SON DAKİKA
Hava Durumu

#Zam

Porsuk Haber Ajansı - Zam haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zam haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Belediye Çalışanlarının Emekleri Bizim Baş Tacımız Haber

Belediye Çalışanlarının Emekleri Bizim Baş Tacımız

Tepebaşı Belediyesi ile Belediye İş Sendikası arasında düzenlenen toplu iş sözleşmesi imza altına alındı. Protokol ile kadrolu işçilerin maaşlarına ortalama yüzde 30 oranında artış yapıldı. Başkan Ataç: “Belediye çalışanlarının emekleri bizim baş tacımız.” dedi. Tepebaşı Belediyesi ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlı Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Eskişehir Şubesi arasında düzenlenen toplu iş sözleşmesi, imza altına alındı. Tepebaşı Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen imza törenin Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak, belediye bürokratları, sendika yöneticileri ve işçi temsilcileri katıldı. Başkan Ataç: Doğru bildiğimizden kimse bizi alıkoyamaz Törende bir konuşma yapan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, sözleşmenin hayırlı olmasını temenni ederken, “Belediye İş Sendikası ile Tepebaşı Belediye Başkanlığımızın toplu iş sözleşmesi neticesinde bugün bu protokolü imzalıyoruz. Bildiğiniz gibi hepimiz bu ülkenin toprakları üzerinde yaşıyoruz. Ekonomik koşulları, enflasyonu, hükümetle sendikalar arasında yapılan sözleşmeleri takip ediyoruz. Biliyorsunuz işçi arkadaşlarımızın sözleşmelerinin imzasında sendikaları cesaret edip o masalara oturamadılar. Ama imzaları atıldı, hükümet bildiği, önerdiği rakamları uyguladı. Ardından memurlarla ilgili oldu, anlaşma sağlanamadı. Hakem heyetine gitti. Yine hükümetin dediği şekilde toplu sözleşmeler imzalandı. Tabi bugün biz kendi aramızdaki sözleşmeyi imzalayacağız. Belediye çalışanlarının emekleri bizim baş tacımız. Ama her şeye rağmen, belediyeler de bütçesel anlamda ülkenin şartlarında nasıl yönetilmesi gerekiyorsa öyle yönetiliyor. Yıllardır bu belediyede çalışmalarımızı karşılıklı olarak paylaşıyoruz. Ben her zaman söylüyorum; ben de belediye çalışanıyım. Ben de bu sözleşmelerin en iyi olsun isterim. Biz bu sözleşmeleri imzaladıktan birkaç ay sonra iş farklı noktalara geliyor. O gün yapılan değer enflasyondan dolayı korunamıyor. Sizler yıllardır bizim kadrolu işçilerimizsiniz. Emekli olanlardan sonra 24 arkadaşımız kaldı. Biz bu arkadaşlarımıza yüzde 30 bir artış ön gördük. Bugün Türkiye’de bu rakamlar konuşulmuyor. Yüzde 5’ler konuşuluyor. Bizim de en düşük maaşımız 63 bin liraya yükseldi. Bu da yeterli değil tabi ama olanın iyisi. Bir sıkıntınız olduğunda gelmenizi isterim. Kapımız her zaman açık. Hiç kimseden sakladığımız bir şey yok. Her zaman olduğu gibi her şey şeffaf. Böyle belediyeciliği devam ettireceğiz. Doğru bildiğimizden kimse bizi alıkoyamaz. Onun için sizlerin emeğine saygı duyuyorum. Bu çalışmalarımız en iyi şekliyle gitsin. Eskişehir’de hep doğrular yapıldı. Eskişehir farklı bir şehir. İyi ki bu şehirde yaşıyoruz. O açıdan Türkiye’ye göre avantajlarımız var. Hepinize hayırlı olsun. Sendikamızla hiçbir sıkıntı olmadan bugünlere geldik. Kendilerine de teşekkür ediyorum.” dedi. “Başkanımıza teşekkür ediyorum” Belediye İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak ise, “Bu bir toplu iş sözleşmesi imza töreni değil. Alın terinin ve emeğin eşit bir şekilde paylaşılmasının bir imza törenidir. Ülkemizde gelinen noktada hem ekonomik hem siyasal koşullarda büyük sıkıntılar içerisindeyiz. Bu sıkıntılar içerisinde de toplu iş sözleşmelerini yapmak kolay olmuyor. Bu süreçlerde başkanlarımız, başkan yardımcılarımızla karşılıklı istişarelerle en iyinin olması noktasında bir yere geliyoruz. Masada müzakere ile tamamlıyoruz. Masadaki maaşlar evet hepimize yetmiyor. Ama 10 bin liraya yakın vergi kesiliyor. Bu da hükümetin vergi adaletsizliğinde kaynaklanan bir durumdur. Türkiye’de demokrasiyi hukuku, adaleti sağlayamadığımız sürece bu durumları hep yaşayacağız. Çarşıdaki, pazardaki gerçek enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında yarı yarıya fark var. Biz de burada Başkanımız sayesinde ilk 6 aydaki 16,64’lük enflasyonun üzerine yüzde 14 civarında bir refah payı oluştu. Yeterli değil tabi ama sürdürülebilirlik noktasında en iyisi nasıl olur diye düşünerek yaptık. Ben bu konuda Ahmet Ataç Başkanıma, başkan yardımcılarına ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Ataç ve Azak, protokol metnini imzaladı. İmzalanan protokol ile 1’inci 6 ayda yüzde 22, 2’nci 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 3’üncü 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 4’üncü 6 ayda ise TÜFE + yüzde 4 oranında artış yapıldı. Yapılan sözleşme ile en düşük kadrolu işçi ücreti 63 bin TL oldu.

Gelirde Adalet, Ücrette Denge İstiyoruz! Haber

Gelirde Adalet, Ücrette Denge İstiyoruz!

Memur-Sen Eskişehir İl Temsilciliği tarafından başlayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, Kamu İşvereni’nin sunduğu teklife tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması yapıldı. Memur-Sen'e bağlı sendikaların başkan ve üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısı Yediler Parkında gerçekleştirildi. Basın toplantısında konuşan Memur-Sen Eskişehir İl temsilcisi İbrahim Akar şu ifadelere yer verdi; ''Kıymetli Basın Mensupları, Değerli Kamu Görevlileri, Memur-Sen Eskişehir İl Temsilciliği olarak, Hepinizi saygıyla selamlıyoruz. 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, Kamu İşvereni’nin sunduğu teklife karşı; ortak tepkimizi göstermek, Genel Merkezimizin Eylem Planı doğrultusunda sorumluluğumuzu yerine getirmek ve sesimizi İşveren’e duyurmak için bugün buradayız. Kamu işvereni dün açıkladığı teklifte 2026 için %10 + %6, 2027 için %4 + %4 zam önerisinde bulundu. Öncelikle; İşveren Heyeti’nin bu teklifini yok saydığımızı ve gerçekçi bulmadığımızı belirtiyoruz; görüyoruz ki İşveren, tutmayan enflasyon hedeflerini baz alarak Kamu görevlisine bu teklifi layık görmüştür. İşverenin teklifinde; refah payı ve taban aylığa zam yoktur. Gelirde adaleti sağlayacak oran yoktur. Emekli ve emekçiyi gözeten bakış yoktur. Kamu işvereninin bu teklifi; memurun yaşadığı zorlukların görmezden gelindiğini gösteriyor. Teklif, kamu görevlilerinde hayal kırıklığı oluşturmuştur. Kira artış oranının %41 olduğu bir zeminde, düşük belirlenmiş enflasyon hedefi kadar zam teklif edilmesi kabul edilebilir değildir. Bu teklif yetersiz ve geçersizdir. Yıllarca dirsek çürütmüş, gecesini gündüzüne katmış, daha kaliteli kamu hizmeti için kariyer yapmış memurlarımızın; niteliğini ve emeğini değersizleştiren bir teklif olarak görüyoruz. Kamu çalışanları arasında oluşan huzursuzluğu, ücretlerde oluşan adaletsizliği bu teklif gidermez. Sayın Cumhurbaşkanımızın, kamu çalışanları arasında ücretlerin dengelenmesi hassasiyetinin dikkate alınmadığı açıkça görülmektedir. Geçmiş kayıplarımız, yüksek enflasyon, Market/Pazar fiyatları, gelecek kaygılarımız, işverenin teklifine yansımamıştır. Görüyoruz ki,Kamu İşvereni 7. Dönem Toplu Sözleşmedeki hatasını tekrar ediyor. Altını çizerek ifade ediyoruz ki, memurların ve emeklilerin Kaybedecek 2 yılı daha yok. Biz tutmayan hedeflerin, adaletsiz Hakem Kurulu’nun, Maliyenin sıkılaşma politikalarının sonucunda kaybeden taraf olmak istemiyoruz! Kıymetli Basın Mensupları, Değerli arkadaşlar, Memur-Sen olarak; 2026 yılının birinci altı ayında; · %10 Refah Payı · 10.000 TL Taban Aylığa Zam · %25 oransal zam İkinci altı ayında; · %20 oransal zam 2027 yılının birinci altı ayında; · 7.500 TL Taban Aylığa Zam · %20 oransal zam ve İkinci altı ayında · %15 oranında artış Teklif ettik, refah payı istedik; çünkü geçmiş dönem kayıplarımızın giderilmesi gerekiyor. Taban aylığa zam istedik; çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki dengenin yeniden kurulması gerekiyor. Oransal zam istedik, çünkü kamu görevlilerininyüksek enflasyon altında ezilmemesi gerekiyor. Enflasyon oranında zammın, zam olmadığını İşverenin kabul etmesi gerekiyor. Bu hususlara ilave olarak, İlave 1 derece verilmesini, Aileyi koruyacak tekliflerimizin kabul edilmesini, 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge verilmesini istiyoruz. Akademisyenlerin, şube müdürlerinin, şef ve amirlerin mali ve özlük haklarının düzeltilmesini, Mühendis ve Teknik personelin mali haklarının iyileştirilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılarak uygun hizmet sınıfına geçirilmesini istiyoruz. Bayram ikramiyesi verilmesini, Kira desteği sözünün yerine getirilmesini, Gelir vergisinin %15’e sabitlenmesini istiyoruz. Seyyanen ödemenin emekliliğe yansıtılmasını, Bütün gelirlerimizin emekliliğe esas sayılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz. Türkiye büyürken alım gücümüz de büyüsün, Milli gelir artarken memurun refah düzeyi de artsın istiyoruz. Toplu Sözleşme Masası adaleti tesis edecek, dengeyi kuracak, eşitliği sağlayacak güce sahiptir. 8. Dönem Toplu Sözleşme uzlaşma ile tamamlanmalı, Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Toplu sözleşme masasının 1 haftadan az süresi var. Bunun için İşveren Heyeti zaman kaybetmeden; Çalışma barışını sağlayacak, Müzakereye uygun, Adil teklifi masaya sunmalıdır. Aksi takdirde, Memur-Sen Başkanlar Kurulumuzun almış olduğu kararlar neticesinde, “Memur-Emekli Nöbette Eylem Çadırı Kurulması”, iş bırakma, Yürüyüş ve Ankara Mitingi Eylemlerimizle tepkimiz devam edecektir. Son sözümüz şudur; Adil ve acil teklif bekliyoruz. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.''

Ek Zamsız Refah Olmaz, Bu Zamla Karın Doymaz! Haber

Ek Zamsız Refah Olmaz, Bu Zamla Karın Doymaz!

Türkiye Kamu - Sen Eskişehir İl Temsilciliği tarafından açıklanan enflasyon rakamları ve 2025 yılı memur maaş zamları ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.  Hamamyolu Yediler Parkı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan Türkiye Kamu - Sen Eskişehir İl Temsilcisi Alp Arslan şu ifadelere yer verdi; "Değerli basın mensupları, kıymetli kamu çalışanları, 2025 yılının ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olması, bolluk, bereket ve refah getirmesi temennilerimle sözlerime başlamak istiyorum. Ama enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, bu umudumuzu kaybettiğimizi de üzülerek söylemeliyim. Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat  Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi.  Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi.  Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular. Bütün harcamalar %40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliliğe karşı sürekli borçlanmaktadır. Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayin. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin. İçinde Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu yerde %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan %11,54 ‘ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor. Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Kıymetli basın mensupları, Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakarlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakarlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi %6,5 zam mı reva görmek memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz. Hepinize saygılar sunuyorum." dedi.

ETO Başkanı Güler'den Doğalgaz Zammı Tepkisi Haber

ETO Başkanı Güler'den Doğalgaz Zammı Tepkisi

ETO Başkanı Metin Güler, 1 Ağustos 2024 itibariyle geçerli olan doğalgaz zammının tüccar ve sanayici için çok ciddi bir yük oluşturacağını belirterek, yüksek enerji zamlarının enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, 1 Ağustos 2024 itibariyle geçerli olan doğalgaz zammı hakkında değerlendirmede bulundu. 1 Temmuz 2024 itibariyle, tarımsal faaliyetler için kullanılan elektrik ücretine %30, mesken için kullanılan elektriğe ise %38 zam geldiğini hatırlatan ETO Başkanı Metin Güler, yapılan zamların enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratacağını kaydetti. Son olarak 1 Ağustos 2024 itibariyle doğalgaza konutlarda %38 oranında, 300 bin m3’ün altında tüketimi olan tesislerde kullanılan doğalgaza ise %33.1 oranında zam geldiğini belirten ETO Başkanı Metin Güler, yapılan zamlar sebebiyle hem üyelerin hem üreticilerin maliyetlerinde çok ciddi bir yük oluşacağını dile getirdi. Yüksek enerji zamları tüccar ve küçük işletmelerin ayakta kalmasını zorlaştırıyor Yapılan zamların enflasyonu olumsuz olarak etkilemekle birlikte, üreticiler için de ek maliyet oluşturacağını belirten Güler, bir ay arayla elektriğe ve doğalgaza yapılan zamların piyasaya da fiyat artışı olarak yansıyacağını ifade etti. Yüksek oranda yapılan enerji zamlarının düşük kar marjıyla üretim yapan KOBİ’lerin maliyet hesabı yapamamasına sebep olduğunu belirten Güler, artan maliyetlerin küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve tüccarın ayakta kalmasını zorlaştıracağını kaydetti. Zamlar çalışanların da vatandaşın da alım gücünü olumsuz etkiliyor Yapılan zamların vatandaşların ve çalışanların alım gücünü de olumsuz etkilediğini belirten ETO Başkanı Metin Güler, sürekli yükselen fiyatlar ve gelen zamlar karşısında işverenlerin çalışanlarına sağlıklı bir maaş politikası oluşturmakta ve nitelikli yetişmiş insan kaynağını korumakta zorlandığını kaydetti. Güler, enflasyonla mücadelede kararlılık için yüksek oranda enerji zamlarının önüne geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.