SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi

Porsuk Haber Ajansı - Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Enflasyon Açıklandı Kimse İnanmadı, Herkesin Ağzı Açık Kaldı! Haber

Enflasyon Açıklandı Kimse İnanmadı, Herkesin Ağzı Açık Kaldı!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon rakamlarına yönelik değerlendirmelerde bulunuldu. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Enflasyon 0,87 açıklandı kimse inanmadı, herkesin ağzı açık kaldı. Olur olur da bu kadarı olmaz dedik. Bir gün önce hükümet bürokratlarına 30.000 TL seyyanen zam yapacağını açıkladı. Emeklinin maaşının iki katı. Buna nasıl bir isim vereceğimizi bilemedik. Zalimlik desek çok hafif kalıyor. Emekliye işkence desek o da değil. Öncesinde “Çok yaşıyorsunuz” demişlerdi!!! Ölmek istiyoruz ama can bu bir türlü çıkmıyor. Sürünüyoruz, işkence çekiyoruz, kan ağlıyoruz ama ölmüyoruz. Emekliyi öldürmek o kadar da kolay değil. Kanımız çekilebilir, midemiz yapışabilir ama direncimiz sağlam, çelik gibi, sonuna kadar direneceğiz. Bize zulüm edenlerden hesabını mutlaka soracağız. Medyadan, siyasilerden ve herkesten bir yanlışı düzeltmeyi istiyorum. Biz emekliler zam almıyoruz Zam denilen şeyi altı ay yaşıyoruz, çekiyoruz, altı ay sonra onların belirlediği enflasyon farkı alıyoruz. Buna zam denmez bize layık gördüğünüz o enflasyon farkı. Emekli bu bedelleri peşin ödemiştir. Şimdi ise o ödediği bedelin karşılığını istemektedir. İstediğini alıncaya kadar mücadelesini sürdürecektir. Sosyal güvenlik ne demektir? Sosyal güvenlik, devlet tarafından sağlanan ekonomik güvencedir. Sosyal güvenlik sistemi, çalışanların emeklilik, hastalık, doğum ve ölüm gibi nedenlerle oluşabilecek kayıplara karşı korunmasını sağlamak için özel sigorta programlarının oluşturulmasını amaçlar. Sosyal güvenlik, çalışanların ve ailelerinin gelecekteki mali kaygılarını azaltmayı amaçlayan bir sistemdir. Sosyal Güvenlik sistemi koruyucu olmaktan çıkmıştır. Yeni bir yasa gerekmektedir. Diyelim ki Enflasyonu 2 ve üstünde çıkardılar Aralık’tada 3 çıkarsınlar bizim için yeterli rakamlar, yüzdeler değil 100 de 100 versinler bürokratlarına verdikleri seyyanen zam kadar bile maaşımız olmuyor. Onlara verdikleri seyyanen zammı esas biz emeklilere vermesi, onlara vermemesi gerekir. Adalet o zaman gerçekleşir. Onların arabalarının yakıt paraları bile bizim maaşımızdan fazla. Biz o yüzden gelir adaleti, vergi adaleti çalışma adaleti, sosyal yaşam adaleti istiyoruz. Bunu bir Tiyatronun sahnelenen oyunu olarak görüyoruz. Figüranları da biz Emekliler. Elbet bu oyunlar bitecek. Senaryosunu yazdığımız oyunları oynama sırası bize gelecek. O senaryo yazım aşamasındadır."

Emekli Artık Geçim Değil, Hayatta Kalma Mücadelesi Veriyor Haber

Emekli Artık Geçim Değil, Hayatta Kalma Mücadelesi Veriyor

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi tarafından emeklilerin ekonomik olarak yaşadıkları sıkıntılar ve emekli maaş zamları ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı. TÜED Eskişehir Şube Başkan Yardımcısı Erol Dinçer yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Özellikle emekli maaşlarının yüzde 25’ine vergi borçları gerekçesiyle haciz uygulanabileceği iddiaları, milyonlarca emeklinin öfkesini haklı olarak büyüttü. 2008 sonrası sisteme dahil olanların çalışma hakkı ortadan kaldırılmıştır. Yani çalışmaları yasaklanmıştır. Oysa bugün geçinemeyen emeklinin 1,5 milyonu çalışmakta ancak bu şekilde ayakta durabilmektedir. 23 yıl öncesinde en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,5 katıydı ve 8,5 adet küçük altın alınabiliyordu. Bugün 1,5 adet küçük altın alınabiliyor. Hiç gündemimizde yokken 2021 yılında en düşük emekli aylığı ve kök maaş ile tanıştık. %60 Emekli kök maaş almakta devlet desteği ile en düşük emekli aylığına ulaşmaktadır. Emeklilerin ne kadar gelir kaybına uğradığını hatırlatmak istiyoruz. Bugün emekliye zaten yaşanabilir bir maaş verilmemekte. Açlık sınırının altında bir rakamla nefes almaya çalışıyor insanlar. Üstüne bir de o yetmeyen maaşa bloke koymaktan, hacizden bahsetmek, çalışmasına engel olmak utançtır ve bu ülkenin sosyal devlet ilkesine açıkça aykırıdır. Emekliden alınacak bir şey kalmadı. Türkiye’de emekliler artık geçim değil, hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bugün bir vatandaşa mikrofon uzattığınızda ‘Bu maaşla yaşayamıyorum’ diyor. Pazarlarda çürüğe ayrılmış ürünleri toplayan insanların görüntüleri artık sıradan bir hale geldi. Bu ülkede emekliler sefaletin merkezine itilmiş durumda. Bu tabloyu kimse inkâr edemez. Hükümetin, Maliye’nin ve SGK yöneticilerinin açıklamalarında emekliyi “yük” gibi gösteren anlayış derin yaralar açmaktadır. Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş milyonlara ‘Uzun Yaşıyorlar’ diye ima eden bir yaklaşım görüyoruz. 17 milyon emekli sürdürülebilir değil demek sosyal devlet anlayışının bittiğinin göstergesidir. Emeklinin yaşamasını sorun gören bir zihniyetin reform yapması mümkün değildir. Ülkemizde sayılarını bile bilemediğimiz mültecilerin hiçbir geçim derdi yok bizden öncelikli hizmet alıyor mali olarak da hiçbir dertleri yok. Onlar sürünüyoruz demiyorlar, bizim gibi sürünmüyor, pazarlardan artık toplamıyorlar, yüksek sesle konuşmuyorlar. Hatta hiç konuşmuyorlar. Bugünlerde 500.000 Konut yapacaklarını söylüyorlar. Emeklilere ayrılan kontenjan %20. Evler 55 ve 65 m2, Maliyeti 2.000.000TL. Geri ödemesi 9.000TL. Memur maaş artışına göre de 6 ayda bir zamlanacak 240 ay. Emeklinin aldığı 16.881 TL bununla nasıl ev sahibi olsun. Kira mı ödesin, geçimini mi sağlasın? Yeni hazırlanan torba yasa taslağının, emeklilerin ekonomik yükünü hafifletmek yerine artırmayı hedeflemektedir, bu uygulamalar acilen durdurulmalıdır. Zaten geçinemeyen, zaten hayatta kalmaya çalışan bir emeklinin maaşına göz dikmek akıl dışıdır. Bu düzenlemeler yürürlüğe girerse milyonlarca emeklinin hayatı daha da karanlık hale gelir. Bu ülkenin emeklisi, yıllarını devlete ve millete hizmet ederek geçirmiş insanlardır. Onlara yaşanabilir bir maaş vermek bir lütuf değil, devlete düşen en temel görevdir. Emeklinin sesi kısılmayacak, hakkı gasp edilmeyecek. Mücadelemiz, emeklinin onuru için sürecektir. Emeklilerin bugün yaşadığı gelir kaybının, yanlış yönetim tercihleri ve yıllardır biriken eksik hesaplamaların sonucu olduğunu söyleyerek, Bugün tavan ücret 250 bin TL. “Ben bugün 200 bin lira maaş almıyorsam, yöneticiler bizim cebimizden 150-170 bin lirayı çekip alıyor demektir. Yıllarca ödenen primlerin bugün karşılığını bulmaması büyük bir adaletsizliktir. Bu primler nereye harcandı? Emekli maaşlarının bu kadar düşük olması açıklanabilir bir durum değil. Yönetici maaşlarına bakıyorsunuz; bu rakamları telaffuz etmek bile zor. Emeklinin hakkı yıllar içinde eritildi. Türkiye’de emeklilik yaşının sürekli yükseltilmesi kabul edilemez “Dünyanın hiçbir yerinde 66 yaş üstü emeklilik yok.” diyerek durumu şu sözlerle eleştirdi: “Her geçen gün emeklilik yaşını biraz daha yukarı çekmeye çalışıyorlar. 70 yaşa dayanmış bir sistem istiyorlar. Çünkü biliyorlar ki 70 yaşında emekli olan bir insanın yaşam şansı çok düşük. ‘Zaten birkaç yıl içinde hayatını kaybeder, ben de maaş vermem’ anlayışı içindeler. Bu bir politika değil; bu anlayışla toplum yönetilemez. Bu ülkede emekliler bugün yaşayamaz hale getirildi. Bu insanlar 30-40 yıl çalışmış, alın teri dökmüş, ülkesine hizmet etmiş insanlar. Onlara bu hayatı reva görmek vicdanla bağdaşmaz. Bizleri yönetenlere bir çağrıda bulunuyoruz, “emekliler göz ardı edilecek bir topluluk değildir” Bu emekliler sizin yabancılarınız da değil. Anneleriniz, babalarınız, amcalarınız, teyzeleriniz. Bu insanlar sizin aileniz. Emekliye yaşattığınız bu şartların hiçbir gerekçesi olamaz. Bir gün herkes emekli olacak; bugün yapılan haksızlık er ya da geç herkesin kapısını çalacak. Sistemin düzelmesi için ilk atılması gereken adımın emeklilerin hak ettiği gelir düzeyine kavuşturulmasıdır. Bizim tek talebimiz yıllarca ödediğimiz primlerin gerçek karşılığını alabilmektir. Emekliye hak ettiği maaşı vermeden bu ülkenin sosyal dengesi toparlanamaz. SGK sistemi artık emekliyi korumuyor, kollamıyor. Sistem tekrar ele alınmalı bu adaletsizlik artık son bulmalıdır.”

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu! Haber

Emekli Açlığa Mahkum, Meyvenin Tadını Unuttu!

Hayat pahalılığı, artan kiralar karşısında mücadele edemeyen emekliler derman arıyor. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’ni ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e dert yanan emekliler yaşadıkları duruma isyan etti. Emekliler, “Sosyal devlet sosyal devlet olma özelliğini kaybetti. Şu anda emekliye resmen ölün deniliyor. Devlet yük olarak görüyor emekliyi” dedi. 67 yaşındaki Müjgan Duman, “Ben ömrü hayatımda böyle bir rezalet görmedim. Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Rezalet bir durumdayız. Bizi toptan gömsünler” dedi. Emekli maaşı yetmediği için iş bulma ümidiyle İŞKUR’a gittiğini aktaran başka bir emekli ise, “İş aramak için işçi bulma kurumuna gittim, beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. Bir başka emekli ise dertlerini yazdığı şiirle anlattı. “TEZGAHLARA BAKIP DÖNÜYORUZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şubesi’nde emeklilerle bir araya geldi. Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ve dernek üyesi emekliler aldıkları maaşlarla geçinemediklerini söylerken, isyanını CHP’li Çakırözer’e anlattı. Emeklilerin geçinmek için ek iş yapmak zorunda kaldıklarını belirten Serpil Sarkmaz, “Ek iş yapıyoruz. Elimizde para varsa alıyoruz yoksa alamıyoruz. Çarşıya gelsek bile tezgahlara bakıp bakıp eve geri dönüyoruz. Meyveler çok pahalı. Ben meyve yemedim bu sene. Her şeyin kilosu 100 lira ya da 100 lira üstü. Bir şey alıp da yiyemiyoruz” dedi. “FELAKET DURUMDAYIZ” Emeklilerin artık rezalet bir durumda olduğunu söyleyen Müjgan Duman ise, yaşadıkları durumu şöyle aktardı: “Pazara girip çıkamıyoruz. Bin lira pazara girip çıkmak. 15 günde bir gitsen 2 bin lira. Kasabın yanına uğrayamıyorsun. Felaket durumdayız. Emekli maaşım yeni 19 bin lira oldu. Bir kök maaş diye koydular. Ben 22 sene devlete hizmet etmişim. Benim hakkım bu mudur? Evim kaloriferli ama ben soba yakıyorum. Evimde doğalgaz var ben pahalılıktan doğalgazı kullanamıyorum. Böyle bir şey olabilir mi. Ben geçinmek için elişi örüyorum. Üç beş oradan denkleştirmeye çalışıyoruz.” “PAZARDA GÖRDÜĞÜN BİR ŞEYİ ALAMAMAK KADAR ACI BİR DURUM YOK” “Halimiz perişan. Pazara gidip de gördüğün bir şeyi alamamak kadar acı bir şey yok. Ben 67 yaşındayım ömrü hayatımda böyle rezalet görmedim. Ben Pazar gittiğimde her şeyi alan bir insandım. Pazara gidemiyoruz. 250 gram kıymayı üç, dört yemeğe koymaya çalışıyoruz. Ne köfte görebiliyoruz, eti zaten unuttuk. Kurbanda tanıdıklarımız olur da gönüllerinden kopar bir parça getirirse biz kurban eti görüyoruz. Rezalet bir durumdayız bizi toptan gömsünler o zaman.” “İŞ İÇİN İŞKUR’A GİTTİM, KAPIDAN KOVDULAR” Emekli maaşı yetmediği için ikinci bir iş aradığını belirten bir emekli de iş bulmak için İŞKUR’a gittiğini anlattı. 45 yıl Eskişehir’de Hava İkmal Merkezi’nde uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirten emekli yurttaş, “Ben çalışmak için işçi bulma kurumuna kaydolmaya gittim. Beni kovdular oradan. Ben 45 yıl Hava İkmal Merkezi’nde çalıştım. Uçak teknisyeniyim. 45 yıl çalıştım ama 24 bin lira maaş alıyorum. Yetmiyor. Maaşımız yetmiyor, geçinemiyoruz. Eskişehir’in dışına çıkamıyoruz. İşçi bulma kurumuna gittim, iş bulmak için. Beni kapıdan kovdular. Bana açık açık ‘üniversite mezunlarına dahi iş yok, sen neden buraya geliyorsun’ dediler” dedi. “HÜKÜMET BİN LİRAYI VERMEKTEN İMTİNA EDİYOR” “Emekliler artık ikinci bir işe muhtaç. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz” diyen Dernek Başkanı Muhsin Dilbaz ise, “Hükümet artık bin lirayı dahi vermekten imtina ediyor. Emekli varlığını sürdürmek zorunda. Biz dernekler olarak emeklilerin mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Emeklinin kirasını ödeyecek geliri yok. Böyle bir çaresizlikte bizler çok üzülüyoruz. Çözüm üretemiyoruz. Emeklinin maaş gelirlerinin çok düşük olması ve kendine ait evi olmaması en büyük sıkıntı. Emekli artık şehirlerarası gidip gelemiyor. Şehir içinde bile seyahat edemiyor. Emekli bir su almaya kalksa o bile 20 lira” diye konuştu. “ÇARE İKTİDARI DEĞİŞTİRMEKTE” Dernek üyeleri, “Emekliler yanmış durumda. O yüzden herkes buraya, derneğe geliyor. Buraya üye olmaya gelenlerin sayısı iki üç kat arttı. Herkes gelip çare arıyor derneklerden. Ama tek çare bu iktidarı değiştirmekte” dedi. “EMEKLİMİZİN DERDİNE DERMAN OLMAK İSTİYORUZ” Meclis’te emeklilerin derdine derman olmak için direndiklerini belirten CHP Milletvekili Utku Çakırözer, ise iktidarın Meclis’e getirdiği düzenlemelerde emekliyi yok saydığını söyledi. Çakırözer, şöyle konuştu: “Meclis’e hep torba getiriyorlar. Kanun getiriyorlar ama bakıyorsunuz onun hiçbirinde emekli yok. Defalarca söyledik bunu. Gelen her torbada rantiye var, doğayı yok etme var ama emekli, emekçi yok. Emekliye hak ettiği maaş yok. Cumhuriyet Halk Partisi olarak en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olsun, asgari ücret de 30 bin lira olsun diyoruz. Bunu demekle yetinmiyor kanunu veriyoruz. Ama bu iktidarda da yüz yok! Bu size mazeret değil! 1 Ekim’de Meclis yeniden açılacak. Meclis’te emeklimizin, emekçinin derdinin takipçisi olacağız. Dermanı da olmak istiyoruz ama dinlemiyorlar. Kesin çözüm emekliyi unutan iktidarı sandığa gömmek.” DERTLERİNİ ŞİİRLE ANLATTI Toplantı sonunda söz alan bir emekli ise emeklilerin yaşadığı mağduriyetlere ilişkin yazdığı şiiri okudu: “Emekliler emekliyor, emekliyor. Gece gündüz zam bekliyor, organları hep tekliyor göreniniz var mı. Ali, Ayşe, Sultan, Mehmet... Onlarda da var ayrı bir dert. Onlara biraz merhamet acaba göstereniniz var mı? Ben de bir emekliyim sizler gibi hep dertliyim. Mücadeleye de hep niyetliyim. Geleniniz var mı?”

Başkan Ataç'tan Emeklilere Ziyaret Haber

Başkan Ataç'tan Emeklilere Ziyaret

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı Muhsin Dilbaz ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, kentte faaliyet gösteren oda temsilcileri ile temaslarını sürdürüyor. Başkan Ataç, Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, yönetim kurulu ve dernek üyelerini ziyaret etti. Dernek binasında gerçekleşen ziyarette Dilbaz, yapılan çalışmalar hakkında Başkan Ataç’a bilgi verirken emeklilerin yaşadığı sorunları anlattı. Artan hayat pahalılığı karşısında emeklilerin yaşam mücadelesi vermeye çalıştığını belirten Dilbaz, Temmuz ayında yapılan maaş artışlarının daha emeklilerin cebine girmeden eridiğini söyledi. “Alın terinizin karşılığını alabilmenin mücadelesini veriyorsunuz” Misafirperverliklerinden ötürü teşekkürlerini ileten Başkan Ataç ise, “Emek, bu dünyadaki en kutsal kavramlardan biridir. Sizler de emeğinizin, yıllar boyu döktüğünüz alın terinizin karşılığını alabilmenin mücadelesini veriyorsunuz. Bugün, emeklilerimizin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorlukların ve sosyal ihtiyaçların farkındayız. Tepebaşı Belediyesi olarak emeklilerimizin yaşam kalitesini artırmak, sosyal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak ve onları her alanda desteklemek için çalışmalarımız sürüyor. Belediyemiz bünyesinde açtığımız deneyimli kafelerimizle, sosyal etkinlikler ve kültürel projelerle sizlerin yanında olmaya gayret ediyoruz” dedi.

Emekli Hala Kambur Olarak Görülüyor Haber

Emekli Hala Kambur Olarak Görülüyor

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklar ve hükümetin emekli politikalarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Hükümet emekliyi sırtında bir yük gibi görüyor” diyen Dilbaz, emekli maaşlarında yıllar içinde yapılan düzenlemelerin milyonlarca insanın yaşam standardını giderek düşürdüğünü vurguladı. Anayasa’da Sosyal güvenlik hakkı Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. “16 MİLYON EMEKLİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL DEMEK, ONLARI GÖZDEN ÇIKARMAKTIR” Dilbaz, 2024 yılında hükümet temsilcilerinin emekliye yönelik açıklamalarını hatırlatarak, “Sayın Nihat Zeybekci’nin ‘16 milyon emekli sürdürülebilir değil’ ifadesi, bir ekonomik tercihin değil, emeklinin gözden çıkarıldığının itirafıdır. Bu sözlerin ardından başka hükümet yetkilileri de benzer açıklamalar yaptı. Ne yazık ki bu ifadeler uygulamada da karşılık buldu” dedi. “YASA DEĞİŞİKLİKLERİYLE EMEKLİ MAAŞLARI SİSTEMATİK OLARAK DÜŞÜRÜLDÜ” TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emekli maaş bağlama oranlarında 1999’dan bu yana yaşanan kesintili süreci şöyle özetledi: “1999 öncesinde emekli olanlar, yüzde 70 ila 85 oranında maaş bağlama oranıyla emekli oluyordu. Ancak 1999’dan itibaren yaş sınırı önce 56’ya, sonra 60, 62 ve 65 yaşına yükseltildi. Prim gün sayısı ise 5200 günden 7000, hatta 9000 güne kadar çıkarıldı. En kritik darbe ise maaş bağlama oranlarında geldi. Bu oran 2024 itibarıyla yüzde 35’e 2025 den itibaren yüzde 27’e kadar düşürüldü. Bu, emeklilere ‘hayatınız boyunca ödediğiniz primlerin karşılığını alamayacaksınız’ demektir.” Çalışırken 100 TL alan bir emekçi 40 yıl sonra emekli olduğunda 27 TL alacak demektir. İlerleyen yıllarda bu oranın yüzde 10’lara düşmeyeceğini kimse söyleyemez. Bugün Emeklilerin üçte ikisi en düşük emekli aylığı olan 14.469 TL almaktadır. Aylıkları aslında kök maaş dedikleri 8-9 bin lira kadardır. Geri kalanı devlet desteği adı altıda en düşük emekli aylığı. Yıllar içinde tüm emekliler en düşük emekli aylığında eşitlenecek. Emekliler 22 yılda yüzde 300 hak kaybına uğradılar. “EMEKLİYE SAYGI, EMEĞE SAYGIDIR” Dilbaz, hükümet yetkililerinin emekliliği lüks değil, bir hak olarak görmesi gerektiğini belirterek, “Bugün yaşadığımız ekonomik darboğazda ilk gözden çıkarılanlar ne yazık ki yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş milyonlarca emekli oldu. Emeklilik, bir lütuf değil; ömür boyu verilen emeğin karşılığıdır. Bu ülkenin çalışanı, memuru, esnafı emekli olunca sefaleti değil insanca yaşamayı, kalan ömründe mutlu olmayı istiyor. Hükümet, bu konuda artık yapısal bir adım atmalı, emekliyi kambur değil, değer olarak görmelidir” diye konuştu. “KÖKLÜ BİR EMEKLİLİK REFORMU KAÇINILMAZDIR” Muhsin Dilbaz, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Türkiye’de sosyal devlet ilkesi yaşatılmak isteniyorsa, emekliye reva görülen bu düşük maaş bağlama oranları yeniden düzenlenmelidir. Emekli, sadaka değil, hakkını istiyor. Bizim mücadelemiz, adil ve insanca bir yaşam isteyen her emeklinin sesi olmaya devam edecek.”

Bayram Tatili Bitti, Emeklide Bitti! Haber

Bayram Tatili Bitti, Emeklide Bitti!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz emeklinin geçirdiği ramazan bayramı ve bayram sonu yaşadıkları sorunları dile getirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Değerli Basın, Bayram tatili bitti, Emekli de bitti. Emeklinin dayanacak gücü kalmadı. Bayramda Emekli kapılarını kapattı. Misafir kabul edemedi. Bayramlaşamadı, Şeker tutacak parası yoktu. Çocuklarına, torunlarına verecek parası yoktu. Üstelik İkramiye diye 3.000 TL parasını yatırdı 1.000 TL sini bayram sonrasına bıraktı. Bunun adı ikramiye değil sadaka. Bayramı ağız tadı ile yaşayamayan emekli Enflasyon rakamını Bayramda müjde ile öğrendi 2,27.  TÜİK her zamanki tavrını sergiledi. Pazar enflasyonu %100. Şok üstüne şok. Buda yetmedi Bayram sonrası Konutlarda Elektriğe %25 zam. Petrole zam. Doğalgaza zaten %28 zam yapılmıştı. Gıda enflasyonu 3,25. Pazara çıkan bir şey alamadan geri döndü. Zam üstüne zam. Emekliye Ocak ayında 15.75 enflasyon farkı verdiniz öyle mi? Emeklinin maaşı sabit 14.469 TL. Nasıl yaşanır ki bu şartlarda. Zaten Emekli yaşamıyor sadece nefes alıyor. Kira parası. Elektik, Doğalgaz, Su, Temel ihtiyaçları bunları karşılayabilmesi artık mümkün değil. Açlık sınırı 22,131 TL. Emekli maşının iki katı. Aklımıza Cumhurbaşkanının şu sözü geliyor “SİZİN hiç insafsınız yok mu?” Vatandaşınıza bunu nasıl layık görüyorsunuz. Anayasa’nın beşinci maddesi: Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Emekli artık insanca yaşamak istiyor. Sürünmek değil. Sürekli yapılan zamlar karşısında ne yapacağım kaygısını yaşamak istemiyor. Yeter, yeter, yeter artık."

Vatandaşları Bir Lokma Ekmeğe Muhtaç Hale Getirdiler Haber

Vatandaşları Bir Lokma Ekmeğe Muhtaç Hale Getirdiler

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaklaşan ramazan ayı öncesinde emeklilerin durumunu ve emekli bayram ikramiyelerini değerlendirdi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Emekli zor durumda, Emekli geçinemiyor, Emekli yaşam mücadelesi veriyor dedik. Hiç bir çözüm, hiçbir gayret, hiçbir adım atılmadı. Ramazan geliyor. Bu insanlar da ekmek yemek, su içmek kısacası yaşamak istiyorlar. İnançlarını yerine getirmek istiyorlar. Oruç tutacaklar, sahura kalkacaklar, iftar yapacaklar. Gerçekten yapabilecekler mi? Pide olmuş 25 lira üstelik gramajı düşük. Ekmeğin yerini tutmuyor. Üstelik İki ekmek parası. Ramazanda çoğu fırın ekmek çıkartmıyor. Çay simit hesabında ayın sonunu getiremiyorduk. Şimdi de pide hesabı yapalım 14.469 TL maaşımızla; 2500 TL doğalgaz+1000 TL elektrik+400 TL su+10.000 TL kira 569 TL kalan para 569:25=22 adet pide “günde yarım pide” 30 adet pide alamadık yanında katık edebileceğimiz bir şey yok. Belediye’lerimize teşekkür ediyoruz en azından bazı emeklilerimize koli ve gıda yardımında bulunabiliyorlar. Emekliler ve vatandaşlarımız bu yıl da ramazan ayını belediyelerimizin vereceği iftar ile karınlarını doyurabilecekler. Ne hale geldik. Ülkemizde vatandaşlarımızı bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirdiler. Geçen hafta Kandil akşamı Orhangazi Mahallesinde kandil simidi almak için vatandaşlar metrelerce kuyruk oluşturdular. Bedava kandil simidi almak için metrelerce kuyruğa girmek olsa olsa Türkiye’de olur dedik. Bunu da gördük. Biz böyle olayları bir zamanlar Afrika ülkelerinde görürdük. Ülkemizin ekonomisini bu kadar bozmak, gelir dağılımında bu kadar eşitsizlik yaratmak ve adaletsiz davranmak hükümetimize yakışmıyor. Bu kötü tabloları bir daha yaşamamak için en azından bayram öncesi emeklinin derdine küçük de olsa çare olur ümidiyle yetkililere sesleniyoruz. İkramiyeler en az bir maaşa yükseltilmelidir. Bayram ikramiyesini Ocak ayından bu zamana kadar ertelediler. Açıklamıyor, açıklayamıyorlar. 3000 TL bayram ikramiyesi mi olur. Emekli Bayram yapmıyor; acı çekiyor. Bayramda ikram edeceği şekeri alamıyor. Ne Bayramı, kabus kabusu yaşıyor. Bu kadar vicdansız olamazsınız. Emekliye artık fitre ve zekat vermeyi uygun görüyorsunuz. Ülkesine bunca yıl hizmet vermiş emekli olmayı hak etmiş insanlara bunu mu layık görüyorsunuz. Sosyal devlet bu olamaz. Adalet bu değil."           

Bizler O Zekat ve Fitreyi Almayız! Haber

Bizler O Zekat ve Fitreyi Almayız!

TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından asgari ücretliler ve emeklilere fitre ve zekat verilebileceği yönünde ki açıklamaya tepki gösterdi. Şube Başkanı Muhsin Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Diyanet İşleri Başkanlığı: Emekli ve asgari ücretliye de fitre verilebilir Türkiye’de açlık sınırı 22 bin 131 lira oldu. En düşük emekli aylığı olan 14 bin 469 lira ile bir ay geçinmek zorunda olan milyonlarca kişi fitreye muhtaç hale geldi. Milyonlar açlık sınırının altında yaşarken, Diyanet de asgari ücretliye fitre verilebileceğini açıkladı.  “Ramazan ayında fitre asgari ücretli ya da emekli maaşı alan birinin geçinemediğini düşünüyorsanız, yan geliri yoksa evi kiraysa ya da evi varsa bile yakıtını vs. ödeyemiyorsa verebilirsiniz” denildi. TÜRK-İŞ'in verilerine göre açlık sınırının 22 bin 131 TL olduğu Türkiye’de asgari ücret 22 bin 104 TL, en düşük emekli aylığı olan 14 bin 469 lira Ocak ayında yoksulluk sınırı 72 bin 88 TL, açlık sınırı ise 22 bin 131 TL’ye ulaştı. Diyanet İşleri Başkanlığı da artık Emeklinin, Asgari ücretlinin geçinemediğini, aldıkları ücretlerin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını itiraf etmişlerdir. Hükümetten ise henüz bu konu hakkında bir açıklama yapılmamıştır. Kim bilir Diyanet işleri hakkında soruşturma bile açılabilir. Bu günlerde herkese soruşturma açıyorlar. Hükümet 22 yılda Emekliyi ve asgari ücretliyi fitre ve zekat almaya muhtaç hale getirmiştir. SGK yasası artık güvence olmaktan uzaklaşmıştır. Yasa acilen ele alınmalı ve İnsanca yaşanabilecek standartlara getirilmeli, herkese eşit haklar sağlamalıdır. 40-45 yıl çalış binlerce lira pirim öde ama aç bile kalamayacağın ücrete mahkum ol. Dünyanın hiçbir yerinde böyle adaletsiz bir durum yok. Emekli, çalışan bu ülkede çaresiz bırakılmıştır. Bizler Kurtuluş savaşında, Çanakkale’de üzüm hoşafı, kuru ekmek yiyen ve özgürlüklerimizi bize veren dedelerimizin torunlarıyız. Gururluyuz. Başımız hep dik. Yine kuru ekmek yeriz, belki açlıktan ölürüz ama bizler o zekat, fitreyi almayız. Ne Mutlu Türküm Diyene."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.