SON DAKİKA
Hava Durumu

#Demokrat Parti

Porsuk Haber Ajansı - Demokrat Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Demokrat Parti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İl Başkanı Özcan: ''Artık Bu Hükümet 'Topal Ördek' Olmuştur Haber

İl Başkanı Özcan: ''Artık Bu Hükümet 'Topal Ördek' Olmuştur

Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında Eskişehir ve ülke gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; ''Sayın Cumhurbaşkanının bir Amerika seyahati oldu. F-35'ler konuşuldu. F-16'lar konuşuldu. S-400'ler konuşuldu. Kırk üç milyar dolarlık bir doğalgaz sözleşmesi imzalandı. Bunlar hep bizim verdiklerimiz. Peki, bunun karşılığında ne aldık? Hiçbir şey almadık. Sadece “meşruiyet aldık” diye konuşuluyor. Şimdi, 2023 seçimlerini bizzat yaşamış, aktif olarak çeşitli toplantılarda konuşmalar yapmış, Millet İttifakı çerçevesinde çalışmış bir il başkanı olarak hepimizin hatırlayacağı bazı şeyler yaşadık. Karadeniz’de iki defa gaz bulduk. Hatta bulduğumuz gazların toplamı, Türkiye’deki tüm hanelere yirmi yıl yetecek bir doğalgazdı. Meğer bulmamışız, doğalgazı satın almışız. Üstüne üstlük, Amerika’dan alacağımız likit doğalgaz yani sıvılaştırılmış doğalgaz dünyanın en pahalı doğalgazıdır. Doğalgaz aldığımız firmanın Güney Kıbrıs kökenli ve İsrail menşeli olması da bizi ayrıca düşündürmektedir. Şimdi, yaklaşık üç milyar dolar civarında bir parayı F-35 almak için Amerika’ya verdik. Yıllar önce verdik. Ancak buna karşılık uçakları alamadığımız gibi hâlâ pazarlık aşamasındayız. Bize ne verecekler, onu da bilmiyoruz. Ancak Türkiye’de enteresan işler olmakta. Dünün muhafazakârları, dünün din istismarcıları Amerikan emperyalizmiyle beraber iş tutmakta. Dünün ülkücüleri, milliyetçileri ise “TRÇ” diyerek —yani Türkiye, Rusya, Çin diyerek— Mao’cu ve Lenin’ci ülkelerle iş tutmak istemektedirler. Yani şöyle baktığımızda Türkiye nereye evrilmiş? Türkiye nerelere gelmiş? Demek ki yıllardır hamasi söylemlerle, milliyetçilik ve din üzerinden siyaset yapanlar bugün emperyalist ve komünist ülkelerin peşinden gitmeyi, onlarla beraber iş tutmayı normalleştirmeye çalışmaktadırlar. Ayrıca “Terörsüz Türkiye” adı altında bir tiyatro sergilenmektedir. Burada neden “tiyatro” diyoruz? Çünkü verilecekler zaten verilmiş, sözler çoktan söylenmiştir. Sadece bunu resmileştirmek için bir tiyatro, bir kumpanya düzenlenmektedir. İşin sonunda biz, Abdullah Öcalan denen katilin serbest bırakılacağını biliyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerinden oluşturulan “Terörsüz Türkiye Komisyonu” —evet, hepsi milletvekili— terörist başının ayağına, İmralı Adası’na gidecektir. Evet, bizim de bir milletvekilimiz var. İzmir milletvekilimiz Sayın Haydar Altıntaş da Demokrat Parti’yi temsil eden o komisyonun içindedir. Ancak bizim kararımız nettir: Eğer Meclis’ten bu komisyonla ilgili bir İmralı ziyareti kararı çıkarsa, Demokrat Parti o komisyonu terk edecektir. Dolayısıyla siyasi partiler halkın oylarıyla temsil edilmektedir. Ama bugüne kadar milliyetçilik üzerinden, şehitlerimiz üzerinden oy devşirmeye çalışanların hâli içler acısıdır. Bir anketi takip ettim. Ankette, toplam seçmenin yüzde yetmişi erken seçim talep etmektedir. Artık bu hükümet “topal ördek” olmuştur. Bu hükümet derhâl bir erken seçime gitmelidir. Hatta gerekirse bir erken yerel seçime gitmek durumundadır. Çünkü Türkiye’de artık seçilen hiç kimsenin bir garantisi yoktur. Mahkemeler yanlı ve taraflı kararlar almaktadır. Bugün düşünün, Cumhuriyet Halk Partisi gibi ana muhalefet partisinin İstanbul’da iki tane il başkanı vardır. Bunu hangi mantık açıklayabilir? Bunu açıklayacak tek mantık, mevcut iktidar mantığıdır. Siyasi partilerde kongrelerin şartları ve kuralları bellidir. Kongre yapma şartlarına haiz olduğunuzda seçim kuruluna müracaat edersiniz. Seçim kurulu şartlarınızın uygun olduğunu gördüğünde size en az 15 günlük bir süre verir ve hâkim nezaretinde seçime gidersiniz. Seçim sonrası, kazanan aday seçim kurulu tarafından gerekli incelemeler ve şartlar sağlandıktan sonra üç gün içinde mazbatasını alır ve görevine başlar. Şimdi arkadaşlar, mazbata almanın bir anlamı kalmamış durumda. Siz ne yaparsanız yapın, 25 kere de seçim yapsanız, 25 kere kazansanız bir sulh hukuk mahkemesi sizin hakkınızda dava açarak başkanlığınızı elinizden alabilir. Ancak şunun farkında değiller. Seçimleri Yüksek Seçim Kurulu yapar ve Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararlar üzerinde başka bir karar yoktur. Bu kararlar başka bir mahkeme tarafından değiştirilemez. Ama Türkiye’de maalesef hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku geçerlidir. Bu yüzden artık seçilen herkes bir sabah görevinden alınmış, bir sabah başkanlığı elinden alınmış şekilde hayatına devam etmektedir. Ancak bu böyle gitmeyecektir arkadaşlar. Bu Yüce Millet, bu necip Türk milleti elbette buna bir şekilde “dur” diyecektir. Şimdi, bir süredir iktidar tarafında elektronik oy kullanılmasıyla ilgili birtakım çalışmaların denendiği söyleniyor. Biz elektronik oy istemiyoruz arkadaşlar. Biz parmak boyası istiyoruz! Oyunu kullanan herkes parmağını boyatsın. Neden istiyoruz? Çünkü biz bu hükümetin yaptığı seçimlere güvenmiyoruz. Güvenmemekte de haklıymışız ki, Amerikan devlet başkanı Trump bile “Seçimlerde en iyi hileyi sen bilirsin.” dedi. Amerika’nın bile bildiği bir şeyi bizim bilmememiz mümkün değil; zaten yaşadık. 2017 referandumunda yaşadık. Trafoya giren kedilerde yaşadık. Mühürsüz pusulalarda yaşadık. Yaşadık da yaşadık. Dolayısıyla, bir parmak boyasından öte bir seçim garantisi Türkiye’de yoktur. Biz parmak boyasını istiyoruz."

Hiçbir Siyasi Parti, Kurum veya Kişi Basın Emekçilerini Hedef Alamaz! Haber

Hiçbir Siyasi Parti, Kurum veya Kişi Basın Emekçilerini Hedef Alamaz!

Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, Demokrat Parti Eskişehir İl Kongresini takip eden basın mensuplarına yönelik yapılanlara tepki gösterildi. ÇGD Eskişehir Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; ''31 Mayıs 2025 tarihinde Eskişehir’de düzenlenen Demokrat Parti 7. Olağan İl Kongresi sırasında, meslektaşlarımızın görevlerini yerine getirmeye çalıştıkları sırada maruz kaldıkları üslup ve tavır, basın özgürlüğüne yönelik açık bir saygısızlık örneğidir. Basın emekçilerinin, zamanla yarıştıkları bir süreçte yalnızca yayın ekipmanlarını almak istemeleri karşısında Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal’ın danışmanı tarafından sarf edilen “Gelmeseydiniz kardeşim” ifadesi, demokratik toplumların vazgeçilmez unsurlarından biri olan bağımsız ve özgür basına karşı kabul edilemez bir tutumdur. Basın emekçileri, halkın haber alma hakkını sağlamak adına görevlerini zor koşullar altında yerine getirirken, bu tür küçümseyici ve dışlayıcı yaklaşımlarla karşılaşmamalıdır. Hiçbir siyasi parti, kurum ya da kişi; basın emekçilerini bu şekilde hedef alamaz, görev yapmalarını engelleyemez. Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şubesi olarak, yaşanan bu olayı kınıyor, tüm siyasi parti ve temsilcilerini basın özgürlüğüne ve meslek ahlakına uygun davranmaya davet ediyoruz. Gazetecilik suç değildir. Gazeteciler görev başındayken değil, engellendiklerinde konuşulmalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''

En Büyük Vatana İhanet Suçunun Yıldönümü Haber

En Büyük Vatana İhanet Suçunun Yıldönümü

Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından 27 Mayıs darbesinin yıl dönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yapıldı. DP İl Başkanı Hüseyin Özcan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Türk siyasi tarihinde gördüğü en büyük organize suçun, Vatana karşı örgütlü ihanetin, Millete karşı ilk terör eyleminin yıldönümüdür 27 Mayıs. Bu Aziz Millet, millî mücadelede "zor"a galip gelmişti. 27 Mayıs ise mağlup olan "zor"un, "zorba"larla rövanş girişimiydi. Kendisinden sonraki tüm "organize kötülük"lere emsal olmuş, zorbalara cesaret vermiş bir cürüm hareketiydi 27 Mayıs Darbelerin, darbe hayallerinin, zoru araç bilenlerin emsali idi. Milleti kendi isteklerine razı edemeyen bir şebekenin silahla rızasını gaspetmesiydi. Toplu halde bir 'görevi kötüye kullanma' eylemiydi 27 Mayıs. 1960 yılında Türkiye'de darbelere, organize tüm kötülük ve vesayetlere emsal olmuş darbe, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir avuç cuntanın, bir avuç cumhuriyet ve millet düşmanının cürmü idi. Zira bu dar suç şebekesi, Milletimizin 10 yılda kat ettiği mesafeden, Milletimizin hürriyetlerine ermesinden, haklarını temin etmesinden, kalkinmadan ve demokrasi fikri ile güçlenen bir cunhuriyetten rahatsızdı. Açıklamaları, beyanları ve hatta darbeyi ilanları dahi cumhuriyetten, hürriyetten bahsetse de aksine bu şebeke Demokrat Parti iktidarına darbe yapıyor görünse de Demokrat Parti ile temsil edilen milletin iktidarına darbe yaptı. Ülkenin kalkınmasını durdurma talimatı almış ve hırsları ile tüm memleketi ateşe atmış bu şebeke muhakkak ki emir aldıkları mahfillere bağlılıklarını ispat etmek için bu ülkenin seçilmiş başbakanını, bakanlarını idama yolladı. Hayatları boyunca dış düşmana karşı tek bir kurşun bile atmamış cuntacılar, milletin iradesine alçakça namlu çevirdi. 27 Mayıs'ta silahların arkasına sığınarak Milletin iradesini sorgulayan, sonra yargılayan bu suç örgütü bedenlerin fani, fikirlerin baki olduğunu unutacak kadar kördü. Nitekim bugün bu darbeciler telin edilirken, bir Millet ve memleket bu ihanetin mesullerine ilenirken Demokrat Parti'yi, iktidarını, şehit başbakanımızı, bakanlarını rahmet ve minnetle anıyor. Nitekim bugün o darbecilerin isimleri anılmazken Demokrat Parti'nin şerefi ile, onuru ile Milleti için idamı dahi göze alan isimleri abide birer şahsiyet olarak yaşıyor. Buradan bir kez daha ilan etmek isteriz ki; darbelerle mücadelenin yolu daha fazla demokrasi ve işler bir adalet mekanizmasıdır. Bugün yeniden gündeme sokulan 'Yeni Anayasa' lakırdıları üzerine Türkiye'nin bir 'yeni'ye değil işleyecek bir demokrasiye ve işletilecek bir anayasaya ihtiyacı olduğunu hatırlatmak isteriz. Demokratik olan bir metin değil zihniyettir. Kısaca ülkemizden darbelerin izlerini silecek, darbelere ve her türlü vesayete tevessülü engelleyecek olan demokrasi kültürüdür. Tartışılması gereken şey metinler değil o metinleri kaleme alan zihinler, uygulayacak bireylerdir. Bu duygularla 1960'taki suç şebekesini bir kez daha lanetliyor, başta partimizin kıymetli isimleri, darbenin gerçekten mağduru olmuş abide şahsiyetlerini rahmetle anıyor, çelikten bir irade ile darbeci çeteyi yok varsaymış 3. Cumhurbaşkanımız, kurucu genel başkanımız Celal Bayar'ı, darbecilere karşı verdikleri milli mücadelede milleti için korkmadan şehadete yürüyen Başbakanımız Ali Adnan Menderes'i ve aziz bakanları Fatin Rüştü Zorlu'yu, Hasan Polatkan'ı şükranla, minnetle ve rahmet duaları ile anıyoruz. Ve bugün vesilesiyle bir kez daha Sayın Genel Başkanımız Gültekin Uysal'ın 27. Yasama Döneminde verdiği kanun teklifindeki taleplerini yineliyor, darbecilerin isimlerinin kamusal alanlardan silinmesi adına buradan çağrıda bulunuyoruz."

DP İl Başkanı Özcan: "Keyfiyet Bu Ülkeye İhanettir!" Haber

DP İl Başkanı Özcan: "Keyfiyet Bu Ülkeye İhanettir!"

Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan Demokrat Parti'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.  DP Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Bugün, yalnız bir siyasi partinin, partimizin kuruluş yıl dönümü değil, Türk siyasetinde, Türk kamusal hayatında "demokrasi" ve "adalet" talebinin kurumsallaştığı, Milletimizin 1946 yılına kadar bir asır boyunca amaç addettiği hürriyetçi düzenin kurulacağına dair umudun ortaya çıktığı gün. Bugün olduğu gibi 79 yıl evvel de umutların tükendiği o gün umut olmuş, hayalleri örselenen Aziz Millete yeniden hayal kurdurmuş, hayallerine kavuşmayı öğretmiş bir iradenin doğuşuna vesiledir. Milletin görünmez zincirlerden kurtulduğu, esaretten kurtulduğu bir günü idrak ediyoruz. 7 Ocak 1946'da Milletimizin dediği ve istediğini bir hedef bilmiş, bir araya gelmekte vesile kılmış, demokrasi ve adalete dair ihtiyacı kendi ihtiyaç ve arzularının önüne koymuş bir kadro, şüphesiz bugün ülkemizde her bir kimsenin teşekkürüne mazhar kararlılığı göstermiştir. Bu kararlılık Milletimizin sesi ile birleşerek evvela "hür seçimler"in yapılmasına sonrasında ise Milletin gerçek manada egemenliğine vesile olmuştur. Ancak bugün gelinen noktada, Milletimiz 79 yıl öncekinden daha büyük bir esarete ve zulme maruz kalmıştır. Tek bir kişinin kimi zaman hezeyanlarını, kimi zaman aldanmalarını, kimi zaman hülyalarını bir devlet tavrı haline getirmesinden dolayı Milletimiz bugün büyük maliyetler ödemektedir. İktidar yozlaşmış, yolsuzluk kurumsallaşmış, Milletimiz yoksullaşmıştır. Bunun temel sebebi bu keyfiyettir. Geçmişte de defalarca gördüğümüz gibi keyfiyet bu ülkeye ihanettir. Adina Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri bu keyfi sistem ile Milletin rızasını imha eden bu İktidar keyfine geleni yapmakta, aklına eseni gerçekleştirmekte bir sakınca görmemektedir. Bizler için, biz Hürriyet Yolcuları için Türkiye'de kronik hale gelmiş sorunların çözümü bellidir; Herkes İçin demokrasi, herkes için adalet ve bunların sonucu hissedilir biçimde herkes için zenginlik. Türkiye içeride ve dışarıda var olan sorunlarını ve riskleri demokrasiyi işleterek, her satihta yerleştirerek, adaletin vicdanları tatmin etmesini sağlayacak şekilde tesisini sağlayarak, hiç bir bireyi ya da kolektif yapıyı aidiyet, mensubiyet ve illiyetini istismara maruz bırakmayacak biçimde "eşit vatandaşlık hukuku" ile buluşturarak ortadan kaldırabilir. "Doğruluğu ispat edilmiş bir çizgi olarak partimiz bugüne ışık tutan geçmişi ile 79 yıldır aynı azim ve kararlılıkla yoluna devam etmektedir. Geçmişin referansı ile Türkiye'yi refah üreten bir ülke haline getirmeye kabiliyetlidir. Bu bilinç, inanç ve cesaretle yolumuza devam edeceğiz. Kuruluş yıldönümümüz vesilesiyle, her bir gün minnetle andığımız Başta Kurucu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü, bizlere kutlamaya matuf bir günü, demokrasi ve adalet gibi yüce değerleri miras bırakan abide şahsiyetlerimizi, Partimizin Kurucu Genel Başkanı, Atatürk'ün son başbakanı, 3. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar'ı, Şehit Başbakanımız Menderes'i, Şehit Bakanlarımız Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu demokrasi ve adalet bayrağını son nefese kadar taşımış Genel Başkanlarımız Özal'ı, Demirel'i rahmet ve saygıyla anıyoruz."

DP Genel Başkanı Uysal'dan Başkan Dökmeci'ye Ziyaret Haber

DP Genel Başkanı Uysal'dan Başkan Dökmeci'ye Ziyaret

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci’yi ziyaret etti. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci’yi makamında ziyaret etti. Gerçekleştirilen ziyarete, 19. Dönem Eskişehir Milletvekili Fevzi Yalçın, Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan ve il ile ilçe yönetimi de katıldı. Ziyarette, Başkan Dökmeci, ilçede gerçekleştirilen ve planlanan projeler hakkında Genel Başkan Uysal ile fikir alışverişinde bulundu. Genel Başkan Gültekin Uysal, Başkan Dökmeci’ye ilçedeki projelerde başarılar dileyerek, çalışmalarına olan desteğini belirtti. Başkan Habil Dökmeci, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a teşekkürlerini iletti. Sivrihisar Belediyesi eski Başkanlarından olan ve dün vefat eden Fikret Arslan Sivrihisar Ulu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Arslan’ın cenaze törenine Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 19.Dönem Eskişehir Milletvekili Fevzi Yalçın, Sivrihisar Belediyesi Başkanı Habil Dökmeci, ailesi ve sevenleri katıldı. Başkan Habil Dökmeci “İlçemizin gelişiminde büyük emekleri olan değerli büyüğümüz Fikret Arslan’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Liderliği, çalışkanlığı ve halkımıza olan sevgisiyle her zaman örnek bir isim olarak hatırlanacak olan merhum başkanımıza Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.