SON DAKİKA
Hava Durumu

#Atatürkçü Düşünce Derneği

Porsuk Haber Ajansı - Atatürkçü Düşünce Derneği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atatürkçü Düşünce Derneği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ADD Eskişehir Şubesi Cumhuriyet Gecesinde Büyük Coşku Haber

ADD Eskişehir Şubesi Cumhuriyet Gecesinde Büyük Coşku

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından Cumhuriyet’in ilanının 102’nci yılı ve Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenen "Cumhuriyet Gecesi" büyük coşkuya sahne oldu. ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliği yaptığı geceye Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, Zafer Partisi İl Başkanı Hasan Demir, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile dernek üyeleri katılım sağladı. Gecenin açılış konuşmasını yapan ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci; "Cumhuriyet farklılıklarımıza rağmen bir arada olmaktır. Bu şehir Mustafa Kemal Atatürk'ün hayalinde kurduğu muasır medeniyetler seviyesine gelecektir. Ve biz Add Eskişehir olarak onun mimarı olacağız. Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti." dedi. ADD Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen "Cumhuriyet Gecesi" büyük ilgi görürken salon Atatürk ve Cumhuriyet sevdalıları ile doldu taştı. Dans gösterisi, şarkılar, türküler ve marşlarla büyük bir coşkunun yaşandığı gecede, Cumhuriyet’in 102’nci yılı dolayısıyla bir pasta kesildi.

Cumhuriyet Biat Edenlerin Değil Direnenlerin Eseridir! Haber

Cumhuriyet Biat Edenlerin Değil Direnenlerin Eseridir!

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyet’in 102’nci yılı etkinlikleri ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Cumhuriyetimizin 102. yılında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürüyen biz Eskişehirliler; özgürlüğümüze, laikliğimize, bağımsızlığımıza ve insan onuruna dayalı bir yaşama sahip çıkmak için bir kez daha alanlardayız. Bu kent, Kurtuluş Savaşı’nda ilk direnişin ateşini yakan, Kuvayı Milliye’nin yüreğini taşıyan kenttir. Ve bugün o ateşi yeniden yakıyoruz! Bugün ülkemizde;adalet terazisini şaşırtan kararlar, halkın sırtına yüklenen ekonomik krizler, bilim ve sanatın yerine dogmaların, liyakatin yerine sadakatin getirildiği bir düzen dayatılmaktadır. Gençler ülkesine değil umutsuzluğa sürüklenmekte, kadınlar her gün şiddete, baskıya, eşitsizliğe karşı yaşam mücadelesi vermektedir. Cumhuriyet’in en temel direği olan laiklik aşındırılmakta, devletin kurumları şahısların keyfine bırakılmaktadır. Ama biz susmayacağız! Çünkü bu ülkenin harcında, Kuvayı Milliye’nin kanı, alın teri ve inancı vardır. Ve biz, o mirasın onurlu sahipleriyiz. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, biat edenlerin değil; direnenlerin eseridir! Direne direne, omuz omuza kuruldu, yine öyle korunacaktır! Bugün görevimiz açıktır: Cumhuriyet’in ışığını yeniden sokaklara taşımak, karanlığa karşı birlikte yürümektir! Bu nedenle 29 Ekim 2025 Çarşamba günü, saat 15.00’te Adalar Atatürk Caddesi girişinde buluşuyoruz. Kadınıyla, genciyle, emeklisiyle, işçisiyle, öğrencisiyle; her yaştan her yurttaşımızı büyük halk yürüyüşümüze davet ediyoruz. Gelin, Eskişehir’in kalbinden tüm Türkiye’ye haykıralım: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” “Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!” Tüm yurttaşlarımızı evlerini, işyerlerini, balkonlarını şanlı Türk Bayrağımızla donatmaya çağırıyoruz. Kırmızı-beyaz bir deniz olsun Eskişehir! Her pencereden umut, her yürekten kararlılık taşsın! Biz, bu ülkenin aydınlık yüzleriyiz. Biz, öğretmenlerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların, sanatçıların Cumhuriyetiyiz. Biz, korkmayan, yılmayan, Atatürk’ün devrimlerine sahip çıkan milyonlarız! Ve buradan bir kez daha, tüm yurda ilan ediyoruz: “Ne pahasına olursa olsun, bu Cumhuriyet yaşayacak! Bu ülke yeniden Atatürk’ün aydınlığında yükselecek!” Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk! Yaşasın halkın egemenliği, eşitliği ve özgürlüğü! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yeniden Atatürk Cumhuriyetini inşa etmek için tüm yurttaşlarımızı 29 Ekim 2025 Çarşamba günü saat 15:00 de Türk Bayrağımız ve Atatürk Posterlerimiz ile Adalar Atatürk Caddesi girişinde bekliyoruz. Artık vakit tamamdır. Atatürk’te birleşme zamanı gelmiştir. Yüce Türk Milletine saygılarımızla."

Ya Atatürk’ün Yolundan Gideceksiniz, Ya Koltuğu Terk Edeceksiniz! Haber

Ya Atatürk’ün Yolundan Gideceksiniz, Ya Koltuğu Terk Edeceksiniz!

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen basın toplantısında kamuoyunda gündeme gelen fotoğraf ile ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın'a tepki gösterildi. ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi; "Cumhuriyetimizin temeli, laik ve bilimsel eğitimdir. Bu temel, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” sözüyle milletimize miras bırakılmıştır. Son günlerde kamuoyuna yansıyan bir görüntüde, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın’ın, gerici görüşleriyle tanınan ve Cumhuriyetimizin değerleriyle taban tabana zıt söylemler içinde olan Mustafa Demirkıran ile aynı masada yer aldığı görülmüştür. Bu fotoğraf, sıradan bir birliktelik değil; Cumhuriyet’in eğitim politikaları ve Atatürk ilke ve devrimlerine karşı oluşturulmak istenen ideolojik bir cepheleşmenin göstergesidir. Milli Eğitim Müdürleri; görevleri gereği, çocuklarımızın ve gençlerimizin çağdaş, bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim almasını sağlamakla yükümlüdür. Bu makamı işgal eden bir yöneticinin, Atatürk’ün devrimleriyle çatışan kişi ve çevrelerle yan yana görüntü vermesi, yalnızca kendi şahsını değil, temsil ettiği makamı ve Eskişehir’in eğitim hayatını da gölgelemektedir. Anahtar Parti İl Başkanı Sayın Çağlar Ölce’nin bu duruma gösterdiği tepki, Cumhuriyet sevdalılarının ortak sesidir. Kendisinin yanında olduğumuzu, suskun kalmayan her yurttaşın desteğiyle birlikte haykırıyoruz. Buna karşılık Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Şube Başkanı İbrahim Akar’ın sosyal medya sözleri sadece tam bir faciadır. Sadece Atatürk’e değil, aynı zamanda muhafazakâr ve milliyetçi kitlelere de iftiradır. Atatürk bu milletin ortak paydasıdır! O’nun adı üzerinden kin, nefret ve kutuplaşma üretenleri şiddetle kınıyoruz. Kendisini bir taraf olmamaya ve eğitim emekçilerinin haklarını korumak için çalışmaya davet ediyoruz. Buradan açıkça ilan ediyoruz: Milli Eğitim, Atatürk düşmanlarının propaganda sahası olamaz. Bu ülkenin çocuklarına Atatürk’ün yolundan başka bir rota çizilemez. Aklınızı başınıza alın. Atatürk, laikliğin de, milliyetçiliğin de, muhafazakârlığın da üstünde; milletin ortak değeridir. Dikkat edin bu dil sizi yakar. Unutulmamalıdır ki: Laik ve bilimsel eğitim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kırmızı çizgisidir. Eğitim yöneticilerinin her eylemi, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve ailelerimize mesaj niteliği taşır. Cumhuriyetin kazanımları, kişisel kariyer hesaplarına veya ideolojik yakınlaşmalara kurban edilemez. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi olarak açıkça ifade ediyoruz: Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü, bu fotoğrafla ortaya çıkan tavrının bedelini taşımak zorundadır. Cumhuriyetin eğitim sistemine gölge düşüren bu davranış karşısında, istifa ederek kamu vicdanını rahatlatmaya davet ediyoruz. Bizler, Atatürk’ün izinden giden yurttaşlar olarak, laik ve bilimsel eğitimden en küçük bir sapmaya dahi izin vermeyeceğiz. Milletimizin vicdanında ve hukuk önünde bu tür girişimlerin karşılıksız kalmayacağını özellikle vurguluyoruz. Kamuoyunu dikkatle sürece sahip çıkmaya, yetkilileri Cumhuriyet’in temel değerlerine sadakatle görev yapmaya çağırıyoruz. Unutulmasın ki: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.” Buradan açıkça İl milli eğitim müdürü Sinan Aydın'a tekrar sesleniyoruz; ya Atatürk’ün yolundan gideceksiniz, ya da o koltuğu terk edeceksiniz! Yüce Türk Milletine saygılarımızla duyururuz."

Türk Dil Bayramı Düzenlenen Etkinlikle Kutlandı Haber

Türk Dil Bayramı Düzenlenen Etkinlikle Kutlandı

Eskişehir Sanat Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından ''Atatürk'ün Dil Devrimi ve Türk Dil Bayramı'' dolayısıyla bir etkinlik düzenlendi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Engin Orbey Sahnesi'nde düzenlenen etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Eskişehir Sanat Derneği Başkanı Şahabettin Tosuner ve ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci'nin birer konuşma yaptığı etkinlik günün anlam ve önemine yönelik konuşmalar ve slayt gösterisi ile sona erdi. ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; ''Bugün burada, milletimizin en önemli değerlerinden biri olan Türkçe’nin bayramını, yani 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nı kutlamak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, bu anlamlı günün dilimize ve kültürümüze hayırlı olmasını diliyorum. Değerli misafirler, Dil; bir milletin hafızasıdır, kültürünün taşıyıcısıdır, geleceğe bırakacağı en kıymetli mirastır. Her millet, diliyle vardır. Dilini kaybeden toplumlar, kimliklerini, birliklerini ve bağımsızlıklarını da zamanla kaybetmişlerdir. Türk milleti ise, binlerce yıllık tarih yolculuğu boyunca, kimi zaman devletler yıkmış, kimi zaman yeni uygarlıklar kurmuş; ama her zaman diline sahip çıkmayı bilmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe, sadece Anadolu coğrafyasının değil; Orta Asya’dan Balkanlara, Ortadoğu’dan Kafkasya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyanın sesi olmuştur. Göktürk Yazıtları’ndan günümüze ulaşan satırlar, bize sadece bir tarih anlatmaz; aynı zamanda Türk milletinin hafızasını, inançlarını ve düşünce biçimini de yansıtır. Kıymetli katılımcılar, Dilimizin güzelliği ve gücü, tarih boyunca pek çok büyük eserle kendini göstermiştir. Kaşgarlı Mahmud’un Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eseri, yalnızca Türkçenin ilk sözlüğü değil, aynı zamanda Türk kültürünün ilk ansiklopedilerinden biridir. Yunus Emre’nin diliyle insanlığa yayılan sevgi ve hoşgörü mesajları, Türkçenin duygu zenginliğini ortaya koymuştur. Karacaoğlan’ın türkülerinde, Fuzuli’nin gazellerinde, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde Türkçe, kimi zaman bir aşkın, kimi zaman bir yolculuğun, kimi zaman da bir milletin ruhunun sesi olmuştur. Sevgili misafirler, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dilin bir millet için taşıdığı önemi en iyi kavrayan devlet adamlarından biridir. Atatürk, “Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin gelişmesinde başlıca etkendir.” diyerek bizlere önemli bir uyarıda bulunmuştur. Atatürk’ün önderliğinde 1932 yılında kurulan Türk Dil Kurumu, dilimizin gelişmesi, yabancı etkilerden arındırılması ve halkın kendi öz diliyle eğitim görmesi amacıyla büyük bir devrim niteliğinde çalışmalar başlatmıştır. Aynı yıl, 26 Eylül 1932’de toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı, Türkçenin gelişimi açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. İşte bu yüzden, her yıl 26 Eylül’de Türk Dil Bayramı’nı kutluyoruz. Saygıdeğer katılımcılar, Bugün, Türkçe sadece Türkiye sınırları içinde değil; dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın konuştuğu, öğrettiği, öğrendiği bir dildir. UNESCO verilerine göre, Türkçe dünyanın en çok konuşulan dilleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu gurur, bize büyük bir sorumluluk da yüklemektedir. Çünkü dilimizi doğru, güzel ve etkili kullanmak, onu yozlaşmadan korumak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak görevidir. Ancak günümüzde, küreselleşmenin etkisiyle yabancı kelimelerin hayatımıza hızlı bir şekilde girdiğini görüyoruz. Özellikle gençlerimizin günlük yaşamda Türkçe karşılığı bulunan kelimeler yerine yabancı sözcükleri tercih etmesi, dikkatle üzerinde durmamız gereken bir konudur. Unutmayalım ki, başka dillerin etkisiyle yozlaşan bir dil, zamanla kimliğini ve özgünlüğünü kaybeder. Bu nedenle bizlere düşen görev, dilimizi bilinçli şekilde kullanmak, çocuklarımıza Türkçenin inceliklerini öğretmek ve onu yaşatacak eserler ortaya koymaktır. Değerli konuklar, Türkçemiz, sadece geçmişimizin değil; aynı zamanda geleceğimizin de teminatıdır. Dilimiz, bağımsızlığımızın, birlik ve beraberliğimizin en güçlü simgesidir. Bugün nasıl ki atalarımız, dilimizi yaşatmak için mücadele verdiyse; biz de aynı sorumluluk bilinciyle, Türkçeyi korumak ve güçlendirmek zorundayız. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türk diline hizmet eden bütün bilim insanlarımızı, yazarlarımızı, şairlerimizi ve emeği geçen herkesi minnetle ve saygıyla anıyorum. Sözlerime son verirken, bir kez daha 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, Türkçemizin gücünü ve güzelliğini gelecek kuşaklara taşıyacak bilinçli bireyler yetiştirmemizi temenni ediyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.''

Bir Daha Ne 12 Eylüller, Ne Başka Karanlıklar Milletin Üzerine Çökemeyecek Haber

Bir Daha Ne 12 Eylüller, Ne Başka Karanlıklar Milletin Üzerine Çökemeyecek

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından 12 Eylül darbesiyle ilgili olarak dernek binasında bir basın toplantısı düzenlendi. Dernek Başkanı Mehmet Avci tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi; "Yüce Türk Ulusuna, Bugün, ülkemizin tarihine kara bir gün olarak kazınan 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. Ancak üzerinden geçen bunca zamana rağmen, bu darbenin açtığı yaralar hâlâ kapanmamış, demokrasiye ve toplumsal hafızamıza vurduğu darbeler hâlâ silinmemiştir. 12 Eylül yalnızca seçilmiş hükümetin değil, milletimizin özgür iradesinin gaspıdır. Bu darbe, Anayasa’yı fiilen askıya almış, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kapatmış, siyasi partileri yasaklamış, sendikaları dağıtmış, basını susturmuş, üniversiteleri baskı altına almıştır. Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar yaptı” diye duyurulan bu darbe, Batı emperyalizminin güdümünde gerçekleşmiş, ülkemizi solsuz ve soluksuz, laik Cumhuriyetimizi sahipsiz bırakan bir sürecin kapısını aralamıştır. 12 Eylül, siyasal İslam’ın önünü açarak Cumhuriyetimizin temellerini dinamitlemiştir. 12 Eylül’ün karanlık bilançosu; 650 binden fazla yurttaşımızın gözaltına alınması, 230 bin kişinin askeri mahkemelerde yargılanması, 7 binden fazla idam cezası istenmesi, 48 kişinin idam edilmesi, Cezaevlerinde 171’i işkencede olmak üzere 300’e yakın insanımızın yaşamını yitirmesi, Cunta istihbaratının 1 milyon 683 bin yurttaşımızı fişlemesi, 30 binden fazla kişinin işten atılması, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı, en karanlık dönemini gözler önüne sermektedir. Bu dönemde; halkımız “Atatürkçülük” maskesi altında, “İslamofaşizm” zehriyle uyuşturulmuş, laik bilimsel eğitim sistemine ve toplumcu sağlık düzenine darbe vurulmuş, Kemalist dış politikanın onurlu çizgisi yok edilmiştir. “Asmayalım da besleyelim mi?” sapkınlığıyla yaşı büyütülerek idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren, darbenin kanlı yüzünün simgesi olmuştur. Kenan Evren’in önünde iki büklüm duran şeriatçı siyaset esnafına yol verilmiş, 1982 Anayasası’na destek karşılığında Fetullah Gülen Cemaati başta olmak üzere tarikat ve cemaatlerin önü açılmış, devlet kadrolarına sızmalarına göz yumulmuştur. Bugün hâlâ yaşadığımız birçok yapısal sorun, 12 Eylül’ün açtığı bu yaralardan kaynaklanmaktadır. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi olarak diyoruz ki: Faşizm, faşizmdir. Askeri ya da sivil her türü, kin ve nefret ekip kan ve acı biçen emperyalizmin diktatörlüğüdür. Halk iradesi dışında hiçbir gücün meşruiyet taşıması mümkün değildir. Darbelerle hesaplaşmak, ancak hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve örgütlü halk mücadelesi ile mümkündür. Bir kez daha vurguluyoruz: Çare, Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’dir. Atatürk’ün akıl ve bilim yolundan sapmadan, tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için mücadelemizi en önde ve kararlılıkla sürdüreceğiz. 12 Eylül darbesinin mağdurlarını, işkencede hayatını kaybedenleri, idam edilen gençlerimizi saygıyla anıyor; halkımıza söz veriyoruz: Bir daha asla! Ne 12 Eylüller, ne başka karanlıklar bu milletin üzerine çökemeyecektir. Parolamız tekdir ve değişmez; YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM… Yüce Türk Ulusuna saygılarımızla duyuruyoruz."

Zafer Yürüyüşünde Büyük Coşku Haber

Zafer Yürüyüşünde Büyük Coşku

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından organize edilen Zafer Yürüyüşünde büyük coşku yaşandı. ADD Eskişehir Şubesi önderliğinde, ÇYDD Eskişehir Şubesi ve Eğitim-İş Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen Zafer Yürüyüşüne CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir, Sivil Toplum Kuruluşları ve Siyasi Parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katılım sağladı. Zafer Yürüyüşü marşlar ve sloganlar eşliğinde Adalar Porsuk Bulvarı'ndan başlarken kortejin Valilik Meydanı’na ulaşması ile sona erdi. Burada bir açıklama yapan ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci şu ifadelere yer verdi; "Değerli Eskişehirliler, Sayın Basın Mensupları, Bugün, tarihimizin dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin 103. yıl dönümünü kutlamak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. 30 Ağustos; emperyalizme karşı verilen en büyük meydan okumanın, ulusal onur ve bağımsızlık uğruna verilen en büyük mücadelenin zaferle taçlandığı gündür. 30 Ağustos; Sevr zincirlerini kırıp atan, bağımsızlığımıza vurulmak istenen prangaları paramparça eden, Türk milletinin ayağa kalkışının adıdır. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları, milletimizin bağrından çıkan o büyük iradeyle, dünyaya şu gerçeği haykırmıştır: “Türk milleti bağımsız yaşamaktan asla vazgeçmez!” Değerli yurttaşlar, Bu büyük zaferin üzerinden 103 yıl geçti. Ancak biz bugün, Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyetimizin, bağımsızlığımızın ve laikliğimizin hâlâ tehdit altında olduğunu görüyoruz. Atatürk’ün adını okullardan, stadyumlardan, meydanlardan silmeye çalışanlar var. Eğitim sistemimiz bilimden, akıldan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Kadınların kazanılmış hakları hedef alınıyor. Laiklik ve demokrasi adım adım aşındırılıyor. Biz Atatürkçüler olarak buradan ilan ediyoruz: Hiç kimse Cumhuriyetin temellerine, Atatürk’ün devrimlerine el süremez! 103 yıl önce Dumlupınar’da emperyalizmi dize getiren bu millet, bugün de her türlü karanlığa, gericiliğe, ihanet girişimine karşı aynı azim ve kararlılıkla dimdik ayaktadır! Bizler biliyoruz ki; Cumhuriyet, bir avuç yöneticinin değil, milletin eseridir. Bu millet, 30 Ağustos’ta olduğu gibi, kendi geleceğini kendi iradesiyle belirlemiştir. Bugün de o iradeyi savunmak, her birimizin görevidir. Değerli Eskişehirliler, Bize düşen görev, 30 Ağustos’un bağımsızlık ruhunu yaşatmak, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemektir. Hiç kimse unutmasın: Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün eseri ve hepimizin emanetidir. Başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükranla anıyoruz. Onların bize bıraktığı bu kutsal mirası, canımız pahasına da olsa savunacağız. Yaşasın 30 Ağustos Zafer Bayramı! Yaşasın Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti! Ne mutlu Türk’üm diyene!" Törenin sonunda ise ADD Eskişehir Gençlik Kolları Başkanı Arda Karaca, törene katılanlarla birlikte Andımız'ı okudu.

Sinan Meydan Odunpazarı’nda Lozan’ı Anlattı Haber

Sinan Meydan Odunpazarı’nda Lozan’ı Anlattı

Odunpazarı Kent Konseyi Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasının 102'nci yıl dönümü nedeniyle “Onurlu Barış Lozan” başlıklı söyleşi düzenledi. Odunpazarı Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğiyle düzenlenen söyleşi, tarihseverleri bir araya getirdi. Tarihçi-yazar Sinan Meydan’ın konuşmacı olduğu etkinlik, Hicri Sezen (Odunpazarı) Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Etkinliğe, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin yanı sıra Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avcı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen ile çok sayıda Eskişehirli katıldı. Etkinlikte Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avcı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen birer konuşma yaparak hem Eskişehirlilere hem de Sinan Meydan’a söyleşiye katıldıkları için teşekkür etti. Lozan Barış Antlaşması’nın tarihsel sürecini, ulusal bağımsızlık açısından taşıdığı anlamı ve günümüze uzanan etkilerini etkileyici bir anlatımla aktaran Sinan Meydan, katılımcılardan büyük alkış aldı. Belgeler, anekdotlar ve tarihsel çözümlemelerle dolu konuşmasında, Lozan’ın “bir teslimiyet değil, onurlu bir barış” olduğunu vurgulayan Meydan, Cumhuriyetin temel taşlarından biri olan bu anlaşmanın doğru anlaşılmasının önemine dikkat çekti. Söyleşi sonunda okurlarıyla buluşan Sinan Meydan, kitaplarını imzaladı; katılımcılarla sohbet etti, hatıra fotoğrafları çektirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.