SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tüi̇k

Porsuk Haber Ajansı - Tüi̇k haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tüi̇k haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TÜİK'e Göre 2025'te Zeytinde Kayıp %34,7! Haber

TÜİK'e Göre 2025'te Zeytinde Kayıp %34,7!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, zeytin üretiminde yaşanan kayıpları, destek yetersizliklerini ve sektörün sorunlarını dikkat çekti. Gürer, zirai don, kuraklık, iklim değişikliği ve yanlış politikaların etkisiyle 2025 yılında %34,7 oranında zeytin kaybı yaşandığını vurgulayarak, “Bu tablo sadece üreticiyi değil, sofralarımızdaki zeytini de etkileyecek.” dedi. “ZİRAİ DON OLDU, KURAKLIK VURDU, ÜRETİCİ YALNIZ BIRAKILDI” CHP’li Ömer Fethi Gürer, Türkiye genelinde yaşanan zirai don ve ardından gelen kuraklığın farklı ürünleri etkilediğini, ÇKS ve TARSİM olmanın dışında üreticinin desteksiz kaldığını belirtti. Niğde’de 8 yaş sınırı ile ceviz üreticisi destek alamazken greyfurt, cennet hurması da destek dışı bırakıldığını söyledi. Gürer, “ÇKS’ye kayıtlı olmayan çiftçilere don zararı ödemesi yapılmadı. Kayıtlı olanlarda bile cevizde ‘8 yaş sınırı’ gibi keyfi uygulamalar nedeniyle destek reddedildi. Oysa Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nde böyle bir sınırlama yoktu.” diye konuştu. STRATEJİK ÜRÜN ZEYTİNDE GERİLEME Zeytinin Türkiye için hem ekonomik hem kültürel değer taşıyan stratejik bir ürün olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üretimdeki düşüşe dikkat çekerek, “Türkiye’de yaklaşık 118 milyon zeytin ağacı bulunuyor. Ancak son yıllarda iklimsel etkiler, hastalıklar ve bakım maliyetleri üretimi düşürdü. 2025 yılında TÜİK verilerine göre zeytinde %34,7 oranında kayıp yaşandı. Bu kayıp gelecekte daha ağır sorunları tetikleyecek. Sorunlar görmezden gelindikçe üretici üretimden kopuyor.” ifadelerini kullandı. “İHRACAT YASAĞI PAZARLARIMIZI KAYBETTİRDİ” Zeytinyağı ihracatına 2021’de getirilen yasakların Türkiye’nin dış pazarlardaki konumunu zayıflattığını söyleyen Gürer, zeytinyağı satışında dökme ürün ağırlığının da ülkeye yeterli gelir getirmediğini belirtti. Ömer Fethi Gürer, “Dökme yağ ihraç edeceğimize katma değerli ürün olarak ihracat sağlamalıyız. İhracat yasağı gibi kararlarda da pazarı kaybetmeyecek önlemleri önemsemeliyiz.” dedi. MAKİNELEŞME YOK, MALİYET YÜKSEK, ÜRETİCİ NEFES ALAMIYOR Zeytin üretiminin büyük kısmının hâlâ insan gücüne dayandığını, engebeli arazi nedeniyle makineli hasadın yapılamadığını belirten Ömer Fethi Gürer, maliyet kalemlerini tek tek sıraladı: “Budama, hasat, ilaçlama, gübreleme, nakliye, işçilik maliyetleri, artan girdi fiyatları… İşçilik ve girdi fiyatlarındaki artış üreticinin belini büküyor. Zeytinde gelir üretici için soruna dönüştüğü dönemin yaşanıyor.” diye konuştu. “KAYIT DIŞI ÜRETİM VE HİLELİ ZEYTİNYAĞI TÜKETİCİYİ ÜRKÜTÜYOR” Taklit ve tağşişin zeytinyağı sektörünün en büyük sorunlarından biri olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakanlığı göreve çağırdı. Gürer, “Hileli ürünler hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur ediyor. İşini doğru yapan imalatçıyı da zora sokuyor. Denetim yetersizliği sektörü sorunlu kılıyor. Bu tabloyu düzeltecek olan iktidardır.” diye konuştu. “ZEYTİNLİKLERİN MADEN SAHASI YAPILMASINA İZİN VERİRSENİZ SOFRADA ZEYTİN BULAMAYIZ” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, zeytin ağaçlarının maden sahası gibi uygulamalarla yok edilmesine tepki göstererek, “Zeytini sadece bir arazi parçası olarak görürseniz gelecekte sofralarımızdaki zeytinin hem fiyatına hem varlığına ağır darbe vurursunuz.” dedi. “ÜRETİCİYİ DİNLEYİN, DESTEKLERİ ARTIRIN, POLİTİKALAR ÖNGÖRÜLEBİLİR OLSUN” Ömer Fethi Gürer çözüm önerilerini de sıraladı: • Üretim maliyetlerini düşürecek destekleme modelleri, • Kooperatifleşmenin güçlendirilmesi, • Zeytin ve zeytinyağına yönelik planlı ve öngörülebilir politika, • İhracat düzenlemelerinde üretici lehine adımlar, • Denetimlerin artırılması, • Sektöre yönelik güncel ve şeffaf veri paylaşımı sağlanmalıdır.” dedi. Gürer, “Kamucu bir anlayışla, öngörülebilir politikalarla zeytin üretiminin geleceği sorunsuz kılınabilir. Bu ürün hem ülke ekonomisi için stratejiktir hem de soframızın temelidir.” dedi. “SAHAYA İNİN, ÜRETİCİYİ DİNLEYİN” TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslendi: “Zeytin üreticisinin sorunları büyüyor. Bu sorunları önemseyin. Gelir-gider dengesi üretici aleyhine gelişiyor. Zararlılar, maden alanlarına kurban edilmesi gibi sıkıntılar da üreticiyi zorluyor. Üretici desteklenmezse zeytinlikler geleceksiz, sofralarımız zeytinsiz kalacak.”

TÜİK’in Hesap Yaptığı Hafta Hamsi 70 TL, Sonraki Hafta 140 TL! Haber

TÜİK’in Hesap Yaptığı Hafta Hamsi 70 TL, Sonraki Hafta 140 TL!

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonu verilerindeki ani düşüşü “mucize” olarak niteleyerek eleştirdi. Gürer, üretimin düştüğü, arz açığının büyüdüğü bir dönemde fiyatların gerilemesinin “ekonomik gerçeklikle bağdaşmadığını” belirtti. “2002’NİN ALTINDA ÜRETİM VAR, 10 MİLYON TONLUK KAYIP VAR… FİYAT NASIL DÜŞÜYOR?” Gürer, bakliyat ve tahılda 2002’nin dahi altına gerileyen üretime, 2023’e göre 10 milyon tonluk bitkisel üretim kaybına dikkat çekti. Bu tabloya rağmen TÜİK’in Kasım ayında gıda enflasyonunu %27,44’e çekmesini “dünyada örneği görülmemiş bir tutarsızlık” olarak değerlendirdi: “Olmayan ürünün fiyatı düşmez; artar. Bu kadar açık. Rafta ürün yoksa, fiyatın düşmesi ancak hesaplamadan çıkarılmasıyla olur.” “HAMSİ BİR HAFTADA FİYAT DEĞİŞTİRİYOR,” Gürer, temel ürünlerdeki fiyat hareketlerinin TÜİK hesaplamalarına yansımadığını belirterek, “Hamsi bir hafta 70, ertesi hafta 140 TL. Tesadüf bu ya, TÜİK’in hesap yaptığı hafta hamsinin fiyatı düşük. Ertesi hafta tekrar artıyor.” Peynir, et ürünleri gibi birçok temel gıda maddesinin enflasyon sepetinde yeterince temsil edilmediğini belirterek, açıklanan verilerin dar gelirlinin gerçeğini yansıtmadığını söyledi. “EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRETLİ İÇİN GERÇEK HAYAT BAŞKA” Türk-İş’in dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırını 97 bin TL, açlık sınırını da 28 bin TL olarak duyurduğunu hatırlatan Gürer, mevcut maaşlarla geçinmenin imkânsız olduğunu ifade etti: “Emeklinin aldığı maaşla geçinmek olası değil. Asgari ücret özel sektörde taban ücret haline geldi. Yoksulluk derinleşiyor, çocuklar yatağa aç giriyor.” CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıkladığı asgari ücret önerisini de hatırlatan Gürer, en az 39 bin TL olması gerektiğini vurguladı; emekli maaşlarının da bu seviyeye yükseltilmesini, bayram ikramiyelerinin asgari ücretle eşitlenmesini istedi. “ÜRÜN YOK, İTHALAT ARTIYOR, BİRİLERİ KAZANIYOR HALK KAYBEDİYOR” Gürer, ithalat politikalarının yerli üreticiyi yok ettiğini, arz açığının ithalatçılara kazandıran bir sisteme dönüştüğünü belirtti: “Bir mutlu azınlık gıdadan büyük para kazanıyor. Üretici kaybediyor, besici kaybediyor, vatandaş kaybediyor.” Zirai don ve kuraklık nedeniyle milyonlarca tonluk ürün kaybının yaşandığını ancak üreticiye destek verilmediğini söyleyen Gürer, özellikle tahıl üreticisinin görmezden gelindiğini ifade etti. “SIKI PARA POLİTİKASI HALKI EZİYOR” Toplantıda sıkı para politikalarının ücretleri baskıladığını, yüksek faiz ve ağır vergi yüklerinin geniş halk kesimlerini yoksullaştırdığını dile getiren Gürer, “Üretim maliyetleri düşürülmeli, desteklemeler artırılmalı, aracılık sistemi daraltılmalı, ithalata bağımlılık azaltılmalı, gerçekçi, bağımsız veri açıklanmalı,” dedi. “GERÇEK HAYAT ENFLASYONU DÜŞMEDİ; MUTFAKTA YANGIN DEVAM EDİYOR” Gürer, iktidarın enflasyon verileri üzerinde kurduğu baskıyı eleştirerek, “Enflasyon düşmüyor. Sokakta, pazarda, mutfakta herkes gerçek fiyatı görüyor. Üretim düşmüşken fiyat nasıl düşüyor? Bu bir mucize değil; düpedüz ayarlama,” diye konuştu.

Enflasyon Verisi Vatandaşın Cebindeki Gerçekle Uyuşmuyor! Haber

Enflasyon Verisi Vatandaşın Cebindeki Gerçekle Uyuşmuyor!

CHP Parti Meclisi Üyesi Mehmet Necati Yağcı, Kasım ayında %0.87 olarak açıklanan enflasyonun beklentilerin altında kaldığını, ancak vatandaşın bu düşüşü hissetmediğini belirterek, “Enflasyon verisi vatandaşın cebindeki gerçekle uyuşmuyor, vatandaşın cebi yalan söylemez” dedi. CHP Parti Meclisi Üyesi Mehmet Necati Yağcı, Kasım ayı enflasyonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede enflasyon rakamlarının çarşı-pazarda hissedilen enflasyonla uyuşmadığına işaret etti. Yağcı, Kasım ayı enflasyonunun aylık %0,87 olarak açıklandığını hatırlatarak şunları kaydetti: “Anlaşılıyor ki Kasım ayında nasıl olmuşsa olmuş, ne zirai don ne de kuraklık kalmış; tam tersine gıda fiyatları ucuzlamış.” GIDA DIŞI ENFLASYON 1.39 Aynı dönemde İTO’nun ölçümünün %1,19, ENAG’ın ise %2,13 seviyesinde verildiğine işaret eden Yağcı, şu ifadeleri kullandı: “Verilerin ayrıntısına baktığımızda, bu düşük enflasyonun en temel nedeninin gıda kalemi olduğu görülüyor. TÜİK’e göre gıda ürünlerinde ciddi fiyat düşüşleri var. Bugüne kadar dezenflasyon sürecindeki yavaşlamayı sürekli olarak ‘yüksek gıda enflasyonuna’, onu da ‘zirai don ve kuraklığa’ bağlayan Sayın Mehmet Şimşek, bu kez meseleyi ‘Kasım ayında uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde seyreden gıda enflasyonunun normalleşmesi’ diyerek tevil etmiş! Kasım’da ne oldu da fiyatlar düştü?” TÜİK’e göre gıda fiyatlarının %0,69 düştüğüne işaret eden CHP PM Üyesi Yağcı, gıda dışı enflasyonun %1,39 olduğunu da vurguladı.

Başkan Kurt: "Sokağa Sorun, Gerçek Enflasyonu Halk Söyler" Haber

Başkan Kurt: "Sokağa Sorun, Gerçek Enflasyonu Halk Söyler"

Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken, Şubat ayı enflasyon rakamları yine tartışmaların odağı oldu. TÜİK, ENAG ve İTO tarafından açıklanan veriler, birbirinden oldukça farklı. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, bu tabloyu sert sözlerle eleştirdi: “Bu ülkede hangi veriye inanacağız? TÜİK’in makyajlı rakamlarına mı, ENAG’ın gerçeğe daha yakın hesaplamalarına mı, yoksa İTO’nun verilerine mi? Bırakın masa başı hesaplarını, biz zaten her gün sokakta, pazarda, markette gerçek enflasyonu görüyoruz.” TÜİK’in yüzde 29,05 olarak açıkladığı yıllık enflasyon oranının, halkın yaşadığı ekonomik çöküşü yansıtmadığını belirten Başkan Kurt, “TÜİK ne açıklarsa açıklasın, vatandaşın cebindeki para her gün biraz daha eriyor. Elektrik, yakıt, kira, ekmek... Fiyatlar almış başını gitmiş. Bu rakamları süsleyerek yoksulluğu gizleyemezsiniz. ENAG diyor ki gerçek yıllık enflasyon %79,51. Aradaki fark, halkın cebinden, sofrasından, yaşamından çalınanlardır.” dedi. “TEK ÇARE ERKEN SEÇİM” Odunpazarı Belediyesi olarak, bu kara tabloda vatandaşın yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Kazım Kurt, şunları söyledi: “Ekonomi yönetimi ve TÜİK enflasyonu sadece rakamlardan ibaret görüyor. Oysa ki, yüksek enflasyon dar ve orta gelirli kitleler için yokluk, yoksulluk, umutsuzluk ve çaresizlik demek! Biz dayanışma projelerimizi daha da büyüteceğiz. Çünkü bu iktidarın ne enflasyonu düşürme niyeti var ne de yoksulluğa çözüm üretme derdi. Masal anlatmaya devam eden AKP ile hesap tutmaz, halk ezilmeye devam eder. Bu koşullarda tek çare erken seçimdir!”

İşçinin Alım Gücü Hızla Düşüyor! Haber

İşçinin Alım Gücü Hızla Düşüyor!

Belediye - İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları ile emekli ve memur maaş zamlarını değerlendirdi. Belediye - İş Eskişehir Şube Başkanı Azak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "TÜİK aralık ayı enflasyonunu yüzde 1,03 olarak belirlemiştir.  Bu rakam sayesinde, bir önceki ay yüzde 47,09 olan resmi yıllık enflasyon, yüzde 44,38 inmiş gibi gösterilmiştir. Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. ÇOK KAZANANDAN ÇOK AZ KAZANANDAN AZ VERGİ ALINMALI Ülkemizde gelir vergisi adaletini sağlamak için vergi sisteminde en kısa sürede düzenleme yapılması gerekmektedir Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler, Topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemelidir. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir"

2024 Yılında Sebze ve Meyve Üretimi Artarken Tahıl Üretimi Azaldı Haber

2024 Yılında Sebze ve Meyve Üretimi Artarken Tahıl Üretimi Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2024 yılı Bitkisel Üretim istatistiklerini açıklandı. Bitkisel üretim bir önceki yıla göre tarla ürünlerinde azalırken, meyve ve sebze ürün grubunda artış gösterdi. TÜİK tarafından yapılan 2024 yılı Bitkisel Üretim İstatistiklerinde şu ifadelere yer verildi; ''Üretim miktarları, 2024 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde %5 azaldı; sebzelerde %5,6, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %2,1 oranında arttı. Buna göre, yaklaşık üretim miktarları tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 75,5 milyon ton, sebzelerde 33,6 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 28 milyon ton olarak gerçekleşti. Tahıl üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre azaldı Tahıl ürünleri üretim miktarları 2024 yılında bir önceki yıla göre %7,5 oranında azalarak yaklaşık 39 milyon ton olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre, buğday üretimi %5,5 oranında azalarak 20,8 milyon ton, arpa üretimi %12 oranında azalarak 8,1 milyon ton, çavdar üretimi %15,7 oranında azalarak 257 bin ton, yulaf üretimi %4,9 oranında azalarak 390 bin ton, mısır üretimi ise %10 oranında azalarak 8,1 milyon ton oldu. Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretimi sırasıyla 575 bin ton, 279 bin ton ve 405 bin ton oldu. Yumru bitkilerden patates ise bir önceki yıla göre %21,1 oranında artışla 6,9 milyon ton üretildi. Yağlı tohumlardan soya üretimi %30,9 oranında artarak 180 bin ton, ayçiçeği üretimi ise %0,1 oranında azalışla yaklaşık 2,2 milyon ton oldu. Şeker pancarı üretimi %8,9 oranında azalarak 23 milyon ton olarak gerçekleşti.   Sebze üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre arttı Sebze ürünleri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre %5,6 oranında artarak yaklaşık 33,6 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebzeler grubu ürünlerinden domateste %9,9, kuru soğanda %1,2, salçalık kapya biberde %21,1 oranında üretim artışı; hıyarda %6,9, sivri biberde %0,6, beyaz lahanada %5,0 oranında üretim azalışı oldu.   Meyve üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre arttı Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre %2,1 oranında artarak yaklaşık 28 milyon ton oldu. Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada %4, çilekte %10,4 üretim azalışı olurken; narda %10,1, üzümde %2 oranında üretim artışı oldu. Turunçgil meyvelerinden mandalinada %32,7, portakalda %30,3, limonda %25,6 oranında üretim azalışı görüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta %10,3, cevizde %18,3, Antep fıstığında %117,6 oranında üretim artışı oldu. Muz üretiminde %5,9 oranında azalış, zeytin üretiminde %146,7 artış gerçekleşti.   Süs bitkileri üretimi 2024 yılında bir önceki yıla göre azaldı Süs bitkileri üretim miktarı 2024 yılında bir önceki yıla göre %6,1 oranında azaldı. Süs bitkileri üretimi içinde kesme çiçeklerin %69,5, diğer süs bitkilerinin ise %30,5'lik bir paya sahip olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre kesme çiçek üretiminde %0,1, diğer süs bitkileri üretiminde ise %17,4 oranında azalış gerçekleşti.  

Tarımda Son 27 Senenin En Kötü Dönemini Yaşıyoruz Haber

Tarımda Son 27 Senenin En Kötü Dönemini Yaşıyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan II. Çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerini değerlendirerek tarım sektörünün içinde bulunduğu kriz hakkında önemli eleştirilerde bulundu. Tarım sektöründe yaşanan derin krizin ekonomik verilere de yansıdığını belirten Ün, ''Bu yıl birçok tarım ürünü çiftçiye para kazandırmadı, bu yüzden çiftçilerimiz haklı olarak protestolar düzenledi. TÜİK'in açıkladığı GSYİH verilerine göre, tarım sektörünün II. Çeyrekteki payı 1998 yılından bu yana en düşük seviyeye, %3,9'a geriledi. Son 27 yılın en kötü dönemini yaşıyoruz ve bunun tek sorumlusu AKP'nin Tek Adam rejimidir. Sözde ''milli ve yerli tarım'' diyorlar ama uygulamada çiftçiye hiçbir destek vermiyorlar. Üstelik, yılın ilk çeyreğine ait veriler de 2022'den bu yana en düşük seviyede. Tüm bu veriler, çiftçinin milli gelirden hak ettiği payı alamadığını net bir şekilde gösteriyor. Bu durum, demokrasinin yok sayıldığı Tek Adam yönetiminin eseridir'' ifadelerini kullandı. Ün, TÜİK tarafından revize edilen büyüme rakamlarına da dikkat çekerek, ''Geçen yıl %0,2 küçülen tarım sektörü, bir kalem oynatmasıyla bir anda %0,2 büyüdü. AKP döneminde tarım sektörü ortalama %2,4 oranında büyüdü, ancak bu büyüme kesinlikle yeterli değil. Tarım sektörünün gerçek anlamda büyüyebilmesi için tarımsal sanayinin de büyümesi gerekir. Çiftçimizin ürettiği ürünlerin katma değerini artırmazsak, çiftçi kazanamaz. Gençler ve kadınlar bu zor şartlarda neden tarımda kalmak istesin?'' şeklinde konuştu. Önümüzdeki yıl çiftçilere yeterli destek verilmediği takdirde çok daha kötü durumlarla karşılaşılacağı uyarısında bulunan Edirne Milletvekili Ediz Ün, ''Bu yıl çiftçiler için adeta bir kabus gibi geçiyor. Bankalara olan borç şimdiden 707 milyar lirayı bulmuş durumda, milli gelirden aldığı pay ise giderek azalıyor. Eğer bütçe döneminde çiftçimize milli gelirin %1'lik destek payı verilmezse, ne yazık ki iflas eden binlerce çiftçi göreceğiz. Çiftçilerimizi tarımda tutamadığımız gibi vatandaşlarımız da dünyanın en pahalı gıdasını tüketmek zorunda kalacak. AKP’nin artık bu sorunları çözemediği, ekonominin duvara tosladığı ortada. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, çiftçimizin hak ettiği desteği ve onuru ilk seçimden sonra iktidarımızda sağlayacağız. Bu kötü günlerin izlerini silmek için devletin tüm imkanlarını çiftçilerimiz ve halkımız için seferber edeceğiz'' dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.