ESOGÜ Hastanesi'nde Dünya Diyabet Günü Farkındalık Etkinliği Yapıldı
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi, 14
Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenledi. ESOGÜ
Hastanesi poliklinikler girişinde kurulan stantta hasta ve yakınlarına bilgiler verilirken
etkinliğe Hastane Başhekim Yardımcısı ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.
Pınar Yıldız, İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aysen Akalın ve Prof. Dr.
Göknur Yorulmaz ile Tıp Fakültesi öğrencileri katıldı.
14 Kasım Dünya Diyabet Günü ile ilgili olarak Hastane Başhekim Yardımcısı ve İç
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Yıldız; İç Hastalıkları Anabilim Dalı,
Genel Dahiliye, Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalları adına açıklamalarda bulundu:
“Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun
ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ve ömür boyu devam eden
kronik bir hastalıktır. Günümüzde diyabet, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada
önemi her geçen gün artan önemli ve öncelikli sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaşam tarzındaki değişim ile birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların tümünde
özellikle tip 2 diyabet görülme hızı artmaktadır. Geçmişte ‘insüline bağımlı olmayan diyabet’,
‘erişkin diyabet’ veya ‘tip II diyabet’ olarak da isimlendirilen tip 2 diabetes mellitus tüm
diyabet olgularının %90’dan fazlasını oluşturmaktadır ve en yaygın görülen diyabet
formudur.
Tip 2 diyabet, obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak genellikle daha sık
görülmektedir. Hastalığın temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen
ve giderek artan insülin direnci ve zamanla azalan insülin salınımı söz konusudur. Yanlış
beslenme ve hareketsizlik son yıllarda gençlerde ve hatta çocuklarda da obezite ve diyabet
tanı hızını arttırmaktadır. Tanısında gecikme ve hastaların takip uyumundaki sorunlardan
dolayı tedavileri de yeterli olamamaktadır. Kontrolsüz diyabet, hiperglisemiye yol açarak
zamanla kalp-damar sistemi hastalıkları başta olmak üzere göz, böbrek, sinir sistemi dahil
vücudun bütün sistemlerini etkileyen komplikasyonların gelişmesine neden olur.
Kardiyovasküler hastalıkların sıklığı, yaygınlığı ve ölümle sonuçlanma oranı diyabetli
bireylerde, diyabeti olmayan akranlarına kıyasla 2-8 kat daha yüksektir. Ayrıca, diyabetli
bireylerde infeksiyon gelişme riski, diyabeti olmayanlara oranla daha yüksektir. Tüm dünyada
böbrek yetersizliğinin ve travma-dışı amputasyon olgularının en yaygın nedeni diyabettir.
Diyabetli bireylerde alt ekstremite amputasyon riski diyabeti olmayanlara oranla 25 kat
yüksektir. Özellikle gelişmiş ülkelerde diyabet en sık görme kaybı ve körlük nedenlerinden
biridir.
Dünya’da artık bir epidemi olarak nitelendirilen diyabet hem bireysel hem de
toplumsal olarak insan sağlığını olumsuz etkilemekte, yaşam kalitesini ciddi anlamda
bozmakta ve ekonomik olarak yük getirmektedir. Bu hastalıklar sağlıklı yaşam yıllarından
çalmakta, daha kısa ve kalitesiz yaşama sebep olmaktadır.
Her yıl 14 Kasım Dünya Diyabet günü olarak çeşitli farkındalık aktiviteleriyle anılmakta
ve Diyabet hastalığının önemine dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve
Dünya Diyabet Federasyonu tarafından 1921’de İnsülini keşfederek sayısız hayatı kurtaran
Fredrick G. Banting’in doğum günü olan 14 Kasım Dünya Diyabet gün olarak ilan edilmiş ve
2007 yılından itibaren de resmi olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 14 Kasım teması olarak;
‘Diyabet ve Esenlik’ vurgulanmaktadır. Diyabet hastalarının özellikle yaşam kalitelerinin
yükseltilmesi ve hastalığın kontrolünün sağlanması önemlidir.
Diyabetin; şeker yüksekliğinden ibaret olmadığı, çok sayıda ölümcül ve sakat bırakıcı
soruna yol açabildiği vurgulanarak diyabetin azaltılması ve daha etkili tedavi ve takibine
yönelik bilgilendirmeler yapılmaktadır. Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi diyabette de
hastalar en büyük sağlık paydaşımızdır. Hastalarla kendi tanı ve tedavi süreçlerinde iş birliği
yaparak hastalıkla mücadele etmelerini sağlamak başarılı olabilmemizin temel şartıdır.”