SON DAKİKA
Hava Durumu

#Çiğ Süt

Porsuk Haber Ajansı - Çiğ Süt haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çiğ Süt haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarımın ve Ekonominin Devamlılığı İçin Çiğ Süt En Az 27 TL/Litre Olmalıdır! Haber

Tarımın ve Ekonominin Devamlılığı İçin Çiğ Süt En Az 27 TL/Litre Olmalıdır!

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği - TÜSEDAD, Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanacak olan çiğ süt fiyatı ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. TÜSEDAD'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "15 Aralık'tan İtibaren En Az 27 TL/Litre Olmalıdır! Bu fiyat, tarımın ve ekonominin devamlılığı içın zorunluluktur! Tarım sektörü, yalnızca birincil üretimle sınırlı olmayan, ekonominin tüm katmanlarını besleyen temel bir alandır. Süt üretimi başta olmak üzere hayvancılık sektörü, gıda sanayi, yem sanayi, veterinerlik hizmetleri, ilaç ve aşı üretimı, makine ve ekipman imalatı, lojistik ve soğuk zincir taşımacılığı, perakende, dış ticaret, enerji ve finans gibi birçok alt sektörle doğrudan bağlantılıdır. Ayrıca süt üreten çiftçi, yalnızca hayvan yetiştiricisi değil, aynı zamanda bitkisel üretimin de doğrudan aktörüdür. Yem bitkileri üretimiyle, tarlasıyla, silajıyla, gübre yönetimiyle döngüsel bir sistem içinde hem toprağını işler hem hayvanını besler. Bu sistem, çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik verimliliği birlikte sağlar. Bu bütünsel yapı dikkate alındığında, süt üretiminin sekteye uğraması yalnızca çiftçiyi değil, gıda güvenliğini, sanayi kapasitesini, istihdamı, tüketici erişimini ve kırsal refahı doğrudan etkiler. TÜSEDAD olarak sıcak çig süt üretim maliyetini 23,09TL/LT açıklamıştık. 15 Aralık 2025 itibarıyla, %3,6 yağ ve %3,2 protein içeren sıcak çiğ süt için Ulusal Süt Konseyi tarafından tavsiye edilecek fiyatın en az 27 TL/Litre + soğutma ve hizmet bedeli olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Bu fiyat, tercihe bağlı bir artış değil, artan yem, enerji, işçilik ve bakım maliyetleri karşısında üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına ekonomik bir zorunluluktur. Unutulmamalıdır ki Üretici üretmezse, Gıda sanayi işleyemez, Lojistik sektörü taşıyacak ürün bulamaz, Perakende zincirleri raflarını dolduramaz, Tüketici sağlıklı ve yerli gıdaya erişemez, İthalat zorunluluğu artar, Ekonomik denge bozulur. Önerdiğimiz 27TL/LT'lik fiyat: reticinin ayakta kalması, Sanayicinin hammaddeye erişimi, Tüketicinin yerli ve güvenli süt ürünlerine ulaşımı için bir denge fiyatıdır. Şu unutulmamalıdır... Süt üreticisi üretmeye devam etmelidir ki ülkede kırmızı et açığı kapansın... Bu fiyat, ne bir refah vaadi ne de kısa vadeli kazanç hedefidir. Ancak, uzun süredir zarar eden üreticinin umut ve motivasyonunu koruyabilecek, ülkemizin gıda zincirinin en kritik halkasını güçlendirebilecek bir adımdır. Bu adım, aynı zamanda devletimizin, sanayimizin ve tüketicimizin, bu ülkenin üreten çiftçisinin arkasında olduğunu gösterme fırsatıdır. Bizler sütü eti üretmeye devam etmek istiyoruz. Üretmek, yalnızca çiftçinin değil, toplumun, sanayinin ve devletin ortak sorumluluğudur. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TÜSEDAD 1 Litre Sıcak Çiğ Sütün Üretim Maliyetini Açıkladı Haber

TÜSEDAD 1 Litre Sıcak Çiğ Sütün Üretim Maliyetini Açıkladı

Kısa adı TÜSEDAD olan Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Ekim ayı 1 litre sıcak çiğ süt üretim maliyetini açıkladı. TÜSEDAD'dan çiğ süt maliyet hesaplamasının değiştirildiğinin ifade edildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Türkiye'de çiğ süt üretim maliyetlerini daha doğru, güncel ve şeffaf biçimde ortaya koymak amacıyla uzun süredir yürüttüğümüz çalışmamızı kapsamlı bir şekilde yeniledik. Bu güncellemeyle sektörün ihtiyaçlarına daha iyi yanıt veren, kapsayıcı ve gerçekçi bir maliyet hesaplama modeli oluşturmayı hedefledik. Şubat 2025'e kadar düzenli olarak duyurduğumuz 1 litre çiğ süt üretim maliyeti hesaplama yöntemimiz, sektör paydaşlarımızdan gelen görüş ve katkılar doğrultusunda yeniden değerlendirildi. Yapılan toplantılar, teknik analizler ve ortak akıl süreçleri sonucunda metodolojimizi güncel üretim koşullarını daha doğru yansıtan, kapsamlı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturduk. Bu süreci de "değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" anlayışıyla ele alarak, tüm paydaşların güvenle referans alabileceği sağlam bir değerlendirme zemini oluşturmayı amaçladık. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde sektör için daha gerçekçi, daha şeffaf ve karşılaştırılabilir bir çiğ süt maliyet göstergesi sunuyoruz. Geliştirme sürecinin tamamlanmasının ardından -ve her zaman olduğu gibi yeni önerilere açık olduğumuzu vurgulayarak bu aydan itibaren 1 litre çiğ süt üretim maliyetini düzenli olarak yeniden kamuoyuyla paylaşmaya başlıyoruz. Bu çalışmanın geliştirilme sürecinde katkı sunan tüm üreticilerimize, sektör örgütlerine, akademisyenlere ve uzmanlara teşekkür ediyoruz. Ortaya çıkan bu yeni metodolojinin, çiğ süt üretiminin sürdürülebilirliği ve sektörün sağlıklı işleyişi açısından önemli bir yol gösterici olacağına inanıyoruz. Varsayımlarımız: TÜSEDAD maliyet komisyonu; 100 baş sağmal kapasitesine sahip bir işletmeyi baz alıp, günde ortalama 30 litre süt veren bir çiftlik için maliyet hesaplamaktadır. Maliyet programımız farklı sürü büyüklükleri ve süt verimleri için de hesaplama yapılacak şekilde hazırlandığından, her sürü büyüklüğü ve farklı verim düzeyleri için de hesaplama yapılabilmektedir. Aynı şekilde, çalışan personel sayısı ve hizmet alımları da sürü büyüklüğüne göre belirlenmektedir. Geliştirilen Yeni Formülasyon: Güncellenen maliyet hesaplama yöntemimiz, önceki çalışmalardan farklı olarak aşağıdaki temel iyileştirmeleri içermektedir: Desteklemelerin dahil edilmesi: Sektör temsilcilerinin önerileri dikkate alınarak, üreticilerin aldığı çiğ süt primi ve buzağı desteklemelerinin maliyet üzerindeki etkisi de formülasyona eklenmiştir. Döviz bazlı analizler: Maliyetlerin uluslararası karşılaştırmalarda daha anlamlı hale gelmesi amacıyla, hesaplamalar dolar bazında da yapılmıştır. Genişletilmiş veri seti: Saha verileri ve piyasa fiyat hareketlerinin birlikte değerlendirildiği daha da güçlü bir veri tabanı oluşturulmuştur. Modelin hassasiyetinin arttırılması: Girdi maliyetlerindeki hızlı değişimlerin daha sağlıklı takip edilebilmesi için formülasyonun algoritmik yapısı güncellenmiştir. Açıklanacak yeni maliyet verileri: Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yeni destekleme modeline göre güncel olarak alınan/alınacak Türkiye'de üreticinin eline geçen ortalama destek miktarını yansıtacak, Sektör paydaşlarının ihtiyaç duyduğu öngörülebilirliği güçlendirecek, Üretim planlaması ve politika yapıcılar için daha sağlıklı değerlendirmeler yapılmasına katkı sağlayacaktır. Buna göre; güncel yem ve diğer tüm GİDERLERİN VE GELİRLERİN (buzağı ve gebe düve satışı+ süt prim desteği + buzağı prim desteği) dikkate alındığı hesaplama metodumuza göre; Ekim ayı 1 litre SICAK çiğ süt üretim maliyeti 23,09 TL/I olarak hesaplanmıştır. 1 litre çiğ sütün soğutma bedeli 0,70 TL/I olarak kabul edildiğinde soğutulmuş çiğ süt maliyeti de 23,79 TL/l'dir. Hizmet bedeli dediğimiz çiğ sütün toplanıp fabrikaya nakliyesi mesafelere göre değişiklik gösterebileceğinden dolayı kullanılmamıştır. Web sitemizde maliyet hesaplama metodumuzda kullandığımız temel verilerimiz, fiyatlar ve rasyonumuz paylaşılmakta ayrıca aşağıda da bilgilerinize sunulmaktadır."

Üretici Çiğ Sütü 14 Liradan Satarken, Sütün Fiyatı Rafta 44 Lira Haber

Üretici Çiğ Sütü 14 Liradan Satarken, Sütün Fiyatı Rafta 44 Lira

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin hayvancılık ve süt sektöründeki sorunları anlattı. Yemden ete, çiğ sütten,  hayvan ithalatına kadar sorunlara değinen Gürer, “Türkiye neredeyse kendi hayvancılığını bıraktı, yurt dışından hayvan getirerek sistemi sürdürmeye çalışıyor” dedi. 2010 yılında başlayan hayvan ithalatının bugüne kadar 10 milyon hayvana ulaştığını ve 11 milyar doların yurt dışına çıktığını belirten Gürer, “Ancak sorun çözülmedi” ifadelerini kullandı.  ÜRETİCİ 14 LİRADAN SATARKEN RAF FİYATI 44 LİRA CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, süt sektöründeki çarpık fiyatlandırma sistemine dikkat çekerek, “Bugün rafta bir litre süt 44 liradan satılıyor. Ancak üretici bu sütü 14 liradan satmak zorunda kalıyor” dedi. Küçük aile işletmelerinin 10-20 baş hayvanla üretim yaptığını ve yeterli depolama imkânı olmadığı için sütü hemen satmak zorunda kaldığını belirten  Ömer Fethi Gürer, “Aracı geliyor, ‘Bana 14 liradan sütü verirsen alırım’ diyor. Sanayici ise ‘15 liradan fatura kes, 14 liradan sütü al, ben de senden 17 liradan alayım’ diyor. Yani Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği 17 lira 15 kuruşluk fiyat, küçük üreticinin erişemediği bir fiyat” şeklinde konuştu. YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ ÜRETİCİYİ ÇIKMAZA SOKUYOR Sanayicinin üreticiye yemi de kendisinden alması şartını koştuğunu ifade eden CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Yem fiyatları durmaksızın artıyor. Bugün 50 kilo süt yemi 700 liraya satılıyor. Yonca, mısır silajı, pamuk tohumu küspesi gibi yem girdileri de pahalandı. Küçük üreticiler stok yapamadığı için yemleri günlük fiyatlarla almak zorunda kalıyor. Bu da maliyetleri artırıyor” dedi. Hayvancılık yapanların giderlerinin yüzde 70’inin yem olduğunu vurgulayan Gürer, “Yem fiyatlarındaki artış durdurulmadan hayvancılığın sürdürülebilirliği yok. Yemde en az yüzde 50 sübvansiyon sağlanarak üretici desteklenmeli” çağrısında bulundu. KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİ YOK OLURSA SEKTÖR ZORA GİRER Küçük aile işletmelerinin ayakta kalamadığı bir sistemde büyük çiftliklerle sektörün sürdürülemeyeceğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2020 yılında yanlış politikalarla doğum anı gelmiş hayvanlar kesime gitti. Süt inekleri kesildi ve Türkiye’de hayvan açığı devam ediyor. İthalat artıyor” diye konuştu. Hayvan hastalıklarının önlenmesi ve buzağı ölümlerinin Avrupa ortalamasına çekilmesi halinde et açığının kalmayacağını ifade eden Gürer, “Ancak yönetimde anlayış eksikliği var. Bu nedenle sorunlar katlanarak devam ediyor” şeklinde konuştu. ULUSAL SÜT KONSEYİ’NİN FİYAT POLİTİKASI ELEŞTİRİSİ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatların üreticiyi korumadığını belirterek, “Konseyin tavsiye fiyatı, taban fiyat sanılıyor. bu fiyat, sanayicinin lehine belirleniyor. Üretici bu fiyata ulaşamıyor” dedi. İktidarın sanayicinin yanında durduğunu ve üreticinin hak ettiği değeri bulamadığını belirten Gürer, “Rafta vatandaş pahalı ürün alıyor, üreten kazanamıyor, aracı ve sanayici kârından taviz vermiyor” ifadelerini kullandı. KOOPERATİFLEŞME VE ÜRETİCİYİ KORUYACAK POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ Sorunun çözümü için küçük aile işletmelerini koruyacak ve kooperatifleşmeyi teşvik edecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üretilen ürünün değer bulmasını sağlayacak yöntemler geliştirilmeli. Sütten mamul ürünlerin market fiyatlarına ulaşması mümkün değilken, üretici bu işten para kazanamadığı için ahırlar boşalıyor” dedi. 

Süt Üreten de, Tüketen de Mağdur! Haber

Süt Üreten de, Tüketen de Mağdur!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, süt üreticilerinin yaşadığı ciddi ekonomik sorunlara dikkat çekti. Gürer, özellikle küçük aile işletmelerinin çiğ süt satışından yeterli kazancı elde edemediğini ve sektörün sürdürülebilirliğinin tehlike altında olduğunu vurguladı. ÇİĞ SÜT FİYATLARI ÜRETİCİYİ ZORLUYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği tavsiye fiyatı ile piyasa fiyatları arasındaki uçuruma dikkat çekti. Konsey’in çiğ süt için belirlediği tavsiye fiyatının 17 lira 55 kuruş olduğunu, ancak aracıların üreticiden sütü 14 lira civarında topladığını ifade etti. Bu durumun, özellikle sıcak süt depolama imkânı bulunmayan küçük aile işletmelerini olumsuz etkilediğini belirten Gürer, üreticilerin zorunlu olarak tavsiye fiyatının altında satış yapmak zorunda kaldığını söyledi. YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ SEKTÖRÜ ÇIKMAZA SÜRÜKLÜYOR Süt üretiminde en büyük maliyet kalemlerinden birinin yem olduğunu hatırlatan Gürer, sürekli artan yem fiyatlarının süt inekçiliğini sürdürülebilir olmaktan çıkardığını ifade etti. Yem fiyatlarındaki artışın yanı sıra sanayi sütü ve süt mamullerinde de fiyatların yükseldiğini belirten Gürer, bu durumun hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilediğini vurguladı. ARACILAR VE MARKETLER KAR EDERKEN ÜRETİCİ ZARAR EDİYOR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, süt sektöründe yaşanan en büyük sorunlardan birinin de aracılar, sanayiciler ve marketlerin kâr marjlarını korurken üreticinin zarar etmesi olduğunu söyledi. Aracıların ve sanayicilerin giderlerini karşılayacak şekilde fiyatları artırdığını, ancak bu artışların üreticiye yansımadığını belirten Gürer, “Süt inekçiliği yapan üretici zarar ederken, vatandaş da market raflarında yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalıyor” dedi.

Gürer: "Besicide Çiğ Süt Fiyatı Yerinde Sayıyor" Haber

Gürer: "Besicide Çiğ Süt Fiyatı Yerinde Sayıyor"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küçük aile tipi işletmelerinde sıcak süt depolama olanağı bulamayan üreticinin, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatın altında aracılara süt satmak zorunda kaldığını söyledi. Ulusal Süt Konseyi’nin tavsiye fiyatı olarak belirlediği 17.55 TL’den küçük aile tipi işletmelerin ürün satamadığını ve sütün 14.00 TL civarında aracılar tarafından toplandığını ifade eden Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı tavsiye fiyatının sanayiciye yaradığını ve sanayicinin satışa sunduğu süt ve sütten mamul ürünlerin raf fiyatına artışın derhal yansıdığını belirtti. Sürekli artan yem fiyatları ile süt inekçiliğinin küçük aile tipi işletmeleri için giderek sürdürülebilir olmaktan çıktığına dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin tavsiye fiyatına küçük işletmelerin süt satamazken yem ve sanayi sütü ile sütten mamul ürünlerin raf fiyatına düzenli zam geldiğini ifade etti. Hayvancılık yaparak geçimini sağlayanın sıkıntısı sürerken, rafta ürün alan vatandaşın daralan alım gücü ile ürüne erişiminin de sorun olduğunu vurguladı. "Aracı, sanayici ve de marketçi satış fiyatlarını giderine göre artırmaya devam ediyor" dedi. KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ SADELEŞTİRİLMELİDİR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsal destekleme ile tarım kesimine yönelik düzenlemelerde de iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu belirtti. Gürer, "KKYDP (Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı), tarımsal üretimi desteklemek ve kırsal kalkınmayı teşvik etmek amacıyla yürütülen hibe programı kapsamında sadece ithal hayvanda kapasite raporu verilmesinin başvuru aşamasında sorun oluşturduğunun dile getirildiğini söyledi. Gürer: 20-100 arası hayvanı olan başvuru yapan üreticilerden iş yeri açma ve çalışma ruhsatı köylerde özel idare, beldelerde belediyelerden isteniyor. Bu da başvuru sayısının az olması anlamına geliyor. Kapasite artırımı, teknoloji yenileme ve/veya modernizasyon niteliğindeki başvurular için başvuru konusu ve niteliği ile ilgili üretim izin belgesi (işletme kayıt belgesi/işletme onay/şartlı onay belgesi), işyeri açma ve çalışma ruhsatı, demirbaş kayıt listesi, yatırıma ait fotoğraflar ile kapasite raporu veya ekspertiz raporu; varsa tesisin hastalıktan ari işletme olduğuna dair belge talep ediliyor. Bu durumda altyapı yatırımlarında küçük çiftçilerimiz, hayvancılarımız başvuru yapamıyorlar. Bu nedenle bu ve benzer konularda düzenlemeler sağlanması bekleniyor" dedi. KIRSAL DÖNÜŞ İÇİN HİBE VE DESTEKLERDEN YARARLANILMALI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsalın desteklenip gelir düzeyini artırıcı ve yeniden geriye dönüşü teşvik edici uygulamaların önem arz ettiğine dikkat çekti. Gürer, "Aile işletmeciliği, tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi için önemli bir destek noktasıdır. Dünyada hayvancılığın olduğu her yerde aile işletmelerinin varlığı, büyük çiftlikler için de dayanak noktasıdır. Bu nedenle mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelere sağlanacak destekler önemlidir. Kırsalda ekonomik altyapının güçlendirilmesi, üretici besicinin teknoloji ile buluşması, sağlanan desteklerden beklenen faydanın oluşması ve teknolojik yatırımların desteklenmesi sürecin doğru ve planlı yürütülmesi ile olur. Kırsal Kalkınma Destekleri kapsamında tarıma dayalı ekonomik yatırımlar ve kırsal ekonomik altyapı yatırımlarının desteklenmesinde oluşmuş sorunlar, güncel çözümler üretilerek, tüm tarafların katkısı alınarak uygulanabilir ve yaygınlığı sağlanacak düzeyde değerlendirilmelidir" dedi. SÜT TOPLAMA MERKEZİ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küçük aile tipi işletmelerinde ve özellikle 1-20 süt ineği olan besicilerde süt sağımı sonrası sütün sıcak iken satışa sunulduğuna işaret ederek, çiğ süt toplama tankı yoksa sütün, Ulusal Süt Konseyi tavsiye fiyatı yerine aracı tarafından belirlenen fiyatla satıldığını ifade etti. "Aracı, topladığı sütü sanayiciye fabrikaya taşımaktadır. Böylece süt daha ilk aşamada iki el değiştirmekte ve rafa kadar toptancısı ve satıcısıyla en az dört elden geçmektedir. Sütün toplanması, süzülmesi, soğutulması ve uygun şartlar altında depolanması süt fiyatını doğrudan etkilemektedir" dedi. Ömer Fethi Gürer, "Süt toplama merkezleri yeni tesis ile teknoloji yenileme ve/veya modernizasyon niteliğindeki başvuruların hibe desteği kapsamında değerlendirildiğini; hem mevcut süt işleme tesisi olan yatırımcılar hem de işletmesi olmadığı halde sadece süt toplama merkezleri kuracak olan yatırımcıların proje başvurusunda bulunabildiklerini" belirtti. CHP Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, "Tesislerde süt; günlük toplanacaksa +8°C’den, günlük toplanmayacaksa +6°C’den yüksek olmayan sıcaklıklarda muhafaza edilmek durumundadır. Çiğ süt toplamada tankların en az 1000 L/gün kapasitede olması hibe desteğinde gerekli görülmektedir. Tank ve süt kamyonu için belirlenen kriterler ve süt kabulünde değer tespiti yapacak makine ve ekipmanlar hibe desteği kapsamında tanımlanmıştır. Süt ve süt ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına; işletmede üretim sırasında oluşan peynir altı suyunun süt ürünü olarak değerlendirilerek ekonomik değerinin artırılması için proje başvuruları yapılabilmektedir. Bu bağlamda hibe desteğinin erişiminin yaygınlaştırılması, kolaylaştırılması ve sadeleştirilmesi, daha çok işletme için yol gösterici ve uygulayıcı olmasına vesile olacaktır. Küçük aile tipi işletmelerinde sıcak süt sağım sonrası depolama olanağı olmaması, fiyatın belirlenmesinde besicinin belini bükmektedir. Hijyen şartlarında belli bir süre toplanma tanklarıyla süt alınması, ilk elde üreticinin ve besicinin elini güçlendirecektir. Bu nedenlerle hibe destekler kırsal yolunu açacak ve küçük aile tipi işletmelerin de yararlanmasını sağlayacaktır" dedi.

Çiğ Süt Krizi Derinleşiyor Haber

Çiğ Süt Krizi Derinleşiyor

Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, “Süt üreticileri, son yıllarda giderek artan maliyetler karşısında ayakta kalma mücadelesi verirken, çiğ süt fiyatlarındaki düzenlemelerin gecikmesi sektörü derin bir krizle karşı karşıya bırakmıştır. Üreticilerimiz, bir litre süt satışından elde ettikleri gelirle bir bardak çay dahi içemez duruma gelmişlerdir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem; çiğ süt fiyatlarına yeterli destek sağlanmaması, maliyet artışlarının görmezden gelinmesi ve Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) aldığı gecikmeli kararların, yalnızca süt üreticilerini değil, tüm ülke ekonomisini olumsuz etkilediğini belirtti. Üreticilerin hayvanlarını kesime göndermesiyle et ve süt krizinin kapıda olduğunun açıkça görüldüğünü ve bu gidişat acilen durdurulmazsa, Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılığının daha da artarak, tüketicilerin daha pahalıya et ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalacağının altını çizen Genel Başkan Yardımcısı Adem, “Süt üreticisinin ayakta kalması, gıda güvenliğimizin ve milli ekonomimizin teminatıdır” ifadelerini kullandı. Adem, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: "ÜRETİCİLERİMİZ, BİR LİTRE SÜT SATIŞINDAN ELDE ETTİKLERİ GELİRLE BİR BARDAK ÇAY DAHİ İÇEMEZ DURUMA GELMİŞLERDİR "Son aylarda üreticinin litre başına süt maliyeti 18 TL’yi bulmuşken, fiyat artışının Ocak 2025’e ertelenmesi üreticiler arasında endişeleri artırıyor. Süt ineklerini kesime gönderen üreticiler, yalnızca süt sektörünü değil, et üretiminde de ciddi bir arz sıkıntısı yaşanacağını vurguluyor. Bu durum, Türkiye’nin hem iç piyasadaki süt ve süt ürünleri tedarikini hem de kırsal kalkınma hedeflerini doğrudan etkiliyor. Ulusal Süt Konseyi'nin üç ayda bir toplanma sözü tutulmamış, Kasım ayında yapılması gereken toplantı Aralık ayına ertelenmiştir. Daha da vahimi, yapılacak fiyat artışının Ocak 2025'e ötelenmesidir. Bu gecikme her gün onlarca üreticimizin üretimden çekilmesine neden olmaktadır. Rakamlar çarpıcıdır: Son altı ayda yem fiyatları yüzde 40'ın üzerinde artış göstermiş, veteriner hizmetleri, işçilik ve enerji maliyetleri katlanarak yükselmiştir. Üreticilerimiz, bir litre süt satışından elde ettikleri gelirle bir bardak çay dahi içemez duruma gelmişlerdir. İktidarın enflasyonla mücadele politikası, maalesef sadece üreticiyi cezalandırmaya yöneliktir. Bu yaklaşım, tarımsal üretimimizi çökertmekte ve bizi gıda güvenliği açısından dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu gecikmeler, üreticiyi daha da zor durumda bırakıyor. Ekonomi yönetimi, süt fiyatlarını artırmamak için enflasyon kaygısını öne sürerken, üreticinin maliyetlerini ve geçim sıkıntısını görmezden geliyor. Çiğ süt fiyatlarının yedi aydır artırılmaması, üreticiyi üretimden vazgeçmeye zorluyor. Üreticinin üretimden çekilmesi, uzun vadede hem arz sıkıntısına hem de fiyatların çok daha hızlı artmasına neden olacak. Üreticilerimizin alın teri karşılıksız bırakılıyor. Ulusal Süt Konseyi’nin maliyetlere duyarsız yaklaşımı, üreticilerimizi hızla sektörden uzaklaştırıyor. Çiğ süt fiyatlarındaki artışın geciktirilmesi, yalnızca çiftçiyi değil, tüketiciyi de zor durumda bırakacak bir krizi tetikliyor. Türkiye’nin gıda güvenliği için üreticinin yanında durmak, tarım ve hayvancılık sektörünü sürdürülebilir kılmak zorundayız. SÜT DESTEKLEME PRİMİ ARTIRILMALI, YEM FİYATLARINA MÜDAHALE EDİLMELİDİR Süt üreticilerinin talepleri ise açık: Çiğ süt fiyatları aylık bazda güncellenmelidir: Üreticinin maliyetler karşısında ezilmemesi için çiğ süt fiyatları, enflasyon ve maliyet artışlarına paralel olarak her ay yeniden düzenlenmelidir. Bu düzenleme, şeffaf bir şekilde yapılmalı ve üreticinin hak ettiği gelir garanti altına alınmalıdır. Süt destekleme primi artırılmalıdır: Mevcut süt destekleme primleri, üreticinin zararını karşılamaktan uzaktır. Destekleme primleri artırılarak, üreticinin zarar etmesi engellenmelidir. Bu destek, üreticiye doğrudan ulaşmalı ve aracıların kazanmasına izin verilmemelidir. Yem fiyatlarına müdahale edilmelidir: Yem fiyatları, süt üretiminin en önemli maliyet kalemidir. Yem fiyatlarının kontrol altına alınması, üreticinin maliyetlerini düşürmek açısından elzemdir. Girdi maliyetlerini düşürmek için hükümet acilen harekete geçmelidir. Hayvan kesimlerinin önüne geçilmelidir: Üreticilerin hayvanlarını kesime göndermesini engellemek için acil destek paketleri hazırlanmalıdır. Hayvan varlığının korunması, yalnızca süt üretimi için değil, aynı zamanda et üretimi için de hayati öneme sahiptir. USK; BAĞIMSIZ UZMANLARIN AĞIRLIKTA OLDUĞU, ŞEFFAF BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR Ulusal Süt Konseyi bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır: Bugün Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı kararlar, siyasi kaygılar doğrultusunda şekillenmektedir. Bu durum, üreticinin çıkarlarının göz ardı edilmesine ve sektörün krizlere sürüklenmesine neden olmaktadır. Konsey, üreticilerin ve bağımsız uzmanların ağırlıkta olduğu, şeffaf bir yapıya dönüştürülmelidir. Unutmayalım ki, süt üretimi, yalnızca üreticinin değil, tüm toplumun meselesidir. Süt üreticisinin ayakta kalması, gıda güvenliğimizin ve milli ekonomimizin teminatıdır.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.