelerle, kirli pazarlıklarla, verilen tavizlerle bu masaları kendileri devirdiler.

Bu samimiyetsiz ve günübirlik politikalar ne bu ülkeye huzur getirir, ne de terörü bitirir; tam tersine, güveni, birliği ve toplumsal barışı derinden sarsar.

Biz, bu milletin sesiyiz, umuduyuz, vicdanıyız.

Açık söylüyoruz:

Terörle masaya oturulmaz, kapalı kapılar ardında pazarlık yapılmaz, milletin güvenliği siyasi hesaplara kurban edilmez!

Bizim yolumuz nettir; terörle mücadele, milletin huzuru ve devletin bekası için tavizsiz, cesur ve kararlı bir iradeyle yürütülür.

Ama millet sadece sınırda huzur istemiyor; evinde, işinde, sokağında da güven, refah ve adalet bekliyor.

Eskişehir de işte bu büyük beklentinin tam ortasında, aynı sorunlarla boğuşuyor.

Bu şehirde öğrenciler barınma ve geçim derdinde, emekliler insanca yaşayacak bir gelir bekliyor, sanayici belirsizlikten dolayı yatırım planlarını erteliyor, çiftçi toprağa küsmüş durumda.

Üstelik bölgedeki hayvancılık sektörü de büyük bir krizle karşı karşıya. Son aylarda hızla yayılan şap hastalığı, üreticiyi çaresiz bırakmış durumda. On binlerce hayvan karantina altına alınırken, üreticiler aşıya, desteğe, önleyici tedbirlere erişemiyor. Tarım Bakanlığı’nın ağırdan alan ve dağınık politikaları yüzünden, sadece Eskişehir değil, çevre illerdeki üreticiler de ciddi gelir kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Çiftçi borç içinde, besici ise iflasın eşiğinde ama iktidar hâlâ bu krizi görmezden geliyor.

Hava kirliliği, trafik, konut krizi, ertelenen çevre yolu… Yıllardır çözülmeyen sorunlar Eskişehir’in geleceğini tehdit ediyor.

Üstelik şehir planlamasında yapılan yanlış adımlar, vatandaşın günlük yaşamını daha da zorlaştırıyor. Özellikle merkezdeki Atatürk Caddesi, Tepebaşı ile Odunpazarı’nı birleştiren en kritik güzergâh olmasına rağmen, yapılan uygulamalar büyük bir karmaşa yaratmış durumda. Caddenin tam ortasına yerleştirilen dubalar yüzünden araçlar U dönüşü yapamıyor, ambulans ve itfaiye araçları manevra kabiliyetini kaybediyor, vatandaş karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyor. Benzer şekilde, Ali Fuat Güven Caddesi ve Anadolu Üniversitesi önündeki caddeye yapılan bisiklet yolları da amaçladığı faydayı sağlayamadı; çünkü bu yolların devamlılığı yok, parça parça yapılmış durumda. Ne bisikletli rahat kullanabiliyor ne de araçlar park edebiliyor. Esnaf, araç park edilememesi nedeniyle ciddi müşteri kaybı yaşarken, vatandaşlar da bu plansız uygulamalardan büyük mağduriyet yaşıyor. Eskişehirliler, belediyeden bu konuda kalıcı, bütüncül ve akılcı bir çözüm bekliyor.

Oysa Eskişehir’in potansiyeli çok yüksek. Doğru bir planlama, üretimi destekleyen bir ekonomi ve güven veren bir yönetimle bu şehir Türkiye’nin örnek kenti olabilir.

Biz çözümü biliyoruz. Türkiye’nin bu kısır döngüden çıkmasının yolu bellidir:

Üretime dayalı, teknoloji ve sanayi merkezli bir ekonomi

Hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi, devlete güvenin yeniden inşası

Terörle mücadelede tavizsiz, kararlı, ilkeli bir strateji; pazarlık masaları değil, milletin güvenliği

Bugün buradan, Eskişehir’den Türkiye’nin dört bir yanına sesleniyoruz:

Bu tablo kader değil! Bu yoksulluk, bu adaletsizlik, bu güvensizlik zorunluluk değil!

Bir ülke, yanlış yönetildiği için bu noktaya gelmişse, doğru yönetimle yeniden ayağa kalkabilir.

İktidar, yıllardır halkın alın terinden kesip bir avuç yandaşa aktardı. Milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılayamazken, sarayın lüksü ve israfı büyümeye devam etti.

Halk faturalarını ödeyemezken, saraylarda ışıklar hiç sönmedi.

İşte biz, aradaki bu uçurumu kapatmak için mücadele edeceğiz.

Çünkü biz halkın yanındayız, hakkın yanındayız.

Değerli Eskişehirliler ve kıymetli vatandaşlarımız,

Bu ülke karanlığa mahkûm değil.

Bu milletin iradesi, umudu, gücü var.

Eskişehir’den Türkiye’ye bir kez daha sesleniyoruz: Yeter artık!

Yeter, bu milletin emeğini, alın terini, umudunu tüketen bu düzeni değiştirmek zorundayız.

Gelir adaletini sağlayan, özgürlükleri güvence altına alan, üretimi destekleyen, hukuka güveni yeniden tesis eden bir Türkiye mümkündür.

Biz, kavga için değil, çözüm için buradayız. Umut için, adalet için, refah için buradayız. Eskişehir’deyiz, Türkiye’nin dört bir yanındayız ve milletin hakkını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.