Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Haber Giriş Tarihi: 14.07.2025 10:54
Haber Güncellenme Tarihi: 14.07.2025 11:03
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Basın toplantısını düzenleyen Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Siyasi İşler Başkanı Cüneyt Sağdıç şu ifadeleri kullandı;
"Sevgili Eskişehir'liler, Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Misafirler;
Aziz milletimizin başı sağ olsun. Cenab-ı Allah bütün şehitlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Aldıkları
emirlere itaat etmede tereddüt göstermeyen her bir şehidimizi alnından öpüyoruz.
Şehit haberleri canımızı yakarken diğer taraftan ülkemizin ciğerleri olan ormanlarımız yanmaya devam
ediyor.
Bu millet, gerçekten asil bir millettir! Yangın olur ‘itfaiye aracını bırakmam milletin hakkı var’ der. Çalıştığı
maden çöker, ambulansa binerken ‘çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin’ der. Peki insanımız bunu
yaparken, ormanlarımız cayır cayır yanarken iktidar ne yapıyor? Meclis'i iklimi değiştirme kanunuyla,
zeytinlikleri bitirme kanun teklifiyle adeta kilitliyor. Halbuki böylesi bir yangında Meclis'in en önemli
gündemi; ‘orman yargılarını söndürmek’ olmalıydı. Ormanlarımızın yanarak kül oluşunu izleyen birçok
vatandaşımız için, Meclis'in gündeminde bu konunun öncelikli olmayışı, ‘önce yak, sonra projelendir’
şüphesini artırmaktadır. İktidar böyle düşünen insanlarımızı suçlamak yerine, bu şüpheleri giderecek
adımlar atmalıdır. Fakat iş başında birkaç şirket büyük kârlar etsin diye, ‘iklim kanunu’ adı altında
Meclis'ten iklimi değiştirme kanunu geçiren bir iktidar var. Ne yazık ki iş başında; ‘ÇED gerekli değildir’i
olağanlaştırarak, zeytinlikleri bitirmeye niyetlenmiş bir iktidar var.
Ülkemizin ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ye’ Dünya’mızın ‘Yeni Bir Dünya’ya’ ihtiyacı var.
Bizim ihtiyacımız olan “Yaşanabilir bir Türkiye'dir”.
Yaşanabilir bir Türkiye'de terör de yoktur, kayyım da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de şiddet de yoktur, gözdağı vermeye yönelik gözaltılar da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de kin ve nefret dili de yoktur, inkar ve asimilasyon politikaları da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de anneler de ağlamaz evlatlar da yitirilmez.
Yaşanabilir bir Türkiye'de hukukun üstünlüğü, emeğe saygı, hakça paylaşım vardır.
Yaşanabilir bir Türkiye'de devletin işleyişini, kanun hükmünde kararnameler değil; adalet belirler.
Silahların susması gereken yer, sadece dağlar değil; Gazze’nin kana bulanmış sokaklarını da unutmayalım.
Gazze’de İsrail tarafından yapılan soykırım ve uygulanan abluka; tarif edilemez bir felaket tablosuna
dönüşmüş durumda.
Bombalardan kurtulanlar; açlık, susuzluk ve hastalıklarla mücadele ediyor.
Bir terörist devletin tank, dozer, savaş uçağı soktuğu Gazze’ye; 57 İslam ülkesi olarak bir çuval un
sokamıyoruz.
Gazze’deki soykırım ve abluka aylardır aynı şekilde devam ediyor. Biz biliyoruz ki; ABD’nin sınırsız
desteğini alan terörist İsrail, bütün vahşetine rağmen zafer ilan edememenin “nefret ve hırsıyla”,
katliamlarına her gün bir yenisini ekliyor.
Bu arada, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aktif tutuklama emri bulunan Netanyahu; yine ABD’deydi. Yine işgal planlarını görüştüler. Bu sefer ki yeni planları; 21. Yüzyılın Auschwitz’ini kurmak!
Gazze’yi toplama kampına çevirmek! Gazze kasabı Netanyahu, Soykırımın en büyük destekçisi ve dünyanın en güvenilmez adamı, Trump’ı Nobel Barış ödülüne aday gösterdi! Bu, sadece akla hakaret değil! Bu, insanlığa ihanettir!
Buradan bir kez daha söylüyoruz: Gazze, bir yatırım projesi değildir! Gazze, bir emlak fırsatı değildir!
Gazze, bir halkın vatanıdır, alın teriyle sulanmış kutsal bir emanettir!
Çok ilginç bir iktidarla karşı karşıyayız. İthalat artıyor; suçu üreticide, sanayicide buluyorlar, ormanlarımız,
ciğerlerimiz yanıyor; suçu rüzgara ve insanlara atıyorlar, gençler ekonomik sıkıntılardan evlenemiyorlar; suçu gençlere, teknolojiye atıyorlar. İşsizlik artıyor; suçu gençlerin “iş beğenmemesine” bağlıyorlar, enflasyon yükseliyor; suçu marketlere, hal esnafına atıyorlar. Akaryakıt zamlanıyor; suçu uluslararası krize atıyorlar. Tarım çöküyor; suçu çiftçiye, kuraklığa, dona yüklüyorlar. Kiralar uçuyor; suçu ev sahiplerine yüklüyorlar. Toplum kutuplaşıyor; suçu muhalefetin diline atıyorlar. Tüm bunlar olurken; Allah aşkına AK Partili idarecilerin; hiç mi suçu yok? Hiç mi sorumluluğu yok? Suçu sürekli başkalarına atarak, sorumluluktan kaçamazsınız. Bu ülkenin hiçbir sorununa çözüm getiremezsiniz.”
Değerli Gençler; “Bu düzen sizi yalnız bırakıyor olabilir ama biz sizi yalnız bırakmayacağız! Sizin sesiniz
olacağız, sizin yükünüzü paylaşacağız.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gazze Alın Teriyle Sulanmış Kutsal Bir Emanettir!
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Basın toplantısını düzenleyen Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Siyasi İşler Başkanı Cüneyt Sağdıç şu ifadeleri kullandı;
"Sevgili Eskişehir'liler, Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Misafirler;
Aziz milletimizin başı sağ olsun. Cenab-ı Allah bütün şehitlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Aldıkları
emirlere itaat etmede tereddüt göstermeyen her bir şehidimizi alnından öpüyoruz.
Şehit haberleri canımızı yakarken diğer taraftan ülkemizin ciğerleri olan ormanlarımız yanmaya devam
ediyor.
Bu millet, gerçekten asil bir millettir! Yangın olur ‘itfaiye aracını bırakmam milletin hakkı var’ der. Çalıştığı
maden çöker, ambulansa binerken ‘çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin’ der. Peki insanımız bunu
yaparken, ormanlarımız cayır cayır yanarken iktidar ne yapıyor? Meclis'i iklimi değiştirme kanunuyla,
zeytinlikleri bitirme kanun teklifiyle adeta kilitliyor. Halbuki böylesi bir yangında Meclis'in en önemli
gündemi; ‘orman yargılarını söndürmek’ olmalıydı. Ormanlarımızın yanarak kül oluşunu izleyen birçok
vatandaşımız için, Meclis'in gündeminde bu konunun öncelikli olmayışı, ‘önce yak, sonra projelendir’
şüphesini artırmaktadır. İktidar böyle düşünen insanlarımızı suçlamak yerine, bu şüpheleri giderecek
adımlar atmalıdır. Fakat iş başında birkaç şirket büyük kârlar etsin diye, ‘iklim kanunu’ adı altında
Meclis'ten iklimi değiştirme kanunu geçiren bir iktidar var. Ne yazık ki iş başında; ‘ÇED gerekli değildir’i
olağanlaştırarak, zeytinlikleri bitirmeye niyetlenmiş bir iktidar var.
Ülkemizin ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ye’ Dünya’mızın ‘Yeni Bir Dünya’ya’ ihtiyacı var.
Bizim ihtiyacımız olan “Yaşanabilir bir Türkiye'dir”.
Yaşanabilir bir Türkiye'de terör de yoktur, kayyım da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de şiddet de yoktur, gözdağı vermeye yönelik gözaltılar da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de kin ve nefret dili de yoktur, inkar ve asimilasyon politikaları da yoktur.
Yaşanabilir bir Türkiye'de anneler de ağlamaz evlatlar da yitirilmez.
Yaşanabilir bir Türkiye'de hukukun üstünlüğü, emeğe saygı, hakça paylaşım vardır.
Yaşanabilir bir Türkiye'de devletin işleyişini, kanun hükmünde kararnameler değil; adalet belirler.
Silahların susması gereken yer, sadece dağlar değil; Gazze’nin kana bulanmış sokaklarını da unutmayalım.
Gazze’de İsrail tarafından yapılan soykırım ve uygulanan abluka; tarif edilemez bir felaket tablosuna
dönüşmüş durumda.
Bombalardan kurtulanlar; açlık, susuzluk ve hastalıklarla mücadele ediyor.
Bir terörist devletin tank, dozer, savaş uçağı soktuğu Gazze’ye; 57 İslam ülkesi olarak bir çuval un
sokamıyoruz.
Gazze’deki soykırım ve abluka aylardır aynı şekilde devam ediyor. Biz biliyoruz ki; ABD’nin sınırsız
desteğini alan terörist İsrail, bütün vahşetine rağmen zafer ilan edememenin “nefret ve hırsıyla”,
katliamlarına her gün bir yenisini ekliyor.
Bu arada, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aktif tutuklama emri bulunan Netanyahu; yine ABD’deydi. Yine işgal planlarını görüştüler. Bu sefer ki yeni planları; 21. Yüzyılın Auschwitz’ini kurmak!
Gazze’yi toplama kampına çevirmek! Gazze kasabı Netanyahu, Soykırımın en büyük destekçisi ve dünyanın en güvenilmez adamı, Trump’ı Nobel Barış ödülüne aday gösterdi! Bu, sadece akla hakaret değil! Bu, insanlığa ihanettir!
Buradan bir kez daha söylüyoruz: Gazze, bir yatırım projesi değildir! Gazze, bir emlak fırsatı değildir!
Gazze, bir halkın vatanıdır, alın teriyle sulanmış kutsal bir emanettir!
Çok ilginç bir iktidarla karşı karşıyayız. İthalat artıyor; suçu üreticide, sanayicide buluyorlar, ormanlarımız,
ciğerlerimiz yanıyor; suçu rüzgara ve insanlara atıyorlar, gençler ekonomik sıkıntılardan evlenemiyorlar; suçu gençlere, teknolojiye atıyorlar. İşsizlik artıyor; suçu gençlerin “iş beğenmemesine” bağlıyorlar, enflasyon yükseliyor; suçu marketlere, hal esnafına atıyorlar. Akaryakıt zamlanıyor; suçu uluslararası krize atıyorlar. Tarım çöküyor; suçu çiftçiye, kuraklığa, dona yüklüyorlar. Kiralar uçuyor; suçu ev sahiplerine yüklüyorlar. Toplum kutuplaşıyor; suçu muhalefetin diline atıyorlar. Tüm bunlar olurken; Allah aşkına AK Partili idarecilerin; hiç mi suçu yok? Hiç mi sorumluluğu yok? Suçu sürekli başkalarına atarak, sorumluluktan kaçamazsınız. Bu ülkenin hiçbir sorununa çözüm getiremezsiniz.”
Değerli Gençler; “Bu düzen sizi yalnız bırakıyor olabilir ama biz sizi yalnız bırakmayacağız! Sizin sesiniz
olacağız, sizin yükünüzü paylaşacağız.” dedi.
En Çok Okunan Haberler