SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kültür Ve Turizm Bakanlığı

Porsuk Haber Ajansı - Kültür Ve Turizm Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Ve Turizm Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye'de Michelin Yıldızlı Restoran Sayısı 17'ye Çıktı Haber

Türkiye'de Michelin Yıldızlı Restoran Sayısı 17'ye Çıktı

Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri olan Michelin Rehberi'nin 2026 Türkiye seçkisi açıklandı. 2026 Michelin Rehberi Türkiye seçkisinde toplam 171 restoran yer aldı. Bu restoranlardan 2’si iki Michelin Yıldızı, 15’i bir Michelin Yıldızı, 13’ü Yeşil Yıldız, 39’u Bib Gourmand ile ödüllendirildi. Ayrıca 115 restoran, Michelin Rehberi tarafından tavsiye edilen işletmeler arasında yer aldı. Michelin Rehberi 2026 İstanbul-İzmir-Muğla-Kapadokya seçkisi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Four Seasons Hotel Istanbul At The Bosphorus'ta düzenlenen ödül töreninde konuşan Ersoy, “Kapadokya’mızın da listede yer almasının sevincini ve haklı gururunu yaşıyoruz.” dedi. Kapadokya da MICHELIN Listesinde MICHELIN Rehberi’nin Türkiye’deki kapsamının bu yıl genişletildiğini belirten Ersoy, “MICHELIN Rehberi’nin ülkemizdeki dördüncü yılında ise büyüleyici peribacalarıyla her gezginin seyahat listesinde yer alan Kapadokya’mızın da MICHELIN listesinde yer alacak olmasının sevincini ve haklı gururunu yaşıyoruz.” şeklinde konuştu. Kapadokya’nın yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarihî ve kültürel mirasıyla da ön plana çıktığını anlatan Ersoy, bölgenin Hristiyanlığın erken dönemlerine ışık tutan yer altı şehirlerinden çömlekçilik geleneğine, sıcak hava balonu turlarından mağara otellerine kadar birçok benzersiz deneyim sunduğunu vurguladı. Orta Anadolu mutfağının en seçkin örneklerini içinde barındırmasını da Kapadokya’yı gastronomi alanında değerli bir destinasyon hâline getirdiğine dikkat çekti. Bölgenin sahip olduğu killi toprağın özgün pişirme tekniklerine ve özel bağcılık kültürüne katkı sağladığını belirten Ersoy, bunun Kapadokya’nın kendine has bir gastronomi kimliği kazanmasına olanak tanıdığını ifade etti. Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü: “MICHELIN Rehberi’nin de gözünden kaçmayan bu zengin miras, Kapadokya’daki yetenekli şeflerimiz tarafından dünya standartlarındaki restoranlarda, yöresel ürünlerin yaratıcı dokunuşlarla yorumlanması sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir lezzet yolculuğu sunuyor. Artık MICHELIN seçkisiyle daha da görünür hâle gelecek bu zengin gastronomi kültürünün Kapadokya’yı gezginler için çok daha güçlü bir çekim noktasına dönüştüreceğine yürekten inanıyoruz.” Yıldızlı Restoran Sayısı 17 Oldu Michelin Rehberi 2026 Türkiye seçkisinde, üç restoran ilk kez bir Michelin Yıldızı almaya hak kazandı. Muğla’dan 'Mezra Yalıkavak' şef Serhat Doğramacı, İstanbul’dan 'Araf İstanbul' şefler Pınar Korgan Çetinkaya ve Kenan Çetinkaya ile Nevşehir’den 'Revithia' şef Duran Özdemir, 2026 seçkisinde birer yıldızla ödüllendirildi. İki Michelin Yıldızı kategorisinde ise İzmir’den 'Vino Locale' şef Ozan Kumbasar listeye bu yıl dâhil oldu. İstanbul’dan TURK Fatih Tutak ise mevcut iki yıldızını koruyarak seçkideki yerini pekiştirdi. Böylece Türkiye’nin Michelin Yıldızlı restoran sayısı 17'ye ulaştı. MICHELIN Rehberi Türkiye’yi Kapsayacak Bakan Ersoy, konuşmasında önemli bir gelişmeyi de kamuoyuyla paylaşarak, bir sonraki MICHELIN Rehberi seçkisinin artık Türkiye’nin tamamını kapsayacağını açıkladı. Bu genişlemenin, Türk mutfağının tarihsel köklerini ve bölgesel çeşitliliğini daha görünür kılacağına işaret etti. Güçlü bir geleneğin, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihi ve kültürel mozaiğiyle birleşerek saray mutfağında rafine hâle geldiğini vurgulayan Ersoy, “Türk mutfağı, ülkemizin 7 bölgesinde farklı ve eşsiz lezzetler sunuyor.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin gastronomik zenginliğinin yalnızca yemek yapmaktan ibaret olmadığını dile getiren Ersoy, bunun aynı zamanda bir yaşam felsefesi ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir bilgelik olduğunu belirtti. Gastronomide elde edilen başarıların sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyonla şekillendiğini dile getiren Ersoy, geleneksel tariflerin modern sunumlarla buluşturulduğunu, yerel ürünlerin ön plana çıkarıldığını ve sürdürülebilir bir anlayışla hareket edildiğini kaydetti. MICHELIN Rehberi’nin Türkiye genelindeki bu zenginliği değerlendirmeye alacak olmasının, yerel ustaların ve lezzetlerin uluslararası tanıtımına katkı sağlayacağını ifade eden Ersoy, bu adımın illerin gastronomi turizminden aldığı payı da artıracağına dikkat çekti. Ersoy, “Her yöremizin, her şehrimizin kendine has tarifleri, özel pişirme teknikleri ve unutulmaz lezzetleri vardır. MICHELIN Rehberi'nin Türkiye'nin tamamını kapsayacak olması, bu binlerce yıllık kültürel birikimimizin, yerel lezzetlerimizin ve mutfak sanatımızın dünya çapında takdir görmesi anlamına gelmektedir. Bu, sadece restoranlarımız için değil, tüm mutfak kültürümüz ve gastronomi mirasımız için gurur verici bir gelişmedir. MICHELIN Rehberi’nin İstanbul, İzmir, Muğla ve son olarak da Kapadokya için hazırladığı seçkiler yalnızca bu destinasyonlarımızın marka değerini arttırmakla kalmıyor; aynı zamanda gurme gezginleri Türkiye’ye çekerek ülkemizin dünyanın önde gelen lezzet merkezleri arasında hak ettiği yeri almasına da katkı sağlıyor. Üstelik MICHELIN Rehberi’nin ülkemizdeki varlığı, sürdürülebilirliği, yerelliği ve yaratıcılığı merkeze alan Türk gastronomi anlayışının daha iyi tanınmasına da destek oluyor. Türk mutfağı doğal yapısı itibariyle sürdürülebilir geleneklere bağlı olsa da sürdürülebilirlik bizim için sadece gastronomi sektörüyle sınırladığımız bir strateji değil. Bugün odağımız her ne kadar Türk gastronomisi olsa da sürdürülebilirliğin turizm sektörümüzün bel kemiğini oluşturduğunu belirtmek ve bu konuda gerçekleştirdiğimiz en önemli adımın altını bir kez daha çizmek istiyorum.” dedi. İstanbul, Dünyanın En İyi Gastronomi Şehri Seçildi Türk mutfağının uluslararası tanıtımı için Bakanlık olarak yürütülen iletişim stratejilerinin somut sonuçlar verdiğini belirten Ersoy, İstanbul’un kazandığı önemli bir unvana da değindi. Bakan Ersoy, “İstanbul, konuklarına sokak lezzetlerinden esnaf lokantalarına, fine dining restoranlardan Michelin Yıldızlı restoranlara uzanan beş duyuya hitap eden bir seçki eşliğinde; Asya, Orta Doğu, Akdeniz ve Avrupa mutfaklarının da en iyi örneklerini sunan gastro-şehrimiz olarak, yeni dünyanın en iyisi seçildi. Mastercard Ekonomi Enstitüsü tarafından, uluslararası yeme-içme harcamaları analiz edilerek hazırlanan Seyahat Trendleri 2025 Raporu’na göre İstanbul, dünyanın bir numaralı gastronomi şehri.” ifadelerini kullandı. MICHELIN Key Listesinde Türkiye’den 26 Otel Yer Aldı Bakan Ersoy, Türkiye’nin sürdürülebilir turizm alanında attığı öncü adımlara dikkat çekerek, 2022 yılında Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile imzalanan iş birliği anlaşmasının bu alanda bir ilke işaret ettiğini söyledi. Bu adımla Türkiye'nin, hükümet düzeyinde sürdürülebilirlik sertifikasyon çerçevesi geliştiren dünyadaki ilk ülke olduğunu hatırlattı. Bu girişimin diğer ülkelere de ilham verdiğini belirten Ersoy, yalnızca üç yıl içinde uluslararası tanınırlığa sahip GSTC Sertifikasını almaya hak kazanan konaklama tesislerinin sayısının 2 bini aştığını ifade etti. Ersoy, bu çerçevede tüm konaklama tesislerinin sertifikasyon sürecini 2030 yılına kadar tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti. Konaklama sektöründe gerçekleşen bu sürdürülebilir dönüşümün ve hizmet kalitesinin MICHELIN Rehberi’nin dikkatinden kaçmadığını söyleyen Ersoy, konaklama alanında hayata geçirilen yeni değerlendirme sistemi MICHELIN Key seçkisinde Türkiye’nin önemli bir yer edindiğini bildirdi. Michelin Rehberi’nin ilk küresel Anahtar seçkisinde, Türkiye’de 22 otel ‘1’; 3 otel ‘2’ ve 1 otel ise ‘3’ Michelin Key’e sahip oldu. Önümüzdeki dönemde MICHELIN Key ile ödüllendirilen tesislerimizin sayısının hızla arttığına tanıklık edeceğiz.” diyen Ersoy, gastronomi destinasyonlarında olduğu gibi konaklama tesislerinde de bu başarının artarak süreceğine inandığını dile getirdi. MICHELIN Rehberi organizasyonuna ve süreçte emeği geçen herkese teşekkür eden Ersoy, “MICHELIN Rehberi seçkisinde yer almaya hak kazanan tüm restoranlarımızı ve şeflerini emeklerinden ötürü tebrik ediyorum. Bu başarının hem restoranlarımızın hem destinasyonlarımızın hem de ülkemizin turizmindeki yükselen konumunu daha da güçlendireceğine inanıyor ve MICHELIN Rehberi’nin artık tüm yurdumuza yayılıyor olmasındaki ivmeden duyduğum memnuniyeti sizlerle paylaşmak istiyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

"Camın Çağdaş Yüzü" Sergisi Sanstseverlerle Buluştu Haber

"Camın Çağdaş Yüzü" Sergisi Sanstseverlerle Buluştu

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Cumhuriyetimizin 102. yılı anısına düzenlenen “Camın Çağdaş Yüzü” sergisi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde sanatseverlerle buluştu. Cam sanatının zarafetini ve çağdaş yorumlarını bir araya getiren sergi, Türkiye’nin önde gelen cam sanatçılarının eserlerine ev sahipliği yapıyor. Sergide, camın hem kırılgan hem de dirençli doğasından ilham alan birbirinden özgün eserler, ışık, renk, doku ve biçimle yeniden hayat buluyor. Açılış törenine Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, önceki dönem Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi Müdürü Emriye Yurt ve çok sayıda sanatsever katıldı. Eskişehir’in adeta bir müzeler şehri olduğuna dikkat çeken Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi Müdürü Yurt, “Bakanlığımız, Kültür Vakıfları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün Cumhuriyetimiz ’in 102’nci yılına özel düzenlemiş olduğu sergilerimizden birini de Kent Müzeleri Kompleksinde açtık. Bu sergiye dâhil oldukları için Büyükşehir Belediyemize de çok teşekkür ediyoruz. Pek çok müzesiyle ilimize katkı sağladığı için de ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi. Başkan Ünlüce de konuşmasında sanatın kalbinin Eskişehir’de attığına vurgu yaparak, “Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Hocam, müzenin kuruluşunda ilk günden itibaren çok büyük bir titizlikle çalışarak ve sadece şehrimizden, ülkemizden değil dünyanın pek çok yerinden cam eserleri müzemize kazandırarak bugün bize çok gurur duyduğumuz müzeyi kazandırdı. Biraz sonra burada izleyeceğimiz beraber göreceğimiz sanat eserlerini bizlere hediye eden sanatçılarımızın da ne yazık ki çoğu yurt dışında olduğu için bugün aramızda olamadılar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Sanatın kalbi Eskişehir'den atmaya devam edecek. Eskişehir birçok konuda ilklerin şehri ama onu diğer şehirlerden ayıran en önemli özelliklerinden biri olan sanatın ve kültürün başkenti olmaya her zaman devam edecek.” diye konuştu. Sergi, çağdaş cam sanatının Türkiye’deki güçlü örneklerini bir araya getirirken, sanatın birleştirici gücüyle Cumhuriyetimizin 102. yılını kutlamanın gururunu yaşatıyor. “Camın Çağdaş Yüzü” sergisi, 7 Kasım tarihine kadar Kent Müzeleri Kompleksi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

Türkiye Kültür Yolu Festivali 2026 Yılında Eskişehir’e Geliyor Haber

Türkiye Kültür Yolu Festivali 2026 Yılında Eskişehir’e Geliyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Aydın, Eskişehir, Kahramanmaraş, Mersin, Ordu ve Sakarya’nın da katılımıyla, 2026 yılında 26 ilde yapılacağının müjdesini verdi. Bakan Ersoy, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin 15. durağı olan İstanbul Kültür Yolu Festivali'nin açılış programında yaptığı konuşmada; "Bugün burada sizlerle büyük bir müjdeyi paylaşmaktan gurur duyuyorum. 2026 yılında Türkiye Kültür Yolu Festivali, 20 şehirden 26 şehre genişliyor. Türkiye Kültür Yolu Festivalimiz Aydın, Eskişehir, Kahramanmaraş, Mersin, Ordu ve Sakarya’nın da katılımıyla, 2026 yılında 26 ilde ve neredeyse 8 aya yayılan bir takvimde hayat bulacak." dedi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin Eskişehir’de yapılacak olması ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Türkiye Kültür Yolu Festivali, 2026 yılında Eskişehir’de hayat bulacak! Değerli hemşehrilerim, bugün sizlerle güzel bir haberi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. 2026 yılı Eskişehir’imize çok yakışacak demiştik Bu kıymetli etkinliğin şehrimize kazandırılmasındaki emekleri için başta Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere kıymetli milletvekillerimize ve katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Eskişehir’imiz; kültürüyle, sanatıyla, coşkusuyla her şeyin en iyisine layık." dedi. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Milletvekili Fatih Dönmez; "Eskişehir, 2026’da Kültür Yolu’nun Altın Halkası Olacak. Türkiye Yüzyılı’nın yükselen şehirlerinden Eskişehir’imiz, 2026 yılında Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin önemli duraklarından biri olacak. Türkiye Yüzyılı'nın yükselen yıldızı şehrimiz, 2026 yılında Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin altın halkası oluyor! Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy'a, Eskişehir'in bu büyük kültür ve medeniyet birikimini Türkiye'nin en büyük festivaliyle buluşturma kararı için teşekkür ediyoruz. Bu karar, yalnızca bir festival kazanımı değil; aynı zamanda Eskişehir’in vizyonunun, potansiyelinin ve Türkiye’nin kültür-sanat haritasındaki güçlü yerinin bir tescilidir. Kültürden sanata, ekonomiden turizme kadar şehrimizin her alanına değer katacak bu adımda emeği geçen herkese teşekkür ediyor; hemşehrilerime hayırlı olmasını diliyorum." dedi. Sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklama yapan Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan: "Türkiye Kültür Yolu Festivali, 2026 yılında medeniyetimizin incisi, Anadolu’nun kültür durağı Eskişehir’de hayat bulacak! Tarih boyunca ilham veren güzellikleri, sanatın her alanına dokunan zenginliği ve coşkulu ruhuyla şehrimiz, bu büyük festival için eşsiz bir ev sahibi olacak. Bu kıymetli organizasyonun Eskişehir’imize kazandırılmasında emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür ediyorum. Eskişehir’imiz; kültürün, sanatın ve kardeşliğin en güzel şekilde yaşandığı şehir olarak Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne değer katacaktır." dedi.

Lesaffre Türkiye, Anadolu’nun 5 Bin Yıllık Mirasına Sahip Çıkıyor! Haber

Lesaffre Türkiye, Anadolu’nun 5 Bin Yıllık Mirasına Sahip Çıkıyor!

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü’nde yapılan kazılarda, tam 5 bin yıl öncesine ait mayalanmış, şekil verilmiş ve pişirilmiş ekmek kalıntıları bulundu. Ekmeğin insanlık tarihinin en eski ve en temel besin kaynaklarından biri olduğunu kanıtlayan bu eşsiz keşif, 'Küllüoba Ekmeği'ne de ilham kaynağı olurken, önemli bir iş birliğinin de temelini attı. 170 yılı aşkın bilgi birikimiyle maya endüstrisinde global bir referans olan Lesaffre, yaklaşık 30 yıldır devam eden bu önemli kazıya destek oluyor. Dünyadaki her 3 ekmekten birinin üretiminde katkısı bulunan Lesaffre, gezegeni beslemek ve korumak misyonuyla, kültürel mirasa sahip çıkıyor. Lesaffre Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde, Prof. Dr. Murat Türkteki'nin liderliğinde yürütülen Küllüoba Arkeolojik kazı çalışmalarına destek oluyor. Yaklaşık 30 yıldır devam eden ve bugüne kadar pek çok önemli veri elde edilen kazılarda, son olarak Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü’nde tam 5 bin yıl öncesine ait mayalanmış ve pişirilmiş ekmek kalıntıları bulunmuştu. Ekmek yapımı nesilden nesile aktarılan miras “Gezegeni beslemek ve korumak" misyonuyla faaliyet gösterdiklerini ifade eden Lesaffre Türkiye Genel Müdürü Ünsal Yamaner, Küllüoba projesinin kendileri için yalnızca bir sponsorluk çalışması değil, Anadolu'nun erken dönem yerleşim kültürü ve beslenme alışkanlıklarına ışık tutan eşsiz bir hazine olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ekmek yapımı ve fermantasyon, insanlık tarihinin en eski kültürel miraslarından biri. Küllüoba Höyüğü’ndeki kazılarda ortaya çıkan ilk mayalanmış, şekil verilmiş ve pişirilmiş ekmek kalıntılarının ve çıkacak yeni bulguların; ekmek yapımına ve insanlığın beslenme yolculuğuna dair yeni bilgiler sağladığına inanıyorum. Kültürel mirasımızı korumak, sadece geçmişe saygı duymak değil, aynı zamanda geleceğin inovasyonları için bir ilham kaynağı. Bu sebeple böylesi önemli bir çalışmaya katkı sunmak bizim için çok kıymetli. Bu değerli çalışmayı yürüten Prof. Dr. Murat Türkteki ve ekibine, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, ekmeğin üretilmesini sağlayan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye ve Halk Ekmek A.Ş.’ye ve bu projeye destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Lesaffre Türkiye, Küllüoba kazılarına sağladığı finansal desteğin yanı sıra, kazı alanında güvenli yürüyüş yolları, ziyaretçiler için karşılama ve dinlenme alanları gibi düzenlemelerle ziyaretçi deneyimini de iyileştirmeyi hedefliyor. Ayrıca, bölgenin zengin tarihsel geçmişini yaşatmak amacıyla, yaklaşık 5.000 yıl önce bölgede yetiştiği bilinen buğday çeşitlerinin korunması ve sürdürülebilir kullanımına yönelik çalışmalar da planlanıyor. Bu iş birliği, Lesaffre’nin 170 yılı aşkın süredir taşıdığı fermantasyon mirasını, Anadolu’nun binlerce yıllık ekmek geleneğiyle buluşturarak geçmişten geleceğe uzanan güçlü bir köprü kuruyor. Lesaffre Türkiye hakkında: Lesaffre, 170 yıllık bir aile şirketi ve ekmek mayası sektörünün dünya lideri. Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir faaliyette olan Lesaffre; Özmaya, Lesafmaya, Hasmaya, Canmaya markaları ile fırıncıların yıllardır güvenle kullandığı ekmek mayalarını üretiyor. Maya dışında Pulso Ekmek Geliştiricileri, İnventis Blend ve Ekmek Miksleri ile de fırıncıların tüm ekmekçilik ihtiyaçlarına cevap veriyor. Lesaffre Türkiye sadece fırıncılar için değil, evde hamur işi yapmayı sevenler için de ürünler üretiyor. “Yuva” markalı maya, hamur karışımı, ekşi maya çeşitleri ile yıllardır ev hanımlarının mutfaklarında, hamur işi tariflerinde yerini alıyor. Tüm dünyada 75’in üzerinde üretim tesisi olan Lesaffre, Türkiye’de Adana (Ceyhan), Amasya ve Lüleburgaz’daki üretim tesisleri ve 600’ün üzerinde çalışanı ile istihdama katkı sağlıyor. Ayrıca Türkiye’de ürettiği ürünleri 80’den fazla ülkeye ihraç ediyor. Lesaffre Türkiye, yıllardır “Türkiye’nin İlk 500 Sanayi Kuruluşu” ve “TİM Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı” arasında yer alarak Türkiye ekonomisine de katkı sağlıyor. Dünyadaki her 3 ekmekten biri Lesaffre ürünleri ile üretiliyor.

Kızılinler Termal Tesis Projesi'nde Sona Gelindi Haber

Kızılinler Termal Tesis Projesi'nde Sona Gelindi

Eskişehir Rumeli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ERİAD) tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan ve şehre büyük katkı sağlayacak olan Kızılinler Termal Tesis Projesi'nde sona gelindi. Ayrıca, "Hava Kampüsü" olarak adlandırılan Kontrolsüz Havaalanı Projesi'nde de tüm kurumlardan olumlu görüş alındı ve izin sürecinin yakında tamamlanması bekleniyor. ERİAD tarafından yapılan açıklamaya göre, Eskişehir'in turizm ve havacılık alanındaki gelişimini hızlandıracak bu projelerin yasal izin ve onay süreci, Ramazan Bayramı sonrasında Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Bu onaylarla birlikte projeler hayata geçirilerek Eskişehir’e kazandırılacak. ERİAD yönetimi, şehir için büyük bir önem taşıyan yatırımlara verdikleri desteklerden dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, projelerin ilgili mercilere ulaştırılması ve onaylanması için büyük çaba harcayan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ve AK Parti MKYK Üyesi, Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu'na teşekkür etti. ERİAD tarafından yapılan açıklamada, "Eskişehir için büyük önem taşıyan bu değerli yatırımların hayata geçirilmesi sürecinde, en başından itibaren desteklerini bizden esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, projemizin ilgili yetkililere aktarılması ve onaylanması sürecinde büyük gayret göstererek bizlere rehberlik eden AK Parti İl Başkanı Sayın Gürhan Albayrak ve AK Parti MKYK Üyesi, Eskişehir Milletvekilimiz Sayın Nebi Hatipoğlu'na teşekkürlerimizi sunuyoruz." denildi. Ayrıca yapılan açıklamada, Nebi Hatipoğlu’nun projelerin izin ve onay sürecinin tamamlanmasının ardından da Eskişehir için büyük önem taşıyan bu yatırımlara destek vermeye devam edeceğini belirttiği vurgulanarak, kendisine teşekkür edildi. ERİAD yönetimi adına yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Şehrin geleceğine fayda sağlayacak her türlü projenin arkasındayım" sözünü eyleme döktükleri ve proje sürecinin sonuna kadar verecekleri desteklerden dolayı MKYK Üyesi, Eskişehir Milletvekilimiz Sayın Nebi Hatipoğlu'na ve AK Parti İl Başkanımız Sayın Gürhan Albayrak'a şahsım, yönetim kurulumuz ve tüm hemşehrilerimiz adına teşekkür ederim."

Kızılinler Projesi Raflarda Çürümeye Terk Edildi Haber

Kızılinler Projesi Raflarda Çürümeye Terk Edildi

CHP Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi Figen Kahya, Eskişehir’in kalkınmasını sağlamak amacıyla Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri tarafından hazırlanan Kızılinler Termal Projesi’nin 12 yıl geçmesine rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmemesine tepki gösterdi. Kahya, projelerin yalnızca belediyelerin değil, Eskişehir halkının geleceğine yönelik bir yatırım olduğunu belirterek, “Eskişehir’in hayallerini yıllardır raflarda çürütüyorlar.” dedi. Kahya, Eskişehir’in termal turizm açısından büyük bir potansiyele sahip Kızılinler bölgesine yapılması planlanan tesislerin, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri’nin yıllarca süren çalışmalarıyla hazırlandığını hatırlattı.  Tepebaşı Belediyesi, 2009’da Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan aldığı izinle başlattığı çalışmalar kapsamında 94 bin hektarlık bir alanda projeler geliştirdi. Bu projede yeşil alanlara ağırlık verilirken, sağlık turizmi kapsamında 4 bin yatak kapasiteli tesislerin yanı sıra, 6 bin yatak kapasiteli ileri yaşam merkezi ve kür parkı planlanmıştı. Odunpazarı Belediyesi ise kendi sınırları içindeki 16 hektarlık alan için benzer bir çalışma yaptı. Ancak, Kahya’nın ifadesiyle, “Eskişehir’in geleceğine dair üretilen bu projeler yıllardır bakanlığın raflarında bekletiliyor.” Kahya, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri’nin birbirini destekleyen bu projelerinin Eskişehir’in sağlık turizmi alanında devrim yaratacak potansiyelde olduğunu ifade etti. “Her iki belediye de kentin geleceğini düşünerek adım attı. Projelerimiz birbirine rakip değil, Eskişehir’in geleceğine yatırım olarak tasarlanmış projelerdi. Fakat merkezi yönetim, yerel yönetimlerin emeklerini görmezden gelerek kentimizin bu projelerden yararlanmasını engelledi” diyerek sürece dair hayal kırıklığını dile getirdi. CHP Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi Figen Kahya, yerel yönetimlerin halk yararına projeler üretmeye devam edeceğini belirterek, “Eskişehir halkının hak ettiği gelişimi sağlayacak bu tür projelerin peşini bırakmayacağız. Biz, halkımızın refahı için çalışıyor, Eskişehir’in hak ettiği değeri bulması için mücadele ediyoruz,” diyerek projelerin yeniden gündeme alınması için çağrıda bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.