SON DAKİKA
Hava Durumu

#Vahap Seçer

Porsuk Haber Ajansı - Vahap Seçer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vahap Seçer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de Çeyrek Asırdır Başarısız Tarım Politikaları Uygulanıyor Haber

Türkiye’de Çeyrek Asırdır Başarısız Tarım Politikaları Uygulanıyor

Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, Mersin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Mersin Ticaret Borsası ve Trend Fuar Organizasyon iş birliğiyle bu yıl 2’ncisi düzenlenen Mersin Tarım Fuarı’na katıldı. Fuar alanında kurulan stantları gezerek sergilenen ürünler hakkında bilgi alan Başkan Seçer, üreticiler ve firma yetkilileriyle sohbet etti. Seçer, fuara katılan yurttaşların da yoğun ilgisiyle karşılandı. Mersin Büyükşehir Belediyesi de fuarda yerini alarak, kurduğu stantta Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı olarak yürüttüğü çalışmaları ve üreticilere sunduğu destekleri fuara katılan yurttaşlara aktardı. Başkan Seçer: “Mersin’de pazar değeri çok yüksek ürünler yetiştiriliyor” Başkan Seçer, fuarın Mersin ve birçok şehirden 120 firma ile dolu dolu olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tarımsal faaliyetler açısından değerli ürünlerin ve firmaların üreticilerle buluşmasının yararlarına değinen Seçer, “Tarım bölgesi olarak Mersin ve çevresi; coğrafya, toprak miktarı ve mikroklima özellikleriyle pazar değeri çok yüksek birçok ürünün yetiştirildiği bir bölge. Bu açıdan çok isabetli bir yerde fuar sergilenmiş oluyor. Umut ediyorum her yıl daha da iyi noktalara gelsin. Farklı şehirlerden gelen fuar katılımcıları ile yaptığım sohbetlerde, ‘Mersin her geçen gün güzelleşiyor, bizi çekiyor, çok cazip bir şehir haline geldi’ sözlerini duymak kente hizmet eden belediye olarak bizleri son derece mutlu ediyor” sözlerini kaydetti. “Tarımın olmadığı yerde sosyal sorunlar artar” Türkiye’de tarımın ekonomik ve sosyal alandaki öneminin tartışılamaz noktada olduğunu ifade eden Seçer, tarımda yaşanan sorunların topluma farklı boyutlarda yansıyacağının altını çizdi. Tarımın sosyal yönüne dikkatle bakılması gerektiğini belirten Seçer, “Türkiye’nin çalışan nüfusunun yüzde 25’i tarımda istihdam ediliyor. Bu şu demektir; tarımın olmadığı yerde işsizlik oranı, şehirlerin nüfusu, sosyal sorunlar artar ve şehirlerde asayiş bozulur” diye konuştu. Tarımı gıda kaynakları açısından ele alarak çiftçilerin durumuna değinen Seçer, üreticilere yönelik politikaların devlet politikası olması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’de çeyrek asırdır başarısız tarım politikaları uygulanıyor” Devletin tarımı sürdürülebilir ve gerçekçi yollarla desteklemesi gerektiğini belirten Seçer, son 24 yılda tarımda yaşanan küçülmeye dikkat çekti. Tarımda yaşanan sert küçülmenin sebeplerinde iktidar politikalarını işaret eden Seçer, “Türkiye gibi 86 milyon nüfusu olan, topraklarının beşte biri tarım toprakları olan bir ülkede bu işin çok ciddi yapılması lazım. Çeyrek asırdır devam eden iktidar döneminde tarımda büyük sorunlar var. 2025’in üçüncü çeyreğinde tarımda küçülme ve daralma var. 2001’den bu yana tarımdaki en büyük daralma yaşandı” dedi. Tarımda yaşanan daralma ve nüfusun artışının; ürün arzını doğrudan etkilediğini dile getiren Seçer, “Nüfusun artmasıyla talepler her geçen gün büyüyor. Toplumların refah düzeyi artıyor ve bu durum ihtiyaçların daha da çeşitlenmesi, artması demek. Türkiye’de çeyrek asırdır başarısız tarım politikaları uygulanıyor. İktidarın şapkasını önüne alıp düşünmesi ve Türkiye’de tarımın revize edilmesi lazım. Tarım her zaman dünyada da Türkiye’de de önemli bir sektör olmaya devam edecek. Canlı yaşamı devam ettiği, dünya var olduğu sürece, savaşta da barışta da tarımın önemi yadsınamaz” ifadelerini kullandı. Meral Seçer: “Mersin, tarımıyla kendini ispat etmiş bir şehir” Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer; Mersin Tarım Fuarı’nın, bir tarım kenti olan Mersin’e yakışır bir fuar olduğunu belirterek, bu yıl fuarın katılımcı sayısındaki artışına dikkat çekti. Mersin Tarım Fuarı’na il dışından gelen firmaların da Mersin’de düzenlenen fuarda yer almalarının memnuniyet verici olduğunu söyleyen Seçer, “Mersin bir tarım kenti ve çok sayıda küçük aile çiftçileri var. Bu tür fuarlar, aile çiftçilerinin daha sağlıklı ve daha kolay nasıl üretim yapabileceği konusunda destek alabilecekleri firmaları da görmeleri açısından çok değerli. Ayrıca, tarım fuarları çiftçilerin ve firmaların birbirleri ile arasındaki iş birliklerini artıracak çok önemli alanlar. Dilerim, tarım fuarımız daha uzun yıllar büyüyerek devam eder, çünkü Mersin tarımıyla kendini ispat etmiş bir şehir” diye konuştu. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Mersinli Üreticilere Süt Soğutma Tankı ve Mobil Güneş Paneli Haber

Mersinli Üreticilere Süt Soğutma Tankı ve Mobil Güneş Paneli

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Gülnar Eski Otogarda düzenlenen ‘Süt Soğutma Tankı Dağıtım Töreni’ne katıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi tarafından gerçekleştirilen program kapsamında; Gülnar, Silifke, Erdemli, Aydıncık ve Mut’ta toplam 100 üreticiye süt soğutma tankı; ayrıca Gülnar’da 21 yetiştiriciye mobil güneş paneli desteği verildi. Mersin’de kırsal kesimler, Büyükşehir’le güçleniyor Büyükşehir, üreticiyi güçlendiren projeleriyle Mersin’in kırsal kalkınmasına önemli katkı sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda yüzde 50 hibeli Süt Soğutma Tankı Desteği Projesi ile Aydıncık, Erdemli, Silifke, Mut ve Gülnar ilçelerinde üreticilere 300 litrelik tanklar teslim edildi. Mobil Güneş Paneli Desteği Projesi kapsamında ise Gülnarlı yetiştiricilere yüzde 50 hibe ile güneş panelleri teslim edildi. Destekler sayesinde kırsaldan kente göçün önüne geçilirken, üreticiler doğduğu yerde üretmeye devam ediyor. Başkan Seçer: “Millet ve Türkiye aşkıyla çalışmaya devam edeceğiz” Gülnarlı hemşerilerini selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin merkezdeki yazdan kalma sıcak havanın aksine Gülnar’a kışın geldiğini belirterek, bol yağışlı bir mevsim geçirmeyi ve kuraklıktan kurtulmayı temenni etti. ‘Süt Soğutma Tankı Dağıtım Töreni’ kapsamında yapacakları desteklerden bahseden Seçer, göreve geldikleri günden bu yana tarıma verilecek destekleri çok önemsediklerini vurguladı. Seçer, yıl içinde çok kez ilçelere giderek bu destekleri gerçekleştirdiklerinin altını çizdi ve yaptıkları desteklerin en iyisi olması için gece-gündüz çalıştıklarını söyleyerek, “Yapmış gibi görünmek için değil, gerçekten yapıyoruz. Bize oy versinler, seçim öncesi 3-5 destek yapalım, halkımızı kandıralım diye yapmıyoruz. Bana göre size güvenen halkınızı kandırmak Allah katında en büyük günahtır. Bu insanlar size destek veriyor; milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi yapıyor. Diyor ki; ‘Bana hizmet edecek, çalmayacak, çaldırmayacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını israf etmeyecek. Vizyon ortaya koyacak, benim gelişmemi sağlayacak, çocuklarımızın geleceğini inşa edecek, bizi dünyada saygın ülke haline getirecek, azimle çalışacak’. Bizi onun için seçiyorlar. Bu düşünceyle, vicdanımızla, Allah, kanun ve yargı korkusuyla, millet ve Türkiye aşkıyla çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi. Seçer, üretenin yanında olduklarını vurguladı Büyükşehir olarak tarımsal desteklerde bulunurken, parti ayrımı gözetmeksizin üretim yapan yurttaşları öncelediklerini ve buna göre desteler sunduklarını aktaran Seçer, “Hiç kimse sizin vergilerinizden ve size aktardığımız bu desteklerden avanta alma hakkına sahip değil. Üretecek ve desteğini alacak” dedi. Büyükşehir olarak, verdikleri tarımsal desteklerle üretime ve ekonomiye katkı yapma gayreti içerisinde olduklarının da altını çizen Seçer, yurttaşların ve özellikle de üreticilerin ekonomik kriz dar boğazından geçtiklerini ve ülkede bir buhran yaşandığını vurgulayarak herkesin ekonomik sıkıntı yaşadığını söyledi. Seçer’den asgari ücret eleştirisi: “İnsanlar 28 bin lirayla nasıl çocuklarının rızkını götürecek? Akıl, izan işi mi?” Asgari ücret görüşmelerine de değinen Seçer, görüşmelerde bahsedilen 28 bin lira ile geçinmenin mümkün olmadığını kaydederek, eleştiride bulundu. Seçer, “Hala; ‘Asgari ücret 28 bin mi olsun, 29 bin lira mı olsun?’ diye konuşuluyor. İnsanlar nasıl 28 bin lirayla, asgari ücretle çocuklarının rızkını götürecek, gıdasını sağlayacak, yakacağını, giysisini alacak, ev kirasını ödeyecek, okul masraflarını karşılayacak? Bu akıl, izan işi mi? Bu mümkün mü?” ifadelerini kullandı. İktidarın; ‘Ekonomiyi düzelteceğiz!’ söylemlerinin altında en çok da çiftçinin ve üreticinin ezildiğini kaydeden Seçer, “Çok kazananın, Karun gibi zengin olanın zaten derdi, sorunu yok ama vurun abalıya, çalışana, çiftçiye ve üretene... Ne anladık bu durumdan? Bu ülkeyi zaten bu insanlar ayakta tutuyor. Bu insanlara bu kadar ezayı layık görmek hangi fikrin ve anlayışın ürünüdür anlamak mümkün değil” dedi. “Bu ülke dünyanın en saygın ülkesi. Ülkemizle, milletimizle ve atalarımızla gurur duyuyoruz” Kaynak bakımından çok zengin bir ülke olduğumuza değinen Seçer, ülkenin kaynaklarını çar-çur etmeden koruyacaklarının altını çizdi. Ülkenin en büyük sorununun israf ve yolsuzluklar olduğunu belirten Seçer, tarihi, kültürel ve yer altı zenginlikleriyle Türkiye’nin dünyada çok saygın bir ülke olduğunu söyledi. Anadolu topraklarında birçok medeniyetin var olduğunu söyleyen Seçer, “Medeniyet buradan dünyaya yürümüş gitmiş, dünya buradan faydalanmış. Biz böyle bir topraklarda yaşıyoruz ve böyle ataların mirasçılarıyız, torunlarıyız. Ülkemizle ve atalarımızla ne kadar övünsek azdır. Ülkemizle, milletimizle ve atalarımızla gurur duyuyoruz” diye belirtti. “Bizi çalışmak ve üretmek kurtarır” Üreticilerin desteklerden yararlanması gerektiğini vurgulayan Seçer, kooperatife ya da birliğe kayıt olmaları gerektiğinin de altını çizdi. Büyükşehir’in desteklerinin durmadan devam edeceğini ifade eden Seçer, hayvancılık, balıkçılık, arıcılık, fide-fidan yetiştiriciliği gibi üretimin her alanında destek sunmak için çalıştıklarının altını çizdi. Seçer, “Bizi çalışmak ve üretmek kurtarır. Zenginliğimiz ne kadar artarsa huzurumuz ve barışımız o kadar artar. Daha kaliteli eğitim, daha güzel şehirler, yollar ve okullar olur, kültür, sanat ve ilim olur. Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümek olur, Mustafa Kemal olur” ifadelerine yer verdi. “Gece gündüz çalışarak Mersin’i ileriye taşıyacağız” Milliyetçilik ve vatanseverliğin yapılan hizmetler ile yaşatılabileceğini vurgulayan Seçer, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Vatanını en çok seven vazifesini en iyi yapandır’ sözünü hatırlattı. Ayrıca belediyenin en önemli hizmetlerinden birisi olan temiz suyu da yurttaşa ulaştırmak için çalıştıklarını vurgulayan Seçer, Ilısu içme suyunun devreye alındığını hatırlatarak emeği geçenlere teşekkür etti. Seçer, “Biz işleri çok hızlı yapalım istiyoruz. Diyoruz ki; ‘Zaman hızlı geçiyor, Türkiye’nin ve Mersin’in daha hızlı gelişmesi lazım’. Gece gündüz çalışacağız. Bizim vazifemiz bu ve bunları devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı. “MESKİ tarihin en büyük yatırımlarını yapıyor” Gülnar’da kanalizasyon ve atık su arıtma için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Seçer, MESKİ projeleri hakkında bilgi verdi. MESKİ’nin tarihin en büyük yatırımlarının eşiğinde olduğunu vurgulayan Seçer, “MESKİ, yaklaşık olarak 18 milyar lira civarında bir yatırım içerisinde bulunuyor. Bunun yarısını MESKİ kendi öz kaynaklarıyla ve krediyle yaparken; diğer yarısını da Devlet Su İşleri, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni borçlandırarak yapıyor” diyerek, Gülnar, Anamur, Aydıncık ve Çamlıyayla’da alt yapı projelerine hız verdiklerini dile getirdi. “Bizi eğitim, eğitimli toplum ve bilimle yürümek kurtaracak” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal politika çalışmalarına devam ettiklerini belirten Seçer, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlarda sosyal politikaların en başta değerlendirilmesi gereken politikalar olduğunu ifade etti. Bu noktada da en önemli desteğin eğitim alanında olduğunu söyleyen Seçer, “Buradaki kurs merkezimiz Mersin’in en başarılı kurs merkezlerinden biri. Her sınavda mutlaka Gülnar’dan dereceye giren çıkıyor. Gülnar’ı samimiyetle kutluyorum. Bizi eğitim ve eğitimli toplum kurtaracak. Hurafelerle, safsatalarla değil; bilimle yürümek bizi kurtaracak” diyerek, çocuklar uygun şartlarda eğitime devam etsin diye Büyükşehir’in hizmetlerini sürdüreceğini söyledi. Gülnar’da yürütülen yol çalışmalarından olumlu geri dönüşler aldıklarını sözlerine ekleyen Seçer, Büyükşehir’e ait olmayan yollarda da yurttaşın rahatı için çalışmalar yaptıklarını kaydetti. “Gelecek seçimlerde Gülnar’da iddiamızı ortaya koyacağız” Başkan Seçer, siyasette rekabetin yerinin seçim sandığı olduğunu, bu rekabetin centilmenlik ve asaletle yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Gülnar Belediyesi’nin farklı bir partiden yönetiliyor olmasının hizmet anlayışını etkilemediğini belirten Seçer, ilçe belediyesinin siyasi kimliğine bakmaksızın Gülnar’a hizmet eden bir anlayışla iş birliği içinde olduklarını ifade etti. Seçer, seçimleri kazanma arzusunun doğal olduğunu, ancak bunun belediyeler arasında kavga ya da engelleme anlamına gelmemesi gerektiğini dile getirerek, “Elbette ki Gülnar’ın CHP’li belediye başkanıyla yönetilmesini isterdik. Daha kaliteli hizmet olsun diye demokrasi yarışı var. Biz gelecek seçimlerde Gülnar’da iddiamızı ortaya koyacağız. Seçimi kazanmak için yarışacağız” dedi. Seçer, Mersin’in her köşesinin mutluluk, barış ve kardeşlik kenti olduğunu sözlerine ekleyerek, “Biz hangi renkten olursak olalım farklılıklarımızı görmeden bir arada olursak bu ülkede kavga, huzursuzluk olmaz, daha güçlü oluruz. Birliğin, beraberliğin yarattığı sinerji ve güç bu ülkeyi kalkındırır” ifadelerine yer verdi. Seçer, Gülnar’da kadınlar, çocuklar ve yaş almış yurttaşlar öncelikli olmak üzere bir ‘Sosyal Yaşam Merkezi’ yapmak istediklerini ancak merkezde uygun arazi bulunamaması nedeniyle zorluk yaşadıklarını söyledi. Şartlı hibeyle bağışlanan bir arazinin amacı değiştirilemediği için projeyi hayata geçiremediklerini ifade eden Seçer, arazi sorunu çözüldüğünde merkezin hemen yapılacağını vurguladı. Bu konuda Gülnarlılardan destek isteyen Seçer, bu merkezin tamamen ilçe halkına hizmet edeceğini söyledi ve konuşmasını birlik, dayanışma, emeğe saygı ve sevginin kalıcılığına dikkat çekerek sonlandırdı. Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, Mersin Süt Üreticileri Birliği Başkanı Kuzey Acarbaş, Gülnar Ziraat Odası Başkanı Hacer Emiş Işık, Süt Soğutma Tankı Desteği Projesi’nden faydalanan üretici Şerife Konyalıoğlu ve Güneş Panel Desteği Projesi’nden faydalanan yetiştirici Şerif Çimen de birer konuşma yaparak; üreticinin her anında yanında olduğu için Başkan Seçer’e ve Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na teşekkürlerini ilettiler. Program, toplu fotoğraf çekimi ve temsili dağıtım ile sona erdi.

Tarım, İstihdamı Absorbe Eden Bir Sektördür Haber

Tarım, İstihdamı Absorbe Eden Bir Sektördür

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem başkanlığında Ankara, Manisa ve Muğla Büyükşehir Belediyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıların 4.’sü Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 9-11 Nisan tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Kırsal kalkınmada iyi örnekler ele alınıyor Düzenlenen toplantıya; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ile Türkiye’nin dört bir yanından Mersin’e gelen daire başkanları ve alanında uzman kişiler katıldı. Yapılan toplantılarda; kırsal kalkınma projelerinin iletişimi ve iyi örnekler, dirençli tarım ve gıda güvenliği, su kullanımı konusunda verimlilik, ortak teçhizat ve kaynak kullanımı, hayvancılık politikalarının geliştirilmesi, alım garantili ürünlerin desteklenmesi için yeni stratejiler, tarımda teknolojinin kullanımı ve Ar-GE ile mevzuat ve idari yapılanma konusunda ortaklaşma konuları işlenecek.  Başkan Seçer: “Mersin’de tarım politikalarımızda farklı bir tablo ortaya çıkardık” Mersin’de böyle bir toplantı düzenlenmesinden dolayı oldukça mutlu olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin’in hem iklimi hem de coğrafi konumu itibari ile tarıma oldukça elverişli bir kent olduğunu belirtti. Seçer, “Nasıl ki Türkiye bir tarım ülkesi olarak anılıyorsa; Mersin de bir tarım kenti” dedi. Kendisinin Ziraat Mühendisi olduğunu ve siyaset hayatına atılmadan önce uzun yıllar tarımla uğraştığını hatırlatan Seçer, “Bir belediye başkanının düşüncesi, öncelikleri, tercihleri şehre çok yansıyor. Ben bugüne kadar tarımın hep içinde olduğum ve çocukluğumdan beri yaşadığım, bildiğim için buna yönelik politikalarda daha farklı bir bakış açısı ortaya koydum ve farklı da bir tablo ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.  “2019’dan sonra belediyecilik konuşulmaya başlandı” Mersin’in Türkiye’nin izdüşümü olduğunu kaydeden Seçer, “Biz 2019’dan bu yana CHP’li belediyeler olarak Türkiye genelinde önemli ve değerli çalışmalar yaptık. Gerçekten 2019’dan sonra belediyecilik konuşulmaya başlandı. O günden itibaren iktidar rahatsız olmaya başladı” ifadelerini kullandı. Yerel yönetimlerin genel iktidara giden yolda çok önemli bir etken olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, özellikle CHP’li belediyelere ilişkin son zamanlarda yapılan uygulamaların sürpriz olmadığını dile getirdi. Seçer, bu mücadeleyi hep birlikte sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizerek, “Çünkü hep bu tehdit bize savruluyordu, hep Demokles’in kılıcı gibi tepemizde dolanıp duruyordu. Biz mutlaka bu süreci; özellikle CHP’nin kurumsal kimliği ile başta Sayın Genel Başkanımızdan parti üyelerine kadar bu bilinçle ve sağlam iradeyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz biliyoruz ki dünyanın birçok ülkesinde demokrasiler birden bire zenginleşmedi, sancılar yaşandı. Bizim de bir buçuk asırlık bir demokrasi deneyimimiz var. Türkiye’de demokrasisi çok badireler atlattı. Bu da onlardan bir tanesi. Bunları hep beraber atlatacağız. Biz işimizi yapacağız” şeklinde konuştu. “Yereldeki başarımızı, yapılacak ilk seçimlerde tüm ülkede hâkim kılacağız” İktidarın, CHP’li belediyeler üzerindeki rahatsızlıklarının, CHP’li belediyelerin halka dokunan işler yapmasından kaynaklı olduğunu ifade eden Seçer, “Daha önce; ‘CHP halka gitmiyor, CHP halktan kopuk, CHP elitist’ diyen çevreler, son 5-6 yıldır artık bunları söylemiyor. Çünkü; çiftçiye, fakire, fukaraya gidiyoruz ve eğitimiyle, sağlığıyla, gıda desteğiyle, çocuklara sütle, ucuz gıda ve ucuz hizmetle evlere giriyoruz. Bu da iktidarı rahatsız ediyor” dedi. Mücadelelerinin süreceğinin ve çalışa çalışa kazanacaklarının da altını çizen Seçer, “Başımız dik, alnımız açık. Halkın yararına olan ne varsa onların ayağına götüreceğiz.  Umut ediyorum bu bulutları iktidarla dağıtırız. Nasıl ki; kentlerimizi gayet güzel yönetiyorsak, mutlu kentler yaratıyorsak, insanlar sokakta huzurla dolaşıyorsa, biz de nasıl başı dik, alnı açık gezebiliyorsak ve böyle siyasetçileri CHP yarattıysa; yapılacak ilk seçimlerde tüm ülkede de bunları hakim kılacağız diye ümit ediyoruz ve çalışıyoruz” diye belirtti. “Tarım, istihdamı absorbe eden bir sektördür” Türkiye’de tarımın önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Seçer, “Tarım bu tarz iktidarlar tarafından iktisadi bir alan gibi değerlendirilir. Yani tüccar iktidarlar, tüccar belediye başkanları böyle düşünür. Biz ne tüccar belediye başkanıyız ne de tüccar iktidar olacağız. Bizim bakış açımız kamucu bir bakış açısı” diye konuştu. Tarımın Gayri Safi Milli Hasıla’da yerinin düşük olduğunu ancak tarımın sosyal yönü olduğunu söyleyen Seçer, “Tarım, istihdamı absorbe eden bir sektördür. Tarım olmadığı zaman köyden kente göç olur ve bu da kentte yoğun bir işsizlik anlamına gelir. Bu açıdan son derece önemli buluyorum” ifadelerine yer verdi. “Aynı anlayış 23 yıldır Türkiye’yi ve Türkiye tarımını yönetiyor” Türkiye’yi 2002 yılından bu yana 23 yıldır aynı anlayışın yönettiğine dikkat çeken Seçer, “Aynı anlayış Türkiye tarımını da yönetiyor. Çok bakanlar geldi, geçti. Ben Parlamento’da çalıştım, Avrupa Birliği müzakere sürecinde bulundum. O çalışmalar akamete uğradı, başarılı olamadı. Keşke olabilseydi. Avrupa Birliği’ne uyumlu yasalarla bugün farklı olurdu. Bugün rezidü ve kalıntı şikayetiyle gümrüklerden belki tarım ürünleri dönmeyecekti. Üretimimiz de uluslararası pazarlarda çok daha fazla rekabet edebilecek bir nitelikte olacaktı. Belki, daha teknolojik, rantabl, getirisi olan ve yüksek kar elde edebileceğimiz üretimlere erişebilecektik” şeklinde konuştu. “Tarımsal destek miktarında yüzde 80’e varan bir artış sağladık” Seçer, yerel yönetimler olarak tarım alanında destek sağladıkları üreticilerin küçük işletmeler olduğunun altını çizerek, tarıma destek vermenin yerelde bir zorunluluk değil tercih meselesi olduğunu vurguladı. Mersin Büyükşehir olarak tarıma destek vermeyi tercih ettiklerini söyleyen ve bütçelerini bu doğrultuda ayarladıklarına dikkat çekti. Seçer, geçmiş dönemlere göre ihtiyacın artmasından kaynaklı tarıma destek verebilmek için bütçeyi genişlettiklerini sözlerine ekleyerek,  “Örneğin 2024 yılında biz 115 milyon TL tarımsal destek bütçesi yapmıştık. Baktık ki bu yıl çok daha fazla ihtiyaç olacak, total bütçemizde yüzde 40 ile yüzde 50 arası bir artış olmasına rağmen tarımsal destek miktarında yüzde 80’e varan bir artış sağladık. 119 milyon TL’den 215 milyon TL’ye tarımsal destek kalemini çıkardık” diye konuştu. Başta kadın üreticiler olmak üzere, aile işletmeleri ve küçük çiftçileri desteklediklerini vurgulayan Seçer, “Bunun geri dönüşünü çok alıyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz projeksiyonlar, sonuç alıcı ve sürdürülebilir olmalıdır” ifadelerine yer verdi. Seçer, tarıma verilen desteklerin sonuç alıcı olmadıktan sonra kaynak israfına dönüştüğünü belirtti. Mersin Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ Projesi’nin üzerinde durulması gerektiğinin altını çizen Seçer, projenin 6. yılına girdiklerini kaydetti. Bu tarz projelerin örnek proje olduğunu vurgulayan Seçer, “Bu açıdan da son derece yararlı toplantılar olacağını düşünüyorum. Bundan sonra Mersin’in de fahri elçisi olarak Mersin’de gördüklerinizi diğer kentlerde anlatırsınız” dedi.  Seçer sözlerini, CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem’e ve katılımcılara teşekkür ederek sonlandırdı. Erdem: “Demokrasinin tam işlediği bir ülkede herkes özgürce düşüncelerini aktarabilmeli” CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Erdem, toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmede bulunarak, son günlerde yaşanan olaylara ilişkin; “Türkiye’nin birinci partisi olmamız dolayısıyla iktidar üzerindeki baskı giderek arttı. Gördü ki bir erken seçim olsa aslında iktidarı kaybedecek. O yüzden de belediyelerimiz üzerindeki kayyım atamalar, tutuklamalar, mesnetsiz suçlamalar yapılarak, iftiralar atılarak normal bir hukuk devletinde olsak aslında suç unsuru olamayacak, hiçbir delilin olmadığı ‘sadece gördüm, görmüştüm, duymuştum’ ifadeleri ile tutuklamaların yapılması kabul edilebilir bir şey değildir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi. “Bizim iktidarımızda çiftçiler ülkenin en çok gülen, en çok para kazanan meslek grubu haline gelecek” Erdem, CHP’li belediyelerin kırsalda çiftçilere büyük destekler sunduklarını ve merkezi hükümetin yapması gereken hizmetlerin birçoğunu yerelden hayata geçirdiklerini ifade ederek,  “Bu hizmetler aslında bizim iktidara geldiğimizde neler yapacağımızın da ön göstergeleri. Bizim iktidarımızda mutlaka çiftçiler ülkenin en çok gülen, en çok para kazanan ve yaptığı işi severek yapan bir meslek grubu haline gelecek” diye konuştu. 4’üncüsü gerçekleştirilen bu toplantıların devamının geleceğini, belirten Erdem, “2025 yılında ve daha sonrasında daire başkanlarımız müthiş işlere imza atmış olacaklar. Çünkü bütçelerini en fazla artıran daire başkanlıklar bizim daire başkanlıklarımız” ifadelerine yer verdi. Açılış konuşmalarının ardından ise oturumlara geçildi.

Kadınlar Üretiyor, Hayvancılık Kıymetleniyor! Haber

Kadınlar Üretiyor, Hayvancılık Kıymetleniyor!

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan vatandaşların ekonomik kalkınmasını desteklemeye ve köyden kente göçü önlemeye devam ediyor. 5. yılına giren proje, bugüne kadar özellikle küçük aile işletmelerine ve kadınlara umut olmayı sürdürdü. Proje, Toroslar İlçesi Değirmendere Mahallesi’nde yaşayan Şaheste’nin de umudu oldu. Geçim sıkıntısı yaşadığı için hayvancılığı bırakmak zorunda kalan proje faydalanıcısı üretici Şaheste Karagöz, Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesiyle yeniden hayvancılığa başladı. Artık Şaheste de Büyükşehir’in destekleri ile kalkınan diğer kadınlar gibi doğduğu yerde doymaya devam ediyor. Proje kapsamında bugüne kadar, 300 yetiştiriciye 7 bin 500 küçükbaş hayvan ve 1200 ton yem desteği sağlandı. Projeden faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturuyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan vatandaşların ekonomik kalkınmasını desteklemeye ve köyden kente göçü önlemeye devam ediyor. Özellikle küçük aile işletmeleri ile kadınları önceleyen ve 5. yılını tamamlayan proje kapsamında, bugüne kadar 300 yetiştiriciye 7 bin 500 küçükbaş hayvan ve 1200 ton yem desteği sağlandı. Büyükşehir bu projeyle hem hayvancılığı teşvik ediyor, hem de yerel ekonomiyi büyüterek üreticilerin hayatına dokunuyor. Projeden faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturuyor. Karagöz: “İnsanın babası bile evladına bu kadar hayvan vermez” Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan birçok kadına olduğu gibi Toroslar İlçesi Değirmendere Mahallesi’nde yaşayan Şaheste Karagöz’e de umut oldu. Artık Şaheste Karagöz de Büyükşehir’in destekleri ile kalkınan diğer kadınlar gibi, doğduğu yerde doyuyor. Mersin Büyükşehir, Şaheste Karagöz’e ve ailesine kendi topraklarında geleceğe güvenle bakmasını sağlayan bir hayatın kapılarını araladı. Geçim sıkıntısı yaşadığı için hayvancılığı bırakmak zorunda kalan Şaheste Karagöz, Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesiyle yeniden hayvancılığa başladı. Şaheste Karagöz, Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle 24 dişi ve 1 erkek olmak üzere toplam 25 küçükbaş hayvan sahibi oldu. Ayrıca, hayvanların ilk yıl bakımını kolaylaştırmak için 4 ton da yem desteği aldı. Ailesinin de geçimini hayvancılıkla sağladığını belirten Şaheste Karagöz, şimdi Büyükşehir’in sağladığı bu proje desteği ile kendi çocuklarını da aynı gelir ile büyütüyor. Şaheste Karagöz ve ailesi bu sayede, kendi topraklarından ve köklerinden kopmadan bir yaşam sürdürüyor. Hayatında yeni bir sayfa açılan Karagöz, ALO 185 hattı üzerinden başvuru sürecini başlattığını söyleyerek “5 tane küçükbaş dişi hayvanım vardı. Başvurum onaylandıktan sonra onları incelemeye geldiler. Ahırı ve ortamı uygun gördükten sonra onay verdiler. Büyükşehir, 24 tane dişi hayvan ve 1 tane de erkek koç verdi. Şimdi 8 tane kuzum oldu. Bu kadar hayvanı kimse kimseye vermiyor. Hatta insanın babası bile evladına bu kadar hayvan vermez” dedi.  “Büyükşehir tarafından verilen bu destek sayesinde, kente göçmekten kurtuldum” Yaşadıkları maddi zorluklar nedeniyle doğduğu topraklardan göç etmeyi planlayan ancak Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği proje ile üretmeye ve geçimini sağlamaya devam edebilen Şaheste Karagöz, “Projeye başvurmadan önce eşime, ‘eğer bu proje çıkmazsa Mersin’in merkezine göçeceğiz. Sigortalı bir işe girip çalışacağım’ dedim. Çünkü artık köylünün geliri kalmadı. Bir yaz boyu şeftaliye bakıyorsun, şeftali zamanı geliyor ve şeftali para etmiyor. Birkaç yıldır hayvancılıkta para var dedik, o yüzden bu projeye başvurduk. Çıkınca da kente göçmekten vazgeçtik. Bu duruma eşim de çok sevindi. Şimdi bana seve seve yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı. Projenin imece usulü olmasının da faydalı olduğunu belirten Şaheste Karagöz, “Bu hayvanlardan, birkaç sene sonra büyük bir sürü elde edebilirim. Biz buralara sabırla geldik, biraz daha sabır lazım. Vahap Başkan’ın köylülere sağladığı tüm destekleri takip ediyorum. Bu projeler sayesinde çiftçi kalkınır, üretim ve çiftçilik artar. Başkan çiftçiyi tutarsa, çiftçi de başkanı tutar” diye konuştu. Küçük yaşta annesiyle beraber hayvancılığı öğrenmeye başlayan Elif Derya Karagöz ise, “Vahap amcamızı çok seviyorum. Bu hayvanları bize verdiği için çok teşekkür ederim. Çok güzeller” dedi. Aydın: “5 yıl sonunda 300 aileye 7 bin 500 küçükbaş hayvan desteğinde bulunduk” Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda Ziraat Teknikeri olarak görev yapan Şerafettin Aydın, proje hakkında detayları aktararak, “Projemizle, kırsaldan şehre göçü durdurmayı ve Mersin’deki damızlık hayvan sayısını artırmayı planlıyoruz. Her yıl 60 kişiye 24 dişi 1 erkek olmak üzere toplam 25 küçükbaş hayvan, 4 ton yem ve aşı hizmeti vermekteyiz. 5. yılını tamamladığımız projede, 300 aileye 7 bin 500 küçükbaş hayvan desteğinde bulunduk” diye konuştu. Üreticinin kazanca geçebilmesini beklemek adına, ilk bir yıl hiçbir geri dönüş almadıklarının altını çizen Aydın, “Projemiz sadece hayvan desteğiyle kalmıyor. Bunun esas maliyeti yem ve aşı. Bundan dolayı ilk yıl 4 ton yem ve aşı desteğini biz yapıyoruz. Kısacası, bir yıl boyunca üreticimizin cebinden hiç para çıkmıyor” ifadelerine yer verdi. Proje hakkında bilgi… Kadın üreticileri teşvik eden ve köyden kente göçü önleyen proje, kırsalda istihdamı artırarak yerel ekonomiye katkı sunuyor. Proje kapsamında, yerli üreticilerin damızlık fazlası hayvanları satın alınarak hem yeni yetiştiricilere destek veriliyor, hem de kırsal ekonomiye katkı sağlanıyor. 2022 yılında 556, 2023 yılında 1180 hayvan yetiştiricilerden geri alındı ve 2024 yılında dağıtılacak 1500 baş hayvan tamamen sahadan toplanarak yeni üreticilere ulaştırıldı. Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Mut, Gülnar, Silifke, Erdemli, Tarsus, Çamlıyayla, Yenişehir, Mezitli, Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde yürütülen proje kapsamında; Güney Karaman Koyunu, İvesi Koyunu ve Kıl Keçisi verildi. Kadın üreticilere öncelik veren projede, bugüne kadar faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturdu. Projeye dâhil olan üreticilere 24 dişi ve 1 erkek küçükbaş hayvan desteği verilirken, ilk yıl için 4 ton yem desteği sağlandı. 3. yıldan itibaren belirli sayıda dişi ve erkek hayvan, damızlık çağına geldiklerinde projeye geri kazandırılarak sürdürülebilirlik sağlandı. Proje sürecinde dağıtılan hayvanlardan 8 bin 809 baş yeni doğum gerçekleşti. Hayvanların 1 yıllık aşı hizmetleri de belediye tarafından karşılanarak, sürdürülebilir bir hayvancılık modeli oluşturuldu.

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi Haber

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’ olayından etkilenen üreticileri yalnız bırakmadı. Seraları ve narenciye bahçelerini ziyaret eden Seçer, çiftçilerin sorunlarını yerinde inceledi. Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkabileceğini de söyleyen Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek, buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” dedi. Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini belirterek “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilere destek olduklarını ve ilgili birimlerin incelemelerini tamamlamasının ardından ilave destek paketi açıklayacaklarını kaydeden Seçer, “Biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı. Mersin’de geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’, seracılık ve narenciye üretimi yapan çiftçileri olumsuz etkiledi. Yaşanan don olayının ardından, üreticilerin yaşadığı sıkıntıları yerinde görmek ve destek sağlamak amacıyla ilgili bürokratları ile birlikte sahaya inen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kazanlı Hürriyet Mahallesi ve Bahçeli Kürkçü Mahallesi’nde patlıcan, domates ve biber serası ile nektarin bahçelerinde incelemelerde bulundu. Seçer, daha sonra üreticilerle bir araya gelerek onların sorunlarını dinledi. Zarar gören sera ve bahçelerde yaptığı incelemelerin ardından değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, zararın özellikle çukur arazilerde yoğunlaştığını, belli bir bölgede değil, Tarsus’tan Anamur’a kadar muhtelif yerlerde söz konusu olduğunu söyledi. Bu durumun üreticinin kaderi olmaktan çıkması gerektiğinin altını çizen Seçer, üreticiler ile yaptığı görüşmelerde, bu tür afetlerin zararlarını telafi edecek enstrümanlardan TARSİM’in (Tarım Sigortaları Havuzu) üreticiye yarar getirmediği gibi yüksek maliyeti dolayısıyla sıkıntı yarattığı serzenişi ile karşılaştığını vurguladı. Seçer, ‘Zarar karşılama’, ‘Prim bedeli’ gibi çiftçi için büyük önem arz eden uygulamaları hakkında TARSİM’in yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Başkan Seçer: “Buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek; bu iş başta tabii ki hükümete düşüyor; buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir. Önümüzdeki hafta içerisinde Tarım İl Müdürlüğü ekipleri hasar tespiti yapacaklar. Daha gerçekçi rakamlarla bu tespiti yaparlarsa, yani objektif yaparlarsa, çiftçilerimizin dertlerine daha doğru çare bulabilirler” dedi. “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır” Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini söyledi. Seçer, “Çünkü çarkta bir sorun ortaya çıkıyor. Bütün bunları hesaba katarak bu soruna çözüm bulmak gerekiyor. Bunu da makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. “Üreticilerimiz için ilave destek paketi açıklayacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilerin yanında olduklarını ve ortaya çıkan zarar sonucunda da yine onların yanlarında olmaya devam edeceklerini söyleyen Seçer, ilgili birimlerin çalışmalarını tamamlamasının ardından, zarar gören üreticilere yönelik destek çalışmaları hakkında detaylı açıklama yapacaklarını söyledi. Tarımsal desteklere ayrılan bütçeyi 2024’te 119 milyon TL iken 2025’de 215 milyon TL’ye yükselttiklerini dile getiren Seçer, “Bu bölgede, özellikle küçük üreticilerin üretim zorluğu yaşadıkları, girdi maliyetlerinin yüksek olduğu gerçeğiyle, tarımsal üretime, hayvancılığa destek veriyoruz. Ama bu zarardan sonra da ilave bir destek paketi açıklayacağız. Aile işletmelerine, aile çiftçilerine, küçük işletmelere yönelik desteklerimizle, biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı.  Seçer açıklamasını, “Tüm çiftçilerimize, Mersinimize geçmiş olsun. Umut ediyorum yaralar hem merkezi hükümetin hem yerel yönetimlerin desteğiyle bir an önce sarılır, üreticilerimizde üretime devam ederler” sözleriyle tamamladı.

Üretmezsek Tükeniriz! Haber

Üretmezsek Tükeniriz!

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, ‘Üretmezsek Tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar Konferansı’na katıldı. Konferansta, alanında uzman isimler; Prof. Dr. Umut Toprak, İrfan Donat ve Ali Ekber Yıldırım konuşmacı olarak yer aldı. Tarımın duayen isimleri, Mersin’de kurumlar arasında sağlanan iş birliğinin önemine dikkat çekerken, Mersin’de sağlanan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığına da değindiler. Tarımsal projelerin kamu kaynağını israf ederek yapılmayacağına değinen Başkan Seçer, “Projeleri takip etmiyorsun, günü kurtarıyorsun. Belediye Başkanı, Tarım Bakanı günü kurtarmaz. Aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar” sözlerine yer verdi. Aile çiftçiliğini önemsediğini ve bunun Türkiye koşullarında daha fazla destek görmesi gerektiğine vurgu yapan Seçer, “Türkiye’de kayıtlı çiftçilerin yüzde 80’i küçük aile işletmeleri, aile çiftçileri. Bizim aile çiftçiliğine uygun bir ortamımız var” dedi. Tarıma desteği 2025 yılı için yüzde 80,67 artırdıklarını ve 215 milyon TL kaynak ayırdıklarını söyleyen Seçer, “Bütçemiz o kadar artmadığı halde tarımsal desteği artırdık, çünkü tarıma önem veriyoruz. Sorunlar her geçen gün katlanıyor. ‘Biz nasıl katkı sunabiliriz?’ diye düşündük, bunu yaptık. Her konuda yanınızda olacağız, üretime değer veren bir belediyeniz var” dedi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Akdeniz İhracatçılar Birliği (AKİB), Mersin Ziraat Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi ve TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi işbirliğinde ‘Üretmezsek Tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar Konferansı’na katıldı. Konferansta, alanında uzman duayen isimler; Prof. Dr. Umut Toprak, İrfan Donat ve Ali Ekber Yıldırım konuşmacı olarak yer aldı. Tarım kenti Mersin’de, alanında uzman duayen isimler tarafından tarımda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşulurken, tarımsal üretimdeki riskler ve fırsatlar üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Tarımın duayen isimleri, Mersin’de kurumlar arasında sağlanan iş birliğinin önemine dikkat çekerken, Mersin’de sağlanan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığının altını çizdiler. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen konferansa; Başkan Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer’in yanı sıra, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır ile meslek odalarının başkanları ve temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Meclis üyeleri, Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve üreticiler katıldı. Başkan Seçer üreticileri selamladı: “Elleri nasırlı, kalbi sevgi dolu üreticiler” Salonu dolduran üreticileri “Elleri nasırlı, kalbi sevgi dolu üreticiler” diye selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, tarımın son derece önemli ve zorlu bir sektör olduğunu vurguladı. Tarımın ülke ekonomisine ciddi katkı sunduğunu ve olmaması halinde yaşanabilecek olumsuzlukları sıralayan Seçer, üreticilerin sorunlarının lokal olarak değişse de genel olarak aynı olduğunu söyledi. Seçer, “Tarımda evvel eski bilirim ki; mazot, ilaç, gübre pahalı ve vergi yükü çok. Döviz arttığında hepsinin fiyatı artıyor. Bu şikayetler hep olur ve Türkiye bu sorunu bir türlü çözemedi. Çiftçiden hala KDV ve ÖTV alınıyor. Girdi maliyetleri oldukça yüksek” dedi. “Dünyayla rekabet etmek için yeni tarım teknolojileri kullanmak gerekiyor” Bu sorunların yanı sıra küresel ölçekli olarak iklim değişikliği sorununun da üreticiyi zorladığını dile getiren Seçer, dünyada rekabetin zorlaştığına ve gelişmiş ülke insanlarının artık tükettiği ürünün üretim aşamalarını öğrenmek istediğine dikkat çekerek, “Dünyada rekabet zorlaştı. İhraç edilen ürünlerimizde ilaç kalıntıları var. ‘Domates gitti Rusya’da sınırdan geri döndü’ , ‘Almanya’ya üzüm gitti, kiraz gitti içinden kurt çıktı ya da pestisit çıktı’ diye haberler yayınlanıyor. Bundan utanç duyuyoruz. Demek ki dünyayla rekabet etmek için yeni tarım teknolojileri kullanmak gerekiyor. Artık gelişmiş toplumlarda insanlar her önüne geleni yiyip içmiyor. ‘Bu nasıl üretildi?’ diyor. Bu ülkemizin belki de şu anda en güncel sorunlarından bir tanesi” diye konuştu. “Mesele kendi reklamımızı yapmak değil, kuruma bir kültür oluşturmak” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak tarımsal üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan tropikal meyve üretimine kadar her türlü üretimin yanında olduklarını söyleyen Seçer, “Kurumlarda, devlette devamlılık esastır. Mesele kendi reklamımızı yapmak değil, kuruma bir kültür oluşturmak. Belediyeler, önemli hizmet birimleridir. Özellikle büyükşehir belediyeleri olmak üzere belediyeler; ‘Bana ne kardeşim, ben Tarım Bakanı mıyım?’ diyemez, katkı sunacaklar. Çünkü ciddi bütçeleri var” ifadelerini kullandı. Mersin’in tarım konusunda dünyanın en şanslı topraklarına, iklimine ve lokasyonuna sahip, geleceği parlak bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Mersinliler olarak çalışkan insanlarız. Yıllık 100 milyar TL’nin üzerinde tarımsal hasılamız var. Burada hem hayvansal hem de tarımsal üretim yapılıyor. Demek ki burada bir potansiyel var” dedi. Seçer, aile çiftçiliğinin önemine dikkat çekti Aile çiftçiliğini önemsediğini ve bunun Türkiye koşullarında daha fazla destek görmesi gerektiğine vurgu yapan Seçer, “Türkiye’de kayıtlı çiftçilerin yüzde 80’i küçük aile işletmeleri, aile çiftçileri. 100 dönümün altında işletme sahiplerinin oranı yüzde 80. Türkiye’de tarım yapılan arazilerin ortalamasına bakıldığında her işletmeye, her üreticiye 60 dönüm düşüyor. Demek ki bizim aile çiftçiliğine uygun bir ortamımız var” sözlerine yer verdi. Çiftçiliğin cazip hale getirilmesi halinde gençlerin şehirlere göç etmek yerine doğdukları topraklarda üretim yapmayı tercih edeceklerine inandığını aktaran Seçer, “ ‘Çiftçiler yaşlandı, genç çiftçi yok’ diye şikayet ediliyor. Çünkü çiftçiliği cazip hale getiremedik. Gençler şehre geliyor. Cazibe yaratılsa o zaman gençler şehre gelmez, çiftçilerin yaş ortalaması gençleşir. Biz yaptığımız desteklerde tamamen buna yöneliyoruz” ifadelerini kullandı. “Benim kaynağım sizlerin vergisi” Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 6. yılına giren ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi hakkında da bilgi veren Seçer, projenin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Seçer, “Bu proje ile 6 yılın sonunda 300 aile hayvancılık ve aile çiftçiliği yapıyor. Bu yıl için her bir aileye verdiğimiz destek güncel rakamlarla 475 bin lira. 25 damızlık koyun-keçi ve bunların 1 yıllık yemini, veteriner hizmetini, aşısını veriyoruz. Baba oğula verir mi? Ama devlet verecek. Ben devletim. Ben sizin kaynaklarınızı size geri veriyorum, cebimden vermiyorum. Benim kaynağım sizlerin vergisi. Vatandaşın hükümetten istediği, kendi verdiği vergilerin kendilerine doğru aktarılması” diye konuştu. “Ülkeyi aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar” Tarımsal projelerin kamu kaynağını israf ederek yapılmayacağına değinen Seçer, “Projeleri takip etmiyor, günü kurtarıyorsun. Belediye Başkanı, Tarım Bakanı günü kurtarmaz. Sonucuna bak, kaynakları heba etme. Aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar. Biz yönetmiyoruz, 5 ayrı siyasi görüş de yönetmedi. Dönüp bir kendimize bakmak lazım, kafamızı kuma gömmekle olmaz. Yerinde saymak dünyada geri kalmak demektir” sözlerine yer verdi. “Bizler vatandaş için varız” Vatandaşa dokunan projeler yapmak için gayret ettiklerini söyleyen Seçer, “Yerinde ve kırsal turizm hedefli Darısekisi Örnek Köyü Projemiz var. İnsanlar orada, köyde herkes çalışıyor, köy şenlendi. Şimdi Köyümüz Atölye Projesi’ni başlattık. Coğrafi işaret tescilli onlarca ürünümüz var. Bunların paketlenmesinden sağlıklı üretimine, dünya pazarlarına açılmasına ve markalaşmasına kadar yapacağımız bu çalışmalar kente değer katar” dedi. Projelerin takip edilmemesi halinde kamu kaynaklarının israf olduğunu bir kez daha vurgulayan Seçer, üreticinin de elini taşın altına koyduğu projeler ile sürdürülebilir bir tarım anlayışını Mersin’de geliştirmeye çalıştıklarını belirtti. Üreticinin ürettiği noktada kamu kurum ve kuruluşlarının destek için var olduğunu söyleyen Seçer, “Büyükşehir Belediyesi de devletin bir kurumu, Tarım İl Müdürlüğü de Ticaret ve Sanayi Odası da Ziraat Odası da Ziraat Mühendisleri Odası da; hepimiz bu ülkenin kurumları ve kuruluşlarıyız. Hepimiz sizler için, vatandaş için varız” diye konuştu. “Tarımsal sorunların farkındayız, çözmek için faaliyet halindeyiz” Büyükşehir olarak dünyada ve Türkiye’de yaşanılan tarımsal sorunların farkında olduklarının altını çizen Seçer, “Mersin’de hem farkındayız hem yaşıyoruz hem de bu sorunu çözmek için faaliyet halindeyiz. Onun için ‘Kooperatifler yenilenebilir enerji kullanın, maliyetleriniz düşsün. GES projesi yapın. Ne harcadıysanız yarısı Büyükşehir’den’ diyoruz. Güneş Enerji Santrali projemizi bilmeyen var mı? Şimdi Nacarlı’da ilk güneş enerji santralini kuruyoruz. Nacarlı Sulama Kooperatifi’ne yüzde 50 desteği biz veriyoruz. 75 kooperatifimiz var, buradan duyuruyorum; yaratıcı olun, üretici olun, çalışın, iş birliği yapın” diyerek kooperatiflere çağrı yaptı. “Mersin’imizi de ülkemizi de kalkındıracağız” Tarıma desteği 2025 yılı için yüzde 80,67 artırdıklarını ve 215 milyon TL kaynak ayırdıklarını söyleyen Seçer, “Bütçemiz o kadar artmadığı halde tarımsal desteği artırdık, çünkü tarıma önem veriyoruz. Sorunlar her geçen gün katlanıyor. Biz nasıl katkı sunabiliriz diye düşündük, bunu yaptık. Her konuda yanınızda olacağız. Üretime değer veren bir belediyeniz var. Desteklerimizle her ailenin evinde olacağız; önce vatandaşın mutluluğu. Karnı doymayan, acısı, hastası, derdi olan vatandaşa sen yol yapmışsın, bina yapmışsın, o bunu neylesin?” dedi. Vatandaşın her anında yanında olmaya devam edeceklerinin altını çizen Seçer, “Üretken vatandaşın yanında olacağız, işbirliği içerisinde olacağız. Birlik olacağız, beraber olacağız. Mersin’imizi de ülkemizi de kalkındıracağız, insanlığa da yararlı olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Çakır: “Ülkemizde tarımın öncüsü olmaya ve üretmeye devam edeceğiz” Tarımın başladığı düşünülen Anadolu ve Çukurova’nın 12 bin yıllık tarım tarihi olduğuna dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, bölgenin tarımsal çeşitliliğin merkezi konumunda olduğunu söyledi. Çakır, “MTSO olarak ülkemizde tarımın öncüsü olmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Ama bunun için hep birlikte mücadele ederek, sorunları görmezden gelmeden, etkin ve yaratıcı çözümler bulmak zorundayız” dedi. Alanında duayen isimler, tarım kenti Mersin’de tarımı konuştu Açılış konuşmalarının ardından başlayan ve moderatörlüğünü İrfan Donat’ın yaptığı konferansta, alanında uzman isimler; Ali Ekber Yıldırım ve Prof. Dr. Umut Toprak konuşmacı olarak yer aldı. İrfan Donat konuşmasında; tarım sektörüne bir kambur ve problem olarak bakılırsa, yaşanan kronik sorunlarla yüzleşmeye devam etmek mecburiyetinde kalınacağını söyledi. Mersin’in tarım kenti olduğunu ifade eden Donat, yanlış bir tarım politikasının bir ülkeyi nereden nereye getirebileceğini katılımcılarla paylaştı. Donat, tarımın hem siyasetten hem de ranttan arındırılması gerektiğine değindi.  Ali Ekber Yıldırım ise; Mersin’de kurumlar arasında bir birliktelik olduğuna değinirken, Mersin’de var olan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir şehrinde olmadığına dikkat çekerek, bunun sağlanmış olmasından dolayı duydukları mutluluğu ifade etti. ‘Tarımın Gündemi’ konulu bir sunum gerçekleştiren Yıldırım, tarımsal üretimde riskler konusuna dikkat çekerek, tohumdan sofraya kadar olan her aşamada bir risk olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin tarımda ve üretimde sahip olduğu potansiyel ile fırsatlar hakkında konuşan Yıldırım, yerel yönetimlerin tarımdaki çabalarının merkezi hükümetin çabalarıyla birleştirilip, üreticinin daha çok desteklenip, kalkınması için çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, “Üretmezsek tükeniriz” dedi. Prof. Dr. Umut Toprak ise doğup büyüdüğü topraklar olan Mersin’de böyle bir sunumu yapmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade etti. ‘Yeni Nesil Biyopestisitler ve Biyoteknoloji’ konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Toprak, özellikle biyopestisitlerin çok büyük avantajları olduğuna değinerek, biyopestisit üretimi yapıp satmanın önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Toprak ayrıca, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Ziraat Mühendisi olmasının Mersin için büyük bir avantaj olduğuna değindi. Konferans soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Katılımcılar sorularını uzmanlara yönelttikten sonra, Büyükşehir tarafından kendilerine sağlanan tarımsal destekler için de teşekkürlerini ilettiler. Konuşmacılar da ayrıca Başkan Seçer’e konferans sonuna kadar katılım sağlayıp, kendilerini ve üreticileri dinlediği için teşekkür ettiler. Konferans toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi Haber

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Ticaret Borsası (MTB) tarafından ‘Dünya Bakliyat Günü’ kapsamında ‘Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yaşam İçin Bakliyat’ sloganıyla düzenlenen programa katıldı. MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir ile Meclis Başkanı Münir Şen’in ev sahipliğinde düzenlenen programa; Başkan Vahap Seçer’in yanı sıra, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ali Tuna Baysal, kent protokolü, ilçe belediye başkanları, oda, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile sektör temsilcileri katıldı.  “Türkiye bakliyatta ihracatçı iken ithalatçı konuma geldi” Mersin’de bakliyat sektörünün üretimden ziyade ticari yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, 1980’li yıllarda Türkiye’nin sektörde ihracatçı konumda iken günümüzde net olarak ithalatçı konuma geldiğini söyledi. Bunda 1980’li yıllardan günümüze Türkiye’de ki tarım politikalarında gerçekleştirilen değişimlerin etkisinin olduğunu belirten Seçer, “Özellikle bakliyat üretiminin yapıldığı Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tarım yapma şeklinin de değişmesiyle, yani kuru tarımdan sulu tarıma geçiş, ikame ürünlerinin gelişmesi, farklı yeni alternatif çeşitlerin o bölgeye adapte edilmesini bakliyat üretiminde bazı komplikasyonlara neden oldu. Bu da üretim düşüklüğünü getirdi. Çünkü ekim alanları azalınca, farklı ürünler bakliyatın yerine geçince Türkiye’de de bakliyat üretiminin düşmesine neden oldu” dedi. “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektörüdür” Kendisinin de iş hayatında tarım sektörü içerisinde olduğunu belirten ve tarımın Türkiye’nin en önemli taşıyıcı sektörü olduğunun altını çizen Seçer, “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektördür. Türkiye’nin cirosu içerisinde payı düşük olsa da sağladığı sosyal fayda açısından baktığınız zaman, Türkiye gibi yakın zamana kadar tarım ülkesi olarak değerlendirdiğimiz bir ülkede tarım sektörünü baş tarafa yazmak lazım” diye konuştu. “Mersin’i bakliyatçı kent yapan işleme tesisleri ve limandır” Mersin’de de bakliyat sektörünü güçlü kılan unsurun üretim değil bakliyat işleme tesisleri olduğunu aktaran Seçer, kentin toprak yapısının da bakliyat üretimi için uygun olmadığını söyledi. Seçer, “Mersin’i net olarak Türkiye’de bakliyatçı bir kent yapan, buradaki işleme tesisleri ve Doğu Akdeniz çanağının en önemli limanının Mersin oluşudur. Bu gerçekle bakmak lazım” dedi. Bakliyat işleme tesislerinin kent içerisinde dağınık bir yapıda olduğunu ve Büyükşehir Belediyesi olarak bütün sektörler için olduğu gibi bakliyat sektöründe de kümelenme çalışması yapılmasından taraf olduklarını söyleyen Seçer “Bütün sektörlerde kümelenme yapalım, sektörler bir arada olsun, faaliyetlerini göstersin. Bugüne kadar böyle bir başarılı çalışma olmamış, aslında çok da düşünülmemiş” dedi. “İmar planları ile yeni tesisler kurmanızın yolunu açacağız” Büyükşehir Belediyesi olarak uzun yıllardır çözüm bekleyen ve iş dünyasının yeni yatırımlar yapabilmesinin önünü açacak imar planı çalışmalarını tamamladıklarının bilgisini veren Seçer,  “Fabrikalarınızın olduğu bölgede nihayet 30 yıldan sonra ilk kez 1/5000’lik planları, yani Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde olan planları bitirdik. 1/1000’lik planlar, Akdeniz ilçe belediyesinin uhdesinde ve hızlı bir şekilde yapılması için takip edilmesi gereken bir çalışma. Şu anda imara açtığımız alanların, Deliçay-Demiryolu ve sahil olarak daire şeklinde görülebilecek bölgenin 1/1000’lik planlarını da bitirdik. Diğer kalan kısımları da ilçe belediyesi yapacak, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçecek. İmar planları demek yol, yatırım ve altyapı demek. Onun için önemsiyorum. Bu imar planları bitmezse sizin doğudan batıya, batıdan doğuya, sabah akşam geçişlerinizde yeni yolların açılması, yeni işyeri açmalarınız, yeni tesis yapmanız ve kümelenme mümkün değil. Çoğu gitti, azı kaldı. Bunları da başaracağız. Özellikle sizlerin tesislerinin olduğu bölgede yeni yol ağlarıyla oraya ulaşımı sağlayıp, yeni tesisler kurmanızın da yolunu açacağız” ifadelerini kullandı. Özdemir: “ ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 2016 yılının ‘Dünya Bakliyat Yılı’ olarak kutlandığından söz ederek, “2019 yılından itibaren her yıl 10 Şubat günü Dünya Bakliyat Günü olarak kutlanmaktadır” dedi. Bakliyatın; zengin protein, vitamin ve mineral içeriği ile en sağlıklı ve ucuz bitkisel besin kaynaklarının başında geldiğinden ve pek çok hastalıkla mücadelede de uzmanlar tarafından da sıkça önerildiğinden söz eden Özdemir, “Diğer yandan, kuraklığa dayanıklı ve su ihtiyacının az olması özellikleriyle bakliyat, kurak ve kıraç bölgeler için de oldukça uygun. Bakliyat öyle bir bitki ki; hem insanı hem toprağı besliyor”  dedi. Gerçekleştirdikleri etkinlikte katılımcılara 12 çeşit bakliyattan oluşan yemek sunduklarından bahseden Özdemir, “Amacımız sizleri buradan uğurlarken hepinizin bakliyatı seven, daha fazla tüketen ve özellikle genç nesillerimizi bakliyatın faydaları konusunda bilinçlendiren bireyler olarak sektörümüzün geleceğine katkı sağlamaktır. Daha fazla üretelim, daha fazla tüketelim. ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” dedi. Konuşmaların ardından Başkan Seçer, MTB önceki dönem Meclis Başkanları Necati Naran ve Hüseyin Arslan’a plaket takdim etti. Ayrıca geçmiş dönem meclis başkanı merhum Şerafettin Memiş adına verilen plaketi ise Seçer’den, merhumun çocukları Veysel Memiş ve Tuba Memiş aldı.  Program, bakliyat çeşitlerinden yapılan yemeklerin yenmesinin ardından sona erdi.

Mersin Büyükşehir Lezzet Kiokslarıyla Damakları Şenlendiriyor Haber

Mersin Büyükşehir Lezzet Kiokslarıyla Damakları Şenlendiriyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi, iştiraklerinden biri olan Denizkızı Turizm A.Ş. bünyesinde Adnan Menderes Bulvarı Sahilinde birbirinden farklı konseptlerle açtığı kafe ve kiokslarla, Mersinlilere benzersiz ve kaliteli lezzetler sunmaya devam ediyor. Lezzet çeşitliliği ile damakları şenlendiren Büyükşehir; Adres Okuma Salonu’nun hemen yanında tantuni yemek isteyenler için ‘Mertuni’,  ızgara ve sucuk ekmek yemek isteyenler için Özgecan Aslan Barış Meydanı’nın yakınında ‘Izgaravan’, deniz ürünleri yemek isteyenler için de Denizden Kafe civarında ‘Gastrovan’ kiokslarını kazandırdı. Mersin Büyükşehir Belediyesi, iştiraklerinden biri olan Denizkızı Turizm A.Ş. bünyesinde Adnan Menderes Bulvarı Sahilinde birbirinden farklı konseptlerle açtığı kafe ve kiokslarla Mersinlilere benzersiz ve kaliteli lezzetler sunmaya devam ediyor. Eşi, dostu ve ailesi birlikte geniş bir zaman diliminde oturarak vakit geçirmek isteyenlere şık kafelerle; hızlı ve ayaküstü bir şeyler atıştırmak ve açlığını bastırmak isteyenlere de pratik kiokslarla çözüm sunan Büyükşehir, son olarak Mersin'in en sevilen yöresel lezzeti tantuni, mevsimine uygun türleri ile balık ekmek, sadece kokusu ile bile aç olmayanların her zaman yemek isteyeceği ızgara ve sucuk ekmek kioksları kazandırdı. Bu kapsamda Büyükşehir; Adres Okuma Salonu’nun hemen yanında tantuni yemek isteyenler için ‘Mertuni’,  ızgara ve sucuk ekmek yemek isteyenler için Özgecan Aslan Barış Meydanı’nın yakınında ‘Izgaravan’, deniz ürünleri yemek isteyenler için de Denizden Kafe civarında ‘Gastrovan’ kioksları ile hizmet veriyor. Lezzet çeşitliliği ile damakları şenlendiren Büyükşehir; her geçen gün artan maliyetlere rağmen, bu lezzetlerden herkesin faydalanması için bütçe dostu fiyatları ile takdir topluyor. Sahil bandında hizmet veren bu işletmeler, uygun fiyatlı olmalarının yanı sıra hijyen ve kalite açısından da vatandaşlardan tam not alıyor. Durmuş: “Rahatlıkla ulaşabilecek noktalarda lezzetli ürünler sunuyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş. Saha Koordinatörü Ekin Durmuş, hayata geçirilen kiokslarla ilgili; “Hem sabit, hem de mobil noktalarla birçok hizmeti vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Buluşturduğumuz lezzetler arasında; tantuni, ızgara köfte, sucuk ekmek, balık ekmek, kızarmış patates ve dondurma gibi ürünler yer alıyor. Verdiğimiz hizmetlerde esas önceliğimiz kalite, sonrasında ise bu kaliteyi uygun fiyata sunmak” diye konuştu. Sunulan hizmetlerle sokak lezzetleri oluşturmak istediklerini sözlerine ekleyen Durmuş, “Tantuni’nin adını Mertuni olarak değiştirdik ve vatandaşlarımıza sahildeki Okuma Salonu’nun yan tarafında hizmete sunduk. Bunların yanında yeni yaptığımız işletmelerden bir tanesi de Izgaravan ile uzun zamandır faaliyet gösteren, fakat göz önünde bulundurmadığımız balık ekmek servisi yapılan Gastrovan adlı işletmelerimiz var. Tüm bu noktalarla, bir nevi sokak lezzetleri oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. Hem lezzet, hem de uygun fiyat avantajıyla oluşturulan mobil noktaların Mersin halkının gönlünde taht kurduğunu vurgulayan Durmuş, “Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve tüketebileceği noktalarda lezzetli ürünler sunuyoruz. Elimizden geldiğince bütün lezzetleri vatandaşlarımıza sunmaya çalışıyoruz. Yakında yeni projeleri de hayata geçireceğiz” dedi. Vatandaşlar, pratik ve doyurucu lezzetlerin kiokslarda sunulmasını çok sevdi Sahildeki mobil yemek noktalarından oldukça memnun olduğunu belirten vatandaşlardan Melih Alpan, “19 senedir Mersin’de yaşayan bir genç olarak, tantuni çok sevdiğim bir lezzet. Tadı da gayet güzeldi, ortalamanın çok üstündeydi. Oldukça lezzetliydi ve bütçe dostuydu” dedi. Sahildeki Adres Okuma Salonu’nda vakit geçiren öğrencilerden Emir Ateş, yemek molasında Mertuni’den faydalandığını ve bu yemek noktalarının hem öğrenci dostu hem de lezzetli olduğunu ifade ederek, “Adres Okuma Salonu’nda uzun saatler ders çalışıyorum. Acıkınca hemen dibimde Mertuni var, çıkıp yemeğimi yiyorum. Hem zaman kaybetmiyorum, hem de ders çalışmış oluyorum. Lezzeti de gerçekten güzel. Ben başka şehirlerde de yedim tantuniyi, ama Mersin’de tadı farklı oluyor” ifadelerine yer verdi. Başka bir vatandaş Ümmü Bener ise mekânların kalitesine dikkat çekerek, “Büyükşehir’in bu hizmeti gerçekten lezzetli, kaliteli ve tertemiz. Bizleri mutlu ediyor” diye konuştu. Izgaravan gibi yenilikçi konseptlerle farklı damak tatlarına hitap eden işletmelerin, sahildeki yemek çeşitliliğini artırdığını söyleyen Aykut Baş, “Bana Izgaravan’ı eşim tavsiye etti. Gayet başarılı. Fiyatlar çok iyi. Sahil bandında herkes kendi damak tadına göre bir şeyler bulabilir. İsteyen balık, isteyen tantuni, isteyen köfte, isteyen sucuk. Bu yemek noktaları gayet iyi, çok güzel bir hizmet olduğunu düşünüyorum” dedi.

Mutfaklara Bereket Olan Un Dağıtımları Sürüyor Haber

Mutfaklara Bereket Olan Un Dağıtımları Sürüyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin örnek olan sosyal destek projeleri devam ediyor. Büyükşehir’in yurttaş odaklı sosyal projelerden biri olan ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan ailelere yönelik yürütülen ‘Un Katkısı Projesi’ bu yıl da başladı. ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ sloganıyla Mersin’in 13 ilçesinde yaşayan dar gelirli 30 bin aileye 10’ar kilo şeklinde paketli un dağıtımı ekiplerce titiz bir şekilde sürdürülüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin örnek olan sosyal destek projeleri devam ediyor. Başkan Vahap Seçer’in göreve geldiği andan itibaren başlayan yurttaş odaklı sosyal projelerinden biri olan ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan ailelere yönelik yürütülen ‘Un Katkısı Projesi’ bu sene de başladı. ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ sloganıyla Mersin’in 13 ilçesinde yaşayan dar gelirli 30 bin aileye 10’ar kilo paket şeklinde un dağıtımı ekipler tarafından titiz bir şekilde sürdürülüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ve toplam 300 bin kilogram dağıtımın yapılacağı çalışma kapsamında; mutfakların un ihtiyacı karşılanırken, aile bütçesine de katkı sağlanmış oluyor. Büyükşehir’in belirli zamanlarda dağıttığı gıda kolilerinin yanı sıra un paketleri de ihtiyaç sahibi ailelerin mutfaklarına bereket oluyor. Kısa: “Büyük bir memnuniyetle bu dayanışmayı güçlendiriyoruz” Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Gözde Kısa, projenin 4. yılda da devam ettiğini kaydederek, “2021 yılında ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ diyerek başladığımız Un Katkısı Projesi’nde kendi ekmeğini üretebilen, genellikle kırsal bölgelerdeki mahallelerde yaşayan hane halkına 10 kilo un ulaştırıyoruz. Bu projemizde vatandaşlar kendi evlerinde ekmeklerini yapabiliyorlar. Bu sayede vatandaşlar kendi emeğiyle kendi ekmeklerini tüketebiliyor. Dağıtımımız tüm ilçelerde devam ediyor. Mersin halkımızdan aldığımız bu geri dönüşle aslında ne kadar büyük bir ihtiyacı da karşıladığımızı gösteriyor. Büyük bir memnuniyetle bu dayanışmayı güçlendiriyoruz. Bizler de un katkısı projesiyle ‘Hamurumuzda Dayanışma Var’ diyoruz ve vatandaşımıza un desteği sunmaya devam ediyoruz” sözlerine yer verdi. Silifke Koordinasyon Merkezi’nde çalışan Nurcan Tözten, “Un dağıtımı için Silifke’de 88 mahallede yoksul ve yardıma ihtiyaç duyan kişilere ulaşmaya çalışıyoruz. Özveriyle, tek tek evleri gezerek vatandaşların durumlarına göre dağıtımlarımızı yapıyoruz. Gittiğimiz köylerde ihtiyacı olan aileleri kendimiz belirleyip veriyoruz” dedi. Memnuniyetin çok yüksek olduğunu vurgulayan Tözten, “Herkes çok teşekkür ediyor, Vahap Başkanımıza selamlarını gönderiyorlar. Dönüşleri çok güzel alıyoruz, herkes çok memnun. Herkes devamını istiyor” ifadelerine yer verdi. Borlukan: “Büyükşehir’in; Tarsus’un arkasında olduğunu biliyoruz” Tarsus’un dezavantajlı bölgelerinden Mithatpaşa Mahallesi Muhtarı Muhittin Borlukan ise mahalle olarak Büyükşehir Belediyesi’nden birçok hizmet aldıklarının altını çizerek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin her zaman mahallemin ve Tarsus’un arkasında olduğunu biliyoruz. Un dağıtımı olsun, koli dağıtımı olsun, yol yapımı olsun her şeyden faydalanıyoruz” dedi. Silifke Koordinasyondan arandığını ve ardından ihtiyaç sahiplerini Büyükşehir’e bildirdiğini söyleyen Gündüzler Mahalle Muhtarı Mahmut Yel, “Kendileri gelerek ihtiyaç sahiplerine unu verdiler. Mahalleli çok memnunum. Ben böyle şeyleri çok seviyorum. Başkanımız bu yardımları yapıyor, teşekkür ederiz” diyerek, mahallesi adına da teşekkür etti. Aliefendioğlu Mahallesi Muhtarı İbrahim Işık ise gıda kolisi ve un paketlerinin aile bütçelerine destek olduğunu vurgulayarak, “Bu destekler ihtiyacı olan vatandaşlar için çok güzel bir destek. Şu an 10 kilo un bir ay destek demektir. Vahap Başkan’a çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Yurttaşlar yapılan yardımlardan memnun 3 çocuğu engelli olan ve Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardımlarından faydalanan Gülay Akar, “Desteklerinizi memnunlukla karşılıyorum. Bizler her zaman sizlerden razıyız. Bize her zaman gıda kolilerini ve erzakları gönderiyorlar, bizler de yiyoruz. Biz şöyle düşünüyoruz; bizler kum tanesiyiz, kum taneleri birleşirse dağ olur” şeklinde konuştu. Tarsus’a bağlı olan ve ovada yer alan Aliefendioğlu Mahallesi’nden Şenay Manay da sosyal hizmetlerin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi’nin bütün çalışmalarından çok memnun olduğunu belirterek, “Ben Vahap Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kendisini çok seviyoruz, iyi ki var, inşallah hep hayatımızda var olur. Eksiğimizi tamamlayan bir gıda yardımı yollamış. Yalnız un değil, her şeyimizi gönderiyor. Ben 27 senedir bu köydeyim, yollarımız çok berbattı. Yollarımız da çok güzel oldu” dedi. Büyükşehir ekiplerinin teslim ettiği un ile hemen hamur yoğurmaya başlayan Figen Denli de börekten ekmeğe kadar çok çeşitli yiyecekleri pişirdiklerini kaydederek, “Vahap Bey’in, bize çok yardımları oluyor, çok teşekkür ediyoruz. Bu un çok kaliteli, çok güzel bir un. Çok da memnunuz. Yardımlarının da devamını diliyoruz” diye konuştu. Eşinin vefatının ardından küçük bir alanda çiftçilik yaparak 3 çocuğunu okutmaya çalıştığını söyleyen Güldane Büyükgökçe, “Destekler hoşuma gitti. Muhtarımıza ihtiyaçlarımızı söylüyoruz. Onun aracılığıyla bize böyle yardımlar geliyor” dedi. Desteklerin devamını beklediklerini söyleyen Büyükgökçe, “Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Elini üzerimizden çekmesin” sözlerine yer verdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.