SON DAKİKA
Hava Durumu

#Şiir

Porsuk Haber Ajansı - Şiir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şiir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tepebaşı'nda Sanat Dolu 3 Gün Sona Erdi Haber

Tepebaşı'nda Sanat Dolu 3 Gün Sona Erdi

Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nın son gününde karikatür sergisi ve şiir oturumları sanatseverlerle buluştu. Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması sona erdi. Buluşmanın son gününde Şairlerin Çizgili Yüzleri Karikatür Sergisi ile Şiirin Evrensel Dili, Şiir ve Lezzet, Şiir ve Roman, Attila İlhan 100 Yaşında oturumları ve şiir okumaları ile müzik dinletisi yer aldı. Üç gün boyunca sanat dolu etkinliklerin yer aldığı buluşmanın son günü, Şairlerin Çizgili Yüzleri Karikatür Sergisi ile başladı. Sergi açılışı öncesinde 29 Ekim Kadınları Derneği bandosu, Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde marş çalarak renk kattı. Şairlerin, karikatüristlerin ve sanatseverlerin yanı sıra Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın da katıldığı sergi, geniş bir katılımla açıldı. Açılışta konuşan Başkan Ataç: “13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nda böyle bir sergi organize etti. Karikatürist arkadaşlarımız çok güzel çalışmalar gerçekleştirmişler. Tepebaşı Belediyesi olarak, bir diğer büyük sanat etkinliğimiz olan Uluslararası Sanat Çalıştayı’nda hem şair hem ressam arkadaşlarımızı ağırlamıştık. Şimdi karikatürist arkadaşlarımız şiir dolu günlerimize ayrı bir renk kattılar. Çok güzel çalışmalar var. Elinize sağlık. Sanatın her dalı ayrı güzeldir.” dedi. Claire Lajus ile Şiirin Evrensel Dili oturumu Fransız Şair Lajus ve Haydar Ergülen’in konuştuğu oturumda şiirin evrensel dili anlatıldı. Claire Lajus oturumda şöyle konuştu: “Şiir, bir milletin dilini duyuş ve düşünüş şeklini, bir toplumun tüm üyelerini, yeryüzündeki tüm insanları etkiler. Yabancı bir şiirde çeviri olmasa bile duygulanabilirsiniz. Bir şeyler içinizde yankı yaratabilir. Bu evrensel bir dildir.” Oturumda Lajus’a eşlik eden Ergülen ise Gazze’de yaşananların şiirlere yazılmasını belirterek şöyle konuştu: “Şiir yazmak için gerekçeye gerek yoktur. Şiir nedir sorusu, ‘Ben kimim’ sorusu gibi bir şeydir. Her türlü şey şiir için bir gerekçedir. İyi şiir kötü şiir yoktur, eğer evrenselse şiirdir. Şimdi Gazze saldırıları var. Buna kayıtsız kalmak mümkün müdür? Şiir sonuçta insanla yazılıyor. Toplumlar, kültürler yazılıyor. Gazze’de bir soykırım var. Bana kalırsa her şairin bir şeyler yazması gerekir. Şiir ve Lezzet Şiir Buluşması’nın son gününde Umuthan Tilev’in Şiir ve Lezzet’i konuştuğu oturum sanatseverlerle buluştu. Şair Akdoğan yemeğin ve şiirin benzer yanlarından bahsederek konuşmasına şöyle devam etti: “Şairler ve aşçılar için geçerli olan bir durum var, her ikisi de çok okumalı. Şair ve aşçı entelektüel birikimini kullanır. Şair sözcüğü alır, farklı bir yorum yapar, bir aşçı da tabağıyla farklı bir sunum yapar. Öte yandan, şiir ve yemek de sabır ister. Bir pilavın demlenmesi gibi, bir şiirin de beklemesi, demlenmesi gerekir. Kendimden örnek vereyim, lisede yazdığım şiirlere baktığımda, bazen “iyi ki bekletmişim” diyorum. Başka bir benzerlik, şiirde ve yemekte denge önemli. Yemekte çok tuzun olamayacağı gibi şiirde çok süslü kelimeler olamaz, bir yalınlık olmalı. Sevgiyle pişen bir yemeğin tadı başkadır, tıpkı içtenlikle yazılan bir şiir gibi.” “Roman her gün yanından geçtiğimiz sıradanlıkların aşinalık örtüsünü kaldırdığımız zaman şiir ortaya çıkar.” Bir diğer oturum ise Yazar Hakan Akdoğan’ın konuştuğu Şiir ve Roman oldu. Yazar Akdoğan sanatseverlere kısaca şunlardan bahsetti: “Sanat kişinin kendisine dışarıdan bakma yöntemidir. Roman ve şiir aslında en çok kaygıyla uğraşır. Kaygı, kurucu bir öğedir. Kaygının ne kadar başat bir duygu haline geldiğini görüyoruz. Roman, her gün yanından geçtiğimiz sıradanlıkların, aşinalık örtüsünü kaldırdığımız zaman şiir ortaya çıkar. Belki de roman, şiirselliğe ulaşma arzusudur.” Attila İlhan 100 Yaşında Günün son oturumunun konusu Attila İlhan 100 Yaşında oldu. Neslihan Altun, Osman Palabıyık, Nilüfer Altunkaya; Attila İlhan ve şiirleri hakkında konuştu. Neslihan Altun: “Attila İlhan emperyalizmin küreselleşmenin maskesi altında olduğunu söylemiştir. Emperyalizm artık kendinden söz ettirmemeyi başarmış durumda. Küresel güçler diyoruz, bazı odaklar diyoruz. Attila İlhan bunu görmüştür. ‘Şiir kendiliğinden oluşan bir duygu seli olamaz’ diyor Attila İlhan” şeklinde; Nilüfer Altunkaya: “Attila İlhan’ın entelektüel açıdan farkını yaratan şey, yeni bakış açılarını getirmesidir.” şeklinde, Osman Palabıyık ise, Attila İlhan’ın Abbas Yolcu kitabından alıntılar yaparak konuşmalarını gerçekleştirdi. Oturumların son bulmasıyla Şiir Buluşması; şiir okumaları, Armağan Çakır ve Alev Yazıcı’nın müzik dinletisi ile devam etti. Şiir Buluşması’na katılan şairler, müzik eşliğinde şiirlerini okudular. Şiir okumalarının ardından, üç gün boyunca sanatseverlerin keyifle ve dikkatle takip ettiği 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması sona erdi.

Başkan Ataç: ''Şiir Bizi Birbirimize Yakınlaştırır'' Haber

Başkan Ataç: ''Şiir Bizi Birbirimize Yakınlaştırır''

Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, Özdilek Sanat Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı. Açılışta konuşan Başkan Ataç: “Şiir daima insan ruhuna dokunur, bizi birbirimize yakınlaştırır.” dedi. Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleşen törene Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Tepebaşı Belediye Meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şairler ve Eskişehirli şiirseverler katıldı. Etkinlik öncesinde 13. Uluslararası Şiir Buluşması’nın konuk sanatçısı Muhammed Ali Aslan’ın imza töreni ile başladı. “Şiirin enerjisini her zaman hissettik” Törende konuşan Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen: “Kimi zaman çok konuğumuz oldu, kimi zaman az konuğumuz oldu. Ama şiirin enerjisini her zaman hissettik. Giderek de bunu daha fazla hissediyoruz. Özellikle bu karanlık günlerde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir sözü var. Karanlığın en çok koyulaştığı yer sabaha en yakın olduğumuz yerdir diyor. Umarım bu karanlık geceden biran önce çıkarız.” dedi. “Şiir varsa umut var demektir” Şiir Buluşması’na katılan şairler adına konuşan Nilüfer Altunkaya: “Gelenekselleşen bu şiir buluşmalarının gerçekleşmesi için desteğini esirgemeyen Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a, düzenleme kuruluna ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 13 yıldır bu etkinliklerde ülkemizde farklı politikalara sahip şairleriyle ve dünyanın çeşitli ülkelerinden konuk ettiğimiz şairlerle bir araya geliyoruz. Gittikçe çoraklaşan bir ortamda Türkçemizin olduğu kadar dünya dillerinin de şiir adına nabzını tutuyoruz. Yani sanat ve şiirin özgülüğü için de Eskişehir’imiz ülkemizin bulunduğu bu zor koşullarda yüreğimizi ferahlatmaya devam ediyor. Çünkü şiir varsa, umut var demektir.” diye konuştu. Başkan Ataç: Şiirin tüm insanlığa rehberlik etmesini temenni ediyorum Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: “Bugün bizim düğün günümüz. Herkesin yüzünün gülmesini istiyoruz. Çünkü kara bulutlar çok dolaşmaya başladı. Bizim yıl boyu düzenlediğimiz üç tane önemli etkinliğimiz var. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması ve Uluslararası Sanat Çalıştayı… Bunlar gerçekten önemli işler. Bugün Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nı gerçekleştiriyoruz. Şiir bazen bir sevdayı anlatır. Bazen bir kentin sessizliğini, bazen de bir hasreti, özlemi veya isyanı okursunuz şiirin mısralarında. Ama neyi anlatırsa anlatsın, şiir daima insan ruhuna dokunur, bizi birbirimize yakınlaştırır. Bir gazetede okumuştum; John Berger bir öyküsünde Lizbon’daki bir ağacı tarif ediyor. Heybetli bir gövdesi var, herhalde bizim çınar ağaçları gibi. “Yirmi metrelik yarıçapıyla, su geçirmez dev bir şemsiye oluşturuyor” diyor. Ağacın üzerinde, yanından gelip geçenlerin okuması için bir şiir yazılmış. Şiirde; “Ey yanımdan geçip giden ve bana elini uzatan, bana zarar vermeden bana iyi bak. Ben senin çapanın sapıyım, evinin kapısıyım, beşiğinin de tabutunun da tahtasıyım.” Hani bizde Anadolu’da buna çok benzer bir söyleyiş vardır: “Ağaca balta vurmuşlar, sapı benden diye üzülmüş.” Bu deyiş aslında doğaya uzanan insanın, kendine uzandığını hatırlatan bir bilgeliktir; tıpkı ağacın gövdesinde yazılan o şiirin anlattığı gibi. Bu şiirin adı Ağaç Duası'dır. Ağaç, üzerindeki şiir ile yanından gelip geçenlere yol gösterir, rehberlik eder. Yüzyıllar önce bu topraklarda yaşayan büyük ozan Yunus Emre’nin ya da Lizbon’daki üzerinde şiir yazılan ağacın yol gösterdiği gibi, şiirin de tüm insanlığa rehberlik etmesini temenni ediyorum. Hepinize şiirle dolu günler diliyorum.” ifadelerini kullandı. Programda daha sonra etkinliğe katılan şairlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Takdim töreni sonrasında Ahmet B. Tamu tarafından Kaptan’a Selam isimli stand-up gösterisi gerçekleştirildi. Akabinde sahneye çıkan Tozan Alkan ve arkadaşlarının konseri ise katılımcılardan tam not aldı. Şiir Buluşması dolu dolu geçecek 6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek etkinliğe 1’i yabancı 15’i ise ülkemizden olmak üzere 16 sanatçı katılıyor. Gerçekleştirilecek etkinlikler arasında çocuklar için masal etkinliklerinin yanı sıra 1 film gösterimi, şiir okumaları, Attila İlhan anma oturumu, müzik dinletisi gibi etkinlikler Eskişehirliler ile buluşuyor.

Şiir Buluşması Şair ve Şiir Severleri Bir Araya Getirdi Haber

Şiir Buluşması Şair ve Şiir Severleri Bir Araya Getirdi

Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması etkinliğinin ikinci günü şiir okumaları, müzik dinletisi ve oturumlar ile dolu dolu geçti. Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen uluslararası 3 sanat etkinliğinden biri olan Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması etkinlikleri başladı. Ulusal ve yabancı 16 şairin katılımıyla gerçekleşen buluşma kapsamında birçok etkinlik düzenlendi. Buluşma kapsamında düzenlenen şiir oturumlarına çok sayıda şiir sever katıldı. Şiir ve Direniş Buluşmada Yasemin Çargıt, Zeynep Tuğçe Karadağ ve Cenk Gündoğdu’nun konuşmacı olduğu Şiir ve Direniş adlı oturum gerçekleşti. Oturumda farklı ülkelerde yaşanan olaylar, şair ve şiirlerinden örnekler ele alındı. Şair Zeynep Tuğçe Karadağ: “Şiiri tekrar tekrar okumak bir direniştir. Şiir bize düşünme alanı açar. Şair kelimelere yeni sesler tonlar anlamlar katar. Şair aslında sözcük arkeolojisi yapar. Tarih kronolojik olarak unutturur, şiir duygusal olarak hatırlatır. Şiir için hayatını kaybeden insanlar var. Türkiye’de şiirin rengi karadır.” diye konuştu. “İhtiyaç duyduğumuz şey şiirin varlığından güç almak” Şiirin direniş olmasının başka boyutunun da hafıza olduğunu belirten Yasemin Çargıt: “Hafıza yaratmak ve bunu şiirle yaratmak çok kıymetlidir.” dedi. Direnişin bir sezgi hali olduğunu vurgulayan Cenk Gündoğdu: “Bazı şairler duruşlarıyla politik direncin içinde yer alıyorlar. Şairlerdir dili değiştirenler. Halk şairlerinin söylediği şeyler dili buraya getiren şeylerdir. Politik olan değil de apolitik olan direnç daha anlamlı geliyor bana. İhtiyaç duyduğumuz şey şiirin varlığından güç almak.” ifadelerini kullandı. “Varsa yoksa Eskişehirspor” Şiir ve Direniş oturumun ardından ise Haydar Ergülen’in konuşmacı olduğu Futbol ve Şiir söyleşisi gerçekleştirildi. Söyleşide konuşan Ergülen: “Bu yıl Eskişehirspor’un kuruluşunun 60. yılı. Ben 9 yaşındaydım kurulduğunda. Ben yıllarca gazeteleri biriktirdim, Eskişehirspor haberlerini. Zaman zaman okurdum. İslam Çupi adını bilirsiniz. Futbolu anlatırken Yahya Kemal’den bahsederdi. Kişileri, adları, tarihleri birbirine bağlardı. Bunlar bana çok heyecan verirdi. Varsa yoksa Eskişehirspor, haricinde futbolla ilgim yok. Her yıl açılış maçlarına gitmeye çalışırım. Yenmek yenilmek değil önemli olan. Stada gittiğinizde Eskişehir’in bütün temsiliyetini görürsünüz.” dedi. “Bu şehir cumhuriyet şehri” Eskişehirspor ile ilgili anılarını anlatan Ergülen: “Es Es solcuların takımıdır. Eskişehirspor’u diğer takımlardan ayıran şey bu takımı solcuların da tutuyor olmasıdır. Ben şehrimi hiç terk etmedim, siyah kırmızı, Eskişehirspor. Eskişehirspor’un Amigo Orhan’ı sahaya inip tüm tribünleri ayağa kaldırırdı. Türk futbolunun en büyük amigolarından. Yine Eskişehir’de top oynamış efsane futbolcularımızdan Fethi Heper’i de anmamak olmaz. Onun futbola kattıkları anlatmakla bitmez. Bu şehir cumhuriyet şehri. Sosyalist olarak büyüyorsun. Eskişehirspor bir üniversite takımı olarak kuruldu. Şehre sahip çıkmak takıma sahip çıkmak gibi.” diye konuştu. Ergülen ayrıca “ESKİ Şehir Spor” kitabından da söz etti. Oturumun sonunda Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu Sanat Direktörü Prof. Bilgehan Uzuner tarafından Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’e kendi çizdiği Eskişehir tren garının resmini hediye etti. Şairler şiirlerini okudu Gerçekleştirilen oturumların ardından ise şairler Tozan Alkan, Nilüfer Altunkaya, Hasan Erkek, Claire Lajus (Fransa), Osman Palabıyık, Abdülkarim Baderkhan, Zeynep Tuğçe Karadağ, Yasemin Çargıt, Neslihan Altun, Cenk Gündoğdu ve Umuthan Tilev müzik eşliğinde şiirlerini seslendirdi. Şiir Buluşmalarının ikinci günü etkinlikleri yönetmenliğini Tozan Alkan ve Özge Cengiz’in yaptığı “Biraz Toprak” film gösterimi ile son buldu.

Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması 13’ncü Kez Başlıyor Haber

Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması 13’ncü Kez Başlıyor

Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması 16 şairin katılımıyla gerçekleştirilecek. Etkinliğin basın toplantısında konuşan Başkan Ataç: “Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmaları, yalnızca bir festival değil; sözcüklerin, dillerin ve kalplerin buluştuğu evrensel bir kardeşlik şölenidir.” dedi. Tepebaşı Belediyesi’nin Eskişehir’i dünyaya tanıttığı 3 uluslararası sanat etkinliğinden biri olan Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması etkinliği, 6-8 Kasım tarihleri arasında yerli ve yabancı 16 şairin katılımıyla gerçekleştirilecek. Etkinliğin basına yönelik tanıtım toplantısı Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen, şairler ve basın mensuplarının katılımı ile gerçekleştirildi. Başkan Ataç: Hepinizi bu büyülü yolculuğa davet ediyorum Etkinlikte konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç: “Bu sene 13.’sünü düzenleyeceğimiz Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’na sayılı gün kaldı. Bildiğiniz üzere şiir serüvenimiz ilk kez 2011 yılında başladı. O günden bugüne dünyanın pek çok farklı ülkesinden ve ülkemizin dört bir yanından şairlerimizi Eskişehir’de ağırladık. Tüm konuk şairlerimiz Eskişehir’in birer sanat elçisi olarak kendi evlerine, şehirlerine ve ülkelerine geri döndü. Büyük halk şairimiz Yunus Emre’nin doğduğu bu topraklarda, şiirin evrensel dilini dünyaya duyurmak bizler için ayrı bir onur kaynağıdır. Bu buluşmalar, yalnızca şiirin büyülü dünyasında yolculuğa çıkmakla kalmadı, aynı zamanda yeni dostluklara kapı araladı. İnsanlığın ortak acılarını ve sevinçlerini paylaştı. Kısacası, Yunus’un yüzyıllar öncesinden seslenen “Sevelim, sevilelim” çağrısını tüm dünyaya ulaştırdı. Bu büyük emekte, yıllar boyunca yanımızda olan kuruluşlar, Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN ve Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi ile işbirliğinde çalıştık. Şiir Buluşması Düzenleme Kurulumuzun değerli üyeleri Haydar Ergülen, Rahmi Emeç, Prof. Dr. Medine Sivri, Prof. Dr. Hasan Erkek, Araş. Gör. Dr. Şakir Özüdoğru, Erol Büyükmeriç ve Ömer Asaf Tosun’un emekleri büyüktür. Her yıl şiir buluşmalarımızda çocuklarımız için özel etkinlikler düzenleyerek onları şairlerle tanıştırıyoruz. Şiirle ilk kez karşılaşan çocuklarımızın gözlerindeki o pırıltı bizlere her defasında umut veriyor. Aynı şekilde, bundan önceki buluşmalarımızda şairlerimizi Frig Vadisi - Yazılıkaya Anıtı gibi kadim miraslarımızla buluşturup, o büyülü atmosferde tarihin, kültürün ve sanatın eşsiz birleşimine tanıklık etmelerini sağladık. Bugüne kadar 35 farklı ülkeden 90 yabancı şairi ve 246 Türk olmak üzere toplam 336 şairi kentimizde ağırladık. Her yıl bir ülkeyi “odak ülke” seçerek o ülkenin şiir kültürünü daha yakından tanıdık. 2012’de Danimarka, 2013’te Balkanlar, 2015’te İskandinav Ülkeleri, 2016’da Norveç, 2018’de Finlandiya, 2019’da Macaristan, 2023’te Portekiz ve geçtiğimiz yıl 2024’te İran şiirini ele aldık. Bu yıl da odak ülkemiz Fransa olacak. Bu yıl, 6-8 Kasım tarihleri arasında 15 Türk 1 yabancı sanatçı olmak üzere toplam 16 şair ile Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmalarının 13.sünü gerçekleştireceğiz. Bu seneki odak ülkemiz Fransa’dan 1 şairimiz Claire Lajus aramızda olacak. Ve ülkemizin farklı şehirlerinden 15 Türk şair de Eskişehir’in şiir yolculuğuna katkıda bulunmak için burada olacaklar. Üç gün boyunca, dolu dolu bir programla Eskişehirlileri sanatla buluşturmaya hazırlanıyoruz. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmaları, yalnızca bir festival değil; sözcüklerin, dillerin ve kalplerin buluştuğu evrensel bir kardeşlik şölenidir. Hepinizi bu büyülü yolculuğa davet ediyorum.” ifadelerini kullandı. Buluşmada yer alacak şairler 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’na katılacak sanatçılar ise şu şekilde: “Claire Lajus (Fransa), Ahmet B. Tamu, Cenk Gündoğdu, Hasan Erkek, Neslihan Altun, Nilüfer Altunkaya, Osman Palabıyık, Rahmi Emeç, Tozan Alkan, Umuthan Tilev, Yasemin Çargıt, Zeynep Tuğçe Karadağ, Efruze Esra Alptekin, Hakan Akdoğan ve Festival Direktörümüz Haydar Ergülen.” 6 Kasım Perşembe İmza Günü- Açılış Töreni-Stand-up Gösterisi ve Konser 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, 6 Kasım Perşembe günü Özdilek Sanat Merkezi’nde saat 17.00’de konuk sanatçı Muhammed Ali Aslan’ın imza töreni ile başlayacak. Ardından Şiir Buluşması açılış töreni gerçekleştirilecek. Açılış günü etkinlikleri kapsamında Ahmet B. Tamu tarafından Kaptan’a Selam isimli stand-up gösterisi gerçekleştirilecek. Ardından ise Tozan Alkan konseri katılımcılar ile buluşacak. 7 Kasım Cuma Tepebaşı Özdilek Sanat Merkezi’nde saat 15.00’te Yasemin Çargıt, Zeynep Tuğçe Karadağ ve Cenk Gündoğdu’nun konuşmacı olduğu Şiir ve Direniş adlı oturum gerçekleşecek. Saat 16.00’da Haydar Ergülen’in konuşmacı olacağı Futbol ve Şiir oturumu gerçekleşecek. Saat 18.00’de Şiir Okumaları ve Müzik Dinletisi gerçekleştirilecek. Bu oturumda şairler; Tozan Alkan, Nilüfer Altunkaya, Hasan Erkek, Claire Lajus, Osman Palabıyık, Zeynep Tuğçe Karadağ, Yasemin Çargıt, Neslihan Altun, Cenk Gündoğdu, Umuthan Tilev ve Rahmi Emeç yer alacak. Saat 19.00’da ise senaryosu Tozan Alkan’a ait “Biraz Toprak” isimli film gösterimi yapılacak. 8 Kasım Cumartesi Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde saat 14.00’te Umuthan Tilev’in konuşmacı olacağı Şiir ve Lezzet oturumu düzenlenecek. Saat 15.00’te moderatörlüğünü Haydar Ergülen’in yapacağı Şiir ve Roman oturumu gerçekleşecek. Oturumda Hakan Akdoğan konuşmacı olarak yer alacak. Saat 16.00’da Attila İlhan 100 Yaşında oturumu düzenlenecek. Oturumda Attila İlhan şiirleri ile anılacak. Oturumda Neslihan Altun, Rami Emeç, Osman Palabıyık ve Nilüfer Altunkaya konuşmacı olacak. Saat 17.30’da Şiir Okumaları ve Müzik Dinletisi gerçekleştirilecek. Çocuklara özel etkinlikler 7 Kasım Cuma günü saat 10.00’da Melih Savaş Yaşam Köyü’nde Efruze Esra tarafından çocuklar için masal etkinliği düzenlenecek. Saat 14.00’te de Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi’nde çocuklara Çirkin Ördek Yavrusu’na Yeniden Bakmak isimli etkinlik gerçekleştirilecek. Kitabın yazarı Hasan Erkek de etkinlikte konuşmacı olarak yer alacak. Sergi Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nda karikatüristler Aziz Yavuzdoğan, Ekrem Borazan ve Mehmet Zeber tarafından hazırlanan Şairlerin Çizgili Yüzleri Karikatür Sergisi Tepebaşı Özdilek Sanat Merkezi’nde gezilebilecek.

Şiir ve Futbol Eskişehir'de Buluştu Haber

Şiir ve Futbol Eskişehir'de Buluştu

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, kentin kültürel mirasını yaşatmak ve spora olan sevgiyi edebiyatla buluşturmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. “Eskişiir’den Eskişehirspor’a: Kitaplar ve Hatıralar” adlı söyleşi, edebiyat tutkunlarını ve Eskişehirspor sevdalılarını Haller Gençlik Merkezi Tepebaşı Sahnesi'nde bir araya getirdi. Söyleşinin konukları, Eskişehir’in yetiştirdiği önemli şairlerden Haydar Ergülen ve akademisyen-yazar Özgür Topyıldız oldu. Katılımcılar, Eskişehir’in şiirle yoğrulmuş tarihini, Eskişehirspor’un kent kimliğine kattığı anlamı ve bu iki güçlü değerin bireysel ve toplumsal hafızadaki yerini dinleme fırsatı buldu. Etkinliğe, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, çeşitli kurum ve kuruluşlardan bürokratlar, Eskişehirspor Yönetim Kurulu Üyeleri Mert Albayrak ve Alican Döşer, minik Eskişehirspor taraftarları ve çok sayıda Eskişehirli katıldı. “ŞEHRİMİZE BÜYÜK BİR SEVGİYLE BAĞLIYIZ” Söyleşide ilk olarak konuşan Bakan Ayşe Ünlüce, “Kalabak suyunu içmiş, bu topraklarda soluk almış herkes bilir ki; Eskişehir, sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir yıldız gibi parlayan özel bir yerdir. Burada doğan, burada yaşayan ya da yolu bir şekilde bu şehirden geçen herkesin Eskişehir'e dair içinde bir sevgi vardır. Pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz, birçok güzel anıya tanıklık ediyoruz. Ama konu Eskişehir olunca, işte o zaman her şey daha da anlamlı, daha da kıymetli oluyor. Çünkü burası; tarihiyle, kültürüyle, insanıyla gönlümüzde ayrı bir yere sahip. Tarih boyunca önemli olaylara sahne olmuş bu topraklarda, İzmir’in işgalinden sonra sıranın Eskişehir’e geleceğini bilen bir bilincin mirasçılarıyız. İşte bu bilinçle, bu değerle, bu sevgiyle bağlıyız şehrimize. Bugün, yolu Eskişehir’den geçmiş, bu şehrin ruhunu içinde hisseden iki çok değerli konuğumuzu burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi. “TÜRKİYE ESKİŞEHİR GİBİ OLSUN” Eskişehirspor’un ortak bir dil ortak bir sevgi bağı olduğunu ifade eden Haydar Ergülen, “Eskişehir, bizi hiçbir zaman yanıltmayan, her seferinde umut aşılayan, ışığını yitirmeyen bir şehir… Ne kadar önemli ve ne kadar acil olduğunu hepimiz biliyoruz: Türkiye’nin Eskişehir gibi olması gerekiyor. Çünkü Eskişehir, yalnızca bir kent değil, bir yaşam biçimi, bir duruş, bir umuttur. Bu şehirde ne yazık ki çok az yaşadım. Ama belki de bu yüzden kıymetini daha çok biliyorum. Derler ya, Marco Polo dünyayı dolaşmış ama her yeri Venedik sanmış. Benim için de her yer Eskişehir. Nereye gitsem, ne görsem, içimde bir yerde hep ‘Es Es’ yankılanır. Bir şehir, insanın kaderidir. O şehrin iklimi, komşuluk ilişkileri, insanları, sokakları; karakterimizi, dünya görüşümüzü, kişiliğimizi şekillendirir. Ben kendimi bu anlamda çok şanslı hissediyorum. Düşünmemde, düşlememde, hayal kurmamda ve kim olduğumu anlamamda Eskişehir’in büyük bir payı var. Eskişehir bir ada gibidir. Anadolu’nun ortasında bir ışık gibi parlayan, sadece kendini değil çevresini de aydınlatan bir kent. Son yerel seçimlerle birlikte bu ışık daha da büyüdü, çevresine umut saçtı. Eskişehir’in yapısında öyle bir ruh var ki, insana karanlığın sonsuza dek sürmeyeceğini fısıldar. Bu yüzden her zaman ‘Eskişehir ve Eskişehirspor’ diyorum. Çünkü Eskişehirspor, bu şehri bir araya getiren, ortak bir dil, ortak bir heyecan yaratan nadir yapılardan biridir. O sadece bir spor kulübü değil; bir kültürdür, bir mücadeledir, birleştirici bir ruhtur. Eğer bir şehir demokratik, cumhuriyetçi ve özgürlükçü bir kimliğe sahipse; o şehir, Eskişehir gibi, Eskişehirspor gibi değerleri çoğaltır. Çünkü bu değerler ancak böyle şehirlerde büyür, gelişir ve toplumu ileri taşır.” ifadelerini kullandı. “ESKİŞEHİRSPOR BİR TAKIMDAN FAZLASI” Özgür Topyıldız ise, Es Es için umudun asla bitmeyeceğini belirterek, “Birçok insan farklı takımları tutar ama Eskişehirspor'u herkes sever. Çünkü Es Es, sadece bir futbol takımı değil; bir devrim kültüründen gelen, Anadolu’nun kalbinden yükselen bir direnişin ve umudun simgesidir. Yıllardır, 20 bin kişilik stadyumu her maçta dolduran bir taraftar topluluğu var bu şehirde. Ama Es Es'i sadece tribünde değil, tarihinde, kültüründe ve değerlerinde de tanımak gerekir. Bu takım, 100. yıla meşale taşıyan bir gelenek, eğitime ve altyapıya yatırım yapan bir vizyonla yoluna devam etti. Yalnızca sahada değil, saha dışında da bu ülkeye çok kıymetli isimler kazandırdı. Bu topraklardan çıkan değerler, Eskişehirspor’un ne denli köklü ve etkili bir yapı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Umut asla bitmez. Belki zor zamanlardan geçiyoruz ama biliyorum ki bir gün o gün gelecek ve ben her zaman olduğu gibi yine Köprübaşı’nda, takımımı karşılamaya hazır olacağım. Çünkü biz, hangi ligde olursa olsun asla düşmeyen tek unsuru, yani taraftarız. Bugün futbol dünyasında herkesin arayıp da bulamadığı o gerçek tutkuyu, aidiyeti ve bağlılığı, biz zaten yıllardır yaşıyoruz. Çünkü Eskişehirspor, yalnızca bir armanın peşinden gitmek değil; bir şehrin hafızasını, ruhunu ve direncini yaşatmaktır.” şeklinde konuştu. Programın sonunda Haydar Ergülen, ve Özgür Topyıldız kitaplarını imzaladı.

Şiir Severler Şairlerle Buluştu Haber

Şiir Severler Şairlerle Buluştu

Tepebaşı Belediyesi 12. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, 13. Uluslararası Sanat Çalıştayı ve Pişmiş Toprak Sempozyumu Sergisi’ni içinde barındıran “Sanat Tepebaşı’nda etkinliği dolu dolu geçiyor. Tepebaşı Belediyesi, yıllardır uluslararası ölçekte sürdürdüğü 3 büyük sanat etkinliğini bu sene “Sanat Tepebaşı’nda” adı ile bir arada gerçekleştiriyor. “Sanat Tepebaşı’nda” etkinliği kapsamında bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması kapsamında söyleşiler düzenlendi. Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşilere Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şairler ve Eskişehirli şiir severler katıldı. Şairler ve şiirleri ele alındı İlk olarak moderatörlüğünü Uluslararası Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’in yaptığı Hasan Erkek ve Erol Büyükmeriç’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Geçmişten Günümüze Şairlerden Esintiler’ başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Konuşmacılar, şairlerle olan anılarını anlatırken şiirlerini de ele aldı. Şairler Niye Resim Yapar? “Sanat Tepebaşı’nda” etkinliğine hem şair hem ressam kimliği ile katılan Hicran Aslan, Turgay Kantürk, Engin Turgut ve Işık Sungurlar’ın konuşmacı olarak katıldığı ve moderatörlüğünü Uluslararası Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’in yaptığı ‘Şairler Niye Resim Yapar?’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide sanatçılar resim ve şiire nasıl başladıklarını, resmin ve şiirin kendileri için neler ifade ettiğini anlattı. Tuna Kiremitçi Şiiri konuşuldu Konuşmacı olarak Yudum İşbecer, Mahir Karayazı ve Burçin Laçin Altay’ın yer aldığı ‘Tuna Kiremitçi Şiiri’ oturumunda ise Onur Konuğu Tuna Kiremitçi’nin şiirleri ele alındı. Her bir konuşmacı Kiremitçi’den seçtikleri şiirleri okuyarak kendilerine ne ifade ettiğini anlattı. Şiirden Romana Bibliyoterapi 12. Uluslararası Şiir Buluşmasının Onur Konuğu Tuna Kiremitçi ve Roman Yazarı Aslı Perker’in konuşmacı olarak yer aldığı ‘Şiirden Romana Bibliyoterapi’ oturumu gerçekleştirildi. Oturumda konuşan Perker, 14 yaşında yazmaya başladığını belirterek “Çok kez şiir yazmayı denedim ama şiir bana oturmadı. Aslında çok istedim şiir yazmayı. Şiir güzel bir şeydir ama şiir deyip geçemeyiz. Şiir gerçek dünyayı anlamdırmayı sağlıyor. Bizim söylemekten çekindiğimiz şeyleri bir başkası söylediğinde bu bizim içerimizde terapiye yol açıyor. Şiir sizin bilmediğiniz ya da çoklukla inkar ettiğiniz şeyi gösteriyor ve size terapiye doğru bir kapı açılıyor. Bir şair belki bunu farkında olmadan yapıyor” dedi Kiremitçi ise, “Yazmanın bana en keyif veren, var oluş hazzını hissettirmesi benim bilinçaltımla iletişim kurmamı sağlıyor. Yazmak bana o tanımadığım karanlık kısımla iletişim kurmamı sağlıyor. Normalde düşünemediğimiz şeyleri yazmaya başlayınca düşünmeye başlarız. Normal hayat bilinç düzeyinde kalmaya itiyor. Ama yazarken açmadığımız pencereleri açıyoruz, içinde ne olduğunu bilmediğimiz mahzenleri açıyoruz. Bazen içimizi de acıtıyor ama kendimizi keşfediyoruz” ifadelerini kullandı.Oturum Kiremitçi’nin okuduğu şiirle sona erdi. İran Şiiri masaya yatırıldı Özdilek Sanat Merkezi’nde gerçekleşen son oturumda ise İran Şiiri ele alındı. “Sanat Tepebaşı’nda” etkinliğine İran’dan katılan şairler Mina Aghazadeh, Esmail Yourdshahian ve Tahereh Mirzai Saridabad’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda İran eserleri üzerinden şiir ele alındı. Konuşmacılardan Esmail Yourdshahian, İran şiirinin son yüzyılda kabuk değiştirdiğini, yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal değişimlerden şiirin de etkilendiğini belirtti. Mina Aghazadeh ise kadınların her alanda olduğu gibi şiir ve yazılarda da birlik olması gerektiğini ve ön planda tutulması gerektiğini vurguladı. Son olarak konuşan Tahereh Mirzai Saridabad da 1979’dan sonra şairlerin bazı nedenlerden dolayı göç ettiğini ama göç eden şairlerin şiire devam ettiklerini belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.