SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

Porsuk Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kene Vakaları Bu Yıl Ciddi Boyutlara Ulaştı! Haber

Kene Vakaları Bu Yıl Ciddi Boyutlara Ulaştı!

Eskişehir Bilecik Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Erdinç Yuva son günlerde artan kene vakaları ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi. Oda Başkanı Yuva basın toplantısında yaptığı açıklamada, 2002 yılından bu yana kene vakalarının artış gösterdiğini ve bu yıl ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. 2025 yılının ilk yarısında 7.800’ü aşkın vaka görüldüğünü ifade eden Yuva vakalardan ise 18 vefat haberinin geldiğini söyledi. Kenelerin sadece insan sağlığına değil, hayvan sağlığına ve bulunduğu ekolojik dengeyede hasarlar verdiğini söyleyen Yuva kene ile mücadelenin sadece bireysel değil hep birlikte ve toplumun her kesimiyle bir strateji ortaya koyarak yapılması gerektiğini söyledi. Bu stratejide ise en büyük argümanın medya, sosyal medya ve farklı yöntemlerle vatandaşlara kene ile ilgili bilgiler verilmesi gerektiğini vurgulayan Yuva, bu konuda Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile bilboard çalışması yapacaklarını da ekledi. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin Nisan ve Mayıs ayından başlayarak hayvanlarına ektoparaziter ilaçlarını yapması gerektiğini ifade eden Yuva bu ilaçların kene mücadelesinde etkin rol oynadığını söyledi. İlaçlamanın ise bir kez değil her yıl yapılması ve tekrarlanması gerektiğinin de altını çizdi. Kene mücadelesinde mera ve barınaklarda önlemler alınması gerektiğini belirten Yuva barınakların etrafında kenenin yaşayabileceği alan bırakılmaması ve temizlenmesi gerektiğini söyledi. Hayvancılık sektöründe çalışanların ise korunaklı kıyafetler giymesi gerektiğini ifade eden Yuva bu önlemlere dikkat edilirse vatandaşların kendi önlemini almış olacağını söyledi. Kene bulunan hayvanlarla temas durumunda ise el ve yüzün sabunla ve suyla hijyen kurallarına uygun şekilde temizlenmesi gerektiğini ifade eden Yuva, dışarıdan hayvan alındığında ise karantina koşullarına uyulması ve gerekli kontrollerin ardından bırakılmasını söyledi. Vatandaşların küçük kontrol önlemleri ile kene konusunda çok rahat hayatlarını idame ettirebileceklerini ifade eden Yuva, bağ, bahçe, piknik alanı ve orman alanlarına açık kıyafetlerle gidilmesi gerektiğini, çorap giyilmesi gerektiğini, pantolon ile koruma sağlayabileceğini ifade etti. Eve dönüldüğünde ise aile bireylerinin vücutlarını kontrol etmesi gerektiģini ifade eden Yuva, kenelere çıplak elle dokunulmaması gerektiğini, temas halinde ise mikroorganizmaların insana geçebileceğini bunun içinse eldiven veya poşet tarzı malzemelerle dokunulması gerektiğini söyledi. Vücutta kene tutunması görüldüğünde ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması, sağlık kuruluşuna uzak durumda ise kenenin eldiven veya poşet tarzı materyallerle uzaklaştırılması gerektiğini ifade eden Yuva, keneyle mücadelede geç kalınmasının ölüme yol açabileceğini söyledi. Kenenin en fazla aktif olduğu ayların ise yaz ayları olduğunu ifade eden Yuva, Eskişehir’in havasına bağlı olarak kene hareketliliğinin olmadığını söyledi.

Kuraklık Yaşanan Yerlerde Çiftçiler Tarlaya Biçerdöver Sokamadı Haber

Kuraklık Yaşanan Yerlerde Çiftçiler Tarlaya Biçerdöver Sokamadı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın tarımsal üretimde yol açtığı zararlara dikkat çekerek, mağdur olan çiftçilerin yardım kapsamına alınması gerektiğini belirtti. TZOB Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. Birçok doğal afetin aksine kuraklık yavaş gelişim gösterebilmekte, çok geniş bölgelerde ve hatta kimi zaman bir ülkenin tümünde ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkilere sebep olabilmektedir. Ülkemizin küresel ölçekte yarı kurak bir iklim kuşağında bulunması kuraklığın hassasiyetini artırıyor. Kuraklığın tarıma etkilerini 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ülkemizde yaşadık. Bitkilerin çıkış̧ ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunmaması nedeniyle söz konusu yıllarda hem verimde hem de kalitede ciddi sorunlar yaşanmıştır. O yıllarda kuraklık sonucu tarımsal üretim önemli ölçüde etkilenmiş ve birçok üreticinin yanı sıra ülke ekonomisi de oldukça zarar görmüştür. 2024-25 sezonu da ülkemizde tarımsal kuraklık sebebiyle üretimde azalmalar meydana gelmiştir. Özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki illerimizde ciddi verim kayıpları görülmektedir. Kuraklığın yaşandığı yerlerde çiftçilerimiz maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır. Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık %80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Diyarbakır’da kuruda buğday verimi %48, suluda %10,8 oranında düşmüştür. Ayrıca kuruda üretilen arpada verim %63 oranında düşmüştür. Mardin’de hububat hasadı bitmek üzeredir. Buğdayda %20, arpada %50 ve mercimekte %55 oranında kuraklık zararı görülmüştür. Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kg olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kg arasında değiştiği görülmüştür. Çankırı’da normalde dekara 300-350 kg olan arpa verimi 50-60 kg’a düşmüştür. Normalde 350-400 kg olan buğday verimi 200-250 kg’a düşmüştür. Aksaray’da arpa hasadı başlamıştır. İlde yağışlar kurtarır seviyede olsa da nisan ayındaki zirai don kaynaklı buğday ve arpada %20 civarında verim kaybı beklenmektedir. Karaman’da 670 bin dekarlık arpa üretim alanının 400 bin dekarı kuraklık ve zirai don sebebiyle biçerdöver girmeyecek durumdadır. Kayseri’de hasat henüz başlamasa da Kocasinan, İncesu ve Yeşilhisar ilçelerinde kuraklık sebebiyle buğday ve arpa verimlerinin %50 oranında düşmesi beklenmektedir. Kırıkkale’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış, rakımı yüksek ve yağış alan bölgelerin haricinde kuraklık nedeniyle önemli verim kayıpları meydana geldiği görülmüştür. Normalde 300 kg olan buğday verimi 100 kg’a, arpa verimi ise 300kg’dan 70-80 kilogramlara düşmüştür. Kırşehir’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış ve yağış alan sınırlı bölgeler haricinde kuraklık ve don sebebiyle %90’a varan verim kayıpları meydana gelmiştir. Kuraklık Hatay ilini de etkilemiştir. Buğdayda kayıp oranı Belen ve İskenderun ilçelerinde %100, Altınözü ilçesinde %60, Kumlu ilçesinde %50, Erzin ilçesinde %42, Kırıkhan, Payas, Defne ve Reyhanlı ilçelerinde %40, Antakya ilçesinde %35, Samandağı, Arsuz ve Hassa ilçelerinde %30 oranında olmuştur. Kilis ilinde 2025 sezonunda Merkez, Musabeyli, Elbeyli ve Polateli ilçelerinde kuraklık yaşanmıştır. Kuraklık sebebiyle arpa rekoltesinde ortalama %84 oranında, nohut rekoltesinde %80 oranında, buğday rekoltesinde ortalama %65 oranında ve kırmızı mercimek rekoltesinde ortalama %77 oranında kayıp beklenmektedir. Ayrıca yağış azalması sonucu yeraltı sularının çekilmesiyle mısır ürününde de üretim kaybı yaşanacağı öngörülmektedir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanında kuraklık sebebiyle ürünlerde verim düşüklüğü görülmektedir. Geçmiş yıllarda kuraklığın şiddetli yaşandığı yıllar olmuştur. Ancak 2025 yılının henüz ilk yarısı; don, dolu, sel ve kuraklık doğal afetlerinin hepsinin yaşandığı bir afet yılı olmuştur. Nisan ayında yaşanan don afetinden zarar gören çiftçilere sigortası olmasa da hasarları oranında yardım ödemesi yapılacak olması olumludur. Bu sezon yaşanan kuraklık da buğday, arpa ve mercimek başta olmak üzere stratejik ürünlere zarar vermiştir. Bu sebeple kuraklıktan zarar gören ve geliri düşen çiftçilerimizin de yardım kapsamına alınmasını, Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz olarak en az 1 yıl ertelenmesini talep ediyoruz.”

Haziranda Eskişehir’de 93 Tarla ve 2 Traktör İcradan Satışa Çıktı Haber

Haziranda Eskişehir’de 93 Tarla ve 2 Traktör İcradan Satışa Çıktı

CHP Niğde Milletvekili, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi ve Zirai Don Araştırma Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 36 ilde yaşanan zirai don felaketinin ardından çiftçilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekti. Gürer, çiftçilerin borçlarının arttığını ve birçok tarla ile traktörün icra yoluyla satışa çıkarıldığını belirterek, iktidarın bu konuda ivedi bir şekilde çözüm üretmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, çiftçilerin bankalara olan borçlarının ilk defa trilyon olarak telaffuz edildiğini belirterek, “36 ilde zirai don yaşandı ve halen çiftçilere ürün zararları için makul bir destek açıklaması yapılmadı. Çiftçilerimizin bankalara olan borcu 1 trilyon 8 milyar liraya yükselmiştir. Bu durum, çiftçilerimizi ekonomik bir sarmalın içine sürüklemiştir,” dedi. İCRALAR KORKUTUYOR Zirai don felaketinin çiftçilerin yaşamını nasıl etkilediğini rakamlarla açıklayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Haziran ayında icra ve sulh hukuk mahkemeleri tarafından toplam 3.841 tarla satışa çıkarılmıştır. Bu tarlaların 1.925’i zirai don yaşanan illerimizde bulunmaktadır. Tekirdağ’da 44, Bursa’da 81, Yalova’da 4, Sakarya’da 80, Bilecik’te 69, Düzce’de 34, Kastamonu’da 69, Karabük’te 40, Çankırı’da 46, Bolu’da 81, Kırşehir’de 11, Çorum’da 89, Samsun’da 36, Ordu’da 17, Tokat’ta 35, Malatya’da 15, Giresun’da 25, Tunceli’de 4, Trabzon’da 20, Rize’de 19, Erzurum’da 43, Çanakkale’de 208, İzmir’de 95, Manisa’da 57, Denizli’de 134, Uşak’ta 36, Eskişehir’de 93, Konya’da 212, Karaman’da 54, Aksaray’da 48, Niğde’de 26, Amasya’da 42, Adıyaman’da 5, Kahramanmaraş’ta 30, Elazığ’da 12 ve Erzincan’da 11 arsa satışa çıkarılmış durumdadır. Bu rakamlar, çiftçilerimizin karşı karşıya olduğu ekonomik sıkıntının açık bir göstergesidir.” Ömer Fethi Gürer, yalnızca tarlaların değil, traktörlerin de icra yoluyla satışa çıkarıldığını belirtti. Haziran ayında toplam 39 traktörün icraya düştüğünü ve bunlardan 23’ünün zirai donun yaşandığı illerde bulunduğunu belirterek, “Kırşehir’de 1, Samsun’da 3, Tokat’ta 1, İzmir’de 1, Manisa’da 4, Denizli’de 3, Eskişehir’de 2, Konya’da 3, Niğde’de 2, Amasya’da 1, Kahramanmaraş’ta 1 ve Erzincan’da 1 traktör icra yoluyla satışa çıkarılmıştır,” diye konuştu. DESTEKLER YETERSİZ, ÇİFTÇİLER ÇARESİZ Ömer Fethi Gürer, zirai donun yaşandığı illerde çiftçilerin mahsullerinin büyük zarar gördüğünü ve bu nedenle ekonomik anlamda çok zor durumda olduklarını ifade ederek, “Bu sene çiftçilerin tüm emekleri heba oldu. Ürünlerinin zarar görmesinin yanı sıra borçlarını ödeyemedikleri için tarlalarını ve traktörlerini kaybediyorlar. İktidarın bu konuda acilen harekete geçmesi gerekiyor. Bir an önce borçların ötelenmesi ve yeni kredi verilmesi sağlanmalıdır,” diye konuştu. GÜRER: “ÇİFTÇİLERİMİZİN SESİNİ DUYUN!” Ömer Fethi Gürer, iktidara çağrıda bulunarak çiftçilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini söyledi: “Zirai don felaketinin ardından çiftçilerimize gerekli destek verilmedi. Üretici ve çiftçilerimiz olmadan tarımsal üretim devam edemez. Bankalara olan borçların yapılandırılması, icraların durdurulması ve çiftçilerin zararlarının karşılanması için adım atılmalıdır. Çiftçilerimiz üretmezse, halkımız sofrasındaki ekmeğe erişimi dahi sorunlu olur,” dedi. HASARLAR KARŞILANMALI Zirai don felaketinin üzerinden 2,5 ay geçmesine rağmen çiftçiler, iktidarın hangi hasarı nasıl karşılayacağını dahi açıklamamasından dolayı sıkıntı yaşadığını belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çiftçiler, hem bu yılın mahsulünü kaybetmiş hem de gelecek yılın ürünleri için bakım masraflarını karşılamak zorundalar. Ancak bu masraflar, gelir kaybı yaşayan çiftçileri daha da zora sokuyor. ‘Bir yılımız boşa gitti, ama masraflarımız bitmedi,’ diyen üreticiler, bakım için gübre, ilaç ve su gibi temel girdileri borçlanarak karşılamakta zorlanıyorlar,” şeklinde konuştu. Çiftçilerin borç yükünün rekor kırdığını belirten Gürer, “Bankalara olan takipteki borçlar, sadece bir ay içinde %11 arttı. Nisan ayında 5 milyar 699 milyon 844 bin TL olan takipteki borçlar, Mayıs ayında 6 milyar 329 milyon 451 bin TL’ye yükseldi. Çiftçilerimiz krediyle ayakta durmaya çalışıyor, ancak borçlarını ödeyemediği için icralık oluyor. Tarımsal üretimi sürdürmek bu şartlarda sorunlu olmaya doğru gidiyor. İktidarın, çiftçinin içinde bulunduğu görmesi için vakit kaybetmeden zararların karşılanması ve yeni kredi desteklerinin açıklanarak icralar durdurulması şarttır.” dedi.

Çakırözer: "Kiraz Üreticilerinin 1,5 Milyar TL Zararı Var!" Haber

Çakırözer: "Kiraz Üreticilerinin 1,5 Milyar TL Zararı Var!"

TBMM’de Zirai Don Araştırma Komisyonu toplantısına katılan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir’de dondan etkilenen çiftçilerin yaşadığı mağduriyetleri dile getirerek Komisyonu Eskişehir’e davet etti. Çakırözer, “Türkiye'nin değişik illerine, değişik bölgelerine gittiniz. Eskişehir çiftçimizin, sebze ve meyve üreticilerimizin, kiraz üreticimizin derdi, mağduriyeti büyük. Mihalıççık ilçemizde kiraz meyvelerinde yüzde yüz zarar var! Üreticimizin, çiftçimizin yaşadığı don mağduriyetini yerinde incelemeniz için üreticilerimiz Komisyonumuzu Eskişehir’e davet ediyor! Gelin mağduriyeti yerinde inceleyin” dedi. Komisyon Başkanı, AKP Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, Çakırözer’e verdiği yanıtta, “İç Anadolu’da Konya, Afyon, Eskişehir’e komisyonumuz kapanmadan günübirlik bir program düşüncemiz var. Eğer olursa Afyon’dan, Konya’dan dolanır geliriz” dedi. “SADECE KİRAZ ÜRETİCİLERİNİN 1,5 MİLYAR LİRA ZARARI VAR!” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Nisan ayında gerçekleşen zirai don olayından etkilenen Eskişehir çiftçilerinin mağduriyetlerini TBMM’de Zirai Don Olayının Sonuçlarının Araştırılması için kurulan komisyonda dile getirdi. Eskişehir’de Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odaları ile belediyelerin zirai don olayı sonrası hazırladığı raporları TBMM Komisyonu’na sunan Çakırözer, komisyonu Eskişehir’e davet etti. Eskişehir'de yaşanan don olayının en fazla sebze meyve üreticilerini vurduğunu dile getiren Çakırözer, şunları söyledi: “Don olayı en çok da kirazlarıyla ünlü olan Mihalıççık ilçemizi vurdu. Mihalıççık kirazı Amerika'sına, Kanada'sına, Avustralya'sına kadar ihraç edilen bir kiraz. 650 bin kiraz ağacımız var, 30 yılı aşkın süredir kiraz üretimi yapılmakta. Ortalama rekolte 4 bin ton ile 8 bin ton aralığında değişmekte. Geçen yıl kilosu yaklaşık 90 liraya, 100 liraya satıldı. Bu yılki hesaplama ise 150 ile 200 lira arasındaydı. Üreticiden alınıp ihraç edilmesi planlanıyordu. Hesapladığınızda Mihalıççık ilçemizin, oradaki üreticilerimizin bu yılki zararı yaklaşık 1 milyar lira ila 1,5 milyar lira.” “ÇİÇEK OLUŞMAMIŞ DİYEREK DON AFETİNİ YOK SAYIYORLAR” Kiraz üreticilerinin aktardığı mağduriyetleri komisyonda aktaran Çakırözer, “Don sonrasında bütün çiftçilerimiz, üreticilerimiz tarım ilçe müdürlüklerine dilekçeleriyle başvurdular. Gelen eksperler kiraz çiçeklerinin oluşumunun tamamlanmadığı gerekçesiyle kiraz üreticilerimizin mağduriyetini ya tamamen yok saymış ya da çok eksikli bir şekilde kaydetmiş. Aynı şekilde, sadece yaşı 5 yıl ve üzeri olanların TARSİM desteklemesinden yararlanacağı, altındakilerin ise yararlanamayacağı bildirilmiş. Yani, don afetinden yüzde 100 zarar görülmesine, toplayacak bir tane dahi kiraz kalmamasına rağmen afet yok sayılmıştır” dedi. “19 BİN LİRANIN ALTINDA DESTEK MAĞDURİYETİ KARŞILAMAZ” Bölgede bir dönüm kiraz bahçesinin yıllık bakım maliyetinin 19 bin lira olduğunu aktaran Çakırözer, kiraz üreticilerinde dönüm başına yapılacak desteğin 19 bin liranın altında olmaması gerektiğini söyledi. Çakırözer, “Mihalıççık'ta 19 bin liranın altında verilecek herhangi bir destek çiftçimizin, üreticimizin zararını karşılamayacaktır. Bunu neden söylüyorum? Çünkü çiftçilerimizin bize aktardığı Tarım İlçe Müdürlüğü’nden, TARSİM'den ilk verilen bilgiler dönüm başına 8 bin-9 bin lira yardım gibi bi. Bu, gördüğünüz gibi, onların maliyetinin yarısını bile karşılamamaktadır. Yine, bölgedeki ceviz ve badem ağaçlarında da miktar ve kalite kayıpları yüksektir. Pancar, mısır, soğanda verim kaybı yüzde 30'lardadır” diye konuştu. “İLÇELERİMİZDE MEYVELERDE ZARAR YÜZDE YÜZ!” Çakırözer, Eskişehir’in ilçelerinde don felaketinden etkilenen ürünler ile zarar bilançosunu da şu şekilde açıkladı: “Çifteler'de, Mahmudiye'de elma gibi katı çekirdekliler de yüzde 80, yüzde 100 oranında dondan etkilenmiştir. Günyüzü ilçemizde örtü altında bulunan marul gibi yeşilliklerde bile yine donmalar yaşanmıştır. Mihalgazi, Sarıcakaya'da Akdeniz iklimi var, biliyorsunuz. Sarıcakaya'da salatalık, zeytin, üzüm bağları, nar ağaçları zarar görmüştür. Odunpazarı, Tepebaşı ve diğer ilçelerimizde özellikle buğday, arpa üretimi var; yüzde 30 civarında rekolte kaybı vardır. Aynı şekilde, yine tarla bitkilerinden erken ekilenlerden şeker pancarı da don afetinden etkilendi. Gördüğünüz gibi, ilçelerimizde meyve üretiminde yüzde 100 zarar var.” ÇİFTÇİLERİMİZ KOMİSYONU ESKİŞEHİR’E BEKLİYOR “Bizim çiftçilerimiz aynı Anadolu'nun her yerinde olduğu gibi üretmek istiyor, üretime devam etmek istiyor” diyen Çakırözer, “Çiftçilerimiz yaşadığı bu faciaya rağmen, afete rağmen ama destek lazım. Şu ana kadar ödenmiş bir kuruş destek yok. Nakit ihtiyacı var, hepsinin kamu-özel bankalara, Tarım Krediye borçları birikmiş durumda. Yeniden üretim için, bu çiftçilerin moralinin yerine gelmesi için bir an önce desteklenmesi gerekiyor. Başta başladığım sözle ben de bitireyim: Eskişehir üreticimiz bu saygıdeğer Komisyonu, Sayın Başkanı, diğer üyelerini Eskişehir'imizde ağırlamak istemektedir, derdini kendisi aktarmak istemektedir” dedi.

Büyükşehir'den Kiraz Üreticisine Zirai Don Sonrası Can Suyu Haber

Büyükşehir'den Kiraz Üreticisine Zirai Don Sonrası Can Suyu

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Nisan ayında yaşanan don afeti sonrası zor durumda kalan Mihalıççıklı kiraz üreticilerine can suyu olmak için sıvı gübre desteği sağladı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı eliyle yürütülen destekle 112 üreticiye ulaşılarak, 2 bin 260 dekar alan desteklendi. Nisan ayında Mihalıççık ilçesinde meydana gelen ani don olayları, kiraz üreticilerine büyük zarar verdi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, üreticilerin bu zorlu sürecinde yanında olmak ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlamak amacıyla sıvı gübre desteği sağladı. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen destek programı, Mihalıççık Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildi. 4 ile 50 dekar arasında kiraz arazisine sahip, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgesi bulunan üreticilerden başvurular alındı. 133 başvuru arasından şartları sağlayan 112 üretici destek almaya hak kazandı. Bu destekle toplam 2 bin 260 dekar kiraz arazisi desteklenmiş oldu. Mihalıççık Belediyesi önünde gerçekleştirilen teslim törenine Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Ünal, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, meclis üyeleri, bürokratlar ve üreticiler katıldı. Törende konuşan kiraz üreticisi Şirin Yücel, “Don zararı sonrası çok zor günler geçiriyoruz. Bu destek bize adeta can suyu oldu. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ayşe Ünlüce’ye yürekten teşekkür ediyoruz.” dedi. Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum ise üretimin ve üreticinin her koşulda desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ayşe Ünlüce, sosyal belediyecilik anlayışıyla her zaman çiftçimizin yanında. Bu duyarlılığı için kendisine ve emek veren tüm büyükşehir personeline teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Ünal da yaptığı konuşmada, “Büyükşehir Belediyesi olarak üreticimize nasıl destek olabiliriz diye sürekli çalışıyoruz. Bu gübre desteği ile üreticimize nefes aldırmak, toprağa ve emeğe sahip çıkmak istedik. Hayırlı, bereketli bir hasat sezonu diliyoruz.” dedi. Konuşmaların ardından sıvı gübreler üreticilere teslim edildi. Destek programı, bölge çiftçisi için moral ve motivasyon kaynağı olurken, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Gönüllü Bahçeleri Vatandaşları Toprakla Buluşturmaya Devam Ediyor Haber

Gönüllü Bahçeleri Vatandaşları Toprakla Buluşturmaya Devam Ediyor

Tepebaşı Belediyesi’nin gönüllü bahçelerinde doğayla ve toprakla iç içe zaman geçiren Tepebaşı sakinleri, sebze ve meyve üretmenin keyfini yaşıyor. Gönüllü bahçelerinde üretim yapan Cemalettin Kök, “Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Kendi emeğimizle yetiştirdiğimiz sebzelerimizi güvenle tüketiyoruz” dedi. Tepebaşı Belediyesi tarafından 4 merkezde; emekli, engelli ve şehit yakınları başta olmak üzere vatandaşların kullanımına sunulan Gönüllü Bahçeleri, vatandaşları toprakla buluşturmaya devam ediyor. 9 bin 66 metrekarelik Batıkent Gönüllü Bahçeleri, Zincirlikuyu Mahallesi’nde bulunan 6 bin 300 metrekarelik Selami Vardar Gönüllü Bahçeleri, Yaşamkent Mahallesi’nde bulunan 29 bin 900 metrekarelik Mustafa Mansız Gönüllü Bahçeleri ve 7 bin 277 metrekarelik İki Eylül Gönüllü Bahçeleri 374 vatandaşa hizmet veriyor. Çeşitli sebze üretiyorlar 50 metrekarelik bahçelerinde tarımsal üretimler gerçekleştiren vatandaşlar, şehir hayatının getirdiği stres ve zihinsel yorgunluktan uzaklaşmanın da mutluluğunu yaşıyor. Çeşitli sebze ve meyve üretimleri gerçekleştirerek, ekip-biçerek bahçelerinde vakit geçiren Tepebaşı sakinleri, aynı zamanda kentteki çevrecilik ve yeşil alan kültürünü gelişmesine de katkı sağlıyorlar. Yaşamkent Mahallesi’nde bulunan İki Eylül ve Mustafa Mansız Gönüllü Bahçelerinden hizmet alan vatandaşlar, kendilerine doğayla iç içe bir ortam sağlanmasından dolayı duydukları memnuniyetlerini ifade ederek Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkürlerini de ilettiler. “Burada zaman harika geçiyor” İsmail Şen, “Burada zaman harika geçiyor. Bize bu imkanı sağlayan Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a teşekkür ediyorum. Burada patlıcan, salatalık, biber çeşitleri, domates ekiyoruz. Akşamları sulamaya geliyoruz. Hafta sonu ailemizle geliyoruz. Bahçemizden ve komşularımızla mutluyuz. Burada günün olumsuz enerjisini atıyoruz” dedi. “Çok memnunuz” Vahap Yerlikaya, “Burada toprakla enerji alıyorum. Domates, biber, salatalık, patlıcan, kabak yetiştiriyoruz. Katkısız, doğal. Gayet de verimli oluyor. Çok memnunuz. Ahmet Ataç’a bize bu hizmeti sunduğu için teşekkür ediyoruz. Ben burada geliyorum toprağa yatıyorum, enerjimi alıyorum” diye konuştu. “Sebzelerimizi güvenle tüketiyoruz” Cemalettin Kök, “Burada domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeleri yetiştiriyorum. Burada eski kaybolmuş komşuluklar kuruluyor. Bu bahçelerde samimiyet kuruluyor. Bize bu imkanı sağlayan Tepebaşı belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Zamanımız çok güzel geçiyor. Çok memnunum. Hasat verimi çok güzel oluyor. İstediğimiz verimi alabiliyoruz. Kendi emeğimizle yetiştirdiğimiz sebzelerimizi güvenle tüketiyoruz. Burada çiftçiliği ve tarımı da öğrenmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı. “Stres atıyoruz” Yüksel Doyuk, “Domates, biber, soğan, marul her şeyi ektik. Burada zamanımız çok güzel geçiyor. Stresimizi atıyoruz, eğleniyoruz, rahatlıyoruz, yorgunluğumuz geçiyor. Tepebaşı belediye Başkanımız sağ olsun” dedi. “Şehrin gürültüsünden kaçtım” Kemal Çuracı, “Belediye başkanımıza böyle bir imkan sunduğu için teşekkür ediyorum. İstanbul’dan geldim, iki yıldır buradayım. Hemen hemen her gün buraya geliyorum. Şehrin gürültüsünden kaçtım. Burası benim için de ailem için de çok iyi oldu. Buraya ektiklerim ata tohumu. Ailecek geliyoruz, vakit geçiriyoruz. İstanbul’da bu imkanlar yoktu. Toprak benim için bir numara” diye konuştu. “Emeği geçenlere teşekkür ederim” Ramazan Teke, “Burası çok güzel. Doğal besinler yetiştiriyoruz, çok güzel oluyor. Çocuklarımız, torunlarımız geliyor. Belediye buraları çok şahane yapmış. Emeği geçenlere teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. Noter huzurunda gerçekleştirilen kura çekimi ile gönüllü bahçelerini kullanmaya hak kazanan vatandaşlar 2 yıl boyunca bahçeye diledikleri ürünleri ekebiliyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.