SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yapay Zeka

Porsuk Haber Ajansı - Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yapay Zekâ İle Binlerce Yıl Öncesine Yolculuk Haber

Yapay Zekâ İle Binlerce Yıl Öncesine Yolculuk

Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahşan Tamsü Polat’ın yürütücülüğünde gerçekleştirilen “Yazılıkaya/Midas Kalenin Yapay Zekâ destekli Simülasyonu ve Sanal Tur Uygulaması” projesi, arkeolojide dijital dönüşümün öncü örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Projede Frig uygarlığının en önemli merkezi olan Midas Vadisi yapay zekâ destekli teknolojilerle üç boyutlu olarak modellendi. Bu kapsamda bölgenin kültürel dokusu, tarihsel sahneler ve ritüeller yapay zekâ aracılığıyla yeniden canlandırıldı. Prof. Dr. Tamsü Polat: “Amacımız topraklarımızda yaşamış bu medeniyet köprüsünü geleceğe görsel olarak da sunabilmek” Doç. Dr. Yusuf Polat’ın başkanlığında 2022 yılında başlayan Yazılıkaya – Midas Kale kazısı, Frig Uygarlığı’nın dini ve kültürel yaşamına ışık tutan en önemli arkeolojik alanlardan biri olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda Prof. Dr. Rahşan Tamsü Polat, kazının amacını şu sözlerle özetliyor: “Arkeoloji insanın hem geçmişine hem de geleceğine uzanan sessiz bir köprüdür. Toprağın altında saklı her iz, bir zamanlar yaşamış insanların kültürlerini, inançlarını ve mirasını bugüne taşır. Biz arkeologlar zamanın sessiz tanıkları olarak birer tercümanız. Midas Vadisi’nde yürüttüğümüz kazılar, bu toprakların kadim seslerini yeniden duyurmak için atılmış adımlardır. Her taşın her oyma kaya yüzeyinin her sunağın ardında Frig’lerin doğayla tanırılarıyla ve birbirleri ile kurduğu o derin bağ saklıdır. Midas Vadisi yalnızca bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda bir inanç ve yaşam merkeziydi. Burada törenler yapılır, dualar edilir, tanrıçaya adaklar sunulurdu. Bu bilgileri gün yüzüne çıkartmak için başladığımız kazı çalışmalarını, bugün gelişen yapay zekâ destekli canlandırma teknikleriyle geleceğe aktarmak istiyoruz. Tarihi sahnelerdeki dönemin yaşam ritüellerini, kıyafetlerini ve törenlerini bilimsel verilere dayanarak yeniden canlandırdık. Amacımız topraklarımızda yaşamış bu medeniyet köprüsünü geleceğe görsel olarak da sunabilmek. Yine proje sayesinde artık ziyaretçiler yalnızca kazı alanını görmekle kalmıyor, binlerce yıl önceki Frigya’yı adım adım gezebiliyorlar. Sonuç olarak bu çalışma geçmişin tozunu silen bir kazıdan öte geleceğe görsel olarak bırakılan dijital bir mirastır.” Yapay zekâ ile arkeolojide yeni bir dönem Proje kapsamında, Midas Vadisi ilk kez yapay zekâ destekli sistemlerle üç boyutlu olarak modellendi. Arkeolojik bulgular, drone fotogrametrisi, dijital haritalama ve derin öğrenme algoritmaları kullanılarak sanal ortama aktarıldı. Bu veriler doğrultusunda oluşturulan 360 derece sanal tur, ziyaretçilere binlerce yıl öncesine ait bir Frig köyünü adım adım gezme olanağı sunuyor. Ayrıca proje kapsamında geliştirilen yapay zekâ destekli video canlandırmaları, Frig halkının dini törenlerini, yaşam ritüellerini ve dönemin mimarisini bilimsel verilere dayanarak yeniden sahneye taşıyor. Bu sayede, Midas Vadisi artık yalnızca bir kazı alanında değil, dijital dünyada da erişilebilir bir kültürel miras haline geliyor. Anadolu Üniversitesi’nden bilim ve teknolojiyle kültürel mirası koruma adımı Bu proje, Türkiye’de arkeolojik verilerin dijital teknolojilerle belgelenmesi ve paylaşılmasına yönelik önemli bir örnek oluşturuyor. Projeyle birlikte hem kültürel mirasın korunması hem de geniş kitlelerin bu zenginliği deneyimlemesi hedefleniyor.

Yapay Zeka ve Türkçenin Geleceği Sempozyumu Düzenlendi Haber

Yapay Zeka ve Türkçenin Geleceği Sempozyumu Düzenlendi

Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Türk Dili Bölümü tarafından Türk Dil Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi paydaşlığıyla düzenlenen “Yapay Zekâ ve Türkçenin Geleceği: Kültür, Kimlik ve Dilin Dönüşümü Sempozyumu” açılış töreni Öğrenci Merkezi Nasrettin Hoca Salonunda gerçekleştirildi. Sempozyuma Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Türk Dili Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Serpil Koçdar, Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Prof. Dr. Köksal Büyük başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. Türk Dil Kurumu Başkanı Mert: “Dünyada yapay zekâdan etkilenmeyen bir kültür ya da dil yok” Bilginin hızla arttığına, yapay zekânın kültür aktarımını zorlaştırdığına değinen Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert: “Geçmişe göre bugün farklı ve anlamakta zorlandığımız bir dünyada yaşıyoruz. Geçmişte dilimizi, kültürümüzü şekillendiren sınırlı sayıda kavram vardı. Sanayi devriminden sonra bir kırılma noktası yaşandı ve bilgi birikimi dünyada 8-10 yılda bir ikiye katlanıyor. Yapay zekâ dünyada 2022 yılıyla ChatGPT ile hayatımıza girdi ve kontrol bazı ülkelerin elinden çıktı. Mesele artık yapay zekânın öznesi mi olacağız, nesnesi mi yoksa hem öznesi hem nesnesi mi olacağız? Dünyada yapay zekâdan etkilenmeyen bir kültür ya da dil şu an yok, bütün dünya dillerinde aynı durum var. Yapay zekâyı üretenler var. Aynı bilgi birikimine biz de sahibiz, aynı mühendisler bizde de var. Teknoloji var ama yapay zekâ ihtiyacınızı karşılayacak düzeyde değil, o zaman yeni bir dil modeline ihtiyaç var. Bizim yapay zekâmız, büyük dil modelimizden beslenecek, eğitilecek. Önümüzde 5 yıl var, ya dünyadan kopacağız ya da dünyayı yakalayacağız. Önemli olan şu; biyolojik insanla kültürel insanı nasıl inşa ederiz, biyolojik insandaki o kültürel kimliği oluşturmak için hangi kavramları kullanmalı, hangi kavramlar üzerinde bir kimlik inşa etmeliyiz, bunu yapabilecek miyiz, yapamayacak mıyız?” şeklinde konuştu. Rektör Adıgüzel: “Her bölümde yapay zekâ ve o ana bilim dalıyla ilişkilendirebileceğimiz bir ders açtık” Anadolu Üniversitesinin farklı disiplinlerde yapay zekâyı tartıştığına ve son bir yıldır sadece yapay zekâyı konuştuğunu belirten Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, “Bu sempozyumda bir teknolojik tartışma yapmayacağız veya sadece Türkçeyi konuşmayacağız. Bu toplantı aynı zamanda bir milletin kültürünü, belleğini, toplumsal aidiyetini ve bu aidiyetin, kimliğin geleceğe nasıl taşınabileceğini gösterecek. Bin yıl önce atalarımızın yaşadığı topraklardaki akrabalarımızla, bin yıl sonra bizim Anadolu’da yaşadığımız şimdiki nesil arasında bir bağ var. Bu bağ sadece etnik bir bağ değil. Her ne kadar aradan bin yıl geçtikten sonra bazı kelimeler yerleştiğimiz yerde değişiklik gösterseler de özünde aynı dil ailesinden. Kelimeleri biraz değiştirmiş olmakla beraber hala aynı dili konuştuğumuzun farkındayız. Akademisyenler olarak Türkçe'nin geleceği konusunda biraz kaygı duyan veya neler yapabiliriz diye bunun sancısını çeken insanlar olarak, hayatımızın her alanına giren yapay zekâ gerçeğinin dilimizi nasıl etkileyeceğini de konuşmamız lazım. Bunu söylerken yapay zekâdan korkmamız gereken bir şey gibi de görmek istemiyorum, sonuçta bu bir araç. İletişimci olarak şunu söylemek isterim; araç iletişimde iletinin kendisi, mesajın kendisidir. Aynı zamanda yapay zekâyı dilde kullanmış olmak demek yapay zekâyı icat edenin dilini kullanmış olmak ve onun istediği kelimelerle konuşmak demektir. Anadolu Üniversitesi, yapay zekânın nasıl konuşulabileceği noktasında gayret sarf ediyor. Her bölümde yapay zekâ ve o ana bilim dalıyla ilişkilendirebileceğimiz bir ders açtık. Yapay zekâyı daha fazla, bilişimi daha fazla konuşacağımız ve bunu bilimsel olarak öğreteceğimiz bölümler açtık. Bilişimle ilgili fakülte kurduk, önümüzdeki yıldan itibaren ilk öğrencilerimizi alacağız. Bununla beraber Dijital Oyun Tasarımı, Yeni Medya ve diğer alanlarda da yapay zekâyı aktif kullanabileceğimiz yeni bölümler ve alanlar açıyoruz. Yapay zekâdan korkmak doğru değil. Gerektiği kadar ve işimize yarayacak şekilde kullanmak üzerine bir eğitim modeli geliştirmeye çalışıyoruz.” dedi. Türk Dili Bölümü Başkanı Kolaç: “Yapay zekâ, dil ve kültür üzerinde de etkilerini yoğun bir şekilde göstermeye başladı” Sempozyumun açılışında konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Türk Dili Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emine Kolaç ise “Günümüzde teknolojinin büyük bir hızla geliştiğini ve yapay zekânın etkilerini her geçen gün görüyoruz. Yapay zekâ bütün alanlarda kendini gösterdiği gibi, dil ve kültür üzerinde de etkilerini çok yoğun bir şekilde göstermeye başladı. Bundan sonra da devam edecek. Dil ve kültür etkilerini daha geniş kapsamlı bir şekilde bu sempozyumda dile getirmek ve paylaşımlarda bulunmak üzere bir araya geldik.” ifadelerini kullandı. Sempozyum gün boyunca dört oturum şeklinde devam etti Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun birinci oturumu Prof. Dr. Emine Kolaç’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda Prof. Dr. Osman Mert “Dijital Dönüşüm ve Kültürel Kimlik”, Prof. Dr. Ahmet Akkaya “Yapay Zekâ ve Kimlik İnşası: Anadille Kültürel Aktarımın Geleceği”, Prof. Dr. İlhan Erdem “Yapay Zekâyla Türkçeyi Anımsamak: Bellek ve Anlam” ve Prof. Dr. Ahmet Pehlivan “Yapay Zekâ ve Türkçe Öğretimi: Fırsatlar, Sorunlar ve Tehditler” başlıklı sunumlarını yaptı. Prof. Dr. Hülya Pilancı’nın ikinci oturumun başkanlığını üstlendiği sempozyumda Prof. Dr. Muhammet Sani Adıgüzel “Şakir Kocabaş’a Yapay Zekâyla Konuşmak”, Prof. Dr. Nezir Temur “Tek Söyleyiciyle Türkçe Öğretimi: Çoğul Kültür mü Ortak Kültür mü?” ve Doç. Dr. Bilkara Şengül “Büyük Dil Modelleriyle Türkçe Öğretimi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi. Öğleden sonra gerçekleşen üçüncü oturum Prof. Dr. Fatma Açık’ın başkanlığında düzenlendi. Oturumda Prof. Dr. Hülya Pilancı “Türkçenin Uzaktan Öğretiminde Kurumsal Deneyim: Anadolu ve TSP Projeleri”, Prof. Dr. Murat Şengül “Postdijital Kurgu’da Türkçenin Geleceği ve Türkçe Öğretmenlerinin Eğitimi”, Prof. Dr. Bilge Bağcı Ayrancı “2024 Türkçe Dersi Öğretim Programına Göre Kültürel Değerlerin Kazandırılmasında Türkçe Ders Kitapları için Yapay Zekâ Destekli Metin Önerileri” ve Prof. Dr. Neslihan Karakuş “Akademik Araştırmalarda Yapay Zekâ Kullanımının Etik ve Bilişsel Boyutları” başlıklı konuları katılımcılarla paylaştı. Günün son oturumu ise Prof. Dr. Muhammet Sani Adıgüzel’in başkanlığında yapıldı. Bu oturumda Prof. Dr. Fatma Açık “Kültürlerarası İletişimde Dil Öğrenme Stratejilerini Kolaylaştırmak İçin Yapay Zekâ Kullanımı”, Prof. Dr. Emine Kolaç “Türkçe Dil Becerilerinin Değerlendirilmesinde Yapay Zekâ Destekli Yaklaşımlar: Ölçme ve Geri Bildirim Süreçleri”, Prof. Dr. A. Halim Ulaş “Sözlü ve Görsel Anlatımlarda Yapay Zekânın Etkili Kullanımı” ve Prof. Dr. Cahit Epçacan “Yapay Zekâ ve Dil Gelişimi: Türkçede Yenilikçi Öğrenme Yöntemleri” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.

ESOGÜ Projesi ile Yapay Zekâ Destekli Tarımda Yeni Dönem Haber

ESOGÜ Projesi ile Yapay Zekâ Destekli Tarımda Yeni Dönem

Tarımda dijital dönüşüm süreci hız kazanırken, yapay zekâ tabanlı yenilikçi bir uygulama daha hayata geçiriliyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Özkan’ın yürütücülüğünü yaptığı; Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Kartal, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Erol Seke, Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Doç. Dr. Filiz Ünal, Dr. Öğr. Üyesi Serkan Önder, Dr. Öğr. Üyesi Doğancan Kahya ve Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Nuray Çömlekçioğlu’nun proje ekibi olarak görev aldığı ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Yapay Zeka ile Sera Koşullarındaki Hıyar Yetiştiriciliğinde Bazı Hastalık ve Zararlıların Erken Dönemde Tanısı ve İzlenmesi” başlıklı proje ile hıyar üretiminde karşılaşılan bitki hastalık ve zararlıları erken dönemde tespit edilerek gerekli kontrol önlemleri alınabilecek. Proje ekibi tarafından konu ile ilgili olarak yapılan bilgilendirici açıklama şöyle: “Geliştirilen yenilikçi sistem sayesinde sera ortamındaki hastalık ve zararlıların, bitkilerde gözle görülen belirtiler oluşturmasından önce tespit edilerek üreticilerin gerekli aksiyonları almaları amaçlanmaktadır. Bu sayede zirai mücadele enstrümanlarının erken dönemde kullanılarak ürün kayıplarının minimum düzeye indirilmesi ve çevre dostu bir üretim stratejisi hedeflenmektedir. Projede sera ortamına yerleştirilen IR ve RGB kameralar ayrıca toprak sensörlerinden elde edilen veriler, gelişmiş derin öğrenme ve makine öğrenmesi algoritmaları ile işleniyor. Sistem hem görüntü verisini hem de çevresel sensör çıktısını birleştirerek belirlenen hastalık ve zararlıların erken dönemde ve yüksek doğrulukta tanısını yapabilecektir. Yapay zekâ destekli bu yaklaşım tarımda erken müdahale için önemli bir adımdır. Erken tanı sadece verim kayıplarını önlemekle kalmıyor, aynı zamanda çevreye zarar veren pestisit kullanımını da azaltıyor. Bu sistem tarımda sürdürülebilirlik hedefleriyle birebir örtüşüyor. Projeden elde edilen sonuçların akademik makalelerle ulusal ve uluslararası düzeyde yayımlanması planlanıyor. Ayrıca geliştirilen sistemin farklı sera ürünlerine ve açık alan uygulamalarına da adapte edilmesi yönünde çalışmalar sürdürülüyor.”

Yapay Zeka İle Toplamda İş Gücü Kaybı Beklemiyoruz Haber

Yapay Zeka İle Toplamda İş Gücü Kaybı Beklemiyoruz

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez, yapay zeka teknolojisi ile istihdamın etkilenebileceğini belirterek, "Bazı meslek alanlarında rol ve görevlerin azalacağını, onları dönüşüme zorlayacağının farkındayız. Ama toplamda iş gücü kaybı beklemiyoruz. Yeni iş alanları oluşacak. Yapay zekanın veya teknolojinin giremediği iş alanları hep olacak" dedi. TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, komisyon olarak kamu kurumları başta olmak üzere özel sektör temsilcileri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini dinlediklerini ve saha ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Dönmez, "Bizim çalışmalarımızda; ülkemiz, insanımız, kurumlarımız ve kuruluşlarımız bu yapay zeka teknolojisinden azami derecede nasıl istifade edebilir, yararlanabilir buna bakıyoruz. Bu arada tabii kötüye kullanımın amaçlanması halinde bazı riskler de söz konusu oluyor. Bu risklerin tespiti ve alınması gereken tedbirler, önlemler varsa bunlara bakacağız. Bu çalışmaların sonunda eğer bir hukuki altyapıya ihtiyaç varsa, bu anlamda tabii tavsiyelerimiz olacak. Her teknolojide olduğu gibi riskler mevcut; ama bu teknolojide biraz daha fazlaca gündeme geliyor. Özellikle deepfake gibi, ses ve görüntü taklidinin yapılması, dijital dolandırıcılığa aracılık etmesi gibi kötüye kullanım da söz konusu. Bunları da tabii önleyecek bir çalışma yapmak gerekiyor. Bizim bu çalışmamızın odağında insan var. Tabii ki insanın yerini almasını istemiyoruz. Biz bu teknolojiyi; insana yardımcı olmak üzere, işlerini kolaylaştırmak, verimliliğini artırmak üzere kullanılmasının doğru bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Raporumuza da bunlar, komisyon üyelerimizin de düşünce ve önerilerini de aldıktan sonra yansımış olacak" diye konuştu. 'VATANDAŞLAR İŞİNDE DÖNÜŞÜME ZORLANACAK' Teknolojik gelişmelerle birlikte bazı mesleklerin zaman içerisinde ortadan kalktığını aktaran Dönmez, yapay zeka teknolojisi nedeniyle de istihdamın etkilenebileceğini söyledi. Dönmez, "Bu teknolojik değişimler aslında şunu gösteriyor; bazı meslek alanlarında rol ve görevlerin azalacağını, onları dönüşüme zorlayacağının farkındayız. Ama yapılan araştırmalar ki bilimsel olarak bizim komisyon çalışmalarında da bunu yansıtan akademik çevrelerden hocalarımız oldu, şunu görüyoruz; bazı alanlarda bir daralma olabilir, dönüşüme zorlanabilir; ama toplamda iş gücü kaybı beklemiyoruz. Yeni iş alanları oluşacak. Özellikle bu teknolojiyi kullanan ki çok tekrarlanan rutin işlerde, mesela bilgisayardaki programlarda biliyorsunuz gelişmeler oldukça öyle olmuştu, o iş alanlarında istihdam edilenler daha farklı alanlara kaydırılmıştı. Bu teknoloji de onu zorlayacak gibi duruyor; ama toplamda bir iş gücü kaybı beklemiyoruz. Vatandaşlar işinde dönüşüme zorlanacak. Yani iş yerleri diyelim ki, yapay zekayı kullandığı alanlarda daha önce 1 işçiyle veya 1 uzmanla çalışıyorsa o alanlarındaki çalışanları başka alanlara kaydıracak. Nitekim bunun güzel örnekleri de var. Mesela robotlar sanayi endüstrisinde çok sıkça kullanılıyor; ama oradaki iş gücü başka yerlerde değerlendirildi. Dünya var olduğu müddetçe bazı iş alanları var olacak; çünkü yapay zekanın veya teknolojinin giremediği iş alanları hep olacak. Bu, insanın yerini almayacak. Bunun bir duygusu da yok ne üzülebiliyor ne kızabiliyor. İnsanı insan yapan özellikler var, onun da farkında olmamız gerekiyor. Tüm işleri buna yaptıracak değiliz; ama bazı işleri, bize ağır gelen hatta sıkıcı olan bazı işleri bunlar yorulmadan usanmadan yapar hale gelecekler" dedi. ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA İLK 20'YE GİREBİLİRİZ' Dönmez, yapay zeka teknolojisinin tüm sektörlerde az veya çok yer edineceğini söyleyerek, "Kendi belirlediğimiz 5-6, belki bu 10'a da çıkabilir; bu alanlarda özellikle Türkiye'nin ciddi bir dijital veri altyapısı var; sağlıkta ve eğitimde öne çıkıyor. Bunları akıllıca kullandığımız takdirde, bu alanlarda yurt içindeki ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Sadece bununla yetinmeyip yurt dışına da bu programları, teknolojiyi satar hale gelebiliriz. Ülkemizde yapay zeka altyapısı baktığımızda ise şu anda tüm dünya kendini bu teknolojiye hazırlamaya çalışıyor. Türkiye de bu ülkelerin arasında bulunuyor. Hazırlık seviyesi açısından baktığımızda çeşitli araştırmalarda farklı seviyeler var. Bizi 30 ila 50 ülke arasında gösterenler var. Bizim hedefimiz tabi G20 ülkesi olarak, ilk 20'ye girmek ki ben öyle tahmin ediyorum önümüzdeki yıllarda biz ilk 20'ye hazırlık seviyesi olarak girebiliriz" dedi. 'İNSAN MERKEZLİ BİR YAPAY ZEKA' Komisyonun saha çalışmalarına değinen Dönmez, TÜBİTAK ve Türkiye'nin ilk yerli aracı olan Togg fabrikasını ziyaret ettiklerini aktardı. Dönmez, Togg'un önümüzdeki yıllarda insansız bir şekilde kullanılabilmesi için çalışma içerisinde olduğunu ekledi. Dönmez, yapay zekanın insanın temel özgürlük alanlarına müdahalesini uygun görmediklerini aktararak, "İnsan merkezli bir yapay zekadan bahsediyoruz. İnsanın kişisel özgürlük alanlarına müdahaleyi uygun görmüyoruz. Zaten mevcut mevzuatımızda ve yasalarımızda yasak. Bir kişinin iznini almaksızın onun görüntüsünün, sesinin taklit edilmesi hele de bunun dolandırıcılık aracı olarak kullanılması hususları mevcut mevzuatımızda yasaklanmış hususlar. Bu tabii daha kompleks sonuçlara neden olabilir. Eğer Adalet Bakanlığımızda yani hakimlerimiz, 'Adliyemizde bu alanda biraz daha net hukuki düzenlemelere ihtiyaç var' derse onlar ile ilgili Meclisimiz zaten gereğini yapacaktır" dedi. 'ULUSAL YAPAY ZEKA ZİRVESİ DÜZENLEYECEĞİZ' Dönmez, 4 aya yakın bir süredir çalıştıklarını anlatarak, "Bu çalışmalarımızı belki Meclisimizde ilk defa yapılacak bir zirveyle sonlandırmak arzusundayız. 8 Mayıs tarihinde, TBMM Başkanımızın himayesinde, 'Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi' düzenleyeceğiz. 1 günlük zirvede 5 panelimiz olacak. Konunun uzmanları, yurt içinden, yurt dışından panelistlerimiz olacak. Burası herkese açık, milletvekillerimizin yoğun ilgisi var. Onların da katılacağı, interaktif olarak panelistlere sorularını yöneltebileceği bir zirveyle de bu çalışmayı tamamlamayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yapay Zeka Günlükleri Konferansları Başladı Haber

Yapay Zeka Günlükleri Konferansları Başladı

“Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi “Chat: (G)enAI, (P)ratikler ve (T)eoriler” başlıklı konu ile başladı            Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlen “Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi “Chat: (G)enAI (P)ratikler ve (T)eoriler” başlıklı konu ile İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda başladı. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy’un konuşmacı olduğu konferansa Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erkan Erdemir, Prof. Dr. Köksal Büyük başta olmak üzere akademisyenler ve öğrenciler katılım gösterdi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdemir: “Hemen hemen her alanda yapay zekânın yansımalarını görüyoruz” Konferansın açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir konuşmasında şunlara değindi: “Bu seriyi çok önemsiyoruz çünkü geleceğimiz yapay zekâda. Hemen hemen her alanda yapay zekânın yansımalarını görüyoruz. Bu teknolojiyi en verimli şekilde kullanabilmek için hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu kapsamda, üniversitemizde yapay zekâ okuryazarlığını artırmak üzere bir seferberlik başlatmak istiyoruz. Bu konferans serisi de bu sürecin ilk adımını oluşturuyor. Aslında birkaç adım daha attık; önümüzdeki hafta bir Yapay Zekâ Zirvesi daha gerçekleştireceğiz. Bu çalışmalarla hep birlikte bu alandaki bilgi düzeyimizi artırmaya çalışacağız.” Prof. Dr. Eryarsoy: “Yapay zekâ araçlarının sunduğu en büyük kolaylık, özetleme yeteneğidir” Türkiye’de de yapay zekâ alanında atılımlar yapıldığına değinen Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy şu şekilde konuştu: “Konferansta ‘gerçekleşmiş gerçeklik’ kavramı üzerine konuşacağız.  Kastımız, sadece bugünün teknolojileriyle bugünün problemlerini çözmek değil; yarın karşılaşacağımızı öngördüğümüz teknolojilere uygun altyapılar geliştirerek ürünler oluşturmaktır. Dünyada en büyük yatırımlar artık yapay zekâ alanında gerçekleşiyor. Türkiye’de de önemli adımlar atılıyor. Örneğin, Cahit Arf adına büyük bir süper bilgisayar kuruluyor ve içinde 393 GPU bulunuyor. Yapay zekâ araçlarının sunduğu en büyük kolaylık, özetleme yeteneğidir. Asıl amaç, bilgiye hızlı ve etkili erişim sağlamaktır. Bu araç, adeta Babil Kütüphanesinin kütüphanecisidir. Eski Yunan tiyatrolarında, senaryolar çözümsüz hale geldiğinde sahneye yukarıdan bir karakter indirilirdi. Bu karaktere ‘Makinadan Tanrı’ denirdi. Elinde sınırsız kaynak olur, âşıkları birleştirir, fakirlere para dağıtırdı. Bugün bizim de yapay zekâdan beklentimiz bu yönde. Teknoloji üstel bir hızla ilerliyor. Eskiden etkilerini fark edemediğimiz bu gelişimi artık çok net bir şekilde görüyoruz. Özetleyecek olursak, teknoloji çok hızlı ilerliyor ve bu teknoloji artık tıpkı elektrik gibi herkesin kullanmak zorunda kalacağı bir araç hâline geliyor. Yapay zekânın gelişimi, yıkıcı teknolojilerin yayılmasıyla bağlantılıdır. Yıkıcı teknolojiler tatlı gelir, kimse başlangıçta etkilerini anlamaz ancak bir noktada bu teknoloji, en iyi yazılımcılardan daha iyi sonuçlar vermeye başladığında pazar hızla değişir. İnsanlar başka alanlara yönelmek zorunda kalır. Artık Pandora’nın Kutusu açılmış durumda. Bunun sonucunda ne olacağını özellikle bizim gibi ülkeler için kestirmek zor. Eğer bu yarışta başarılı olursak, belki vergilendirme gibi kazançlar sağlayabiliriz ama savunmamızı yeterince güçlendiremezsek, zor günler bizi bekliyor olabilir. Eğer yapay zekâ, savunma teknolojileri içerisinde büyük bir atılım yaparsa, bu bile bizim için zor görünüyor.” Konferans soru-cevap kısmının ardından Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük tarafından Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy’a teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi. “Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi önümüzdeki günlerde farklı konu başlıkları ile devam edecek. 

Anadolu Üniversitesi'nde “Yapay Zekâ Zirvesi” Düzenlenecek Haber

Anadolu Üniversitesi'nde “Yapay Zekâ Zirvesi” Düzenlenecek

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Anadolu Üniversitesi Dezenformasyonla Mücadele Kulübünün iş birliğinde “Anadolu Üniversitesi Yapay Zekâ Zirvesi” düzenlenecek. Yapay zekânın çok boyutlu yapısının farklı disiplinlerin bakış açılarıyla ele alınması gerektiği anlayışıyla hareket eden Anadolu Üniversitesi, bu alandaki çalışmalarının başlangıcını oluşturan bir adımla farklı alanlardan uzmanları bir araya getiriyor. Bu kapsamda yapay zekânın dijital çağda dezenformasyonla mücadeledeki rolünün yanı sıra sanat, tasarım ve eğitim gibi alanlardaki yenilikçi uygulamaların da ele alınacağı zirve, alanında uzman konuşmacıların katılımıyla 21 Nisan Pazartesi günü Öğrenci Merkezi Yunus Emre Salonunda 09.30–17.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Rektör Adıgüzel: “Anadolu Üniversitesi Yapay Zekâ Zirvesine alana ilgi duyan herkesi bekliyoruz” Düzenlenecek Anadolu Üniversitesi Yapay Zekâ Zirvesi ile ilgili görüşlerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel şunları söyledi: “Anadolu Üniversitesi olarak 2025 yılında yapay zekâ konusunda önemli çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalardan ilki de 21 Nisan’da düzenleyecek olduğumuz Anadolu Üniversitesi Yapay Zekâ Zirvesi olacak. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile ortaklaşa düzenleyeceğimiz Yapay Zekâ Zirvesinde alanında uzman akademisyenler konuşmacı olarak yer alacak. Ayrıca düzenlenecek zirve, üniversitemizin tüm sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlanacak. Bu kapsamda Anadolu Üniversitesi Yapay Zekâ Zirvesine alana ilgi duyan herkesi bekliyoruz.” TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’in de açılış konuşmacısı olarak yer alacağı zirvede; Keynote Speaker İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker “Yapay Zekâ Çağında İnsan Olmak: Sanattan Gerçeğe İnsan” konusunda bir konuşma gerçekleştirecek. Zirve alandaki uzmanların sunumları ile iki oturumda gerçekleştirilecek Zirvenin birinci oturumunda “Belirsizlikler Çağında Yapay Zekâ: Fırsatlar ve Sınamalar” konusu ele alınacak. Moderatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Göksu’nun üstlendiği panelde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş “Türkiye’nin Dezenformasyonla Mücadele Politikaları ve Yapay Zekâ”, AIPA Yapay Zekâ Politikaları Derneği Başkan Yardımcısı, Gökhan Varan “Yapay Zekânın Dünü, Bugünü ve Yarını”, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bostancı “Yapay Zekâ Okuryazarlığı”, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Buğra Ayan “Kurumsal Kapasite Geliştirmede Yapay Zekâ Etkisi” konularındaki sunumlarını katılımcılarla paylaşacak. “Sinema, Sanat, Tasarım ve Eğitimde Yapay Zekâ Uygulamaları” konu başlıklı ikinci oturumun moderatörlüğünü Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Eriş üstlenecek. Oturumda Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Çalışkan "Film Makinesinden Yapay Zekâya: Sinemada Anlatı, Üretim ve Eğitim", Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özer Çelik “Makine Öğrenmesinden Üretken Yapay Zekâya: Eğitim Materyallerinde Akıllı Dönüşüm”, Anadolu Üniversitesi Öğrenme Teknolojileri Ar-Ge Birimi Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Emel Güler “Yapay Zekâ ile Açıköğretimin Geleceği: Fırsatlar ve Zorluklar”, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Sanatlar Bölümü Öğretim Elemanı Arş. Gör. Berkem Bulut “Yapay Zekâ Destekli Grafik Tasarım Denemeleri: Midjourney” konu başlıklarında sunumlarını gerçekleştirecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.