SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yumurta

Porsuk Haber Ajansı - Yumurta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yumurta haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: "Yumurtada Fahiş Fiyat Artışı Neden?" Haber

Gürer: "Yumurtada Fahiş Fiyat Artışı Neden?"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de son günlerde temel gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışlarına ve özellikle yumurta da fahiş fiyat artışına dikkat çekti. Gürer, “Gerçek gündem olan, insanların yaşamını doğrudan etkileyen konuların konuşulması ne yazık ki öteleniyor. Et, ekmek ve kent lokantalarında yemek kuyrukları derken, sonunda Türkiye yumurta kuyruklarını da gördük.”dedi. İkinci Dünya Savaşı dönemini hatırlatan Ömer Fethi Gürer, “O dönem Osmanlı'dan alınan borçların ödendiği, sanayileşmemiş bir ülke şartları vardı. Şeker ve sanayi unu dahi ithaldi. Yokluk ve yoksullukla savaştan çıkılmış koşullarda bir ayağa kalkış mücadelesi vardı günleri eleştirip bugün kuyrukları ve yoksullaşmayı saklamaya çalışan bir iktidar var. Millî Mücadele'nin liderlerini eleştirerek, beceriksiz ve yetersiz yönetimini saklayan bir anlayışla karşı karşıyayız.” diyerek AKP iktidarının yönetim politikalarını eleştirdi. TAVUK VE YUMURTA ÜRETİMİNİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ Eski Türkiye’de  neredeyse bahçesi olan  her evde  tavuk beslendiğini belirten Ömer Fethi Gürer, “Tavuk ve yumurta, ticarileştirilmek amacıyla kentlerde beslenmesi yasaklandı. Bugün, kentte tavuk beslemeye kalkarsanız, doğrudan görevliler gelip Kabahatler Kanunu'na göre ceza yazıyorlar. Böylece tavuk da yumurta da büyük şirketlerin kontrolüne verildi. Bu yolla birileri kazandı, ama yurttaşın kendi tavuğunu ve yumurtasını elde etmesinin dahi önü kesildi. İşte serbest piyasa ekonomisi dediğimiz ve yalnızca "soygun ekonomisi" olarak ülkemizde uygulanan süreç, bu durumların yaratılmasına da vesile oldu.” diye konuştu. FİYAT ARTIŞININ SEBEBİ NE? CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yumurta fiyatlarındaki artışın arkasında yatan nedenleri sorgulayarak şunları söyledi: “Üretilen ürüne rağmen fiyatların bu kadar hızlı yükselmesini getiren sebepler yeterince irdelenmiyor. Türkiye, yurt dışına yumurta ve tavuk eti de ihraç eden bir ülke. Temel gıda maddelerinde yumurtanın fiyat artışı yılbaşından bu yana devam ediyor. Aralık 2024'te 100-120 lira olan otuzlu yumurta kolisi, 250 liraya çıktı. Yüzde yüze yakın bir artış var. Üretim maliyeti, nakliye artışı, elektrik artışı, mazot artışı, işçilik artışıyla bunu açıklamak da olası değil. İhracat artışına bakıyoruz. İç piyasanın talebini karşılayacak kadar üretim olduğuna göre, ihracatın da bu işte önemli bir etkisi yok. Öyle olunca, bu fiyat artışı nereden kaynaklanıyor?” diye sordu. GÜRER, SEKTÖRE AİT VERİLERİ PAYLAŞTI Türkiye'nin yumurta üretim ve ihracat rakamlarını paylaşan Gürer, “2023 yılında 201.627 ton, yani 3.379.154.436 adet yumurta ihraç edilmiş ve 403.297.474 dolar gelir sağlanmış. 2024 yılında ise 197.733 ton, yani 3.313.937.728 adet yumurta ihraç edilerek 459.939.396 dolar gelir elde edilmiş. 2025 yılının ilk iki ayında 19.973 ton, yani 328.854.267 adet yumurta ihraç edilerek 61.999.893 dolar ülkemize gelir sağlanmış. Yumurta üretimine baktığımızda, 2023 yılında 20.637.734.000 adet yumurta elde edilmişken, 2024 yılında bu rakam 21.155.089.000 adete çıkmıştır. 2025 yılının ilk ayında ise 1.652.615.000 adet yumurta üretilmiştir. Yumurta tüketimini kişi başı üzerinden değerlendirdiğimizde, 2023 yılında yıllık 204 adet olan tüketim, 2024 yılında kişi başına 223 adete çıkmıştır. Ancak sağlıklı beslenme açısından, kişi başına yıllık en az 300 adet yumurta tüketimi tavsiye edilmektedir. Yumurta tavuğu sayısı da 2023 yılında 114.476.843 adet iken, 2024 yılında 109.100.202 adet olarak gerçekleşmiştir. Burada 5.376.641 adet azalma görülüyor. İşletme sayısına baktığımızda, 2022 yılında 73 kuluçkahane, 55 kombine ve kesimhane, 405 damızlık, 2.683 ticari etlik ve 2.074 ticari yumurtacı olmak üzere toplam 10.290 adet kanatlı hayvan işletmesi bulunduğu görülüyor. Yumurta yemi fiyatları 50 kilogram için 1.500 ile 1.800 lira arasında değişiyor. Bir yumurtayla 200 gram yem alınabilmesi gerekiyor. Eğer alınamazsa, üretici bu bağlamda sıkıntı yaşıyor. Hemen hemen tamamı ithal olan yemlerin fiyatları, tavuk üretimini de etkiliyor. Tavuk fiyatları da 2024 yılında tüm tavuğun kilosu 65 lirayken, 2025 yılında 100 liraya çıkmış bulunuyor.” dedi. OLAN GARİBANIN YUMURTASINA OLDU  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tavukta da, yumurtada da üretimle ilgili bir sorun yok. Girdi maliyetlerinin %100'e varacak kadar artmadığı bir süreçte, nasıl oluyor da yumurta fiyatları bu kadar artıyor? Hadi Amerika'nın yumurta talebi doğrultusunda ihracat artsa, oradan bir değişim oldu diye düşünülebilir. Ama yurt içinde tüketime sunulan yumurta miktarı Türkiye için yeterli. Böyle olunca, fakirin fukaranın ulaşabildiği bir yumurtada bile fiyatların bu kadar artması, sistemin yarattığı bir sorun. Siyasi iktidarın, üretimle ilgili süreçleri doğru yönetmediği birçok tarım ürününde göründüğü gibi, hayvancılıkta da problemler oluşuyor. Bu bağlamda, yeterli ve düzenli bir takibin olmaması ile doğrudan ilgili. Herkes kendi kafasına göre haklılığını ortaya sürerse ve bu bağlamda tüketici de daha pahalı ürüne mahkûm edilirse, bu iş önümüzdeki süreçte yaşanabilecek sorunların habercisi olur. Şu anda yaşanan süreçler sağlıklı değil ya da yapılan işlerde vatandaş kazıklama anlayışı egemen.” şeklinde konuştu. SORUN DA ÇÖZÜM DE BELLİ Gürer, “Bu işin üretici kısmındaki problemler belli. Oradaki sorunların üzerine, son tüketiciye kadar gelen evredeki fiyat artışını yaratan unsurlar doğru analiz edilmelidir. Bunun da başlıca yolu, belli ölçüde kâr marjının sınırlanmasından geçiyor. Yani üretici ürettiğinde, üreticinin kârının üzerinde aracılar kâr ederse, tüketiciye sürekli olarak gerek tarım ürünleri gerekse hayvancılıktan elde edilen ürünler daha yüksek fiyatlarla sunulmaya devam eder. Bu durumu ortadan kaldırması gereken siyasi iktidarın, "fahiş fiyatı boykot edin" anlayışıyla söz söylemesi değil. Çünkü vatandaşın ekmeğe, ete, süte, yumurtaya, kısacası temel ihtiyaçlara erişimi bir zorunluluktur. Kırmızı ete ulaşamadığı yerde, tavuğa ihtiyacı vardır. Emeklinin, asgari ücretlinin aldığı gelirle yaşaması için elinde bir yumurtası, bir tavuğu vardı. Şimdi onlar için de kuyruklar oluşuyor. Kent lokantalarında yemek yiyebilmek için insanların kuyruğa girdiği bir ülkede, bu süreci siyasi iktidarın seyretmeye hakkı yok. Bulduğu çözümler yanlış noktada olduğu için bu günleri yaşıyoruz. Bunlarla ilgili doğru çözüm; üretenin giderleriyle birlikte üretim sürecinin doğru değerlendirilmesi, gerekirse yemde sübvansiyon sağlayarak maliyetlerin aşağı çekilmesi ve üretimden sonraki yumurtanın market raflarına girinceye kadar olan sürecin doğru analiz edilmesidir. Bunun sonucunda vatandaşa uygun koşullarda üretilen ürünlerin, yani yumurtanın ulaşması sağlanmalıdır. Şu anda yaşananlar tamamen yönetimsizlikten, sorunlara doğru çözüm üretilmemesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü yumurta açığımız yok. Hani denir ki “Yumurta da açık var, fiyat ondan artıyor” ya da “İhracat patladı, ondan artıyor.” Böyle bir durum yok.” diye konuştu.  “TARIM ŞAKAYA GELMEZ!”  Basın toplantısını çarpıcı ifadelerle sonlandıran Gürer, “Her ürüne gelen fiyat artışlarına baktığımızda, yumurta fiyatının bu kadar fırlaması tamamen yönetimsel eksiklikten kaynaklanmaktadır. Bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz: Tarım şakaya gelmez. Hayvancılık ve çiftçilik, bu kafayla yürütülürse, önümüzdeki süreçte gıdada oluşacak arz açığının yanında, insanlar eti, sütü, yumurtayı, yani protein kaynaklarını alamaz hale gelir. Çocukların sağlığından, geleceğin doğru kurgulanmasına kadar her alanda problemler oluşur. Zaten küresel iklim değişikliği ile ortaya çıkan sorunlar ortadayken, bir de yönetim zaafından kaynaklanan problemler ne yazık ki ülkemizde insanların beslenme alışkanlıklarından sağlıklı beslenmesine kadar birçok konuda sorun yaratmaktadır. Yönetimi, planlı, öngörülebilir, hesap-kitaba dayalı, üreteni ve tüketeni koruyan bir anlayışla sorunlara bakmaya davet ediyorum.” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında artan yumurta fiyatlarına dikkat çekti.,

Yumurta Artık Sofrada Değil, Kuyrukta! Haber

Yumurta Artık Sofrada Değil, Kuyrukta!

Edirne Milletvekili Ediz Ün, vatandaşın en ucuz protein kaynağına bile ulaşamadığını belirterek, artan fiyatların sorumlusunun üretimi değil ithalatı önceleyen politikalar olduğunu söyledi. Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, artan yumurta fiyatlarıyla birlikte vatandaşın artık en ucuz hayvansal protein kaynağı olan yumurtaya dahi ulaşamadığını vurguladı. Son dokuz ayda yaşanan fiyat artışının endişe verici boyutlara ulaştığını belirten Ün, iktidarın üretimi ve üreticiyi desteklemediği politikaların bu tablonun temel nedeni olduğunu söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yumurta fiyatlarının Ocak 2023’te 3,6 TL olduğunu, Haziran 2023’te 2,5 TL’ye kadar gerileyen fiyatların bugün itibarıyla yüzde 122 oranında arttığını belirten Ün, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) verilerine göre ise aynı dönemde fiyat artışının yüzde 140'ı bulduğunu ifade etti. “Bugün TÜİK verilerine göre yumurta fiyatı 5,5 TL, TZOB verilerine göre ise 7,3 TL. Bu artış trendi böyle devam ederse, yumurta fiyatları kısa sürede 10 lirayı da geçer,” dedi. Yumurta fiyatlarındaki artışın iki temel nedeni olduğuna dikkat çeken Ün, “Birincisi üretimdeki düşüş, ikincisi ise maliyetlerdeki ciddi artıştır. Son üç ayda yumurta üretimi 5,5 milyar adetten 5 milyar adede düşerek yüzde 8 oranında azaldı. Özellikle dünyayı etkisi altına alan kuş gribi, bu düşüşte önemli rol oynadı,” şeklinde konuştu. Üretim düşüşüne ek olarak maliyetlerdeki yükselişe de dikkat çeken Ün, TÜİK verilerine göre Ocak ayında üretici fiyatlarının yüzde 39, Şubat ayında ise yüzde 52 oranında arttığını belirtti. Tüketici fiyatlarında ise artışın daha sert olduğunu belirten Ün, “Tüketici açısından yumurta fiyatları Ocak'ta yüzde 39, Şubat'ta yüzde 51, Mart ayında ise yüzde 82 artış gösterdi. Yani üreticinin sırtına binen maliyet, doğrudan vatandaşın sofrasına yansımış durumda,” dedi. Yem fiyatlarının da ciddi biçimde arttığını ve bunun çözümünün ithalat olmadığını vurgulayan Ün, “Tavuk beslemesinde kullanılan mısır fiyatları son bir yılda yüzde 50 oranında arttı. Bu artışa karşı düşük gümrük vergili mısır ithalatı da çözüm olmadı. Çünkü hayvancılık sektörü genel olarak desteklenmiyor. Desteklenmeyen üretici üretimden çekiliyor, vatandaş ise ne kırmızı ete ne beyaz ete ne de yumurtaya ulaşabiliyor,” ifadelerini kullandı. Yüksek fiyatlar ve düşük gelir nedeniyle vatandaşın temel gıdaya ulaşmakta zorlandığını belirten Ün, “Tanzim çadırlarında başlayan sebze kuyruklarından sonra yağ ve ekmek kuyrukları ve şimdi de yumurta kuyrukları oluştu. Memleketim Edirne’de Bedesten Çarşısı’ndaki Tarım Açık Cezaevi yumurta satış noktasında da Ankara’daki İş Yurtları Kurumu mağazasında da metrelerce kuyruk var. Çünkü ucuz yumurta artık sadece bu tür sınırlı satış noktalarından temin edilebiliyor. Bu tablo üretimin düşüklüğü ve maliyetlerin yüksekliğinin bir sonucudur,” dedi. Türkiye’nin kişi başına yıllık yumurta tüketiminde 190 ülke arasında ancak 69. sırada yer aldığına dikkat çeken Ün, bu durumun Türkiye’nin bereketli topraklarına ve potansiyeline yakışmadığını ifade etti. Ün, “Bu kötü gidişatın sorumlusu üretimi değil ithalatı önceleyen tarım politikalarıdır. Çözüm bellidir: Üretici desteklenmeli, maliyetler düşürülmeli ve halkın gıdaya erişimi güvence altına alınmalıdır. Ancak mevcut iktidar kaldığı sürece bu sorunlar büyüyerek devam eder. Bugün yumurta 10 lira, yarın 20 lira, 30 lira olur. Bu gidişatı durdurmanın yolu, sandığı vatandaşla bir an önce buluşturmaktır,” dedi.

Yumurtaya Getirilen 1,5 Dolar Fon Aceleyle Alınmış Bir Karar Haber

Yumurtaya Getirilen 1,5 Dolar Fon Aceleyle Alınmış Bir Karar

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, yumurta ihracatındaki 50 centlik kesintinin 1,5 dolara yükseltilmesini aceleyle alınmış ve yumurta ihracatına büyük zarar verecek bir karar olarak nitelendirdi. Ankara’nın yumurta ihracatına getirdiği 50 cent kesintiyi “Ramazan ayına özel” diye kendileriyle paylaştığını ve Ramazan ayı bitimiyle kaldırılacağı beklentisi içinde olduklarını vurgulayan Girit, “Yumurtaya 50 cent fon gelmeden önce haftalık 160-200 TIR yumurta ihraç ediyorduk. 50 cent kesinti sonrasında 20-30 TIR’a düşmüştük, yumurta ortalama ihraç fiyatını yüzde 80 artıran bir kesintiyle ihracat olanaksız. Sadece taahhütlerini yerine getirmeye çalışacak ihracatçılarımız zararına ihracat yapmayı göze alırlarsa 5 TIR ihracat yapılabilir. İhracata fon, vergi, yasak kararları getirilirken getirisine, götürüsüne bakılarak karar verilmeli. Türkiye’de kişi başı yumurta tüketimi yıllık 220 adet, aya vurduğunuzda 18 yumurta yapar. Bir aylığına 18 yumurtayı pahalı yemek mi, ihracatı kesintiye uğratmak mı doğru karar. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu. Yumurta ihracatına 50 cent fon gelmesi sonrasında yumurta fiyatlarında bir düşüş olmadığına dikkati çeken Girit şöyle devam etti; “Yumurta fiyatları Ramazan ayının son haftasında talebe bağlı olarak artar. Bunu geçen yıllara baktığınızda görebilirsiniz. Ramazan Bayramı sonrasında da yumurta fiyatları düşüşe geçer. Ayrıca hava sıcaklıklarının artışa geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Kışın tavuklar haftada 1-2 yumurta verirken, havalar ısınınca haftada 4-5 yumurta vermeye başlıyor, ürün bollaştığı için yumurta fiyatları da düşüşe geçiyor. Yumurta ihracatına 1,5 dolar kesinti getirilmese de fiyatlar düşecekti. Bu fon ihracatımızın durmasına neden olacak. Bir hafta sabretseydik hem iç piyasada fiyatlar düşecekti hem de ihracat yolunda gidecekti.” Ispanak 60 TL, yumurta 70 TL Yumurta üreticisinden 30’luk yumurta kolilelerinin 140 TL’den çıktığı bilgisini veren Girit, “30’luk yumurta kolisi 2 kilogramı geçiyor. Ispanak 60 TL, yumurta 70 TL. Yumurta marketlerde 220-230 TL’ye yumurta kolileri satılıyor. Burada yöntem ihracatın önünü kesmek yerine, böyle yüksek karlarla yumurta satan marketleri denetlemek olmalı. Böylesi kararlar alırken sektörün pozisyonunu alabilmesi için süre verilmeli, beyannamesi açılmış, parası gelmiş, Cuma günü gemiye yüklenecek ürünler var. Burada ihracatı mı kapatıyorsunuz, üreticiyi mi cezalandırıyorsunuz. Bunların doğru tahlil edilmesi gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Kanatlı Sektörü Türkiye'nin Stratejik Sektörlerinden Biri Haber

Kanatlı Sektörü Türkiye'nin Stratejik Sektörlerinden Biri

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Eskişehir'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Bakan Yumaklı Mahmudiye ilçesindeki Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Etçi Damızlık Tavuk Yerleşkesi'nde yaptığı konuşmada, kanatlı sektörünün Türkiye için stratejik sektörlerden biri olduğunu söyledi. Söz konusu sektörün özellikle et ya da yumurta tüketiminde vatandaşların tüketim ağırlığı da düşünüldüğünde son derece önemli olduğunu belirten Yumaklı, yaklaşık 3 milyon kişinin geçimini bu sektörden sağladığını vurguladı. Kanatlı sektörünün yaklaşık 5,5 milyar dolar ticaret hacminin olduğunu aktaran Yumaklı, "Türkiye olarak bizim kanatlı sektörümüz hem et üretimi için hem de yumurta üretimi için çok disiplinli bir sektör. Kapasitesinin yüzde 85-90'ını kullanıyor. Neredeyse kapasitesinin tamamını kullanıyor dediğimiz güçlü bir sektör." dedi. "ET İHRACATINDA 5'İNCİ, YUMURTA İHRACATINDA İSE 3'ÜNCÜ SIRADAYIZ" Bakan Yumaklı, Türkiye kanatlı sektörünün et üretiminde dünyada 9'uncu, yumurta üretiminde ise 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, şöyle devam etti: "Ancak bunun ihracat tarafına baktığımızda et ihracatında 5'inci sıradayız. Yumurta ihracatında ise 3'üncü sıradayız. Bizim her konuda olduğu gibi yerli ve milli üretimi artırmak ve ithalat bağımlılığını sona erdirmekle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda Bakanlığımızın önemli AR-GE birimi Tarımsal Araştırma Geliştirme Genel Müdürlüğümüz şu anda içinde bulunduğumuz Eskişehir Geçit Kuşağı Araştırma Enstitüsünde de beyaz etle alakalı, bu ırkların geliştirilmesi ve ıslahıyla alakalı çalışmaları yürütüyor. Dünyada etçi ve yumurtacı tavuk üretimini yapabilen belli sayıda firmalar var. Dünyada bunu yapabilen 4 ülkeden birisiyiz. Elbette bu konuda geliştirme ihtiyacımız var. Türkiye'deki piyasayı yerli ve milli üretimle birlikte ithalatın daha az olduğu, bu geliştirilen materyallerin kullanıldığı bir ortama kavuşturacağız." "BEYAZ ET ÜRETİMİYLE İLGİLİ 17 İLİMİZİ BELİRLEDİK" Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünde geliştirilen etçi ırkı tavuğa "Anadolu-T" adının verildiğini aktaran Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerli ve milli üretimi artırmak ve piyasadaki oranını elbette ithalata oranla daha da geliştirmek üzere üretim planlamamızın en önemli başlıklarından birisi olan beyaz et üretimiyle ilgili de 17 ilimizi belirledik. Bu 17 ilimizde yatırım yapan firmalarımız hem kullanılmış olan sübvansiyonlu kredilerin içinde özellikle bu ırkların üretimini yaparlarsa yüzde 10'luk bir kredi faizi indirimini sağlamış olacaklar. Aynı zamanda sübvansiyonlu kredilerin bu bölgede yani 17 ilde üretim yapanlar için diğer bölgelere nazaran daha uygun şartlarda olacak." Bakan Yumaklı, IPARD ve diğer kırsal kalkınma destekleri başta olmak üzere bu bölgelerde yapılan üretimin desteklenmesinin söz konusu olacağını bildirdi. "POTANSİYELİMİZİ YERLİ VE MİLLİ ÜRETİME EVİRECEĞİZ" Araştırma enstitüsünde iki yıl boyunca "Anadolu-T" markasının ve geliştirilen bu ırkın performansının takip edileceğini aktaran Yumaklı, şunları kaydetti: "Bu iki yıllık sürede hâlihazırda piyasa payı son derece düşük ancak o istediğimiz hedeflere bu süre sonunda ulaşmış olacak. Üretim planlamasının önemli olduğunu hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimde hem de su ürünlerinde bizim Türkiye olarak bütün potansiyelimizi çok net bir şekilde kullanacağımızı, yerli ve milli üretime evireceğimizi her fırsatta söylüyoruz. Sadece bu konu değil aynı zamanda hâlihazırda devam eden 4. Tarım Orman Şurası'nda da yine başlıklarımızdan bir tanesi kanatlı üretimiyle ilgili. Yani hem et hem de yumurta üretimiyle ilgili bir başlık. Önümüzdeki dönemde kişisel kullanımların ya da et tüketim tercihlerinin beyaz etin tüketilmesine doğru kayacağı yönünde simülasyonların yapıldığını düşünürsek bizim buradaki çalışmalarımızın ülkemiz için, bu sektör için ne kadar önemli olduğunu da görmüş oluruz." Bakan Yumaklı, kanatlı sektörünün vatandaşların ihtiyacı olan yumurtayı üretip fazlasını da ihraç etmek üzere yoğun çabaları olduğunu anlattı. Ramazan ayında bazı temel gıda maddelerinde fiyatlarla alakalı birtakım sorunlar oluşabileceğine dikkati çeken Yumaklı, şöyle konuştu: "Ancak hem sektör hem biz hem Bakanlık hem diğer paydaşlar yumurta üretimiyle ilgili ve bunların fiyatıyla alakalı herhangi bir problem olmayacağını belirttiler. Ben de buradan Bakanlığımızın ilgili birimlerinin geliştirdiği bu tavuk türlerinin üretmiş olduğu ürünlerden bu mesajı da vermiş olayım. Ramazan boyunca yumurtada ve diğer gıda, et ve süt ürünlerinde bizim ihtiyacımızdan fazlası var. Dolayısıyla bunlarla ilgili herhangi bir eksiklik kesinlikle söz konusu değil. Dolayısıyla buna paralel olarak da fiyat artışlarını hiçbir şekilde beklemiyoruz. Eğer bununla ilgili herhangi bir tespitimiz olursa da hem Ticaret Bakanlığımız hem biz hem de Hazine ve Maliye Bakanlığımız kendi kulvarlarımızda gereğini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz." Bakan Yumaklı, daha sonra Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsünü ziyaret ederek, buradaki çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Sofralık Yumurta İhracatında Fon Kesintisi Uygulanacak Haber

Sofralık Yumurta İhracatında Fon Kesintisi Uygulanacak

Ticaret Bakanlığı tarafından Resmi Gazete'de yayınlanan sofralık yumurta ihracatına getirilen 50 centlik fon kesintisi ile ilgili bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Bilindiği üzere, Ticaret Bakanlığı olarak önceliğimiz; Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili resmi kuruluşlar ve sektörel kuruluşlar ile koordinasyon halinde dünyada ortaya çıkan yeni eğilimler de dikkate alınarak, yurt içi üretim ve tüketim dengesinin korunması, yurt içi tüketimin vatandaşlarımız için makul fiyatlarla karşılanması, gıda arz güvenliğinin önündeki tehditlerin bertaraf edilerek ülkemizde sürdürülebilir gıda arzının ve tüketiminin sağlanmasıdır. Et ve süt ürünlerine göre daha makul fiyatlı bir protein kaynağı niteliğindeki yumurta, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel besin kaynaklarından biridir. Yumurta arzı, çeşitli ekonomik, çevresel ve biyolojik faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermekte olup, özellikle kuş gribi (Avian Influenza) salgını, yumurta üretiminde ciddi kayıplara yol açmaktadır. Ülkemizde özellikle 2024 yılının son çeyreğinde görülmeye başlayan bölgesel kuş gribi salgını nedeniyle azalan üretim ve ülkemiz menşeli yumurtaya yönelik talep artışı, yurt içi fiyatları yukarı yönlü etkilemiştir. Bilindiği üzere, bazı ürünlerin ihracı sırasında, bu ürünlerin kilosundan veya kıymetinden alınacak bedellere ilişkin prim kesintileri Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Karar (DFİF) kapsamında belirlenmektedir. Bu bağlamda, uluslararası piyasalarda yaşanan aşırı fiyat dalgalanmaları, yurt içi fiyatlara da yansıyarak tüketici refahını olumsuz yönde etkilemekte olup, Tarım ve Orman Bakanlığının sofralık yumurta ihracatına yönelik değerlendirmeleri, dış talebin artarak devam edeceği ve yaklaşan Ramazan ayı dikkate alındığında, iç piyasada tüketici refahı ve fiyatları bakımından arz yönlü sıkıntılara mahal verilmemesini teminen, sofralık yumurta ihracatında DFİF kapsamında kilogram başına 50 Cent kesinti uygulanması hususunu düzenleyen “Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 9526 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı”, 25/02/2025 tarihli, 32824 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Önümüzdeki dönemde de Ticaret Bakanlığımızca, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere, ilgili Devlet kuruluşları ve ilgili özel sektör kuruluşları ile güçlü bir işbirliği yapılarak, gıda arzının ve güvenliğinin korunması, halkımızın gıdaya makul fiyatlarla ulaşımının kolaylaştırılması ve gıda piyasalarında oluşabilecek spekülasyonların önlenmesine yönelik olarak görev ve yetki alanımızda bulunan bütün politika ve denetim araçlarına kararlılıkla başvurulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Ordu'da Yumurta Sektörü Ayağa Kalktı Haber

Ordu'da Yumurta Sektörü Ayağa Kalktı

Ordu’da 5 yıl öncesine kadar kapanma noktasına gelen organik yumurta işletmeciliği, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in destekleri ile küllerinden doğdu. Yılda 45 milyon adet yumurta üretim kapasitesine ulaşan işletmeler, zincir marketlerle Türkiye’nin dört bir yanında Ordu yumurtası tüketilmesini sağlıyor. PROJELER MEYVESİNİ VERİYOR Göreve geldiği günden bu yana fındık haricinde üreticilere ek gelir sağlamak adına birçok projeyi hayata geçiren Başkan Güler’in kapanma noktasına gelen yumurta ve eğitici tesislerinin yeniden canlandırılması amacıyla başlattığı projeler meyvelerini verdi. Daha önceleri 15 milyon civarı yumurta üretimi yapılan Ordu’da Büyükşehrin üreticilere verdiği desteklerle bu sayı yaklaşık 45 milyona ulaştı. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in kendilerine çok önemli destekler verdiğini aktaran Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi, yıllık 15 milyon yumurta üretiminin verilen desteklerle 45 milyon rakamına ulaştığını söyledi. BİRLİK BAŞKANI SEZGİ: “BAŞKANIMIZ DR. MEHMET HİLMİ GÜLER, ELİNDEN NE GELİYORSA YAPTI” Başkan Güler’in yumurta sektörünü ayağa kaldırmak adına büyük çaba sarf ettiğini aktaran Sezgi, “2014 yılında başlayan serüven 2019 yılında Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in göreve gelmesinin ardından farklı bir yöne doğru eğilmeye başladı. Başkanımız gerçekten kriz içerisinde olan bir sektörü ayağa kaldırmak adına elinden ne geliyorsa yapmaya çalıştı. Başkanımızdan önce bizim yıllık yumurta üretim kapasitemiz yaklaşık 15-20 milyon civarındayken ilk etapta 30-35 milyona şimdi ise yaklaşık 45 milyonluk organik yumurta üretimine ulaştı” dedi. “HEDEF YILLIK 100 MİLYON YUMARTA ÜRETİMİ” Yapılan desteklemelerin detaylarını paylaşan Başkan Sezgi, yollarına emin adımlarla devam ettiklerini belirtti. Hedefi 100 milyon yumurta üretimi olarak belirlediklerini kaydeden Sezgi, şöyle konuştu: “Süreç içerisinde Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımızın yüzde 80 hibeli yarka dağıtımı, sonraki süreçte yapılan yarka üretim tesisi, yem üretim ve paketleme tesisinde üreticilerimize tahsis edilmesi ile üreticilerimiz büyük kazanımlar elde etti. Bu destekler sayesinde çok iyi yönde ilerliyoruz. Çok uzun zamanda alacağımız yolu verilen bu desteklerle çok kısa sürede kat ettik. Çok güzel bir üretim metodu ile yumurta üretimi yapıyoruz. İlk hedefte yılda 45 milyona ulaşan kapasitemizi en kısa sürede 100 milyon seviyelerine dayandırmak ve üretici sayımızı arttırmak.” “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZIN SAYESİNDE ZİNCİR MARKETLERİN KAPISI AÇILDI, TÜRKİYE ORDU YUMURTASI TÜKETİYOR” Pazar sorununu da Başkan Güler’in çözüme kavuşturduğunun altını çizen Sezgi, Türkiye’nin önde gelen zincir marketlerinde Ordu yumurtasının satıldığını belirtti. Türkiye’nin Ordu yumurtası tükettiğini vurgulayan Sezgi, şunları kaydetti: “Pazarlama konusunda da yaşadığımız sıkıntıların büyük bir bölümünü Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız sayesinde aşmış durumdayız. En önemlisi Türkiye’nin önemli zincir marketlerinden olan Migros’un kapılarını bize açtı. Bölgede üretilen yumurtaların büyük bir bölümü Migros’a gidiyor. Bunun yanında CarrefourSA ile anlaşmamız oldu. Aynı zamanda Tarım ve Kredi Kooperatifleri ile de çalışıyoruz. Bu 3 ciddi pazarımızın da alt yapısı yine Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız oluşturdu. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Birlikte çok daha güzel çalışmalar yapacağız”

Çiftçilere Tavuk, Yem ve Kümes Ekipmanı Desteği Haber

Çiftçilere Tavuk, Yem ve Kümes Ekipmanı Desteği

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kentte yumurta tavukçuluğun geliştirilmesi ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılması amacıyla geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiği, “Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi” kapsamında, bu yıl da çiftçilere yüzde 50 hibeli tavuk, yem ve kümes ekipmanı desteği sağladı. Türkiye’nin ilk yerli ve ödüllü yumurtacı tavuk ırkı olan Atak-S yarka cinsi tavuklar, yumurta vermeye başladı. ÇİFTÇİLERİN YÜZÜ GÜLÜYOR Kocaeli'de, Büyükşehir Belediyesinin çiftçilere yönelik destekleri bu yıl da artarak zirve yapıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi, çiftçilerin gelir düzeyini artırıcı alternatif projeleri tek tek hayata geçirerek, can suyu desteklerle üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.   PROJE ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMÜŞTÜ Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce yürütülen ve Türkiye Tarım Şehirleri Birliği tarafından ödüle layık görülen “Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi” kapsamında, talep eden ve gerekli şartları taşıyan yumurta üreticilerine yüzde 50 hibeli 16-18 haftalık ATAK-S cinsi yerli tavuk, yemlik, folluk, suluk ve tavuk yemi desteği verildi. Kümeslerde organik yemlerle beslenen ve hastalıklara dayanıklı tavuklar ilk yumurtalarını vermeye başladı. Yumurta tavukçuluğu kırsal mahallelerde vatandaşların gelir kapısı oldu. SAĞLIKLI YUMURTALAR SOFRALARI SÜSLEYECEK Doğal ortamlarda beslenen, hastalıklara dirençli ve yılda en az 280 gün, iyi koşullarda ve organik yemlerle beslendiğinde en çok 314 gün yumurtlama özelliğine sahip yerli ve milli ATAK-S yarka tavuklar, gelecek kuşaklar için sağlıklı beslenme imkanı sağlayacak. Kırsal kalkınmaya ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılmasına da büyük katkı sağlayacak projeyle ayrıca kırsaldan kente gidişin engellenmesi ve kentten kırsala geri dönüşün teşvik edilmesi de amaçlanıyor. TOPLAMDA 65 BİN TAVUK VERİLDİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, proje kapsamında yetiştiricilerine bugüne kadar toplam 65 bin tavuk ile tavuk yemi, çeşitli sayılarda kümes, askılı yemlik ve suluk, folluk, çeltik ve su deposu desteği verdi. YETİŞTİRİCİLERDEN BAŞKANA TEŞEKKÜR Tavuk desteğinden yararlanan üreticiler, yumurta veriminden memnun. Tarıma ve hayvancılığa destek verdiği ve her zaman çiftçinin yanında olduğu için Başkan Büyükakın’a teşekkür eden üreticiler, desteklerin sürmesini istedi. Kartepe’de tavuk yetiştiriciliği üreticiliği yapan işletme sahibi Emiray Ünlü, Büyükşehir’in yüzde 50 Hibeli Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesinden faydalandığını belirterek, “Ayrıca yemli, suluk, folluk ve iki aylık yem ihtiyacını karşıladılar. Tavuklarımızı alalı iki ay oldu bu süreçte verim yüzde 50 arttı. Her geçen gün artarak devam edecek. Verimden memnunuz. Bu desteklerinden dolayı belediye başkanımız Tahir Büyükakın’a teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Bakanlıktan Yumurta Uyarısı Haber

Bakanlıktan Yumurta Uyarısı

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü yumurta üzerinde bulunan numaralar konusunda uyarılarda bulundu.  Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Sosyal medya platformlarında "yumurtalar üzerinde yer alan numaraların başında '0' ve '1' varsa sağlıklıdır, '2', '3' veya '4' yazıyorsa nitrofuran ve veteriner ilaçları vardır" şeklinde paylaşımlar yapıldığı görülmektedir. Yumurtalar üzerine yazılan numaralarda yer alan ilk hane tavuğun yetiştirme metodunu ifade etmektedir. Yetiştirme metodu kodu; • '0' ise bu organik yetiştiriciliği yani organik yemlerle beslenen, açık havaya da erişimi olan ve sertifikalandırılmış işletmelerden elde edilen yumurtayı, • '1' ise açık dolaşıma erişim yani açık havaya da erişimi olan bir kümeste yetişen ve serbest dolaşabilen tavuklardan elde edilen yumurtayı, • '2' ise kümeste kafessiz yetiştiricilik yani kapalı bir kümes içerisinde serbest dolaşabilen tavuklardan elde edilen yumurtayı, • '3' ise kafesli yetiştiricilik yani kümeslerde kafeste yaşayan tavuklardan elde edilen yumurtayı, ifade etmektedir. Ancak '4' diye bir yetiştiricilik kodu bulunmamaktadır. Sosyal medya paylaşımlarında ifade edildiği gibi 2', '3' veya '4' numara ile başlayan yumurtaların ilaçlı olduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Bu numaralar yumurtacı tavuğun yetiştirilme metodunu ifade etmektedir. Hangi yetiştiricilik türünden elde edilirse edilsin yumurtalar, nitrofuran dâhil diğer veteriner ilaçlar yönüyle denetlenmektedir. Olumsuzluk tespiti durumunda 5996 sayılı "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu" kapsamında işlem uygulanmaktadır."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.