AHPADİ Derneği tarafından ''Terörsüz Türkiye'' kapsamında TBMM'de çalışmalarına başlayan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2025 07:36
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2025 07:41
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
AHPADİ Derneği tarafından ''Terörsüz Türkiye'' kapsamında TBMM'de çalışmalarına başlayan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
AHPADİ Dernek Başkanı Av. Mehmet Ektaş tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
''Terörsüz Türkiye sloganıyla Türk Milletine pazarlanmaya çalışan yeni dönemin kilidini açacak anahtar olarak kullanılmak istenen Süreç Komisyonu 05/Ağustos/2025 tarihinden itibaren çalışmaya başladı.
Başlangıcında “Terörsüz Türkiye” adıyla anılan, terror örgütü destekçisi DEM’in karşı çıkması nedeniyle ikinci toplantısında adı Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak adlandırılan, sağduyulu, Cumhuriyetçi, Milliyetçi kesimlerin ise İhanet Komisyonu eleştirilerine maruz bu korsan komisyonun çalışmaya başlamasından itibaren, duyulan kaygıların, yöneltilen eleştirilen haksız olmadığı da ortaya çıktı. Komisyon’dan gelen bilgiler, Komisyonda yer alan partilerin temsilcilerinin konuşmaları, Komisyonda dinlenen “sözde” sivil toplum örgütlerinin talepleri, PKK terror örgütünün açıklamaları Komisyon araçsallaştırılarak ve meclis üzerinde komisyon baskısı kurularak mevcut Anayasal düzene karşı bir kalkışmaya, bir karşı devrime hazırlanıldığını ortaya koyuyor.
Bu Komisyon, Türkiye’yi Parçalama Hedeflerini Yeniden Uygulamaya Koyan Emperyalistlerin Komisyonudur!
Atatürk ve Silah Arkadaşlarının yılmaz mücadelesi karşısında, Sevr Andlaşmasını gerçekleştiremeyen Emperyal devletler, Türkiye’yi parçalama planlarını, dirayetsiz ve kifayetsiz siyasetçilerin öne çıktığı her yeni dönemde tekrar taşeron Terör örgütleri ve Ülkemizdeki yerli işbirlikçileri, etki ajanları eliyle tekrar uygulamaya soktular. Bebek katili Terörist Başı tarafından talep edilen, Devlet Bahçeli tarafından gündeme taşınan, Özgür Özel tarafından sahiplenilen, İmamoğlu tarafından güzellenen, Erdoğan’ın hamiliğinde Meclis Başkanı Kurtulmuş tarafından hayata geçirilen bu komisyon, Türk Milletinin komisyonu değildir. Görüldüğü üzere bu Komisyon Amerika Birleşik Devletlerinin Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında Türkiye’ye dayatılan “büyüyerek çözülme”, “İmparatorluk Hayaliyle Şehir Devletine Dönüştürme” projesinin aracıdır. Bu komisyon emperyalistlerin kurdurduğu, görev biçtiği bir defacto yapıdır.
Komisyon, Hukuka Aykırı Olarak Oluşturulmuş, “Korsan Komisyon”dur.
Anayasamızda yasama, yürütme ve yasama yetki ve görevinin hangi kurumlarda olduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu yetki ve görevler, devredilemez, çünkü kaynağı millet egemenliğidir. Komisyona biçilen görevler ise bir yandan yürütmenin görev ve yetkilerine diğer yandan yasamanın görev ve yetkilerine, diğer bir yandan ise yargının görev ve yetkilerine girmektedir. Böylece, Anayasanın üstünde yürütme, yargı ve yasama kuvvetlerinin birleştirildiği olağanüstü bir yapı kurulmuştur.
TBMM üyelerinden oluşacak Komisyonların Kuruluşu ve işleyişine dair tüm düzenlemeler Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünde düzenlenmiştir.
İçtüzüğün 20. Maddesine göre 16 Komisyon vardır. Bu komisyonlar arasında Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak adlandırılan bir komisyon yoktur. TBMM üyelerinin katılmıyla ve TBMM çatısı altında çalışacak bir komisyonun kurulması ancak Meclis İç Tüzüğünde Meclis Kararıyla yapılacak bir düzenlemeyle olanaklıdır. Ancak, korsan komisyon için böyle bir düzenleme yapılmamış, hiç bir yetkisi olmayan Meclis Başkanının çağrısıyla defokta korsan komisyon kurulmuştur.
İçtüzüğün 20. Maddesine göre Plan ve Bütçe Komisyonu ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu hariç, komisyonların her birinin üye sayısı, Danışma Kurulunun teklifi üzerine Genel Kurulca işaret oyuyla belirlenir. Komisyonlarda sadece mecliste grubu bulunan siyasi parti milletvekilleri görev yapabilir, siyasi parti grupların üye sayıları, siyasi parti gruplarının parti grupları toplam sayısı içindeki yüzde oranlarına göre Meclis Başkanınca belirlenir. Ancak, korsan komisyonda, mecliste grubu bulunmayan HÜDAPAR, TİP, EMEP, DSP ve Yeniden Refah Partisi 1’er Milletvekiliyle temsil edilmişlerdir. Bu durum da Örneğin her 14 CHP’li Milletvekili karşılığında CHP’nin 1 oyu varken DSP 1 milletvekiliyle 1 oy hakkı kazanmıştır. Komisyonlarda görev alacak milletvekillerinin seçimi, siyasi parti gruplarınca bildirilen adayların isimlerini gösterir listelerin Genel Kurulca, işaret oyu ile onaylanması suretiyle gerçekleşir. Ancak, korsan komisyonun üyeleri için meclis Genel Kurulunda oylama da yapılmamıştır.
Böyle bir komisyonun kurulması, 2014 yılında kabul edilen ve Cumhurbaşkanına terörün ortadan kaldırlması için her türlü yetkiyi veren “6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” a da aykırıdır.
Bu Komisyonun Kanun Teklifi Hazırlaması ve Teklif Etmesi Anayasa’ya Aykırıdır.
Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Cumhurbaşkanı Danışmanı Uçum’un, Komisyonda temsil edilen partilerin Genel Başkanlarının açıklamalarına gore bu komisyon, kanun teklifleri hazırlayacakmış. Kuruluşu ve işleyişi Anayasa’ya aykırı olan bu korsan komisyonun kanun teklifi hazırlama ve sunma yetkisi de yoktur. Anayasanın Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi başlıklı 88’inci maddesine göre “Kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir.” TBMM İç Tüzüğünün 35’inci maddesine gore de komisyonlar kanun teklif edemezler, Milletvekilleri tarafından teklif edilen kanun tekliflerini görüşürler, kendilerine havale edilen kanun tekliflerini aynen veya değiştirerek kabul veya reddedebilirler, çalışmaların sonuçlarını rapor olarak TBMM Genel Kuruluna sunarlar. Görüldüğü üzere, Kanun Teklifi Sunma yetkisi sadece Milletvekillerinde olup Komisyon bu yönüyle de hukuksuz eylemlere kalkışmaktadır.
Bu Komisyonun Çalışmalarının Hiç bir Bağlayıcılığı Yoktur. Ancak, Komisyon çalışmaları sonunda elde edilecek çalışmaların, Genel Başkanlar tarafından Milletvekillerine dayatılacağı, bir sonraki seçimde adaylık kaygısını Ülkenin bekası kaygısına tercih edeceği umulan Milletvekillerine Kabul ettirileceği düşünülmektedir.
Bu Komisyona Biçilen Görev ve Beklenen Çıktılar Anayasa’ya Aykırıdır.
Komisyonda yer alan siyasi parti temsilci,lerinin komisyonda ve televizyon programlarında yaptıkları konuşmalardan, Komisyonda dinlenen “sözde” sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmalarından, Terörist başının açıklamalarından, PKK Yönetim kadrolarının beyanlarından açığa çıkıyor ki; komisyondan teöristlerin cezalarının nkaldırılması, ana dilde eğitim, etnisiyetçi Anayasa, federasyonun ilk adımı sayılacak yerel yönetim özerklik şartları gibi Türkiye Cumhuriyetinin üniter, ulus devlet moıdelini hedef alan, Türk Milleti egemenliğini ortadan kaldıran Kanun ve Anayasa düzenlemelerinin hazırlanması bekleniyor. Bu beklentilerin ve taleplerin tamamı Anayasa’ya aykırı talep olup Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden eylemlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, sivil, askeri ya da başka militarist yöntemlerle kendini lağv edecek hiç bir girişime onay vermez.
Komisyon, PKK/DEM Çizgisinde Görüşleriyle Bilinen Siyaseetçilerin Çoğunlukta Olduğu Şekilde Oluşturulmuştur.
Komisyonda, her ne kadar siyasi partiler temsilciler vermişse de, si,yasi partilerin belirlediği milletvekillerinin ana dilde eğitim, Üniter Devlet, Ulus Devlet, Türk Milleti, Vatandaşlık Tanımı, Laiklik, Atatürk, Atatürk İlke ve Devrimleri gibi konulara nasıl baktıkları tarafımızca bilinmektedir. Partilerinden bağımsız olarak, Komisyon üyelerinin bir çoğu, sıraladığımız bu konularda olumsuz düşünce ve görüşlere sahip olup sabah akşam Türkiye Cumhuriyeti temel değerlerine ateş eden kişilerdir. Bu nitelikteki kişilerin sayısı, Komisyon çoğunluğunu oluşturmaktadır. Bu bile bile lades anlamına gelmektedir.
Özetle, Komisyon; Kuruluşu, Oluşumu, İşleyişi, Karar Alma Sayıları, Üyelerinin ideolojik görüş ve duruşları, Komisyona biçilen görev ve komisyondan beklentiler bağlamında her yönüyle hukuksuzdur, korsandır. Türk Milleti bu defakto duurmu Kabul etmemektedir.
Mecliste, Anayasa üzerine yemin etmiş tüm milletvekillerini yeminlerine ve Türk Milletine verdikleri sözlere sadık kalmaya, ahlaklı, erdemli davranmaya, seçmenleri ise oy verdikleri partilere giderek sürece ve komisyona karşı olumsuz düşüncelerini ifade etmeye davet ediyoruz.''
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kardeşlik mi Yoksa İhanet Komisyonu mu?
AHPADİ Derneği tarafından ''Terörsüz Türkiye'' kapsamında TBMM'de çalışmalarına başlayan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
AHPADİ Derneği tarafından ''Terörsüz Türkiye'' kapsamında TBMM'de çalışmalarına başlayan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
AHPADİ Dernek Başkanı Av. Mehmet Ektaş tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
''Terörsüz Türkiye sloganıyla Türk Milletine pazarlanmaya çalışan yeni dönemin kilidini açacak anahtar olarak kullanılmak istenen Süreç Komisyonu 05/Ağustos/2025 tarihinden itibaren çalışmaya başladı.
Başlangıcında “Terörsüz Türkiye” adıyla anılan, terror örgütü destekçisi DEM’in karşı çıkması nedeniyle ikinci toplantısında adı Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak adlandırılan, sağduyulu, Cumhuriyetçi, Milliyetçi kesimlerin ise İhanet Komisyonu eleştirilerine maruz bu korsan komisyonun çalışmaya başlamasından itibaren, duyulan kaygıların, yöneltilen eleştirilen haksız olmadığı da ortaya çıktı. Komisyon’dan gelen bilgiler, Komisyonda yer alan partilerin temsilcilerinin konuşmaları, Komisyonda dinlenen “sözde” sivil toplum örgütlerinin talepleri, PKK terror örgütünün açıklamaları Komisyon araçsallaştırılarak ve meclis üzerinde komisyon baskısı kurularak mevcut Anayasal düzene karşı bir kalkışmaya, bir karşı devrime hazırlanıldığını ortaya koyuyor.
Bu Komisyon, Türkiye’yi Parçalama Hedeflerini Yeniden Uygulamaya Koyan Emperyalistlerin Komisyonudur!
Atatürk ve Silah Arkadaşlarının yılmaz mücadelesi karşısında, Sevr Andlaşmasını gerçekleştiremeyen Emperyal devletler, Türkiye’yi parçalama planlarını, dirayetsiz ve kifayetsiz siyasetçilerin öne çıktığı her yeni dönemde tekrar taşeron Terör örgütleri ve Ülkemizdeki yerli işbirlikçileri, etki ajanları eliyle tekrar uygulamaya soktular. Bebek katili Terörist Başı tarafından talep edilen, Devlet Bahçeli tarafından gündeme taşınan, Özgür Özel tarafından sahiplenilen, İmamoğlu tarafından güzellenen, Erdoğan’ın hamiliğinde Meclis Başkanı Kurtulmuş tarafından hayata geçirilen bu komisyon, Türk Milletinin komisyonu değildir. Görüldüğü üzere bu Komisyon Amerika Birleşik Devletlerinin Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında Türkiye’ye dayatılan “büyüyerek çözülme”, “İmparatorluk Hayaliyle Şehir Devletine Dönüştürme” projesinin aracıdır. Bu komisyon emperyalistlerin kurdurduğu, görev biçtiği bir defacto yapıdır.
Komisyon, Hukuka Aykırı Olarak Oluşturulmuş, “Korsan Komisyon”dur.
Anayasamızda yasama, yürütme ve yasama yetki ve görevinin hangi kurumlarda olduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu yetki ve görevler, devredilemez, çünkü kaynağı millet egemenliğidir. Komisyona biçilen görevler ise bir yandan yürütmenin görev ve yetkilerine diğer yandan yasamanın görev ve yetkilerine, diğer bir yandan ise yargının görev ve yetkilerine girmektedir. Böylece, Anayasanın üstünde yürütme, yargı ve yasama kuvvetlerinin birleştirildiği olağanüstü bir yapı kurulmuştur.
TBMM üyelerinden oluşacak Komisyonların Kuruluşu ve işleyişine dair tüm düzenlemeler Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünde düzenlenmiştir.
İçtüzüğün 20. Maddesine göre 16 Komisyon vardır. Bu komisyonlar arasında Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak adlandırılan bir komisyon yoktur. TBMM üyelerinin katılmıyla ve TBMM çatısı altında çalışacak bir komisyonun kurulması ancak Meclis İç Tüzüğünde Meclis Kararıyla yapılacak bir düzenlemeyle olanaklıdır. Ancak, korsan komisyon için böyle bir düzenleme yapılmamış, hiç bir yetkisi olmayan Meclis Başkanının çağrısıyla defokta korsan komisyon kurulmuştur.
İçtüzüğün 20. Maddesine göre Plan ve Bütçe Komisyonu ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu hariç, komisyonların her birinin üye sayısı, Danışma Kurulunun teklifi üzerine Genel Kurulca işaret oyuyla belirlenir. Komisyonlarda sadece mecliste grubu bulunan siyasi parti milletvekilleri görev yapabilir, siyasi parti grupların üye sayıları, siyasi parti gruplarının parti grupları toplam sayısı içindeki yüzde oranlarına göre Meclis Başkanınca belirlenir. Ancak, korsan komisyonda, mecliste grubu bulunmayan HÜDAPAR, TİP, EMEP, DSP ve Yeniden Refah Partisi 1’er Milletvekiliyle temsil edilmişlerdir. Bu durum da Örneğin her 14 CHP’li Milletvekili karşılığında CHP’nin 1 oyu varken DSP 1 milletvekiliyle 1 oy hakkı kazanmıştır. Komisyonlarda görev alacak milletvekillerinin seçimi, siyasi parti gruplarınca bildirilen adayların isimlerini gösterir listelerin Genel Kurulca, işaret oyu ile onaylanması suretiyle gerçekleşir. Ancak, korsan komisyonun üyeleri için meclis Genel Kurulunda oylama da yapılmamıştır.
Böyle bir komisyonun kurulması, 2014 yılında kabul edilen ve Cumhurbaşkanına terörün ortadan kaldırlması için her türlü yetkiyi veren “6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” a da aykırıdır.
Bu Komisyonun Kanun Teklifi Hazırlaması ve Teklif Etmesi Anayasa’ya Aykırıdır.
Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Cumhurbaşkanı Danışmanı Uçum’un, Komisyonda temsil edilen partilerin Genel Başkanlarının açıklamalarına gore bu komisyon, kanun teklifleri hazırlayacakmış. Kuruluşu ve işleyişi Anayasa’ya aykırı olan bu korsan komisyonun kanun teklifi hazırlama ve sunma yetkisi de yoktur. Anayasanın Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi başlıklı 88’inci maddesine göre “Kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir.” TBMM İç Tüzüğünün 35’inci maddesine gore de komisyonlar kanun teklif edemezler, Milletvekilleri tarafından teklif edilen kanun tekliflerini görüşürler, kendilerine havale edilen kanun tekliflerini aynen veya değiştirerek kabul veya reddedebilirler, çalışmaların sonuçlarını rapor olarak TBMM Genel Kuruluna sunarlar. Görüldüğü üzere, Kanun Teklifi Sunma yetkisi sadece Milletvekillerinde olup Komisyon bu yönüyle de hukuksuz eylemlere kalkışmaktadır.
Bu Komisyonun Çalışmalarının Hiç bir Bağlayıcılığı Yoktur. Ancak, Komisyon çalışmaları sonunda elde edilecek çalışmaların, Genel Başkanlar tarafından Milletvekillerine dayatılacağı, bir sonraki seçimde adaylık kaygısını Ülkenin bekası kaygısına tercih edeceği umulan Milletvekillerine Kabul ettirileceği düşünülmektedir.
Bu Komisyona Biçilen Görev ve Beklenen Çıktılar Anayasa’ya Aykırıdır.
Komisyonda yer alan siyasi parti temsilci,lerinin komisyonda ve televizyon programlarında yaptıkları konuşmalardan, Komisyonda dinlenen “sözde” sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmalarından, Terörist başının açıklamalarından, PKK Yönetim kadrolarının beyanlarından açığa çıkıyor ki; komisyondan teöristlerin cezalarının nkaldırılması, ana dilde eğitim, etnisiyetçi Anayasa, federasyonun ilk adımı sayılacak yerel yönetim özerklik şartları gibi Türkiye Cumhuriyetinin üniter, ulus devlet moıdelini hedef alan, Türk Milleti egemenliğini ortadan kaldıran Kanun ve Anayasa düzenlemelerinin hazırlanması bekleniyor. Bu beklentilerin ve taleplerin tamamı Anayasa’ya aykırı talep olup Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden eylemlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, sivil, askeri ya da başka militarist yöntemlerle kendini lağv edecek hiç bir girişime onay vermez.
Komisyon, PKK/DEM Çizgisinde Görüşleriyle Bilinen Siyaseetçilerin Çoğunlukta Olduğu Şekilde Oluşturulmuştur.
Komisyonda, her ne kadar siyasi partiler temsilciler vermişse de, si,yasi partilerin belirlediği milletvekillerinin ana dilde eğitim, Üniter Devlet, Ulus Devlet, Türk Milleti, Vatandaşlık Tanımı, Laiklik, Atatürk, Atatürk İlke ve Devrimleri gibi konulara nasıl baktıkları tarafımızca bilinmektedir. Partilerinden bağımsız olarak, Komisyon üyelerinin bir çoğu, sıraladığımız bu konularda olumsuz düşünce ve görüşlere sahip olup sabah akşam Türkiye Cumhuriyeti temel değerlerine ateş eden kişilerdir. Bu nitelikteki kişilerin sayısı, Komisyon çoğunluğunu oluşturmaktadır. Bu bile bile lades anlamına gelmektedir.
Özetle, Komisyon; Kuruluşu, Oluşumu, İşleyişi, Karar Alma Sayıları, Üyelerinin ideolojik görüş ve duruşları, Komisyona biçilen görev ve komisyondan beklentiler bağlamında her yönüyle hukuksuzdur, korsandır. Türk Milleti bu defakto duurmu Kabul etmemektedir.
Mecliste, Anayasa üzerine yemin etmiş tüm milletvekillerini yeminlerine ve Türk Milletine verdikleri sözlere sadık kalmaya, ahlaklı, erdemli davranmaya, seçmenleri ise oy verdikleri partilere giderek sürece ve komisyona karşı olumsuz düşüncelerini ifade etmeye davet ediyoruz.''
En Çok Okunan Haberler