SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kadına Yönelik Şiddet

Porsuk Haber Ajansı - Kadına Yönelik Şiddet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kadına Yönelik Şiddet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kadının Özgür Olmadığı Yerde Hiç Kimse Özgür Değildir Haber

Kadının Özgür Olmadığı Yerde Hiç Kimse Özgür Değildir

İYİ Parti İl Kadın Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. İYİ Parti Eskişehir İl Kadın Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Leyla Çam tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Ülkemizin en can yakıcı gündem başlıklarından olan, iktidar ve ortaklarının ellerindeki tüm iletişim aygıtları ile oluşturdukları yapay gündemlerin gölgesinde unutturmaya çalıştıkları, sorunu ve tedbirlerini de göz ardı ederek kadınların göz göre göre katledilmesine seyirci kaldıkları “kadın cinayetlerini” gündemde tutmak ve çözüm önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak için huzurlarınızdayız. 2025 yılının ilk 7 ayında; şüpheli ölümler dahil olmak üzere 342 kadın öldürüldü. Sadece son 13 gün içinde bile 15 kadın öldürüldü. Ve bu 15 kadından sadece 3 tanesi, kağıt üzerinde kalan “koruma kararlarına” sığınmışlardı. Bu rakamlar, hiçbir tedbir almayan, aldığı sözde tedbirleri de uygulamaktan aciz olan iktidarın utanç vesikasıdır. Hayattan ve aramızdan kopartılan 15 kadın, 15 hayat, 15 hayal, 15 umut, 15 Türkiye gerçeğinin isimlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Cinayete Kurban Giden Kadınların İsimleri Nazlı söylemez uyurken çocuklarıyla birlikte kocası tarafından öldürüldü. Sinem Topaloğlu boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürüldü. 2 Yasemin Budak Diyarbakır’da aile meclisi kararıyla öldürüldü. Didem Örs Alacı eşi tarafından çocuğuyla birlikte öldürüldü. Saliha Akkaş boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü. Fatıma Rahmani erkek arkadaşı tarafından öldürüldü. Gonca Avcı boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü. Tuğba Sağlam eşi tarafından öldürüldü. Neşe Karakaya kocası tarafından öldürüldü. Nilüfer Tuzlulu oğlu tarafından öldürüldü. Songül Perçem bir erkek tarafından öldürüldü. Doktor Semra Derya, Sedanur Bağdigen, Ezgi El, Teslime Hanedan ise “şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçtiler. 2020 yılında 21 yaşındaki Ceyda Yüksel’i, katleden sapık katil Serkan Dindar’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; daha dün Yargıtay tarafından “suçun elem ve öfke ile işlendiği gerekçesi ile 18 yıla indirilmiştir. Üzülerek ifade etmeliyiz ki; Hukuk sistemimiz, kadınları değil failleri koruyan daha da ileri giderek kayıran bir hale gelmiştir. Kamuoyuna hatırlatmak adına; 22 yıllık iktidarlarının sonunda; AK Parti tarafından TBMM’de “Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığı araştırma komisyonu” kurulmuş, Komisyonun başına da erkek bir milletvekili getirilmişti. 9 ay süren komisyon çalışmaları 3 Temmuz tarihinde tamamlanmış, hazırlanan rapor, TBMM Başkanı Sayın Kurtulmuş’a sunulmuştu. 3 Temmuz’dan bugüne kadar ise 76 kadın daha öldürüldü. 23 yıllık AK Parti iktidarı, ülkemizi her geçen gün gittikçe artan bir karanlığa sürüklerken bu karanlığın içinde en çok kadınlar ve çocuklarımız kayboluyorlar. İktidarın her kadın cinayetinden sonra slogan haline getirdiği o alışıldık “Sıfır Tolerans” sözünün; gerçek hayattaki ve sahadaki karşılığı; “Sıfır Tedbir”, “Sıfır Koruma”, “Sıfır Adalet”. “ Aile Yılı” sloganıyla kadını, evde, çocuk ve mutfakla sınırlamaya çalışan iktidar zihniyeti, Kadını birey olarak değil aile kurumunda bir figür olarak konumlayarak; “Kadına Karşı Şiddetin” cüret alanını yaratmaktadır. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği de “Kadına Şiddetin” yol taşlarını döşemektedir. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya bile; 2025 yılı “Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde” 148 ülke arasında 135. Sırada yer alan Türkiye’nin önünde yer almaktadırlar. Sadece bu endeks ve sonuçlarının bile ilk okuması; Türkiye’de kadının yaşam hakkı başta olmak üzere bütün haklarında ortaçağ karanlığına sürüklendiğimizi ortaya koymaktadır. Bu tabloyu yaratanlar, bu tablodan mahcup olmayanlar. Aymazlıklarının sonucu olarak bugün hâlâ koltuklarında oturmaktadırlar. Kadınların, gerek iş gücüne katılımları gerekse siyasette yer almaları özellikle alt sınırda tutulmaktadır. Kadınları ekonomik olarak bağımlı hale getiren sistem ve sistemin mimarları ise her fırsatta “Eşitlik” vurgusu ile Türk kadının aklı ve iradesi ile adeta dalga geçmektedirler. Kadını mülk gibi gören, Kadının birey olması gerçeğini hiçe sayan, Kadının haklarını adeta gasp eden, Kadını korumayan, katillere iyi hal indirimleri ile cesaret veren, şiddeti cezalandırmayarak kalkan ellere cüret veren zihniyetin siyasi sorumlusu doğrudan, amasız fakatsız lakinsiz AK Parti iktidarının ta kendisidir. 6284 sayılı Kanun tavizsiz uygulanmalı, Bu kanunu uygulayacak tüm birimler ve kamu görevlileri eksiksiz denetlenmeli, Uygulayıcının inisiyatif alanları ortadan kaldırılmalı, · İstanbul Sözleşmesinin sağladığı uluslararası denetime imkan sağlanmalı, · Kadın cinayeti ve kadına karşı şiddette “Haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimine son verilmeli, · Şiddet izleme ve önleme merkezleri ve sığınma evleri etkin bir şekilde yeter sayıda hizmet vermeli, Kadının, statüsü güçlendirilerek eşit bir birey olarak toplumsal yaşamın her alanında, yer alması için ivedi tedbirler alınmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır. Çünkü biliyoruz ki; kadın özgür olmadığı yerde hiç kimse özgür değildir. Kadını güçlü kılmayan milletler güçlü değildir. Kadının öldüğü toplum, değerlerini öldürmüş demektir. Kadınlar ölmek istemiyor, özgür demokratik ve eşit birey olarak toplumda hak ettikleri gibi yaşamak istiyor. Bunu temin etmek İYİ Parti’nin en önemli sorumluluklarından biridir ve bunu için de her platformda mücadele etmiş ve etmeye devam edecektir."

Şiddetle Mücadele Kıraathanelerde Başladı! Haber

Şiddetle Mücadele Kıraathanelerde Başladı!

Odunpazarı Belediyesi, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla erkeklere yönelik özel bir seminer düzenledi. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen bu eğitimler, 75. Yıl Mahallesi’ndeki bir kıraathanede başladı ve ardından Vadişehir, Osmangazi, Sümer Mahalleleri ve Bulvar Cafe-Kıraathane’de devam etti. ŞİDDETLE MÜCADELEDE BİLİNÇLENME VE TOPLUMSAL SORUMLULUK Geniş katılımla gerçekleştirilen seminerde, Odunpazarı Belediyesi psikologları Kağan Çam ve Ezgi Gündoğdu, şiddetin yalnızca kadınların değil, tüm toplumun ortak mücadelesi olması gerektiğinin altını çizdi. Şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve sağlıklı davranış modellerinin kazandırılması amacıyla düzenlenen seminerde, kadına yönelik şiddetin temel nedenleri, toplumsal etkileri ve çözüm yolları ele alındı. Katılımcılar, şiddete maruz kalmış kişilerin hakları ve mevcut destek mekanizmaları hakkında bilgilendirildi. Ayrıca farkındalık çalışmaları ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemi üzerine de değerlendirmelerde bulunuldu. FİKİR ALIŞVERİŞİ VE DAYANIŞMA ÖN PLANDA Katılımcıların soruları ve paylaşımları, şiddet konusunun daha derinlemesine ele alınmasına katkı sağladı. Seminer boyunca güçlü bir diyalog ortamı oluşurken, farklı bakış açıları ve çözüm önerileri tartışıldı. “DEĞİŞİM BİZİMLE BAŞLIYOR” Seminerin sonunda psikologlar, şiddetsiz bir toplum için hep birlikte adım atılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar da kadın haklarını savunmanın ve toplumsal farkındalığı artırmanın ancak dayanışmayla mümkün olacağını belirtti. Seminerin ardından Odunpazarı Belediyesi, kıraathane kapısına “Kadına Her Türlü Şiddete Hayır” yazılı bir döviz asarak farkındalık mesajını kalıcı hale getirdi.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Gücümüz Birliğimiz! Haber

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Gücümüz Birliğimiz!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Aleyna Ceren Kökoğlu son günlerde üst üste meydana gelen kadına yönelik şiddet olaylarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. İl başkanı Kökoğlu yazılı yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ''Ağustos ayının ilk iki haftasında en az 18 kadın öldürüldü. Geçtiğimiz hafta sadece bir günde 3 kadın, boşanmaya çalıştığı, evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. İktidarın sürekli tekrar ettiği “şiddete sıfır tolerans” sözlerinin ve “kadına yönelik şiddet azaldı” iddiasının gerçekliği yansıtmadığı her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden tek adamın imzasıyla çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024’ün ilk 7 ayında ise en az 249 kadın cinayeti gerçekleşti. Kadına yönelik şiddetin boyutlarının da cezasızlığın da arttığı bu noktaya adım adım gelindi. Geçtiğimiz günlerde AKP, kuruluşunun 23. yılını kutladı. 22 yıllık AKP iktidarının kadınlara ilişkin yaptıklarının karnesi ise şunlarla dolu: emeği ucuzlaştırma, güvencesizleştirme, yoksullaştırma, kamusal hizmete erişimin önünü kesme, bakım yükünü kadınların sırtına yükleme, kadınları ve çocukları şiddetten koruyan yasalara saldırma, şiddeti önleme mekanizmalarını etkin çalıştırmama, kadına yönelik şiddette ihmali olan kamu personellerini şiddete, cinayete açık hale getirme ve korumasız bırakma... Yaptıkları yapacaklarının teminatı. ŞİDDETİ ÖNLEYECEK TÜM MEKANİZMALAR HEDEFTE! 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, etkin uygulanmıyor; hatta kanun doğrudan cemaat ve tarikatlar tarafından hedef alınıyor, iktidarın bir pazarlık malzemesine dönüştürülüyor. Kadınları şiddete karşı koruyan tüm kanunlar ve politikalar “aile birliğini bozuyor” denilerek hedefe alınıyor. Medeni Kanun sil baştan kadının eşitsiz, şiddete açık bir hale daha çok getirilmesinin önünü açacak şekilde değiştirilmek isteniyor. Kadınlar boşanmak istedikleri için öldürülürken boşanmaları engellemek, kadınları şiddet dolu evliliklere mahkûm edecek aile arabuluculuğu iktidar sözcülerinin dilinden düşmüyor. Şiddetle burun buruna kalan kadınlar koruma kararı aldırmak için kendisini hırpalarken iktidarın kolluk kuvvetlerinden mahkemelerine kadar şiddet görmezden geliniyor. Kadınlar şiddetle, öldürülme tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarında şikâyetleri hakkında “kovuşturmaya yer yoktur” kararları veriliyor, verilen koruma kararlarının uygulanmaması ise kadınların ölümlerine sebep oluyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, kadınların kayıt dışı çalıştırılmasının yaygınlaşması, esnek çalışmanın teşviki, yeteri düzeyde sığınma evinin olmaması gibi faktörler; kendisi, çocukları için güvenli bir yaşam kurmak isteyen kadınların önüne koyulan engellerden. HAKLARIMIZ VE HAYATLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE! Bunların karşısında bir araya gelen kadınlar ise gerek bir sokak röportajında özgürlük istediği için, gerek bir grevde onurlu çalışma koşulları talep ettiği için, gerek şiddeti körükleyecek politikalara karşı çıktığı için tek adam iktidarı ve onun kolluk kuvvetlerini karşısında buluyor. Kadına yönelik şiddetin önünü açan, önleyici mekanizmaların etkin çalışmasını engelleyen, kadınların kazanılmış haklarını hedefe koyan tek adam iktidarına karşı gücümüz birliğimiz!   Sığınma evlerinin sayısı artırılsın, şiddete uğrayan kadınlar tam güvenceye alınsın.   Cezasızlık politikaları son bulsun, faillere caydırıcı cezalar verilsin.   6284 sayılı Kanun etkin uygulansın.''

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.