SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kesk

Porsuk Haber Ajansı - Kesk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kesk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2026 Bütçesi İle Tam Bir Yıkım Dayatıyorlar! Haber

2026 Bütçesi İle Tam Bir Yıkım Dayatıyorlar!

KESK Eskişehir Şubeler Platformu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde devam eden bütçe görüşmeleri ile ilgili "Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" sloganıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Köprübaşı'nda başlayan ve Yediler Parkı'nda sona eren yürüyüşe, KESK'e bağlı sendikaların Başkan ve üyeleri, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP İl Başkanı Talat Yalaz ve Yönetim Kurulu üyeleri, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Yediler Parkı’nda sona eren yürüyüşün ardından bir açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü ve SES Eskişehir Şube Başkanı Umut Özge Yılmaz şu ifadelere yer verdi; "Değerli Basın emekçileri, sevgili Eskişehir Halkı Halk için bütçe demokratik Türkiye talebimiz ile konfederasyonumuz KESK bugün Samsun ve Adana’da, 29 Kasım’da da İzmir ve Van’da bölge mitingleri düzenliyor. Biz de bugün Eskişehir’de yerelimizden sesimizi duyurmak, taleplerimiz açıklamak için bu yürüyüş ve açıklamayı düzenledik. Buradan Samsun ve Adana mitinglerini selamlıyoruz. Hepimizi yakından ilgilendiren bütçenin TBMM’deki görüşmeleri devam ediyor. Kamu emekçisinden işçisine, gencinden çocuğuna, asgari ücretlisinden emeklisine, kadından küçük esnafına, çiftçisine kadar toplumun büyük çoğunluğunu oluşturanlar olarak mutlu olmanın, huzurlu ve sağlıklı kalmanın neredeyse imkansız hale geldiği zor bir süreçten geçiyoruz. Yıllardır bütçeler bizlerin ücretlerinden kesilen, attığımız her adımda ödediğimiz vergilerden, hatta adeta tuzak kurularak kesilen trafik cezalarından oluşuyor. Buna rağmen biz ne zaman bütçeden hakkımızı, insanca yaşamaya yetecek ücret, nitelikli kamusal hizmet istesek ülkeyi yönetenler her seferinde “bütçe imkanlarımız kısıtlı” dediler. Ama bizden toplanan vergileri bir avuç azınlığa faiz, teşvik, rant, hazine garantisi olarak aktardılar. Bütçeler siyasi metinlerdir. Türkiye’de merkezi yönetim bütçe yasası, yani genel bütçenin içeriği; toplumsal kaynağın nasıl oluşturulacağının ve kullanılacağının, mali kaynağın kimlerden alınıp kimlere verileceğinin bir göstergesidir. Yani genel bütçe hükümetlerin tercihinin halktan mı yoksa sermayeden mi yaptığının belgeleridir. 2002’de genel kamu hizmetlerine ayrılan pay %42 iken 2025’te %29,1’e düşmüştür. Kuşkusuz 2026 yılında da kamusal hizmetlere ayrılan payın düşüşü devam edecektir. Bu düşüş bizden alınan vergilerin bizim için kullanılmadığının kanıtıdır. Kısacası her bütçede bizim cebimizden aldılar. Zengine, patrona, yandaşa verdiler. Biz yoksullaştıkça onlar zenginleşti. Mecliste görüşülen 2026 bütçesi ile hepimizin geleceğini daha da karartmak istiyorlar. BES-AR Kasım 2025 verilerine göre Açlık sınırı 38.604 TL, yoksulluk sınırı 95.562 TL. biz kamu emekçileri ve emeklilerinin maaşlarına öngörülen artış ise sadece %16. 2026 BÜTÇESİNDEN KİMİN PAYINA NE DÜŞÜYOR? Mecliste görüşülen bütçeden emeği ile geçinenler olarak bizlerin payına daha fazla vergi, daha düşük ücret ve maaşlar, dolayısıyla yoksulluk ve adaletsizlik düşüyor. Bütçeden “aslan payı” yine patronlara, silah tüccarlarına, geçmediğimiz köprülerin yolların , gitmediğimiz hastanelerin, hava limanlarının müteahhitlerine veriliyor. Patronlardan, şirketlerden alınması gereken 2,5 trilyon TL vergiden, yani toplanacak her 100 TL verginin 18 TL’sinden istisna veya muafiyet denilerek baştan vazgeçiliyor. Bizlerden alınacak vergiler, harçlar enflasyon hedefinin en az iki katı arttırılırken, sermaye kesimlerinden alınması gereken Kurumlar Vergisi geçen yıla göre düşüyor. 2026 bütçesi ile tam bir yıkım dayatıyorlar. Bunun için demokrasinin son kırıntılarını dahi rafa kaldıran, halk iradesini yok sayan adımlar atmaktan geri durmuyorlar. Üstelik 2026 bütçe teklifi ile sosyal yardımlardan yararlananların sayısı bile azaltılıyor. YANİ 2026 BÜTÇESİNDEN BİZİM PAYIMIZA YİNE MÜCADELE DÜŞTÜ!!! KESK olarak bu yıkım bütçesini kabul etmiyoruz! Alın teri ile geçim savaşı veren milyonlar için, bizler için gittikçe ağırlaşan koşullar emekten, halktan yana bir bütçeyi yakıcı bir ihtiyaç haline getirmiştir. EMEKTEN VE HALKTAN YANA BİR BÜTÇE İÇİN: Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımı için bütçenin halkın onayına sunulmasını, Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını; piyasalaştırılmasına, tasfiyesine özelleştirmelere son verilmesini, Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini, Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini, adeta seri cinayetlere dönüşen iş kazalarının engellenmesi için her türlü tedbirin alınmasını, Sefalet düzeyindeki asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılması ve asgari ücretle çalıştırmanın anayasada tanımlandığı biçimiyle daraltılmasını, Kamu emekçileri olarak grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırılıp, 4688 sayılı sendika yasasının değiştirilerek evrensel sendikal normlarla uyumlu hale getirilmesini, Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını, en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, bunun için mevcut Toplu Sözleşmenin derhal yenilenmesini, Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, Tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini Gelir vergisi birinci dilim oranının %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerin %10’da sabitlenmesini. Kar, faiz, servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını, Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği projelerine ve Kur Korumalı Mevduat sistemine aktarılan hazine garantilerine son verilmesini, Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimin arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını, Halk iradesini, hukukun üstünlüğünü, düşünce ve ifade hürriyetini, tüm yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde yaşamasını temel alan bir ülke İSTİYORUZ! Bunun için; sadece kamu emekçilerini değil, “ülkede yaşanan sömürü ve kölelik düzenine itirazım var” diyen herkesi; tüm yurttaşlarımızı, tüm sendika ve konfederasyonları, emek ve demokrasi örgütlerini halktan, emekten yana bütçe talebini yükseltmeye, yoksulluğa karşı mücadelede birleşmeye çağırıyoruz."

İktidar Sefalet, Yoksulluk, Güvencesizlik Teklif Etmiştir Haber

İktidar Sefalet, Yoksulluk, Güvencesizlik Teklif Etmiştir

KESK - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Eskişehir İl Temsilciliği tarafından devam etmekte olan 8. Kamu Toplu Sözleşme görüşmeleri ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. KESK Eskişehir Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan ESM Eskişehir İl Temsilcisi Gökhan Soysal şu ifadelere yer verdi; ''Değerli Basın emekçileri, Kamu İşveren Heyeti yani mevcut iktidar 2026-2027 yıllarını kapsayan, “Kamu Görevlilerinin Geneline İlişkin” teklifini nihayet açıkladı. Kamu İşveren Heyeti başkanı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan teklife göre kamu emekçilerinin ve kamu emekçisi emeklilerinin maaşlarında: 2026 İlk altı ay yüzde 10, ikinci altı ay yüzde 6, 2027 ilk altı ay yüzde 4, İkinci altı ay yüzde 4 teklif edilmiştir. İktidar 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile 25 milyonluk devasa bir kitleye bir artış değil sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Belli ki bir kez daha ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar. Ve belli ki geride bıraktığımız 7 dönemde olduğu gibi iktidarın senaryosunu yazdığı oyunda başrolde oynayan konfederasyon önce itiraz edecek, bir ihtimal taban tepkisini bloke etmek için geçen dönemde olduğu gibi noter vazifesi gören hakem heyetine gidecek ve hakem heyeti eliyle iktidarın teklifi büyük oranda kabul edilecek. Böylece hem iktidar hem yandaş konfederasyon tepkileri minimalize ederek iki yıl daha kamu emekçileri ve emeklilerini açlık ve sefalete mahkûm edecekler. Bu masadan bizler lehinde bir şey çıkmayacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. Sadece son iki dönemde yaşananlar dahi nasıl bir sonla karşılaşacağımızı görmek için yeterlidir. Bakmayın siz yandaşın 2026 yılı için %88, 2027 yılı için %46 zam istediğine, sonuçta hangi teklifin altına imza atacaklar ya da hakem eliyle hangi artışa razı olacaklar ona bakın. 2012 yılından bugüne; 7 dönem boyunca kamu emekçilerinin genelinin temel talepleri olan Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, 3600 ek göstergenin 1. Derecedeki tüm kamu emekçilerine verilmesi, mesai ücretlerinin, harcırahların artırılması, angarya çalışmaya son verilmesi, kamuda işe almada ve görevde yükselmede mülakatın kaldırılması, kira, kreş, giyim, ulaşım, yemek yardımları başlıklarında hemen hemen hiçbir adım atılmadı. Dolayısıyla iktidarın bugün yaptığı teklifin sürecin sonunda en fazla bir iki puanlık artışla aynen kabul edileceği bizim açımızdan nettir. Kamu İşvereni heyeti bu teklifiyle kamu emekçileri ile ve mevcut aylıkları yoksulluk sınırının dörtte birine denk gelen emeklilerle dalga geçmeye devam edeceğini ilan etmiştir. Dolayısıyla hiç kimsenin bu teklife bir değer yükleme çabasına girmeye, “maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeye hakkı yoktur. Çalışma Bakanı aklımızla alay edercesine “müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde uzlaşmayla sonuçlanacağını ümit ediyorum” diyor. 7 dönemdir yaptıkları uzlaşmanın sonuçları ortada iken yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk olacağı çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil ancak ve ancak mücadele edilir. Masadaki konfederasyon ve sendikalar, eğer kamu emekçilerinin, emeklilerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak istiyorsanız yapacağınız şey bellidir. Yıllardır kamu emekçilerinin en temel sorunları olan; İnsanca yaşamaya yetecek ücret,Güvenceli istihdam,İlave seyyanen ödenek tutarının çalışanların taban aylığına, mevcut emeklilerin aylıklarına yansıtılması,Gelir vergisi adaletsizliğinin, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi,Mülakatın kaldırılması Başlıklarını görmeyen, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi ile dalga geçen tekliflerin altına imza koymayın. Aksi takdirde hepimiz kaybetmeye devam edeceğiz. Sizler ise tarihe büyük büyük laflar edip bu kayıpların altına imza koyanlar olarak geçeceksiniz. Biz KESK olarak her zaman olduğu gibi bugün de kamu emekçilerinin, emeklilerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak için üzerimize düşen görev ve sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız. Bunun için yetkinin asıl sahipleri olan sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti ve tüm taleplerin hayat bulması için Gerçek Bir Toplu Pazarlık Hakkı için birlikte mücadele etmeye, yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.''

1 Mayıs Odunpazarı Meydanı’nda Kutlanacak Haber

1 Mayıs Odunpazarı Meydanı’nda Kutlanacak

1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından düzenlenen basın toplantısında 1 Mayıs kutlama programının detayları paylaşıldı. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına basın açıklamasını yapan Tertip Komitesi Başkanı Ayhan Gürler şu ifadelere yer verdi; "Hepinizi direnişin, birliğin ve umudun gücüyle selamlıyoruz. 1 Mayıs yüzyıllardır süren emek ve adalet mücadelesinin simgesidir. İnsanca çalışma koşulları ve adil bir yaşam için verilen mücadelenin tarihidir. Bizler, bu mücadeleyi sürdürenler olarak, haklarımızdan asla vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz. Unutmayalım ki emek varsa umut vardır. Emek varsa gelecek vardır.  Birlikte daha güçlü, daha dirençli, daha umut dolu bir yarın kurabiliriz. Bizler, emeğimizle dünyayı döndürüyoruz. Sabahın köründe başlayan mesailerde gecenin en karanlık saatlerine kadar alın teri döküyoruz. Ve biliyoruz ki biz varsak üretim var, biz varsak hayat var. Ürettiğimizin yanı sıra tüketiyoruz ve nerdeyse vergi gelirlerinin %60 ını biz emekçiler ödüyoruz. Sabah kalkıp elektriği açtığımızda vergi, elimizi yüzümüzü yıkamak için suyu açtığımızda vergi, ulaşım araçlarına bindiğimizde vergi kısaca her şeyde vergi ödüyoruz. Aynı zamanda biliyoruz ki; Hak verilmez alınır! O yüzden bizler bir aradayız. O yüzden örgütlüyüz. Birimizin derdi hepimizin derdi, birimizin hakkı hepimizin hakkıdır. Yanlızca geçmiş mücadeleleri anmak için değil; daha adil, daha eşit, daha insanca bir yaşam için verdiğimiz mücadelemizi büyütmek için 1 Mayıs’ta saat 10.00 da Atatürk Bulvarında toplanıp Odunpazarında meydanında miting  yapacağız. İnsanca yaşamak, güvenceli çalışmak, emeğimizin karşılığını almak bizim en temel hakkımızdır. Ve biz bu haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Öyleyse zamların geri çekilmesi için boykot yapacağız, maaşlarımızın insan onuruna yakışır ve yoksulluk sınırı üstünde olması için, insana yaraşır çalışma ve yaşam koşulları için ve bunların mümkün olacağı adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barış içinde bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Dayanışmayla, örgütlülüğümüzle, yan yana durarak sesimizi daha yükselteceğiz. Biz Disk, Türk-İş, KESK, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası ve TMMB İl Kordinasyonu Kurulu olarak bir aradayız ve her zamankinden daha da güçlüyüz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.     Yaşasın emek, barış ve dayanışma!       Yaşasın 1 Mayıs!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.