SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

Porsuk Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başkan Ünlüce Boğaziçi Zirvesi'ne Katıldı Haber

Başkan Ünlüce Boğaziçi Zirvesi'ne Katıldı

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından bu yıl “Küresel Zorluklar: Yeni Gerçeklere Uyum” temasıyla İstanbul’da düzenlenen ve birbirinden önemli isimlerin konuşmacı olarak katıldığı 16. Boğaziçi Zirvesi’ne panelist olarak katılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek İçin Tarımı, İklimi Ve Gıda Güvenliğini Yeniden Düşünmek” başlığıyla Eskişehir’i anlattı. UİP tarafından dün İstanbul’da açılışı yapılan zirve bugün de tüm hızıyla devam etti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin de katıldığı zirveye 60'tan fazla ülkeden eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, diplomatlar, akademisyenler, yatırımcılar ve iş dünyasının liderleri katıldı. Türkiye UİP Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Tonbul’un moderatörülüğünü yaptığı oturumda, Başkan Ayşe Ünlüce, Cargill CEO Murat Tarakçıoğlu, Tiryaki Agro CEO Süleyman Tiryakioğlu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Ece Turhan, ANT CEO ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Yurdakul, UPL M. Murat Yahyaoğlu ile birlikte katılımcıların sorularını yanıtladı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen projeleri anlatan Başkan Ayşe Ünlüce, kuru tarımın da önemine dikkat çekti. Küllüoba Höyüğü kazılarında bulunan 5 bin yıllık ekmeğin Halk Ekmek tarafından üretildiğini ifade eden Başkan Ünlüce, ekmekte kullanılan Kavılca Buğdayı tohumunun da geçtiğimiz günlerde belediye arazilerine ekildiğini anlattı. Başkan Ünlüce konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kuru tarımı yeniden Eskişehir’in topraklarına kazandırmak için kolları sıvadık. Çünkü bu topraklar, bereketiyle, geçmişiyle ve insanıyla buna fazlasıyla layık. Kuru tarım yaparken doğru bir yolda ilerlediğimize inanıyoruz ve bu süreci size çok somut bir örnekle anlatmak istiyorum. İyi niyetle, doğru bir amaç uğruna çalıştığınızda önünüze her zaman güzel fırsatlar çıkıyor. Bizim de bu süreçte gurur duyduğumuz çok özel bir ekmek hikâyemiz var. Eskişehir’de 5200 yıllık bir kazı yürütülüyor: Küllüoba Kazısı. Bu kazı, Eskişehir’in bilinen en eski tarihine ışık tutuyor. Geçtiğimiz yıl bu kazıda, Anadolu’da şimdiye kadar pişmiş formda bulunmuş ilk ekmeği keşfedildi. Laboratuvar incelemelerini tamamladık ve ekmeğin içeriğini analiz ettik. İçinde Kavılca Buğdayı, biraz gernik, bulgur ve mercimek olduğunu tespit ettik. Bu bulgular bizim için sadece bir arkeolojik keşif değil; aynı zamanda geçmişle bugün arasında kurulan çok değerli bir bağ. Bu değerlere ulaştıktan sonra biz de o dönemin ekmeğini yeniden canlandırdık ve Halk Ekmek tarafından bu özel ekmeği ürettik ve Üretici Marketlerde, Halk Ekmek büfelerinde satışa sunduk. Daha sonra bu ekmekte kullanılan 13 bin yıllık geçmişi olan Kavılca Buğdayını kentimize geri kazandırdık. Kars ve Ardahan bölgelerinde yetiştirilen, genetiği değiştirilmemiş ve besin değeri yüksek ata yadigârı Kavılca Buğdayının ekimini belediyemizin Süpüren Mahallesi’nde bulunan 11 dekarlık kendi arazisinde gerçekleştirdik. Bu tohumların hasadını yaptığımızda, kendi ürettiğimiz Küllüoba Ekmeğimizde kullanacağız. İşte kuru tarımın, yerel tohumların ve kadim bilgeliğin birleştiği bu hikâye bize gösteriyor ki; geçmişin izlerini takip ettiğimizde, geleceğe çok daha güçlü adımlarla yürüyebiliyoruz.” Zirvede, dünyanın son yıllarda karşı karşıya kaldığı savaşlar, ekonomik belirsizlikler, güvenlik tehditleri ve ticaret savaşları gibi sorunların küresel ekonomiye etkileri tartışıldı. Ayrıca gıda kıtlığı, gıda bolluğu, su kaynakları, iklim kriziyle beraber dünya nereye gidiyor konuları ele alındı.

Hayvancılığı Sürdürecek Halimiz Kalmadı Haber

Hayvancılığı Sürdürecek Halimiz Kalmadı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, Eskişehir’in Sakintepe Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan üreticilerle bir araya gelerek sektörün geldiği noktayı yerinde dinledi. Görüşmede üreticiler yüksek girdi maliyetleri, düşen gelirler ve artan ithalatın yarattığı tahribatı anlattı; Gürer ise hem sorunları özetledi hem de bu tabloya dikkat çekti. ÜRETİCİNİN DRAMI: “GİRDİ FİYATLARI KATLANIRKEN GELİR SABİT” Sakintepe’den üretici Ali Özmen, yıllardır süren aile mesleğinin artık sürdürülemez hale geldiğini anlattı. Özmen’in sözleri, bölgedeki üreticilerin içinde bulunduğu çaresizliği özetledi. “Önceden 20 tane büyükbaş kurbanlığım olurdu fakat zarar etmeye başladığım için bu sene sadece 2 tane kurbanlığım var. Gördüğünüz gibi yem fiyatlarına her gün zam geliyor. Geçen sene samanı 2 liraya alıyorduk, sonra 4 liraya çıktı. Önce 150 liraydı, şimdi 250 lira oldu. Girdilerimiz en az %100 arttı ama hayvan kesim fiyatı aynı kaldı. Yani çalışırken kazanamıyoruz. Bu yüzden üretimi küçülttüm. Böyle giderse hayvancılığı bırakacağım. Ben babamdan devraldım, yıllardır bu işi yapıyoruz. Mesleğim bu ama artık sevdiğim bir işi yapamaz hâle geldim. 50 kiloluk süt yemi 800 lira civarında. Her hafta zam geliyor. Yem bayisi hemen karşımızda, her hafta fiyat artıyor. Buradaki zamlar samana, yoncaya, silaja da yansıdı. Her şeyin fiyatı arttı. Hayvancılığı sürdürecek halimiz kalmadı” dedi. Özmen, sadece ekonomik kayıpları değil duygusal boyutu da vurguladı: “Böyle giderse bırakacağız. Göz göre göre batmak istemiyorum. Babamdan kalan malı da böyle giderse bitireceğim. Her sene daha kötüye gidiyoruz, nereye kadar gideceğini bilmiyorum. Geçen sene kurbana 20 büyükbaş, 50 küçükbaş hayvanla girdim. Bu sene sadece birkaç tane hayvanım kaldı. Onları da sevdiğim için tutuyorum. Para kazanamayacağımı bile bile uğraşıyorum. Yem desteği zaten yok. Bile bile zarar etmenin anlamı kalmadı”. GÜRER: “ÇİFTÇİ, BESİCİ, ÜRETİCİ ZARAR EDİYOR — RAF PAHALI, ÜRETİM ZARARINA” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sakintepe’deki üreticilerle görüştükten sonra hayvancılık sektöründeki genel tabloya dikkat çekti: “Ülkemizde 16 milyon 800 bin büyükbaş hayvan var. Yerli ırkımız ise 1 milyonun altına düştü. Hayvancılıkta sorunlar katlanarak artıyor. İthalat yapıyoruz ama yine de sorun bitmiyor. Artık ahırda ve ağılda hayvan varlığı azalıyor.” Diye konuştu. Gürer, “Çiftçi zarar ediyor, besici zarar ediyor, üretici zarar ediyor. Tarımdaki bu sorunlar büyüdükçe raftaki ürünün fiyatı da artıyor. Nasıl olacak bu iş?” diye sordu. Sektördeki maliyet kalemlerini tek tek sıralayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ahır giderleri artıyor; veteriner, aşı, işçilik, yem maliyetleri katlanıyor. Ama hayvanı satarken para kazanamıyoruz. Vatandaş eti pahalıya alıyor, o da dertli. Demek ki birileri bu işten kazanıyor. Türkiye sürekli ithalat yapıyor, nereye gidiyor bu hayvanlar? 2010 yılında ithalat başladı, bugüne kadar 10 milyon hayvan geldi bu ülkeye. Buna rağmen hayvan açığı bitmedi. Varlığımız 16 milyon 800 bin büyükbaş görünüyor, 10 milyonu ithal geldiğine göre demek ki birileri bundan kazanç sağlıyor.” ÜRETİCİ KAZANAMIYOR Besici Ali Özmen, yerel düzeyde emek ve alın teriyle uğraşan çiftçilerin kazancının eridiğini söylerken, sorunun sadece saha koşullarından kaynaklanmadığını; sistemik ve yapısal bir eşitsizliğin var olduğunu belirtti: “Ankara’da birileri kazanıyor, biz burada kazanmıyoruz. Yani üretici, besici kazanmıyor ama kim kazanıyor bilmiyorum. Daha önce süt üreticiliği yapıyorduk. Şimdi besicilik yapıyorum ama seneye onu da bitireceğim. Şu anda sadece hayvan sevgimden devam ediyorum. Süt üretiminden para kazanamadık, besicilikten de kazanamıyoruz. Böyle giderse hayvanları satıp parasını bankaya koyacağım, altın alacağım. Altın hepsinden kârlı. Niye uğraşayım?” Dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer köy kahvesinde de besici ve üreticilerle biraraya gelerek sorunlarını dinledi. Burada yaptığı konuşmada Tarımın sorunlarını da çözümü de biliyoruz. İktidar ithalat ve tüccara bıraktığı tarımı kamucu bir yaklaşımla düzenleyeceğiz. Kooperatifçiliği geliştireceğiz. Tarımda kullanılan akaryakıt vergi almayacağız. Alım garantili maliyet artı makul kar ile ürünü üreticiden alacağız. Aracılık sistemini daraltacağız. İthalci değil yerli üretici ve besiciye sahip çıkacağız” dedi.

Büyükşehir'den Üreticilere Zeytin Fidanı Desteği Haber

Büyükşehir'den Üreticilere Zeytin Fidanı Desteği

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmaya katkı sunmak ve Sakarya Vadisi’nde zeytinciliği geliştirmek amacıyla başlattığı “Eskişehir Sakarya Vadisi Zeytinciliği Geliştirme Projesi” kapsamında, çiftçilere mavi sertifikalı zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirecek. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, üreticilere verdiği desteklerle tarımsal üretimi güçlendirmeye, kırsal kalkınmayı sürdürülebilir hale getirmeye devam ediyor. Kentin verimli topraklarında sürdürülebilir tarımın güçlenmesi hedefiyle başlatılan proje, hem üreticilere destek olacak hem de bölgedeki tarımsal çeşitliliğe yeni bir soluk getirecek. Zeytin fidanı desteğinden yararlanmak isteyen üreticiler başvurularını 7 Kasım’a kadar Alpu, Mihalgazi, Mihalıççık, Sarıcakaya ilçelerinde ESKİ ve ESMEK merkezlerinde, kent merkezinde ise Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’ndan yapabilecekler. Başvuru yapacak üreticilerin; “ÇKS / çiftçi belgesi, tapu fotokopisi veya kira sözleşmesi, kimlik fotokopisi, açık rıza beyan formu, taahhütname (Başvuru dilekçesi, açık rıza beyan formu ve taahhütname, başvuru noktalarından temin edilecektir.)” belgelerini ibraz etmesi gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi, “Eskişehir Sakarya Vadisi Zeytinciliği Geliştirme Projesi” ile hem çevre dostu üretimi destekliyor hem de Eskişehir’in bereketli topraklarına yeni bir umut ekiyor.

Beylikova Belediyesi Hububat Ekimine Başladı Haber

Beylikova Belediyesi Hububat Ekimine Başladı

Beylikova Belediyesi, ilçede tarımsal üretimi geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek amacıyla hububat ekim çalışmalarına başladı. Belediye ekipleri tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında buğday ve arpa tohumları toprakla buluşturuldu. Ekim öncesinde yapılan hazırlık sürecinde, ilçenin farklı bölgelerinden alınan numunelerle 25 ayrı noktada toprak analizi gerçekleştirildi. Analiz sonuçlarına göre toprak yapısına en uygun tohum ve taban gübresi seçilerek verimliliği artırmaya yönelik planlama yapıldı. Belediyeye ve kooperatife ait 4 traktör ile 1 kamyonun görev aldığı ekim çalışmaları, geniş bir ekibin sahadaki özverili çalışmalarıyla sürdürülüyor. Beylikova Belediyesi, bu üretim faaliyetleriyle birlikte hem belediye arazilerinin etkin kullanımını hem de yerel ekonomiye katkı sağlayacak bir üretim modelini hedefliyor. Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak, yürütülen çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Beylikova Belediyesi olarak yalnızca altyapı ve sosyal hizmetlerle değil, tarımsal üretimle de ilçemize değer katmaya devam ediyoruz. Bugün, tarıma ayırdığımız yüzölçüm bakımından Türkiye’nin birinci belediyesi olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu konumumuzu daha da güçlendirmek için her ekim döneminde bilimsel verilere dayalı üretim planlaması yapıyoruz. Bu yıl hububat ekiminde toprak analizlerinden elde ettiğimiz sonuçlara göre, en uygun tohum ve gübreleri tercih ettik. Amacımız hem verimi artırmak hem de sürdürülebilir üretim anlayışını belediye bünyesinde kalıcı hale getirmek. Elde edeceğimiz ürünler, ilçemizin tarımsal kalkınmasına doğrudan katkı sağlayacak. Emeği geçen tüm belediye personelimize, kooperatif çalışanlarımıza ve sahadaki ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.” Beylikova Belediyesi, yıl boyunca farklı ürün gruplarında gerçekleştirdiği üretim faaliyetleriyle yerel kalkınma, gıda güvenliği ve kırsal istihdamın artırılması yönünde örnek bir model oluşturmayı hedefliyor.

Ata Yadigarı Kavılca Buğdayı Yeniden Eskişehir Topraklarında Haber

Ata Yadigarı Kavılca Buğdayı Yeniden Eskişehir Topraklarında

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, tarımsal mirası koruma ve doğal tarımı teşvik etme vizyonuyla önemli bir projeye imza attı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, ekibiyle birlikte, 5 bin yıl önce Küllüoba kazılarında kalıntılarına rastlanan ve Anadolu'nun en eski buğday türlerinden biri olan Kavılca Buğdayını yeniden Eskişehir topraklarıyla buluşturdu. Başkan Ayşe Ünlüce, “Buradan geleceğe umut ekeceğiz.” dedi. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, 13 bin yıllık geçmişi olan Kavılca Buğdayını kente geri kazandırdı. Kars ve Ardahan bölgelerinde yetiştirilen, genetiği değiştirilmemiş ve besin değeri yüksek 13 bin yıllık ata yadigârı Kavılca Buğdayının ekimi belediyenin 11 dekarlık kendi arazisinde, Başkan Ayşe Ünlüce, Küllüoba Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, Süpüren Mahalle Muhtarı Osman Atan, mahalle sakini kadınlar ve çocukların da katılımıyla gerçekleştirildi. ​“5 BİN YIL SONRA İLK ADIMI ATIYORUZ” ​Başkan Ünlüce, ekim çalışmalarının başladığı Eskişehir'in Süpüren Mahallesi'ndeki belediyeye ait arazilerde yaptığı açıklamada büyük bir heyecan yaşadıklarını dile getirdi. Ünlüce, “İnsanlık tarihinin en temel besinlerinden olan ekmek, binlerce yıldır hem sofralarımızın hem de kültürümüzün vazgeçilmezi. Bizler de bu kadim tarihin izlerinden gitmek için buradayız. Bugünkü heyecanımızın sebebi Kavılca Buğdayını 5 bin yıl sonra tekrar Eskişehir'in bereketli topraklarıyla buluşturuyor olmamız.” dedi. ​DOĞAL TARIM VE YEREL TOHUM VURGUSU ​Projenin tarımsal sürdürülebilirlik açısından önemine vurgu yapan Başkan Ünlüce, Kavılca buğdayının çevresel zorluklara dayanıklılığına dikkat çekerek, “Kavılca Buğdayı iklim değişikliğine dayanıklı. ​Kuru tarım yöntemiyle, gübre, ilaç ve sulama gerektirmeden yetiştirilecek. Bu proje, doğal tarım anlayışımıza ve yerli tohumların korunmasına önemli bir katkı sağlayacak. Bugün buradan geleceğe umut ekeceğiz.” ifadelerini kullandı. ​Başkan Ünlüce, daha önce Küllüoba Kazı Başkanı Murat Türkteki ve ekibi tarafından bulunan ve büyük ilgi gören 5 bin yıllık Küllüoba Ekmeği'ni de Kavılca buğdayı ile ürettiklerini hatırlattı. Ünlüce, hasat sonrasında elde edilen bu ata tohumu buğdayın, yine Küllüoba Ekmeği'nde kullanılarak Eskişehir halkıyla buluşmaya devam edeceğini belirtti. ​​ Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki de, “Küllüoba kazısında geçtiğimiz yıl ortaya çıkarılan 5 bin yıllık ekmek, büyük ilgi uyandırmış ve üretimi de gerçekleştirilmişti. Bu özel ekmek, hem Eskişehir’de hem de Türkiye’nin farklı illerinden yoğun talep gördü. Bu süreçte, ekmeğin en temel unsuru olan buğdayın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Bu kapsamda, ilk kez Kavılca Buğdayı getirilerek Eskişehir’de deneme üretimlerine başlandı. Bu tarihi ve yerel değeri yeniden canlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. Süpüren Mahallesi Muhtarı Osman Atan, mahallenin ikliminin Eskişehir merkezine göre daha soğuk olduğunu, bu nedenle Kars ve Ardahan bölgelerinde yetişen Kavılcanın burada da yetişebileceğini belirtti. Muhtar Osman Atan, bu konudaki destek ve ilgilerinden dolayı Başkan Ayşe Ünlüce’ye teşekkür etti.

Beylikova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nden Hayvancılığa Destek Haber

Beylikova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nden Hayvancılığa Destek

Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak’ın Kooperatif Başkanlığını yürüttüğü S.S. Beylikova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin çalışmaları, ilçede hayvancılıkla uğraşan vatandaşlara önemli bir destek sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda kooperatif, pancar küspesi paketleme çalışmalarıyla üreticilerin yanında yer alıyor. Kooperatif bünyesinde yürütülen çalışmalar doğrultusunda, 500 kilogramlık paketler halinde pancar küspesi hazırlanıyor. Her bir paket 400 TL olarak satışa sunulurken, toplamda 2.500 ton ürünün işlenmesi ve yaklaşık 5.000 paket hazırlanması hedefleniyor. Bu ekonomik paketler, üreticilerin maliyetlerini düşürmenin yanı sıra yerli üretimin değerlendirilmesine de katkı sağlıyor. Başkan Karabacak, çalışmayla ilgili olarak şunları söyledi: “Hem Belediye Başkanı hem de Kooperatif Başkanı olarak amacımız, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın yanında olmaktır. Pancar küspesinin paketlenerek üreticilerimize sunulması, ekonomik açıdan önemli bir destek sağlıyor ve yerel üretimin değerlendirilmesine katkıda bulunuyor. Kooperatifimiz aracılığıyla ilçemizin tarımsal potansiyelini en iyi şekilde kullanmayı hedefliyoruz.” Kooperatif yetkilileri, paketleme çalışmalarının devam ettiğini ve önümüzdeki dönemde daha fazla üreticiye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Belediye ve kooperatif iş birliği ile yürütülen bu proje, hayvancılıkla uğraşan üreticiler için sürdürülebilir ve ekonomik bir destek olarak öne çıkıyor.

Eskişehir Kuru Tarım Mirasına Sahip Çıkıyor Haber

Eskişehir Kuru Tarım Mirasına Sahip Çıkıyor

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi, tarımın geleceğini masaya yatırmak üzere önemli bir panele ev sahipliği yaptı. Panelde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir’in geçmişten günümüze kuru tarıma büyük önem verdiğini, Küllüoba kazılarında da Eskişehir’e kuru tarımın miras bırakıldığını ifade ederek, “Bizler bu mirasa sahip çıkmak için su konusuna ayrıca bir hassasiyet göstermek zorundayız.” dedi. Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Kent Konseyi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Eskişehir Kent Konseyi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Eskişehir Şubesi ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün katkılarıyla “Su, Tarım, Gelecek” başlıklı panel düzenlendi. Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen “Su, Tarım, Gelecek” başlıklı panel, alanında uzman isimleri ve sektörden paydaşları bir araya geldi. Panel öncesi bir konuşma yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, dünya nüfusunun hızla arttığına dikkat çekerek, “Dünya nüfusu hızla artarken, buna paralel olarak gıda üretimi ve su tüketimi de artmaktadır. Ancak bu artışa rağmen mevcut üretim kapasitemiz gelecekte yeterli olacak mı? Su kaynaklarımız giderek azalıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye, su stresi yaşayan 17 ülke arasında yer almaktadır. Geleceğimiz için, uzmanlarımız ve çiftçilerimizle birlikte bu sorulara yanıt arayacak, sürdürülebilir ve verimli bir tarım için hep birlikte çalışacağız.” ifadelerini kullandı. Daha sonra konuşan ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu, “Yer küremiz, bugün birçok açıdan ciddi sorunlarla karşı karşıya. İklim değişikliği, küresel ısınma, su kıtlığı, sürdürülebilir ve güvenilir tarımın gerekliliği ile 8 milyardan fazla insanın doyurulması meselesi, insanlık için büyük bir sorumluluk oluşturuyor. Bizler, akademi dünyasının bir parçası olarak bu sorumluluğun farkındayız. Bu süreçten payımıza düşeni almak ve çözüm üretme çabasına katkı sunmak istiyoruz.” şeklinde konuştu. Suyun önemine değinen Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu da, “Dünyaya baktığımızda, bir zamanlar coşkuyla akan nehirlerin, bereket saçan göllerin ve su kaynaklarının giderek azaldığını görüyoruz. Suyu hiç bitmeyecek bir kaynak sanıyoruz. Bizler bereketin ve nimetin kıymetini bilen insanlarız. Kuraklıkla mücadele, insanlık tarihi kadar eski bir mücadeledir. Bugün de bu mücadeleyi bireysel ve toplumsal olarak sürdürmek zorundayız. Her birimiz, bireysel su tasarrufu yaparak bu büyük çabanın bir parçası olabiliriz. Unutmayalım: Bir damla su, bir yaşam demektir.” şeklinde konuştu. “Öncelikle, suyu bir kaynak değil, bir emanet olarak görmeliyiz.” diyen Eskişehir Vali Yardımcısı Adem Keleş, “Tarımsal üretimde su verimliliği yüksek tekniklere geçmek artık bir tercih değil, zorunluluktur. Bu bağlamda kırsal alanlarımızın su kullanımıyla ilgili avantaj ve dezavantajlarını doğru tespit etmek, tarımsal sulama, çevresel ve fiziksel altyapı gibi konularda tüm ilgili kurumlarımızın kırsal alanların ihtiyaçlarına uygun planlama çalışmalarına katkı sağlaması mecburiyetimiz vardır. Damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin tercih edilmesi, atık suların arıtılarak yeniden kullanımı gibi akıllı tarım uygulamaları, geleceğimizi şekillendirecektir. Ayrıca her bir bireyin su tasarrufu konusundaki bilinçlenmesi, bu mücadelenin en güçlü halkasını oluşturacaktır. Su yoksa tarım yoktur, tarım yoksa yaşam yoktur.” diye konuştu. Başkan Ayşe Ünlüce de, “Türkiye, iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden biridir. İç Anadolu Bölgesi olarak da bu krizden en çok etkilenen bölgelerin başında geliyoruz. Eskişehir, özellikle kuru tarım konusunda muhteşem bir tarihe sahip. Eskişehir 1929 yılında büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Ali Numan Kıraç’ın ‘Dry Farming’, yani kuru tarım araştırma laboratuvarını kurduğu şehir. Bizler, hiçbir şey yapamasak bile bu mirasa sahip çıkmak için su konusuna ayrı bir hassasiyet göstermek zorundayız. Üstelik Atatürk’ün Eskişehir’i boşuna seçmediğini düşünüyorum. Seyitgazi’de devam eden Küllüoba kazından bize 5000 bin yıl öncesinden bazı mesajlar geliyor. Ne diyor Küllüoba bize bu mesajında? ‘Ben, bundan 5200 yıl önce bu topraklarda kuraklık yaşandığı dönemlerde sulu tarımı bıraktım, kuru tarıma yöneldim. Koyun yerine keçi yetiştirdim, su isteyen tarım ürünleri yerine karabuğday ve tahıl yetiştirdim.’ Biz, tarihin bu seslerini duyarak ilerleyeceğiz. Bu, Eskişehir’e büyük bir emanet. Bu mirası, bu emaneti duyarak ilerliyoruz ki bugün şehrimizin değerli paydaşları bu önemli konuyu gündemimize, masamıza getiriyorlar. Ben, bu panelin başta Eskişehir olmak üzere tüm Türkiye’ye hayırlı olmasını, güzel sonuçlar doğurmasını; burada tartışılan konuların bu salonda kalmayıp hem şehrimiz hem de ülkemiz için faydalı olmasını diliyorum. Buraya gelen, bize destek olan ve yanımızda bulunan herkese şükranlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi. Konuşmaların ardından başlayan panelde ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Prof. Dr. İmren Kutlu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koç Mehmet Tuğrul, Çiftçi İlayda Altıntaş, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Mühendisi Hasan Çakıllı iklim krizi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, tarımsal üretim ve gıda güvenliği gibi kritik konularını ele aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.