SON DAKİKA
Hava Durumu

#Odunpazarı Belediye Meclisi

Porsuk Haber Ajansı - Odunpazarı Belediye Meclisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Odunpazarı Belediye Meclisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Meclis Üyesi Mehmet Kılıç'tan ESK Başkanı Taylan'a İstifa Çağrısı Haber

Meclis Üyesi Mehmet Kılıç'tan ESK Başkanı Taylan'a İstifa Çağrısı

Odunpazarı Belediye Meclisi'nin Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısında gündem dışı söz alan CHP Meclis Üyesi Mehmet Kılıç, Et ve Süt Kurumu'nun et ithalat süreçlerini ve ESK Başkanı Mücahit Taylan hakkında ki iddiaları gündeme getirdi. ESK Başkanı Mücahit Taylan'ı istifaya çağıran Meclis Üyesi Mehmet Kılıç yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; ''Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürü Mücahit Taylan’ın ortağı olduğu Macaristan merkezli “Green Farm And Trade Kft.” şirketi ile ilgili kamuoyuna yansıyan iddialar, sektörün tüm paydaşlarını yakından ilgilendiren, ciddi soru işaretleri doğuran bir konudur. ESK Genel Müdürü Mücahit Taylan’ın adı geçen şirketle olası ortaklık ilişkisine dair iddialar kamuoyunda tartışılırken, konuya ilişkin yapılan ''Ortaklığım var ama ticaret yapmadım'' açıklaması büyük bir hezeyandır ve hala görevine devam etmektedir. KHK 'nın 15. maddesi çok nettir: KİT (Kamu iktisadi teşebbüsü) yöneticileri, çalıştıkları kurumun faaliyet alanına giren mal ve hizmetleri üreten veya satan şirketlere ortak olamaz. Eşleri ve reşit olmayan çocukları da ortak olamaz. Bu yasağa aykırı davrananların sözleşmeleri feshedilir. Bu kadar açık bir hükme rağmen, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü gidip et ticareti yapan bir yabancı şirkete ortak olmuştur. Belgeler ortadadır. Şirketin çalışanı yok ama 1 milyar cirosu var. Cirosu 1 Milyar olan bir şirketten bahsediyorum ama resmi adresi sıradan bir evde çıkıyor. Bir ofisi dahi yok. Türkiye’nin 2023–2025 döneminde Macaristan’dan yaptığı et ithalatındaki olağan dışı artış, gizli sözleşme iddiaları, fiyat belirsizlikleri ve ithalat miktarına ilişkin kamuoyuna açıklanmayan veriler, toplam ithalat miktarı ve maliyet tablosuna ilişkin resmi bir açıklama bulunmaması kamu güvenini derinden sarsmaktadır. Macaristan son üç yılda Türkiye'ye 4 milyon kg et ithal etmiştir. Bu süreçte: Yerli üreticiler yüksek yem maliyetleri, artan borç yükü ve yetersiz destekler nedeniyle ciddi zorluklar yaşarken, et fiyatları ucuzlamak bir yana her gün artış gösterirken, emekli, asgari ücretle yaşayan vatandaşlarımız ete hasret kalmışken, İthalatın hızla artması hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilemekteyken, Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına ilişkin belirsizlik ise toplumda güven sorununa yol açmaktadır. Çağrımız nettir: Et ve Süt Kurumu tüm ithalat sözleşmelerini kamuoyuna açıklamalıdır. Kamu yöneticilerinin ticari ilişkileri tam şeffaflıkla paylaşılmalıdır. Şirket Macaristan’da yaptığı tüm iş ve işlemleri açıklamalıdır. Üçüncü şirket anlaşmaları da açıklanmalıdır. Bu süreçte Mücahit Taylan derhal istifa etmelidir. Et ithalatı stratejisi, maliyet–fayda analiziyle birlikte toplumun bilgisine sunulmalıdır. Yerli üreticiyi zayıflatan politikalar acilen gözden geçirilmelidir. Kamu kurumları, milletin güveniyle ayakta durur. Bu nedenle söz konusu iddiaların üzeri örtülmemeli, bağımsız denetim mekanizmaları işletilmeli ve kamuoyu eksiksiz olarak bilgilendirilmelidir. Bizler bu süreçte konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yerel üreticimizi, tüketicimizi ve ülkemizin saygınlığını korumaya devam edeceğiz.''

Genç: “Laik ve Bilimsel Eğitimden Giderek Uzaklaşıldı” Haber

Genç: “Laik ve Bilimsel Eğitimden Giderek Uzaklaşıldı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili Emre Genç, Odunpazarı Belediye Meclisi 2024 yılı Eylül ayı olağan meclis toplantısı 15’inci birleşim 1’inci oturumunda yaptığı konuşmada 22 yıllık iktidarında AKP’nin eğitim konusunda oldukça yetersiz kaldığına dikkat çekti. 22 yıllık AKP dönemi iktidarının genel olarak Cumhuriyetle ve onun ulusal egemenlik anlayışıyla savaş halinde geçtiğini dile getiren Genç, laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşıldığını kaydetti. Eğitimin dinselleştirildiğine dikkat çeken Genç, tüm kademelerde eğitimin her geçen gün daha kötüye gittiğini söyledi. EĞİTİM PROGRAMI OLMAKTAN ÖTE İKTİDARIN ÇAĞDIŞI EĞİTİM MANİFESTOSU! AKP’nin eğitim konusunda umut vadetmediğini vurgulayan Genç, okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başladığını belirtti. Gelecek hafta tüm öğrencilerin okula dönmüş olacaklarını kaydeden Genç, eğitimin tüm kademelerinde eğitimde yaşanan sorunlardan Öğretmenlik Meslek Kanunu ve MESEM’e kadar birçok konuda açıklamada bulundu. “Bu yıl 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyorlar” diyen Genç, sözlerine şu cümlelerle devam etti: “İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştayda dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP'nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönüleceğini umuyoruz.” AMAÇ ÖĞRETMENLERİN DİPLOMASINI ÇALMAK Bir yandan AKP iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye çalışan öğretmenlerin diğer yandan da kendi haklarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Genç, “Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Teklif öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil; öğretmenlerin diplomasını çalmaktır” dedi. KAMUSAL, PARASIZ VE EŞİT EĞİTİM BİTİRİLDİ Bu yıl okulların öğretmen ataması yapılmadan açıldığına dikkat çeken Genç, Danıştaya açılan davayı bahane gösteren Bakanlığın mülakat sonuçlarını açıklamayarak ve öğretmenlerin atamasını gerçekleştirmeyerek, yalnızca öğretmenleri değil, öğrencileri de mağdur ettiğini söyledi. Genç, öğretmen açığının ise ücretli öğretmenlik adı altındaki emek sömürüsüyle kapatılmaya çalışıldığını kaydetti. Okulların durumunun da içler acısı olduğunun belirten Genç, 22 yıllık AKP iktidarının okullarında çocuklara bir öğün yemek veremediği gibi bir bardak temiz içme suyu bile sağlayamadığına dikkat çekti. AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği noktada nitelikli eğitimin her çocuk için bir hak olmak yerine ailesinin imkanları el veren çocukların erişebildiği bir imtiyaz haline geldiğini vurgulayan Genç, “Kamusal, parasız ve eşit eğitim bitirilmiş, devlet okulları ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel okullara dönüşmüştür. Devlet yalnızca okulun binasını sağlayan, öğretmen maaşlarını veren, elektrik, su ve yakacak masrafını karşılayan konumdadır. Ailelerin katkı payı veremediği, yoksul bölgelerdeki okullarımız ve çocuklarımız, güvensiz, sağlıksız ve hijyenden yoksun okul binalarında eğitim almak zorunda bırakılmıştır. AKP iktidarında eğitim piyasalaşmış, özel okullar AKP tarafından sistematik şekilde desteklenmiştir” diye konuştu. ÇOCUKLAR DEVLET ELİYLE UCUZ VE GÜVENCESİZ İŞGÜCÜ OLARAK KULLANILIYOR Uygulanan sınav sistemlerinin, kamu okullarında yaşanan nitelik kaybının ve eğitimde dinselleşmenin sonucunda, çocuklarının nitelikli, bilimsel ve laik eğitim almasını isteyen velilerin çareyi özel okullarda bulduğunu belirten Genç, devlet okullarının toplumun en yoksul ve çaresiz kesimlerinin çocuklarının AKP'nin eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara dönüştüğünü söyledi. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen akademik başarısı düşük öğrencilerin tercih ettiği okullar haline geldiğini dile getiren Genç, ''4 gün işe 1 gün okula'' diye yoksul ailelerin çocuklarına tek alternatif haline getirilen MESEM'lerin çocukları devlet eliyle ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanıldığı vurguladı. MESEM’lerin ise çocukların yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüştüğünü vurgulayan Genç, “İSİG meclisi verilerine göre, 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.