SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

Porsuk Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Toprağın Geleceği Susuzluk ve Kuraklık Tehdidi ile Karşı Karşıya Haber

Toprağın Geleceği Susuzluk ve Kuraklık Tehdidi ile Karşı Karşıya

Dünya nüfusunun giderek artığı, şehirleşmenin hızla ilerlediği ve iklim değişikliğinin etkilerinin derinleştiği günümüzde, “toprak” yalnızca kırsal alanların değil şehirlerin de en kritik kaynaklarından biridir. 5 Aralık’ta kutlanan Dünya Toprak Günü’nde, FAO’nun “Sağlıklı Şehirler İçin Sağlıklı Topraklar” teması ile; toprak sağlığının, sürdürülebilir şehircilik, temiz su, iklim direnci ve yaşam kalitesi bakımından taşıdığı merkezi rol yeniden vurgulanıyor. Dünya Toprak Günü dolayısıyla REİS Gıda tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; ''Türkiye’nin bereketli topraklarında yetişen her ürün; sofraya gelen her bakliyat tanesi, yalnızca bir gıda değil emek, üretim zinciri ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluğun bir yansıması. 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde tarımsal alanların durumu yeniden gündemdeyken, uzmanlar Türkiye açısından geciktirilemeyecek düzeyde kritik uyarılar yapıyor: “Kaybolan her toprak geleceğimizden eksiliyor.” İklim değişikliği, su kaynaklarının azalması, yanlış arazi kullanımı ve plansız kentleşme, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de verimli tarım alanlarını tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler destekli “Dünyadaki Kuraklık Noktaları” raporuna göre Türkiye topraklarının yüzde 88’i çölleşme riskiyle karşı karşıya. Uzmanlar, 2030 itibarıyla ciddi kuraklık sorunlarının yaşanacağını, 2100 yılında ise ülkenin batı ve güney kesimlerinde sıcaklıkların 4–5°C artmasının öngörüldüğünü belirtiyor. Raporda, her 2 derecelik sıcaklık artışının suya erişimde yüzde 15’e varan azalma yaratacağı ifade ediliyor. Toprak verimindeki azalma yalnızca gıdaya erişim sorununu değil tarımsal üretim maliyetleri, gıda fiyatları, istihdam ve yaşam koşulları üzerinde zincirleme ekonomik etkileri de beraberinde getirmektedir. Toprak ve su, yaşamın temel kaynaklarıdır. Dünya üzerindeki bitkilerin yaklaşık yüzde 85’i toprakta yaşamını sürdürmektedir. Dünya Çölleşme Atlası’na göre bugün dünya topraklarının yüzde 75’i bozulmuş durumdadır ve bu oranın 2050’de yüzde 90’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Toprak, iklim değişikliği ile mücadelede de kritik önem taşımaktadır. Karbon depolama kapasitesi sayesinde sera gazı salınımlarını azaltır ve küresel ısınmayı iki derecenin altında tutma hedefinde yüzde 27’ye varan katkı sağlayabilir. Dünya gıdasının yaklaşık yüzde 95’i toprak sayesinde üretilmektedir. Bu nedenle toprak kaybı gıda güvenliğinin kaybıdır. Türkiye’de tarım arazilerinin yüzde 59’u, meraların yüzde 64’ü ve ormanların yüzde 54’ü erozyon tehdidi altındadır. Üst toprak tabakasının kaybı toprak organik madde oranını düşürerek verimliliği azaltmaktadır. Ormansızlaşma, yanlış tarım uygulamaları, kontrolsüz kentleşme ve madencilik faaliyetlerinde kullanılan siyanür ve ağır metaller toprağın biyolojik dengesini geri dönüşü zor şekilde tahrip etmektedir. Toprağın korunması için onarıcı tarım uygulamalarının ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Kontrollü üretim sayesinde hem iç pazara hem ihracata güvenilir, izlenebilir ve kalıntısız ürün sunmak mümkün olabilmektedir. Ancak yalnızca toprağı korumak yeterli değildir; toprağın ayrılmaz parçası olan su da hızla azalmaktadır. Dünyanın yüzde 70’i sularla kaplı olmasına rağmen içilebilir tatlı su miktarı yalnızca yüzde 0,5’tir. Türkiye yılda ortalama 57 milyar metreküp su tüketmekte, bunun 44 milyar metreküpü tarımsal sulamada, geri kalan kısmı içme–kullanma ve sanayide kullanılmaktadır. Tarımın suya yüksek bağımlılığı su yönetimini gıda güvenliğiyle doğrudan ilişkili hale getirmektedir. 2013–2025 döneminde Türkiye’deki 25 nehir havzasının 20’sinde su miktarı azalmış, yalnızca 5’inde artış gözlenmiştir. Bu tablo, toprağın ve suyun birlikte korunmasının zorunluluğunu açıkça göstermektedir.'' denildi. Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun: ''Toprak sadece üretimin değil yaşamın temelidir'' Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun, sürdürülebilir üretimin toprağı ve suyu korumaktan geçtiğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: “Toprak bizim yaşam kaynağımızdır. Sadece üretimin değil yaşamın temelidir. Türkiye'nin yüzde 88’inin çölleşme riski taşıdığı bir gelecekte gıda güvenliğini sağlamak yalnızca tarım sektörünün değil tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Bu nedenle Reis Gıda olarak sürdürülebilir tarım politikalarını destekliyor, yerli tohumla üretimi teşvik ediyor, su verimliliğine dayalı akıllı tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak için projeler geliştiriyoruz.” Toprağa Sahip Çıkmak Geleceğe Sahip Çıkmaktır ''Bugün alınacak kararlar yarın sofralarımızda yer alacak gıdanın, soluyacağımız havanın ve yaşam kalitemizin kaderini belirleyecektir. Toprağın kaybı yalnızca tarlaların eksilmesi değil; gıdanın, ekonominin, sağlığın ve yaşam kalitesinin eksilmesidir. Bu nedenle tarım politikalarından kent planlamasına, üretim modellerinden tüketici bilincine kadar her aşamada toprağı ve suyu korumak zorundayız. Reis Gıda olarak toprağın sürdürülebilir yönetilmesi, yerli tohumların yaygınlaştırılması, üreticilerin desteklenmesi ve su verimliliğine dayalı tarımsal dönüşümün sağlanması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Çünkü biliyoruz ki toprağını koruyan toplum geleceğini korur. Toprağı koruyalım, üretimi güçlendirelim, ülkemizin yarınlarına sahip çıkalım.''

Mahmudiye'nin İlk Ari İşletmesi Sertifikalandırıldı Haber

Mahmudiye'nin İlk Ari İşletmesi Sertifikalandırıldı

Mahmudiye ilçesinde bulunan hayvancılık işletmesi, Hayvan Sağlığı, Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürü, Mahmudiye İlçe Tarım ve Orman Müdürü ve görevli Veteriner Hekimler tarafından ziyaret edilerek ’Hastalıktan Ari İşletme Sertifikası’ işletme sahibine teslim edildi. Ziyarette yetkililer, hastalıktan ari işletme sayısının artmasıyla çiftlikten sofraya sağlıklı gıda arzı sağlanacağını, zoonoz hastalıkların önüne geçilerek halk sağlığının korunacağını ve ekonomik kayıpların azaltılarak sürülerin daha sağlıklı büyüyeceğini belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ari işletmelere yönelik desteklerinin devam ettiğini; karantina ünitesine sahip, kayıtlı ve tüberküloz ile bruselloz gibi hastalıklardan arındırılmış sürü bulunduran işletmelerin sertifika almaya hak kazandı dile getirilen ziyarette sağlıklı hayvanlardan elde edilen gıdaların halk sağlığı için temel unsur olduğunun altı çizildi. Ari işletme sertifikası alan işletme sahibi uzun yıllar yurt dışında çalıştıktan sonra memleketinde modern ve örnek bir hayvancılık işletmesi kurmak amacıyla yola çıktığını, İl Müdürlüğü’nün Kırsal Kalkınma desteklerinden yararlanarak tesisini hayata geçirdiğini belirtti. İlçe müdürlüğünde görevli veteriner hekimlerin yönlendirmeleriyle sertifika almaktan büyük gurur duyduğunu ifade etti. Mahmudiye’de ari statüye ulaşan bu işletme ile birlikte, Eskişehir genelinde 6 ilçede toplam 35 işletme Hastalıktan Ari İşletme Sertifikası almaya hak kazandı. İl Müdürlüğü, bu sayının artırılması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan yeni destekleme modeli kapsamında, ari işletmelerde doğan dişi buzağılara temel desteğe ilave dört kat, üretilen süt için ise süt primine ek üç kat destek sağlanıyor. Ayrıca bu işletmelere bankalar tarafından hayvancılık kredilerinde faiz indirimleri uygulanırken, IPARD ve Kırsal Kalkınma projelerinde ari işletmelere öncelik veriliyor.

Büyükşehir Belediyesi'nden Üreticilere Çifte Destek Haber

Büyükşehir Belediyesi'nden Üreticilere Çifte Destek

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, hem hayvancılıkla hem de arıcılıkla uğraşan üreticilere yönelik iki ayrı destek programını Aralık ayında hayata geçiriyor. Programlar kapsamında küçükbaş ve büyükbaş hayvan üreticilerine mineral blok, arı yetiştiricilerine ise fondan arı yemi dağıtılacak. Çitçilerin zor günler yaşadığına dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkan Ayşe Ünlüce, “Bu destekler, üretimin devamlılığı için uzattığımız dayanışma elidir.” dedi. KÜÇÜKBAŞ VE BÜYÜKBAŞ ÜRETİCİLERİNE MİNERAL BLOK DESTEĞİ Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yapılacak destekler, üreticilere nefes aldırmayı hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi yaptığı duyurularda Mahmudiye ve Han ilçelerinde yaşayan, küçükbaş ya da büyükbaş işletme numarasına sahip olan hayvan üreticilerine, mineral blok desteği sağlanacağını bildirdi. Vatandaşlar, 9 Aralık’a kadar Han İtfaiyesi, Han ESKİ Abone Merkezi, Mahmudiye Belediyesi ya da Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığına başvurabilecek. ARI YETİŞTİRİCİLERİNE FONDAN ARI YEMİ DESTEĞİ Öte yandan, arıcılıkla uğraşan üreticilere yönelik destek kapsamında fondan arı yemi dağıtılacak, başvuru için Arıcılık Kayıt Sistemi Belgesi (AKS), Eskişehir’de ikamet etmek ve arıcılık faaliyetini sürdürüyor olmak yeterli olacak. 5 Aralık’a kadar sürecek başvurular Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıççık, Sarıcakaya, Seyitgazi, Sivrihisar Belediyeleri ile Eskişehir Arı Yetiştiriciliği Birliği ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda yapılabilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce yaptığı açıklama ile her iki destek programının da, yerel üreticiyi güçlendirmeyi ve kırsal kalkınmayı desteklemeyi amaçladığını belirtti. Ünlüce, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilerimizin yanında durmak ve nefes aldıracak çözümler üretmek en temel sorumluluklarımızdan biri. Tam da bu nedenle küçükbaş-büyükbaş hayvancılıkla uğraşan üreticilerimize mineral blok desteğimizi, arıcılık yapan emekçilerimize ise fondan arı yemi desteğimizi hayata geçiriyoruz. Bu destekler, sadece birer ürün değil; üretimin devamlılığı için uzattığımız dayanışma elidir. Kırsalda emeğiyle yaşayan her vatandaşımızın daha güçlü koşullarda üretmeye devam etmesi için çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz.” dedi.

Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı Güney Afrika’da Gerçekleşti Haber

Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı Güney Afrika’da Gerçekleşti

Dünya çekirdeksiz kuru üzüm sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan 65. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı, 18–21 Kasım 2025 tarihleri arasında Güney Afrika’nın Upington kentinde düzenlendi. ‘Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nda, Türkiye’yi Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği heyeti temsil etti. Konferans, Raisins South Africa Başkanı David van der Merwe tarafından açıldı.Toplantının başkanlığına Mark King (Avustralya), başkan yardımcılığına ise David van der Merwe (Güney Afrika) seçildi. Birliğimiz temsilcisi Ece Tırkaz, konferansın Sekreterlik görevine seçildi. Konferansta Arjantin, Avustralya, Hindistan, Türkiye, Güney Afrika, Yunanistan, Şili ve ABD adına sunumlar gerçekleştirildi. Programda ülkelerin güncel durum değerlendirmelerine ek olarak uzman konuşmacılar da yer aldı: • Nico Koch (Raisins South Africa): “Sınırların Ötesinde: Küresel Kuru Üzüm Talebini Birlikte Büyütmek” • Kobus Hartman (Pri. Sci. Nat): “Pazar Erişimi için MRL Yönetimi” • Nico Hawkins: “Şeffaflığın Verimliliğe Katkısı: Küresel Pazar İstihbaratında Ortak Platform” Tüm sunumlarda uluslararası iş birliğinin artırılması, veri paylaşımının güçlendirilmesi ve global talebin büyütülmesi konuları öne çıktı. Program kapsamında delegeler, Kakamas bölgesinde bağ ve tesis ziyaretlerine katılarak Güney Afrika’nın üretim tekniklerini yerinde inceleme fırsatı buldu. Bu ziyaretler, ülkeler arasında teknik bilgi alışverişini güçlendirdi ve ortak sektörel çözüm geliştirme imkanları sundu. Konferansta 2025 sezonuna ilişkin güncel küresel veriler değerlendirildi. Türkiye, özellikle Sultani çekirdeksiz kuru üzüm kategorisindeki yüksek üretim kapasitesi ile yine merkezi konumunu koruyor. Buna göre dünya kuru üzüm üretiminin bu sezon 1.085.715 ton olması bekleniyor. • Sultanas / Natural Seedless Raisins: 919.260 ton • Golden Raisins – Arz: 85.092 ton • Currants – Arz: 25.708 ton • Green Raisins: yaklaşık 70.000 ton Küresel değerlendirmelere göre: Sultanas/Raisins arzının geçen sezona göre %6,8 azalması, İhracata uygun miktarların ise %3,8 düşmesi beklenmektedir. Golden Raisins ve Currants kategorilerinde arz seviyeleri stabil seyrederken, küresel toplam tedarikin 2025/26 döneminde dünya talebini karşılamak için yeterli düzeyde olacağı öngörülmektedir. Konferansta gelecek döneme yönelik üç kritik başlıkta ortak karar alındı: 1. Uluslararası Ortak Tanıtım Kampanyası: Üretici ülkelerin ve büyük alıcı pazarların katılımı ile küresel kuru üzüm tüketimini artırmaya yönelik bir tanıtım stratejisi hazırlanacak. 2. Küresel Pazar Verileri için Ortak Dijital Platform: Veri paylaşımını hızlandıracak, ortak bir sistem kurulması konusu dile getirildi. 3. MRL Düzenlemelerinde Öngörülebilirlik ve Uyum: Katılımcılar, pestisit limitlerinin geriye dönük olarak değiştirilmesinin ticareti olumsuz etkilediğini vurgulayarak, öngörülebilir ve uygulanabilir global düzenlemelerin sektör için kritik olduğunu ifade etti. Bu konuda tüm ülkeleri kapsayan ortak bir pozisyon belgesi hazırlanacak. Konferans, kuru üzüm sektöründe sürdürülebilir büyüme, şeffaflık ve uluslararası iş birliğine yönelik güçlü bir ortak irade ile sonuçlandı. 66.Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nın 15 Ekim 2026 tarihinde Londra, Birleşik Krallık’ta düzenleneceği açıklandı.

Türkiye, Dünya Kuru Üzüm İhracatının Yüzde 30’unu Tek Başına Yapacak Haber

Türkiye, Dünya Kuru Üzüm İhracatının Yüzde 30’unu Tek Başına Yapacak

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümde dünya genelinde üretim 2025 yılında yüzde 7’lik azalışla 1 milyon 157 bin tondan 1 milyon 79 bin tona geriledi. 2025 yılında dünya genelinde 486 bin 802 ton kuru üzüm ihracatı öngörülüyor. Türkiye, 145 bin ton ihracatla dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına gerçekleştirecek ve liderliğini sürdürecek. Kuru üzümde dünya genelinde en üst istişare organı olan ‘Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’ Güney Afrika’da 18-21 Kasım 2025 tarihleri arasında toplandı. Kuru üzüm üretimi kuzey yarımkürede düştü, güney yarımkürede arttı Kuru üzümde üretim düşüşünün Kuzey yarım kürede iklim krizinden dolayı yaşandığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Kuzey yarım küredeki üretimin yüzde 23’lük düşüşle 908 bin 186 tondan 701 bin 410 tona indiğini, Güney yarım küredeki üretimin ise yüzde 22’lik artışla 178 bin 425 tondan 217 bin 850 tona yükseldiğini ifade etti. Çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında dünya lideri olan Türkiye’nin, 2025 yılında da 165 bin ton üretimle liderliğini sürdüreceğinin altını çizen Işık, “2025 yılında dünya genelinde 486 bin 802 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı öngörülüyor. Türkiye, 145 bin tonluk ihracat hedefiyle dünya ihracatından yüzde 30 pay alacak ve ihracatta da açık ara liderliğini sürdürecek” diye konuştu. Büyük bir tanıtım kampanyasına ihtiyaç var ‘Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nda çeşitli stratejik öncelikler konusunda fikir birliğine varıldığına da işaret eden Işık şöyle devam etti: “Delegeler, küresel kuru üzüm tüketiminin büyümesini desteklemek için üretici ülkeleri ve büyük alıcı pazarları kapsayan koordineli bir uluslararası tanıtım kampanyasına ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikir oldu. Bu ortak girişimin detayları önümüzdeki dönemde iş birliği içinde geliştirilecek. Ayrıca, verimli veri paylaşım mekanizmalarını etkinleştirerek küresel pazar istihbaratını güçlendiren ve gelişmiş bilgi akışı yoluyla istikrarlı ve öngörülebilir uluslararası ticareti destekleyen bir kamu veri platformunun uygulanması ve tanıtımının araştırılmasına karar verildi.” Pestisitte geri dönük düzenlemeler ticareti imkânsız hale getiriyor Kuru üzümde tüm üretici ülkelerin uygulanabilir, öngörülebilir ve uyumlu pestisit düzenlemelerinin önemini vurguladıklarına dikkati çeken Işık, “Toplantıda tüm delegeler, üretim anında yürürlükte olan yasal limitlere tam olarak uygun olarak üretilen ürünlerin, bu limitler geriye dönük olarak değiştirildiğinde ticaretinin imkânsız hale geldiğini ve bunun uluslararası ticarette istenmeyen engeller yarattığının altını çizdiler. Kuru üzümlerin uzun raf ömrü ve üretim döngülerinin zamanlaması göz önüne alındığında, katılımcılar bu faktörlerin düzenleyici limitler belirlenirken veya güncellenirken dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini vurguladılar. Bu ortak bakış açısını resmileştirmek için, tüm katılımcı ülkeler adına ortak bir tutum belgesi hazırlanacak” ifadelerini kullandı. Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nda, Türkiye’yi Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği heyeti temsil etti. Arjantin, Avustralya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika’dan uzman isimler ‘Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretici Ülkeler Konferansı’nda sektörel sunumlar yaparken, konferans katılımcıları Kakamas bölgesindeki bağ ve tesis ziyaretlerine katılarak, yerel üretim uygulamalarını ilk elden gözlemleme ve Güney Afrika kuru üzüm endüstrisiyle doğrudan teknik ve sektörel bilgi alışverişinde bulunma fırsatı buldular.

Büyükşehir'den Günyüzü'ndeki Üreticilere Destek Haber

Büyükşehir'den Günyüzü'ndeki Üreticilere Destek

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı güçlendirmek ve tarımsal üretimi desteklemek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Günyüzü ilçesinde 14 mahallede üretim yapan 24 çiftçiye toplam 16,6 ton yemlik tahıl karışımı ve bin 500 adet balya dağıtıldı. Destekler, belediyenin kendi arazilerinde kuru tarım yöntemiyle ürettiği yemlik tahıllardan sağlandı. Günyüzü’nde düzenlenen Yemlik Tahıl Karışımı ve Balya Destek Töreni’ne Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Ünal, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Hale Senem Acar, muhtarlar, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan çiftçi Hasan Altınsoy, zor günlerden geçen üreticiler için bu desteklerin büyük önem taşıdığını belirterek, “Bizi yalnız bırakmayan, hayvancılık bitme noktasındayken yanımızda olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce’ye tüm ilçe halkı adına teşekkür ederim.” dedi. Kadın çiftçi Bahar Çakır ise ilk kez böyle bir destek aldığını ifade ederek, “60 yaşındayım, ilk defa böyle bir destek görüyorum. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Bir kadın üretici olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyor, selamlarımı iletiyorum.” sözleriyle memnuniyetini dile getirdi. Yeşilyaka Mahallesi Muhtarı Süleyman Çelik de küçükbaş hayvan üreticilerine verilen desteğin değerli olduğunu belirterek Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Başkan Vekili Hasan Ünal, yapılan desteğin kırsalda üretimin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu vurgulayarak, “Kırsal kalkınmada önceliğimiz her zaman çiftçimizin yanında olmak. Bugün dağıttığımız saman balyaları ve yemlik tahıl karışımları, tamamen belediyemizin kendi arazilerinde kuru tarımla ürettiği ürünlerdir. Bunları sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tüm üreticilerimize bereketli bir sezon diliyorum.” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.