SON DAKİKA
Hava Durumu

#İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı

Porsuk Haber Ajansı - İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İYİ Parti İl Başkanı Ulucan: ''Çiftçi Üretmekten Yıldırıldı'' Haber

İYİ Parti İl Başkanı Ulucan: ''Çiftçi Üretmekten Yıldırıldı''

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan düzenlediği basın toplantısında tarımın içinde bulunduğu durum ve ülke gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; “Tarım konusuna gelirken öncelikle baktığımızda bugün ara tatilin ilk günü. Milyonlarca öğrencimiz ve 1,5 milyona yakın öğretmenimiz yeni eğitim öğretim yılında ara tatilden sonra döneme başladılar. Ancak eğitimdeki 23 yıllık bu cebelut iktidarın getirdiği tabloya bakacak olursak, eğitimde düzen olmadığı yerde ne tarımda, ne sağlıkta, ne ekonomide, ne de başka bir durumda hiçbir şeyi biz doğru olarak bakıp göremeyiz. İlk önce ülkede bir eğitimin, eğitim sisteminin düzenlenmesi ve okullardaki yapılan eğitimlerde gerçekten Türk evlatlarının daha iyi, daha müreffeh yaşayabilir şekilde bir hayat standardı sağlanması gerekiyor. Tabii bu tabloda da bütün bakanlıklarda olduğu gibi Tarım Bakanlığında ve tarım politikalarında da doğru işleyiş ve işlemlerin yapılmadığını net olarak görebiliyoruz. 23 yıllık bu cebelut iktidarın getirdiği tabloya baktığımızda ilk önce bu ekosistem dengesinin değişimiyle ilgili temel sistemle bir çalışma yapılmamasından kaynaklı ve şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisimizde Gazi Meclisimizde biliyorsunuz bütçe görüşmeleri yapılıyor. 2026 yılının bütçe görüşmelerinde daha önceden bütün milletvekilleri her şekilde bir sistemsel açıklamalarını yapıyordu. Gerek iktidar, gerek ana muhalefet ya da muhalefet parti milletvekilleri. Ancak maalesef tek adam rejiminin getirdiği sistem sonrasında milletvekillerinin hiçbir şey yapamadığını, hiçbir noktada, hiçbir tabloda hak ve söz sahibi olmadıklarını, tamamıyla saraydan onaylanan bütçenin geldiğini görüyoruz. Tarım Bakanlığı noktasına baktığımızda çiftçimize ayrılan yıllık destek bütçesinin gayri milli paranın %1'lik bir kısmı olarak aktarıldığını, ancak bunun maalesef çiftçilere de binde biri noktasında verildiğini görerek baktığımızda çiftçi her haliyle, her noktasıyla üretmekten yıldırıldığını görüyoruz. Bilinçli bir politika şeklinde üretim beklenirken çiftçiyi üretimden uzaklaştırma noktasına getirdiğini görüyoruz. Bundan öncesinde baktığımızda yine bilinçli bir şekilde Türk milletini zora sokan durumlarda ata tohumlarımız denen tohumlar yok edilerek hibrit tohumların gelmesi. İşte hibrit tohumlarla beraber onlara destekleyici gübrenin gelmesi, tek üretim. Çünkü ata tohumlarımızda kendimiz tohum ayırdığımızda biz yıllar öncesinde daha daha bereketli hasatlar gerçekleştirebiliyorduk. Ancak maalesef iyi toprak analizleri yapılmadan hibrit tohumlarla üreticiyi sıfıra sokmaları ve diğer taraftan baktığımızda tamamıyla ithal tarıma dayalı bir üretim durumu sergilediğimizde. Bundan daha önceki yıllarda duyduğumuzda Somali'ye arpa, buğday ekmeye gittik ki, kendi kendimize yeten bir ülkeyken. Buna benzer durumlara ve bugün baktığımızda 2025 yılında 136.000 tane büyükbaş hayvanın ithal edildiğini kamuoyundan duyuyoruz. Akabinde diğer bir noktaya baktığımızda asıl bağlayıcı nokta ve bizi ilgilendiren noktaya baktığımızda Et Süt Kurumunun başkanının Macaristan'da bir şirket kurduğunu ve Macaristan'dan yıllardan beri et ithalatımız sıfır seviyelerindeyken. Maalesef bu müdürümüzün vesilesiyle ciddi artış oranı gösterdiğini hep birlikte görüp görebiliyoruz. Bunun ana temel sebepleri konunun başında da söylediğim gibi eğitimle başlayan ehliyet ve liyakatin olmadığı, sadece bir avuç yan ve yandaşı düşünen, kendi yakınlarına karşı bir kazanç birimi sağlama haline getiren yapının tuzunun kokmuşluğunu görüyoruz biz burada. Bunun daha öncesinde biz Sağlık Bakanlığındaki kendi şirketi üzerinden hastaneye dezenfektan satan bakanları da gördük. Bu gibi müdürleri de görüyoruz. Bunların yapılmasındaki durumda cezaların gerekli şekilde verilmediği, denetimsizliğin gerekli şekilde yapılmadığı ve bunları denetleyen kurumların, işte müsteşarlıkların kapatılması, Devlet Planlama Teşkilatlarının kapatılması tamamıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ana mekanizması ve ana temelleriyle akıllarıyla oynamak. Maalesef de 2025 yılında üretici istediğini alamadı. Şimdi işte Ekim Kasım ayındayız. Üretici geri tekrar ekiliş yapma niyetinde ama girdi maliyetlerine baktığı zaman geri tekrar hasat alabilecek mi diye bir durum görmüyoruz. Kamuoyunda da izledik. Ege tarafında bile bir yeşillik yetiştiren üretici tarlasında o kadar verdiği emeğe karşılık yeşillik, bu marul dediğimiz, göbek marul dediğimiz marulu 2-2,5 TL rakam verilmesinden dolayı kendi hayvanlarına yedirdim diye de üreticiyle buluşturmadı. Bu tamamıyla plansız yapılaşmanın sadece bir takım yakının, bir takım yandaşın cebini doldurmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Bu tabloda da maalesef bu cebelut iktidarın da ülkeye getirmiş olduğu sen varsan, bizdensen bizimsin, bizden değilsen ne halin varsa gör mantığıyla yapılan bir pozisyon. Her geçen yılda eksiye eksiye gidiyoruz. 2026 yılı inşallah daha daha iyi olur diye arzu ediyoruz. Ancak sandık gelene kadar bunlar bu haramzadelerinden vazgeçmeyeceklerdir diyorum. Abdullah Öcalan'ı bizim Kürt kardeşlerimizin temsilcisi noktasına getirilmesine biz zaten karşıyız. Abdullah Öcalan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde 50 yıldan beri var olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ana yapısına karşı duran bir terörist canı başıdır. Bunun bu şekilde bugün çeşitli güzellemelerle, çeşitli iyileştirmelerle, bir melekmiş haline getirmeleri ne bizim aklımız, ne bizim tarihimiz, ne de bizim yarınlarımız kabul edemez. Saygıdeğer Genel Başkanımız da bu konuda net durumu söyledi. Abdullah Öcalan'ın cezaevinden çıkartılması ya da Gazi Meclise gelmesi için bizim cesetlerimizi çiğnemeleri gerekiyor. Türk milletinin aklıyla artık bu kadar fazla oynamasınlar diyoruz ve bu durumu kaşımasınlar diyoruz. Ülkede bu kadar yoksulluk, yoksunluk, sıkıntı varken ülke gündeminde belli başlı projelerin ayaklığını, maşalığını yapmak yerine Aziz Türk milletine sarılsınlar ve Aziz Türk milletiyle beraber aydınlık günlere yürüsünler diyoruz. Bu konu tamamıyla ülke gündeminde gerçekleri saptırmaktan, gerçek olanları konuşmamaktan beyhude bir konudur. Burada Abdullah Öcalan'ın işte yarın çıkacak mı, çıkartılacak mı demesiyle kendini kutsallaştırılma durumuna getirmeleri tamamıyla Türk milletinin aklıyla dalga geçmektir ve kendi beceriksizliklerini, kendi başarısızlıklarını planlı bir şekilde saklama durumlarıdır mevcut iktidarın ve iktidar ortaklarının. Bizim bu konuda duruşumuz net. Biz Aziz milletimizle beraberiz. 50.000 şehidimizin ve tutuklandıktan sonra da birçok şehidimizin kanına eli bulaşmış bu terörist başı caninin hiçbir şekilde o bağlı bulunduğu kodesten ve onunla beraber Türkiye'yi bölmeyi düşünen o zihniyetin hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırları içerisinde yeri yoktur. Biz terörsüz Türkiye'nin karşısında durmuyoruz, öncelikle bunun altını çizmek gerekiyor. Biz Aziz Türk milletiyle beraber yan yana duruyoruz. Şimdi evet ülkede bir terör sorunu varsa, ülkede bir ekonomik sorun varsa, ülkede bir yoksulluk, bir yoksunluk varsa, ülkede bir adaletsizlik, ülkede bir adam kayırma, ülkede bir senaryo, tiyatrosal oyunlarla beraber büyük bölme senaryoları varsa biz burada Aziz milletimizle beraber yan yana ve Aziz Türk milletiyle beraber yol yürüyoruz. Yani burada işte X parti, Y parti, Z partiyle işte birlikte ittifak yapalım noktasında da zaten bakıldığında yıllardan beri oynanan senaryo şu: Aziz Türk milletinin ve Misak-ı Milli sınırları içerisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere oluşturmuş olduğu, çizmiş olduğu ne mutlu Türk'üm diyene ilkesine bağlı olarak yaşayan, dini, dili, ırkı ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesle biz biriz, beraberiz diyoruz bu noktada. Ancak maalesef ki siyasal oyunlarla, çeşitli siyasal senaryolarla insanları kutuplaştırma ve bir noktaya çekmeye çalışıyorlar. Burada biz parti olarak demiyoruz bunları. Biz Türk milletiyle beraber yol yürüyoruz ve Türk milletine karşı yapılacak olan her türlü yıpratma, yok etme girişimlerine karşı da son nefesimize, son nefesimize kadar da kararlılıkla mücadelemizi edeceğiz ve bu mücadelenin de en başında demokrasinin gereği neyse onu yapacağız. İvmeli bir şekilde sandığın bir an önce gelip kurulmasını bekliyoruz. Çünkü gerçekten tuz koktu. Gerçekten her yerden artık hezeyanla yoksulluk, yoksunluk, liyakatsızlık, adaletsizlik hat safhada. Bugün ana muhalefet partisinin bile bakıldığında iddianamesi yayınlandı 19 Mart süreciyle başlayan ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasıyla. Biz daha önceki bu FETÖ ayaklanmasının, FETÖ terörist başı caninin yapmış olduğu Ergenekon, Balyoz senaryolarının aynılarını inceliyoruz. Millet de artık hani bu lokmaları yemiyor. Bu oyunlara gelmiyor. Kandırılmıyor. Yıllarca milleti farklı noktalarla kandırdılar. Ancak millet devletçi bir millet olduğu için, millet devletine sadakat getirdiği için ve devletin birliğini, bütünlüğünü savunduğu için de uhulet ve suhulet içerisinde demokrasi olarak sandığın gelmesini bekliyor. Toplumdaki görünen tablo da bu. Yani bizim o günler geldiğinde de siyasi partilerle eğer bir birliktelik olacaksa mevcut tek adam rejiminin getirdiği %51'e %49 noktasında, onlar da o gün konuşulur.”

Atatürk İlke ve Devrimlerinin Yılmaz Savunucuları Olmayı Sürdüreceğiz Haber

Atatürk İlke ve Devrimlerinin Yılmaz Savunucuları Olmayı Sürdüreceğiz

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü dolayısıyla Valilik Meydanı’nda bir tören düzenlendi. Valilik Meydanı’na bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından bir konuşma yapan İl Başkanı Serdar Ulucan şu ifadelere yer verdi; "Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Başkomutanımız,Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 87. yılında saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. 10 Kasım; bir yas günü olmanın ötesinde, Cumhuriyetimizin kurucusuna olan bağlılığımızı, onun fikirlerine ve emanetine sahip çıkma kararlılığımızı yeniden ilan ettiğimiz bir gündür. Atatürk, Türk milletine sadece bağımsız bir vatan değil, aynı zamanda çağdaş ve demokratik bir Cumhuriyet armağan etmiştir. O’nun “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet, bizlere düşen en büyük sorumluluğun da adıdır: Bu emaneti sonsuza dek yaşatmak. Bugün bizlere düşen görev, Atatürk’ün akıl ve bilim ışığında çizdiği yolda yürümek; ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için kararlılıkla çalışmaktır. Eskişehir teşkilatı olarak bizler, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucuları olmayı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum."

İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan Mazbatasını Aldı Haber

İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan Mazbatasını Aldı

Haftasonu yapılan 4'üncü Olağan Eskişehir İl Kongresi’nde tekrar İl Bakanlığına seçilen Serdar Ulucan ve Yönetim Kurulu üyeleri mazbatalarını aldı. Eskişehir İl Seçim Kurulunda mazbatasını alan İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Eskişehir'de İYİ Parti teşkilatlarımız olarak ilçe kongrelerimizle başladığımız, Çifteler'de demokrasi mitinginin ilk yapıldığı yerde, demokrasiye önem atfederek başladığımız kongrelerimizin 2 Kasım'da saygıdeğer Genel Başkanımızın da şehrimizi ve teşkilatlarımızı şereflendirmesiyle birlik, bütünlük, kardeşlik içerisinde çok çok güzel bir kongre atmosferi yaşadık. Bu süreçte başta ilçe başkanlarım, il teşkilatım, ilçe yönetim kurulu üyelerimiz ve partimizin en kıymetli, değerli neferleriyle beraber çok coşkulu bir süreç yaşadık. İl kongremize de buradan katılan başta saygıdeğer Genel Başkanımız, milletvekillerimiz, Genel Başkan yardımcılarımız, Genel İdare Kurulu üyelerimiz ve şehrimizin şehri emini olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce hanımefendi başta olmak üzere diğer siyasi partilerin temsilcilerine, akabinde sendika başkanlarımıza, dernek temsilcilerimize, dernek başkanlarımıza ve çok değerli muhtarlarımıza ben tekrar kamuoyunun ve basının önünde çok çok teşekkür ediyorum. Ve bugün mazbatamızı aldık ve bismillah diyerek daha kutlu, daha iyi bir yola çıkıyoruz. Memleketi iyi etmek için adım adım yürümeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız şu an durmuyorlar. Buradan Odunpazarı ilçe teşkilatımız Toki'de saha çalışmalarına devam edecekler. İyiler Eskişehir'in her yerinde dün olduğu gibi bugün de yarın da olacak. Milletimiz memleketimize yol olana kadar, milletimizin memleketimiz üzerine güneş doğana kadar, aziz Türk milleti 86 milyonu bayram sofralarında buluşturana kadar bizim iyilik mücadelemiz, adalet yolunda ilerleyişimiz ve hukuk, demokrasi mücadelemiz devam edecek. Çünkü biz, yolbaşçımız Genel Başkanımız saygıdeğer Müsavat Dervişoğlu'ndan bu sözü verdik. O da bizi bu mihvalde yola çıkarttı. İnşallah önümüzdeki süreçlerde bu, bizim aile soframız aziz Türk milletini, 86 milyonu bayram sofrasında buluşturacağız diyorum. Bismillah diyerek bir yola çıktık. Hak Teâlâ zor işimizi kolay kılsın. Arkamda böyle bir teşkilatım olduğu için de çok mutluyum, onurluyum, gururluyum. Allah aile birliğimizi, dirliğimizi daim etsin. Eskişehir'e de bu birlik, bütünlük net bir mesaj olsun diyorum. Böyle bir yapının içinde, mevcut iktidar ve bu cebbar iktidar ne zaman sıkışsa millete bir vaat, bir algı operasyonu oluşturuyor ve akabinde seçim takvimi sürecini belirliyor. En erken seçimleri ve sürekli erken seçimleri biz bu iktidarla tanıdık. Artık Tarzan zorda, tuz koktu, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bunların tek derdi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasasını değiştirerek Cumhuriyet değerlerini yok etmektir. Ama buna kimse kesinlikle asla müsaade etmeyecektir. Bugünkü durumda, 28. dönem milletvekilliği döneminin hafızalarda da hatırlanacağı, siyasi haramzadelerin belli başlı çıkar ve menfaat doğrultusundaki transferleriydi. Aziz milletin helal oylarıyla oraya gidip, orada bonservis almış gibi kendilerini farklı farklı yerlere pazarladılar. Biz bunun acizliğini Eskişehir'de de gördük. Eskişehirli seçmen de buna bu cevabı verecek. Evet, biz de sabırsızlıkla seçimin olmasını bekliyoruz. Sabırsızlıkla bir an önce seçimin gerçekleşmesini ve gerçek demokrasinin tecelli etmesini bizler de bekliyoruz. Bunlar algı politikasıyla bu şekilde yürüyorlar. 400'ü tamamlayamayacaklar. Kendi akıllarınca millete yine kaşıkla verip, geri tekrar kepçeyle alırız hesabıyla hareket ederek bir seçim planlıyorlar. Biz seçime hazırız. Saygıdeğer genel başkanımız da Eskişehir'i şereflendirdiğinde, Türkiye'nin siyasi literatüründe yeni olacak bir söz söyledi: "Uzun Çarşı boydan boya" dedi. Biz de Eskişehir'de diyoruz ki: "Hamam Yolu boydan boya. Buyursunlar çıksınlar. Biz hazırız". Biz hazırız. Kadrolarımızla beraber de gereken dersi göstereceğiz. Milletimiz de sandıkta teveccühünü gösterecektir, diyoruz. Konuyla ilgili hamaset değil, net bir durum var. Tabii siyasi hafızalarımızı çok çok geriye alacak olursak, 1934 döneminde çok partili seçime geçildikten sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi de Atatürk'ün kurduğu bir partiden ziyade, bütün seçmenlerin gönlünü olan bir partiydi. Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'e soruyorlar: "Milliyetçi Hareket Partisi'ni neden kurdunuz?" diye. O da diyor ki: "Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün çizgisinden çıkmasaydı, ben Milliyetçi Hareket Partisi'ni kurmazdım" diyor. Saygıdeğer mevkidaşım da bununla ilgili bir kamuoyunda bir açıklama yaptı. Dün de ben gördüm, takip ettim. Emin olun ki, Türk milliyetçilerinin üzerinden nemalanarak, aziz Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini kullanarak, bir tarafta İslamiyet'i kullanarak milleti dinden soğutarak, bir tarafta Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk'ün kurucu ilkelerini savunarak milleti Cumhuriyetten soğutmaya çalışanlara ve adında sadece ve ağzında milliyetçilik alarak milleti milliyetçilikten soğutmaya kalkanlara karşı, biz aziz Türk milletinin kurucu iradesine vakıf olmak payesiyle kurulduk. Yani bugün o partiler, çizgisinde, kurucu değerlerine ve bugün bizlerin anayasası olan anayasa'yı değiştirmeye, anayasayı ilk 4 maddesi bizim kırmızı çizgimiz olduğu halde buna bile sıcak bakıyorlarsa; dün 2023 seçimlerinde bizlere kalkıp da "beraber bunlar işte masanın altında HDP var, masanın altında DEM var. Bunlar gelirse Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacak" diyen kendini bilmezler ve "bunlar işte dış güçlerin oyuncağıdır, maşasıdır, dış güçlerle beraber hareket ediyorlar. Bunların işte arkasında şu var, arkasında bu var" dediklerinde, biz dün de aziz Türk milletimizi arkamıza aldığımızı, aziz Türk milletiyle beraber yol yürüdüğümüzü, bizim hiçbir zaman teröristle, terör sevicilerle yan yana olmayacağımızı açık açık beyan etmiştik. Bugün görebiliyoruz ki, 50.000 şehidimizin katili, terörist başı, cani gelsin mecliste konuşsun diyorlar. Biz de diyoruz işte uzun çarşı boydan boya, biz gücümüzü, kudretimizi 5.000 yıllık şanlı tarihimizden alıyoruz. Biz 1071'deki ruh neyse oyuz. Biz 1919'daki ruh neyse oyuz. Biz 1923'teki ruh, irade neyse oyuz. Buradan haykırıyorum tekrar, tekrar ve tekrar dile getiriyorum: Aziz Türk milletini biz böldürmeyeceğiz. Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü Türkiye Cumhuriyeti devleti topraklarında, Misak-ı Milli sınırlarımızda kardeşçe yaşıyoruz. Bu kardeşçe yaşamaya da devam edeceğiz. Kendini bilmez çapulcu tayfasına da Kürt kardeşlerimizi teslim etmeyeceğiz. Kürt kardeşlerimizin savunucusu o PKK değildir. Bunları meşrulaştıran, bunları da meşrulaştıran Cumhur İttifakı'na da günü geldiğinde gereken cevabı vereceğiz diyorum.”

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan Güven Tazeledi Haber

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan Güven Tazeledi

İYİ Parti Eskişehir 4'üncü Olağan İl Kongresi, Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun katılımı ile Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu'nun katılımı ile gerçekleştirilen kongreye, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İYİ Parti Milletvekilleri, İYİ Parti Genel Merkez Yöneticileri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile partililer katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Serdar Ulucan şu ifadelere yer verdi; Saygıdeğer Genel Başkanım, Değerli divan, Sayın Genel Başkan Yardımcılarım, Değerli Milletvekillerimiz, Partimizin kıymetli Genel Merkez yöneticileri, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımız, Siyasi partilerimizin değerli temsilcileri, Eskişehir İl ve İlçe Teşkilatlarımızın çok kıymetli Başkanları, Sivil toplum kuruluşlarımızın değerli başkanları ve temsilcileri, Demokrasimizin temel taşı olan kıymetli muhtarlarımız, Basınımızın fedakâr emekçileri ve çok değerli hazirun, Hepinizi en içten sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün burada, aziz vatanımızı yeniden hak ettiği aydınlığa kavuşturacak olan milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı anlayışın bayraktarı İYİ Parti’nin Eskişehir’deki 4. Olağan İl Kongresi’nde bir aradayız. Bu kutlu gün, yalnızca bir kongre değil; bir yenilenme, bir kararlılık ve bir inanç beyanıdır. Saygıdeğer Genel Başkanımız Musavat Dervişoğlu’nun Eskişehir’e teşrifleri, bizlere yeni bir mücadele azmi ve kararlılığı aşılamıştır. Hoş geldiniz Sayın Genel Başkanım; varlığınız bizlere güç, moral ve onur vermektedir. Bizler inanıyoruz ki, Türkiye’nin yarınlarını inşa edecek olan irade; bu salondaki vatansever, çalışkan ve cesur kadrolardır. Bizler, bu ülkenin umudunu diri tutan, milletin vicdanında yer etmiş “İYİ’ler hareketinin” mensuplarıyız. Bu inançla çıktığımız yolda; birlik, beraberlik ve adalet rehberimiz, milletimiz en büyük gücümüzdür. “Ben varlığını Türk varlığına adamış bir memleket evladıyım!” Bu söz, sadece bir ifade değil; benim hayatımın, duruşumun, mücadelesimin özetidir. Bu inançla çıktım yola. Doğup büyüdüğüm, havasını soluduğum, suyunu içtiğim Eskişehir’in her köşesinde, bu toprağın insanına hizmet etmek, onların sesine kulak vermek, dertlerine çare olmak için mücadele ettim. Bu şehir, sadece taşından toprağından ibaret değildir; Yunus’un hoşgörüsünü, Nasreddin Hoca’nın aklını,Seyyid Sultan Şücaaddin Veli inancını. Şehit Gün Sazak’ın hayallerini taşımaktadır. Biz de o ruhla, samimiyetle, gayretle, inançla çalışıyoruz. Bu mücadelede hiçbir zaman makamın, unvanın, koltuğun peşinde olmadım. Benim için esas olan, milletimin onurunu, Eskişehir’in geleceğini savunmaktı. Birileri konuşurken biz koştuk, Birileri menfaat peşindeyken biz adaletin izinde yürüdük. Çünkü biliyorduk ki; bu ülke sevdayla, bu şehir inançla, bu dava yürekle taşınır! Her adımda, her zorlukta, her dönemeçte kalbimizde tek bir inanç vardı: “Türk milleti için, Eskişehir için, gelecek nesiller için…” Bugün burada, bu kongrede bir kez daha aynı inançla söz veriyorum: Ne olursa olsun, Türk’ün iradesine, milletin egemenliğine, vatanın bütünlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğim. Çünkü ben bu davaya gönül verdim, Çünkü ben varlığını Türk varlığına adamış bir memleket evladıyım! Çünkü hepimiz biliyoruz: Teşkilatlar yönlendirilirse değil, yön verirlerse büyür. Bizim davamızın gücü de buradan gelir! Eskişehir teşkilatlarımız, bugüne kadar hiçbir zaman talimatla değil, milletin vicdanıyla, aklın ve yüreğin rehberliğiyle hareket etti. Şimdi önümüzde yeni bir yol, yeni bir dönem var. Bu il kongresi, sadece bir seçim değil; Eskişehir’in yeniden dirilişinin, Türk milliyetçiliğinin yeniden şahlanışının bir adımıdır. Bizim yolumuz açık, çünkü yönümüz belli: Millet, memleket ve Eskişehir’in geleceği! Ne diyor Yunus Emre; “Dervişlik olaydı taç ile hırka, biz de alırdık otuza kırka…” Ama o cümlede asıl mesele hırka değil; dürüstlük, ahlak, adanmışlık. Biz de bu yola çıkarken taç için değil, millet için, hırka için değil, hakkaniyet için yürüdük. Bizim gücümüz koltukta değil, vicdanda ve yüreklerde. Biz Yunus’un evlatlarıyız. Biz, hakikatte eğilmeden, rüzgâra dönmeden, doğruluğu namus bilen bir teşkilatız. Çünkü biliyoruz: Bir hareketin büyüklüğü, tabelasında değil; teşkilatının inancında, samimiyetinde, emeğinde gizlidir. Biz İYİ Parti teşkilatıyız, Gücün değil, hakkın yanında olduk. Korkunun değil, umudun sesi olduk. Birlikte yürürken kimseden menfaat beklemedik; çünkü biz menfaate değil, milletine inanan bir dava hareketiyiz. Bugün bu kongre, yalnızca bir seçim değil; yeniden dirilişin, yeniden inanmışlığın adıdır. Biz varız, çünkü inanıyoruz: Bu ülkenin kalbinde hâlâ iyilik var, adalet var, vicdan var ve o kalbin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir Kıymetli dava arkadaşlarım, Bu topraklarda makam geçicidir ama milletin hizmeti ebedidir. Biz, güce paraya tapmadık; boyun eğmedik, kul olmadık. Biz, Türk milletinin şanlı tarihine, Cumhuriyetimizin kutlu değerlerine, Atatürk’ün aydınlık yoluna sadakatle bağlı kaldık. Bugün bu kürsüden bir kez daha söylüyorum: Biz varız! Biz buradayız! Ve biz, hak için, halk için, Cumhuriyet için mücadele etmeye devam edeceğiz! Çünkü biz; iyi oynayanların değil, iyi olanların mutlaka bir gün kazanacağına inanan, kutlu bir davanın atsız neferleriyiz. Saygıdeğer Genel Başkanım, Ben sizden; cesaretin, vicdanın ve adaletin sadece birer kelime değil, birer duruş olduğunu öğrendim.Ben sizden, siyasetin bir makam değil, bir emanet olduğunu öğrendim. Ve ben sizden, bu emaneti taşırken baş eğmeden, doğru bildiğinden sapmadan yürümeyi öğrendim. Bugün burada, Eskişehir teşkilatımızın her bir ferdiyle birlikte o duruşun, o kararlılığın bir yansıması olarak karşınızdayız. Çünkü biz, inandığı yoldan dönmeyenlerin, menfaat yerine memleket diyenlerin, “önce millet, önce vatan” diyenlerin yolundayız. Teşkilatım adına söz veriyorum; İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı olarak biz, sizin öğrettiğiniz o mücadele ruhunu, o tertemiz inancı son nefesimize kadar yaşatacağız. Sözlerime son verirken, Eskişehir İl Kongremizin öncelikle şehrimize, ardından da aziz vatanımıza hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Artık, iyi oynayanların değil; gerçekten iyi olanların kazandığı bir düzenin hâkim olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum. Ve buradan, huzurlarınızda bir kez daha, Saygıdeğer Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi; Talihi de, tarihi de değiştirmek için son nefesimize kadar mücadele edeceğimizi tüm samimiyetimle ve kararlılığımla yeniden beyan ediyorum. Hepinize katılımlarınız, destekleriniz ve inancınız için en içten teşekkürlerimi sunuyor; Kongremizin, partimize, milletimize ve Türkiye’ye hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Tanrı Türk’ü korusun! O zaten yücedir. Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene!" Tek listeyle gidilen İYİ Parti Eskişehir 4'üncü Olağan İl Kongresi’nde kongreye katılan 473 delegenin tamamının oyunu alan mevcut İl Başkanı ve İl Başkan Adayı Serdar Ulucan güven tazeleyerek tekrar İl Başkanlığına seçildi. Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu; Ahmet Aydın, Ayhan Denizli, Ayperi Vural, Ayşen İçinak, Ayten Yıldırım, Bahar Sandal, Burcu İmrek, Bülent Kocabaş, Canan Rüzger Temiz El, Cevat Aydoğdu, Dilek Buğrul, Ekrem Küçükbalaban, Engin Dik, Erol Alper Gürsoy, Erol Çankaya, Ersin Uysal, Fatma Gül Özcan, Halil İbrahim Cangöz, Halime Dönmez Karatay, Hamza Altuner, Hayati Yendi, Irmak Oktay Eroy, İlyas Yiğit, İsmail Hakkı Yılancı, İzzet Altın, Kani Ülkümen, Kerem Akyıl, Leyla Çam, Mehmet Ali Baysak, Mehmet Karayavuz, Mehmet Sevim, Metin Eyvaz, Mevlüt Küçük, Mukaddes Diker, Mustafa Uğur Günaydın, Nihat Turan, Oğuzhan Sak, Orhan Gökçe, Ramazan Bayraklı, Reşat Çobansoy, Salih Çetin, Salih Yıldırım, Sedat Taşdemir, Serdar Çiğdem, Serkan Akçalı, Tamer Toraman, Turgut Seliti, Yavuz Yıldırım, Yıldız Boz

Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Atatürk, Yaşasın Türk Milleti! Haber

Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Atatürk, Yaşasın Türk Milleti!

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı Cumhuriyeti’nin 102’nci yılını ve Cumhuriyet Bayramını Valilik Meydanı’nda düzenlenen törenle kutladı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından bir konuşma yapan İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan şu ifadeleri kullandı; "Kıymetli hemşehrilerim, değerli Cumhuriyet sevdalıları, Saygıdeğer Eskişehirliler, Bugün burada, Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılını kutlamanın gururunu, onurunu ve heyecanını yaşıyoruz. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; bu milletin özgür iradesinin, inancının ve kararlılığının sembolüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, yokluklar içinde kazanılan bu büyük miras, bizlere sadece bir rejim değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi armağan etmiştir. Bizler, kadın–erkek omuz omuza, genç–yaşlı el ele; bu Cumhuriyetin ışığını daha da yükseğe taşımaya ant içmiş bir milletiz. Cumhuriyetimizi korumak, onu demokrasiyle taçlandırmak ve Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine taşımak, hepimizin ortak sorumluluğudur. İYİ Parti olarak; aklın, bilimin ve adaletin rehberliğinde, çağdaş, eşit ve özgür bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin kahramanlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk, yaşasın Türk Milleti!"

Eskişehir Adına Bir Şey Yapılacaksa Bizde Varız! Haber

Eskişehir Adına Bir Şey Yapılacaksa Bizde Varız!

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan yaklaşan kongre süreci ile Eskişehir gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; "Kongreler, demokrasimizin mihenk taşları olmasıyla birlikte, 27 Ağustos 2025 tarihinde Genel Merkezimizin 4. Olağan Kongre talebiyle tüm Türkiye genelinde kongre süreçlerimizi başlattık. Eskişehir’de ise demokrasi mitinginin ilk gerçekleştiği ilçemiz olan Çifteler’de süreci başlatarak, son ilçe kongremizi tarihi dokusu ve bilgeliğiyle hafızalarımıza kazınmış, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Sivrihisar ilçemizde tamamladık. Toplamda 14 ilçemizde, tek adaylı ve kardeşlik coşkusunun yaşandığı, birlik ve bütünlüğün ön planda olduğu, aynı zamanda partimiz adına ciddi bir yenilenmenin de sağlandığı kongre süreçlerini başarıyla gerçekleştirdik. Merkez ilçelerimizle birlikte kırsal bölgelerde toplam 6 ilçemizde ilçe başkanlıklarımızda değişiklik yaşandı. Görevi devreden ilçe başkanlarımız ise partimizde aktif şekilde çalışmalarına devam ediyorlar. Bu süreçte hem merkezde hem de taşra ilçelerimizde güçlü bir kadro yenilenmesi gerçekleştirdik. 2 Kasım’da ise Eskişehir’de İYİ Parti İl Başkanlığı olarak 4. Olağan Kongremizi gerçekleştireceğiz. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu da 2 Kasım’da kongremize ve şehrimize teşrif edecek. Bu da henüz yeni, sıcak bir bilgidir. Partimize ve şehrimize yakışır bir şekilde, kardeşliğin ve birlik ruhunun hâkim olduğu, ülkenin mevcut şartlarına rağmen millete umut vermeye devam ettiğimiz bir kongre süreci yaşayacağız. Kongremizin ardından da sahada çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Kongremiz, Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde, 2 Kasım tarihinde saat 11.00’de başlayacak. Salon açılışımız saat 10.30’da yapılacak, program ise Siyasi Partiler Kanunu gereği 17.00’ye kadar devam edecek. Genel Başkanımızın, saat 12.00-12.30 civarında vatandaşlarımıza hitap etmesi bekleniyor. 600 seçilmiş il delegemiz ile kongremizi icra edeceğiz. Bugün seçilmiş ilçe başkanlarımızla bir toplantı daha gerçekleştireceğiz; hem kongre hazırlıkları hem de ilerleyen süreçteki çalışmalar hakkında istişarelerde bulunacağız. Çarşamba günü grup toplantısının ardından Sayın Genel Başkanımızla da bir görüşmemiz oldu. Kendileri, göreve devam etmemiz noktasında uygunluk gördüler. Teşkilatımızın da teveccühüyle şu an için kongremizi tek adaylı olarak gerçekleştirecek gibi görünüyoruz. Ancak bu siyaset; 2 Kasım’a kadar ne olacağı elbette belli olmaz. Eğer başka bir aday çıkarsa, bunu da büyük bir memnuniyetle karşılarız. İYİ Parti olarak, gerek il başkanlığı dönemimde ben, gerekse İYİ Parti’nin diğer kurmayları olarak şunu söylüyoruz. Eskişehir, Ankara’ya kilometre olarak en yakın il olmasına rağmen, bürokrasi ve bağlantılar anlamında en uzak ildir. Eskişehir’in Ankara’da bir lobisinin olmadığını ilk dile getiren siyasi parti İYİ Parti’dir. Bunu her yerde yüksek sesle dile getirdik. Ancak maalesef bugün gerek iktidar tarafı, gerek ana muhalefet partisi, gerekse yerel belediyeler tarafından İYİ Parti belli noktalarda her daim görmezden gelinmektedir. Bize böyle bir konseyle ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadı, davet de almadık. Burada tamamıyla “tahtıravalli siyaseti” anlayışıyla, belli yapılar kendi aralarında kendi gönüllerini eğlendirmeye; Eskişehir’in adını ve çıkarlarını düşünmek yerine kendi rantlarını sağlamaya çalışmaktadır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Eğer Eskişehir adına bir şey yapılacaksa, burada biz de varız. Konu Eskişehir ise, siyasi partilerimiz, STK’larımız ve odalarımız hep birlikte Eskişehir kültürüne yakışır biçimde, demokrasinin başkenti olarak gördüğümüz bu şehirde birlik ve bütünlük içinde çalışmalıyız. Bize “Böyle bir konsey kuruluyor, siz de var mısınız, yok musunuz?” şeklinde bir davet gelmedi; bunun altını çizerek söylüyorum. Biz, samimiyetimizle Eskişehir için ne yapılması gerekiyorsa o alanda bulunuruz. Bir örnek daha vereyim: Bugün Eskişehir’de Kurtuluş Halk Pazarı açıldığında, mecliste grubu bulunan bir parti olarak ne şahsıma ne de partimize Büyükşehir Belediyesi tarafından davet gelmişti. Bakanlığın yaptığı etkinliklerde de benzer durumlar yaşandı. Bunlar onların kendi tercihidir; ancak inşallah bizim iktidarımızda bu anlayış sona erecek. Eğer 86 milyonu kucaklayacaksak, Eskişehir’de de 900 bin nüfusun tamamını kucaklamak için mücadele edeceğiz. Siyasetin tahrikle, uydurmayla, birbirini karalayarak değil; kardeşçe, kucaklaşarak, birlik ve bütünlük içinde yapılabileceğini göstereceğiz. Konsey meselesine değinecek olursak: “Kendileri çalsın, kendileri oynasın.” diyorum."

Hükümet TOKİ'yle Vatandaşa Ev Sağlamak Yerine Rantsal Sistemi Büyüttü Haber

Hükümet TOKİ'yle Vatandaşa Ev Sağlamak Yerine Rantsal Sistemi Büyüttü

İYİ Parti Eskişehir İl başkanı Serdar Ulucan düzenlediği basın toplantısında kentsel dönüşüm ve TOKİ üzerinden başlatılan ''İlk Evim İlk Arsam'' projesi ile ilgili eleştirilerde bulundu. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; "Mevcut hükümet, Eskişehir’de ve Türkiye genelinde yaptığı gibi TOKİ üzerinden “İlk Evim, İlk Arsam” kampanyasını başlatarak vatandaşa ucuz ev, ucuz arsa vaadiyle bir girişimde bulundu. Ancak Eskişehir’de bu süreç, diğer illerde olduğu gibi yansımadı. İlk etapta 350–500 metrekare büyüklüğündeki arsaların 200 bin, 250 bin, 300 bin TL bedelle satışa çıkarılacağı söylendi ve başvurular toplandı. Başlangıçta yaklaşık 3 bin 500 vatandaş başvuru yaptı; bunların 1850’si para yatırarak devam etti, ancak 1200 civarında vatandaş, rayiç bedellerin yükselmesi nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldı. Bu tablo, hükümetin TOKİ aracılığıyla vatandaşa ev sağlamak yerine rantsal sistemi büyüttüğünün açık göstergesidir. Kocakır mevkisinde yaklaşık 3 bin 193 parsel oluşturularak tarım arazileri arsaya çevrilip “İlk Arsam” projesiyle sunulması planlanırken, yol kenarı gibi rant değeri yüksek bölgeler ihaleye çıkarılmadı. Bu yerlerin daha sonra çok daha yüksek fiyatlarla satışa sunulacağı anlaşılıyor. Böylece hizmet vaadiyle başlayan süreç, rant ile son bulmuş oldu. Vatandaşın, milletin hakkıyla adeta dalga geçildi. Asgari ücretli, emekli ve bugüne kadar ev sahibi olamamış dar gelirli vatandaşların bu şartlar altında ev sahibi olması her geçen gün daha da zorlaşıyor. Kentsel dönüşüm ve deprem gerçeği göz önüne alındığında, hükümetin kentsel risk alanı ilan edilen Yunus Emre Caddesi, Hasan Polatkan, Sivrihisar 1 ve Sivrihisar 2 caddelerinde nasıl bir dönüşüm gerçekleştireceği de belirsizliğini koruyor. Küçük Sanayi Bölgesi’nin şehrin merkezinde kalmış olması zaten önemli bir sorun. Gündoğdu Mahallesi ve Yeşiltepe’de imar planları değiştirildi; ancak yerel belediyeler ile hükümet arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle süreç tıkanmış durumda. Görünen o ki mevcut iktidar, TOKİ üzerinden Cumhurbaşkanlığına bağlı şekilde rant odaklı projelerle ekonominin çürümesine hız veriyor. Küçük Sanayi konusuna gelince. Geçtiğimiz günlerde Kazım Kurt’un bu konudaki açıklamalarını da takip ettik. Göreve geldiğinde bu konuda önemli tecrübeler edinmiş olmasına rağmen, bugün yaptığı eleştirilerin dikkate alınması gerekiyor. Hamamyolu Projesi örneği bunun en somut göstergesidir. Şehrin estetiğini ve tarihini bilmeyen dışarıdan bir firmanın yürüttüğü proje nedeniyle Hamamyolu, eski dokusunu kaybetmiş ve kullanılamaz hale gelmiştir. İlk açıklanan projede anfi şeklinde tasarlanan alan, yeraltı suyunun çıkması gerekçesiyle değiştirildi ve ortaya şehrin dokusuna uymayan piramit biçimli yapılar çıktı. Bugün 41–42 yaşımıza geldik, çocukluğumuzdan beri konuşulan Küçük Sanayi’nin taşınması hâlâ gündemde. Ancak burada yapılacak çalışmanın, şehrin doğasını bilen, estetiğine uygun bir anlayışla yürütülmesi çok önemlidir. Konutlardan ziyade, vatandaşın vakit geçirebileceği yaşam alanları, kültürel faaliyetler ve sosyal mekânlar ön planda olmalıdır. Bu noktada Eskişehir’in tarihini ve dokusunu bilen şehir plancılarının sürece dahil edilmesi gerekir. Kazım Kurt'un, projelerin İstanbul’dan gelen firmalara verilmesine itirazı da haklıdır. Çünkü şehrin kimliğini bilmeyen firmaların yaptığı projeler, Hamamyolu örneğinde olduğu gibi “ucube” sonuçlar doğurabiliyor. Küçük Sanayi dönüşümü, Eskişehir’in çehresini değiştirecek en önemli projelerden biri olacak. Dolayısıyla burada en büyük hassasiyet gösterilmeli; rant kaygısından uzak, şehrin ihtiyaçlarına cevap veren bir yaklaşım izlenmelidir."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.