SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sağlık

Porsuk Haber Ajansı - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Veteriner Hekimler Emeğinin Karşılığını Alamıyor! Haber

Veteriner Hekimler Emeğinin Karşılığını Alamıyor!

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Dünya Veteriner Hekimler Günü’nde veteriner hekimlerin kamuda “eşit işe eşit ücret” ve özlük hakları taleplerini gündeme taşıdı. Milletvekili Sarıbal, geçtiğimiz yıl yayımlanan Veteriner Biyolojik Ürün ve Hayvan Tanımlama Araçlarının Bedelleri ile Uygulama Ücretlerinin Tahsiline İlişkin Tebliğ’in uygulanmasında ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, veteriner hekimlerin emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulunan Sarıbal, ödenmesi gereken uygulama ücretlerinin aylık periyotlarla, her ayın belli bir gününde ve gecikmeksizin ödenmesi ve veteriner hekimlerin mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi. Sarıbal,  “Yayımlanan Tebliğ ile veteriner biyolojik ürünler ve hayvanların tanımlanmasında kullanılan tanımlama araçlarının uygulanması sonucu hayvan sahipleri veya bakıcıları tarafından ödenen ürün bedelleri ile uygulama ücretlerinin, tarımsal desteklemelerden kesinti ya da döner sermaye işletmeleri üzerinden ödeme yoluyla yapılması belirlenmiştir. Ancak uygulamaya dair izlenen yol; uygulayıcı veteriner sağlık çalışanlarını mağdur ederken, ödemelerini alamamalarına sebep olmakta ve hukuka aykırı bir süreç yaşanmaktadır. Ödenmesi gereken ücret; personelin hak etmiş olduğu ücret olup, mahsuplaşma hususu üretici ile kamu otoritesi arasında olan bir durumdur. Mahsuplaşmanın geciktirilmesinden doğan mali yükün uygulayıcılara yansıtılması kabul edilemez” diye konuştu. Aşı uygulama ücretlerinin üreticiler tarafından 10 gün içinde Bakanlık ilgili birimlerine yatırılmasına ve aradan aylar geçmesine rağmen tam ve düzenli olarak yapılmayan ödemelerin de döner sermaye işletmelerinde bekletildiğini, bu konuda da açıkça suç işlendiğini ifade eden Sarıbal, “Tarım Orkam Sen’in hazırladığı rapora göre ‘el emeği’ olan uygulama ücretlerinin ödenmesine dair usulün değiştirilerek 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nda öngörülen hayvan hastalıkları tazminatının ödenmesine benzer bir usul belirlenmesi, ödemelerin her ayın belli bir gününde olacak şekilde düzenli bir periyoda bağlanması gerekmektedir. Ayrıca, Tebliğ’ in 6. Maddesinin 9. Fıkrasında belirlenen usul, TÜRKVET sisteminde değiştirilmiştir. Ancak sistemdeki değişikliğe rağmen Tebliğin ilgili bölümü için değişiklik yapılmamış olup, Tebliğ’in sistemde yapılan değişikliğe uygun şekilde değiştirilmesi gerekmektedir” dedi.  VETERİNER HEKİMLER SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI’NA DAHİL EDİLMELİ Milletvekili Sarıbal ayrıca “Sağlık Hizmetleri Sınıfı” çalışanları arasında yer alan veteriner hekimlerin; sağlık çalışanlarına tanınan tüm özlük ve parasal haklardan yararlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini de söyledi. Veteriner hekimlerin, “Sağlıkta Şiddet Yasası” olarak bilinen 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 12. maddesine eklenen cezai yaptırımlar kapsamına alınmasının önemine değinen Sarıbal, “Veteriner hekimler, görevleri gereği sahada risk altında çalışmakta, ancak ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ kapsamı dışında bırakıldıkları için ciddi bir adaletsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Bu eşitsizliğin giderilmesi, 657 sayılı Kanun’un 36. maddesi kapsamında yer alan tüm sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri personelinin korunması adına, yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması zorunludur. Sağlık Bakanlığı dışındaki bakanlık ve birimlerde görev yapan veteriner hekimlerin de sağlık hizmetleri sınıfına tanınan haklardan eksiksiz yararlandırılması gerekmektedir. Veteriner hekimlerimizin haklı taleplerinin yanında olduğumuzu, bu konuda üzerimize düşen her türlü girişimi yapacağımızı bir kez daha ifade ediyor, tüm veteriner hekimlerimizin gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.  

Doç. Dr. Yaşar Bildirici: "Kalp Sağlığınızı Koruyun!" Haber

Doç. Dr. Yaşar Bildirici: "Kalp Sağlığınızı Koruyun!"

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 14-20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Dünyada, 20. yüzyılın başından itibaren eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarında yaşanan gelişmeler sayesinde doğuşta beklenen yaşam süresi artmış, buna paralel olarak yaşlı nüfus oranı da yükselmiştir,” dedi. Bu durumun bulaşıcı olmayan hastalıkların görülme sıklığını artırdığını vurgulayan Doç. Dr. Bildirici, özellikle kalp ve damar hastalıklarının bu hastalık grubunun başında geldiğini belirtti. Dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık %75’inin bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklandığını ifade eden Bildirici, “Kalp krizleri ve inmeler başta olmak üzere kalp damar hastalıkları, tüm ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Her yıl 18,6 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bu hastalıklar, dünyanın bir numaralı ölüm nedenidir,” dedi. Bu ölümlerin üçte birinin 70 yaş altında gerçekleştiğine dikkat çeken Bildirici, bunun ‘erken ölüm’ açısından büyük bir risk taşıdığını belirtti. “Dünya genelinde 300 milyondan fazla kişi kalp hastalığı ile yaşamakta, 2 milyardan fazla kişi ise kalp hastalığı riski taşımaktadır,” diyen Bildirici, bu durumun küresel ölçekte ciddi bir halk sağlığı problemi olduğuna işaret etti. Türkiye'de ki duruma da değinen Doç. Dr. Bildirici, “TÜİK'in 2022 yılı verilerine göre, Türkiye’deki ölümlerin %35,4’ü dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Bu da yaklaşık her üç dakikada bir kişinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdiği anlamına gelmektedir,” şeklinde konuştu. Kalp damar hastalıklarının önlenebilirliğine dikkat çeken Bildirici, “Yapılan bilimsel araştırmalar, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin %80’inin tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, obezite ve diyabet gibi kontrol edilebilen risk faktörlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi hayati öneme sahiptir,” dedi. Sağlık Bakanlığı tarafından bu konuda sürdürülen çalışmalardan da bahseden Bildirici, “On İkinci Kalkınma Planı ve 2024-2028 Stratejik Plan çerçevesinde, sağlıklı yaşam tarzının teşvik edilmesi ve bulaşıcı olmayan hastalık risklerine karşı koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir,” ifadelerini kullandı. Bu kapsamda geliştirilen Hastalık Yönetim Platformu hakkında bilgi veren Bildirici, “Bakanlığımız tarafından geliştirilen bu online sistem ile aile hekimleri; kronik hastalıkları taramakta, erken teşhis edilen hastalıkları düzenli bir şekilde izlemekte ve bireylerin fonksiyon kaybı ya da engellilik gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşmasını önlemeye yönelik önemli bir adım atılmıştır,” dedi. Kalp sağlığında bireysel farkındalığın da en az sağlık hizmetleri kadar önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yaşar Bildirici, “Kişinin kendi kalp sağlığı hakkında bilgi sahibi olması ve aile hekiminden alacağı danışmanlık doğrultusunda gerekli önlemleri alması, kalp hastalıklarının önlenmesinde oldukça etkilidir,” şeklinde konuştu. Son olarak kalp sağlığını korumak için önerilerde bulunan İl Sağlık Müdürü Bildirici şu uyarılarda bulundu: Sağlıklı beslenin. Fiziksel olarak aktif olun. Stresle başa çıkmayı öğrenin. Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durun. Aile hekiminizi düzenli olarak ziyaret edin ve sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. “Kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin %80’inin, sadece sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenerek önlenebileceğini unutmayın!” diyerek sözlerini tamamladı.

İl Sağlık Müdürü Bildirici'den Parkinson Hastalığı Uyarıları Haber

İl Sağlık Müdürü Bildirici'den Parkinson Hastalığı Uyarıları

 Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, Dünya Parkinson Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, Dünya Parkinson Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; “Parkinson hastalığı, beyin hücrelerinin dejenerasyonu yani işlev kaybı ve hücre ölümü ile ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır,” dedi. Bu hastalıkta beyinde dopamin isimli molekülü üreten sinir hücrelerinin kaybının söz konusu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bildirici, bunun sonucunda hareketlerde yavaşlama, titreme ve denge kayıpları gibi belirtilerin ortaya çıktığını ifade etti. Ayrıca hastalığın, yıllar öncesinden uyku bozuklukları ve kabızlık gibi belirtilerle başlayabildiğini söyledi. “Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörolojik hastalık olan Parkinson Hastalığı, özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkmaktadır,” diyen Bildirici, 50 yaşından önce başlamasının oldukça nadir olduğunu kaydetti. Erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık iki kat daha sık görüldüğünü belirtti. Türkiye’de yapılan “Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı” çalışmasına değinen Doç. Dr. Bildirici, 15 yaş üstü nüfusta Parkinson sıklığının binde 3, 65 yaş üstü bireylerde ise yüzde 2 olduğunu aktardı. Parkinson hastalığının temel belirtilerini sıralayan Bildirici, “İstirahat halinde titreme (tremor), hareketlerin yavaşlaması (bradikinezi), kaslarda sertleşme (rijidite) ve ayakta durma dengesinin bozulması (postural instabilite) hastalığın temel bulgularıdır,” dedi. Bu belirtilerden önce de bazı erken dönem bulguların görülebileceğini belirterek, koku alma bozukluğu, REM uyku davranış bozukluğu, bağırsak alışkanlıklarında değişim ve tansiyon dalgalanmalarının bu bulgular arasında yer aldığını ifade etti. Doç. Dr. Bildirici, Parkinson hastalığının ilerleyen evrelerinde daha belirgin belirtilerin gözlemlenebileceğini söyledi. Bu belirtileri ise şu şekilde sıraladı: “Yürürken kolların normal şekilde sallanmaması, istirahat halinde elde, bacaklarda veya çenede titreme, mimik kaybı (maske yüz), göz kırpma sayısında azalma, öne eğik ve yavaş yürüyüş, küçük adımlarla yürüme, düşmeler, donma hissi, yavaş hareket etme ve konuşma, yutma bozuklukları, kabızlık, cinsel işlev bozuklukları, depresyon, psikoz, halüsinasyon, gündüz uyuklama, dürtü kontrol bozukluğu, ciltte yağlanma (sebore) ve bunama.” Parkinson hastalığının tedavisine de değinen İl Sağlık Müdürü, “Tedavi üç ana başlıkta ele alınmaktadır. Öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. İlaçlardan yeterli yanıt alınamayan durumlarda cerrahi tedavi seçenekleri düşünülmektedir. Ayrıca her hastanın belirtilerine göre kişiselleştirilmiş destek tedavileri de önem taşımaktadır,” dedi. Son olarak, bazı belirtilerin Parkinson hastalığının habercisi olabileceğini belirten Doç. Dr. Yaşar Bildirici, şu uyarılarda bulundu: “Yüz ifadesinde değişiklik (sabit bakış, az göz kırpma), yürürken bir kolun sallanmaması, vücut duruşunda bükülme (kamburlaşma), omuzda donma ve ağrı, bacakta aksama veya sürüklenme, boyun ve uzuvlarda uyuşma, karıncalanma, ağrı, rahatsızlık hissi, seste yumuşama ve içten titreme hissi yaşayan vatandaşlarımız vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.”

Tepebaşı'nın Sağlığı İçin Gece Gündüz Çalışıyoruz Haber

Tepebaşı'nın Sağlığı İçin Gece Gündüz Çalışıyoruz

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Tepebaşı Belediyesi’nin hayata geçirdiği sağlık projelerinin Türkiye’ye örnek olduğunu belirterek, “Her alanda olduğu gibi sağlıkta da örnek bir belediye olmaya, Eskişehirlilerin göğsünü kabartmaya ve sizlere hizmetin en iyisini sunmaya devam edeceğiz” dedi. Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, bir hekim olarak sağlık projelerine verdiği öneme vurgu yaptı. Tepebaşı Belediyesi hayata geçirdiği projeler ile 7’den 70’e tüm vatandaşları düşünüyor. Bu projelerin içinde sağlık konusu önemli bir yer tutuyor. İlçede gerçekleştirilen sağlık çalışmaları ile aynı zamanda sosyal belediyeciliğin de hayat bulduğunu kaydeden Başkan Ataç, “Tepebaşı Belediyesi olarak ilçemizde hayata geçirdiğimiz ve temeli uzun yıllara dayanan sağlık çalışmalarımız, bugün her zamankinden daha değerli. Zaten bir hekim olarak, halk sağlığını gözeten, toplumun her kesimini kapsayan sağlık projelerini hayata geçirmemiş olmayı düşünemiyorum. Olaylara daima bir hekim gözüyle bakıyorum. Hep söylerim, ben önce bir hekimim, sonra belediye başkanıyım. Güzel kentimizde, insanlarımızın tamamının sağlıklı yarınlara ulaşabilmesi için durmadan çalışıyoruz. Çocuklarımızdan kadınlarımıza, deneyimli büyüklerimizden engelli bireylerimize kadar herkesi kapsayan, kaliteli hizmetlerimizin eşitçe dağılması için çaba gösteriyoruz. Bu anlayış ile hayata geçirdiğimiz projelerimiz de ülkemizde örnek gösteriliyor, takdir topluyor. Melih Savaş Yaşam Köyü’müzün içinde oluşturduğumuz ve Türkiye’de eşine rastlanmayacak bir hizmeti vatandaşlarımıza sunan Alzheimer Konukevi, Yeşiltepe Yaşam Merkezi’nde bulunan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile Dil ve Terapi Merkezi, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın her ihtiyacında yanında olduğumuz TEBEV, özellikle engelli bireylerimizin ve yaşlı vatandaşlarımızın önemli ihtiyaçlarına cevap veren Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi, önemli sağlık yatırımlarımızdan sadece bazıları. Metin Özöğüt Yaşam Merkezi’nde ise deneyimli vatandaşlarımıza sıcak bir yuva ortamı sağlıyoruz. Her alanda olduğu gibi sağlıkta da örnek bir belediye olmaya, Eskişehirlilerin göğsünü kabartmaya ve sizlere hizmetin en iyisini sunmaya devam edeceğiz. Tepebaşı’nda örnek sağlık projeleri yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

EBTO Hayatını Kaybeden Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Andı Haber

EBTO Hayatını Kaybeden Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Andı

Eskişehir Bilecik Tabip Odası, pandeminin 5.yılında  “1 Nisan COVID-19 Nedeniyle Hayatını Kaybeden Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü”nünde Varlığınız Sağlığımız Anıtındaydı. Tepebaşı'nda bulunan Varlığınız Sağlığımız Anıtında bir açıklama yapan Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nazan Aksaray şu ifadelere yer verdi; "Değerli Basın Emekçileri, Değerli Kamuoyu, Bugün bayramın 3. günü. Öncelikle bayramınızı umut ve dayanışma duygularımızla kutlarız. Değerli Basın Emekçileri, Bugün “1 Nisan COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü”. Bundan tam 5 yıl önce, Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nu COVID-19 nedeniyle kaybettik. Cemil Hocamız ülkemizde COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz ilk hekimdir ve vefat ettiği gün olan 1 Nisan; Türk Tabipleri Birliği’nin 72. Büyük Kongresi’nde alınan kararla “COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü” ilan edilmiştir. Pandemi döneminde, aktif olarak görev yapmaktayken yitirdiğimiz 176’sı hekim, 513 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz. Pek çok hekim ve sağlık çalışanının da hastalığın vücutlarında oluşturduğu kalıcı etkiler nedeniyle mesleklerini yapamadıklarını biliyoruz. Onlara da şifa diliyoruz ve emekleri önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz. Değerli Basın Emekçileri, Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 pandemisinin başlangıcının üzerinden beş sene geçti. Ülkemiz, dünyada COVID-19 pandemisinden en çok zarar gören ülkeler arasında maalesef. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de COVID-19 nedeniyle 102.174 ölüm kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği’nin fazladan ölüm tespitlerine göre ise; gerçek ölüm sayısının, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığının üç katından fazla olduğunu biliyoruz. Hayatta kalan milyonların yaşamı da hastalık ve ekonomik kriz başta olmak üzere derinleşen çoklu kriz ortamı nedeniyle dayanılması güç bir hale geldi. COVID-19 pandemisinin ardından yaşadığımız 6 Şubat depremleri ile yaşadığımız felaket ve ülkemizi saran ekonomik kriz özellikle yoksul halkımız için ciddi yıkımlara neden oldu ve olmaya devam ediyor. Gerek COVID-19 pandemisinde gerekse depremde hazırlıkların yetersiz olması ve sürecin yönetilmesindeki eksikliklerin, kırılgan ve piyasacı sağlık sistemimizle birleşerek tehlikeyi artırdığının hepimiz yakın tanığıyız. Bu nedenle pandemi öncesinde bile baş edilemeyecek düzeyde olan sağlık emekçilerinin çalıştıkları ortamdaki risk ve iş yükü, pandemi ile korkunç boyutlara taşınmıştır. Salgının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarına her gün yaptığımız uyarılar hiçe sayılarak hem toplumun hem de hekim ve sağlık emekçilerinin hayatları tehlikeye atılmıştır. Pandemi, iktidar için ekonomik çıkarların öncelenmesi ve algı yönetiminden ibaretken biz hekimler ve sağlık çalışanları için üzüntü, acı ve öfke olmuştur. Yapılan onca yanlış yüzünden yitirilen yüz binlerce candan ders almak bir yana, yönetememe halini çeşitli şekillerde yaşamaya devam ediyoruz maalesef. Pandemide sağlık çalışanları, sürecin doğru yönetilmemesine, koruyucu ekipmanın yetersizliğine, aşı tedarikinde ve dağılımındaki sorunlara,  yöneticilerin liyakatsizliğine rağmen en ön saflarda mücadele ettiler. Bu dönem biz hekimler ve sağlık çalışanları için aynı zamanda bir gurur dönemidir. Bizlerin tüm yokluklara ve zorluklara karşı, yaşamlarımızı ortaya koyarak verdiğimiz mücadele olmasa bugün çok daha fazla yurttaşımızın yaşamını kaybetmiş olmasından bahsedileceği çok açıktır. Yine biliyoruz ki; dünyada 20 milyon kişinin hayatta kalmasını sağlayan aşıya daha erken erişilse, etkili ve yeterli aşılanma sağlanabilse ve pandemi süreci doğru yönetilebilse bugün belki kaybettiğimiz meslektaşlarımızın ve halkımızın büyük bir bölümü yaşıyor olacaktı. Yanlışlar neticesinde yaşamını yitiren yüzlerce sağlık emekçisi; bilimsel, şeffaf ve emekten yana yönetim anlayışı benimsenseydi halen hayatta olacaklardı. Bu nedenle, bizlerin haklarımız için verdiğimiz mücadele, biz sağlık çalışanları için ve halkımız için bir ölüm kalım mücadelesidir. Yaşamak için, sağlığımızı kaybetmemek için, ağırlaştırılmış çalışma koşullarına, sağlıkta şiddete, toplum sağlığını hiçe sayan politikalara karşı hep birlikteyiz. İnsanca yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Ülkemizde meydana gelen her afetin yükünü hekim ve sağlık emekçileri olarak bizler çekerken; daha da kötüleşen çalışma koşullarımızla ilgili kamu otoritesinden herhangi önemli bir adım gelmemektedir. Bu da yetmezmiş gibi haklarımızı gasp eden uygulamalarda da sınır tanımıyorlar. Bunları artık sizler de yakından biliyorsunuz. Tüm uyarılarımızın hiçbir karşılık bulmadığını görüyoruz. Tam tersine onurumuzun ayaklar altına alınmadığı bir gün göremez durumdayız maalesef. Bizler hastalarımızın ve biz sağlık çalışanlarının haklarının teslim edildiği, onurumuzla oynanılmayan, merkezinde insanın, bilimin, emeğin ve liyakatın olduğu başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu ve bunu gerçekleştirmenin çok kolay olduğunu biliyoruz. Ancak ülkemizi yöneten mevcut iktidar anlayışıyla bunun mümkün olmadığı çok açıktır. İnsan onuruna yaraşır bir sağlık sistemi ancak, adaletin, demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın olduğu bir Türkiye’de mümkün olabilir. Bu ülkede zor çalışma koşullarında hastaları uğruna canlarını vermiş meslektaşlarımıza, sağlık çalışanlarımıza sözümüz olsun. Halkımızla birlikte tüm mücadelemiz bunun için olacaktır. Bunu mutlaka ama mutlaka başaracağız. Sadece pandemide değil, depremde, çalıştıkları ortamda maruz kaldıkları pek çok meslek hastalığı nedeniyle ve maalesef şiddet nedeniyle yaşamını yitirmiş tüm meslektaşlarımızın, sağlık çalışanlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Saygılarımızla."

Veteriner Hekimlerin Hak Kayıpları Giderilsin Haber

Veteriner Hekimlerin Hak Kayıpları Giderilsin

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de yaptığı konuşmada, çalışan ve emekli veteriner hekimlerin yaşadığı hak kayıplarına ve adaletsiz uygulamalara dikkat çekti. Gürer, veteriner hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi, sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmaları ve yeni istihdam olanakları sağlanması için çağrıda bulundu. VETERİNER HEKİMLERİN HAK KAYIPLARI GİDERİLSİN! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, konuşmasında veteriner hekimlerin diğer meslek gruplarına yapılan yasal düzenlemeler sonrasında özlük haklarında yaşanan kayıplara değindi. “Çalışan ve emekli veteriner hekimler, diğer meslek gruplarına yönelik yapılan yasal düzenlemeler sonrasında özlük haklarında yaşanan hak kayıplarının ve adaletsiz uygulamaların giderilmesini talep etmektedir. Bu adaletsizlikler bir an önce son bulmalıdır” dedi. SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI VETERİNER HEKİMLERİ DE KAPSAMALI! Veteriner hekimlerin sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınması gerektiğini vurgulayan Gürer, “Veteriner hekimler, sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmayı talep ediyor. Onlar da sağlık çalışanlarıdır ve şiddete karşı korunmalıdır. Bu talepleri haklı bir taleptir ve acilen yerine getirilmelidir” ifadelerini kullandı. BELEDİYELERDE VETERİNER İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIKLARI KURULSUN! Belediyelerde veteriner işleri daire başkanlıklarının kurulması gerektiğini belirtenCHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Veteriner hekimler, belediyelerde veteriner işleri daire başkanlıklarının kurulmasını istiyor. Bu, yerel yönetimlerde veterinerlik hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır. Bu talep, hayvan sağlığı ve halk sağlığı için büyük önem taşıyor” dedi. 4 BAKANLIKTA YENİ VETERİNER HEKİM KADROLARI OLUŞTURULSUN! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, veteriner hekimlerin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni kadrolara atanması gerektiğini söyledi. “Veteriner hekimler, bu bakanlıklar bünyesinde yeni kadroların oluşturulmasını talep ediyor. Bu, hem mesleki istihdamı artıracak hem de kamu hizmetlerinin kalitesini yükseltecektir” diye konuştu. UZMANLIK EĞİTİMİ YÖNETMELİĞİ HAYATA GEÇİRİLSİN! Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Gürer, “Veteriner hekimler, uzmanlık eğitimi yönetmeliğinin uygulanmasını bekliyor. Bu yönetmelik, mesleki gelişim ve uzmanlaşma için büyük önem taşıyor. Acilen hayata geçirilmelidir” dedi. İŞSİZ VETERİNER HEKİMLERE FAİZSİZ KREDİ VE TEŞVİK VERİLSİN! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İşsiz kalan veteriner hekimler, modern hayvancılık işletmeleri kurabilmek için faizsiz kredi ve teşvik uygulamalarının başlatılmasını talep ediyor. Bu, hem istihdamı artıracak hem de hayvancılık sektörünü canlandıracaktır” ifadelerini kullandı. HER KÖYE BİR VETERİNER HEKİM GÖREVLENDİRİLSİN! Hayvancılığın yapıldığı her köye bir veteriner hekim görevlendirilmesi gerektiğini belirten Gürer, “Hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde veteriner hizmetlerinin erişilebilir olması için her köye bir veteriner hekim görevlendirilmesi gerekiyor. Bu, hem hayvan sağlığı hem de halk sağlığı için büyük önem taşıyor” dedi. VETERİNER HEKİM MAAŞLARINDA İYİLEŞTİRME YAPILSIN! Veteriner hekimlerin maaşlarında iyileştirme yapılması gerektiğini söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Veteriner hekimler, zorlu çalışma koşullarına rağmen düşük maaşlarla çalışıyor. Maaşlarında iyileştirme yapılması, mesleğin cazibesini artıracak ve hak ettikleri değeri görmelerini sağlayacaktır” diye konuştu. VETERİNER HEKİMLERİN TALEPLERİ DİKKATE ALINSIN! Gürer, veteriner hekimlerin taleplerinin dikkate alınması çağrısıyla tamamladı: “Veteriner hekimler, hayvan sağlığı ve halk sağlığı için büyük bir özveriyle çalışıyor. Ancak yaşadıkları hak kayıpları ve adaletsiz uygulamalar, mesleği icra etmelerini zorlaştırıyor. Bu talepler bir an önce dikkate alınmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.”

"Maziden İstikbale Asırlık Şifa" Kitabı Tanıtıldı Haber

"Maziden İstikbale Asırlık Şifa" Kitabı Tanıtıldı

Eskişehir’in sağlık alanındaki 100 yılı aşkın süredeki gelişimini ele alan, iki ciltten ve 1166 sayfadan Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından oluşturulan "Maziden İstikbale Asırlık Şifa" adlı eser, Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Güzel Sanatlar Galerisi'nde tanıtıldı. Tanıtımın ardından, kitabın içeriğini ve sağlık tarihine ışık tutan belgeleri içeren sergi açıldı. 27-28 Şubat 2025 tarihlerinde ziyarete açık olacak sergide, Eskişehir’in sağlık alanındaki dönüşümünü gösteren fotoğraflar, belgeler ve tarihi materyaller yer alıyor. Proje koordinatörü Uzm. Dr. Emrah Atay, kitabın sağlık hizmetlerinin geçmişten günümüze nasıl şekillendiğini ve bu süreçte emeği geçen sağlık çalışanlarının katkılarını detaylı bir şekilde ele aldığını belirtti. Atay, bu eserin gelecek nesillere kalıcı bir miras bırakmayı hedeflediğini vurgulayarak, emeği geçen tüm araştırmacılara teşekkür etti. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, sağlık hizmetlerinin tarihine ışık tutan bu kitabın, Eskişehir’in sağlık alanındaki önemli aşamalarını belgelediğini ifade etti. Bildirici, sağlığın toplum için önemli bir yapı taşı olduğunu belirterek, eserin geleceğe de yön vereceğini söyledi. Vali Hüseyin Aksoy, kitabın, sağlık hizmetlerinin dönüşümünü ve sağlık çalışanlarının katkılarını belgelediğini vurguladı. Aksoy, kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, bu çalışmanın geleceğe önemli bir kaynak olacağını ifade etti. Programda, kitabın hazırlanmasında katkı sunan yazarlara ve araştırmacılara teşekkür belgeleri takdim edildi. Vali Aksoy tarafından Gazeteci Ali Akyüz, Prof. Dr. Ertuğrul Algan, Uzm. Dr. Emrah Atay, Yaşar Yastıkçı ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’a plaket verildi. Açılışın ardından protokol üyeleri sergiyi gezerek Eskişehir’in sağlık alanındaki tarihsel gelişimi hakkında bilgi aldı. Ziyaretçiler, sağlık alanında önemli dönüm noktalarını gözler önüne seren sergiyi 28 Şubat 2025 tarihine kadar gezebilecekler.

Ranta Dayalı Sağlık Sistemi İflas Etmiş Durumdadır Haber

Ranta Dayalı Sağlık Sistemi İflas Etmiş Durumdadır

Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nazan Aksaray Sağlık Bakanı Prof.Dr. Kemal Memişoğlu'nun Eskişehir ziyaretini değerlendirdi. EBTO Yönetim Kurulu adına Başkan Dr. Nazan Aksaray tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Değerli Basın Emekçileri, Değerli Kamuoyu, 31 Ocak 2025 Cuma günü Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu şehrimizi ziyaret etti. Ziyaretlerinden önce Eskişehir ve Bilecik’teki hekimlerin meslek odası olarak kendilerinden randevu talep ettik. Ancak maalesef yanıt alamadık. Kendilerinin Eskişehir Sanayi Odası’nın toplantı salonunda ilimizde bulunan kamu ve özel hastane başhekimleriyle bir toplantı yaptığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu tür toplantıların ülkemizin mevcut ortamında katılımcı ve demokratik bir zeminde gerçekleşmeyeceğini maalesef hepimiz gayet iyi biliyoruz. Öncelikle Sayın Bakan’a şu soruyu sormak isteriz: Toplantı neden Sanayi Odası’nın salonunda yapılmıştır? Eskişehir’de İl Sağlık Müdürlüğü’nün veya kamu hastanelerinin bu toplantının gerçekleştirileceği salonları yok mudur? Var olduğunu biliyoruz. Bizim açımızdan bu salon seçimi sağlığın bu kadar alınır satılır bir meta olarak görüldüğü bu dönemde açık bir tercihtir ve sembolik bir anlam içermektedir. Sayın Bakan, atandıktan sonra ilk defa şehrimize geldiniz, adeta dikensiz gül bahçesi ziyareti yapmak ister gibi, yarattığınız kaotik ortama hiç tanık olmadan, tek bir sağlık çalışanına veya hastamıza hatırını sormadan hızlıca şehrimizden ayrıldınız. Bu tutum bize açıkça, sorunlarla yüzleşmekten kaçındığınızı göstermektedir. Sayın Bakan, keşke açtığınız AMATEM’in hemen arkasında bulunan şehir hastanesinin acil servisine uğrayıp hiç olmazsa bir meslektaşımıza hatırını sorsaydınız? Duyacaklarınızdan korkmayın. Bunlar gerçekler. Size muhtemelen toplantıda her şeyin çok iyi olduğu anlatılmıştır. Belki de bunu duymak istiyorsunuz. Ama hizmeti biz veriyoruz ve sorunları hastalarımızla birlikte biz yaşıyoruz. Onun için bizi dinleyin. Sorunlar ancak bu şekilde çözülür. Öncelikle şehrimize ait iki acil sorunu dile getirelim: İlki yıkılan devlet hastanemizin yerine acilen tam teşekküllü bir devlet hastanesinin yapılması, şehir hastanesinin sözleşmesinin yasalar çerçevesinde sonlandırılmasıdır. Ulaşımının ve bina içinde hizmet almanın çok zor olduğu şehir hastanesinin, bir kısmının çevre mahallelere hizmet için poliklinik hizmetine devam ederken, büyük bölümünün palyatif bakım merkezi, yanık ünitesi, yara bakım merkezi, geriatri merkezi gibi hastaların uzun süre yatacağı kliniklere dönüştürülmesi uygun olacaktır. İkincisi, tıp fakültesi hastanesinin ana binasının acilen depreme karşı güçlendirilmesidir. 2025 yılı yatırım planında Eskişehir’e ayrılan ödenekte, binanın güçlendirilmesi için gereken 400 milyon TL’nin ancak %10’unun ayrıldığını görmek bizler için çok üzücüdür. Binlerce hastamızın hizmet aldığı, yüzlerce sağlık çalışanın görev yaptığı fakülte binasının bir an önce güçlendirilmesi, teknik ve tıbbi gereklilikler göz önünde bulundurularak, eğer gerekli görülürse yeni bir binanın inşa edilmesi için acele edilmelidir. 6 Şubat depremlerinde sağlık kurumlarında yaşanan acı olayların bir kez daha yaşanmasını kabul edemeyiz. Sayın Bakan, 21 yıldır uyguladığınız ranta dayalı sağlık sistemi iflas etmiş durumdadır. Bir an önce bu yanlıştan dönün. Her zaman dile getirdiğimiz gibi yanlıştan dönmek erdemliliktir. Gelinen noktada hastalarımız da sağlık çalışanları da mutsuzlar. Sağlık için zaten yeterli olmayan bütçe, maalesef etkin olarak kullanılmamakta, şirketlere aktarılmaktadır. Bir an önce koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyin. Tıp fakültemizin akademik kadro sorunu, yardımcı personel sorunu ve ödenek sorunu vardır. Bunların acilen giderilmesi gerekmektedir. Tıp fakültesinde öğrenciler, gelecekte onları bekleyen kötü çalışma koşulları nedeniyle daha ilk günden ülkemizi terk edip, kendilerine kıymet verilen ülkelere gitmeyi planlıyorlar ve gidiyorlar. Bunun önüne ancak çağdaş, demokratik, katılımcı, çalışanın eğitimine, emeğine ve deneyimine saygı duyulan çalışma ortamları ile geçebilirsiniz. Oysa bizler yöneticilerin baskılarına ve mobbingine maruz kalıyoruz. 3-5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyoruz. Bu şekilde çalışmayı reddediyoruz. Aile sağlığı merkezlerimizin kamu eliyle inşa edilmesini ve çalışanlarının kamu görevlisi olmasının istiyoruz. Kaosa neden olan aile hekimliği yönetmeliğini acilen geri çekmenizi istiyoruz. Acil servislerimizin kendileri acil hasta durumunda. Hekimler 1-2 dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyor. Böyle acil hizmeti verilmeyeceğini mutlaka biliyor olmalısınız. Neden bunda ısrar ediyorsunuz? Gelinen noktada hastalarımız randevu bulamıyor, güçlükle bulurlarsa 3-5  dakikada yeterli sağlık hizmeti alamıyorlar. Mükerrer başvurular, çok ilaç, çok tetkik vb hem hastalarımızın sağlığı hem de milli servet kaybı açısından türlü olumsuzluklara neden oluyor. Sayın Bakan, tam 13 ay sonra 2023 yılına ait sağlık istatistik yıllığını 3 gün önce yayımladınız. Hastalarımızın sunduğunuz sağlık hizmetinden memnuniyeti dahil pek çok veride önceki yıllara göre oldukça geriye gidişin olduğunu görüyoruz. Sayın Bakan, eğer bu sorunları çözemiyorsanız hemen istifa edin. Çünkü bu kötü sağlık sistemine hastalarımızın da sağlık çalışanlarının da artık dayanacak gücü kalmadı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.