SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sivas

Porsuk Haber Ajansı - Sivas haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sivas haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sivas Katliamı Odunpazarı'nda Unutulmadı Haber

Sivas Katliamı Odunpazarı'nda Unutulmadı

Odunpazarı Belediyesi 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan ve 33 aydın ile 2 otel çalışanının katledildiği Madımak Katliamının 32’nci yılında unutulmaması ve unutturulmaması için anma konseri düzenledi. Hicri Sezen (Odunpazarı) Meydanı’nda düzenlenen konserde, Türk Halk Müziğinin güçlü sesi Tolga Sağ sahne aldı. Konseri Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HABEV) Başkanı Kamer Ali Durur, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru’nun yanı sıra çok sayıda Eskişehirli izledi. Yoğun bir katılımın olduğu konserde, Eskişehirliler Hicri Sezen Meydanı’nı doldurdu. Saygı duruşu başlayan anma programında; HABEV Başkanı Kamer Ali Durur, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt konuşma yaptı. MADIMAK’I UNUTMADIK, BİR ÖMÜR BOYU HİÇ BİRİMİZ UNUTTURMAYACAĞIZ İstanbul’dan geldiğini belirten CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Eskişehirlilere CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin seçilmiş Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun selamını getirdiğini söyledi. Akdoğan’ın bu sözleri konser alanında bulunan Eskişehirlilerden büyük alkış aldı. Sivas Katliamı’nı unutturmama çabasından dolayı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a teşekkür eden Akdoğan, “Ben 1938 yılında zorunlu olarak Eskişehir’e gönderilen bir ailenin evladıyım. Ailem 1938’de Tunceli’den Eskişehir’e geliyor, 7 yıl kalıyor; daha sonra tekrar dönüyor. Her ne kadar Tunceli’ye geri dönmüş olsalar da ailemin hiçbir bireyi Eskişehir’i ve Eskişehirlileri unutmadı. Onun için kendimi Eskişehir’in bir hemşehrisi sayıyorum. Her ne kadar Ankara Milletvekili olsam da sizlerin emrinde olduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum” dedi. Madımak otelini yakmak için taşlara bezlerin sarıldığını belirten Akdoğan, o bezlerin aslında insanlığın kefeni olduğunu vurguladı. Yakın diye bağıranın da zamane yezidi olduğunu kaydeden Akdoğan, “O aslında zamane yezidinin sesiydi. Masum-u Pak’ları Kerbela’da katletmeye ant içmiş yezidin sesi 100 yıllar sonra Sivas’ta tekrar duyuldu. Kerbela çöllerinde Hüseyin’in başını alır gibi, vahşi bir hayvanın yavru bir ceylana saldırışı gibi ne dur bildiler ne de durak bildiler. Sonra konuşmalar başladı, devlet hesap soracaktı, bir soru bile soramadı. Failler bulunacaktı, nice canilerin saklandığı delikler bulunamadı. Adalet, susuz çöllerde su arayanların torunlarına su olacaktı. İşe bakın ki o adalet her sene acılarımıza bir kibrit daha çaktı. O otelin duvarlarının arasına sıkışıp kalanlar ve onların haykırışları, aslında bu ülkedeki vicdanlı insanların sesi ve haykırışlarıydı. Biz yananları yüreğimize sığdırmak isterken, birileri koltuklara koltuk aradılar, makam aradılar. Ne acı ki yakanlara, onların avukatlarına o koltukları, o makamları buldular. Acımızın zaman aşımına uğradığını söyleyenler oldu. Süre doldu, dava düştü, mesele kapandı diyenler oldu. Unutmamızı, vazgeçmemizi, boş vermemizi istediler. Unutmadık, vazgeçmedik, boş vermedik” diye konuştu. Bugün Anadolu’nun her yerinde, kent meydanlarında, cemevlerinde, evlerde, 2 Temmuz’un yasının tutulduğuna dikkat çeken Akdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdür: “Demek ki neymiş zaman aşımı olmazmış. Demek ki neymiş, zaman bu acıyı aşamazmış. Demek ki neymiş, acı büyükse zamanla aşılamazmış. O gün Sivas’ta bir otel yandı, aslında hepimiz yandık. Kalanlar, gidenlerin ardından türkü yazdık. Ama bitmedik, susmadık. Sivas’ın ışığı sönmedi diye hep birlikte haykırdık ve bir ömür haykırmaya devam edeceğiz. Bir ömür inançla, kararlılıkla, özlemle, hasretle, susmayacağız. Madımak’ı unutmadık, bir ömür boyu hiç birimiz unutturmayacağız.” SİVAS’TA İNSAN YAKAN BİRİ, NASIL İNSAN OLABİLİR? Konuşmasına “Bugün matem günü” sözleri ile başlayan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Sivas Katliamını unutmadıklarını, unutturmayacaklarını vurguladı. “Sivas’ta insan yakan bir insan, nasıl insandır?” sorusu ile konuşmasına devam eden Başkan Kurt, “Hiç kimsenin bir başkasının üstünde tahakküm kurma, yakma, öldürme, işkence yapmak gibi bir hakkı olamaz. Böyle bir insanlık asla söz konusu olamaz. 1000 yıl da geçse, Kerbela’yı nasıl unutmadıysak, Madımak’ı da unutmayız, unutturmayız. O nedenle bugün buradayız. Katılan tüm hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum” dedi. TOLGA SAĞ’DAN DUYGU DOLU KONSER Konuşmaların ardından sahneye çıkan sanatçı Tolga Sağ, “Sivas Ellerinde Sazım Çalınır” adlı türküyle konserine başladı. Söylediği türkü ve deyişlerle dinleyicilere duygusal anlar yaşatan Sağ, Madımak’ta hayatını kaybeden Muhlis Akarsu ve Nesimi Çimen’in türkülerini de seslendirdi. Sanatçı konuşmasında şunları söyledi: “Muharrem Ayı da bizler için birlikte olmamızı, beraber olmamızı çok önemli kılan bir ay. Toplumsal olarak, bir arada olmamızın ne kadar önemli olduğunu bize hissettiren bir ay. Bugün açılan oruçlarımız, lokmalarımız, 2 Temmuz’da yitirdiğimiz canların ruhuna gitsin. 2 Temmuz benim için de çok derin de izler bıraktı. Ailece görüştüğümüz Muhlis Amca, Nesimi Babayı kaybettik. 32 yıldır onları unutturmadık. Bu, bizim toplumuzun bir birini ne denli önemsediğini; kültürüne, inancına nasıl sahip çıktığını gösteren çok önemli bir örnek. O anlamıyla, bugün etkinlikte ev sahipliği yapan Kazım Kurt’a çok teşekkür ediyorum. Çünkü belediye başkanları, yerel yöneticiler, orada yaşayan toplumların duyarlılıklarına saygı göstermeli, onları ciddiye almalı. Her seferinde Kazım Başkanın insanlarla ne kadar doğru bir iletişim kurduğuna şahit oluyorum. O nedenle kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.”

Bu Dava Geçmişin Değil, Geleceğin Davasıdır Haber

Bu Dava Geçmişin Değil, Geleceğin Davasıdır

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Sivas Katliamı’nın 32. yılında adaletin hâlâ sağlanmadığını ve yaşanan sürecin hem hukuku hem vicdanları yaraladığını belirtti. 2 Temmuz 1993’te yalnızca insanlık yanmadı, Türkiye’nin vicdanı yakıldı, hukuk yakıldı, ortak yaşama kültürü yakıldı. O gün, aralarında şairlerin, ozanların, akademisyenlerin, kadınların ve çocukların bulunduğu 33 canımız göz göre göre, adeta canlı yayında yakılarak katledildi” diyen Arslan, katliamın örgütlü, ideolojik ve siyasal bir nefret suçu olduğunu vurguladı. “Failler korundu, hukuk katledildi.” Katliamın üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen tüm faillerin yargı önüne çıkarılmadığını hatırlatan Arslan, yurt dışında olduğu bilinen sanıkların adeta korunduğunu ve iade taleplerinin sessizce rafa kaldırıldığını ifade etti: “Bazı hükümlüler sağlık gerekçesiyle affedildi, bir kısmı salıverildi. Ama en acısı, bu kez hukuk katledilerek dava zaman aşımına uğratıldı. İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz. Bu mesele sadece hukuk değil, aynı zamanda vicdan meselesidir.” “Bu defter kapanmadı, o yara kapanmadı.” Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların yıllarca bekletildiğini, toplumun ve ailelerin adaleti boşuna beklediğini söyleyen Arslan, “Sonunda birileri dedi ki, ‘Bu defter kapandı.’ Hayır, bu defter kapanmadı. O yara kapanmadı. Yüreğimizdeki o yangın hâlâ sönmedi, yanmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. “Yüzleşmeye cesaret edemiyorsunuz.” Sivas Katliamı’nın Meclis’te daha önce defalarca araştırılmak istendiğini ancak her defasında iktidar milletvekilleri tarafından reddedildiğini belirten Arslan, iktidara şöyle seslendi: “O binanın her tuğlası bu ülkenin yüzleşemediği karanlığı hatırlatıyor. Çünkü yüzleşmeye cesaretiniz yok. Çünkü Alevilere eşit yurttaşlık hakkı çok görülüyor. Çünkü bazı hayatlar makbul, bazıları ise görmezden gelinmeye değer sayılıyor.” “Susmayacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız.” Sivas Katliamı ile hesaplaşılmadan gerçek bir toplumsal barışın mümkün olmayacağını vurgulayan Arslan, şu çağrıyı yaptı: “Bu dava geçmişin değil, geleceğin davasıdır. Bu dava yargının bağımsızlığıyla, hukukun üstünlüğüyle, ülkenin toplumsal barışıyla ilgilidir. O nedenle biz susmayacağız, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu katliamı yapanları, yaptıranları, buna göz yumanları ve aydınlatmayanları asla affetmeyeceğiz.” “Önergemize destek verin” Arslan, konuşmasını Meclis’e somut çağrıyla tamamladı: “Madımak Katliamı, Meclis çatısı altında tüm yönleriyle araştırılmalıdır. Zaman aşımına yol açan adli ve idari ihmaller ortaya konmalı, yargı sürecine müdahale eden yapılar ve kişiler mutlaka açığa çıkarılmalı, dava insanlığa karşı suç olarak yeniden ele alınmalıdır. Unutmayın ki bugün susarsak, yarın daha çok yanarız.” Arslan’ın konuşmasının ardından CHP Grubu tarafından verilen araştırma önergesi, iktidar partisi ve ortaklarının oylarıyla bir kez daha reddedildi. Ancak bu karanlığı örtmeye yönelik her girişime rağmen, Arslan ve CHP Grubu bu davanın peşini bırakmayacaklarını, gerçek adalet sağlanıncaya kadar susmayacaklarını vurguladı.

Dün Madımak’ta Ne Yaşanıyorsa Bugünde Aynı Hedef Güdülmektedir! Haber

Dün Madımak’ta Ne Yaşanıyorsa Bugünde Aynı Hedef Güdülmektedir!

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan Madımak Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yaparak katliamda hayatını kaybedenleri andı. İl Başkanı Serdar Ulucan yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde yaşanan ve insanlığın vicdanında derin bir yara bırakan Madımak Katliamı’nın yıldönümünde, yalnızca o acıyı değil; aynı zamanda ülkemiz üzerinde yıllardır sahnelenen karanlık senaryoları da tekrar hatırlıyoruz. Dün Madımak’ta ne yaşanıyorsa, bugün de “Terörsüz Türkiye” adı altında sahnelenen oyunla aynı hedef güdülmektedir: Milletin bölünmesi, inançlar üzerinden ayrıştırılması ve toplumsal barışın sabote edilmesi. Bugün bazı çevreler, terörü bitirme bahanesiyle terör örgütlerinin siyasi uzantılarını meşrulaştırmaya çalışmakta; milli birliği zedeleyecek adımları “çözüm” kılıfıyla topluma sunmaktadır. Oysa bu senaryoları biz tanıyoruz. Aziz Türk milletini ayrıştıran,Kutuplaştıran bu zihniyete karşı,Milletimizin irfanı ve feraseti bu oyunlara gelmeyecek kadar derindir. Aziz milletimiz olan bitenin her zaman farkındadır. İYİ Parti olarak altını bir kez daha çiziyoruz: Türkiye Cumhuriyeti devleti, hukukun üstünlüğü, laiklik, milli birlik ve beraberlik ilkeleri üzerine kurulmuştur. Bu ilkelerden sapmaya çalışan her girişim, dün olduğu gibi bugün de karşısında milletimizin dirayetini bulacaktır. Madımak’ta yitirdiğimiz canları rahmetle anarken; bu tür acıların bir daha yaşanmaması için inanç sömürüsüne, etnik kışkırtmalara ve siyasi mühendisliklere karşı her zamankinden daha uyanık olmamız gerektiğini hatırlatıyorum. Bir yanda bir derginin kapağı üzerinden dinimize ve inançlarımıza hakaret edilirken, diğer yanda Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk hedef alınıyor. Açıkça ifade ediyoruz: Bu milletin iki Mustafa’sına da dokundurtmayız! Biri iki cihan serveri Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa, Diğeri Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’tür. İkisi de bizim kutsalımız, ortak değerimizdir! Kutsallarımız üzerinden milleti bölmeye çalışan kirli zihinleri şiddetle kınıyoruz. Aziz milletimiz bir bütündür,parçalamaya hiç bir hain emellerin gücü yetmeyecektir. İYİ Parti olarak; Her türlü terörün, ayrımcılığın ve kardeş kavgasının karşısında, Demokratik, laik ve tam bağımsız bir Türkiye’nin yanında durmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Sivas'ı Yakanlar AKP'yi Kuranlardır! Haber

Sivas'ı Yakanlar AKP'yi Kuranlardır!

Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu ve Eskişehir Alevi Dernekleri Platformu Madımak katliamının yıldönümünde bir anma programı düzenledi. Hamamyolu Yediler Parkı'nda resim sergisi açılışı ile başlayan anma programında Hamamyolu Yediler Parkı'ndan Ulus Meydanı'na bir yürüyüş düzenlendi. Siyasi parti temsilcileri, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımı ile yapılan yürüyüşün ardından Ulus Meydanı'nda bir basın açıklaması yapıldı. Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu ve Eskişehir Alevi Dernekleri Platformu adına konuşmayı yapan Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük şu ifadelere yer verdi; ''Değerli basın mensupları sevgili canlar. Bu açıklama, Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği,Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı,Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu ve Eskişehir Alevi Dernekleri Platformunun ortak açıklamasıdır. 33 Can, 2 Temmuz 1993 günü Sivas.. Zamanın kültür bakanının daveti üzerine Pir Sultan Abdal anma etkinliğini yapmak üzere Sivas’a gelen onlarca aydın,şair,gazeteci, sanatçı,semah ekibinde bulunan gençler ve programa katılan yüzlerce insan nereden bilebilirlerdi bu günün yıllar boyu zihinlerden hiç çıkmayacak bir katliama dönüşeceğini. Bağnaz,gerici katiller salyalarını akıtarak "Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu,Sivas’ta yıkılacak. Kahrolsun laiklik,yaşasın şeriat,şeriat istiyoruz “ diyerek, günler önce katliam için hazırlıklarını yapmışlardı. Nereden bileceklerdi kaldırım taşlarını,benzin bidonlarını hazırladıklarını. Hükümetin, polisin,askerin,bürokratın, olaylar karşısında suskun kalacağını nereden bileceklerdi. Aziz Nesin bir bahaneydi. Asıl amaçları Laik Türkiye Cumhuriyeti ve onun yetiştirdiği aydınlığı karartmak, şeriat düzenini getirmek,kadınları kızları yok saymak,eğitimden,bilimden,teknolojiden uzak tutarak rahatlıkla Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyeti yıkıp,şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu topraklarda at oynatmaktı. Plan hazırdı. Bir gün önce yerel gazetelerde Aziz Nesin hakkında bildiriler yazılacak, dönemin valisi eleştirilecek, böylece devleti suçluluk piskolojisi altına alarak,olaylara sessiz kalmasını sağlayacaklardı. Yeni dikilen halk ozanları heykelini yıkıp,kültür merkezine doğru “Allahu Ekber” sloğanları ile yürüyecekler, cuma namazından çıkanlarla birlikte katliama yön vereceklerdi. Bununla da kalmayıp valiliğin camlarını dahi kırma cüretini gösterecekler, fakat devletin sadece susmasını sağlayacaklardı. Dönemin Hükümeti herşeyden haberdardı! Binlerce caninin oteli önünde olduğunu, birazdan yangının çıkacağını bildiği halde takviye ekiplerini göndermesi 8 saat sürecek ve tek cümle edecekti “ Hallediyoruz” Katillerin gözleri dönmüş, otelden yükselen alevleri göstererek “Allah’ım o senin ateşin,cehennem ateşi” diyebiliyorlardı. Bunların Hz.İbrahim’i ateşe atan Nemrut’tan ne farkları vardı. Ülkeyi yönetenler ve katliamı izleyenleri tarihte affetmeyecek, biz de affetmeyeceğiz Bir de dönemin başbakanı “Çok şükür otelin dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” Cumhurbaşkanı ise “Olay münferit olaydır, Alevi Sünni çatışmasına dönüşmemiştir” diyerek katliamın normalleştirmek için beyanat vermişlerdir. Aziz Nesin ismi üzerinden hareketle olaylar ört bas ediliyordu . Ana muhalefet ise “ Ne yapayım yetkim yoktu” diyebilecekti. Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı bir otelin sloganlarla yakılarak içindekilerin yakılarak öldürülmelerinin alkışlarla izlendiği 2 Temmuz 1993 ten bu güne tam 32 yıl geçti. Binlerce kişiden sadece 124 kişi yargılandı, tabi buna yargılama denirse… Bu da yetmezmiş gibi dava zaman aşımına uğradı ve 2023 yılında dava kapandı. İnsanlık suçunun zaman aşımı olmaz. Katillerin savunmasını üstlenenler daha sonraları AKP milletvekili, bakan, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi oldular. AKP kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atamadılar. İşte bu yüzden biz bu sokaklardan 23 yıldır haykırıyoruz. Sivas'ı yakanlar AKP yi kuranlardır diyoruz. Bu katliam çok ta yabancı değildi Madımakta yanan canlara… Maraş’ta,Çorum’ da,Gazi mahallesinde, Malatya’da,Erdebil’de Çaldıranda ve Kerbela’da Defalarca yanmış,yakılmış, asılmış,sürgün edilmiş,zindanlara atılmış,derisi yüzülmüş Nesimi’nin,Şah İsmail’in, Fuzulinin, Yemininin,Virani’nin Kul Himmetin,Pir Sultanın torunları,Kerbela’ da şehit düşen Hz Hüseyin ve 72 canın yolundan giden yoldaşlarıydılar. Yanıbaşımızda müslümanların katledilişini görmeyen,üç maymunu oynayan sözde müslüman,gerici yobazlar 2 Temmuz günü güçlerini ve salyalarını 33 canımıza akıttılar. Ruhlar şad mekanları cennet olsun… Ancak hesaba katmadıkları şey, bu aziz milletin evlatlarını, aydınlarını, şairlerini, ozanlarını bitirmeye onların güçleri yetmeyecek.'' Bizler bu vatan toprağında, Alevi’siyle, Sünnisiyle, Çerkez’iyle, tatlarıyla,kürdüyle,türküyle hep bir arada Laik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkacak onun Yılmaz bekçileri olarak sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatacağız.

Sivas'ın lşığı Sönmeyecek! Haber

Sivas'ın lşığı Sönmeyecek!

ADD Eskişehir Şubesi, ÇYDD Eskişehir Şubesi ve Eğitim - İş Eskişehir Şubesi tarafından Sivas'ta meydana gelen Madımak Katliamı’nın yıl dönümü ile ilgili tören ve basın açıklaması yapıldı. Valilik Meydanı’nda düzenlenen törene Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Belediye Meclis üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Yönetimi, ÇYDD Eskişehir Şube Yönetimi, Eğitim-İş Eskişehir Şube Yönetimi, siyasi parti ve sendika temsilcileri ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri katılım sağladı. Sivas Katliamını anlatan bir dinletinin ardından, Atatürk Anıtına çelenk sunumu yapılırken, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Törende bir konuşma yapan ÇYDD Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen şu ifadelere yer verdi; "2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Madımak Otelinde düzenlenen hain saldırıda yitirdiğimiz değerli sanatçılarımızı, aydınlarımızı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Karanlık güçler tarafından katledilen aydınlarımız, sanatçılarımız, yazarlarımız ülkemizin aydınlık yüzü, kültür önderleriydi. Değerli canlarımız ne yazık ki "laiklik karşıtı odaklar tarafından yaşamdan koparıldılar. Sivas'ta radikal İslamcılar tarafından "Yaşasın şeriat, kahrolsun laiklik" sloganları atılarak gerçekleştirilen saldırı, laik cumhuriyetimizi yıkmaya dönük ciddi bir kalkışmaydı. Sivas'ta dil sustu, vicdanlar sustu, türküler ateşe verildi. Gericiler, "Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak" diyerek sadece aydınlarımızı değil, Cumhuriyetimizi ve Cumhuriyetimizin temel kazanımlarını, demokrasiyi, çağdaşlaşmayı hedef aldı. Üzülerek ifade ediyoruz ki, Sivas'ta yaşananlar siyasi tarihimizde yaşanan gerici, bölücü ve yıkıcı ayaklanmaların bir devamıdır. Aradan geçen otuz iki yılda katliamın sorumlularının bulunması ve cezalandırılması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmedi. Yargılama sürecinde yaşananlar ve devamında faillerin affedilmesi kamuoyu vicdanını derinden yaraladı. Diğer yandan katliamın sorumlularının yıllar içinde siyasette ve bürokraside önemli görevlere getirilmeleri ise yaşanan acıların daha da derinleşmesine neden oldu. Bilinmelidir ki, ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyen laik Cumhuriyetimizin düşmanı 'yobazlar' asla başarıya ulaşamayacaklar. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde temelleri atılan laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Katliamın 32. Yıldönümünde Sivas'ta yitirdiğimiz canlarımızın aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Sivas Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız. Sivas'ın ışığı sönmeyecek!"

Başkan Ataç’tan Madımak Mesajı Haber

Başkan Ataç’tan Madımak Mesajı

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yaşanan Madımak Katliamı’nın yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Sivas Katliamı’nın yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, yaşananların ilk günkü tazeliği ile hafızalardaki yerini koruduğunu vurguladı. Başkan Ataç, “Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde yaşanan Madımak Katliamı, tarihimizin en karanlık günlerinden biridir. Cumhuriyetimizi, geleceğimizi, insanlığı aydınlatan çok değerli isimleri yitirdiğimiz bu korkunç olay, sadece ülkemizin değil insanlık tarihinin de utanç sayfaları arasında yerini aldı. Laikliğe, aydınlanmaya, insana düşman; karanlık beyinlerin Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen ortaçağ katliamının hukuki süreci de ne yazık ki, zamana yayılarak etkisizleştirildi. Madımak’ta yitirilen canlarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Yaşanan bu vahşeti hiçbir zaman kabullenmeyecek, hoşgörü ve insan hakları temelinde bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Fikrine, inancına, kimliğine bakmaksızın her insanın yaşam hakkının kutsal olduğunu vurguluyor; karanlığa karşı aydınlığı, nefrete karşı sevgiyi büyütmeye devam edeceğimizi bir kez söylüyorum. Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren tüm canları saygı ve rahmetle anıyor; adaletin ve vicdanın egemen olduğu bir Türkiye için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğimizi ifade ediyorum” sözlerini kullandı.

Sivas'ın Ateşi 32 Yıldır Sönmedi! Haber

Sivas'ın Ateşi 32 Yıldır Sönmedi!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 2 Temmuz Sivas Katliamının 32’nci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu utanç verici katliamın üzerinden 32 yıl geçtiğine dikkat çeken Başkan Kurt, mesajında şu sözlere yer verdi: “2 Temmuz 1993’te Sivas’ta, Madımak Oteli’nde diri diri yakılarak katledilen 33 aydın, sanatçı, ozan ve yurttaşımızı unutmadık, unutturmayacağız! Bugün, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu utanç verici katliamın üzerinden 32 yıl geçti. Ancak ne adalet yerini buldu ne de vicdanlar rahatladı. Bu büyük acının failleri ya cezasız kaldı ya da sistem tarafından korundu. Çünkü Madımak yalnızca bir otel değil; devletin adaletle değil, suskunlukla sınandığı bir binaydı o gün. Sivas’ta yanan yalnızca bedenler değil, bu ülkenin ortak geleceğiydi. Gericiliğe, yobazlığa ve karanlığa karşı aydınlık bir Türkiye isteyenlerin sesi susturulmak istendi. Ama biz susmadık, susmayacağız. Madımak Oteli, utanç müzesi olmalıydı. Oysa bugün hâlâ orası bir “bilim merkezi” adı altında aklanmaya çalışılıyor. Bu bile, yaraların neden sarılamadığını gösteriyor. Bu ülkeye demokrasi gelecekse, laiklik savunulacaksa, halkların kardeşliği gerçek olacaksa; Sivas’ı anmak yetmez, hesap sormak gerekir. Bizler, aydınlıktan yana olanlar, Sivas’ı unutmadık; yakanları da, susanları da affetmeyeceğiz. Odunpazarı Belediyesi olarak, bu ülkenin aydınlık yüzünü savunmaya devam edeceğiz. Laiklikten, emekten, barıştan ve özgürlükten yana taraf olmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğiz. Sivas’ta yaşamını yitiren tüm canları saygıyla anıyor, acılarını kalbimizde taşıyoruz.”

Başkan Ünlüce'den Madımak Katliamı Mesajı Haber

Başkan Ünlüce'den Madımak Katliamı Mesajı

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta meydana gelen Madımak Katliamı ile ilgili bir mesaj yayımladı. Başkan Ünlüce mesajında şu görüşlere yer yerdi: “2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan sanatçılarımız, ozanlarımız ve aydınlarımız korkunç bir saldırıyla katledildiler. Sadece düşündükleri, ürettikleri ve insanlığa ışık tuttukları için hayattan koparıldılar. Madımak Oteli, masumların ateşe verilmesiyle yüreğimizde sönmeyecek kora dönüştü. O gün orada kaybedilen hoşgörü ve vicdandı. Bu tarifsiz acıyı unutmak mümkün mü? Şair Şükrü Erbaş’ın şiirindeki gibi, ‘Uçamıyor bir daha ateşe konan kuşlar. Uçarlarsa konacak yer bulamıyorlar.’ Üzerinden 32 yıl geçse de acımız hala ilk günkü gibi. Ülke olarak barış, hoşgörü ve kardeşlik içinde yaşamanın ne kadar kıymetli olduğunu asla unutmayalım. Bu kadim topraklarda böyle acıların tekrarını yaşamamak için sevgiden başka güzel yol olmadı, olmayacak. Dilinde, sazında, sözünde ve kalbinde sevgiden başka bir şey olmayan canlarımızın bıraktığı şiirleri, türküleri, kitapları ve mücadeleyi yaşatacağız. Umut dolu bir geleceği birlik, beraberlik ve kardeşlikle inşa edeceğiz. Bu duygularla; Madımak’ta yitirdiğimiz canlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, acılı ailelerin adalet arayışında yanlarında olduğumu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.