SON DAKİKA
Hava Durumu

#Oğuzhan Demir

Porsuk Haber Ajansı - Oğuzhan Demir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Oğuzhan Demir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuklar Ölürken Değil, Uyurken Susulur! Haber

Çocuklar Ölürken Değil, Uyurken Susulur!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları tarafından, MESEM uygulamasına karşı basın açıklaması yapan 16 TİP’li öğrencilerin tutuklanması nedeniyle bir basın açıklaması yapıldı. CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Bugün sesi kısılanlara ses olmak için, sözü yarıda kesilenlerin bıraktıkları yerden sözlerini sürdürebilmek için ülkemizin dört bir yanında meydanlardayız. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Gençliği olarak bu ülkenin vicdanlı evlatlarıyız. Zalimliğe susamayız. Sömürüye susamayız. Çünkü biliyoruz ki çocuklar ölürken değil, uyurken susulur. AKP iktidarının her geçen yıl parça parça dağıtıp bir kenara attığı eğitim sistemiyle çocuklar işçileştiriliyor, gençler geleceksizleştiriliyor. Sonuç ne? Artan çocuk ölümleri, suça sürüklenen çocuklar, işsiz gençler, madde bağımlılığı, sonu gelmez depresyonlar ve intihar eden gençler… Bunların hiçbiri kendiliğinden olmuyor. Yaşadığımız tüm bu kötülük bir kara düzenin sonucudur. Bu kara düzenin bugünkü görüntüsü ise MESEM’lerdir. Nedir MESEM? İktidara göre Mesleki Eğitim Merkezleri. Bize göre düzenin kirli çarkları arasında eriyip, giden; okul çağında işçileştirilen yitip giden çocuklar demek. Bu sistemde çocuklar eğitim almıyor, geleceğe hazırlanmıyor. Ucuz iş gücü olarak görülüyor ve sömürülüyor. Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) 2025 Eğitim İzleme Raporu'na göre, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında MESEM'e devam eden 392 bin 887 öğrenci var. Bu sistem yüzünden yüzbinlerce çocuğun okulla bağı kesiliyor. Bu ülkede yaşayan milyonlara soruyoruz: Lise çağındaki bir çocuğun haftada 1 gün okula, 4 gün atölyeye, sanayiye, fabrikaya gittiği bir düzene mesleki eğitim denebilir mi? Okulda olması gereken çocukların atölyede, sanayide, fabrikada ucuz iş gücü yapıldığı bir düzende iş güvenliğinden nasıl bahsedilebilir? İnsan canının kıymetli olduğu nasıl söylenebilir? Böyle bir düzende çocukların geleceğe hazırlandığından, eğitim gördüğünden nasıl söz edilebilir? Açıkça ifade etmek isteriz ki MESEM çocukların doğrudan işçileştirildiği, yasalarla sömürüldüğü bir AKP projesidir. Ve bizler CHP Gençlik Kolları olarak ucuz iş gücü olarak görülen çocukların eğitim haklarından mahrum bırakılarak, doğrudan işçileştirildiği bu düzenin tam karşısında duruyoruz. Sermayenin iş gücü ihtiyacı olabilir. Ülkemizde her 4 gençten 1’i ne eğitimde ne istihdamda. Genç işsizliği her geçen gün katlanarak artıyor. Çalışmaya, üretmeye hazır büyük bir genç nüfusa sahipken devlet eliyle çocukların işçileştirildiği, kamu kaynaklarının düzenin çarkları işlesin diye sermayeye aktarıldığı MESEM düzenini kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü bu düzenin kirli çarklarında çocukların hayatları yitip gidiyor. 2025 yılında bu ülkede 86 çocuk işçi katledildi. Sayın Bakan’ın bakanlık yaptığı dönem içerisinde MESEM’lerde hayatını kaybeden çocuk sayısı 16. Bu iktidar için yalnızca bir sayı olabilir. Ama bizim için değil. Onlar bizim her sabah aynı güneşe uyandığımız, aynı sokaklarda yürüdüğümüz, aynı hayalleri paylaştığımız kardeşlerimiz. Muhammed Kendirci bizim kardeşimizdir. Alperen Enes Ural bizim kardeşimizdir. Murat Can Eryılmaz bizim kardeşimizdir. Erol Can Yavuz bizim kardeşimizdir. Arda Tonbul bizim kardeşimizdir. Ömer Çakar bizim kardeşimizdir. Zekai Dikici bizim kardeşimizdir. Ulaş Dumlu bizim kardeşimizdir. Alperen Kocayavuz bizim kardeşimizdir. Eren Dağ bizim kardeşimizdir. Burada adına sayamadığımız iş cinayetine kurban giden tüm kardeşlerimiz için onların acılı aileleri için ses çıkarmak zorundayız. Okulda olması gereken çocukların atölyelerde emeği sömürülmesin, çocuklar iş cinayetlerine kurban gitmesin diye mücadele etmek bu ülkede yaşayan biz gençlerin, boynumuzun borcudur. Bizim durduğumuz yer son derece nettir. Tıpkı bizler gibi ses yükselten iktidarın bu kirli düzenini, MESEM uygulamasını protesto ettiği için hukuksuzca tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16 arkadaşımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu da buradan açıkça ifade etmek istiyoruz. Arkadaşlarımızın yarım bırakmaya çalıştığınız sözleri bize emanettir. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Gençliği olarak çocuklar eğitim hakkından mahrum kalmasın, atölyelerde can vermesin istiyoruz. Parasız, bilimsel, demokratik eğitim istiyoruz. Biz gençlere dayatılan işsizliğe, geleceksizliğe ve baskılara karşı ses yükseltiyoruz. Geleceğimizde umut, hanemizde iş, soframızda ekmek, ülkemizde özgürlük istiyoruz."

Dava TRT'de Canlı Yayınlansın! Haber

Dava TRT'de Canlı Yayınlansın!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları, Silivri'de tutuklu bulunan CHP Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davasının TRT'den canlı yayınlanması çağrısında bulundu. CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir tarafından Ulus Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Geçtiğimiz haftalarda nihayet sunulan, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu için 23 asırdan fazla ceza öngören iftiraname, yandaş medya tarafından her gün suç unsurları aradıkları bir malzeme haline getirilmiş durumdadır. Her geçen gün medya manipülasyonlarıyla doğrular eğilmeye, gerçekler gizlenmeye çalışılmaktadır. İktidar elinde bulundurduğu medya gücüyle hakikati yalana boğdurmaya çalışmaktadır. Nedir yalan? Nedir hakikat? Valizlerde para var dediler – Jammer olduğu ortaya çıktı. 560 milyar yolsuzluk var dediler – iftiranamede 160 milyara düşürdüler. Aradaki 400 milyar unutuldu, 160 milyar ispatlanamadı. Farklı tarihlerde, farklı kişiler noktasından virgülüne bire bir aynı ifadeyi verdi. Seçim çalışması suç sayıldı. Kreş bağışları rüşvet sayıldı. Kurultayımızdaki sloganlar, pankartlar, tezahüratlar suç sayıldı. Yolsuzluk soruşturması dediler CHP’ye kapatma istemi çıktı. Tek kare fotoğraftan casusluk çıkardılar, örgüt şemasına koydular. “KİPTAŞ’tan delegelere daire verildi dediler tek bir kayda rastlanmadı. “Delegelere Iphone dağıtıldı” dediler. Bahsedilen telefon modelinin o tarihte henüz piyasaya sürülmediği ortaya çıktı. İddianamede yer almadı. “Parkelerin altından 2 milyon dolar çıktı” dediler iddianamede yer almadı. “İmamoğlu dükkanımı gasp etti” dediler, yapısı kaçak çıktı. Neydi hakikat? Örgüt dediler. Örgüt çıkmadı. Suç dediler. Suç çıkmadı. CHP Gençlik Örgütleri olarak hatırlatıyoruz: Geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çeşitli suçlardan dolayı 18 dosyadan dava açıldı. Fakat polis kapısını çalmadı, nezarete konmadı, tutuklu yargılanmadı. Kesin hüküm giymeden cezaevi nedir bilmedi. Bugün ise aynı kişi, en güçlü siyasi rakibine yönelik iddianame henüz mahkemece kabul edilmeden elinde bulundurduğu medya gücüyle Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu peşinen suçlu ilan ettiriyor. Hakikatten bahsettik. Peki neydi yalan? Neydi kötülük? Bazı kanallar ve yayınlar maşa haline gelmiş, masumiyet karinesi ayaklar altına alınmış durumda. Utanarak izliyoruz ve görüyoruz ki asılsız, delilsiz bu kopyala-yapıştır iddianame üzerinden yorumlar yapılıyor, bol keseden hükümler dağıtılıyor. Bugün karşımızda öyle bir tablo var ki, 86 milyonun vergisiyle ayakta duran TRT, muhalefetin söylemlerine yer vermeye tenezzül dahi etmiyor bu da yetmezmiş gibi bir de muhalefete yönelik bir karşı propaganda yürütüyor. Halkın haber alma hakkını koruyan bir kurumun böyle çalışması asla ve asla kabul edilemez. 19 Mart’tan sonra yaşanan süreçte, siyasi operasyonların ekran ayağı haline gelen ve sözde dezenformasyonla mücadele içinde olduğunu söyleyen iktidarın dezenformasyon makinası TRT, her gün yaptığı haberler ve yayınlarıyla iftirayı besliyor. Bu ülkenin milyonlarca yurttaşının vergisiyle çalışan bir kurumun görevi bu mudur? Ellerindeki resmi belgede 772 bin TL yazıyor, TRT, ekranlarında bunu 772 milyon TL diye halka sunuyor. Madem öyle, gelin milletimizin gözünün içine baka baka gerçek rakamları konuşalım. 2021–2023 döneminde TRT’nin yurttaşın aldığı telefon, bilgisayar, tablet ve akıllı saatlerden topladığı bandrol geliri neredeyse 30 milyar TL… 2023 yılında kurum dışından getirilen konukların konaklaması için harcanan para 14,4 milyon TL… Dışarıdan sağlanan hizmetlere 3 milyar 420 bin 106 TL aktarıldı. Görüntü, dekor, kostüm, makyaj ve aksesuar için ödenen tutar 12 milyon 172 bin TL… Peki bu para nereden geliyor? Bunların hepsi milletin cebinden çıkan paralardır. Her ay faturalarımıza yansıyan kalemlerden… Kamu kurumlarının aktardığı bütçelerden… Her haneden, her işletmeden, her esnaftan alınan vergilerden… Kısacası, hepimizin alın terinden… TRT yerinde duruyor. Stüdyolar yerinde. Kameralar yerinde. Bu milletin ödediği vergilerle alınan tüm ekipmanlar yerinde. Bugün CHP Gençlik Örgütleri olarak; Türkiye’nin dört bir yanından duyulacak bir çağrı yapıyoruz: Mecliste yasal düzenlemeler yapılsın. Duruşmalar, TRT’den canlı yayınlansın. Bu halkın vicdanından, milletin adalet duygusundan korkmayın. Bilinsin ki karşımızda her ne kadar siyasi güçlerini öfke ve korku üzerine kuran bir iktidar olsa da bizler haklı, erdemli ve güçlü bir mücadelenin sahipleriyiz. Biz kendimize güveniyoruz. Karanlık yolları aydınlatacak adalet meşalesini her daim yanımızda taşıyoruz. 86 milyonun vicdanına, Halkın adaletine güveniyoruz. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın; Dezenformasyon son bulsun, masumiyet karinesi korunsun. Onlar her gün, her saat konuşuyor bir de Ekrem başkan konuşsun.Dava TRT'de Canlı Yayınlansın!"

CHP Gençlik Kollarından İl Müdürü Çelik’e Diploma Çağrısı Haber

CHP Gençlik Kollarından İl Müdürü Çelik’e Diploma Çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik’e yönelik bir basın toplantısı düzenlendi. CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir; CHP İl Binasında düzenlenen basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; "Uzun yıllardır Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü görevinde bulunan ve bir bürokrat olmasına karşın siyasi kimliği ile ön plana çıkan Hikmet Çelik’e gençler olarak bazı sorular sormak istiyoruz. Sayın Hikmet Çelik Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yer alan biyografisini neden tamamen kaldırttı? Kendisinin ifadelerine göre Sayın Çelik 1999 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden, 2005 yılında ise Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olmuş. Ancak aldığımız duyumlara göre kendi çevresine Rusya’da bir üniversiteden mezun olduğunu da söylüyormuş. İl Müdürü Çelik tam da ülkemizde patlak veren ve cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biri olan “sahte diploma” olayları sonrası biyografisinden mezun olduğu okulları kaldırttı. Bu bir tesadüf olabilir mi? Yoksa Çelik’in de korktuğu, çekindiği bir şeyler mi var? Çelik’in diplomasının sahte olabileceği şehir kamuoyunda bir süredir ciddi şekilde konuşuluyor. Bu durum bizleri, şehrimizin gençlerini son derece rahatsız ediyor. Biliyorsunuz birkaç gün önce Eskişehir’de bir eylem yaptık. İsteyen herkese, bölüm fark etmeksizin sahte diplomalarını dağıttık. Üstelik AKP ve MHP’li sahte diploma çetesi gibi karşılığında para da almadık. Elbette bu eylem tamamen ironi içeriyordu. Ülkemizin hükümet eliyle düşürüldüğü rezil durumu gözler önüne sermek için yaptık bu eylemi. Ulusal çapta büyük yankı uyandırdık. Herkesten ama herkesten böyle tepkiler bekliyoruz. Bu yolsuzluklara, adaletsizliklere bir son vermek için herkes elini taşın altına koymalı. Biz bu eylemleri yaparken, duruma isyan ederken bir de bakıyoruz ki şehrimizde görev yapan üst düzey bir kamu yöneticisi hakkında sahte diploma iddiaları şehrin sokaklarında dolaşıyor. Meslek örgütlerinde bu konu hararetle konuşuluyor… Bizim arkadaşlarımız üniversitelere girmek için mücadele ederken, üniversiteye girse bile mezun olunca ne yapacağını bilemezken, gençler ekonomik nedenlerle okuyamazken, okuyanlar ise işsiz kalırken sahte diplomalılar görüyoruz ki memleketin dört bir yanını ele geçirmiş. Bu nedenle Sayın Çelik’e sormak istiyoruz diplomalarınız gerçek mi? Neden böyle spekülasyonlar var. Biz gençler olarak çok rahatsızız. Çıkın bir açıklama yapın, doğruları söyleyin! Memur olmasına rağmen AKP’nin toplantılarına katılan, siyasi kimliğini hiçbir zaman gizlemeyen, yeri geldiğinde 5’li çeteyi savunan, Eskişehir’in doğasını maden talanına açmak için mücadele eden Hikmet Çelik şimdi de sahte diploma iddiası ile gündeme geliyor… Yetmiyor Hikmet Çelik, Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri temel atma töreninde Odunpazarı Belediyesi’ni Mamuca TOKİ projesini 3 yıl geciktirmek ile suçluyor. Memur ve devletin bürokratı olan Çelik açık açık siyaset yapıyor. Zaten memur iken AKP’nin toplantılarına katılmaktan çekinmeyen, AKP’den Odunpazarı Belediye Başkanı olmaya çalışan ama amacına ulaşamayan Çelik yine son dönemde siyaset sahnesinde boy gösteriyor. Sayın Çelik siyaset yapmak size yasak değil mi? Siyaset yapacaksanız görevinizden istifa edin, karşımıza çıkın, karşı karşıya siyaset yapalım. Devleti arkanıza alıp tabiri caizse sağa sola sallamakla siyaset yapılmıyor. İstifa edip siyaset arenasına inecek misiniz? Biz bu sorularımıza yanıt bekliyor, diploma konusunda da doğruların ortaya koyulmasını istiyoruz. Saygılarımla"

Gençlerimizi Susturmaya Değil Dinlemeye Çalışın! Haber

Gençlerimizi Susturmaya Değil Dinlemeye Çalışın!

CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları tarafından 18 Mayıs tarihinde yapılan eyleme katılan öğrencilere açılan disiplin soruşturması nedeniyle bir basın açıklaması yapıldı. Anadolu Üniversitesi önünde yapılan açıklamada konuşan İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir şu ifadelere yer verdi; "Basına ve kamuoyuna; 18 Mayıs’ta, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine ve bağımsızlık idealine sahip çıkan gençlerimiz, anayasal haklarını kullanarak Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü önüne yürüyüş düzenlemiş; rektörlük binasına büyük bir gururla Atatürk posteri ve Türk bayrağı asmıştır. Bu eylem, hiçbir şekilde şiddet içermemiş; tamamen barışçıl ve anayasa tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğü kapsamında gerçekleştirilmiştir. Ancak ne yazık ki, bu onurlu ve barışçıl duruş nedeniyle öğrencilerimize yönelik bir disiplin soruşturması zinciri başlatılmıştır. Anadolu Üniversitesi tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, eyleme katılan öğrencilerden birinin Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğrencisi olduğunun tespiti üzerine, durum resmî yazıyla ESOGÜ’ye bildirilmiş ve ESOGÜ de kendi öğrencisi hakkında disiplin işlemi başlatmıştır. Bu girişim yalnızca öğrencilerimizin demokratik haklarını bastırmakla kalmamakta; aynı zamanda üniversiteleri birer disiplin mekanizmasına dönüştürme çabasını da ortaya koymaktadır. Üniversiteler artık birbirine disiplin soruşturması devreden yapılar haline gelmiştir. Eğitim kurumları, gençleri koruması gerekirken, "soruşturma dayanışması" ile öğrencilerimize açıkça gözdağı vermektedir. Öte yandan unutulmamalıdır ki, Atatürk bu ülkenin ortak değeridir, bam telidir. Atatürk'ün posterini kamusal bir alana asmak, her yurttaşın en doğal hakkıdır. Bu durumun soruşturma konusu yapılması, sadece hukuka değil, aynı zamanda bu milletin tarihine ve vicdanına karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Kabul etmiyoruz! Gençliğe Atatürk unutturulmak isteniyor! Müsaade etmiyoruz! Etmeyeceğiz! CHP Gençlik Kolları olarak bir kez daha altını çiziyoruz: Üniversiteler özgür düşüncenin ve eleştirel bilincin filizlendiği yerlerdir. Öğrencilerimiz yalnız değildir. Barışçıl eylemler cezalandırılamaz. Bu disiplin süreçleri hukuksuzdur ve derhal geri çekilmelidir. Buradan hem Anadolu Üniversitesi’ne hem de ESOGÜ yönetimine açık bir çağrıda bulunuyoruz: Gençlerimizi susturmaya değil, dinlemeye çalışın. Onları soruşturmaya değil, demokrasiye katkılarıyla onurlandırın. Geleceğin Türkiye’si; baskı ve korkuyla değil, özgürlük, adalet ve gençlerin cesaretiyle kurulacaktır."

Cumhuriyet Halk Partisi'nde Cem Aydın'lar Bitmez! Haber

Cumhuriyet Halk Partisi'nde Cem Aydın'lar Bitmez!

CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Oğuzhan Demir CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın'ın gözaltına alınması ile ilgili bir açıklama yaptı. İl Gençlik Kolları Başkanı Demir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "AKP ve partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın baskıcı yönetimine 20 yıldan fazladır direnmeye çalışıyoruz.  Aziz Türk milleti bu muameleyi hak edecek ne yaptı çok merak ediyoruz. Erdoğan ve artıklarının hem halkımız hem de rozetini gururla yakamızda taşıdığımız Cumhuriyet Halk Parti'miz üzerine kurmak istediği baskı imparatorluğuna geçit vermeyeceğimizi bir kez daha yinelemek istiyoruz. Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'ın şafak operasyonu ile ifadeye alınması tam manasıyla hayasızlıktır. CHP Gençlik Kolları hesabından paylaşılan bir video ile 8 polis kapınıza dayanıyorsa bu ülkede hangi adaletten bahsedebiliriz? Üstelik söz konusu videoda Cem Aydın'ın doğrudan Akın Gürlek'e karşı bir ifadesi olmamasına karşın yapılan şafak operasyonu akıl alır gibi değildir. Polisin gözaltı kararı almadan Cem Aydın'ın baba evine baskın yapar gibi gidişi ne anlama geliyor? Çağrıldığında ifade vermeye gidebilecek bir ismin evini basmak ve dijital belgeleri üzerinde arama yapmak AKP yargısı ve polisinin bizleri itibarsızlaştırma çabasıdır. Bu kendini kaybetmiş, akli melekeleri ve vicdanı sorgulanır duruma gelmiş iktidar ne yaparsa yapsın Cumhuriyet Halk Partisi'ni asla yıldıramaz. Cumhuriyet Halk Partisi gençliği olarak diyoruz ki bizde ne bozuk düzene direniş biter ne de Cem Aydınlar biter! Genel Başkanımızın sonuna kadar arkasındayız, AKP'nin zavallı çırpınışlarla vermeye çalıştığı gözdağından da korkmuyoruz!"

Öğrenciyi Aç Bırakan İktidar Yerin Dibine Batsın Haber

Öğrenciyi Aç Bırakan İktidar Yerin Dibine Batsın

CHP Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir, KYK Kredi ve Burs miktarlarına yapılan zammı eleştirdi. CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Demir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "22 yıllık AKP iktidarı, 5'li çeteler ve onların türevleri haricinde hemen herkesi yoksullaştırdı.  AKP döneminde yoksulluğu, açlığı, sefaleti derinden hisseden gruplardan biri de üniversite öğrencisi kardeşlerimiz oldu. Öğrencilerin zaten zor olan hayat şartları AKP iktidarı döneminde iyice zorlaştı, zorlaşmaya da devam ediyor. Bugün görüyoruz ki ön lisans, lisans ve lisans üstü programlarda öğretim gören öğrencilere verilen KYK kredisi ve burslarının zam miktarı açıklanmış. Ön lisans ve lisans öğrencilerinin 2 bin TL olan kredi ve burs miktarları 3.000 TL'ye yükseltilmiş. Dışarıdan baktığınızda yüzde 50 zam oranı makul gibi görünebilir. Ancak öğrenci bursları bugünün ekonomik koşullarına göre o kadar düşük ki AKP değil yüzde 50 yüzde 100 bile zam yapsa ortaya çıkacak rakamlar asla yeterli olmayacak. Anadolu'nun ortalama bir kasabasında bile ev kiraları en düşük 8-10 bin TL seviyesine yükselmişken, özel yurt fiyatları en düşük 10-12 bin TL bandında yer alırken öğrenciye verilen 3 bin TL ne anlam ifade ediyor? Bir öğle yemeğinin ortalama 200 TL olduğu yerde öğrenciye verilen kredinin 3 bin TL olması ne kadar anlamlı? Üstelik KYK'dan geri ödemesiz yani burs alan öğrenci sayısının çok daha fazlası geri ödemeli kredi alıyor. Yani öğrenciler mezun olduktan sonra devlete bu aldıkları paraları faizi ile geri ödüyor. Buna rağmen AKP hükümeti öğrenciye haysiyetli bir kredi miktarı ödemeyi uygun görmüyor. Durumu olmayan öğrencisine 3 bin TL burs vermeyi reva görüyor. En düşük emekli maaşı 10-12 bin TL seviyesinde olmasına rağmen emekliler aç kalıyor, geçinemiyorken öğrencilerin ailelerinden aldıkları kısıtlı paranın yanına 3 bin TL KYK bursunu, kredisini ekleyerek nasıl geçinebilir? Öğrenci de bir birey ve insandır. Öğrenci makarna ve patates yemek, suyu akmayan yurt odalarında bir ömür geçirmek zorunda değildir. Öğrenci kardeşlerimiz de her yurttaşımız gibi en iyi şartlarda yaşamayı sonuna kadar hak ediyor. Umut ediyorum ki çok kısa süre sonra ülkemize bir umut güneşi gibi doğacak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında diğer tüm yurttaşlarımız gibi öğrenci kardeşlerimiz de en iyi şartlarda yaşayacak ve sadece eğitimlerine odaklanacaklar. Bunun da taahhütü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir! Öğrenci kardeşlerim bu bozuk düzenden kurtuluş yakındır, halkın iktidarında en güzel günleri birlikte yaşamak dileğiyle hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Öğrencilerin hayat mücadelesiyle her zaman yakından ilgileneceğimizin sözünü Cumhuriyet Halk Partisi gençliği olarak sizlere veriyorum. Hiçbir öğrenci yatağa aç girmeyene kadar mücadeleye devam! Öğrenciyi açlığa mahkum eden iktidar yerin dibine batsın!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.