SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mersin Büyükşehir Belediyesi

Porsuk Haber Ajansı - Mersin Büyükşehir Belediyesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin Büyükşehir Belediyesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

15. Gezende Erik Festivali Coşkuyla Gerçekleştirildi Haber

15. Gezende Erik Festivali Coşkuyla Gerçekleştirildi

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Gülnar Belediyesi, Gezende Mahallesi Bardat Yaylası ve Bardat Pazarını Kalkındırma Güzelleştirme Yardımlaşma ve Kültür Derneği ile Gezende Mahalle Muhtarlığı iş birliğinde düzenlenen ‘15. Gezende Erik Festivali’ büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Bölgedeki erik üreticilerine destek olmayı ve yerel ekonomiyi canlandırmayı hedefleyen festivalde, yarışmalardan konserlere gün boyu süren renkli etkinlikler, Gülnar halkının yanı sıra merkezden ve çevre ilçelerden gelen vatandaşların katılımıyla büyük ilgi gördü. Her yıl Gülnar’ın coğrafi işaret tescilli ürünü olan Gezende Eriği’ni tanıtırken, bölge üreticilerine destek olmayı ve yerel kültürü yaşatmayı amaçlayan, bu sene 15.’si düzenlenen ‘Gezende Erik Festivali’ büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Gülnar Belediyesi, Gezende Mahallesi Bardat Yaylası ve Bardat Pazarını Kalkındırma Güzelleştirme Yardımlaşma ve Kültür Derneği ile Gezende Mahalle Muhtarlığı iş birliğinde gerçekleştirilen festival, yarışmalardan konserlere gün boyu süren renkli etkinlikleri ve geniş katılımla her yaştan yoğun ilgi gördü. Festivale; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, Gülnar Kaymakamı Yusuf Ziya Yaktı, Gülnar Belediye Başkanı Fatih Önge, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Mersin Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Erdal Özcan, muhtarlar, bürokratlar, iş insanları ve Gülnar halkının yanı sıra, civar ilçelerde yaşayan vatandaşlar katıldı. ‘En Güzel Erik Yarışması’ ile başlayan programda, Mut Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu Mersin yöresine özgü danslarını sergiledi. Yarışmanın birincisi erik üreticisi Furkan Öz, ikincisi üretici Ali Doğan, üçüncü ise Yakup Karakuş olurken, üreticilere organik gübrenin yanı sıra minik ev aletleri hediye edildi. Etkinlikte, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı personelleri tarafından vatandaşlara erik, taç, anahtarlık gibi çeşitli ikramlıklar ve hediyelikler dağıtıldı. Konuşmalarla devam eden programda, sırasıyla sahne alan Mersin Büyükşehir Belediyesi Türk Müziği Topluluğu ve Özge Biroğlu ile Uğur Önür seslendirdikleri şarkılarla katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Festivalin finalinde ise Hasan Yılmaz konseri ile coşku doruğa çıktı.    Çakır: “Başkanımız Vahap Seçer’in her yere olduğu gibi Gülnar’da çok fazla hizmeti var” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır yaptığı konuşmada, bu yıl 15.’si gerçekleşen festivale geçen yıl da katılım sağladığını belirterek, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer tarafından Gülnar’a yapılan hizmetler için teşekkür etti.   Yaktı: “Festival bizleri; sevinç, mutluluk ve heyecan dolu duygularla bir araya getirmiştir” Gülnar Kaymakamı Yusuf Ziya Yaktı, festivalde Gülnarlılar ile bir arada olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Gülnarımız, ülkemizdeki 922 ilçe arasında sahip olduğu özellikler ve potansiyeli bakımından müstesna bir yer teşkil etmektedir” dedi. Yaktı, festival sayesinde coğrafi işaretli Gezende Eriği’ni ve Gülnar kültürünü; başta Mersin olmak üzere, ülkeye ve hatta tüm dünyaya da tanıttıklarından söz ederek, “Festival bizleri; sevinç, mutluluk ve heyecan dolu duygularla bir araya getirmiş, dostlarımızla, akrabalarımızla ve kısacası tüm sevdiklerimizle beraber hasret giderip, kucaklaşmamıza vesile olmuş ve Türkiye’nin en güzel ilçelerinden biri olan Gülnarımıza olan bağlarımızı sağlamlaştırmıştır” diye konuştu. Yaktı; festivalin hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerini iletti.  Önge: “Bu festivalleri köylümüze ve üreticilerimize destek olmak için yapıyoruz” Gülnar Belediye Başkanı Fatih Önge, belediye başkanı olarak Gezende ile özdeşleşen festivale daha çok sahip çıkacaklarını belirterek, “Gezende Eriği’miz coğrafi işaret tescilli bir ürünümüz ama sadece Gezende’de yetişmiyor. Bu erik Ilısuda’da, Köseçobanlı’da da yetişiyor ama Gezendelili hemşehrilerimiz bir adım öne çıkmışlar ve bu eriğin coğrafi işaret tescilini almışlar. Aynı zamanda da festivalini yapıyorlar. Bizler de başkan olarak bu festivallere destek veriyorsak bunu muhtarlara ya da dernek başkanlarına değil, milletin özü köylümüze ve üreticimize destek olmak için yapıyoruz. Bizim Gezende, Gülnar eriğini sadece Türkiye’de değil, tüm dünyaya duyurmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Kılıçarpa: “Ne mutlu ki üretimi ve üreticiyi destekleyen bir Başkanımız var” Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa ise festivalde yaptığı konuşmasında, üretmeyen toplumların yok olmaya ve başkalarına muhtaç olmaya mahkum olduğunun altını çizerek, “Üretim kıymetlidir. Ne mutlu ki böyle verimli topraklarımız ve coğrafi şansımız var. Ne mutlu ki üretimi ve üreticiyi destekleyen ve asla sınır ayrımı, yer, yurt, köken, mezhep ayrımı yapmadan eşit bir şekilde hizmetlerini sunan Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer var” dedi. Yıldız: “Tarımsal üretimimizi stratejik düzeyde desteklemek zorundayız”                                                           Toroslor Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Türkiye için tarımsal üretimin son derecek kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Bu tür festivallerin tarımsal üretimin desteklenmesi açısından önemli olduğunu ifade eden Yıldız,  “Bu tarz festivaller çok önemli. Bu festivallerin yaygınlaşması lazım. Çünkü tarımsal üretim ülkemiz açısından çok stratejik öneme sahip. Biz artık Türkiye olarak en temel gıdaları bile ithal eder duruma geldik. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde yaşanması çok muhtemel olan gıda krizlerine karşı tarımsal üretimimizi stratejik düzeyde desteklemek zorundayız. Ülke olarak tam bağımsız olabilmemizin de birinci koşulu da tarımsal üretimde atılımın gerçekleşmesidir” dedi. Şahutoğlu: “Tarımı sadece ekonomik olarak değil; bir kültür ve yaşam biçimi olarak görüyoruz” Festivalde konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, Büyükşehir Belediyesi olarak tarımı sadece ekonomik faaliyet olarak değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimi olarak gördüklerini ifade etti. Şahutoğlu,  “Bizler, Büyükşehir Belediyesi olarak tarımsal projeleri masa başında değil; üretim alanlarında, köy meydanlarında, tarlalarda, bahçelerde, kooperatif başkanlarıyla, üretici örgütleriyle, muhtarlarımızla ve üreticilerimizle beraber kararlar alıp, birlikte uygulayan, öğrenen ve büyüyen bir belediyecilik anlayışının temsilcileriyiz. Doğayla uyum içerisinde, çevre bilinciyle ve aynı zamanda sürdürülebilir bir tarım anlayışıyla projeler gerçekleştiriyoruz” dedi.  Şahutoğlu, Mersin’in, tarımsal anlamda büyük bir üretim potansiyeline sahip olduğunu ve aynı zamanda da coğrafi işaretli ürünlerin tescili ile beraber Türkiye’de katma değer kazanan ve hızla yükselen illerden bir tanesi olduğunu kaydetti. Şahutoğlu, Mersin genelinde coğrafi işaretli ürünlerin 2 tanesinin de Gülnar’da bulunduğundan söz ederek, bunlardan bir tanesinin Gezende Eriği, diğerinin de 2 yıl önce Mersin Büyükşehir tarafından coğrafi tescili alınan Gülnar’ın Kişniş Üzümü olduğunu kaydetti. “Su, tarımın can damarıdır” Şahutoğlu, Mersin Büyükşehir olarak son 6 yıldır bölgenin tarımına, üreticilerine destek vermeye başladıklarını ve bu destekleri de sürdüreceklerini ifade ederek, “Gülnar’da 188 bin fide-fidan dağıtımı gerçekleştirdik. Dağıttığımız fidanları bölgenin coğrafi koşullarına ve o yöreye uygun ürünlerden seçiyoruz. Burada bademi, lavantayı destekledik ve lavanta üretimini artırdık. Köseçobanlı’ya bir distilasyon ünitesi kazandırarak, bu ürünlerin nasıl katma değere dönüştüğünü de hep birlikte görüyoruz” diye belirtti. “Tarımla kalın!” Büyükşehir olarak tarımın her kolunu desteklerini sözlerine ekleyen Şahutoğlu, atalık tohum destekleri konusunda da ilçenin Bereket ve Dayıcık mahallerinde Gülnar’ın meşhur atalık nohutunu desteklediklerinden bahsetti. Şahutoğlu, “Eskiden bir pazarı olan, dünyada bilinen nohutun tekrardan canlanması amacıyla nohut desteğinde bulunduk, gübre ve ilaç desteğini de verdik. Daha sonra da Mersinden Kadın Kooperatifi aracılığıyla da üretmiş olduğunuz nohutların Toprak Mahsulleri Ofisi’nin belirlediği rakamın yüzde 25 fazlasını alarak, bugün ulusal marketlerde, doğrudan tüketiciye ulaşarak hem Gülnar Nohutu’nun tanıtımını yapıyoruz hem de bu ürüne destek vererek, üreticilerimizin yanında oluyoruz ve olmaya da devam edeceğiz” diyerek, festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne, Gülnar Belediyesi’ne ve kooperatif başkanından muhtarına kadar katkı sunan herkese teşekkür etti.  Topçu: “Can eriği yetiştiriciliğinde büyük ilerlemeler oldu” “Tarımın ışıldayan elmasları kadın çiftçiler adına söz almış bulunmaktayım” diyerek sözlerine başlayan erik üreticisi Kezban Topçu,  20 yıldır eşi ile beraber tarımla uğraşarak hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını belirterek, “Köyümüzün son 25 yılında kat ettiği can eriği yetiştiriciliğinde takdir edilecek ilerlemeler oldu.  Daha önce sadece kendi sofralarımızda bulunan can eriği coğrafi işaretini bir ürün haline getirerek pazarlaması konusunda da ‘Gezende Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ kurarak ilerleme kaydedilmiştir” diyerek, Gezende eriğinin coğrafi işaret tescili alınmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. ‘15. Gezende Festivali’ renkli bir şölene dönüştü Festivale Gülnar merkezden geldiğini ve ilk defa katıldığını söyleyen Leyla Bekçi, “Bence çok güzeldi. Arkadaşlarımızla geldik ama seneye tekrar gelmeyi düşünüyorum. Ortam ve arkadaşlarla gelmek için çok güzel bir yer. Etraf ve ambiyans da çok güzeldi” dedi. Aydıncık merkezden katılan Rukiye Çankaya, “Burayı çok sevdim, küçük ve güzel bir yer. Böyle festivallerin artmasını dilerim. Müzik kısmı güzeldi. Erikler çok güzeldi. En sevdiğim meyve olması da ayrı güzel. Böyle etkinliklerle daha çok insanın buraya gelmesini sağlayabiliriz” diye konuştu. Konya’dan etkinliğe gelen Dilek Ertan da “Kültürümüzün bu şekilde tanıtılması ve aktarılmasını çok doğru bulduğum ve güzel olduğu için festivale geldim. Böyle etkinliklerin daha çok olması lazım. Her kesimin ve her yaştan insanların örf ve geleneklerimizi aktarabilmemiz açısından iyi oluyor. Çok eğlenceli bir festivali. Her şey çok güzeldi. Çok keyifli ve renkli bir etkinlikti” ifadelerini kullandı. Etkinliğe ailesi ile birlikte gelen Melih Kafadar, “Ortam şahane. Gezende eriğini yemeye geldik. Özellikle Yörük kültürümüzü ve coğrafi işaret tescilli ürünümüzün dünyaya tanıtılması gurur verici. Bu tür ürünleri pazarlamak açısından bu tarz etkinlik ve festivaller çok önemli” şeklinde konuştu. Festivale Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı ulaşım imkanı ile geldiğini belirten Fatma Yarış ise “Erdemli’den ilk defa geliyorum. Ben festivalde en çok bir üretici olarak tarımın ön plana çıkarılmasını sevdim” dedi.

Tarım, İstihdamı Absorbe Eden Bir Sektördür Haber

Tarım, İstihdamı Absorbe Eden Bir Sektördür

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem başkanlığında Ankara, Manisa ve Muğla Büyükşehir Belediyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıların 4.’sü Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 9-11 Nisan tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Kırsal kalkınmada iyi örnekler ele alınıyor Düzenlenen toplantıya; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür ile Türkiye’nin dört bir yanından Mersin’e gelen daire başkanları ve alanında uzman kişiler katıldı. Yapılan toplantılarda; kırsal kalkınma projelerinin iletişimi ve iyi örnekler, dirençli tarım ve gıda güvenliği, su kullanımı konusunda verimlilik, ortak teçhizat ve kaynak kullanımı, hayvancılık politikalarının geliştirilmesi, alım garantili ürünlerin desteklenmesi için yeni stratejiler, tarımda teknolojinin kullanımı ve Ar-GE ile mevzuat ve idari yapılanma konusunda ortaklaşma konuları işlenecek.  Başkan Seçer: “Mersin’de tarım politikalarımızda farklı bir tablo ortaya çıkardık” Mersin’de böyle bir toplantı düzenlenmesinden dolayı oldukça mutlu olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin’in hem iklimi hem de coğrafi konumu itibari ile tarıma oldukça elverişli bir kent olduğunu belirtti. Seçer, “Nasıl ki Türkiye bir tarım ülkesi olarak anılıyorsa; Mersin de bir tarım kenti” dedi. Kendisinin Ziraat Mühendisi olduğunu ve siyaset hayatına atılmadan önce uzun yıllar tarımla uğraştığını hatırlatan Seçer, “Bir belediye başkanının düşüncesi, öncelikleri, tercihleri şehre çok yansıyor. Ben bugüne kadar tarımın hep içinde olduğum ve çocukluğumdan beri yaşadığım, bildiğim için buna yönelik politikalarda daha farklı bir bakış açısı ortaya koydum ve farklı da bir tablo ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.  “2019’dan sonra belediyecilik konuşulmaya başlandı” Mersin’in Türkiye’nin izdüşümü olduğunu kaydeden Seçer, “Biz 2019’dan bu yana CHP’li belediyeler olarak Türkiye genelinde önemli ve değerli çalışmalar yaptık. Gerçekten 2019’dan sonra belediyecilik konuşulmaya başlandı. O günden itibaren iktidar rahatsız olmaya başladı” ifadelerini kullandı. Yerel yönetimlerin genel iktidara giden yolda çok önemli bir etken olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, özellikle CHP’li belediyelere ilişkin son zamanlarda yapılan uygulamaların sürpriz olmadığını dile getirdi. Seçer, bu mücadeleyi hep birlikte sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizerek, “Çünkü hep bu tehdit bize savruluyordu, hep Demokles’in kılıcı gibi tepemizde dolanıp duruyordu. Biz mutlaka bu süreci; özellikle CHP’nin kurumsal kimliği ile başta Sayın Genel Başkanımızdan parti üyelerine kadar bu bilinçle ve sağlam iradeyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz biliyoruz ki dünyanın birçok ülkesinde demokrasiler birden bire zenginleşmedi, sancılar yaşandı. Bizim de bir buçuk asırlık bir demokrasi deneyimimiz var. Türkiye’de demokrasisi çok badireler atlattı. Bu da onlardan bir tanesi. Bunları hep beraber atlatacağız. Biz işimizi yapacağız” şeklinde konuştu. “Yereldeki başarımızı, yapılacak ilk seçimlerde tüm ülkede hâkim kılacağız” İktidarın, CHP’li belediyeler üzerindeki rahatsızlıklarının, CHP’li belediyelerin halka dokunan işler yapmasından kaynaklı olduğunu ifade eden Seçer, “Daha önce; ‘CHP halka gitmiyor, CHP halktan kopuk, CHP elitist’ diyen çevreler, son 5-6 yıldır artık bunları söylemiyor. Çünkü; çiftçiye, fakire, fukaraya gidiyoruz ve eğitimiyle, sağlığıyla, gıda desteğiyle, çocuklara sütle, ucuz gıda ve ucuz hizmetle evlere giriyoruz. Bu da iktidarı rahatsız ediyor” dedi. Mücadelelerinin süreceğinin ve çalışa çalışa kazanacaklarının da altını çizen Seçer, “Başımız dik, alnımız açık. Halkın yararına olan ne varsa onların ayağına götüreceğiz.  Umut ediyorum bu bulutları iktidarla dağıtırız. Nasıl ki; kentlerimizi gayet güzel yönetiyorsak, mutlu kentler yaratıyorsak, insanlar sokakta huzurla dolaşıyorsa, biz de nasıl başı dik, alnı açık gezebiliyorsak ve böyle siyasetçileri CHP yarattıysa; yapılacak ilk seçimlerde tüm ülkede de bunları hakim kılacağız diye ümit ediyoruz ve çalışıyoruz” diye belirtti. “Tarım, istihdamı absorbe eden bir sektördür” Türkiye’de tarımın önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Seçer, “Tarım bu tarz iktidarlar tarafından iktisadi bir alan gibi değerlendirilir. Yani tüccar iktidarlar, tüccar belediye başkanları böyle düşünür. Biz ne tüccar belediye başkanıyız ne de tüccar iktidar olacağız. Bizim bakış açımız kamucu bir bakış açısı” diye konuştu. Tarımın Gayri Safi Milli Hasıla’da yerinin düşük olduğunu ancak tarımın sosyal yönü olduğunu söyleyen Seçer, “Tarım, istihdamı absorbe eden bir sektördür. Tarım olmadığı zaman köyden kente göç olur ve bu da kentte yoğun bir işsizlik anlamına gelir. Bu açıdan son derece önemli buluyorum” ifadelerine yer verdi. “Aynı anlayış 23 yıldır Türkiye’yi ve Türkiye tarımını yönetiyor” Türkiye’yi 2002 yılından bu yana 23 yıldır aynı anlayışın yönettiğine dikkat çeken Seçer, “Aynı anlayış Türkiye tarımını da yönetiyor. Çok bakanlar geldi, geçti. Ben Parlamento’da çalıştım, Avrupa Birliği müzakere sürecinde bulundum. O çalışmalar akamete uğradı, başarılı olamadı. Keşke olabilseydi. Avrupa Birliği’ne uyumlu yasalarla bugün farklı olurdu. Bugün rezidü ve kalıntı şikayetiyle gümrüklerden belki tarım ürünleri dönmeyecekti. Üretimimiz de uluslararası pazarlarda çok daha fazla rekabet edebilecek bir nitelikte olacaktı. Belki, daha teknolojik, rantabl, getirisi olan ve yüksek kar elde edebileceğimiz üretimlere erişebilecektik” şeklinde konuştu. “Tarımsal destek miktarında yüzde 80’e varan bir artış sağladık” Seçer, yerel yönetimler olarak tarım alanında destek sağladıkları üreticilerin küçük işletmeler olduğunun altını çizerek, tarıma destek vermenin yerelde bir zorunluluk değil tercih meselesi olduğunu vurguladı. Mersin Büyükşehir olarak tarıma destek vermeyi tercih ettiklerini söyleyen ve bütçelerini bu doğrultuda ayarladıklarına dikkat çekti. Seçer, geçmiş dönemlere göre ihtiyacın artmasından kaynaklı tarıma destek verebilmek için bütçeyi genişlettiklerini sözlerine ekleyerek,  “Örneğin 2024 yılında biz 115 milyon TL tarımsal destek bütçesi yapmıştık. Baktık ki bu yıl çok daha fazla ihtiyaç olacak, total bütçemizde yüzde 40 ile yüzde 50 arası bir artış olmasına rağmen tarımsal destek miktarında yüzde 80’e varan bir artış sağladık. 119 milyon TL’den 215 milyon TL’ye tarımsal destek kalemini çıkardık” diye konuştu. Başta kadın üreticiler olmak üzere, aile işletmeleri ve küçük çiftçileri desteklediklerini vurgulayan Seçer, “Bunun geri dönüşünü çok alıyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz projeksiyonlar, sonuç alıcı ve sürdürülebilir olmalıdır” ifadelerine yer verdi. Seçer, tarıma verilen desteklerin sonuç alıcı olmadıktan sonra kaynak israfına dönüştüğünü belirtti. Mersin Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ Projesi’nin üzerinde durulması gerektiğinin altını çizen Seçer, projenin 6. yılına girdiklerini kaydetti. Bu tarz projelerin örnek proje olduğunu vurgulayan Seçer, “Bu açıdan da son derece yararlı toplantılar olacağını düşünüyorum. Bundan sonra Mersin’in de fahri elçisi olarak Mersin’de gördüklerinizi diğer kentlerde anlatırsınız” dedi.  Seçer sözlerini, CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem’e ve katılımcılara teşekkür ederek sonlandırdı. Erdem: “Demokrasinin tam işlediği bir ülkede herkes özgürce düşüncelerini aktarabilmeli” CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Erdem, toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmede bulunarak, son günlerde yaşanan olaylara ilişkin; “Türkiye’nin birinci partisi olmamız dolayısıyla iktidar üzerindeki baskı giderek arttı. Gördü ki bir erken seçim olsa aslında iktidarı kaybedecek. O yüzden de belediyelerimiz üzerindeki kayyım atamalar, tutuklamalar, mesnetsiz suçlamalar yapılarak, iftiralar atılarak normal bir hukuk devletinde olsak aslında suç unsuru olamayacak, hiçbir delilin olmadığı ‘sadece gördüm, görmüştüm, duymuştum’ ifadeleri ile tutuklamaların yapılması kabul edilebilir bir şey değildir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi. “Bizim iktidarımızda çiftçiler ülkenin en çok gülen, en çok para kazanan meslek grubu haline gelecek” Erdem, CHP’li belediyelerin kırsalda çiftçilere büyük destekler sunduklarını ve merkezi hükümetin yapması gereken hizmetlerin birçoğunu yerelden hayata geçirdiklerini ifade ederek,  “Bu hizmetler aslında bizim iktidara geldiğimizde neler yapacağımızın da ön göstergeleri. Bizim iktidarımızda mutlaka çiftçiler ülkenin en çok gülen, en çok para kazanan ve yaptığı işi severek yapan bir meslek grubu haline gelecek” diye konuştu. 4’üncüsü gerçekleştirilen bu toplantıların devamının geleceğini, belirten Erdem, “2025 yılında ve daha sonrasında daire başkanlarımız müthiş işlere imza atmış olacaklar. Çünkü bütçelerini en fazla artıran daire başkanlıklar bizim daire başkanlıklarımız” ifadelerine yer verdi. Açılış konuşmalarının ardından ise oturumlara geçildi.

Dünya Su Günü’nde Su Konusu Masaya Yatırıldı Haber

Dünya Su Günü’nde Su Konusu Masaya Yatırıldı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı doğrultusunda 1993 yılından bu yana Dünya Su Günü olarak ilan 22 Mart gününde Mersin’de önemli bir etkinlik hayata geçirildi. “Dünya Su Günü: Sürdürülebilir Su Yönetimi Paneli”nde örnek bir işbirliği sergilendi. Panelde, Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) ve TMMOB Çevre, Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarının Mersin Şubeleri ile Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ)’nin ortak çalışmasıyla su konusu pek çok boyutu ile masaya yatırıldı. Etkinliğin açılışında, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Değirmenci, TARGET Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Mersin Makinesi Mühendisleri Odası Başkanı İsmail Oğuz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Abdullah Selçuk Şahutoğlu birer konuşma yaptı. TARGET Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ konuşmasında, dünyada ve ülkemizde suya yönelik insan müdahalelerinin yarattığı ve giderek derinleşen su krizi üzerinde durdu ve bir insan hakkı olarak su hakkının önemi ve değerini vurguladı. Panelde Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şebnem Arslan, “Hidrojeoetik ve Yeraltı Suyu Yönetimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı sonucunda olanlar ve olabilecekler konusunda bilgiler içeren sunumda, doğada insanlığın kullanımına sunulan sonsuz kaynaklar olmadığını ve etik sorumluluk çerçevesinde bilinçli yaklaşımlar sergilenmesinin önemini çarpıcı biçimde gözler önüne serildi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ersoy Yıldırım ise, “Sürdürülebilir Tarımsal Su Yönetimi” başlıklı sunumunda bilinçsiz tarımsal sulama sorununu ve yaşanan ve yaşanabilecek sonuçlarını örnekleriyle dile getirdi. SÖ Tarım Danışmanlık Tic. Ltd. Şirketinden Prof. Dr. Sermet Önder, “Kuraklığa Karşı Su Yönetimi” sunumunda kullanılan sulama yöntemlerinden doğan sorunları irdeleyerek, çözüm yolları konusunda değerli bilgiler paylaştı. Panelin ardından, MESKİ Yatırımlar Dairesi Başkanlığı, Yapım Şube Müdürü Vekili Barış Başeren’in yaptığı MESKİ çalışmaları ve kullanılan modern teknolojilerin tanıtımı sunumu ile etkinlik sona erdi.

Kadınlar Üretiyor, Hayvancılık Kıymetleniyor! Haber

Kadınlar Üretiyor, Hayvancılık Kıymetleniyor!

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan vatandaşların ekonomik kalkınmasını desteklemeye ve köyden kente göçü önlemeye devam ediyor. 5. yılına giren proje, bugüne kadar özellikle küçük aile işletmelerine ve kadınlara umut olmayı sürdürdü. Proje, Toroslar İlçesi Değirmendere Mahallesi’nde yaşayan Şaheste’nin de umudu oldu. Geçim sıkıntısı yaşadığı için hayvancılığı bırakmak zorunda kalan proje faydalanıcısı üretici Şaheste Karagöz, Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesiyle yeniden hayvancılığa başladı. Artık Şaheste de Büyükşehir’in destekleri ile kalkınan diğer kadınlar gibi doğduğu yerde doymaya devam ediyor. Proje kapsamında bugüne kadar, 300 yetiştiriciye 7 bin 500 küçükbaş hayvan ve 1200 ton yem desteği sağlandı. Projeden faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturuyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan vatandaşların ekonomik kalkınmasını desteklemeye ve köyden kente göçü önlemeye devam ediyor. Özellikle küçük aile işletmeleri ile kadınları önceleyen ve 5. yılını tamamlayan proje kapsamında, bugüne kadar 300 yetiştiriciye 7 bin 500 küçükbaş hayvan ve 1200 ton yem desteği sağlandı. Büyükşehir bu projeyle hem hayvancılığı teşvik ediyor, hem de yerel ekonomiyi büyüterek üreticilerin hayatına dokunuyor. Projeden faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturuyor. Karagöz: “İnsanın babası bile evladına bu kadar hayvan vermez” Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, kırsalda yaşayan birçok kadına olduğu gibi Toroslar İlçesi Değirmendere Mahallesi’nde yaşayan Şaheste Karagöz’e de umut oldu. Artık Şaheste Karagöz de Büyükşehir’in destekleri ile kalkınan diğer kadınlar gibi, doğduğu yerde doyuyor. Mersin Büyükşehir, Şaheste Karagöz’e ve ailesine kendi topraklarında geleceğe güvenle bakmasını sağlayan bir hayatın kapılarını araladı. Geçim sıkıntısı yaşadığı için hayvancılığı bırakmak zorunda kalan Şaheste Karagöz, Büyükşehir’in ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesiyle yeniden hayvancılığa başladı. Şaheste Karagöz, Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle 24 dişi ve 1 erkek olmak üzere toplam 25 küçükbaş hayvan sahibi oldu. Ayrıca, hayvanların ilk yıl bakımını kolaylaştırmak için 4 ton da yem desteği aldı. Ailesinin de geçimini hayvancılıkla sağladığını belirten Şaheste Karagöz, şimdi Büyükşehir’in sağladığı bu proje desteği ile kendi çocuklarını da aynı gelir ile büyütüyor. Şaheste Karagöz ve ailesi bu sayede, kendi topraklarından ve köklerinden kopmadan bir yaşam sürdürüyor. Hayatında yeni bir sayfa açılan Karagöz, ALO 185 hattı üzerinden başvuru sürecini başlattığını söyleyerek “5 tane küçükbaş dişi hayvanım vardı. Başvurum onaylandıktan sonra onları incelemeye geldiler. Ahırı ve ortamı uygun gördükten sonra onay verdiler. Büyükşehir, 24 tane dişi hayvan ve 1 tane de erkek koç verdi. Şimdi 8 tane kuzum oldu. Bu kadar hayvanı kimse kimseye vermiyor. Hatta insanın babası bile evladına bu kadar hayvan vermez” dedi.  “Büyükşehir tarafından verilen bu destek sayesinde, kente göçmekten kurtuldum” Yaşadıkları maddi zorluklar nedeniyle doğduğu topraklardan göç etmeyi planlayan ancak Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği proje ile üretmeye ve geçimini sağlamaya devam edebilen Şaheste Karagöz, “Projeye başvurmadan önce eşime, ‘eğer bu proje çıkmazsa Mersin’in merkezine göçeceğiz. Sigortalı bir işe girip çalışacağım’ dedim. Çünkü artık köylünün geliri kalmadı. Bir yaz boyu şeftaliye bakıyorsun, şeftali zamanı geliyor ve şeftali para etmiyor. Birkaç yıldır hayvancılıkta para var dedik, o yüzden bu projeye başvurduk. Çıkınca da kente göçmekten vazgeçtik. Bu duruma eşim de çok sevindi. Şimdi bana seve seve yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı. Projenin imece usulü olmasının da faydalı olduğunu belirten Şaheste Karagöz, “Bu hayvanlardan, birkaç sene sonra büyük bir sürü elde edebilirim. Biz buralara sabırla geldik, biraz daha sabır lazım. Vahap Başkan’ın köylülere sağladığı tüm destekleri takip ediyorum. Bu projeler sayesinde çiftçi kalkınır, üretim ve çiftçilik artar. Başkan çiftçiyi tutarsa, çiftçi de başkanı tutar” diye konuştu. Küçük yaşta annesiyle beraber hayvancılığı öğrenmeye başlayan Elif Derya Karagöz ise, “Vahap amcamızı çok seviyorum. Bu hayvanları bize verdiği için çok teşekkür ederim. Çok güzeller” dedi. Aydın: “5 yıl sonunda 300 aileye 7 bin 500 küçükbaş hayvan desteğinde bulunduk” Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda Ziraat Teknikeri olarak görev yapan Şerafettin Aydın, proje hakkında detayları aktararak, “Projemizle, kırsaldan şehre göçü durdurmayı ve Mersin’deki damızlık hayvan sayısını artırmayı planlıyoruz. Her yıl 60 kişiye 24 dişi 1 erkek olmak üzere toplam 25 küçükbaş hayvan, 4 ton yem ve aşı hizmeti vermekteyiz. 5. yılını tamamladığımız projede, 300 aileye 7 bin 500 küçükbaş hayvan desteğinde bulunduk” diye konuştu. Üreticinin kazanca geçebilmesini beklemek adına, ilk bir yıl hiçbir geri dönüş almadıklarının altını çizen Aydın, “Projemiz sadece hayvan desteğiyle kalmıyor. Bunun esas maliyeti yem ve aşı. Bundan dolayı ilk yıl 4 ton yem ve aşı desteğini biz yapıyoruz. Kısacası, bir yıl boyunca üreticimizin cebinden hiç para çıkmıyor” ifadelerine yer verdi. Proje hakkında bilgi… Kadın üreticileri teşvik eden ve köyden kente göçü önleyen proje, kırsalda istihdamı artırarak yerel ekonomiye katkı sunuyor. Proje kapsamında, yerli üreticilerin damızlık fazlası hayvanları satın alınarak hem yeni yetiştiricilere destek veriliyor, hem de kırsal ekonomiye katkı sağlanıyor. 2022 yılında 556, 2023 yılında 1180 hayvan yetiştiricilerden geri alındı ve 2024 yılında dağıtılacak 1500 baş hayvan tamamen sahadan toplanarak yeni üreticilere ulaştırıldı. Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Mut, Gülnar, Silifke, Erdemli, Tarsus, Çamlıyayla, Yenişehir, Mezitli, Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde yürütülen proje kapsamında; Güney Karaman Koyunu, İvesi Koyunu ve Kıl Keçisi verildi. Kadın üreticilere öncelik veren projede, bugüne kadar faydalanan 300 yetiştiricinin 156’sını kadınlar oluşturdu. Projeye dâhil olan üreticilere 24 dişi ve 1 erkek küçükbaş hayvan desteği verilirken, ilk yıl için 4 ton yem desteği sağlandı. 3. yıldan itibaren belirli sayıda dişi ve erkek hayvan, damızlık çağına geldiklerinde projeye geri kazandırılarak sürdürülebilirlik sağlandı. Proje sürecinde dağıtılan hayvanlardan 8 bin 809 baş yeni doğum gerçekleşti. Hayvanların 1 yıllık aşı hizmetleri de belediye tarafından karşılanarak, sürdürülebilir bir hayvancılık modeli oluşturuldu.

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi Haber

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’ olayından etkilenen üreticileri yalnız bırakmadı. Seraları ve narenciye bahçelerini ziyaret eden Seçer, çiftçilerin sorunlarını yerinde inceledi. Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkabileceğini de söyleyen Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek, buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” dedi. Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini belirterek “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilere destek olduklarını ve ilgili birimlerin incelemelerini tamamlamasının ardından ilave destek paketi açıklayacaklarını kaydeden Seçer, “Biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı. Mersin’de geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’, seracılık ve narenciye üretimi yapan çiftçileri olumsuz etkiledi. Yaşanan don olayının ardından, üreticilerin yaşadığı sıkıntıları yerinde görmek ve destek sağlamak amacıyla ilgili bürokratları ile birlikte sahaya inen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kazanlı Hürriyet Mahallesi ve Bahçeli Kürkçü Mahallesi’nde patlıcan, domates ve biber serası ile nektarin bahçelerinde incelemelerde bulundu. Seçer, daha sonra üreticilerle bir araya gelerek onların sorunlarını dinledi. Zarar gören sera ve bahçelerde yaptığı incelemelerin ardından değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, zararın özellikle çukur arazilerde yoğunlaştığını, belli bir bölgede değil, Tarsus’tan Anamur’a kadar muhtelif yerlerde söz konusu olduğunu söyledi. Bu durumun üreticinin kaderi olmaktan çıkması gerektiğinin altını çizen Seçer, üreticiler ile yaptığı görüşmelerde, bu tür afetlerin zararlarını telafi edecek enstrümanlardan TARSİM’in (Tarım Sigortaları Havuzu) üreticiye yarar getirmediği gibi yüksek maliyeti dolayısıyla sıkıntı yarattığı serzenişi ile karşılaştığını vurguladı. Seçer, ‘Zarar karşılama’, ‘Prim bedeli’ gibi çiftçi için büyük önem arz eden uygulamaları hakkında TARSİM’in yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Başkan Seçer: “Buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek; bu iş başta tabii ki hükümete düşüyor; buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir. Önümüzdeki hafta içerisinde Tarım İl Müdürlüğü ekipleri hasar tespiti yapacaklar. Daha gerçekçi rakamlarla bu tespiti yaparlarsa, yani objektif yaparlarsa, çiftçilerimizin dertlerine daha doğru çare bulabilirler” dedi. “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır” Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini söyledi. Seçer, “Çünkü çarkta bir sorun ortaya çıkıyor. Bütün bunları hesaba katarak bu soruna çözüm bulmak gerekiyor. Bunu da makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. “Üreticilerimiz için ilave destek paketi açıklayacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilerin yanında olduklarını ve ortaya çıkan zarar sonucunda da yine onların yanlarında olmaya devam edeceklerini söyleyen Seçer, ilgili birimlerin çalışmalarını tamamlamasının ardından, zarar gören üreticilere yönelik destek çalışmaları hakkında detaylı açıklama yapacaklarını söyledi. Tarımsal desteklere ayrılan bütçeyi 2024’te 119 milyon TL iken 2025’de 215 milyon TL’ye yükselttiklerini dile getiren Seçer, “Bu bölgede, özellikle küçük üreticilerin üretim zorluğu yaşadıkları, girdi maliyetlerinin yüksek olduğu gerçeğiyle, tarımsal üretime, hayvancılığa destek veriyoruz. Ama bu zarardan sonra da ilave bir destek paketi açıklayacağız. Aile işletmelerine, aile çiftçilerine, küçük işletmelere yönelik desteklerimizle, biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı.  Seçer açıklamasını, “Tüm çiftçilerimize, Mersinimize geçmiş olsun. Umut ediyorum yaralar hem merkezi hükümetin hem yerel yönetimlerin desteğiyle bir an önce sarılır, üreticilerimizde üretime devam ederler” sözleriyle tamamladı.

Üretmezsek Tükeniriz! Haber

Üretmezsek Tükeniriz!

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, ‘Üretmezsek Tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar Konferansı’na katıldı. Konferansta, alanında uzman isimler; Prof. Dr. Umut Toprak, İrfan Donat ve Ali Ekber Yıldırım konuşmacı olarak yer aldı. Tarımın duayen isimleri, Mersin’de kurumlar arasında sağlanan iş birliğinin önemine dikkat çekerken, Mersin’de sağlanan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığına da değindiler. Tarımsal projelerin kamu kaynağını israf ederek yapılmayacağına değinen Başkan Seçer, “Projeleri takip etmiyorsun, günü kurtarıyorsun. Belediye Başkanı, Tarım Bakanı günü kurtarmaz. Aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar” sözlerine yer verdi. Aile çiftçiliğini önemsediğini ve bunun Türkiye koşullarında daha fazla destek görmesi gerektiğine vurgu yapan Seçer, “Türkiye’de kayıtlı çiftçilerin yüzde 80’i küçük aile işletmeleri, aile çiftçileri. Bizim aile çiftçiliğine uygun bir ortamımız var” dedi. Tarıma desteği 2025 yılı için yüzde 80,67 artırdıklarını ve 215 milyon TL kaynak ayırdıklarını söyleyen Seçer, “Bütçemiz o kadar artmadığı halde tarımsal desteği artırdık, çünkü tarıma önem veriyoruz. Sorunlar her geçen gün katlanıyor. ‘Biz nasıl katkı sunabiliriz?’ diye düşündük, bunu yaptık. Her konuda yanınızda olacağız, üretime değer veren bir belediyeniz var” dedi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Akdeniz İhracatçılar Birliği (AKİB), Mersin Ziraat Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi ve TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi işbirliğinde ‘Üretmezsek Tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 4.’sü düzenlenen ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar Konferansı’na katıldı. Konferansta, alanında uzman duayen isimler; Prof. Dr. Umut Toprak, İrfan Donat ve Ali Ekber Yıldırım konuşmacı olarak yer aldı. Tarım kenti Mersin’de, alanında uzman duayen isimler tarafından tarımda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri konuşulurken, tarımsal üretimdeki riskler ve fırsatlar üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Tarımın duayen isimleri, Mersin’de kurumlar arasında sağlanan iş birliğinin önemine dikkat çekerken, Mersin’de sağlanan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığının altını çizdiler. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen konferansa; Başkan Vahap Seçer ve Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer’in yanı sıra, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır ile meslek odalarının başkanları ve temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Meclis üyeleri, Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve üreticiler katıldı. Başkan Seçer üreticileri selamladı: “Elleri nasırlı, kalbi sevgi dolu üreticiler” Salonu dolduran üreticileri “Elleri nasırlı, kalbi sevgi dolu üreticiler” diye selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, tarımın son derece önemli ve zorlu bir sektör olduğunu vurguladı. Tarımın ülke ekonomisine ciddi katkı sunduğunu ve olmaması halinde yaşanabilecek olumsuzlukları sıralayan Seçer, üreticilerin sorunlarının lokal olarak değişse de genel olarak aynı olduğunu söyledi. Seçer, “Tarımda evvel eski bilirim ki; mazot, ilaç, gübre pahalı ve vergi yükü çok. Döviz arttığında hepsinin fiyatı artıyor. Bu şikayetler hep olur ve Türkiye bu sorunu bir türlü çözemedi. Çiftçiden hala KDV ve ÖTV alınıyor. Girdi maliyetleri oldukça yüksek” dedi. “Dünyayla rekabet etmek için yeni tarım teknolojileri kullanmak gerekiyor” Bu sorunların yanı sıra küresel ölçekli olarak iklim değişikliği sorununun da üreticiyi zorladığını dile getiren Seçer, dünyada rekabetin zorlaştığına ve gelişmiş ülke insanlarının artık tükettiği ürünün üretim aşamalarını öğrenmek istediğine dikkat çekerek, “Dünyada rekabet zorlaştı. İhraç edilen ürünlerimizde ilaç kalıntıları var. ‘Domates gitti Rusya’da sınırdan geri döndü’ , ‘Almanya’ya üzüm gitti, kiraz gitti içinden kurt çıktı ya da pestisit çıktı’ diye haberler yayınlanıyor. Bundan utanç duyuyoruz. Demek ki dünyayla rekabet etmek için yeni tarım teknolojileri kullanmak gerekiyor. Artık gelişmiş toplumlarda insanlar her önüne geleni yiyip içmiyor. ‘Bu nasıl üretildi?’ diyor. Bu ülkemizin belki de şu anda en güncel sorunlarından bir tanesi” diye konuştu. “Mesele kendi reklamımızı yapmak değil, kuruma bir kültür oluşturmak” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak tarımsal üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan tropikal meyve üretimine kadar her türlü üretimin yanında olduklarını söyleyen Seçer, “Kurumlarda, devlette devamlılık esastır. Mesele kendi reklamımızı yapmak değil, kuruma bir kültür oluşturmak. Belediyeler, önemli hizmet birimleridir. Özellikle büyükşehir belediyeleri olmak üzere belediyeler; ‘Bana ne kardeşim, ben Tarım Bakanı mıyım?’ diyemez, katkı sunacaklar. Çünkü ciddi bütçeleri var” ifadelerini kullandı. Mersin’in tarım konusunda dünyanın en şanslı topraklarına, iklimine ve lokasyonuna sahip, geleceği parlak bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Mersinliler olarak çalışkan insanlarız. Yıllık 100 milyar TL’nin üzerinde tarımsal hasılamız var. Burada hem hayvansal hem de tarımsal üretim yapılıyor. Demek ki burada bir potansiyel var” dedi. Seçer, aile çiftçiliğinin önemine dikkat çekti Aile çiftçiliğini önemsediğini ve bunun Türkiye koşullarında daha fazla destek görmesi gerektiğine vurgu yapan Seçer, “Türkiye’de kayıtlı çiftçilerin yüzde 80’i küçük aile işletmeleri, aile çiftçileri. 100 dönümün altında işletme sahiplerinin oranı yüzde 80. Türkiye’de tarım yapılan arazilerin ortalamasına bakıldığında her işletmeye, her üreticiye 60 dönüm düşüyor. Demek ki bizim aile çiftçiliğine uygun bir ortamımız var” sözlerine yer verdi. Çiftçiliğin cazip hale getirilmesi halinde gençlerin şehirlere göç etmek yerine doğdukları topraklarda üretim yapmayı tercih edeceklerine inandığını aktaran Seçer, “ ‘Çiftçiler yaşlandı, genç çiftçi yok’ diye şikayet ediliyor. Çünkü çiftçiliği cazip hale getiremedik. Gençler şehre geliyor. Cazibe yaratılsa o zaman gençler şehre gelmez, çiftçilerin yaş ortalaması gençleşir. Biz yaptığımız desteklerde tamamen buna yöneliyoruz” ifadelerini kullandı. “Benim kaynağım sizlerin vergisi” Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 6. yılına giren ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi hakkında da bilgi veren Seçer, projenin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Seçer, “Bu proje ile 6 yılın sonunda 300 aile hayvancılık ve aile çiftçiliği yapıyor. Bu yıl için her bir aileye verdiğimiz destek güncel rakamlarla 475 bin lira. 25 damızlık koyun-keçi ve bunların 1 yıllık yemini, veteriner hizmetini, aşısını veriyoruz. Baba oğula verir mi? Ama devlet verecek. Ben devletim. Ben sizin kaynaklarınızı size geri veriyorum, cebimden vermiyorum. Benim kaynağım sizlerin vergisi. Vatandaşın hükümetten istediği, kendi verdiği vergilerin kendilerine doğru aktarılması” diye konuştu. “Ülkeyi aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar” Tarımsal projelerin kamu kaynağını israf ederek yapılmayacağına değinen Seçer, “Projeleri takip etmiyor, günü kurtarıyorsun. Belediye Başkanı, Tarım Bakanı günü kurtarmaz. Sonucuna bak, kaynakları heba etme. Aynı tarım anlayışıyla 23 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar, 1 metre yol alamamışlar. Biz yönetmiyoruz, 5 ayrı siyasi görüş de yönetmedi. Dönüp bir kendimize bakmak lazım, kafamızı kuma gömmekle olmaz. Yerinde saymak dünyada geri kalmak demektir” sözlerine yer verdi. “Bizler vatandaş için varız” Vatandaşa dokunan projeler yapmak için gayret ettiklerini söyleyen Seçer, “Yerinde ve kırsal turizm hedefli Darısekisi Örnek Köyü Projemiz var. İnsanlar orada, köyde herkes çalışıyor, köy şenlendi. Şimdi Köyümüz Atölye Projesi’ni başlattık. Coğrafi işaret tescilli onlarca ürünümüz var. Bunların paketlenmesinden sağlıklı üretimine, dünya pazarlarına açılmasına ve markalaşmasına kadar yapacağımız bu çalışmalar kente değer katar” dedi. Projelerin takip edilmemesi halinde kamu kaynaklarının israf olduğunu bir kez daha vurgulayan Seçer, üreticinin de elini taşın altına koyduğu projeler ile sürdürülebilir bir tarım anlayışını Mersin’de geliştirmeye çalıştıklarını belirtti. Üreticinin ürettiği noktada kamu kurum ve kuruluşlarının destek için var olduğunu söyleyen Seçer, “Büyükşehir Belediyesi de devletin bir kurumu, Tarım İl Müdürlüğü de Ticaret ve Sanayi Odası da Ziraat Odası da Ziraat Mühendisleri Odası da; hepimiz bu ülkenin kurumları ve kuruluşlarıyız. Hepimiz sizler için, vatandaş için varız” diye konuştu. “Tarımsal sorunların farkındayız, çözmek için faaliyet halindeyiz” Büyükşehir olarak dünyada ve Türkiye’de yaşanılan tarımsal sorunların farkında olduklarının altını çizen Seçer, “Mersin’de hem farkındayız hem yaşıyoruz hem de bu sorunu çözmek için faaliyet halindeyiz. Onun için ‘Kooperatifler yenilenebilir enerji kullanın, maliyetleriniz düşsün. GES projesi yapın. Ne harcadıysanız yarısı Büyükşehir’den’ diyoruz. Güneş Enerji Santrali projemizi bilmeyen var mı? Şimdi Nacarlı’da ilk güneş enerji santralini kuruyoruz. Nacarlı Sulama Kooperatifi’ne yüzde 50 desteği biz veriyoruz. 75 kooperatifimiz var, buradan duyuruyorum; yaratıcı olun, üretici olun, çalışın, iş birliği yapın” diyerek kooperatiflere çağrı yaptı. “Mersin’imizi de ülkemizi de kalkındıracağız” Tarıma desteği 2025 yılı için yüzde 80,67 artırdıklarını ve 215 milyon TL kaynak ayırdıklarını söyleyen Seçer, “Bütçemiz o kadar artmadığı halde tarımsal desteği artırdık, çünkü tarıma önem veriyoruz. Sorunlar her geçen gün katlanıyor. Biz nasıl katkı sunabiliriz diye düşündük, bunu yaptık. Her konuda yanınızda olacağız. Üretime değer veren bir belediyeniz var. Desteklerimizle her ailenin evinde olacağız; önce vatandaşın mutluluğu. Karnı doymayan, acısı, hastası, derdi olan vatandaşa sen yol yapmışsın, bina yapmışsın, o bunu neylesin?” dedi. Vatandaşın her anında yanında olmaya devam edeceklerinin altını çizen Seçer, “Üretken vatandaşın yanında olacağız, işbirliği içerisinde olacağız. Birlik olacağız, beraber olacağız. Mersin’imizi de ülkemizi de kalkındıracağız, insanlığa da yararlı olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Çakır: “Ülkemizde tarımın öncüsü olmaya ve üretmeye devam edeceğiz” Tarımın başladığı düşünülen Anadolu ve Çukurova’nın 12 bin yıllık tarım tarihi olduğuna dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, bölgenin tarımsal çeşitliliğin merkezi konumunda olduğunu söyledi. Çakır, “MTSO olarak ülkemizde tarımın öncüsü olmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Ama bunun için hep birlikte mücadele ederek, sorunları görmezden gelmeden, etkin ve yaratıcı çözümler bulmak zorundayız” dedi. Alanında duayen isimler, tarım kenti Mersin’de tarımı konuştu Açılış konuşmalarının ardından başlayan ve moderatörlüğünü İrfan Donat’ın yaptığı konferansta, alanında uzman isimler; Ali Ekber Yıldırım ve Prof. Dr. Umut Toprak konuşmacı olarak yer aldı. İrfan Donat konuşmasında; tarım sektörüne bir kambur ve problem olarak bakılırsa, yaşanan kronik sorunlarla yüzleşmeye devam etmek mecburiyetinde kalınacağını söyledi. Mersin’in tarım kenti olduğunu ifade eden Donat, yanlış bir tarım politikasının bir ülkeyi nereden nereye getirebileceğini katılımcılarla paylaştı. Donat, tarımın hem siyasetten hem de ranttan arındırılması gerektiğine değindi.  Ali Ekber Yıldırım ise; Mersin’de kurumlar arasında bir birliktelik olduğuna değinirken, Mersin’de var olan bu birlikteliğin Türkiye’nin hiçbir şehrinde olmadığına dikkat çekerek, bunun sağlanmış olmasından dolayı duydukları mutluluğu ifade etti. ‘Tarımın Gündemi’ konulu bir sunum gerçekleştiren Yıldırım, tarımsal üretimde riskler konusuna dikkat çekerek, tohumdan sofraya kadar olan her aşamada bir risk olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin tarımda ve üretimde sahip olduğu potansiyel ile fırsatlar hakkında konuşan Yıldırım, yerel yönetimlerin tarımdaki çabalarının merkezi hükümetin çabalarıyla birleştirilip, üreticinin daha çok desteklenip, kalkınması için çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, “Üretmezsek tükeniriz” dedi. Prof. Dr. Umut Toprak ise doğup büyüdüğü topraklar olan Mersin’de böyle bir sunumu yapmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade etti. ‘Yeni Nesil Biyopestisitler ve Biyoteknoloji’ konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Toprak, özellikle biyopestisitlerin çok büyük avantajları olduğuna değinerek, biyopestisit üretimi yapıp satmanın önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Toprak ayrıca, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Ziraat Mühendisi olmasının Mersin için büyük bir avantaj olduğuna değindi. Konferans soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Katılımcılar sorularını uzmanlara yönelttikten sonra, Büyükşehir tarafından kendilerine sağlanan tarımsal destekler için de teşekkürlerini ilettiler. Konuşmacılar da ayrıca Başkan Seçer’e konferans sonuna kadar katılım sağlayıp, kendilerini ve üreticileri dinlediği için teşekkür ettiler. Konferans toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi Haber

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Ticaret Borsası (MTB) tarafından ‘Dünya Bakliyat Günü’ kapsamında ‘Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yaşam İçin Bakliyat’ sloganıyla düzenlenen programa katıldı. MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir ile Meclis Başkanı Münir Şen’in ev sahipliğinde düzenlenen programa; Başkan Vahap Seçer’in yanı sıra, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ali Tuna Baysal, kent protokolü, ilçe belediye başkanları, oda, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile sektör temsilcileri katıldı.  “Türkiye bakliyatta ihracatçı iken ithalatçı konuma geldi” Mersin’de bakliyat sektörünün üretimden ziyade ticari yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, 1980’li yıllarda Türkiye’nin sektörde ihracatçı konumda iken günümüzde net olarak ithalatçı konuma geldiğini söyledi. Bunda 1980’li yıllardan günümüze Türkiye’de ki tarım politikalarında gerçekleştirilen değişimlerin etkisinin olduğunu belirten Seçer, “Özellikle bakliyat üretiminin yapıldığı Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tarım yapma şeklinin de değişmesiyle, yani kuru tarımdan sulu tarıma geçiş, ikame ürünlerinin gelişmesi, farklı yeni alternatif çeşitlerin o bölgeye adapte edilmesini bakliyat üretiminde bazı komplikasyonlara neden oldu. Bu da üretim düşüklüğünü getirdi. Çünkü ekim alanları azalınca, farklı ürünler bakliyatın yerine geçince Türkiye’de de bakliyat üretiminin düşmesine neden oldu” dedi. “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektörüdür” Kendisinin de iş hayatında tarım sektörü içerisinde olduğunu belirten ve tarımın Türkiye’nin en önemli taşıyıcı sektörü olduğunun altını çizen Seçer, “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektördür. Türkiye’nin cirosu içerisinde payı düşük olsa da sağladığı sosyal fayda açısından baktığınız zaman, Türkiye gibi yakın zamana kadar tarım ülkesi olarak değerlendirdiğimiz bir ülkede tarım sektörünü baş tarafa yazmak lazım” diye konuştu. “Mersin’i bakliyatçı kent yapan işleme tesisleri ve limandır” Mersin’de de bakliyat sektörünü güçlü kılan unsurun üretim değil bakliyat işleme tesisleri olduğunu aktaran Seçer, kentin toprak yapısının da bakliyat üretimi için uygun olmadığını söyledi. Seçer, “Mersin’i net olarak Türkiye’de bakliyatçı bir kent yapan, buradaki işleme tesisleri ve Doğu Akdeniz çanağının en önemli limanının Mersin oluşudur. Bu gerçekle bakmak lazım” dedi. Bakliyat işleme tesislerinin kent içerisinde dağınık bir yapıda olduğunu ve Büyükşehir Belediyesi olarak bütün sektörler için olduğu gibi bakliyat sektöründe de kümelenme çalışması yapılmasından taraf olduklarını söyleyen Seçer “Bütün sektörlerde kümelenme yapalım, sektörler bir arada olsun, faaliyetlerini göstersin. Bugüne kadar böyle bir başarılı çalışma olmamış, aslında çok da düşünülmemiş” dedi. “İmar planları ile yeni tesisler kurmanızın yolunu açacağız” Büyükşehir Belediyesi olarak uzun yıllardır çözüm bekleyen ve iş dünyasının yeni yatırımlar yapabilmesinin önünü açacak imar planı çalışmalarını tamamladıklarının bilgisini veren Seçer,  “Fabrikalarınızın olduğu bölgede nihayet 30 yıldan sonra ilk kez 1/5000’lik planları, yani Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde olan planları bitirdik. 1/1000’lik planlar, Akdeniz ilçe belediyesinin uhdesinde ve hızlı bir şekilde yapılması için takip edilmesi gereken bir çalışma. Şu anda imara açtığımız alanların, Deliçay-Demiryolu ve sahil olarak daire şeklinde görülebilecek bölgenin 1/1000’lik planlarını da bitirdik. Diğer kalan kısımları da ilçe belediyesi yapacak, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçecek. İmar planları demek yol, yatırım ve altyapı demek. Onun için önemsiyorum. Bu imar planları bitmezse sizin doğudan batıya, batıdan doğuya, sabah akşam geçişlerinizde yeni yolların açılması, yeni işyeri açmalarınız, yeni tesis yapmanız ve kümelenme mümkün değil. Çoğu gitti, azı kaldı. Bunları da başaracağız. Özellikle sizlerin tesislerinin olduğu bölgede yeni yol ağlarıyla oraya ulaşımı sağlayıp, yeni tesisler kurmanızın da yolunu açacağız” ifadelerini kullandı. Özdemir: “ ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 2016 yılının ‘Dünya Bakliyat Yılı’ olarak kutlandığından söz ederek, “2019 yılından itibaren her yıl 10 Şubat günü Dünya Bakliyat Günü olarak kutlanmaktadır” dedi. Bakliyatın; zengin protein, vitamin ve mineral içeriği ile en sağlıklı ve ucuz bitkisel besin kaynaklarının başında geldiğinden ve pek çok hastalıkla mücadelede de uzmanlar tarafından da sıkça önerildiğinden söz eden Özdemir, “Diğer yandan, kuraklığa dayanıklı ve su ihtiyacının az olması özellikleriyle bakliyat, kurak ve kıraç bölgeler için de oldukça uygun. Bakliyat öyle bir bitki ki; hem insanı hem toprağı besliyor”  dedi. Gerçekleştirdikleri etkinlikte katılımcılara 12 çeşit bakliyattan oluşan yemek sunduklarından bahseden Özdemir, “Amacımız sizleri buradan uğurlarken hepinizin bakliyatı seven, daha fazla tüketen ve özellikle genç nesillerimizi bakliyatın faydaları konusunda bilinçlendiren bireyler olarak sektörümüzün geleceğine katkı sağlamaktır. Daha fazla üretelim, daha fazla tüketelim. ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” dedi. Konuşmaların ardından Başkan Seçer, MTB önceki dönem Meclis Başkanları Necati Naran ve Hüseyin Arslan’a plaket takdim etti. Ayrıca geçmiş dönem meclis başkanı merhum Şerafettin Memiş adına verilen plaketi ise Seçer’den, merhumun çocukları Veysel Memiş ve Tuba Memiş aldı.  Program, bakliyat çeşitlerinden yapılan yemeklerin yenmesinin ardından sona erdi.

Yılkı Atları Büyükşehir Belediyesi’ne Emanet Haber

Yılkı Atları Büyükşehir Belediyesi’ne Emanet

Mersin Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da yabanda yaşayan canlıları beslemeyi unutmuyor. Tarsus’a bağlı olan ve merkeze yaklaşık 60 km uzaklıktaki Karboğazı mevkiinde yaşayan yılkı atları, her yıl olduğu gibi bu yıl da Büyükşehir ekipleri tarafından getirilen çayır otu ve arpa ile beslendi. Aralarında tayların da olduğu at grupları, ekiplerin bıraktığı yemleri yerken güzel görüntüler oluşturdu. Ekipler, bölgede bulunan yabani köpekler için de mama bıraktı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, yabanda yaşayan canlıları da beslemeyi unutmuyor. Toroslar’ın eteklerindeki Karboğazı mevkiinde yaşayan yılkı atları, Büyükşehir ekipleri tarafından getirilen çayır otu ve arpa ile beslendi. Otlar kar altında kalınca, atların imdadına Büyükşehir yetişti Bünyesinde bulunan hayvan bakımevlerinin yanı sıra, mama ve su destekleri ile sokakta yaşayan canlıların da besin ihtiyacını karşılayan Büyükşehir ekipleri, doğanın asil sakinleri yılkı atları için de belirli aralıklarla yem bırakıyor. Mersin’de kışın en çetin geçtiği bölgelerden biri olan Tarsus ilçesinin Karboğazı mevkiinde yaşayan yılkı atları, kış mevsimiyle birlikte otların azalması ve bitki örtüsünün kar altında kalması dolayısıyla yiyecek bulmakta zorluk çekiyor. Atlar, belirli aralıkla kendilerine yem getiren ekipler sayesinde karnını doyuruyor. Farklı noktalara bırakılan yemleri yemek için gruplar halinde gelen yılkı atları ve taylar, güzel görüntüler oluşturdu. Ekipler, bölgede yaşayan yabani köpekler için de mama bıraktı. Ölmez: “Her canlının belediyesi olarak hizmetlerimize devam ediyoruz” Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Tarsus Doğa Parkı’nda görevli Biyolog Yılmaz Ölmez, her yıl atlar için yem getirdiklerini belirterek, “Mersin Karboğazı mevkii, yazlık ve yaylalık bir alan. Bu alanda başıboş köpekler ve yabani atlar yaşıyor. Her sene olduğu gibi bu kış mevsiminde de buraya gelip atlarımızı ve yabani köpekleri besleyerek, kışı rahat geçirmeleri için onlara destek veriyoruz” dedi. Hem atların, hem de köpeklerin sevdiği türden besinler getirdiklerini sözlerine ekleyen Ölmez, “Köpeklerimize mama getiriyoruz. Atlarımıza da çayır otu, arpa gibi onların yiyebileceği ve sevdiği besinler getiriyoruz. Hava soğuyup kar yağdığı zaman onların besin kaynaklarına ulaşamayacağını anlıyor ve gelip burada beslenmelerini yapıyoruz. Başkanımız Vahap Seçer’in de söylediği gibi; biz her canlının belediyesi olarak hizmetlerimize devam ediyoruz” diye konuştu.

Mersin Büyükşehir Lezzet Kiokslarıyla Damakları Şenlendiriyor Haber

Mersin Büyükşehir Lezzet Kiokslarıyla Damakları Şenlendiriyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi, iştiraklerinden biri olan Denizkızı Turizm A.Ş. bünyesinde Adnan Menderes Bulvarı Sahilinde birbirinden farklı konseptlerle açtığı kafe ve kiokslarla, Mersinlilere benzersiz ve kaliteli lezzetler sunmaya devam ediyor. Lezzet çeşitliliği ile damakları şenlendiren Büyükşehir; Adres Okuma Salonu’nun hemen yanında tantuni yemek isteyenler için ‘Mertuni’,  ızgara ve sucuk ekmek yemek isteyenler için Özgecan Aslan Barış Meydanı’nın yakınında ‘Izgaravan’, deniz ürünleri yemek isteyenler için de Denizden Kafe civarında ‘Gastrovan’ kiokslarını kazandırdı. Mersin Büyükşehir Belediyesi, iştiraklerinden biri olan Denizkızı Turizm A.Ş. bünyesinde Adnan Menderes Bulvarı Sahilinde birbirinden farklı konseptlerle açtığı kafe ve kiokslarla Mersinlilere benzersiz ve kaliteli lezzetler sunmaya devam ediyor. Eşi, dostu ve ailesi birlikte geniş bir zaman diliminde oturarak vakit geçirmek isteyenlere şık kafelerle; hızlı ve ayaküstü bir şeyler atıştırmak ve açlığını bastırmak isteyenlere de pratik kiokslarla çözüm sunan Büyükşehir, son olarak Mersin'in en sevilen yöresel lezzeti tantuni, mevsimine uygun türleri ile balık ekmek, sadece kokusu ile bile aç olmayanların her zaman yemek isteyeceği ızgara ve sucuk ekmek kioksları kazandırdı. Bu kapsamda Büyükşehir; Adres Okuma Salonu’nun hemen yanında tantuni yemek isteyenler için ‘Mertuni’,  ızgara ve sucuk ekmek yemek isteyenler için Özgecan Aslan Barış Meydanı’nın yakınında ‘Izgaravan’, deniz ürünleri yemek isteyenler için de Denizden Kafe civarında ‘Gastrovan’ kioksları ile hizmet veriyor. Lezzet çeşitliliği ile damakları şenlendiren Büyükşehir; her geçen gün artan maliyetlere rağmen, bu lezzetlerden herkesin faydalanması için bütçe dostu fiyatları ile takdir topluyor. Sahil bandında hizmet veren bu işletmeler, uygun fiyatlı olmalarının yanı sıra hijyen ve kalite açısından da vatandaşlardan tam not alıyor. Durmuş: “Rahatlıkla ulaşabilecek noktalarda lezzetli ürünler sunuyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş. Saha Koordinatörü Ekin Durmuş, hayata geçirilen kiokslarla ilgili; “Hem sabit, hem de mobil noktalarla birçok hizmeti vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Buluşturduğumuz lezzetler arasında; tantuni, ızgara köfte, sucuk ekmek, balık ekmek, kızarmış patates ve dondurma gibi ürünler yer alıyor. Verdiğimiz hizmetlerde esas önceliğimiz kalite, sonrasında ise bu kaliteyi uygun fiyata sunmak” diye konuştu. Sunulan hizmetlerle sokak lezzetleri oluşturmak istediklerini sözlerine ekleyen Durmuş, “Tantuni’nin adını Mertuni olarak değiştirdik ve vatandaşlarımıza sahildeki Okuma Salonu’nun yan tarafında hizmete sunduk. Bunların yanında yeni yaptığımız işletmelerden bir tanesi de Izgaravan ile uzun zamandır faaliyet gösteren, fakat göz önünde bulundurmadığımız balık ekmek servisi yapılan Gastrovan adlı işletmelerimiz var. Tüm bu noktalarla, bir nevi sokak lezzetleri oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. Hem lezzet, hem de uygun fiyat avantajıyla oluşturulan mobil noktaların Mersin halkının gönlünde taht kurduğunu vurgulayan Durmuş, “Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve tüketebileceği noktalarda lezzetli ürünler sunuyoruz. Elimizden geldiğince bütün lezzetleri vatandaşlarımıza sunmaya çalışıyoruz. Yakında yeni projeleri de hayata geçireceğiz” dedi. Vatandaşlar, pratik ve doyurucu lezzetlerin kiokslarda sunulmasını çok sevdi Sahildeki mobil yemek noktalarından oldukça memnun olduğunu belirten vatandaşlardan Melih Alpan, “19 senedir Mersin’de yaşayan bir genç olarak, tantuni çok sevdiğim bir lezzet. Tadı da gayet güzeldi, ortalamanın çok üstündeydi. Oldukça lezzetliydi ve bütçe dostuydu” dedi. Sahildeki Adres Okuma Salonu’nda vakit geçiren öğrencilerden Emir Ateş, yemek molasında Mertuni’den faydalandığını ve bu yemek noktalarının hem öğrenci dostu hem de lezzetli olduğunu ifade ederek, “Adres Okuma Salonu’nda uzun saatler ders çalışıyorum. Acıkınca hemen dibimde Mertuni var, çıkıp yemeğimi yiyorum. Hem zaman kaybetmiyorum, hem de ders çalışmış oluyorum. Lezzeti de gerçekten güzel. Ben başka şehirlerde de yedim tantuniyi, ama Mersin’de tadı farklı oluyor” ifadelerine yer verdi. Başka bir vatandaş Ümmü Bener ise mekânların kalitesine dikkat çekerek, “Büyükşehir’in bu hizmeti gerçekten lezzetli, kaliteli ve tertemiz. Bizleri mutlu ediyor” diye konuştu. Izgaravan gibi yenilikçi konseptlerle farklı damak tatlarına hitap eden işletmelerin, sahildeki yemek çeşitliliğini artırdığını söyleyen Aykut Baş, “Bana Izgaravan’ı eşim tavsiye etti. Gayet başarılı. Fiyatlar çok iyi. Sahil bandında herkes kendi damak tadına göre bir şeyler bulabilir. İsteyen balık, isteyen tantuni, isteyen köfte, isteyen sucuk. Bu yemek noktaları gayet iyi, çok güzel bir hizmet olduğunu düşünüyorum” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.