SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

Porsuk Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tarımın Yol Haritası Tartışılacak Haber

Tarımın Yol Haritası Tartışılacak

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, tarımın geleceğini masaya yatırmak üzere önemli bir panele ev sahipliği yapıyor. 23 Ekim Perşembe günü saat 15.00’te Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan “Su, Tarım, Gelecek” başlıklı panel, alanında uzman isimleri ve sektörden paydaşları bir araya getirecek. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Eskişehir Kent Konseyi, Ziraat Mühendisleri Odası ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün katkılarıyla düzenlenen panelde, iklim krizi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, tarımsal üretim ve gıda güvenliği gibi kritik konular ele alınacak. Panele ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Prof. Dr. İmren Kutlu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koç Mehmet Tuğrul, Çiftçi İlayda Altıntaş, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Mühendisi Hasan Çakıllı konuşmacı olarak katılacak. Panelde, bilimsel yaklaşımlar ve sahadaki uygulamalar bir araya getirilerek, tarım politikaları üzerine yapıcı çözümler üretilmesi hedefleniyor. Hem üreticilere hem de karar vericilere rehber niteliği taşıyacak panel, geleceğin tarım vizyonunu şekillendirmek açısından büyük önem taşıyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, tüm üreticileri, akademisyenleri, öğrencileri ve doğaya duyarlı yurttaşları bu önemli panele davet etti.

İşlenmeyen Tarım Arazileri Üretime Kazandırılacak Haber

İşlenmeyen Tarım Arazileri Üretime Kazandırılacak

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, uzun süredir işlenmeyen tarım arazileri üretime kazandırılacak. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusunda; Seyitgazi, Sivrihisar ve Tepebaşı ilçelerine bağlı mahallelerde yer alan ekilmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesine ilişkin süreç tamamlandı. Bu kapsamda hazırlanan “Ekilmeyen Kiralanacak Tarım Arazileri Listeleri” 27 Eylül 2025 tarihinden itibaren yedi gün süreyle ilan edildi. İlan süresinin ardından kesinleşen listeler üzerinden İl Kiralama Komisyonu tarafından başvurular alınarak değerlendirmeler gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirme sonucunda Sivrihisar ve Seyitgazi ilçelerinde toplam 7 mahallede, 28 parsel için teklif usulü başvurular alındı. Başvuru süreci sonunda kiralamaya hak kazananların listesi İl Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi internet sitesinde yayımlandı. Yönetmelik gereği kiralamaya hak kazanan üreticilere kira bedellerinin belirlenen hesaplara yatırılması ve sözleşmelerin imzalanması için gerekli tebligatlar yapıldı. Sürecin tamamlanmasının ardından 12 gerçek kişiyle kiralama sözleşmeleri imzalandı. Yapılan sözleşmeler, 16 Ekim 2025 – 31 Ağustos 2026 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yürürlüğe girdi. İl Tarım ve Orman Müdürü Yüksel Çil, gerçekleştirilen imza töreninde yaptığı açıklamada, kiralama işlemleriyle birlikte kullanılmayan tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılmasının hem tarımsal üretimi artıracağını hem de kırsal kalkınmaya önemli katkı sağlayacağını ifade etti.

İl Müdürü Çil Dünya Gıda Gününü Öğrencilerle Kutladı Haber

İl Müdürü Çil Dünya Gıda Gününü Öğrencilerle Kutladı

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce ülkemizin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanan “Dünya Gıda Günü” kapsamında bu yıl “Daha iyi gıda ve daha iyi bir gelecek için EL ELE” temasıyla İnönü ilçesinde bulunan Şehit Ali İhsan Aydın İlköğretim Okulu’nda öğrencilerle bir etkinlik gerçekleştirildi. Söz konusu etkinlikte gıda güvenliği, gıdanın sürdürülebilirliği, gıda israfının önlenmesi ve suyun verimli kullanımı konularında bilgilendirme yapıldı. Ayrıca, doğru etiket okuma uygulamalı olarak gösterilerek bilinçli tüketici olmanın önemi anlatıldı. Programda konuşan İl Müdürü Yüksel Çil, çocuklara hitaben yaptığı konuşmada sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine değindi. Çil, “Gıda sadece karnımızı doyurmak için değil, sağlıklı büyüyebilmemiz için de gereklidir. Az yemek yemek vücudumuzu zayıf düşürürken, fazla yemek yemek de obeziteye yol açar. Her şeyin kararında tüketilmesi gerekir. Sağlıklı bir yaşam için her besin grubundan yeterli miktarda tüketilmesi gerekir.” dedi. Ayrıca Çil, çocuklara gıdaya saygı duymanın, israf etmeden tüketmenin ve suyu tasarruflu kullanmanın önemini hatırlatarak, “Gıdayı korumak hem kendimize hem de geleceğimize karşı sorumluluğumuz dur.” ifadelerini kullandı. Etkinlik sonunda öğrencilere kek, süt ve helva ikram edilerek Dünya Gıda Günü coşkusu birlikte paylaşıldı. Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, gıda bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması ve sürdürülebilir bir gelecek için farkındalık oluşturma çalışmalarının devam edeceğini bildirdi.

Coğrafi İşaretli Kızılinler Bal Kabağında Hasat Zamanı Haber

Coğrafi İşaretli Kızılinler Bal Kabağında Hasat Zamanı

Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen Kızılinler Bal Kabağı Panayırı sayesinde ata tohumundan ürettikleri bal kabağının tanınırlığının arttığını ifade eden üreticiler, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’a teşekkürlerini iletiyor. Üreticiler, tanınırlığının artmasının coğrafi işaret almalarında da etkili olduğunu söyleyerek mutlu olduklarını belirtiyor. Tepebaşı Belediyesi, her mahallenin ürettiği ürünleri öne çıkarmak ve tanınırlığını artırmak amacıyla düzenlediği etkinliklere devam ediyor. Kızılinler Mahallesi’nde ata tohumu ile üretilen bal kabağının tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlediği Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’nın da bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Kızılinler Mahallesi’nde kendi bahçe ve tarlalarında ata tohumundan üretilen bal kabaklarının tanıtılmasından mutlu olduklarını belirten üreticiler, Eskişehir Ticaret Borsası aracılığıyla aldıkları coğrafi işaretten dolayı da gururlu olduklarını söylüyor. “Birçok il bal kabağını gelip buradan alıyor” Kızılinler Mahallesinde ikamet eden emekli öğretmen Mustafa Aydın, Kızılinler Mahallesinin geçmişinden söz ederek, “1938 doğumluyum ve Kızılinler’de doğup büyüdüm. Bu köy 1881 yılında büyük dedemin başkanlığında Bulgaristan’dan gelmişler. Burayı seçmeleri büyük kazanç sağlamış merkeze yakın olmasından dolayı ürettikleri ürünleri satma imkanı bulmuşlar. Bu köy bal kabağında önemli bir merkez. Birçok ilden gelip buradan alırlar. 1949 yılında su tutmaya başlayan Porsuk Barajının su vermesi, bal kabağındaki kaliteyi artırdı. Bu bal kabağının tohumunu Bulgaristan’dan getirip burada geliştirmişler.” dedi. “Sofralarımızın olmazsa olmazı” Yurdanur Tuna, “Bal kabağının özelliği dayanıklı ve kestaneli olması. Pişirildiğinde kestane tadı alınır. Bunun çorbası, tatlısı yapılıyor. İç dolgu malzemesi yapılıyor. Bal kabağı sofralarımızın olmazsa olmazı. Benim de hayalim bunun cipsini yapıp denemek istiyorum. Sonra bunu ilerletmek istiyorum. Coğrafi işaret aldığımız için de çok mutluyum. Köyümün kabağının tescillenmesi onur verici.” ifadelerini kullandı. “Atalarımızdan gelen bir üründür” Aile boyu çiftçilikle uğraşan Emine Ünlüer: “Biz burada bal kabağı üreticiliği yapıyoruz. Coğrafi işaretimizi de aldık bu nedenle çok mutluyuz. Bizim bal kabağımız ata tohumudur. Başka tohum kullanmayız. Ekim ayında da hasat ederiz. Bizim kabağımız hem çok dayanıklıdır hem de çok lezzetlidir. Biz sofralarımızdan eksik etmeyiz. Atalarımızdan gelen bir üründür.” diye konuştu. “Bal kabağının dayanıklılığı toprağımızdan geliyor” İbrahim Gençtürk: “Neredeyse doğduğumdan beri bal kabağı üretiyoruz. Ata tohumu kullanıyoruz. Bal kabağının dayanıklılığı bizim toprağımızdan geliyor. Hem dayanıklı hem de lezzetli oluyor. ” ifadelerini kullandı. “Panayır bize çok şey kattı” Nermin Gençtürk: “Tepebaşı Belediyesi tarafından iki yıldır panayır düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Bize çok şey kattı. Ürünlerimizi tanıttık, ürünlerimizi sattık. Bal kabağının daha fazla tanınmasına neden oldu. Bu nedenle Tepebaşı belediye başkanımız Ahmet Ataç’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Ürünlerimizi panayırda da satmamıza imkan sağladılar.” diye konuştu. “Bal kabağı bizim için ata sporu” Bal kabağının kendileri için ata sporu olduğunu belirten Semih Eken: “Eskiden bal kabağımızın tanıtımını yapmakta zorlanıyorduk. Ama Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü yapılacak panayır sayesinde daha fazla tanınmaya başladı. Bu sayede bana Eskişehir’in lüks restoranlarından ulaşıp bal kabağı talep ettiler. Bundan dolayı çok memnunum. Bal kabağının tanıtımında emeği olan başta Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi. “Coğrafi işareti kısa sürede aldık” Kızılinler Muhtarı Halil İbrahim Can ise, “Bu sene bal kabağı panayırımızın üçüncüsünü düzenleniyor. Panayırımıza tüm Eskişehirlileri bekliyoruz. Bal kabağını birçok yerde tanırlar, bilirler. Her yıl olduğu gibi üretimimiz devam ediyor. Bu yıl da üretimimizi gerçekleştirdik. Coğrafi şartlar, iklim koşulları zayıf bir yıl geçirdik ama mahallemizin Porsuk vadisinde olması dolayısıyla güzel bir ürün elde ettik. Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ın, belediye yetkililerinin ve Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanımız Mehmet Kızılinler’in de teşvikleriyle Eskişehir Ticaret Borsası aracılığıyla coğrafi işaret talebinde bulunduk. Coğrafi işareti kısa sürede aldık. Bunun da en önemli nedeni kabağımızın kendine özgü özellikleri olmasıydı. Bundan sonra bal kabağını çeşitli olarak farklı yerlerde göreceğiz. Zincir marketlerde ürünümüz olacak ve çiftçilerimizin isimlerini görecekler.” ifadelerini kullandı. Panayıra davet Mahalle sakinlerinden ve üreticilerden Fehmi Serhan, bal kabağı üzerine manisini okurken çiftçilik yapan Ömer Akkaş ve Mustafa Körpınar da 25 Ekim Cumartesi günü 12.00-16.00 saatleri arasında gerçekleşecek 3. Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’na tüm Eskişehirlileri davet etti. Hasadı yapılan bal kabakları, bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek Kızılinler Bal Kabağı Panayırı’nda sergilenmeyi bekliyor.

Kadın Çiftçilerimiz Üretimin Görünmeyen Ama En Güçlü Kahramanlarıdır Haber

Kadın Çiftçilerimiz Üretimin Görünmeyen Ama En Güçlü Kahramanlarıdır

Eskişehir Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla bir kadın çiftçilerle bir kahvaltı programı düzenlendi. Kahvaltı programında konuşan Eskişehir Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Necat Yatır şu ifadeleri kullandı; "Anadolu topraklarına geçmişten bugüne hep kadın eli değmiştir. Toprağa sevgiyle, alın teriyle, inançla emek veren tüm kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlu olsun. Kadın çiftçilerimiz üretimin görünmeyen ama en güçlü kahramanlarıdır. Günün ilk ışıklarıyla birlikte tarlada, serada, bahçede, ahırda, evde ve pazarda üretimin yükünü omuzlayan kadınlarımız, hem aile ekonomisinin hem de ülke tarımının temel direğidir. Onların emeği, ülkenin bereketidir. Bugün ülkemizde tarımsal üretimin her alanında kadınların izi vardır. Ancak ne yazık ki bu emek çoğu zaman görünmez kalmakta; sosyal güvenceden eğitim olanaklarına, üretimden pazarlamaya kadar birçok konuda kadın üreticilerimiz hak ettiği değeri bulamamaktadır. Biz, Ziraat Odası Başkanları olarak, kadın çiftçilerimizin daha güçlü, daha görünür ve üretimde daha etkin olabilmesi için üzerimize düşen tüm sorumluluğu almaya devam edeceğiz. Ancak yalnızca kadın çiftçilerimiz değil, tüm üreticilerimiz bugün ciddi bir ekonomik sıkışıklığın içindedir. Artan mazot, gübre, ilaç, yem, enerji ve su maliyetleri, üretimin sürdürülebilirliğini tehdit eder hâle gelmiştir. Çiftçilerimiz alın terinin karşılığını almakta zorlanmakta, birçok üretici önümüzdeki sezon için endişe duymaktadır. Bu noktada özellikle şeker pancarı üreticilerimizin durumu dikkat çekicidir. Son açıklanan pancar alım fiyatları, maliyetleri karşılamaktan çok uzaktır. Girdi fiyatları katlanarak artarken açıklanan fiyatlar, çiftçimizin emeğini hiçe saymaktadır. Bu tablo hem üreticimizi hem de ülkemizin şeker üretimini risk altına sokmaktadır. Bizler, pancar üreticimizin emeğinin karşılığını alabilmesi için pancar fiyatlarının yeniden gözden geçirilmesini ve üreticinin mağduriyetinin giderilmesini talep ediyoruz. Bununla birlikte, pancar kotası uygulamaları da üreticimizi zora sokmaktadır. Birçok bölgede kotanın düşük tutulması, üreticinin planlama yapmasını engellemekte ve tarlasında boşluk yaratmaktadır. Ülkemizin ihtiyacını karşılayacak, üreticiyi koruyacak şeker pancarı kotasının artırılması büyük önem taşımaktadır. Tüm bu ekonomik koşullar altında üreticimizin ayakta kalabilmesi için tarımsal destek ödemelerinin acilen çiftçilerimizin hesaplarına yatırılması, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası borçlarının ertelenmesi, üreticinin girdi maliyetlerini dengeleyici kalıcı adımların atılması artık bir tercih değil, zorunluluk hâline gelmiştir. Çiftçimiz üretmek istiyor. Yeter ki önünü görebilsin, emeğinin karşılığını alabilsin. Biz, Ziraat Odası Başkanları olarak her zaman üreticimizin sesini duyurmaya, toprağın sesine kulak vermeye devam edeceğiz. Kadın, erkek demeden tüm çiftçilerimizin yanında olacağız. Bugün emeğin, dayanışmanın ve üretimin günü. Bu ülkenin geleceğini toprağa alın teriyle yazan tüm kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlu olsun."

Dağıttığımız Fidelerin Hasadını Yapmaktan Mutluluk Duyuyoruz Haber

Dağıttığımız Fidelerin Hasadını Yapmaktan Mutluluk Duyuyoruz

Bilecik’e bağlı Yeniköy’deki çiftçilerle bir araya gelen Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, ‘’Dağıttığımız fidelerin hasadını yapmaktan mutluluk duyuyoruz’’ dedi. Beraberinde Başkan Yardımcıları Sabri Çobanoğlu, Güven Sönmez ve birim müdürleriyle birlikte köy sakinlerini ziyaret eden Başkan Subaşı, çiftçilerle birlikte tarlada hasat yaptı. Köy sakinlerinin 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutlayan Başkan Subaşı, onlarla sohbet ederek, hatıra fotoğrafları çektirdi. BAŞKAN SUBAŞI: ‘’HER ZAMAN ÇİFTÇİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’’ Çiftçilerin toplumsal ve ekonomik hayattaki yerine değinen Başkan Subaşı, ‘’Ağustos ayında dağıtımını gerçekleştirerek toprakla buluşturduğumuz marul, brokoli, beyaz lahana ve karnabahar fidelerimizin bereketli hasadını Yeniköy’de kadın çiftçilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Üretimin ve bereketin simgesi kadın çiftçilerimizin emeği, ülkemizin en büyük gücüdür. Bu anlamlı gücün bilinciyle 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutluyorum.’’ İfadelerini kullandı. Köy Muhtarı Abdullah Keskin ve kadın çiftçiler de ziyaretten duydukları memnuniyeti belirterek, Belediye Başkanı Subaşı ve beraberindeki konuklarına teşekkür etti. Başkan Subaşı’nın her anlamda çiftçinin yanında olmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade eden kadın çiftçiler, desteklerin devam etmesini istedi.

Çiftçi Kadınlar Emeklerinin Karşılığını Bulamıyorlar! Haber

Çiftçi Kadınlar Emeklerinin Karşılığını Bulamıyorlar!

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kadın Çalışma Grubu tarafından ZMO Eskişehir Şubesinde 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısına, TMMOB ZMO Kadın Çalışma Grubu Başkanı Vuslat Bektaş, Kadın Çalışma Grubu üyesi Ayşe Özdemir, ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Handan Giray ve ZMO Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder katılım sağladı. TMMOB ZMO Kadın Çalışma Grubu Başkanı Vuslat Bektaş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; ''Tarım sürdürülebilir bir faaliyet olmaktan giderek uzaklaşıyor. Tarımda verilen emek karşılığını alamıyor. Ülkemizde tarımın giderek daha zor şartlar altında yapıldığı bu dönemde, tarımda kadın istihdamı kronikleşmiş güvencesizlik, düşük ücretler, ağır çalışma şartlarıyla, çalışanın yüzünü güldüremiyor. Güvencesiz istihdam tarımın yapısal bir sorunu haline gelmiş durumda. Tarımda çalışanların %78’i ücretsiz aile işgücü olarak istihdam edilmekte, tarımda çalışan kadınların %98’i herhangi bir sosyal güvenceden yoksun olarak, tarlada, bağda, bahçede, kayıt dışı olarak çalışmaktadır. Kadının çalışma hayatında görünürlüğü az. Türkiye’de kadın istihdamı dünya ortalamasının altında ve giderek azalıyor. Uluslarası İşgücü Organizasyyonu’nun (ILO) 2023 verilerine göre dünyada kadınların istihdam oranı %46,1 iken; Türkiye İstatistik Kurumu ( TUİK) rakamlara göre 2023’de kadınların istihdamı % 31,3’dir. Tarımda kadın istihdamı önemlidir. Tarımda kadın istihdamı düşmektedir. 2005 yılı itibariyle TÜİK verilerine göre, toplam kadın istihdamının % 46,3’ü tarım sektöründe gerçekleşmiştir. TÜİK 2023 istihdam verilerine göre, kadın istihdamının % 18,3’ü tarım sektöründedir. Tarımsal işgücünün % 41’ini kadınlar oluşturmakta ve 1.938 000 kadın tarımda çalışmaktadır. Emek yoğun bir sektör olan tarımda, tarımın yapısal sorunlarından en fazla etkilenen kesim güvencesiz istihdam ve ağır çalışma şartlarına maruz kalan kadın ve çocuk tarım işçileridir. Bu amaçla, iki yıl öce 15 Ekim 2023 de, Ziraat Mühendisleri Odası Kadın Çalışma Grubumuz, mevsimlik çalışan kadın tarım işçilerinin, yaşadıkları sorunları yerinde incelemek amacıyla, Ankara’ya 32 km uzaklıkta, Sincan ilçesine bağlı, Malıköy Mahallesinde kışlık soğan üretiminde bulunan mevsimlik çalışnan kadın tarım işçilerini ziyaret etmiştir. Ziyaret sırasında kadın tarım işçileri ve çocuklarla görüşülmüş, çalışma şartları, yaşanan problemler yerinde tesbit edilmiş ve bir basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ankara, Polatlı ve civarında yaklaşık 140.000 da alanda kışlık soğan üretimi yapılmakta olup Türkiye soğan üretiminin yaklaşık % 15’ini bu bölge üretmektedir.Polatlı ve civarında yaklaşık 300 bin ton kadar kışlık soğan üretilmektedir. Malıköy’de ziyaret edilen yer, Polatlı soğan ekili alanlarının yaklaşık % 1,5’una karşılık gelmektedir. Tarım işçilerinin yaşam şartlarının iyileştirilmesi amacıyla yayımlanan (2010/6) ve (2017/6) tarih sayılı Başbakanlık Genelgelerinin ve son olarak 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri Genelgesi’nde yer alan hususların uygulamada ne kadar karşılık bulduğunu tesbit etmek amacıyla, 11 Ekim 2025 tarihinde Malıköy’ de kışlık soğan hasadı yapılan aynı yer tekrar ziyaret edilmiştir. Soğan hasadının yapıldığı tarla ve işçilerin yıl içinde 6 ay kadar ikamet ettikleri barınma alanları ziyaret edilmiş, çalışan kadın ve çocuk tarım işçileriyle görüşülmüş, yaşanan sorunlar bu konudaki son yasal düzenleme olan 2024/5 sayılı Genelge hükümleri kapsamında değerlendirilmiştir. Alanda yapılan görüşmelerde; elçi-çavuş olarak bilinen mevsimlik tarım işçilerinin geliş- gidişlerini sağlayan kişi 22 yıldır soğan hasadı için bölgeye işçi getirdiğini belirtmiştir. Mevsimlik tarım işçilerinin aileleri ile birlikte Şanlıurfa ilinin ağırlıklı Viranşehir olmak üzere, Siverek ilçelerinden Mayıs ayında çıkıp, Polatlı’ya geldiklerini 10. ayın sonunda döndüklerini, yılın yarısını burada geçirdikleri ifade etmiştir. Kışlık sarı soğan tarımının yapıldığı 2000 dekarlık alanda, 32 aileden 160 kişinin çalıştığı, çalışanların %60 ‘ını kadınların oluşturduğu, yaş aralığının 16-55 arasına değiştiği, 5-15 yaş aralığında 40 çocuğun bulunduğunu bu çocukların da tarımsal işgücü olarak çalıştığı öğrenilmiştir. Ücretler ilgili soruya kadın erkek işgüçü ayrımı yapılmaksızın 1100 TL/gün olduğu, hasat döneminde ise ücretin çuval başına ödendiği, ücretin 90 TL/çuval olduğu, yaşa ve değişen durumlara göre günlük çuvallama sayısı 10-15 arasında değişdiği, çuval ağırlığının yaklaşık 50 kg olduğu bir kişinin günde 50x 15 = 750 kg soğan çuvalladığı belirtilmiştir. Tarım işçileri Konya, Burdur, Afyonkarahisar illerinde de tarım işçisi olarak çalıştıklarını ifade ettiler. Bölgeye gelenlerin bilgilerinin düzenli olarak il/ilçe Jandarma Komutanlığına verildiği ifade edildiğini ve 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri Genelgesi ve genelgenin 7. Maddesinde e-METİP (Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi) oluşturulması ve kurumların mevsimlik tarım işçileri konusundaki faaliyetlerinin bu sisteme aktarılması zorunluluğu yer almaktadır. Alanda yapılan görüşmelerde çalışanlara METİP hakkında bilgilerinin olup olmadığı sorulmuş, olmadığı cevabı alınmıştır. Mevsimlik tarım işçileri uzun ve ağır çalışma şartlarında haftanın 7 günü, günde 12 saat çalışmaktadırlar. Çalışanların acil durum, kaza ve hastalık halinde 112 üzerinden hizmet aldıkları, tedavi ve ilaç işlemlerinin yeşil kart kapsamında yapıldığı öğrenilmiş, bu yılın çalışma takviminde doğum olmadığı, bir gebe kadının bulunduğu öğrenilmiştir. Eğitim konusunda çocuklar ve aileler ciddi sıkıntılar yaşamakta , çocuklar uzun bir dönem eğitimden mahrum kalmakta kalmakta, bulundukları yerde eğitime devam etme imkanları bulunmamaktadır. Okul çağındaki çocuklar Mayıs ayında eğitimlerini kestiklerini, Kasım ayında memleketlerine döndüklerinde bıraktıkları sınıflarına devam ettiklerini, öğretmenlerinin onlara yardımcı olduklarını belirtmişlerdir. Yürürlükte olan 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi gereği alt yapı hizmetleri ve belediye hizmetlerinden yararlanılıp yararlanılmadığı, barınma sorunları ve temel ihtiyaçların karşılanma durumu sorulmuş. Su ihtiyacının, iki su kuyusundan barınma yerlerine çekilen iki seyyar çeşmeden sağlandığı, suyun bidonlarla taşındığı görülmüş, kanalizasyon hizmetinin yetersiz olduğu, açılan kanalizasyon çukurlarının belli aralıklarla belediye tarafından boşaltıldığı ancak , barınma yerlerinin uzağında iki adet çöp çukuru olduğu ve çöpün düzenli olarak alınmadığı, çöplerin uygunsuz şekilde yakılarak imha edildiği, yazın çöp kokusu ve sineklerin büyük sorun olduğu ifade edilmiştir. Temizlik ve hijyen koşullarının yetersizliği de barınma yerlerinde böcek ve haşere sorunu oluşturduğu, mevsimsel olarak havaların soğuması, ısınma sorununun, soğuk algınlığı grip enfeksiyonlarını artırdığı belirtilmiştir. Tuvalet ve banyo ihtiyacı için her ailenin kendi ihtiyacını karşılamak için seyyar tuvalet ve banyo yaptığı, bunların temizlik ve su açısından yetersiz son derece iptidai koşullarda kullanıldığı görülmüştür. Yemek yapılan alanlarda mutfak koşullarının hem hijyen hem güvenlik koşullarını sağlamadığı tespit edilmiştir. Mevsimlik kadın tarım işçileri ve çocuklar barınma yerlerindeki tüm bu olumsuzluklardan ve kötü yaşam koşullarından daha çok etkilenmektedirler. Çalışma şartlarının ağırlığı, iş güvencesizliği, düşük ücretler, verilen emeğin karşılığının alınmaması bir şekilde kaderleri gibi görülmektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin bulunduklar yerden geçici olarak başka yere gidip çalışmaları ve bu süreçte yaşadıkları sorunları çözmek amacı ile çıkartılan 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri Genelgesi ( METİP) nin 1.,2.,3.,4. ve 6 . maddelerinde yaşam alanları, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler gibi konuları saha sorunlarının çözümünde ve uygulamada karşılık bulamamaktadır. Günümüzde kırsal alandaki çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi, mevsimlik tarım işçileri özelinde önemli bir konudur. Konuyla ilgili birçok düzenleme ve 2024/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olmasına rağmen, uygun olmayan barınma şartları ve çalışma koşullarındaki sorunlar güncelliğini korumaktadır. Saha çalışmasının yapıldığı Malıköy yakınlarındaki METİP pilot uygulama alanlarından olan Sarıoba yerleşkesinin güncel durumu, amaca uygun niteliklerle donatılıp donatılmadığı; varsa eksiklikleri ve kurulduğu yıldan günümüze kadar ne gibi sorunlar yaşandığı, nasıl çözümlendiği, kurumlar arası iletişimin ve yerleşke iyileştirmesi gibi konuların da yerinde incelenerek değerlendirilmesi Malıköy özelinde yapılabileceklerin önceden öngörülmesini sağlayacaktır. Tarımda kadın ve çocuk emeği üzerinden yapılan emek sömürüsü, kırsalda emeğin karşılığını bulamaması, ağırlaşan ekonomik şartlarla tarımsal üretimde bulunmanın giderek zorlaşması, geçimlik faaliyette bulunan küçük aile çiftçiliğinin büyük tarım şirketleriyle rekabetinin zorluğu, tarımı sürdürülebilir geçimlik bir faaliyet olmaktan çıkarmaktadır. Bu gidişin sonu iyi görülmemektedir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak, mevsimlik tarım işçileri sorununun altını bir kez daha çiziyoruz.15 EKİM Dünya Kadın Çiftçiler Günü emeğin değer bulduğu bir gün olarak kutlanmalıdır.. Dünya Kadın Çiftçiler Günü özelinde, tarımda kadın ve çocuk emeği sömürüsüne son verilmelidir. Tüm tarım emekçileri, çiftçilerimiz, daha iyi şartlarda yaşamayı, çalışmayı ve üretmeyi hak etmektedir. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlu olsun.''

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.