SON DAKİKA
Hava Durumu

#Jale Nur Süllü

Porsuk Haber Ajansı - Jale Nur Süllü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Jale Nur Süllü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

''Efsanelerle İpek'' Sergisi Açıldı Haber

''Efsanelerle İpek'' Sergisi Açıldı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Midas İpek Evi’nin hazırladığı “Efsanelerle İpek” sergisi, Kent Müzeleri Kompleksi Geçici Sergi Salonu’nda düzenlenen açılışla sanatseverlerle buluştu. Sergide, dünyanın farklı coğrafyalarında anlatılan 12 kadim ipek efsanesinin yanı sıra, Eskişehir’den doğan 13’üncü hikâye ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. İpeğin tarihsel yolculuğunu efsaneler üzerinden ele alan sergide, Midas İpek Evi’nde üretilen ipeklerle hazırlanan eserler yer alıyor. Sergi, ipeğin sabrını, zarafetini ve üretim sürecini sanatla buluşturarak Eskişehir’in kadim ipekçilik mirasına dikkat çekiyor. Serginin açılışına Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Midas İpek Evi Sorumlusu Meltem Tuncer Şahin, belediye bürokratları ve çok sayıda sanatsever katıldı. Açılışta konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, ipekçilik yolculuğunun 2017 yılında dut fidanlarının toprakla buluşturulmasıyla başladığını hatırlatarak, bu sürecin sürdürülebilir belediyecilik anlayışıyla üretimden sanata uzanan kapsamlı bir projeye dönüştüğünü ifade etti. Ünlüce, “Sadece dut fidanı dağıtmakla yetinmedik; ipeği üretmeyi, işlemeyi ve katma değerli ürünlere dönüştürmeyi hedefledik. Midas İpek Evi ile birlikte çok kıymetli bir yolculuk başladı. Bu sergi, o yolculuğun önemli bir aşamasını temsil ediyor.” dedi. Eskişehir’in tarihsel olarak İpek Yolu üzerinde yer almasına rağmen uzun yıllar bu kimliğinin geri planda kaldığını belirten Ünlüce, sergiyle birlikte Eskişehir’in ipek anlatılarında yeniden hak ettiği yeri aldığını vurguladı. Ünlüce, emeği geçen tüm ekibe teşekkür ederek bu tür kültürel çalışmaların kente değer kattığını ifade etti. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise konuşmasında, sanata ve sanatçıya verdiği desteklerden dolayı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, serginin hayırlı olmasını diledi. Midas İpek Evi Sorumlusu Meltem Tuncer Şahin de sergide dünyanın dört bir yanında anlatılan 12 kadim ipek efsanesini ortak bir anlatımla yeniden yorumladıklarını belirterek, Anadolu’nun kalbinde Eskişehir’de filizlenen 13’üncü hikâyeyle ipeğin kültürel yolculuğuna yeni bir bakış kazandırmayı amaçladıklarını söyledi. Efsanelerle İpek” sergisi, 28 Aralık’a kadar Kent Müzeleri Kompleksi Geçici Sergi Salonu’nda sanatseverler tarafından ziyaret edilebilecek.

CHP'li Süllü'den YHT'ye Ek Sefer’ Eleştirisi Haber

CHP'li Süllü'den YHT'ye Ek Sefer’ Eleştirisi

CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, TCDD Taşımacılık’ın Ankara–İstanbul ve İstanbul- Ankara hattında cuma ve pazar günleri için başlattığı YHT ek seferlerini olumlu ancak yetersiz buldu. Süllü, Ankara–Eskişehir hattında 21.00 seferinin haftanın her günü düzenli olarak uygulanması çağrısında bulundu. Yeni YHT düzenlemesi açıklandı TCDD Taşımacılık AŞ, artan yolcu talebini gerekçe göstererek 14 Aralık 2025’ten itibaren cuma ve pazar akşamları Ankara–İstanbul–Ankara hattında karşılıklı YHT ek seferleri düzenleneceğini açıkladı. Yeni düzenlemeye göre Ankara’dan saat 21.00’de hareket eden tren 01.15’te İstanbul’a ulaşacak. Aynı sefer kapsamında tren, 22.16’da Eskişehir’de olacak. “En son 19.30 seferi Eskişehirlileri mağdur etti” Düzenlemeye ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Ankara’dan Eskişehir’e son tren saatinin uzun süredir 19.30 ile sınırlı tutulmasının şehirde ciddi ulaşım sorunu yarattığını belirterek, “Akşam saatlerinde seyahat etmek zorunda kalan Eskişehirliler için bu durum yıllardır mağduriyet anlamına geliyordu. Bu nedenle 21.00 seferinin eklenmesi doğru ve yerinde bir adımdır” dedi. Ancak uygulamanın yalnızca iki günle sınırlandırılmasının ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayan Süllü, “Türkiye’nin en kalabalık iki şehri olan Ankara ve İstanbul arasında haftanın her günü yoğun bir yolcu talebi varken, bu hattın en kritik duraklarından biri olan Eskişehir’in ulaşım ihtiyacının cuma ve pazar günlerine sıkıştırılması kabul edilemez” ifadelerini kullandı. “Geçici rahatlama değil, kalıcı planlama istiyoruz” Meclis’te yıllardır kalıcı çözümler talep ettiklerini hatırlatan Süllü, “Biz geçici rahatlamalar değil; düzenli, sürdürülebilir ve kamucu bir sefer planlaması istiyoruz. Hızlı treni Eskişehir–Ankara–Eskişehir hattında sık kullanan bir milletvekili olarak, bu ihtiyacın hafta sonlarıyla sınırlı olmadığını bizzat yaşayarak görüyorum” diye konuştu. “21.00 seferi haftanın tamamına yayılmalı” Eskişehir’in artan yolcu talebinin karşılanması çağrısını yineleyen Süllü, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “21.00 seferinin eklenmesini olumlu bulmakla birlikte, bunun haftanın her günü düzenli olarak uygulanması gerektiğini açıkça ifade ediyorum. Türkiye’nin en yoğun iki şehri arasındaki hızlı tren ulaşımı ve Eskişehir’in artan yolcu talebi, sınırlı günlerle değil, haftanın tamamını kapsayan bir planlamayı zorunlu kılmaktadır. Bu talebimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

Maden Yasası Rantı Koruyor, Halkı Değil! Haber

Maden Yasası Rantı Koruyor, Halkı Değil!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşülürken yaptığı konuşmada, Bakanlığın çevre ve insan yaşamına yaklaşımını sert sözlerle eleştirdi. “Sayın Bakan, bütçeniz hayırlı olsun demek isterdim ama diyemiyorum,” diyen Süllü, “Sunumunuzdan da uygulamalarınızdan da canlı yaşamına, çevreye ve ranta bakış açılarımızın çok farklı olduğu görülüyor.” ifadelerini kullandı. “Maden Yasası Rantı Koruyor, Halkı Değil” Bakanın, yatırım ve izin süreçlerini hızlandıran Maden Yasası için teşekkür etmesine tepki gösteren Süllü, “Maden şirketlerinin işini, talanını kolaylaştıran bu yasayı geçiren biz muhalefet vekilleri değiliz; bizler çevre ve yaşam savunucuları, suyunu, toprağını, havasını korumak isteyen halkımızla birlikte yasanın geçmemesi için sonuna kadar direnenleriz.” dedi. Süllü, “Zeytinliklerden tarım alanlarına, ormanlardan su kaynaklarına kadar her yere kazma vurulabilecek. Gıdamız, suyumuz, geleceğimiz yok olacak,” sözleriyle yasa değişikliğinin doğuracağı yıkıma dikkat çekti. “Kaymaz’da Halk Değil, Rant Kalkınıyor” Madenciliğin kalkınmadaki önemini kabul ettiklerini, ancak uygulamada “Önce İnsan, Sonra Çevre” anlayışının tersine çevrildiğini vurgulayan Süllü, Sivrihisar Kaymaz örneğini verdi: “Yörenin ne istihdamına ne kalkınmasına faydası oldu. Kaymaz fasulyesi bitti, ağaçlar kurudu, kanser vakaları arttı.” Şimdi de Çanakkale’den siyanürlü ayrıştırma için maden taşındığını belirten Süllü, “Cengiz Holding, Sakarya Vadisi gibi verimli bir bölgeye el attı. Tarım bitecek. Altınları mı buzdolabına koyup yiyeceğiz Sayın Bakan?” diye sordu. “Denetim Yok, Halk ve Doğa Bedel Ödüyor” Bakanın “Önce insan, sonra çevre” sözlerine değinen Süllü, ÇED süreçlerinin formaliteye dönüştüğünü belirtti: “Halkın katılım toplantıları göstermelik, müşavir firmalar aynı raporları tekrar sunuyor. Artık yargıdan da sonuç alınamıyor.” Rehabilitasyon iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden Süllü, “Altın madenciliğinde toprağa fidan dikmekle ekosistemi geri getiremezsiniz. Şirketler kazanıyor, maliyet doğaya ve sağlığımıza kalıyor.” dedi. “Su Kaynakları ve Çölleşme Riski Görmezden Geliniyor” Madenciliğin yoğun su tüketimi nedeniyle Türkiye’nin çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Süllü, “2030’da ülkemizin yüzde 88’i çölleşme riski altındayken hâlâ tonlarca su tüketen madenlere izin veriliyor,” dedi. Açık havada liç yöntemiyle işletilecek madenlerin su planının olup olmadığını soran Süllü, “Ermenek’te, Soma’da, Amasra’da, İliç’te yaşanan facialar ortadayken denetimden söz etmek inandırıcı değil,” ifadelerini kullandı. “Beylikova’daki Nadir Toprak Elementleri Kimin İçin?” Balıkesir depremleri sonrası maden atık barajlarının denetlenip denetlenmediğini soran Süllü, Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin akıbetini gündeme taşıdı: “Trump’ın ‘Yakında çok nadir toprak elementine sahip olacağız’ dediği rezervler Beylikova’dan mı gidiyor? Tom Barrack’ın stratejik fırsat dediği bu elementlerimizi pazarladınız mı?” diye sordu. “Ulusal Kaynaklarımızı Satmayın” Süllü, radyoaktif içeriğe sahip nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve depolanması süreçlerinde çevresel risklere dikkat çekerek, Bakan’a şu soruları yöneltti: “Pilot tesiste üretilen konsantreyi ham madde olarak mı satacaksınız? İçindeki radyoaktif elementler nedeniyle çıkarılması, işlenmesi, depolanması ve atık süreçlerinde çevresel etkileri konusunda bilim insanlarının uyarılarını dikkate alıyor musunuz? Bu süreçte halkın, doğanın, ülkenin çıkarlarını nasıl koruyacaksınız?” CHP’nin kaynakların millî olarak işletilmesine yönelik kanun teklifine Bakanlığın görüşü nedir?

Eskişehir'in Çevre Yolu Yine Raflarda! Haber

Eskişehir'in Çevre Yolu Yine Raflarda!

CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, soru önergesine yanıt veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun çevre yolu projelerinin değerlendirme aşamasında olduğunu belirterek somut bir takvim sunmamasına tepki gösterdi. Kuzey Çevre Yolu tamamlanmadan Güney Çevre Yolu’nun ele alınmayacağını söyleyen Bakanlık, Eskişehirlilerin yıllardır beklediği yatırımı yine belirsizliğe bıraktı. Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’nün yazılı soru önergesine yanıt veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Eskişehir’in kangrene dönüşen çevre yolu sorununda yine somut bir adım atmadı. Bakanlık, (Ankara–İzmir) Ayrım–Bursa Otoyolu ön proje çalışmalarının tamamlandığını, değerlendirme sürecinin sürdüğünü açıkladı. Eskişehir’in kuzeyinden geçmesi planlanan çevre yolu için bağlantı kavşaklarının tasarlandığını belirten Bakanlık, şehrin güneyinden geçmesi beklenen ve trafiği rahatlatacak Güney Çevre Yolu’nun ise ancak Kuzey Çevre Yolu yapıldıktan sonra gündeme alınacağını duyurdu: “Ayrım-Bursa Otoyolu’nun ve Güney Çevre Yolu’nun yapılabilirlik, sağlayacağı fayda ve fonksiyonellik açısından değerlendirilmiş olup, Eskişehir Kuzey Çevre Yolu'nun yapımı sonrasında diğer proje değerlendirilecektir.” “Her seçim dönemi müjdelenip, seçim kaybedilince unutuluyor” Süllü, bu yaklaşımı yıllardır sürdürülen oyalama politikalarının yeni bir örneği olarak nitelendirdi. Süllü, çevre yolunun yıllardır her seçim öncesi vaat edilip seçim sonrasında rafa kaldırıldığını hatırlatarak, “Her seçim dönemi iktidar partisi tarafından Eskişehir’e müjdelenen ve seçim sonrası unutulan Eskişehir Kuzey Çevre Yolu konusunda bakanlık kesin bir cevapla projenin gündemlerinde olmadığını belirtmişti” dedi. “Eskişehirli sanayici ve vatandaş mağdur edilmeye devam ediyor” Merkezi yönetimin Eskişehir’i yıllardır görmezden geldiğini söyleyen Süllü, Bakanlığın verdiği yanıtı sert sözlerle eleştirdi: “Sayın Bakanın verdiği yanıt üretim yapan, ürünlerinin nakliyesini gerçekleştiren tüccar ve sanayicimizi, aynı zamanda her gün bu yolu kullanmak zorunda olan vatandaşlarımızı mağdur etmeye devam edecektir. Eskişehirli vatandaşlarımızın, sanayicimizin uzun yıllardır süren yol talepleri merkezi yönetim tarafından yok sayılmaya devam ediyor.” “Eskişehirliler her gün bu çileyi çekiyor” 2023 yılında Bakanlığın, “Herhangi bir projemiz bulunmamaktadır” yanıtını verdiğini hatırlatan Süllü, “Biz sürekli şehrin tüm dinamikleri ile birlikte, Sanayi ve Ticaret Odaları olarak bir talebimiz var. Yıllardır bu talebimizi yineliyoruz. Diyoruz ki ‘Eskişehir’in çevre yolu sorunu çözülsün.’ Ve sürekli soru önergesi veriyoruz. Ama Çevre Yolunun durumu da burada. Biz böyle yanıtı kabul etmiyoruz. Eskişehirliler her gün bu çileyi çekiyor” diyerek mevcut tabloya dikkat çekmişti. “Çevre yolları acilen yapılmalı” Süllü, daha önceki açıklamalarında, şehrin güneyindeki yoğunluğa işaret etmiş, “Organize Sanayi Bölgesi, galericiler, mobilyacılar, toptancılar, oto tamirciler ve TEKSAN Sanayi Sitesi gibi iş merkezlerinin yanı sıra, fuar ve kongre merkezi, şehir hastanesi ile yoğun nüfuslu mahallelerin bulunduğu bölgelerde mağduriyetler yaşanıyor. Trafik sıkışıklığı, kazalar ve zaman kaybı Eskişehirliler için çileye dönüştü. Yeni çevre yolu acilen yapılmalı.” çağrısında bulunmuştu. Süllü, iktidarın yatırım politikalarının Eskişehir’i sistematik biçimde geri plana ittiğini vurgulayarak çevre yolu meselesini gündemde tutmayı sürdüreceklerini belirtti.

Beylikova’daki Nadir Toprak Elementi Rezervini ABD’ye mi Pazarlıyorsunuz? Haber

Beylikova’daki Nadir Toprak Elementi Rezervini ABD’ye mi Pazarlıyorsunuz?

CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Beylikova’daki 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi için TBMM’ne soru önergesi verdi. Trump-Erdoğan görüşmesinde rezervin masaya getirileceği iddiasına dikkat çeken Süllü, “Milli kaynaklarımız kısa vadeli kişisel siyasi pazarlıkların konusu olamaz” dedi. Kamuoyunda büyük tepkilere yol açan “Zeytinlikler Talan Yasası“ olarak adlandırılan yasa teklifi görüşmelerinde Temmuz ayında TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmada Beylikova’daki nadir toprak elementleri (NTE) rezerviyle ilgili Trump konusunda çarpıcı iddiaları gündeme getiren Süllü, bu kez de Trump-Erdoğan görüşmesi öncesi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle iki ayrı soru önergesi vererek Türkiye’nin en stratejik kaynaklarından biri olan rezervin, küresel güçlerle kişisel çıkar hesaplarına konu edilmesine sert tepki gösterdi. Beylikova’daki Nadir Toprak Elementleri İçin Çarpıcı Sorular Basına yansıyan haberlerde, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de yapacağı görüşmede Beylikova’daki rezervlerin doğrudan gündeme getirileceği yönündeki iddialara dikkat çeken Süllü, Çin bağımlılığından kurtulmak isteyen Washington yönetiminin Türkiye’yi ABD’nin mineral tedarikçisi olarak gördüğünün açıkça ifade edildiğini hatırlattı. “Trump Hangi Gerekçeyle Eskişehir’deki NTE’leri Talep Ediyor?” ABD’li yetkililerin Beylikova rezervlerini “stratejik fırsat” olarak nitelendirmesinin, ülkemizin zenginliklerinin küresel güçlerin pazarlık malzemesi haline getirildiğini ortaya koyduğunu belirten Süllü, Beyaz Saray’da yapıldığı öne sürülen gizli bir toplantıda Trump’ın, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki terör örgütleriyle mücadelesi karşılığında Eskişehir’deki NTE’leri talep ettiğine dair iddiaların da aydınlatılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yönde bir taahhütte bulunup bulunmadığının kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurgulayan Süllü, “Milli kaynaklarımızın, ülkemizin güvenliğiyle pazarlık konusu yapılması kabul edilemez” dedi. “Talan Yasası Şüpheleri Derinleştiriyor” TBMM’de apar topar geçirilen ve kamuoyunda “talan yasası” olarak anılan düzenlemelerin NTE’lerle ilgili ciddi soru işaretleri doğurduğunu dile getiren Süllü, Beylikova rezervlerinin bu yasa kapsamında yabancı şirket ve devletlerle yapılan gizli mutabakatlara açılıp açılmadığının ortaya konulmasını istedi. Bu kapsamda, herhangi bir ön anlaşma, niyet protokolü ya da mutabakatın yapılıp yapılmadığını soran Süllü, varsa hangi ülkeler ve şirketlerle masaya oturulduğunun kamuoyuna açıklanmasını talep etti. “Katma Değerli Üretim Mi, Ham İhracat Mı?” 2022 yılında verdiği 7/68010 Esas Numaralı soru önergesine, Sivrihisar ilçesi, Karkın Mahallesi'nde kurulacak olan pilot tesiste 2023 yılında üretim yapılması, pilot tesisten alınacak sonuçlar üzerine de endüstriyel tesis yatırımının planlandığı yanıtının verildiğini hatırlatan Süllü, Beylikova’daki NTE rezervlerinin işlenmesi, değerlendirilmesi konusunda bugüne kadar yapılan planlama ve çalışmaların neler olduğunu sordu. Savunma, havacılık ve uzay sanayisi, otomotiv, biyomedical alanlarında kullanılabilecek Çin’den sonra en büyük rezerv olan 694 milyon ton içinde nadir toprak elementleri oksitleri neodimyum, seryum, pladyum içinde ek olarak bulunan toryum, uranyumun işlenerek hammadde olarak satılması yerine, fosil yakıtların gitgide tükendiği gezegenimizde ileriki yılarda ülkemizde geliştirilecek teknolojilerle sanayimize dolayısıyla ekonomimize kazandırılması gerektiğini söyleyen Süllü, kurulacağı söylenen pilot tesiste hangi aşamada olunduğunu sordu. Süllü ayrıca, Beylikova’daki rezervlerin işlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik Türkiye’nin bu alanı işletecek teknolojik altyapısını ve eğer yoksa, hangi yabancı devlet veya şirketlerle işbirliği planlandığı sorularını yöneltti. “Türkiye Sömürge Düzenine Teslim Edilemez” Türkiye’nin stratejik madenlerini küresel güçlerin çıkar hesaplarına teslim etmenin ülkeyi sömürge düzenine mahkûm edeceğini vurgulayan CHP’li Süllü, savunma, teknoloji ve enerji gibi stratejik sektörlerde NTE’lerin kullanımına yönelik devlet politikalarının varlığını sorguladı. Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile görüşmesi öncesinde ABD ürünlerinde ek gümrük vergilerinin kaldırılmasının gerekçesini de sorgulayan Süllü, “Türkiye’nin çıkarları mı korunuyor, yoksa stratejik madenlerimiz küresel pazarlıklarda masaya mı sürülüyor” diyerek kamuoyuna seslendi.

Anadolu Üniversitesi Akademik Yılı Açılışına Görkemli Tören Haber

Anadolu Üniversitesi Akademik Yılı Açılışına Görkemli Tören

Anadolu Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, Öğrenci Merkezi Yunus Emre Salonu’nda yapıldı. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ve Senato üyelerinin Atatürk Anıtı’na çelenk koymasıyla başlayan törene; Millî Eğitim, Kültür ve Turizm Eski Bakanı, İletişim Bilimci Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Adalet Komisyonu Başkanı Arif Hamdi Sazak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektörü Prof. Dr. Kâmil Çolak, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yusuf Özkay, Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Prof. Dr. Köksal Büyük, Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Onur Kaya, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in eşi Oya Adıgüzel, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Anadolu Üniversitesi Genel Sekreteri Ecevit Öksüz, il protokolü ve üniversite senato üyeleri katılım gösterdi. Yeni akademik yılın ilk dersini, Millî Eğitim, Kültür ve Turizm Eski Bakanı, İletişim Bilimci Prof. Dr. Nabi Avcı verdi. Prof. Dr. Avcı, “Üniversitelerin Geleceği” başlıklı dersinde üniversitelerin değişen rolü ve gelecekteki konumları üzerine değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Adıgüzel: “Anadolu Üniversitesi yarım asırlık bir çınar gibi; bu bayrağı sizler elden ele daha ileriye taşıyacaksınız” Programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, üniversitenin elde ettiği başarılar ve yeni oluşumlar hakkında şunları söyledi: “2025-2026 eğitim-öğretim yılımızın hayırlı olmasını diliyorum. Anadolu Üniversitesi yarım asırlık bir çınar gibi; bu bayrağı sizler elden ele daha ileriye taşıyacaksınız. Tıp ve mühendislik fakülteleri olmamasına rağmen, sosyal bilimlerde Türkiye’nin en üst sıralarında yer alıyoruz. Son dönemde 15 yeni bölüm açıldı, 10’una öğrenci alındı. 2026-2027’de Bilgisayar Bilişim Bilimleri Fakültesi %100 İngilizce eğitimle öğrenci kabul edecek. Dijital oyun tasarımı, yeni medya, lojistik gibi çağın ihtiyaçlarına yönelik programlar açıldı; yabancı öğrenciler için Türk Dili ve Kültürü Programı başlatıldı. Lisansüstü eğitimde de Türkiye’nin ilk 15 üniversitesi arasında yer alıyoruz. Lisansüstü öğrenci sayısı, lisans öğrencileriyle eşitlendi. Açıköğretim alanında ise 81 ilde bulunan 94 büro kapatılarak süreç dijitalleştirildi; personel mağdur edilmeden kamu kurumlarına yönlendirildi.” Prof. Dr. Adıgüzel: “Her kayıt yaptıran öğrenci için bir fidan dikeceğiz” Kampüste elde edilen olanaklar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Adıgüzel şunları aktardı: “Kampüsümüz, dünyanın en güzel kampüslerinden biridir. Kampüsümüzde enerji verimliliği yarışmasında Türkiye’nin en verimli binaları seçildi. Her kayıt yaptıran öğrenci için bir fidan dikeceğiz; böylece Eskişehir’e 6 bin ağaç kazandıracağız. Bu yıl Anadolu Üniversitesi Haber Ajansı’nı kurduk. Amacımız, öğrencilerimize ders dışı atölyelerle deneyim kazandırmak ve onları sektöre hazırlamak. Konuşmama son verirken, Gazze’de yaşanan savaş bir soykırımdır demek istiyorum. Kadınlar, çocuklar ve eğitim kurumları korunmalıdır. 200’den fazla gazetecinin öldürülmesi vicdanımızda derin bir yara açmıştır. Yunus Emre’nin dediği gibi, ‘Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur.’ Anadolu Üniversitesi olarak hak ve hukukun yanında olmaya devam edeceğiz.” Prof. Dr. Avcı: “Aldığımız eğitimler yapay zekâ nedeniyle gelecekte hangi mesleklerde insan faktörünün kalacağını belirsiz kılıyor” Rektör Adıgüzel’in açılış konuşmasının ardından “Üniversitelerin Geleceği” konu başlıklı konuşmasında Prof. Dr. Nabi Avcı şu değerlendirmelere yer verdi: “2025-2026 Eğitim-Öğretim Yılı Anadolu Üniversitesi’ne hayırlı olsun. 2017’deki konuşmamda Türkiye üniversitelerinin durumunu ve dünyadaki gelişmeleri ele almıştım. O dönemde yapay zekâ bu kadar gündemde değildi. Şimdi ise yapay zekâ olmadan geleceğin üniversitelerini konuşmak mümkün değil. Üniversiteler büyük bir tehdit altındadır. Aldığımız eğitimler, yapay zekâ nedeniyle gelecekte hangi mesleklerde insan faktörünün kalacağını belirsiz kılıyor. Almanya’da ‘Meslek Değiştirme Stratejileri’ adlı yeni bir disiplin kuruldu. Bu, mesleği tehdit altındaki kişilere eğitimlerini başka alanlara uyarlama imkânı sağlıyor. Anadolu Üniversitesi’nin açtığı yeni bölümler de bu anlayışa uygun, disiplinler arası geçişleri kolaylaştıran bölümlerdir. Büyük ve dışa kapalı üniversiteler dönemi sona erdi. Büyük niceliksel büyüme yerine, küçük ve nitelikli birimler ön plana çıkıyor. Anadolu Üniversitesi bu değişimi başarıyla uyguluyor.” Anadolu Üniversitesi Ödülleri Sahipleriyle buluştu Anadolu Sanata Destek Bursu Kazanan Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrencileri: Güzel Sanatlar Fakültesi bölümlerine birincilikle yerleşen öğrenciler, uluslararası sanat organizasyonlarına katılım için 30 bin TL’ye kadar destek ve öğrenim süresince 3 öğün ücretsiz yemek hakkı kazandı. Ödüllerini Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel takdim etti. Aysu Zeynep Acar – Çizgi Film ve Animasyon Azra Karadeniz – Seramik Elif Semerci – Resim Beril Aldemir – Cam Doğa Şahin – Baskı Sanatları Nur Mutluer – Heykel Musa Ege Demirbaş – Grafik Sanatlar Yunus Emre Topçu – Dijital Oyun Tasarımı Devlet Konservatuvarı ve Engelliler Entegre Yüksekokulu bölümlerine birincilikle yerleşen ve aynı bursu kazanan öğrenciler: Esma Aydınoğlu – Sahne Sanatları Demet Bilge Karacı – Müzik Zühal İzem Eyibilir – Çalgı Yapımı ve Onarımı Ecenur Erdaş – Müzikoloji Eslem Yağmur Tokcanlı – Türk Müziği Berra Diyar Aktuğ – Grafik Sanatlar Programı Tuğba Ari – Seramik Sanatları Programı Anadolu Başarı Bursu Kazananları Bu burs kapsamında öğrenciler dizüstü bilgisayar ve 3 öğün ücretsiz yemek hakkı kazandılar. Ödüllerini Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel takdim etti. Kaan Önem – Eğitim Fakültesi (Sözel puan türünde Türkiye 689’uncusu) Dilara Sarıahmet – Hukuk Fakültesi (Eşit Ağırlık puan türünde Türkiye 4952’ncisi) Anadolu Üstün Başarı Bursu Kazananları Rezidansta ücretsiz konaklama ve 3 öğün yemek hakkı sağlanan bu bursu alan öğrencilerin hediyelerini Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel takdim etti. İlknur Demirel – Özel Eğitim Öğretmenliği (Türkiye 621’incisi – Sözel) Sarp Baran Dökme – İngilizce Öğretmenliği (Türkiye 2427’ncisi – Dil) Elifsu Özgüneşli – Hukuk Fakültesi (Türkiye 2497’ncisi – Eşit Ağırlık) Ali Karageldi – Eczacılık Fakültesi (Türkiye 9316’ncısı – Sayısal) İdari Hizmet Ödülü Sahipleri İdari Hizmet Ödülleri, üniversitenin idari işleyişine ve gelişimine katkıda bulunan personele verilir. Ödüller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir tarafından takdim edildi. Ömer Uygur (Emekli personel) İsmail Yıldırım Halil Gökenç Fatih Gülşen (Merhum – Ödülü eşi Ayşen Gülşen aldı) İbrahim Uğurlu Akademik Hizmet Ödülü Sahipleri Akademik alanda kalıcı katkılar sağlayan öğretim üyelerine verilen bu ödüller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük tarafından takdim edildi. Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar Prof. Dr. Gül Durmuşoğlu Köse (Merhume)- (Ödülü eşi Selamet Köse aldı) Prof. Dr. Zaur Mükerrem (Merhum) – (Ödülü kızı Dr. Nermin Mükerrem Alakbarov aldı) Eğitim Ödülü Sahipleri Öğrenci merkezli ve yenilikçi eğitim uygulamaları geliştiren akademisyenlere verilen bu ödüller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük tarafından takdim edildi. Prof. Dr. İbrahim Halil Diken Prof. Dr. Zülal Balpınar Sanat Ödülü Sahipleri Sanat alanında evrensel katkılar sunan ve üretimleriyle genç kuşaklara ilham olan isimlere verilen ödüller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Özkay tarafından takdim edildi. Danyal Mantı Doç. Gülçin Karaca Doç. Dr. Erdal Uludağ Bilim Ödülü Sahipleri Fen, sağlık ve sosyal bilimler alanında özgün araştırmalarıyla bilime katkı sağlayan isimlere verilen bu ödüller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Özkay tarafından takdim edildi. Prof. Dr. Aras Bozkurt – Sosyal Bilimler Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı – Fen ve Sağlık Bilimleri (Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü) Onur Ödülü Sahipleri Akademi, kültür ve toplum alanlarında uzun yıllara dayanan katkılarıyla saygı uyandıran kişilere verilen Onur Ödülleri, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel tarafından takdim edildi. Prof. Dr. Mehmet Erol Altınsapan Millî Eğitim, Kültür ve Turizm eski bakanı, iletişim bilimci Prof. Dr. Nabi Avcı

Yaban Hayatı Satılık Değildir! Haber

Yaban Hayatı Satılık Değildir!

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü tarafından 22 Ağustos 2025’te Afyonkarahisar’da yapılması planlanan “av turizmi ihalesi”nin iptali için, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması amacıyla Meclis’e yazılı soru önergesi verdi. Söz konusu ihale kapsamında Eskişehir ve Kütahya’da yaşayan 15 adet Kızıl Geyik ile 1 adet Anadolu Yaban Koyunu, “av turizmi” adı altında öldürülmek üzere satışa çıkarıldı. Anadolu Yaban Koyununun avlanma bedelinin yaklaşık 1 milyon 800 bin TL, kızıl geyiklerin ise 180 bin ile 440 bin TL arasında olduğu belirtildi. İhale Türkiye’nin Tarafı Olduğu Bern Sözleşmesi’ne Aykırı CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde, Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’nde yani Bern Sözleşmesi’nde “kesin koruma altındaki türlerin” Ek-II Listesi’nde açıkça belirtildiğini ifade etti. Ek-II Listesi’nde yer alan ve kesin koruma altındaki türlerin kasıtlı olarak öldürülmesi, yakalanması ve ticaretinin yasak olduğunu ve Türkiye’nin de buna uygun hareket etmesi gerektiğini belirten Süllü, şunları ifade etti: “Yaban hayatı korumakla yükümlü kamu kurumlarının, hayvanların yaşam hakkına fiyat biçmesi kabul edilemez. Bu toprakların binlerce yıldır özgürce yaşayan canlılarını kâğıt üzerinde ‘mal’ gibi listeleyip parası olanın silahına hedef yapmak, doğa katliamını rant aracına dönüştürmektir. Bern Sözleşmesi’nin Ek-II listesinde kesin koruma altında yer alan türlerin kasıtlı olarak öldürülmesi yasaktır. Bu ihale hem hukuki hem ahlaki olarak büyük skandaldır.” Mahkemelerin İptal Kararlarına Karşın İhaleler Tekrarlanıyor Daha önce benzer ihalelerin Eskişehir İdare Mahkemesi ve Afyonkarahisar İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Süllü, Bakanlığın hukuka aykırı şekilde ihaleleri tekrarladığını ifade etti. Bakanlığın, daha önce iptal edilen benzer ihaleleri, yeni ve bilimsel nüfus verisi sunmadan yeniden açtığını vurgulayan Süllü, “Danıştay’ın önce iptal kararlarını onaylayıp, sonra aynı konuda hiçbir yeni veri olmamasına karşın hukuka uygunluk kararı vermesi, yargının bağımsızlığı açısından da kaygı vericidir. Yaban hayatı metalaştıran bu anlayış derhal terk edilmelidir” dedi. Bakanlığa Hukuki ve Bilimsel Dayanak Sorusu Süllü, geçmişte benzer ihaleler Eskişehir ve Afyonkarahisar İdare Mahkemeleri tarafından iptal edilmişken, Bakanlığın hangi hukuki dayanakla ve hangi bilimsel verilerle bu ihaleyi tekrar gündeme getirdiğini sordu. İhaleye konu edilen 15 kızıl geyik ile 1 Anadolu yaban koyununun popülasyon, yaş, cinsiyet ve sağlık durumlarına ilişkin hangi somut bilimsel çalışmanın yapıldığını soran Süllü, Bern Sözleşmesi’nin kesin koruma altına aldığı Anadolu yaban koyununun avlanmasına hangi gerekçelerle izin verildiği sorusuna yanıt istedi. “Yaban Hayatını Metalaştıran İhalelere Son Verilsin!” Süllü, ihalenin ekosistem dengesi, biyolojik çeşitlilik ve türlerin sürdürülebilirliği üzerindeki etkilerine dair Bakanlığın bir değerlendirme yapıp yapmadığını sordu. Eğer böyle bir çalışma yapıldıysa içeriğinin ne olduğunu, yapılmadıysa gerekçesinin ne olduğunu sordu. Süllü ayrıca, Ocak 2020 – Ağustos 2025 tarihleri arasında Türkiye genelinde “av turizmi” kapsamında kaç ihale açıldığını, kaç yaban hayvanının avlandığını ve bu hayvanların türlere göre dağılımını sordu. Bu ihalelerden elde edilen toplam gelirin ne kadar olduğunu ve bu gelirin ne kadarının gerçekten yaban hayatını koruma çalışmalarına aktarıldığını sordu. “Doğanın ve yaban hayatının korunması, onları öldürmek üzere satışa çıkarmakla değil; yaşam alanlarını restore etmek ve gerçek koruma politikalarını hayata geçirmekle mümkündür. Bu ihale derhal iptal edilmelidir!” diye konuştu. Süllü, Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Hiçbir canlının değeri para ile ölçülemez. Yaban hayat satılık değildir! Bu kanlı ihale iptal edilene kadar hukuki ve toplumsal mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.