SON DAKİKA
Hava Durumu

#Talat Yalaz

Porsuk Haber Ajansı - Talat Yalaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Talat Yalaz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Adayımızı ve Yol Arkadaşlarını Kurban Ettirmeyeceğiz Haber

Cumhurbaşkanı Adayımızı ve Yol Arkadaşlarını Kurban Ettirmeyeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameyi değerlendirdi. CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Bir hukukçu olarak iddianameye bakınca böyle bir iddianame olmaz diyorsunuz. Tabii iddianame henüz kabul aşamasında. 3741 sayfalık bir iddianame olmaz. Şöyle; dün açıklanması sebebiyle hızlıca göz gezdirdiğim zaman, aynı ibarelerin yer yer sürekli, iddianamenin sayfa sayısını arttırmak adına kasıtlı olarak defalarca aynı ifadelerin kullanıldığı gözüme çarptı. Burada, bildiğiniz halk bu iddianameyi okumasın diye 3741 sayfa iddianame düzenlenmiş. Yani halkın okumamasını istiyorlar. Çünkü uygun ölçülerde, uygun sayılarda, insanların okuyabileceği düzeyde, normal biz hukukçular olarak alıştığımız ölçüde bir iddianame düzenlendiğinde, bu iddianameyi okuyan insanların iddiaların ne kadar gerçeklikten uzak olduğunu anlamalarından çekiniyorlar. Yine yandaş medyaya baktığınız zaman, "3741 sayfa iddianame düzenlenmiş, 3741 sayfalık iddianamenin nasıl asılsız iddialarla yapılabileceği, böyle bir şeyin mümkün olmayacağı, 3741 sayfalık bir iddianamenin gerçek vakalara dayanmaksızın yapılamayacağı" yönünde yorumlarla karşılaşıyoruz. Onlara da 2455 sayfadan oluşan Ergenekon iddianamesini hatırlatmak isterim. Hatırlarsınız, uzun süre hem yandaş medyayı kullanarak algı operasyonlarında, elinde bulunan iktidarın bütün imkanlarını kullanarak ve kamuoyunda bu anlamda bir inandırıcılık oluşturarak, uzun süre Ergenekon gündemiyle ülke gündeminin meşgul edildiğini ifade etmek isterim. Bugün o 2455 sayfalık iddianame, bizzat iktidar tarafından ve yargı tarafından çöpe atılmıştır. Bir iddianamenin fazla sayıda sayfadan teşekkül etmesi, o iddiaların gerçek olduğu yönünde bir iddiaya delalet etmez. Örnek Ergenekon soruşturmasıdır. Ergenekon'da o bir sürü usulsüz delil, bir sürü hukuka aykırı delil, bir sürü somut olduğu iddia edilmekle birlikte aslında içi boş olan delil, bugün de bütün Türkiye kamuoyu tarafından kabul edilmekle, bu iddianame ve dosya çöpe atılmıştır. Bu itibarla, burada iddia edilen delillerin gerçekten maddi delil vasfında olup olmadığı, somut delil vasfında olup olmadığı, iddianamenin kabul edilmesi durumunda mahkeme tarafından değerlendirilecek ve tartışılacaktır. Bu anlamda olaya ilişkin somut iddialara cevap vermek adına süreç henüz çok yenidir. Ancak şu aşamada şunu ifade etmek isterim: Daha öncesinde fezleke aşamasında da takip ettiğim bir dosyydı. İddianameyi görmemizle iddiaları da bugün gördük diye bir şey yok. Fezlekeler de bizlere iletilmişti, inceleme fırsatı bulmuştuk. Fezlekelerdeki iddiaların üzerine, iddianamede inandırıcı, kamuoyunu aydınlatıcı bir ibarenin olmadığını ifade etmek isterim. İddianamede 681 kez "duyduğum" kelimesi geçmektedir, 546 kez "duydum" şeklinde ibareler geçmektedir, 495 kez "bildiğim kadarıyla", 247 kez "düşünüyorum", 145 kez "tahmin ediyorum", 101 kez "duyum", 56 kez "düşünmekteyim", 40 kez "tahminimce", 38 kez "duymuştum", 5 kez "emin olmamakla", 4 kez "ahtapot" kelimeleri geçmektedir. Bu itibarla, duyuma dayalı, bazı vaatlerle, tutuklamama yönündeki tehditlerle ifadelerini aldıkları gizli tanıkların, ikna ettikleri bazı gizli tanıkların ifadeleriyle, hatta onların ifadelerinde bile az önce ifade ettiğim gibi "duyduğum", "duydum" gibi görgüye, bilgiye dayalı olmayan ibareler üzerine kurulu, soyut iddialardan, delil vasfı olmayan iddialardan oluşmuş bir iddianameden bahsediyoruz. Kamuoyunu sürecin başından itibaren ikna edemediler. Bugün tüm Türkiye, Ekrem İmamoğlu'nun, Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısındaki en güçlü aday olması sebebiyle, 15,5 milyon insanın oy vermesi suretiyle Cumhurbaşkanı adayı olması, dört kez Türkiye'yi "İstanbul'u alan, Türkiye'yi alır" şeklindeki Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerine rağmen yine İstanbul'u aldığı için, yani bir türlü bileğini bükemedikleri, bir türlü yenemedikleri Ekrem İmamoğlu'nu bertaraf etmek için bu iddianamenin düzenlendiğini bütün kamuoyu düşünmekte ve bilmektedir. Bu iddianame de bu konuyu değiştirme vasfından son derece uzaktır. Bu itibarla sürecin takipçisi olacağımızı, hem bir hukukçu gözüyle hem bir İl Başkanı ve örgütümüz gözüyle sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı, hiçbir soyut iddiaya, hiçbir delil vasfı olmayan iddiaya bu değerli insanları, Cumhurbaşkanı adayımızı ve onun yol arkadaşlarını kurban ettirmeyeceğimizi buradan açıkça ifade etmek istiyorum. Yargılamanın TRT'den canlı yayınlanması yönünde hem Ekrem İmamoğlu'nun hem de Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in talebi açıktır. Bu, kendimize duyduğumuz güveni, iddialara yönelik her şeye cevabımızın olduğunu, alnımızın açık, başımızın dik olduğunun en önemli göstergesidir. Sayın Bahçeli de bu hususta bir açıklama yapmıştı. Bunun olmasında herhangi bir beisin olmayacağını ifade etmişti. Bu husustaki talebimizi bizler de yineliyoruz. Şunu da açıkça ifade etmek isteriz: Burada sadece Ekrem Başkan ve İstanbul'la ilgili süreç değil, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliği de tartışılmakta ve ona yönelik de ciddi bir tehdit oluşturulmaktadır. İddianame kullanılarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapatılmasına varıncaya kadar bazı girişimlerin olduğu yönünde iddialar söz konusudur. Bunu kesinlikle kabul edebilmemiz mümkün değildir. Burada saldırıya uğrayan Cumhuriyet Halk Partisi değil, Türkiye'nin çok partili demokratik geçmişi ve varlığıdır. Bunun da farkındayız. Hem partimizi hem de partimizin neferi olarak çeşitli görevlerde görev alan değerli yoldaşlarımızın yanında olacağımızı, süreci itinayla takip edeceğimizi, partimize yönelik bu saldırılarda geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da sonuna kadar mücadeleye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum."

Gazi Mustafa Kemal’in Yolu Bir Vicdan, Bir Ufuk, Bir Çağrıdır Haber

Gazi Mustafa Kemal’in Yolu Bir Vicdan, Bir Ufuk, Bir Çağrıdır

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü dolayısıyla bir tören düzenlendi. Valilik Meydanı’na düzenlenen törene İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, İl ve İlçe Yöneticileri ile partililer katılım sağladı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından bir konuşma yapan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "Sayın protokol, kıymetli basın emekçileri, sevgili yol arkadaşlarım, Bugün burada, Cumhuriyetimizin Kurucusu, Ulu Önderimiz, Ebedi Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü; aramızdan ayrılışının 87. yıl dönümünde, şehrimizdeki manevi huzurunda saygı, minnet ve sonsuz özlemle anmak için bir aradayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yalnızca bir askeri deha değil, aynı zamanda aklın, bilimin ve halk egemenliğinin ışığında çağının çok ötesine geçmiş bir lider, bir devrimci ve bir aydınlanma meşalesidir. Gazi, 19 Mayıs 1919’da henüz 38 yaşında Bandırma Vapuruyla Samsun’a çıktığında, yalnızca elinde bir silah değil, yüreğinde bir milletin onuru, bir ulusun kaderini değiştirecek irade vardı. O gün Samsun’da, sömürge zincirlerini kıracak, esaret altındaki bütün milletlere umut verecek bir yürüyüş başladı. O irade, yedi düvele meydan okuyan; bağımsızlığı iliklerine kadar hisseden bir halkın iradesiydi. O irade, “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek yalnız Anadolu’yu değil, bütün mazlum milletleri ayağa kaldıran bir özgürlük manifestosuydu. Değerli dostlar, Atatürk’ün kararlılığı yalnız cephelerde değil, zihinlerde de destan yazdı. O, yenilgilerin, yoksulluğun, umutsuzluğun içinden korkusuz bir ulus yarattı. Küllerinden doğan bir halkın, iradesine sahip çıkan bir milletin destanını yazdı. Trablusgarp’ta emperyalizme karşı ilk direnişi başlattı; Çanakkale’de “burası geçilmez” dedirtti! Ama en büyüğü, savaş meydanlarından barış sofralarına, diplomasiye uzanan bir devrim yaptı. Kılıcıyla, cesaretiyle, aklı ve yüreğiyle kazandığı zaferi kalemiyle taçlandırdı. 57 yıllık kısa bir ömre bir milletin yeniden doğuşunu, bir imparatorluğun küllerinden modern bir Cumhuriyetin kuruluşunu sığdırdı. Saltanatı kaldırdı, halifeliğe son verdi, ulusal egemenliği yurttaşın iradesine teslim etti. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyarak çağının en ilerici adımlarından birini attı. Eğitimi laik, bilimi rehber kıldı. Kimsenin aklından bile geçiremeyeceği harf devrimiyle düşüncenin önünü açtı. Ekonomide hakça kalkınmayı, kültürde evrensel değerlerle harmanlanmış bir milli kimliği inşa etti. O yüzden Atatürk sadece bizim ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak değeri, özgürlük mücadelesinin evrensel sembolüdür. Ulu Önderimizin Trablusgarp’tan Anafartalar’a, Sakarya’dan Büyük Taarruz’a kadar; vatanın her karış toprağında gösterdiği cesaret bugün hâlâ yolumuzu aydınlatıyor. Bu milleti kulluktan yurttaşlığa taşıyan fikirler; Cumhuriyet’in ışığıyla hâlâ parlıyor, hâlâ yol gösteriyor. Gazi’ye minnettarız ama biliyoruz ki minnettar olmak yetmez! Ona layık olmak, onun gösterdiği hedeflere ulaşmak için her gün yeniden çalışmak gerekir. Bilimin rehberliğinde, demokratik bir biçimde, emeğin onuruyla, yurttaşlarımızdan aldığımız enerjiyle, hep birlikte dayanışmayla yürümeye devam edeceğiz! Ebedi Genel Başkanımızı aramızdan sadece bedenen ayrılışının 87. yılında saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz. Sakınanlara, gocunanlara inat onun fikirleri, onun devrimleri, onun yolu bu ülkenin en güçlü harcı olmaya devam edecek. Bizler, Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü ile; izinde yürümeye, devrimlerini yaşatmaya kanımızın son damlasına kadar devam edeceğiz! Çünkü biz biliyoruz ki, Gazi Mustafa Kemal’in yolu sadece bir tarih değil; bir vicdan, bir ufuk, bir çağrıdır. O çağrıya yanıtımız nettir: Cumhuriyet bizim onurumuzdur! Ve biz onurumuza canımız pahasına sahip çıkacağız! Ruhun şad olsun Büyük Atatürk!"

CHP Eskişehir İl Yönetimi Görev Dağılımını Yaptı Haber

CHP Eskişehir İl Yönetimi Görev Dağılımını Yaptı

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Yönetimi ilk Yönetim Kurulu toplantısını yaparak görev dağılımını gerçekleştirildi. CHP Eskişehir İl Yönetiminden yapılan açıklamada görev dağılımı şu şekilde gerçekleştirildi; Talat Yalaz - İl Başkanı Caner Çelik - İl Sekreteri Server Kılınç - İl Saymanı Halil Sarıgöz - İl Bilişim Sorumlusu, Basın, Yayın ve Sosyal Medya Saliha Tolunay Hırçın - İl Eğitim Sekreteri Naci Kurt - İl Başkan Yardımcısı, Kırsal İlçeler İle İlişkiler Şaban Erdoğan - İl Başkan Yardımcısı, Kırsal İlçeler İle İlişkiler Gülümser Çukur - İl Başkan Yardımcısı, Yerel Yönetimler ve İstihdam Politikaları Anıl Yüksel - İl Başkan Yardımcısı, Seçim İşleri Yusuf Geren - İl Başkan Yardımcısı, Seçim İşleri Atalay Uçar - İl Başkan Yardımcısı, Hukuk İşleri Yusuf Özcan - İl Başkan Yardımcısı, Hukuk İşleri - İnsan Hakları Selma Sertsarı - İl Başkan Yardımcısı, Aile ve Sosyal Politikalar Bayram Yumrukaya - İl Başkan Yardımcısı, STÖ, Sendikalar ve Emek Büroları Ahmet Kuru - İl Başkan Yardımcısı, STÖ, Sendikalar ve Emek Büroları Çiğdem Ertoğlu - İl Başkan Yardımcısı, Halkla İlişkiler Berhan İnan - İl Başkan Yardımcısı, Ekonomi ve Sosyal Politikalar Vedat Bekir Kahya - İl Başkan Yardımcısı, Gençlik, Spor ve Sağlık Politikaları Hafize Orak - İl Başkan Yardımcısı, Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Nilüfer Keskin - İl Başkan Yardımcısı, Doğa ve Çevre Hakları Sedat Mut - İl Başkan Yardımcısı, Tarım ve Sanayi Politikaları

Bu Karanlığın İçinden Güzel Bir Gelecek Çıkaracağız Haber

Bu Karanlığın İçinden Güzel Bir Gelecek Çıkaracağız

Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Eskişehir’de düzenlenen “Her Gencin Hakkı: Nitelikli, Özerk, Demokratik ve Yaşanabilir Üniversite” panelinde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün madem üniversiteye dair bir şeyler söyleyeceğiz, onun söyleneceği yer şüphesiz Eskişehir'dir. O yüzden bir kez daha bugün birlikteyiz.” ifadelerini kullanırken Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de, “Biz güzel bir geleceğe inanıyoruz. Bütün bu karanlığın içinden güzel bir gelecek çıkacağına inanıyoruz ve buradaki en büyük inancımız sizlersiniz gençler. İyi ki varsınız. Bu şehir size çok yakışıyor. Siz de bu şehre çok yakışıyorsunuz.” dedi. HALLER GENÇLİK MERKEZİ’NDE DÜZENLENDİ Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Eskişehir’de “Her Gencin Hakkı: Nitelikli, Özerk, Demokratik ve Yaşanabilir Üniversite” başlıklı panel Haller Gençlik Merkezi’nde düzenlendi. Açılış konuşmalarını CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’ın yaptığı panele önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı ve Anadolu Üniversitesi kurucu rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, CHP Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Alpu Belediye Başkanı Gürbüz Güller, Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci, meclis üyeleri, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. “GENÇLERE ÖNEM VERİYORUZ” Eskişehir’in gençlere ve geleceğe umut verdiğini ifade eden Talat Yalaz, “Biz gençlerin en çok umuda ihtiyacı var ve bugün burada yapılan bu panel çok umut verici. Çünkü bu hengamenin, bu yoğun gündemin, bu ülke gündeminin içinde Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, gençliğe ve eğitime yönelik bu etkinlik için şehrimizdeler. Bu panel çok umut verici çünkü Türkiye'nin birinci partisinin lideri, Cumhuriyet Halk Partimizin Genel Başkanı, önümüze gelecek ilk sandıkta ülkeyi yönetecek olan partinin Genel Başkanı gençlere ve eğitime çok önem veriyor.” şeklinde konuştu. “ÜNİVERSİTELER ÖZGÜR, ÖZERK VE EŞİT OLMALI” Daha sonra kürsüde konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı: “Sevgili gençlerimiz, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi için çok değerlisiniz. 3 devlet üniversitemizle beraber burası tam bir gençlik şehridir. UniAR'ın yaptığı araştırmalara göre son 7 yıldır hep bizi gerçek bir üniversite şehri olarak 1. sırada seçiyorsunuz. Sizlere teşekkür ediyorum. Bugünkü panelimi gençlere umut olsun diye düzenledik. Çünkü gençlerin yaşadığı, özellikle üniversite gençlerimizin yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Bizler ne mutlu ki üniversiteleri biraz daha özgür bir havada teneffüs edebilmiştik. Sizleri görüyoruz. Mezuniyet törenlerinde açtığınız dövizler bile dert oluyor. Katıldığınız mitinglerde hemen gözaltı süreçleri, tutuklama süreçleri başlıyor. Üniversiteler özgür olsun, özerk olsun, eşit olsun ve yaşanabilir olsun diye bugünkü mücadeleyi başlatan, başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere, sevgili Genel Başkan Yardımcımız Suat Özçağdaş'a ve Parti Meclisi üyemiz sevgili Armağan Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. Onların verdiği önem bize de çok büyük bir destek oluyor.” “BU ŞEHİR SİZE ÇOK YAKIŞIYOR” Gençlere seslenen ve gençlere inancının tam olduğunu söyleyen Başkan Ünlüce, “Bizler de bu karanlık atmosferin içinde gençlere bir nebze olsun yanlarında olduğumuzu hissettirmek için, seçimden sonra hızlıca pek çok vaadimizi hayata geçirdik. Belki Türkiye'de tek olan bir örnek; gece sabaha kadar ulaşımı başlattık. Burada gençlerimiz 24 saat toplu taşımada yararlanıyorlar. Yine abonman kart uygulamasından sınırsız şekilde faydalanıyorlar. Günaydın çorbalarımız, kent lokantalarımız, ücretsiz çamaşır yıkama hizmetlerimiz, ücretsiz yemeklerimiz, kız öğrenci yurdumuz ve sağladığımız burslarla beraber her zaman sizlerin yanındayız. Gençlik merkezlerimizi sakın boş bırakmayın. Sosyal kütüphanelerimiz sizin emrinizdedir. Biz güzel bir geleceğe inanıyoruz. Bütün bu karanlığın içinden güzel bir gelecek çıkacağına inanıyoruz ve buradaki en büyük inancımız sizlersiniz gençler. İyi ki varsınız. Bu şehir size çok yakışıyor. Siz de bu şehre çok yakışıyorsunuz.” dedi. “DÜNYANIN EN GÜZEL KAMPÜSÜ” Anadolu Üniversitesi kurucu rektörü Yılmaz Büyükerşen sayesinde bugün en güzel kampüse sahip üniversitelerden birinin Eskişehir’de olduğuna vurgu yapan Başkan Ünlüce, “Yılmaz Büyükerşen Hocam bugün burada sadece partimizin üyesi, önceki dönem belediye başkanı sıfatıyla değil; Anadolu Üniversitesini kurmuş bir akademisyen olarak huzurumuzdadır. Onun rektörlük yaptığı dönem, tam da öğrencilerin özgür bir şekilde okuduğu, Yunus Emre Kampüsünün Türkiye'nin değil, belki dünyanın en güzel kampüslerinden biri olduğu bir dönemden bahsediyoruz. İşte bu özlemle bugün bu paneli, düzenliyoruz.” dedi. “GENÇLERİMİZ HAKLARINDAN YARARLANAMIYORLAR” CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Türkiye’deki eğitim sisteminin mevcut durumunu eleştirerek, eğitimin AK Parti iktidarı döneminde nitelik kaybına uğradığını ifade etti. Özçağdaş, Türkiye’de 28 milyon kişinin eğitim sürecinde yer aldığını, ancak okulların güvenli, sağlıklı ve çağdaş koşullardan uzaklaştığını belirterek, “Zorunlu eğitimi dahi tartışan, okullarını temizleyemeyen, güvenli hâle getiremeyen, öğrencilerin mutlulukla gittikleri bir yer olmaktan çıkarmış ve eğitimi yapboz tahtasına döndürmüş bir iktidar var. Çocuklarımız ve gençlerimiz haklarından yararlanamıyorlar. Onlara eğitim alanında vermiş olduğumuz her hizmet, aslında onların evrensel haklarının karşılığıdır.20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde hep birlikte bir açıklamamız ve yasa tekliflerimiz olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde o gün Millî Eğitim Bakanlığının bütçesini görüşüyor olacağız.” dedi. “GENÇLER SİYASETE KATILMALI” CHP’nin kadınlara ve gençlere büyük önem verdiğine vurgu yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel şu ifadeleri kullandı: “Yılmaz Büyükerşen'e, yıllarca onunla birlikte bu kentte hizmet etmiş olan belediye başkanlarımıza, belediye meclis üyelerimize, belediye emekçilerimize ve şimdi de burayı yöneten bir kadın belediye başkanı olan sevgili Ayşe Ünlüce'ye bu muhteşem şehir için teşekkür ediyorum. Şüphesiz üniversite rektörlüğünden Büyükşehir Belediye Başkanlığına yükselen ve hâlen daha tecrübesiyle, himayesiyle Eskişehir'e katkı sağlayan, Anadolu'nun ortasında bozkırdan adeta bir cennet, bir vaha yaratan, bugün de 100 binin üzerinde öğrenciyi kentte misafir eden bir vizyonun sahibi Sayın Yılmaz Büyükerşen'dir. Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) içinde bulunduğu en önemli değişim, dönüşüm ve Türkiye'yi değiştirme sürecinde iki önemli hedefi vardır. Aslında bu hedefler 100 yıl önce ortaya konmuş ve kurucumuz tarafından, kurucu kadrolarımız tarafından o dönemde başarıyla hayata geçirilmiş hedeflerdir. Bunlardan bir tanesi kadınların toplumsal yaşamda, çalışma yaşamında ve siyasette varoluşlarıdır. Dünyadaki çok sayıda ülke daha kadınlara oy hakkını tanımamışken, Türkiye'de seçmenin yanında seçilme hakkının da kadınlara tanındığı bir ülkede böyle bir mirasın üzerindeyiz. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok daha fazla kadın belediye başkanı, milletvekili ve yönetici istiyoruz. Bununla ilgili, geçtiğimiz dönemlerde attığımız önemli adımlardan bir tanesi Eskişehir'de efsaneleşmiş birisinin yerini, genel sekreterlik görevini de yanında yapmış olan, hem usta çırak ilişkisiyle birlikte bu kentte hizmeti öğrendikleri ve yerine getirdikleri birisinin göreve gelmesiydi: Ayşe Ünlüce. Diğer yandan da Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli hedeflerinden bir tanesi gençlere verdiği önem, onların siyasete katılımıdır. Genç bir il başkanımız var. Tüm örgütümüzdeki gençleri ve bu salondaki tüm gençleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” “ESKİŞEHİR ÜNİVERSİTELERİN KONUŞULACAĞI ŞEHİRDİR” Eskişehir’in en önemli şehirlerden biri olduğuna dikkat çeken Genel Başkan Özgür Özel, “6 Kasım 1981, YÖK'ün kuruluşudur. Bugün de 44. yılıdır. YÖK'ün kuruluşunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yükseköğrenime, öğrencilere ve akademiye dair söyleyeceği sözler vardır. Bunları nerede söylemelidir? Elbette bir üniversite kentinde söylemelidir. 7 yıldır aralıksız Türkiye'nin en önemli, en iyi üniversite kenti olarak seçilen bir kentte bunu yapıyor değerli Gölge Bakanımız Suat Özçağdaş. Ben de davet alıyorum ve ben de diyorum ki: Bugün madem üniversiteye dair bir şeyler söyleyeceğiz, onun söyleneceği yer şüphesiz Eskişehir'dir. O yüzden bir kez daha bugün birlikteyiz.” ifadelerini kullandı. UFUK TURU BÖLÜMÜ DÜZENLENDİ Açılış konuşmalarının ardından panelin “Ufuk Turu” bölümünde Anadolu Üniversitesi kurucu rektörü ve önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve CHP Bölge Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Armağan Erdoğan birer konuşma gerçekleştirdi. “PARLAYAN GÖZLERİNİZ UMUT DOLU” Eskişehir’e hizmet etmekten dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “Benim çok uzun olmayan siyasi hayatımda bana mutluluk veren, bugün bu salondaki görünüşünüz, bu salondaki parlayan gözleriniz ve bu salonda ümit dolu, ümidi de inanç dolu olan bakışlarınız. Benim belediye başkanlığım çeyrek asır sürdü, 25 sene. Sizlere hizmet etmekten, sizlerin yaşamaktan keyif alacağı bir şehri yaratmak için tozundan, toprağından, ağacından, dalından en küçük noktaya kadar emek veren hocanız olarak baktığım zaman yaptığım işler 25 yıl, yani çeyrek asır. Ama beni en çok mutlu eden hizmetlerim, akademisyen olarak siz gençleri yetiştirmek üzere vermiş olduğum emeklerdir ki 38 yılı kapsıyor. Sizlerle bir arada olmak suretiyle bu yaşlara kadar sağlıklı gelebildiğimi düşünüyorum ve inanıyorum.” diye konuştu. “ÖZGÜRLÜKLE BÜYÜYEN, PAYLAŞAN BİR TÜRKİYE” Armağan Erdoğan da, YÖK’ün 44 yıllık yapısının üniversiteleri kısıtladığını söyleyerek demokratik ve özerk bir yükseköğretim sistemi hedeflediklerini vurgulayarak, “Nitelikli, Demokratik, Özerk, Yaşanabilir Üniversite" ifadesi bizim için yalnızca bir politika hedefi değil, bilimsel aklın, toplumsal sorumluluğun ve insani değerlere dayalı kamusal bir yönetimin anlayışıdır. Bilimle, liyakatle, eşitlikle ve özgürlükle büyüyen, paylaşan bir Türkiye mümkündür ve inanın, biz bunu hep birlikte başaracağız.” diye konuştu. Daha sonra yükseköğretim sisteminin sorunları, akademisyenlerin sorunları ve öğrencilerin sorunları başlıklı oturumlar düzenlendi. Oturumlarda Anadolu Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, O.D.T.Ü. eski Rektörü Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, Ankara Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cemal Tuluğ, Prof. Dr. Sündüz Kulutlu, Halkçı Liseliler Genel Başkanı Sude Ulusan, öğrenciler Ceren Duman, Arda Deniz Caylı, Muhammed Gülcan, Mehmet Yarkın Temiz birer konuşma gerçekleştirdi.

Cumhuriyet Ortak Bir Umudun, Ortak Bir Onurun Adıdır! Haber

Cumhuriyet Ortak Bir Umudun, Ortak Bir Onurun Adıdır!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Valilik Meydanı’nda düzenlenen törenle coşkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu yapıldı. Törene, Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan, Jale Nur Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, İlçe Başkanları, İl ve İlçe Yöneticileri ile partililer katılım sağladı. İl Başkanı Talat Yalaz törende yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; "Değerli yol arkadaşlarım, kıymetli basın emekçileri, sevgili hemşehrilerim; bugün burada, ulusumuzun bağımsızlık tutkusunun, özgürlük inancının ve çağdaşlaşma yürüyüşünün en büyük eseri olan Cumhuriyetimizin 102. yılını büyük bir gurur ve coşkuyla kutlamak için bir aradayız! Ulu Önderimiz, ebedi Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Benim iki büyük eserim vardır; biri Cumhuriyet, diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir.” diyerek, bu iki emaneti birbirinden ayrı değil, birbirini tamamlayan iki büyük devrim olarak tanımlamıştır. Bizler de bugün, o büyük inancın yılmaz savunucuları, Cumhuriyetin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin emanetçileri olarak, Gazi’nin kentimizdeki manevi huzurunda olmanın sonsuz onurunu yaşıyoruz! Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değildir; cumhuriyet, bir halkın kendi kaderine el koyma iradesidir! Küllerinden yeniden doğan bir ulusun, esareti reddedip özgürlüğe yürüyüşünün adıdır! Dünyanın en karanlık dönemlerinde emperyalizme meydan okuyan, sömürüye karşı duran yüce bir halkın eseridir Cumhuriyet! O yüzden Cumhuriyet, sadece geçmişin değil, geleceğin de ışığıdır! Ve bugün, 102 yıl önce olduğu gibi, karanlığı dağıtacak olan yine aynı şekilde bu inançtır! Çünkü Cumhuriyet; Kadınıyla, erkeğiyle… İşçisiyle, köylüsüyle… Genciyle, yaşlısıyla… Ortak bir umudun, ortak bir onurun adıdır! Bizler, Atatürk’ün yaktığı o çağdaşlık ve eşit yurttaşlık meşalesini aynı kararlılıkla taşımaya devam edeceğiz! Biliyoruz ki; Cumhuriyet kolay kurulmadı. Bu topraklar kolayca yeniden bu halka memleket olmadı! Her karışında alın teri, her kazanımında büyük bedeller var. Bizlere emanet edilen bu mirası, kimsenin şahsi hırsına, çıkarına, keyfine terk etmeyeceğiz! Bugün, halkın iradesinin sandıkta tecelli ettiği her yerde bu iradeyi bastırmaya, hiçe saymaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Demokrasiye, seçme ve seçilme hakkına ve özgür basına yönelen her saldırı; aslında Cumhuriyet’in özüne yönelmiş bir saldırıdır! Ama bilsinler ki, halkın iradesi hiçbir zaman susturulamaz! Bu toprakların yiğit devrimcileri hiçbir baskıya boyun eğmez! Özgürlük ve adaleti bastırmaya, basını susturmaya, toplumu korkuyla sindirmeye çalışsalar da Cumhuriyet fikri tıpkı dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır! Gençliğe Hitabe’de tarif edilen o büyük görevin tam ortasındayız! Kurtuluşu ve kuruluşu mümkün kılan o inançla, aynı azim ve kararlılıkla yürüyoruz! Çünkü biliyoruz ki; Cumhuriyet yalnızca bir yönetim meselesi değil, bir vicdan meselesidir! Ve biz bu bilinci, Cumhuriyet kenti Eskişehir’de yıllardır diri tutuyoruz! Köy Enstitüleriyle aydınlanmanın, fabrikalarıyla emeğin, üniversiteleriyle bilimin, sanatıyla özgürlüğün simgesi olan bu şehir; Cumhuriyet’in sadece bir fikri değil, yaşayan bir gerçek olduğunu her gün yeniden kanıtlamaktadır. Eskişehir’in çağdaş, laik, aydın yurttaşı; bugün de Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkmakta, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokrasiyi yeniden yeşertmeye kararlıdır! Ebedi Genel Başkanım Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Kurduğun Cumhuriyet’in 102. yılında, kurduğun Halk Partisi’nin genç yaşta bir İl Başkanı olmanın verdiği sonsuz gurur ve onurla, senin gösterdiğin yolda, senin ilke ve devrimlerine sahip çıkarak, kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için kanımızın son damlasına dek mücadele ediyoruz! Ve söz veriyoruz: Cumhuriyetimizi, adalet, eşitlik, özgürlük ve halk iradesi temelinde yeniden hâkim kılacağız! Bu topraklarda Cumhuriyet ışığı sönmeyecek! Bu ulusun bağımsızlık tutkusu asla eksilmeyecek! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"

Ekrem İmamoğlu’nun Mektubunu İl Başkanı Yalaz Okudu Haber

Ekrem İmamoğlu’nun Mektubunu İl Başkanı Yalaz Okudu

Cumhuriyet Halk Partisi Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi Genel Başkan Özgür Özel'in katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Eskişehir’de düzenlenen mitinge bir mektup gönderdi. Mektubu okuyan İl Başkanı Talat Yalaz Ekrem İmamoğlu'nun şu sözlerine yer verdi; "Canımdan kıymetli çok sevgili vatandaşlarım, kıymetli Eskişehirliler, Değerli hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli büyüklerim, sevgili gençler, canım çocuklar, Sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum, her birinizi hasretle, özlemle kucaklıyorum. Silivri’den Eskişehir’e kocaman bir merhaba! Eskişehir, ülkemizin en genç, en dinamik, en üretken şehirlerinden biridir. Tarihin ve modernliğin iç içe geçtiği, müstesna bir coğrafyadır. Eskişehir, dayanışmadır, umuttur, inançtır. Burası, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin en özel örneklerinin hayata geçtiği şehirdir. Bu vesileyle, Eskişehir’in kaderini değiştiren, milletimizin gönlünde taht kurmuş, çok değerli Yılmaz Büyükerşen hocamıza saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum, teşekkür ediyorum. Büyükerşen Hocamızın yolunda gayretle ilerleyen, Eskişehirimize canla başla hizmet eden kıymetli başkanım Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyorum, kolaylıklar diliyorum. Eskişehir İl Kongresinde örgütümüzün güçlü iradesiyle yeniden il başkanı olarak seçilen, yol arkadaşım Talat Yalaz’ı tebrik ediyor, yürüttüğü kararlı mücadele için, kendisinin şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum. Sevgili dostlarım, kardeşlerim; 19 Mart’tan bu yana, yargı eliyle milli iradeyi gasp etmeyi hedefleyen, çok büyük bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Milletin özgür iradesiyle seçip görev verdiği belediye başkanları ve yöneticileri iftiralarla, kumpaslarla hapsediliyor. Tutuksuz ve adil yargılanma hakları ellerinden alınıyor. Bir avuç insan, koltuklarını kaybetmemek için, önümüzdeki seçimleri bugünden baskıyla, zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyor. Milletin iradesini yargı eliyle baskı altına almaya uğraşıyor. Bütün devlet imkanlarıyla karşıma dikildikleri 3 seçimde de onları yenip, hemşerilerimin helal oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmamı hazmedemeyenler 2019’dan bu yana bir gün boş durmadılar. Her gün yeni iftiralar, soruşturmalar, davalarla benden kurtulmaya çalışıyorlar. Yargıyı alet ettikleri kumpaslarla, tehdit ve şantajlarla, mafyatik yöntemlerle Ekrem İmamoğlu’nu milletin gönlünden silmeye uğraşıyorlar. Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki şimdi de 2019 İstanbul seçimlerinde İstanbulluların iki kere ortaya koyduğu iradeyi bir casusluk faaliyetinin neticesi gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanlığına aday olmamdan casusluk hikayeleri uydurmaya kalkıyorlar. Bu casusluk hikayelerini özgür medyayı yok etmek, Merdan Yanardağ gibi ülkesini seven, muhalif aydınları, gazetecileri susturmak için kullanıyorlar. Kim onlar? Koltuklarını korumak için milletten alamadıkları meşruiyeti yabancı güçlerden dilenenler. Kendi çıkarları uğruna ülkemizin stratejik avantajlarını, doğal kaynaklarını, nadir elementlerini yabancılara peşkeş çekenler. Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine, milletine düşmanlık ediyordur. Bu iftiraları kurgulayanlar, bu iftiralarına yargıyı alet edenler, bu iftiralara yargıda, medyada alet olanlar günü gelecek, bu yaptıklarının hesabını hem hukuk önünde hem milletin karşısında ödeyecekler. Hem bu dünyada hem ahirette hesap verecekler. Kötülükleri, zalimlikleri beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Milletin büyüklüğü ve kudreti karşısında yenilmeye mahkumlar. Ekonomiyi batırıp ülkeyi bitmeyen bir krizin içine düşürenler; milletin yargıya güvenini yerle bir edenler; eğitimde, sağlıkta büyük başarısızlıklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere imza atanlar, yolun sonuna geldiler. İktidarda kalabilmek için uluslararası güçlere her türlü tavizi verenler, ormanlarımızı, derelerimizi, madenlerimizi yabancılara peşkeş çekenler, şimdi de Eskişehir’in nadir element rezervlerine gözlerini dikenler, yolun sonuna geldiler. Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan on milyonlarca dar gelirlinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, emeklinin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ülkesinden umudu kesip yönünü yurtdışına çeviren gençlerin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ekonomik ve toplumsal hayattan dışlanan, şiddet karşısında çaresiz bırakılan, maruz kaldıkları eşitsizlikleri sorgusuz sualsiz kabul etmeleri beklenen kadınların ahını alanlar yolun sonuna geldiler. Onlar yolun sonunda, ama biz yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Çünkü bu yolun sonunda sadece iki seçenek var: Ya hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, cumhuriyetimize, demokrasimize, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız, ya da her geçen gün daha da artan, herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat altında kalacağız. Ya milletin kanını emen bir avuç insanı evlerine gönderip huzura ve refaha, bolluğa ve berekete kavuşacağız ya da yokluk ve yoksulluğa, haksızlık ve adaletsizliğe mahkûm kalacağız. Bunun orta yolu yoktur. Sadece iki seçeneğimiz var: Ya adalet ya sefalet…. Ya adalet ya esaret… Her birimiz, tarafımızı seçmek ve harekete geçmek zorundayız. Eskişehir, tarafını seçmiştir. Milletimiz, tarafını seçmiştir. Şimdi dönün ve içinde olduğunuz o büyük, o kudretli kalabalığa bir bakın. İşte o gördüğünüz azim ve kararlılık ülkemizin geleceğidir. Bizler, her türlü ayrımı geride bırakmış, sadece cumhuriyet ve demokrasi, adalet ve hürriyet, refah ve kardeşlik için bir araya gelmiş on milyonlarız. Hep bir arada ve omuz omuzayız. Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.