SON DAKİKA
Hava Durumu

#Meclis

Porsuk Haber Ajansı - Meclis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Meclis haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İklim Yasası Değil, Doğa Katliamının Hukuki Kılıfı! Haber

İklim Yasası Değil, Doğa Katliamının Hukuki Kılıfı!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşmeleri süren İklim Kanunu Teklifi’ne ve önümüzdeki hafta Genel Kurul’a gelmesi beklenen doğa talanını kolaylaştıran yasal düzenlemelere ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Milletvekili Süllü, iklim krizinin etkilerini derinleştiren ve doğayı şirketlerin hizmetine sunan yasal düzenlemelere karşı kamuoyunu uyardı: “İklim krizi ile mücadelede iklim krizinin tetikleyicisi fosil yakıtlardan çıkış, termik santrallerin kapatılması, ormansızlaşma ile mücadele yerine tam tersine maden ve enerji şirketlerinin uygulamalarını kolaylaştıracak bir teklif var önümüzde.” “Kanunları kanunla aldatmaya çalışıyorlar” Türkiye’nin derin bir ekonomik krizden geçtiğini hatırlatan Süllü, “Vatandaşlarımızın bırakın eti, meyveye dahi ulaşamadığı bir süreçte, milyonlarca yurttaşımızın çözüm bekleyen temel sorunları varken, TBMM’de ardı ardına ülkemizi felakete sürükleyecek iki yasa teklifiyle karşı karşıyayız” dedi. Yasama sürecini “iktidara hizmet eden büyük bir ikiyüzlülük” olarak niteleyen Süllü, “Tarihe, doğayı koruyor gibi yaparken doğayı yok eden bir Meclis olarak geçilecek. Bu tablo karşısında bir milletvekili olarak derin bir üzüntü duyuyorum” ifadelerini kullandı. “İklim krizi değil, kârın sürdürülebilirliği düşünülüyor” TBMM’ye sunulan İklim Kanunu Teklifi’nin, iklim kriziyle mücadele etmek yerine sera gazı salımını alınıp satılabilir bir piyasa unsuruna dönüştürdüğünü belirten Süllü, “İklim krizi, bedel ödeyerek daha fazla kirletmenin yolunu açan bir düzenlemeyle ticarileştiriliyor. Yasanın tek sürdürülebilirliği, şirketlerin kârının sürdürülebilirliği!” dedi. Süllü, artan sıcaklıklar, kuraklık, su kıtlığı, tarımda verim düşüşü, gıda fiyatlarındaki artış ve sağlık sorunlarının doğrudan iklim krizinin sonuçları olduğunu hatırlatarak, “Yasa teklifinde kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi kırılgan kesimlerin hiçbir şekilde gözetilmediği açıkça görülüyor” diye konuştu. “Toplumsal muhalefetin uyarılarına kulak tıkadılar” 4 Nisan’da teklifin Meclis gündeminde ilk kez görüşüldüğü sırada yaptığı uyarıları hatırlatan Süllü, “Bu yasa tam anlamıyla bir ‘yeşil aklama’ ve göz boyama yasasıdır, geri çekilmeli demiştik. Komisyona çekildiği sanılırken hiçbir değişiklik yapılmadan Meclis’e getirildi. Toplumsal muhalefetin ve uzmanların uyarılarına kulak tıkadılar” dedi. “İklim krizinin tetikleyicileri destekleniyor” İklim yasasına itiraz ederken, şimdi çok daha vahim bir düzenlemeyle karşı karşıya olduklarını ifade eden Süllü, “Doğa ve yaşam savunucularının, bilim insanlarının ve köylülerin tüm itirazlarına rağmen, halk arasında ‘süper izin’ ve ‘talan yasası’ olarak bilinen düzenlemeleri torba yasaya doldurup Meclis gündemine taşıdılar. ‘Üstün kamu yararı’ adı altında kamulaştırmalar kolaylaştırılarak, vatandaşın tapulu arazisine el atmanın önü açılıyor” dedi. Söz konusu düzenlemelerin; ormanlar, sulak alanlar, milli parklar, su kaynakları ve zeytinliklerin madenciliğe açılmasının önünü açtığını belirten Süllü, “2053 net sıfır emisyon hedefinden bahsederken kömür madenciliğini teşvik ediyor, karbon yutak alanları olan ormanları Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne devrederek doğayı sermayeye teslim ediyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. “Yasalar şirketlerin taleplerine göre şekillendiriliyor” Yasa teklifinin Orman, Mera, Çevre gibi koruma yasalarını etkisiz hale getirdiğine dikkat çeken Süllü, “Yatağan, Akbelen gibi bölgelerde maden şirketlerinin taleplerine göre koordinatlar belirlenerek yasal düzenlemeler yapılıyor. Şirketlere özel yasa üretiliyor” ifadelerini kullandı. İktidarın bir yandan sözde iklim yasası çıkarıp sınırda karbon düzenlemesi getirdiğini söyleyen Süllü, “Diğer yandan iklim krizini büyüten fosil yakıtlarla enerji üretimi için her türlü kolaylığı sağlıyorsunuz. Bu nasıl bir çelişkidir?” diyerek iktidarın ikiyüzlü yaklaşımını eleştirdi. “Talan yasasını tümden geri çekin” Süllü, İklim Yasası teklifinin doğayı korumak yerine talana açtığını vurgulayarak, “İklim yasasında önceliklenmesi gereken doğa, bu düzenlemeyle talana açılıyor. Ülkemizin ve gelecek nesillerin geleceği hiçe sayılıyor,” dedi. Teklife karşı bir kez daha çağrıda bulunan Süllü, “İklim Yasası Teklifi geri çekilmeli, doğayı ve toplumu önceleyen gerçek bir iklim yasası hazırlanmalıdır. Talan yasasını tümden geri çekin; şirketlerin çıkarı uğruna geleceğimizi yok etmeyin,” ifadelerini kullandı.

Türk Milleti Katil Değil Kahramandır, Soykırım Yapmaz Vatanı Savunur Haber

Türk Milleti Katil Değil Kahramandır, Soykırım Yapmaz Vatanı Savunur

İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, Mecliste Türk Milleti'ni soykırımcı olmakla itham eden DEM Partili bir milletvekilinin başlattığı tartışmalar hakkında basın açıklaması yaptı. Yazılı bir açıklama yapan Serdar Ulucan şu ifadelere yer verdi; "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletimizin değerlerine ve şanlı ecdadımıza alenen hakaret eden DEM Parti mensubu milletvekili müsveddesini şiddetle kınıyoruz! Kürsüde Talat Paşa’ya “katil” diyen bu hadsiz, aslında Türk milletini, tarihini ve kurucu değerlerini hedef almıştır. Daha da vahimi, Meclis Başkanvekili sıfatını taşıyan bir CHP’li yetkili, bu seviyesiz hakaretlere sessiz kalmış, gerekli müdahaleyi yapmamıştır. Gerçekleri söyleyen İyi Parti milletvekilimiz Sn.Şenol Sunat’ın mikrofonu kısılmış,Bu yanlışa tavır gösteren Bozkurt Yürekli Vekilimiz Yasin Öztürk’e kınama verilmiştir.Bu tavır, ne TBMM’nin vakarına, ne de milletimizin onuruna yakışır! Talat, Enver ve Cemal Paşalarımız; Ömrünü Türk milletine adamış, Vatanı parçalamak isteyen emperyalistlere karşı mücadele etmiş, Hayatlarını millet uğruna feda etmiş şehitlerimizdir. Onlar Turancıdır, vatanseverdir, istiklalimizin ve milli şuurumuzun taşıyıcılarıdır. Bizler de onların mirasına sahip çıkan Türk milliyetçileriyiz. Kimseye ecdadımızı çiğnetmeyiz! Ey tarih ve şuur yoksunları! Talat Paşa Berlin’de, Cemal Paşa Tiflis’te, Enver Paşa ise Türkistan’da şehit düşmüştür. Siz kimin izindesiniz? Türk milleti katil değil, kahramandır. Soykırım yapmaz, vatanı savunur! İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı olarak, ecdadımıza dil uzatanlara misliyle cevap vereceğimizi, her zeminde ve her şartta milletimizin onurunu savunacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz."

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor! Haber

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu işçilerin sendikal hak ve özgürlükleri önünde ki engellerin kaldırılması için hazırlanan kanun teklifinin muhalefet partileri tarafından meclise sunulacağını açıkladı. EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Emek Partisi olarak Ocak ayında başlatmış olduğumuz sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasına dair kampanyamız kapsamında; ülke genelinde grev ve direnişteki işçilerle, sendika yöneticileri ve uzmanlarıyla, akademisyen ve avukatlar ile bir dizi buluşmalar gerçekleştirdik. İşçi havzalarında sendika ziyaretleri, işçi buluşmaları, toplantılar, kurultaylar, paneller, direniş alanlarında eğitim çalışmaları, işyeri gezileri ve sosyal medya etkinlikleri ile kampanyayı işçilere ulaştırmaya çalıştık. Çeşitli işkollarından organize sanayi bölgelerinde çalışan işçilerle toplantılar, ev ziyaretleri, işçi duraklarında ve semtlerde, işyeri önlerinde işçilerle buluşmalar gerçekleştirdik. Kampanyayı; Eskişehir'de de insanca yaşam ve çalışma koşulları talep eden metal işçileriyle, toplu iş sözleşmesi süreci yaşayan gıda işçileriyle, TİS görüşmelerinde sefalet dayatılan kamu işçileriyle, şehir merkezi ve semt pazarlarında açtığımız stantlarda öğrenciler, emekliler ve emekçilerle hep beraber tartışarak, imza toplayarak örgütledik. “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz panelde onlarca işçiyi Birleşik Metal İş Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri ve Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan ile buluşturduk. 15-16 Haziran işçi eylemliklerinin yıl dönümünde de tüm bu kampanyanın sonucunda işçilerle tartışarak ortaya çıkarılan talepleri mecliste parti milletvekillerimiz girişimleriyle CHP, Dem Parti, TİP ve İYİP’in de mutabakatlarıyla kanun teklifi olarak sunacağız. Bu teklif Türkiye işçi sınıfının taleplerinin kazanılması için bir başlangıç olacak. Kanun Teklifinde Neler Var? Kampanya kapsamında sendikalarla yapılan toplantılarda öne çıkan sorunların başında baraj geliyor. 12 Eylül darbesi sonrasında çıkartılan yasalarla getirilen ikili baraj sistemine göre bir işkolunda örgütlenirken yetki alabilmek için Türkiye genelinde o işkolunda çalışan işçilerin tamamının yüzde 1’inin üyeliği gerekiyor. Kanun teklifinin gerekçesinde bunun dünyada örneğinin olmadığı ve sendikal örgütlenmenin önünde büyük bir engel olduğu örnekleriyle anlatılarak bu barajın kaldırılması öneriliyor. Sendikaların işyerlerinde yetki aldıktan sonra, işverenlerin sendikalılığı engellemek üzere hukuka aykırı ve keyfi şekilde Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetki belgesine itiraz etmesi ve böylece toplu iş sözleşmesi (TİS) yapılmasının engellenmesi de gündemde. Teklif metninde, yetki itirazlarının TİS sürecini durdurmamasının yanında itiraz olması durumunda işçilerin oylama yaptığı referandum yöntemi öneriliyor. Geçmiş yıllarda da uygulanan ve yasalaştırılması için çalışmalar yapılan bu yöntemin işçi iradesinin doğrudan temsilindeki önemi vurgulanıyor. Yürütmeye verilen grev yasak ve ertelemelerinde de değişiklik öneren metinde; grev yasakları tamamen kaldırılırken grev ertelemesi için de sıkı şartlar getiriliyor. AKP iktidarı 2003-2024 yılları arasında 22 grevin "milli güvenliği bozduğu" gerekçesiyle yasaklandığı ve 200 binden fazla işçinin doğrudan etkilendiğine dikkat çekilen metinde bu konuda karar verme yetkisi Cumhurbaşkanı’ndan alınarak TBMM’ye veriliyor. İşçilerin özellikle sendika üyesi olmaya başladıktan sonra tazminatsız bir şekilde işten atıldığına vurgu yapılan teklifte; işverenlerin tek taraflı beyanıyla işleyen iş sözleşmesinin feshi uygulamalarına son verecek katı kurallar getirilerek iş güvencesinin etkin uygulanmasını sağlayacak bir dizi madde teklif ediliyor. Mevcut yasada var olan sendika temsilcilerinden farklı olarak iş güvencesinin yanında çalışma koşullarını da denetlemeye yetkili olan ve işçiler tarafından seçimle belirlenen “işçi temsilciliği” ve “işçi temsilcileri kurulu” öneriliyor. Son dönemde sayısı artan iflas, konkordato gibi süreçlerde işçilerin haklarını alamadan işlerinden edilmelerine de değinilen kanun teklifinde, işçilik alacaklarında devletin garantör olması da düzenleniyor. Bizler de Eskişehirli işçi ve emekçileri, insanca çalışmak ve yaşamak için, sendikal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, talepleri etrafında işyerlerinde örgütlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emek Partisi olarak işçi sınıfının mücadelesinin büyümesi için çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtiyor ve parti saflarımızda örgütlenmeye çağırıyoruz."

Genç Hukukçular Yerel Yönetim Deneyimi Kazandı Haber

Genç Hukukçular Yerel Yönetim Deneyimi Kazandı

Eskişehir Legal Hukuk Derneği üyesi genç avukatlar ve hukuk fakültesi öğrencileri, yerel yönetimler hakkında fikir edinmek ve deneyim kazanmak amacıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda “Meclis Simülasyonu” gerçekleştirdi. Simülasyon gereği belediye başkanı, divan kâtibi ve meclis üyesi olan genç hukukçular ilk kez yerel yönetim deneyimi kazanırken, kendilerine bu fırsatı veren Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ettiler. Eskişehir Legal Hukuk Derneği üyesi genç avukatlar ve hukuk fakültesi öğrencileri, deneyim kazanmak ve tecrübe edinmek için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda “Meclis Simülasyonu” gerçekleştirdi. Simülasyon gereği belediye başkanı, divan kâtibi ve meclis üyesi olan üniversite öğrencileri anlamlı bir deneyim yaşadılar. Eskişehir için hayal ettikleri projeleri, fikirleri ve önerileri meclis simülasyonunda görüşen öğrenciler, zaman zaman renkli anlara da sahne oldular. Meclis sıralarında şeffaf, katılımcı ve demokratik yönetim anlayışını deneyimleyen genç hukukçuların  heyecanı yüzlerinden okundu. Legal Hukuk Derneği Başkanı Av. Oğulcan Koca, “Derneğimiz genç avukatlardan ve hukuk fakültesi öğrencilerinden oluşuyor. Bugün de genç avukatlar ve hukuk öğrencileri olarak Büyükşehir Belediyemizin işleyişini, komisyonların çalışma şeklini, meclis çalışmalarını deneyimleyecekleri bir proje yazdık. Bugün meclis simülasyonu ile deneyim kazanacağız. Bizlere bu fırsatı sunan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyoruz.” dedi.

Başkan Subaşı: "Zorbalığa Asla Boyun Eğmeyeceğiz" Haber

Başkan Subaşı: "Zorbalığa Asla Boyun Eğmeyeceğiz"

Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Mart ayı meclis toplantısında alınan meclis kararına karşı çıkarak, kontak kapatan M plakalı sürücülerin yaptığı usulsüz eylemleri değerlendirerek, ‘’ Belediyesi olarak zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.’’ İfadelerini kullandı. Konu hakkında vatandaşları bilgilendirici açıklamada bulunan Başkan Subaşı, meclis kararından geri dönmediklerini belirterek, ‘06.03.2025 tarihinde düzenlenen Belediye Meclisi 2’nci Oturumunda, özellikle öğrencilerimiz ve dar gelirli vatandaşlarımızın yararına olacak şekilde minibüs ücretlerinde adil bir düzenleme yapılmıştır. Ancak ne yazık ki, bazı minibüsçü esnafı bu karara sert bir şekilde karşı çıkarak kabul edilemez bir tutum sergilemiştir. Meclis salonuna zorla giren bu grup, hiçbir uzlaşı önerisini dikkate almadığı gibi, meclis üyelerine baskı yaparak demokratik yollarla alınan kararları zorbalıkla değiştirmeye çalışmıştır.’’ Dedi. BAŞKAN SUBAŞI: '’ZORBALIĞA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’’ Konuşmasında ‘’Zorbalığa asla boyun eğmeyeceğiz’’ ifadelerini kullan Subaşı, ‘’Sözün ettiğimiz kişiler yetmedi, ertesi gün minibüslerini çalıştırmayarak halkımızı mağdur etmişlerdir. Hastaneye gitmesi gereken hastalarımızı, okullarına ulaşması gereken öğrencilerimizi düşünerek belediye olarak ücretsiz otobüs seferleri düzenledik. Ancak bu kez de bu otobüsler durdurulmuş, vatandaşlarımızın ulaşımı zor kullanılarak engellenmiştir. Daha da vahimi, halkın can güvenliğini hiçe sayarak otobüslerimize taşlı saldırılar düzenlenmiş ve camları kırılmıştır. Ne yazık ki bu saldırılarda belediye personellerimiz ve vatandaşlarımız yaralandı. Kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, belediye binamız ablukaya alınmış, resmi işlemler aksatılmıştır. Şahsım ve belediye yetkilileri çirkin bir üslupla tehdit edilmiştir. Alınan halk yararına kararların geri çekilmesi için baskı uygulanmaya çalışıldı. Ancak Bilecik Belediyesi olarak zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.’’ Dedi. SALDIRILARI GERÇEKLEŞTİRENLER HAKKINDA GEREKLİ TÜM YASAL İŞLEMLER BAŞLATILMIŞTIR’’ Açıklamasında ‘’Bu saldırıları gerçekleştirenler hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılmıştır.’’ bilgisini veren  Başkan Subaşı, ‘’Bu kabul edilemez tavır yalnızca belediyeyi değil, Bilecik’te yaşayan herkesi mağdur etmiştir. Halkın ulaşım hakkı gasp edilmiş, esnaf, işçi, memur, emekli, öğrenci demeden tüm kesimler bu zorbalığın hedefi haline getirilmiştir. Bilecikliler, bu yaşananlardan büyük rahatsızlık duymaktadır. Ancak halkın çıkarları söz konusuysa hiçbir zorba ve zorbalığa asla boyun eğmeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.’’ Dedi. ‘’BİLECİK HALKININ İRADESİYLE ALINAN KARARLAR ZORBALIKLA DEĞİŞTİRİLEMEZ’’ Açıklamasında ‘’Bilecik halkının iradesiyle alınan kararların zorbalıkla değiştirilemeyeceğini hatırlatan Başkan Subaşı, ‘’Biz, her zaman esnafımızın yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Ancak unutulmamalıdır ki, minibüs esnafı da bu şehirde yaşayan vatandaşlarımız sayesinde iş yapmaktadır. Bu çirkin olayları gerçekleştiren art niyetli bir grubun dışında birçok minibüs esnafının da bu yaşananları tasvip etmediği ve destek vermediğini biliyoruz. Ancak halkın refahını, yaşam hakkını ve huzurunu hiçe sayan bu gruba karşı boyun eğmemiz de mümkün değildir. Bilecik Belediyesi olarak, herkes için adil, erişilebilir ve güvenli bir ulaşım sağlamaya kararlıyız. Asgari ücretle geçinen ailelerimizi, eğitim hayatına tutunan öğrencilerimizi, emeklilerimizi ve tüm vatandaşlarımızı düşünerek hareket etmeye devam edeceğiz. Bilinmelidir ki, Vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini ve hakkını korumak bizim en temel görevimizdir.’’ Dedi.

CHP'li İbrahim Arslan: "Oyun Büyük!" Haber

CHP'li İbrahim Arslan: "Oyun Büyük!"

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan hafta sonu yapılan AK Parti Kongresi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ki milletvekili dengelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP'li Arslan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "AK Parti 8. olağan kongresinde Serap Yazıcı Özbudun, Ünal Kahraman ve M.Salim Ensarioğlu’nun AKP’ye katılmasıyla birlikte TBMM güncel milletvekili dağılımı ve önümüz dönemde bizi bekleyen siyasal gelişmeler! CUMHUR İTTİFAKI            14 Mayıs Seçiminde        Mevcut             Çıkardığı Mv. sayısı          Durum AKP                     263                            272 MHP                       50                             47  HÜDAPAR              4                                4 DSP                           1                                1 TOPLAM              318                           324 MİLLET İTTİFAKI CHP                      131                             133  İYİPARTİ                43                              28 DEVA                      15                                 2  GELECEK              10                                 2  SAADET                10                                 1  DEMOKRAT           3                                  1 YENİ YOL                 -                                24 TOPLAM             212                              191 DİĞER PARTİLER DEM PARTİ          57                                57 DBP                          2                                  2 EMEP                       2                                  2 TİP                            4                                  3  YRP                          5                                  4 BAĞIMSIZ              -                                 10 BOŞ                         -                                   7 TOPLAM             600                           600 NOTLAR Bağımsız milletvekillerinin, 4’ü İYİ Parti'den istifa eden Adnan Beker, Koray Aydın, Yüksel Arslan ve Ümit Dikbayır, 2’si DEVA Parti'den istifa eden Mustafa Yeneroğlu ve Burak Dalgın, 1’i CHP’den istifa eden Ediz Ün, 3’ü ise MHP’den ihraç edilen Mustafa Demir, İsmail Akgül ve Hasan Basri Dönmez'dir. Boş bulunan milletvekilliklerinin 4’ü CHP’den belediye başkanı seçilen Abdurrahman Tutdere, Burcu Köksal, Hasan Baltacı ve Ahmet Önal'ın vekilliklerinin düşmesi, 1’i Saadet Partisi vekili Hasan Bitmez’in vefatı, 1’i TİP milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi, diğeri ise AKP milletvekili Murat Kurum'un bakan atanması nedeniyle vekilliğinin sona ermesinden kaynaklıdır. MHP’den ihraç edilen 3 Bağımsız milletvekilinin Cumhur İttifakıyla birlikte hareket edeceği düşünüldüğünde Cumhur İttifakının toplam vekil sayısı 327’ye ulaşmaktadır. İktidarın kendi isteği tarihte seçime gitmek ve/veya gündemlerinden düşürmedikleri Anayasa değişikliğinin doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapmak için eksik kalan sayı 73, Referanduma götürülebilmek için gereken sayı 33’dür. İktidarın sürdürdüğü görüşmeler sonucu DEM Parti'nin desteğini alması halinde DEM 57+DBP 2=59 ulaşılacak toplam milletvekili sayısı 386 ‘dır. Bu sayı; Referandum yoluyla Anayasa'nın değiştirilmesi için gerekli olan 360’ın üzerindedir. İktidarın, DEM Parti’nin desteğini alması durumunda Anayasayı doğrudan TBMM’den değiştirmek için ise 14 milletvekiline ihtiyaç bulunmaktadır! Bu planlı siyasal mühendislik ve stratejinin; önümüz günlerde çok önemli siyasal gelişmelere yol açacağını, iktidar tarafından milletvekili transferlerinin de buna koşut olarak hızla sürdürüleceğini göstermektedir. Umarım yanılırım!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.