SON DAKİKA
Hava Durumu

#Selma Güder

Porsuk Haber Ajansı - Selma Güder haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Selma Güder haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çevremizde ki Gölet ve Barajlarda Su Kalmadı! Haber

Çevremizde ki Gölet ve Barajlarda Su Kalmadı!

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından iklim krizi, kuraklık ve Porsuk Çayı ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Güncel haritalarda Eskişehir’de şiddetli kuraklık, yakın çevresinde ise orta şiddetli kuraklık olan bölgeleri açıkça görüyoruz. Kuraklığı, susuzluğu ve iklim krizini değerlendirirken bunları bir bütün olarak ele almak en önemlisi. Neden derseniz; ülkemizde 25 hidrolojik havza bulunuyor. Bu havzalardan biri de şehrimizin içinde bulunduğu Sakarya Havzası. Sakarya Havzası, Türkiye’nin en büyük havzalarından biridir. Onu önemli kılan nedir? Sınırları içinde 9 il bulunması: Ankara, Afyonkarahisar, Bolu, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Konya, Kütahya ve son olarak da başka önemli bir ilimiz. Sakarya Nehri, 824 kilometre uzunluğunda olup iki kaynaktan doğuyor: Biri Çifteler Sakaryabaşı, diğeri Afyonkarahisar Bayat Yaylası. Yolculuğunu Karadeniz’in Sakarya’nın Karasu ilçesinden tamamlıyor. Bu nehir kollarıyla birlikte oldukça geniş bir su ağına sahip. 448 kilometre uzunluğundaki en önemli kolu Porsuk Çayı, şehrimizin içinden geçiyor. Ancak son dönemde su seviyesi ciddi oranda azaldı, suyun rengi değişti. Bazı barajlarda doluluk oranı sıfıra yaklaşırken, Porsuk Barajı’ndaki su seviyesi %31-32’ye kadar düştü. Çevredeki gölet ve barajlarda ise su neredeyse kalmadı. Türkiye’de ve dünyada suyun yaklaşık %70-74’ü tarımda kullanılıyor. Bu sulamanın büyük kısmını Devlet Su İşleri, sulama birlikleri, kooperatifler ve belediyeler organize ediyor. Eskişehir’de sulama kanallarının %70’i açık kanal sistemi (toprak veya beton) ile %30’u kapalı boru sistemi şeklinde. Açık kanallarda buharlaşma oranı yüksek olduğu gibi çeşitli güvenlik riskleri de mevcut. Biz diyoruz ki; Eskişehir için Sakarya Nehri ne kadar önemliyse, Porsuk da o kadar önemli. 448 kilometrelik bu kolun sulama altyapısı bir an önce kapalı boru sistemine dönüştürülmeli. Her geçen gün suyumuz azalıyor ve suyu tasarruflu kullanmanın yollarını bulup uygulamak zorundayız. Özellikle tarımda, suyu çok tüketen mısır gibi ürünlerin ekimi bir sonraki sezonda mümkünse en aza indirilmeli, yerine kuru tarıma uygun hububat üretimi teşvik edilmeli. Yeraltı suları da çok önemli. Türkiye’de mevcut suyun yaklaşık %27’si yeraltı sularından karşılanıyor. Yağışlar azalınca bu kaynaklar da çekiliyor. Kaçak sondaj kuyuları mutlaka tespit edilmeli, bertaraf edilmeli ve yasal olanlara da sayaç takılarak kontrol altına alınmalı. Ayrıca son dönemde Porsuk Çayı’nın renginin yeşile dönmesi veya farklı renkler almasının nedenleri arasında; baraj kapaklarının kapanması sonucu suyun durgunlaşması, su seviyesinin azalması ve ötrofikasyon (alg çoğalması) süreci var. Yosunların artışı oksijenin azalmasına, suyun renginin değişmesine yol açıyor. Orman yangınları da su kaynaklarını etkileyebiliyor. Kül, duman ve partiküller yakındaki suya karışabiliyor. Bir diğer sorun da vatandaşların açık su kanallarına çöp atması. Bu hem kirliliğe hem de ekosisteme zarar veriyor. Ayrıca bölgemizde obruk oluşumları da tarım için ciddi tehlike. Çifteler ve Sivrihisar çevresinde örnekleri görülüyor. Bu nedenle Sakarya Havzası’nı bütüncül bir şekilde korumak şart. 2024’te tamamlanarak yürürlüğe giren Sakarya Nehri ve Porsuk Barajı Havza Koruma Planı bu konuda önemli bir adım. Tarım, rekreasyon alanları ve kimyasal kullanımına dair özel hükümler içeriyor. Unutmayalım ki su hepimizin. Bir kişinin değil, tüm toplumun ortak malı. Nisan ayında 42’lerde olan barajların doluluk seviyesi günümüzde %31-32’lik doluluk oranına sahip. Bu rakamlar hepimiz için alarm seviyesidir.”

Zeytinime Dokunma Yanarsın! Haber

Zeytinime Dokunma Yanarsın!

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, zeytinliklerin maden faaliyetlerine açılması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Güder yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Zeytin ağacı; bilinen tüm kutsal kitaplarda kutsallığın, ölümsüzlüğün, yeniden doğuşun, arınmanın, bilgeliğin, aklın, adaletin, refahın ve sağlığın sembolü olmuştur. Zeytinlikler “Kamu Yararı” var düşüncesiyle, madencilik faaliyetlerine açıldı. Gerçekten de; “Kamu yararı mı, şirket yararı mı?” Kamu yararı diye diye toprağımız, suyumuz, göllerimiz, akarsularımız, ormanlarımız, dağlarımız, mera alanlarımız, azalıp, yok oluyor! Ne için? Kamu yararı diye… Kamu yararı, kişiye ilişkin değil, toplumun varlığını sürdürmesine ilişkin bir kavramdır. Toplum düzeninin korunması, kamu düzenini oluşturur. Örneğin; Deniz kıyılarının kiralanmasında kamu yararı yoktur. Ormanların talan edilmesinde kamu yararı yoktur. Fabrikalar durmasın diye atıklarının denizlere boşaltılmasında kamu yararı yoktur. Termik santrallerin baca gazlarına, insan sağlığını katletmek pahasına göz yummakta kamu yararı yoktur. Zeytinlikleri katledecek, madenleri önceleyen yönetmelikte kamu yararı yoktur. Hani; yeni İklim Yasası’nın 1. Maddesinde yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, iklim değişikliğiyle mücadele edilecekti. Çıkarılan yeni torba kanun; bilimden uzak olduğu gibi, Cumhuriyet tarihinden itibaren yürürlükte olan doğamızı, meralarımızı, tarım alanlarımızı, temiz su kaynaklarımızı ve ormanlarımızı korumak için çıkarılan tüm kanunları ve uluslararası sözleşmeleri yok saymaktadır. Korumacı maddelerin tamamı çıkarılmıştır. Kamu Yararı zeytinliklerimizin korunması yönündedir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak; toprağımızın, ağacımızın, suyumuzun ve memleketimizin yanında, halk yararının korunması adına mücadelemize devam edeceğiz! “Yeşili koru, geleceği koru. Kamuoyuna Saygılarımızla."

Ziraat Mühendisleri Odası'ndan Biyosidal Ürün Eğitimi Haber

Ziraat Mühendisleri Odası'ndan Biyosidal Ürün Eğitimi

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi 23-24-25 Ocak 2025 tarihlerinde Biyosidal Ürün Uygulayıcı Sertifika Eğitimi’ni gerçekleştirdi. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı tarafından yetkilendirilen Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi’nde yapılan eğitim programına; Eskişehir'den, Denizli’den, Bilecik’ten ve Kütahya’dan kursiyerler katılım sağladı. TMMOB ZMO Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder eğitimle ilgili yaptığı açıklamada; “Biyosidal ürünler, içerdikleri aktif madde ya da maddeler sayesinde zararlı olarak kabul edilen bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalar, hamam böceği, kene, karasinek, sivrisinek gibi böcekler, fare ve sıçan gibi kemirgenler üzerinde kimyasal veya biyolojik etki gösterirler. İnsan sağlığına, bitkilere ve çevreye zarar verebilecek zararlı organizmaların kontrol altına alınmasında kullanıldıklarından önemlidir” dedi. Konularında uzman eğitimciler tarafından verilen eğitimlerde;  “Biyosidal ürünler, ilkyardım, kronik zehirlenmeler, kişisel koruyucu donanım, dezenfektanlar, koruyucular, haşere kontrolü için kullanılan ürünlerin etkileri, uygulama araçları ve kullanımı, kronik zehirlenmeler, biyosidal ürünlerin etiketleri, depolanması ve taşınması gibi konular teorik ve pratik olarak paylaşıldı. Üç aylık dönemlerde; Biyosidal Ürün Uygulayıcı eğitimlerinin,  TMMOB ZMO Eskişehir Şubesi tarafından verilmeye devam edileceğini belirten Şube Başkanı Selma Güder ve Yönetim Kurulu üyeleri; tüm eğitimcilere katkıları nedeniyle teşekkür ederken kursiyerlere de başarılar diledi.

Tarım Öğretiminin 179. Yıldönümü Etkinliklerle Kutlandı Haber

Tarım Öğretiminin 179. Yıldönümü Etkinliklerle Kutlandı

Türkiye'de 10 Ocak Tarım Öğretiminin başlangıcının 179. yıl dönümü ve Ziraat Mühendisleri Günü nedeniyle; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası(ZMO) Başkanı Selma Güder, Yönetim Kurulu üyeleri ile ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Taki Karslı Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretlerde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uzun süredir çalıştığı Üretim Planlamasının 2024- 2025 yılları itibariyle hayata geçirdiği yeni planlama ve destekleme modeli, kuraklık ve Eskişehir’in tarım topraklarına etkileri, su kısıtı olan ilçeler, Ziraat Mühendisliği mesleği, üretimde zincirin ilk halkası olan çiftçiden başlayarak, son nokta tüketiciye ulaşana kadarki süreçte gıda güvenliğinin önemi ve bu süreçte çiftçinin önemi gibi konular ZMO Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder tarafından dile getirildi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Koyuncu ise, Eskişehir’de Ziraat Fakültesi’nin bulunmasının Eskişehir, çevre iller ve bölge açısından önemi, eğitim-öğretimi hakkında bilgilendirmeler yaptı.  9 Ocak 2025 tarihinde, TMMOB ZMO Eskişehir Şubesi, ESOGÜ Ziraat Fakültesi ve Türkiye Bilişim Derneği(TBD) Eskişehir Şubesi paydaşlığında,  Eskişehir’de ilk kez yapılan “Tarım ve Bilişim Zirvesi hakkında Vali Hüseyin Aksoy’a bilgilendirmelerde bulunulurken sektörde farkındalık yaratma ve bilgilendirme açısından zirvenin yararlı olduğu belirtildi.  Tarımın sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi ve ülkenin ekonomik gücüne katkı sağlaması için yapılan çalışmaları takdirle karşıladığını belirten Vali Hüseyin Aksoy; "Geçmişten bugüne Türkiye'de tarımın gelişmesinde emeği, katkısı ve gayreti olan Ziraat Mühendislerini, Ziraat Teknisyenlerini, çiftçileri ve tarıma gönül vermiş tüm üreticilerimizi, akademik camia ve diğer paydaşlarımıza teşekkür ediyor, Tarım Öğretiminin 179. yılını ve 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü'nü kutluyorum." şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.