SON DAKİKA
Hava Durumu

#Limon

Porsuk Haber Ajansı - Limon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Limon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İktidar Limonda Süreci Eline Yüzüne Bulaştırdı! Haber

İktidar Limonda Süreci Eline Yüzüne Bulaştırdı!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında limon ihracatına yönelik alınan kararları eleştirdi. Gürer, son 48 saatte limon ihracatında yaşanan gelişmelerin tarım sektöründeki planlama eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. 48 SAATTE YAŞANANLAR TARIMIN FOTOĞRAFI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Limonla ilgili 48 saatte yaşananlar, ülkemizde tarım kesiminin sorunlarının farklı bir yansıması oldu. Çünkü önce Ticaret Bakanlığı yurt dışı satışına yasaklama getirdi. Sonra, birliklerden gelen talepler doğrultusunda bu yasak 15 Mayıs’a ertelendi. 15 Mayıs’a ertelenmesinin nedeni, dünyada limon üreten ülkelerin limon ve taze limonunun çıktığı döneme denk geliyor ki ondan sonra zaten ihracat talepleri önemli ölçüde azalıyor. Arjantin ve Güney Afrika’da, 15 Mayıs’tan sonra taze limon çıkmış olacak. Dünya piyasalarına bu ülkelerden limon girişi de hızlanacak." dedi. LİMON ÜRETİMİNDEKİ ÇELİŞKİLİ TABLO Türkiye'deki limon üretim verilerini paylaşan CHP’li Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: " Ülkemizde limon ağacı sayısı 2023 yılında, ürün veren 15 bin 443 adet ağaç var. Bunlardan 4 bin 968 de ürün vermeyen ağaç bulunuyor. Toplamda 20 bin 411 limon ağacı ülkemizde mevcut. 2024 yılında meyve veren ağaç sayısı 15 bin 171 adede düşüyor. Meyve vermeyen ağaç sayısı ise 4 bin 733 olarak saptanıyor ve bu süreçte ağaç sayısı da 19 bin 944’e geriliyor. Ama buna rağmen üretimde bir artış gözlemleniyor. Çünkü 2022-2023 döneminde limon üretimi 1 milyon 323 bin ton iken, 2023-2024 döneminde üretim 2 milyon 300 bin tona çıkıyor. Burada tabii veriler, genelde inanmak durumunda kaldığımız için ifade edelim.Üretimin artışı ya da üretimle ilgili verilerin ne kadar sağlıklı olduğu, ortaya çıkan tablo ile tartışılır hale geliyor. 564 bin dönümlük meyve alanında limon üretimi gerçekleşiyor ve kişi başına da ülkemizde 7,5 kilo civarında bir limon tüketimi var.” İHRACAT RAKAMLARI VE GELİRLER CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, limon ihracatına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "2023 yılında 63 ülkeye ihracat yapmışız. 2024 yılında 69 ülkeye ihracat yapmışız. 2025 yılının ilk iki ayında da 49 ülkeye ihracat gerçekleşmiş. Ülkemiz, limonu ihraç eden ve bu anlamda pazarı olan bir ülke. 2023 yılında 658 bin 198 ton limon ihracından 357 milyon 761 bin dolar gelir sağlamışız. 2024 yılında 576 bin 841 ton limon ihracından 361 milyon 38 bin dolar gelir sağlamışız. 2025 yılının ilk iki ayında ise 116 bin 837 ton limon ihracatından 95 milyon 130 bin dolar gelir sağlanmış.” FİYAT ARTIŞININ PERDE ARKASI Son dönemdeki fiyat artışlarını değerlendiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Şimdi bu süreçte, yılbaşından itibaren özellikle de geçtiğimiz yıl limonun para etmemesi, üreticide bu yıl da don olayından etkilenmesi nedeniyle limonda bir fiyat artışı olacağı söyleniyordu. Bir ay önce yaptığım basın toplantısında bunu da gündeme getirdim. Limon fiyatlarında hızlı bir artış var, dedim. Ama bu artış, üreticiden ürün çıktıktan sonra, depodaki ürünün sahipleri tarafından yaratılan yani aracıların da bu işte rol oynadığı bir işleyiş. Türkiye'de ne yazık ki yanlış tarım politikaları ve planlamanın olmaması her alanda probleme dönüşüyor.” İfadelerini kullandı. TİCARET BAKANLIĞI'NI ELEŞTİRDİ Gürer, Ticaret Bakanlığı'nın ihracat yasağı kararını eleştirerek, “ " Üretim olarak bakıyorsunuz, Türkiye'nin yurt dışı satımına rağmen limonda açığı yok ve fiyatın bu kadar artmaması gerekiyor. Limonda fiyat artınca Ticaret Bakanlığı ne yapıyor? Limon fiyatları hızla artınca yurt dışı satışını durduralım, diyor. Bir kere adı Ticaret Bakanlığı. Ticaret Bakanı’nın şunu görebilmesi lazım: Yurt dışı pazarını kaybettiğiniz zaman, yeniden o pazarı oluşturmak çok zor. Geçtiğimiz yıllarda domates salçasıyla ilgili böyle bir uygulamaya gidildi ve geçen yıl domates tarlada rezil oldu.” diye konuştu. BU KARARI NEDEN ALDINIZ? Ömer Fethi Gürer, “Alınan kararın artısı, eksisi, yanlışı, doğrusu doğru saptanmadığı sürece problemler oluşuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, bununla ilgili odalar ve birlikler bir araya gelip doğru bir politika oluşturarak karar almalı. Dün karar alıyorlar, yurt dışına ihracatı yasakladılar. Bugün, yasağı 15 Mayıs’a kadar erteledik. Ya 15 Mayıs’tan sonra zaten taze limon farklı dünya ülkelerine çıkınca, pazarın o konudaki doygunluğu oluşunca Türkiye'nin yurt dışı pazarında daralma da oluşuyor. Öyle olunca, böyle bir kararı neden alıyorsunuz?” diye sordu. YANLIŞLIĞIN BEDELİNİ ÜRETİCİ VE VATANDAŞ ÖDÜYOR Ömer Fethi Gürer, " Üretici ya da depoda bulunan ürünün sahiplerini de tedirgin eden biçimde değerlendirme yapmak yerine, bu ürünün fiyat artışı üzerinden "Niye bu kadar fiyat arttı?" diye düşünmek gerekiyor. İşin özü, yanlışlığın bedelini hem limonu üreten hem de vatandaş ödüyor. Çünkü sistem, artık aracıların daha çok kazandığı, üretenin para kazanamadığı, tüketicinin ise fahiş fiyattan ürün almak zorunda bırakıldığı bir döneme evrildi. Yurt dışı ihracatı bahane edilerek yurt içinde fiyat artırılıyor. Şu andaki konjonktürde limonun bu kadar fiyat artışını gerektiren durum, limonun depoda olmaması değil, yönetilememesidir. Bu da siyasi iktidarın sorumluluğundadır. " ifadelerini kullandı. GEÇEN YIL ÜRÜNLER ÇÖPE GİTTİ Siyasi iktidarın ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediğini vurgulayan Gürer, " Siyasi iktidar, ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediği için geçtiğimiz yıl ürünler çöpe gitti. Limon ağaçlarının sökülmesi de para etmediği dönemde üreticiye sahip çıkılmamasından kaynaklandı. Bu ürün depolanabilir. En az iki yıl boyunca depolanarak stoktaki ürünün değer bulması sağlanabilir. Böylece zincirde kopma oluştuğunda fiyat artışı önlenebilir. Farklı ürünlerde de bu yöntem uygulanabilir. İşlenmiş gıdalar, dondurulmuş gıdalar ve katma değerli ürünlere dönüştürülerek üründen doğru fayda sağlanabilir. Ancak siz üreticinin elindeyken limonun fiyatı 5 liraya kadar düşünce o ağacın sökülmesini seyrederseniz, sonra depoda ürün varken fiyat artışını bahane ederek ihracatı yasaklarsanız ve gelen tepkiler üzerine kararı ertelemeye giderseniz, yönetim anlayışınızdaki boşluk, yetersizlik ve öngörüsüzlük ortaya çıkar." diye konuştu. TARIM POLİTİKALARINDA TUTARSIZ KARARLAR CHP Milletvekili ve TBMM Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım politikalarındaki tutarsızlıkları eleştirerek, " Tarımın en büyük sorunu, planlı bir üretim anlayışının olmamasıdır. Öngörülebilir bir politika ve sürdürülebilir bir düzenin olmaması nedeniyle bu problemler yaşanıyor. Bugün yaşadığımız olay bunun somut göstergesidir. Bakanlık açıklasın: Dün ihracatı niye yasakladınız? Bugün neden kaldırdınız? Eğer kaldıracaktınız, niye böyle bir karar aldınız? Niye uzmanıyla, çiftçisiyle, birliğiyle, odasıyla görüşmediniz? Bu kadar başıboş bir anlayış olur mu?” ifadelerini kullandı. FİYAT ARTIŞININ SORUMLUSU YÖNETİM ANLAYIŞINDAKİ BOŞLUK Sadece limonda değil, diğer ürünlerde de benzer sorunlar yaşandığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, " Bir limon sorunundan örnek veriyorum, gidin bakın bugün limon fiyatlarına; yılbaşına göre limon fiyatları ikiye, üçe katlanmış durumda. Diğer ürünlerde de durum böyle. Fiyatlardaki artışın tamamı yönetememe sorumluluğundan kaynaklanıyor. Bu işin çözümsüz ve sorunlara dönüşmesinin tek sorumlusu, ilgili bakanlıkların olayı doğru dürüst görememesi, kavrayamaması ve bununla ilgili politika üretememesidir. Limonla ilgili şu anda 2023-2024 verilerine baktığımızda, 2 milyon 300 bin ton üretim var. Bir yıl öncesine göre neredeyse 1 milyon ton fazla üretim demek bu. üretim fazla ama fiyat artıyor. Stokta ürün var, fakat doğru yönetilemiyor. Vatandaş pahalı ürün almak zorunda kalıyor. Evine birçok kişi limon alamıyor. Birileri bu durumdan vurgun yapıyor. Ancak bu işi yönetmesi gerekenler stoktaki üründen habersiz olduğu için ihracatı yasaklayarak fiyatın düşeceğini sanıyorlar." dedi. KOOPERATİFÇİLİK GÜÇLENDİRİLMELİ Çözüm önerisi olarak kooperatifçiliğin güçlendirilmesi gerektiğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Sorun, depodaki ürünü üreticiye uygun fiyatla ulaştıracak kamuya ait bir anlayışla politika geliştirilmemesidir. Kooperatifçilik Türkiye'de güçlendirilerek tarımda etkin hale getirilmelidir. Üretim öncesi, üretim sırası ve üretim sonrası planlanmalı; bu yolla hem üreten kazanmalı hem de tüketicinin yüksek fiyatlarla ürün alması engellenmelidir.” şeklinde konuştu.

Bu Limonlar Çürüsün Diye mi Bekliyorlar? Haber

Bu Limonlar Çürüsün Diye mi Bekliyorlar?

Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Gölge Bakanı Erhan Adem, Ticaret Bakanlığı’nın limon ihracatını geçici olarak yasaklama kararına tepki gösterdi. Mersin ve Adana başta olmak üzere, Türkiye’nin narenciye üretiminde en önemli bölgelerinde üreticinin kaderiyle baş başa bırakıldığını belirten Adem, “Bu karar ne çiftçiyi ne ihracatçıyı ne de ülke ekonomisini koruyor. Aksine üreticiyi iflasa, sektörü de çöküşe sürüklüyor” dedi. Erhan Adem konuya dair yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Tarımı yönetenler bu ülkenin üreticisini anlamıyor. Don oldu diye panikleyip ihracata yasak koymak, elindeki ürünü satmayı bekleyen on binlerce üreticiyi yüzüstü bırakmaktır. Bugün resmi rakamlara göre depolarda 310 bin ton limon var. Gayriresmî olarak, küçük üreticilerin 5 ila 15 tonluk depolarındaki limonlarla birlikte bu rakamın 400 bin tonu aştığı belirtiliyor. Bu ürün, yıllarca çocuğunun rızkı için toprağı işleyen üreticinin emeğidir. Türkiye’nin aylık limon tüketimi en fazla 30-35 bin ton. Eylül ayına kadar iç tüketimle tükenecek miktar 120 bin ton civarında. Geriye kalan 280 bin ton limon ne olacak? Bu limonlar çürüsün diye mi bekliyor? Bu mudur planlama, bu mudur yöneticilik? 2020 yılında benzer bir yasakla sektör büyük bir darbe almıştı. O zaman da uyardık: Yasak çözüm değil, sorunu büyütür. O dönem satılamayan limonların çürüyerek çöpe gittiğini, çiftçinin iflas ettiğini, ülkenin döviz kaybı yaşadığını hep birlikte gördük. Şimdi aynı filmi yeniden izliyoruz. Depolardaki limonun yüzde 70’inin küçük üreticilere ait olduğu gerçeği ortada. Bu yasak en çok onları vuracak. Zaten artan gübre, ilaç, enerji, işçilik maliyetleri altında ezilen çiftçi için bu karar iflas fermanıdır. Sadece üreticiyi değil, tüccarı, ihracatçıyı, işçiyi, kadın emeğini, mevsimlik göçmen çalışanları da etkiliyor. Tarım sadece ürün değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu yasağın maliyeti sadece ekonomik değil, toplumsal da olacaktır. Üstelik bugün olmasa bile yarın dışarıdan limon ithalatı yapılırsa kimse şaşırmasın. Kendi çiftçisinin limonunu depoda çürümeye terk eden anlayışın, ithalata yönelmesi an meselesidir. Bu yaklaşım Türkiye’yi tarımda dışa bağımlı hale getirmenin açık yoludur. Buradan açık çağrımızdır: Bakanlığın bu kararı derhal geri çekmelidir. Üreticiyi, ihracatçıyı, tarımın tüm paydaşlarını dinlemelidir. Planlama yapılacaksa çiftçiyle birlikte yapılmalı, krizler masada çözülmelidir. Tarım günübirlik kararlarla değil, stratejiyle yönetilir. Bu ülkede toprağa emek veren insanların alnının teri ziyan edilemez. Üretici sabrının sonuna gelmiştir. Şimdi değilse ne zaman bu sese kulak vereceksiniz?" 

Üretici - Market Arasında En Fazla Fiyat Farkı Limon'da Haber

Üretici - Market Arasında En Fazla Fiyat Farkı Limon'da

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasında yaşanan fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 597,4 ile limonda görüldü” diyen Bayraktar, verileri paylaştı; “Limondaki fiyat farkını yüzde 379,9 ile patates, yüzde 267,2 ile mandalina, yüzde 215,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,6 ile kuru fasulye ve yüzde 186,8 ile kuru incir takip etti. Limon 7 kat, patates 4,8 kat, mandalina 3,7 kat, kuru kayısı 3,2 kat, kuru fasulye ve kuru incir 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan limon 27 lira 90 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan patates 18 lira 24 kuruşa, 11 lira 50 kuruş olan mandalina 42 lira 22 kuruşa, 140 lira olan kuru kayısı 441 lira 61 kuruşa ve 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 97 lira 73 kuruşa markette satıldı. Ocak ayında markette en fazla fiyatı artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye, üreticide ise yüzde 25,8 ile portakal olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette yüzde 26,8 ile patlıcan, üreticide yüzde 46,8 ile karnabahar oldu.” Market fiyatları “Ocak ayında markette 41 ürünün 23’ünde fiyat artışı görülürken 18 üründe fiyat düşüşü görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye oldu. Kuru fasulyedeki fiyat artışını yüzde 12 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,7 ile sivri biber, yüzde 10,7 ile kuru kayısı izledi. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 26,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 23 ile karnabahar, yüzde 20,3 ile marul, yüzde 17,1 ile havuç takip etti.” Üretici Fiyatları “Ocak ayında üreticide 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı görülürken 14’ünde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 46,8 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 45,4 ile limon ve yüzde 29,5 ile patlıcan, yüzde 28,1 ile mandalina izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,8 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat artışını yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 15,5 ile maydanoz, yüzde 13,2 sivri biber takip etti.” Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri “Karnabaharda erkenci, orta ve geçci çeşitler havaların iyi seyretmesiyle hepsinin aynı dönemde hasat edilmesiyle ürün fazlalığından kaynaklı fiyatta düşüş yaşandı. Havaların sıcak gitmesi sebebiyle birim alandan alınan verimin artması; patlıcan rekoltesini artırdı, bu da üreticilerimizin fiyatlarının gerilemesine sebep oldu. Yeşil sebzelerde (ıspanak, marul, yeşil soğan, pırasa) talepteki azalmadan kaynaklı fiyat düşüklüğü yaşandı. Limonda dalında alım satım durgun olduğu için çiftçilerimiz mağdur olurken, yeterli talebin olmaması da fiyatları düşürdü. Mandalinada sezon sonuna yaklaşıldığı için ve diğer narenciye ürünleri gibi bekletilemediğinden dolayı fiyatı düştü. Portakal ve havuçta talebin artmasından dolayı fiyat yükseldi.” Ocak ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ocak ayında, Aralık ayına göre ÜRE ve amonyum nitrat gübresi yüzde 10, amonyum sülfat gübresi yüzde 6,3, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 5,6 ve DAP gübresi yüzde 3,5 oranında arttı. Geçen yılın Ocak ayına göre ÜRE gübresi yüzde 35,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 34,4, DAP gübresi yüzde 32,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,1 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 25,3 oranında arttı. Ocak ayında bir önceki aya göre besi yemi yüzde 3,6, süt yemi ise yüzde 3,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre süt yemi yüzde 24,6, besi yemi ise yüzde 24,2 oranında arttı. Son bir yılda elektrik fiyatı yüzde 30,4, tarım ilacı fiyatı yüzde 30,2, mazot fiyatı ise yüzde 13,3 oranında arttı.”

Yaş Meyve Sebze İhracatında Ağırlık Mandalina, Limon ve Portakal'da Haber

Yaş Meyve Sebze İhracatında Ağırlık Mandalina, Limon ve Portakal'da

Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, Türk yaş meyve sebze sektörünün kasım ayında 360,6 milyon dolar ihracata imza attığını açıkladı. Yılın 11’inci ayında en çok mandalina, limon ve portakal ihraç ettiklerini, bu üç ürünün sektör ihracat miktarının yüzde 54’ünü oluşturduğunu belirten Başkan Ferhat Gürüz, en yüksek değerlere Rusya, Ukrayna ve Irak pazarlarında ulaştıklarını bildirdi. Başkan Ferhat Gürüz, söz konusu dönemde yüzde 8 artışla 199 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği’nin sektör ihracatına yüzde 55 oranında destek verdiğini duyurdu. “Rusya’daki Global Fresh Market Fuarı’nda potansiyel alıcılara avantajlarımızı anlattık” Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında en büyük pazar olan Rusya’da sektörün performansını daha yukarılara taşımak için kasım ayında da önemli hamlelere yenilerini eklediklerini dile getiren Başkan Ferhat Gürüz, 6-8 Kasım tarihleri arasında Moskova’da düzenlenen Global Fresh Market 2024 Fuarı’na katıldıklarını söyledi. Başkan Ferhat Gürüz, “Global Fresh Market Fuarı, yaş meyve sebze sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirerek ürünlerin tanıtımı ve yenilikçi teknolojilerin sergilenmesi için önemli bir platform oluşturuyor. Rusya Tarım Bakanlığı, Rusya Federasyonu Konseyi Tarım ve Gıda Politikası ile Çevre Yönetimi Komitesi gibi devlet kurumları tarafından desteklenen fuar, katılımcılara iş bağlantıları kurma, yeni pazarlar keşfetme ve sektördeki en son yenilikleri takip etme fırsatı sunuyor. İnfo stant ile katıldığımız bu fuarda potansiyel alıcılara Türk yaş meyve sebzesinin kalitesini ve Birliğimiz üyeleri ile ticaret yapmalarının avantajlarını anlattık.” dedi. Başkan Ferhat Gürüz, Global Fresh Market Fuarı’nı ziyaret eden Moskova Ticaret Baş Müşaviri Çiğdem Şamiloğlu Erkoç ve Ticaret Müşaviri Ahmet Onur Öztürk ile bir araya geldiklerini ve Rusya pazarına yönelik istişarelerde bulunduklarını kaydetti. “Kasım ayı ihracat miktarının yüzde 54’ü mandalina, limon ve portakal” Türk yaş meyve sebze sektörünün kasım ayındaki performansını ürün gruplarına göre değerlendiren Başkan Ferhat Gürüz, “Yılın 11’inci ayında 418 bin 917 ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendirdik. Sektörümüzün en çok ihraç ettiği ürünler listesinde ilk üç sırada mandalina, limon ve portakal yer aldı. Bu üç ürün aylık ihracat miktarımızın yüzde 54’ünü oluşturdu. Mandalinada 100,4 milyon dolar, limonda 48,3 milyon dolar ve portakalda 33,6 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde ihracat hacminde en güçlü artışları patates, soğan ve portakalda yakaladık. Yüzde 1.294 artışla 8,5 milyon dolarlık patates, yüzde 221 artışla 6,5 milyon dolarlık soğan ve yüzde 50 artışla 33,6 milyon dolarlık portakal ihraç ettik.” diye konuştu. “Rusya’ya ihracatta birim fiyatlarda iyileşme yaşanıyor” Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında Rusya pazarının kasım ayında da en büyük pazar olmayı sürdürdüğünü aktaran Başkan Ferhat Gürüz, değerde yüzde 9 artış elde edildiğini ve birim fiyatlarda bir iyileşme yaşandığını ifade etti. Başkan Ferhat Gürüz, kasım ayında Orta Doğu pazarları arasındaki Suudi Arabistan ve Suriye’de ihracatın yükseldiğini, Avrupa pazarında Romanya ve Sırbistan’da güçlü taleplerin öne çıktığını söyledi. Başkan Ferhat Gürüz, şunları söyledi: “Kasım ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler listesinde ilk üç sırada Rusya, Ukrayna ve Irak yer aldı. Rusya’ya 125,7 milyon dolar, Ukrayna’ya 35,5 milyon dolar, Irak’a 32,9 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. İhracat hacmi artışı sağladığımız pazarlar arasında yüzde 73 artış ve 3,8 milyon dolar değer ile Suriye birinci sırada, yüzde 19 artış ve 32,4 milyon dolar değer ile Romanya ikinci sırada, yüzde 14 artış ve 6,2 milyon dolar değer ile Sırbistan üçüncü sırada yer aldı. Başkan Ferhat Gürüz, 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 2 artışla 3,05 milyar dolar düzeyine ulaştığını, Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin ise bu performansa 1,37 milyar dolar değerle yüzde 45 oranında destek verdiğini sözlerine ekledi.  

Başkan Bayraktar Ürün Fiyat Farklılıklarını Değerlendirdi Haber

Başkan Bayraktar Ürün Fiyat Farklılıklarını Değerlendirdi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi. Kasım ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 253,7 ile limonda görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Limondaki fiyat farkını yüzde 204,9 ile patates, yüzde 197,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,1 ile havuç ve yüzde 188,7 ile antepfıstığı takip etti. Limon 3,5 kat, patates ve kuru kayısı 3 kat, havuç ve antepfıstığı 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 8 lira 25 kuruş olan limon 29 lira 18 kuruşa, 6 lira 13 kuruş olan patates 18 lira 69 kuruşa, 135 lira olan kuru kayısı 401 lira 52 kuruşa,11 lira 50 kuruş olan havuç 33 lira 71 kuruşa, 240 lira olan antepfıstığı 693 liraya markette satıldı. Kasım ayında fiyatı en fazla artan ürün markette patlıcan, üreticide ise karnabahar olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette portakal, üreticide limon oldu.” Market fiyatları “Kasım ayında markette 42 ürünün 38’inde fiyat artışı, 4’ünde fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 69,2 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 47,5 ile domates, yüzde 42,3 ile kuru soğan, yüzde 39,4 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile portakal oldu. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 4,4 ile limon, yüzde 3,2 ile tavuk eti izledi.” Üretici fiyatları “Kasım ayında üreticide 34 ürünün 20’sinde fiyat artışı olurken 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 17,5 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 15,1 ile kabak, yüzde 10,8 ile zeytinyağı, yüzde 4,2 ile havuç izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 153,4 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 113,8 ile beyaz lahana, yüzde 100 ile patlıcan ve kuru soğan izledi.” Üretici fiyat değişiminin nedenleri “Zeytinyağı piyasasında durgunluk görülüyor. Talepteki azalma nedeniyle fiyat düşüşü yaşandı. Arzdaki azalış lahana fiyatlarında artışa neden oldu. Patlıcandaki fiyat artışının nedeni tarladan sera üretimine geçişte yaşanan arz düşüşünden kaynaklandı. Soğan ve patates depoya alındı. İşçilik maliyetleri ve depo maliyetleri üzerine eklendiği için fiyatı arttı. Limonda ve kabakta fiyat düşüşünün sebebi arz artışıdır. Arzın düşmesi ve talebin artması üreticide karnabahar fiyatının yükselmesine sebep oldu.” Kasım ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Kasım ayında, Ekim ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 3,6, DAP gübresi yüzde 2,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 1,5, ÜRE gübresi yüzde 1 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 0,8 oranında arttı. Geçen yılın Kasım ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 29,3, DAP gübresi yüzde 24, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 15, ÜRE gübresi yüzde 13,8, amonyum nitrat gübresi yüzde 12,7 oranında arttı. Kasım ayında Ekim ayına göre besi yemi yüzde 2,2, süt yemi yüzde 1,8, son bir yılda süt yemi yüzde 36,9, besi yemi ise yüzde 36,1 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları yüzde 25,7 oranında artarken elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 3,3, yıllık bazda yüzde 17,2 oranında arttı.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.