SON DAKİKA
Hava Durumu

#İşçi

Porsuk Haber Ajansı - İşçi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İşçi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Büyükşehir'de Sözleşme Sevinci Haber

Büyükşehir'de Sözleşme Sevinci

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, ESKİ Genel Müdürlüğü ve Belediye İş Sendikası arasında Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleşen imza töreninde taraflar, sözleşmenin tüm çalışanlara hayırlı olmasını diledi. Büyükşehir Belediyesi, ESKİ Genel Müdürlüğü ve Belediye İş Sendikası arasında gerçekleştirilen imza törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Genel Sekreter Vekili M. Recai Erdir, ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen, Belediye İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak ve çok sayıda personel katıldı. İmza töreninde konuşan Başkan Azak, “Toplu iş sözleşmesi sürecini masada, karşılıklı müzakereyle sonuçlandırmak adına büyük bir çaba gösterdik. Nihayetinde ortak bir noktada buluşmayı başardık. İmkânlar el verdiği sürece her zaman en iyisini yapma gayreti içerisindeyiz. Bu süreçte özellikle Ayşe Başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Görüşmeler boyunca tüm arkadaşlarımız, işçileri adeta kendi ailesinin bir parçası gibi görerek ‘en iyisini nasıl sunabiliriz, nereden ne katkı sağlayabiliriz’ anlayışıyla büyük bir özveriyle çalıştılar. Bu yaklaşım ve emekleri için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca bu süreçte desteklerini esirgemeyen Genel Sekreterimize, ESKİ Genel Müdürümüze ve sözleşmenin hazırlanmasında emeği geçen tüm bürokratlarımıza da şükranlarımı sunuyorum. Yapılan sözleşmenin işçi sınıfımıza, belediyemize ve sendikamıza hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu. Başkan Ayşe Ünlüce de emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Uzun yıllardır Büyükşehir Belediyemizde ve ESKİ Genel Müdürlüğümüzde görev yapan kıymetli çalışma arkadaşlarımızla birlikte, Eskişehir’e en üst düzeyde hizmet sunmaya devam ediyoruz. Bugün Eskişehir, Anadolu’nun ortasında parlayan bir yıldız gibi hem Türkiye’ye hem de dünyaya örnek gösterilen bir şehir haline geldiyse, bunda hepimizin büyük emeği vardır. Bu başarı, siz değerli emekçilerimizin katkılarıyla mümkün olmuştur. Sahada, belediye binalarımızda, kırsal mahallelerimizde, iki merkez ilçemiz dahil olmak üzere oldukça geniş bir alanda görev yapıyoruz. Mevcut mali imkânların hepimizce farkındayız. Ancak bizler, bu sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanarak, kentimize en kaliteli hizmeti sunma gayreti içerisindeyiz. Bazen Sarıcakaya’da, bazen şehir merkezinde; kimi zaman bir mahallede, kimi zaman bir cadde ya da sokakta görev yaparken gösterdiğiniz özveri, takdire şayandır. Bugüne kadar verdiğiniz tüm emek ve hizmetler için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Toplu iş sözleşmesi sürecinde sergilediğiniz nezaket, anlayış ve birlikte çalışma kültürüne uygun yaklaşımınız için başta sendika başkanımız olmak üzere tüm sendika yöneticilerimize ve siz değerli yol arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.” dedi. Konuşmaların ardından Başkan Ünlüce ve Azak, protokol metnini imzaladı. İmzalanan toplu iş sözleşmesi ile 1’inci 6 ayda Enflasyon + 14 puan refah payı 2 inci altı ay Enflasyon+ 3 puan refah payı, 3’üncü 6 ayda Enflasyon+ 3 puan refah payı, 4’üncü 6 ayda ise Enflasyon + 3 puan refah payı oranında artış yapıldı. Yapılan sözleşme ile ortalama kadrolu işçi ücreti 63 bin TL oldu.

Belediye Çalışanlarının Emekleri Bizim Baş Tacımız Haber

Belediye Çalışanlarının Emekleri Bizim Baş Tacımız

Tepebaşı Belediyesi ile Belediye İş Sendikası arasında düzenlenen toplu iş sözleşmesi imza altına alındı. Protokol ile kadrolu işçilerin maaşlarına ortalama yüzde 30 oranında artış yapıldı. Başkan Ataç: “Belediye çalışanlarının emekleri bizim baş tacımız.” dedi. Tepebaşı Belediyesi ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlı Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Eskişehir Şubesi arasında düzenlenen toplu iş sözleşmesi, imza altına alındı. Tepebaşı Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen imza törenin Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak, belediye bürokratları, sendika yöneticileri ve işçi temsilcileri katıldı. Başkan Ataç: Doğru bildiğimizden kimse bizi alıkoyamaz Törende bir konuşma yapan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, sözleşmenin hayırlı olmasını temenni ederken, “Belediye İş Sendikası ile Tepebaşı Belediye Başkanlığımızın toplu iş sözleşmesi neticesinde bugün bu protokolü imzalıyoruz. Bildiğiniz gibi hepimiz bu ülkenin toprakları üzerinde yaşıyoruz. Ekonomik koşulları, enflasyonu, hükümetle sendikalar arasında yapılan sözleşmeleri takip ediyoruz. Biliyorsunuz işçi arkadaşlarımızın sözleşmelerinin imzasında sendikaları cesaret edip o masalara oturamadılar. Ama imzaları atıldı, hükümet bildiği, önerdiği rakamları uyguladı. Ardından memurlarla ilgili oldu, anlaşma sağlanamadı. Hakem heyetine gitti. Yine hükümetin dediği şekilde toplu sözleşmeler imzalandı. Tabi bugün biz kendi aramızdaki sözleşmeyi imzalayacağız. Belediye çalışanlarının emekleri bizim baş tacımız. Ama her şeye rağmen, belediyeler de bütçesel anlamda ülkenin şartlarında nasıl yönetilmesi gerekiyorsa öyle yönetiliyor. Yıllardır bu belediyede çalışmalarımızı karşılıklı olarak paylaşıyoruz. Ben her zaman söylüyorum; ben de belediye çalışanıyım. Ben de bu sözleşmelerin en iyi olsun isterim. Biz bu sözleşmeleri imzaladıktan birkaç ay sonra iş farklı noktalara geliyor. O gün yapılan değer enflasyondan dolayı korunamıyor. Sizler yıllardır bizim kadrolu işçilerimizsiniz. Emekli olanlardan sonra 24 arkadaşımız kaldı. Biz bu arkadaşlarımıza yüzde 30 bir artış ön gördük. Bugün Türkiye’de bu rakamlar konuşulmuyor. Yüzde 5’ler konuşuluyor. Bizim de en düşük maaşımız 63 bin liraya yükseldi. Bu da yeterli değil tabi ama olanın iyisi. Bir sıkıntınız olduğunda gelmenizi isterim. Kapımız her zaman açık. Hiç kimseden sakladığımız bir şey yok. Her zaman olduğu gibi her şey şeffaf. Böyle belediyeciliği devam ettireceğiz. Doğru bildiğimizden kimse bizi alıkoyamaz. Onun için sizlerin emeğine saygı duyuyorum. Bu çalışmalarımız en iyi şekliyle gitsin. Eskişehir’de hep doğrular yapıldı. Eskişehir farklı bir şehir. İyi ki bu şehirde yaşıyoruz. O açıdan Türkiye’ye göre avantajlarımız var. Hepinize hayırlı olsun. Sendikamızla hiçbir sıkıntı olmadan bugünlere geldik. Kendilerine de teşekkür ediyorum.” dedi. “Başkanımıza teşekkür ediyorum” Belediye İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Kemal Azak ise, “Bu bir toplu iş sözleşmesi imza töreni değil. Alın terinin ve emeğin eşit bir şekilde paylaşılmasının bir imza törenidir. Ülkemizde gelinen noktada hem ekonomik hem siyasal koşullarda büyük sıkıntılar içerisindeyiz. Bu sıkıntılar içerisinde de toplu iş sözleşmelerini yapmak kolay olmuyor. Bu süreçlerde başkanlarımız, başkan yardımcılarımızla karşılıklı istişarelerle en iyinin olması noktasında bir yere geliyoruz. Masada müzakere ile tamamlıyoruz. Masadaki maaşlar evet hepimize yetmiyor. Ama 10 bin liraya yakın vergi kesiliyor. Bu da hükümetin vergi adaletsizliğinde kaynaklanan bir durumdur. Türkiye’de demokrasiyi hukuku, adaleti sağlayamadığımız sürece bu durumları hep yaşayacağız. Çarşıdaki, pazardaki gerçek enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında yarı yarıya fark var. Biz de burada Başkanımız sayesinde ilk 6 aydaki 16,64’lük enflasyonun üzerine yüzde 14 civarında bir refah payı oluştu. Yeterli değil tabi ama sürdürülebilirlik noktasında en iyisi nasıl olur diye düşünerek yaptık. Ben bu konuda Ahmet Ataç Başkanıma, başkan yardımcılarına ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Ataç ve Azak, protokol metnini imzaladı. İmzalanan protokol ile 1’inci 6 ayda yüzde 22, 2’nci 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 3’üncü 6 ayda TÜFE + yüzde 3, 4’üncü 6 ayda ise TÜFE + yüzde 4 oranında artış yapıldı. Yapılan sözleşme ile en düşük kadrolu işçi ücreti 63 bin TL oldu.

Yüzlerce İşçi İşinden, Ekmeğinden Edildi! Haber

Yüzlerce İşçi İşinden, Ekmeğinden Edildi!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından son günlerde Organize Sanayi Bölgesi'nde artan işten çıkarmalarla ilgili olarak bir basın açıklaması yapıldı. EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''Eskişehir’de son bir haftada farklı sektörlerden yüzlerce işçi işinden, ekmeğinden edildi. Küçülmeye gidiyoruz, piyasalarda durgunluk var denilerek işçiler kapının önüne konuluyor. Partimize gelen bilgilere göre sadece Ağustos ayında Eti Gıda’da 175, Beko’da 55, Nova Kalıp’tan 150, Matasan’dan 75 işçi işten çıkarıldı. Bazı işyerlerinde işçilere tazminatların ödenmesi lütuf gibi sunuluyor İşçinin kazanılmış hakkının ödenmesi bir lütuf değildir. Yıllarını bu fabrikalara emek vermiş, alın teri dökmüş işçilerin tazminatlarını elbette ödeyeceksiniz. Bazı işyerleri ise tazminatları taksitle ödeyeceklerini belirtmişler. Tazminatların taksitle ödenmesi, alınacak ücretlerin kuşa dönmesi anlamına gelecektir. İşçileri işten çıkartılarak zaten mağdur ediliyor, bir de tazminatlarını alırken mağduriyet yaşamasınlar. Tazminatlar tek seferde ödensin. Yaşanan işten atmalarla ilgili sendikaların sessizliği kabul edilemez. İşyerlerinde örgütlü sendikalarda dahil yaşanan bu işçi kıyımını görmezden geliyor. Tazminatlarınızı alıyorsunuz, buna şükredin diyor. Sendikal bürokrasi uğursuz rolünü bu alanda da oynuyor. Atılan işçilere hukuki destek bile sunulmuyor. Erdoğan-şimşek ekonomik programıyla sefalet ve yoksulluğa mahkum işçiler, işten çıkartılarak da açlıkla terbiye edilmek isteniyor. Biz bu duruma sessiz kalmayacağız. Emekten yana tüm güçleri de işten atmalara, yoksulluğa, sefalete karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Emek Partisi olarak diyoruz ki; İşten atmalar durdurulsun, işten atılan işçiler işe geri alınsın. İş güvencesi sağlansın, Çalışma bakanlığı işçi çıkaran işyerlerini denetlesin Bu tablonun işçiler lehine değişmesi için ise; işçiler birleşmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmelidir.''

İşçilerin Bir Günde Hukuksuzca İşten Atılması Kabul Edilemez! Haber

İşçilerin Bir Günde Hukuksuzca İşten Atılması Kabul Edilemez!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu ETİ Gıda AŞ'de işten çıkarılan 100'ün üzerinde ki işçinin durumunu gündeme getirdi. EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “ETİ Gıda’da bir günde 100’ün üzerinde işçi işten atıldı. Küçülme bahane gösterilerek işten atılan işçiler partimizle iletişime geçmiş ve küçülmenin söz konusu olmadığını her gün fabrikada mesaiye kalındığını ve üretimin hız kesmeden devam ettiğini söylemişlerdir. İşten atılmanın esas nedeninin ise Tek Gıda İş Sendikasının yaklaşan seçimleri ile alakalı olduğunu da ifade etmişlerdir. İşçilerin bir günde hukuksuzca sözde bahanelerle işten atılması kabul edilemez. Erdoğan-Şimşek programının tüm emekçi kesimleri sefalete sürüklerken bir fabrikada 100’ün üzerinde işçinin ekmeği ile oynanması bu ekonomik koşullarda vicdansızlıktır. Bu duruma çanak tutmak, tazminatlarınız ödenecek deyip geçiştirmek ve ölüm uykusuna yatmakta aymazlıktır. Bu işten atılmalara karşı sendikanın hiçbir tepki göstermemesi de işçilerin iddialarını doğrular niteliktedir. İşten atılan işçiler bir an evvel geri işe alınmalıdır. Bu haksız yaklaşıma son verilemelidir. İşçilerin örgütlü olduğu sendika Tek Gıda İş sürece dahil olmalıdır. Bu duruma ses çıkartmalı ve işçiler geri işe alınana kadar bir eylem takvimi oluşturmalıdır. Aksi takdirde işveren ile el ele işçileri işten atılmasına onay verdiğini doğrulamış olacaktır. İnsanca yaşam ve çalışma koşıulları talep eden ETİ işçileri hem sermayeye hem de sendikal bürokrasiye karşı birleşmeli ve mücadele etmelidir. İşten atılan ETİ işçileriyle dayanışma içerisinde olacağız. Eskişehir’de emekten, demokrasiden yana tüm güçleri de bu dayanışmanın bir parçası olmaya çağırıyoruz.”

Doruk Madencilikte Yaşananlar İnsanlık Suçudur! Haber

Doruk Madencilikte Yaşananlar İnsanlık Suçudur!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Doruk Madencilik’te işçilerin aylardır maaş ve tazminatlarını alamamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Taşcıer, 2016 yılında kayyım atanan ve 2022 Aralık ayında Yıldızlar Holding’e devredilen işletmede yaşananların hak ihlallerini aşarak bir insanlık suçu haline geldiğini belirtti. İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR! CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Doruk Madencilik’te çalışan 1100’ü aşkın işçinin aylardır mağdur olduğunu söyledi. Maaşını ve tazminatını alamayan yüzlerce işçiye geçtiğimiz ramazan ayında ödeme sözü verildiğini anımsatan Taşcıer, “Sözler tutulmadı, işçiler açlığa terk edildi. Hak ihlalini aşarak insanlık suçuna dönüşen bir süreç yaşanıyor ” dedi. Taşcıer açıklamasında şunları ifade etti: İŞÇİLER HAYAT MÜCADELESİ VERİYOR Bugün 1100’ü aşkın işçi mağdurdur. Ücretsiz izine çıkartılan ve maaş alamayan 632 işçi hakkını arıyor. Hak arayan işçilere, işten ayrılma baskısı yapılıyor. Böylece 10 yıllık kıdem tazminatlarını içeride bırakmaları isteniyor. Geldiğimiz noktada hakları olan ödemeleri bekleyen işçiler, bırakın geçinmeye çalışmayı arttık hayatta kalma mücadelesi veriyor. ERDOĞAN SÖZÜNÜ TUTMADI Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ramazan ayında “Alacaklarınız ödenecek” diyerek işçilere verdiği sözlerin üzerinden aylar geçti. Ancak ne maaş ödendi, ne işten çıkanların tazminatları verildi, ne de en temel sosyal güvenceler sağlandı. Aksine işçilere, hiçbir resmi tebligat yapılmadan, tek taraflı olarak ücretsiz izin dayatıldı. Ücretsiz izinde oldukları için ne sosyal yardım alabiliyorlar, ne sağlık hizmetinden yararlanabiliyorlar, ne de başka bir işe girebiliyorlar. Çaresizce, bir umut diyerek alacaklarının ödenmesini bekliyorlar. ÜRETİM DURDU AMA KÖMÜR DIŞARIDAN GETİRİLİYOR Şirket yönetimi, madende çalışan işçilere “Üretim durdu, alt madde kullanılamıyor” gibi gerekçelerle ödeme yapmazken, Termik Santral bölümünde dışarıdan kömür getirilerek enerji üretildiği bilinmektedir. İKTİDAR SÜRECE ORTAK OLUYOR Yaşanan hak ihlalleri ve yapılan eylemler Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı yetkilileri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a defalarca aktarılmıştır. Ancak AKP iktidarı yaşanan hukuksuzluklara sessiz kalarak göz yummakta ve böylece işlenen suça ortak olmaktadır. Bu bakımdan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kayıtsızlığı, iktidarın tutumunun aynasıdır. Bakanlık işçilerin başvurularına kayıtsız kalmakta; işçinin değil patronun yanında saf tutmaktadır. SOSYAL DEVLET YOK EDİLİYOR Bir işçinin evine ekmek götüremediği, çocuğuna harçlık veremediği, sosyal yardıma erişemediği ve hak aradığı için işten atılma korkusuyla yaşadığı bir ülkede; ne sosyal devletten ne de hukuk devletinden söz edilebilir. İktidarın asli görevi, işçisinin haklarını korumak ve güvence altına almaktır. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının dilinden düşürmediği “işçi hakkı” söylemi, Doruk Madencilik emekçileri için rafa kaldırılmıştır. Bakanlık ihlaller karşısında kafasını kuma gömmekten öteye geçmemiştir. YANIT BEKLEYEN SORULAR Cumhuriyet Halk Partisi olarak, evine ekmek götüremeyen emekçiler adına şu soruların yanıtlarını bekliyoruz: Cumhurbaşkanı işçilere bir söz vermişti. Bu söz neden yerine getirilmedi? “Devlet” demek güvence demektir. Doruk Madencilik emekçilerine verilen sözler neden kağıt üstünde kaldı? Bu insanlar bu devletin vatandaşı değil mi? DORUK MADENCİLİK İŞÇİLERİ YALNIZ DEĞİLDİR! Eğer AKP iktidarı işçiye verdiği sözü tutamıyor ya da tutmak istemiyorsa, siyasi meşruiyeti ağır bir yara daha almış demektir. Kamuoyunu, sendikaları, emek örgütlerini, baroları, meslek odalarını ve vicdan sahibi herkesi bu hak gaspına karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz. Doruk Madencilik işçileri haklarını alana kadar bu mücadelenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Gençlerimizin Emeği Hakkını Bulmalı Haber

Gençlerimizin Emeği Hakkını Bulmalı

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, kamuya personel alımında uygulanan mülakat sisteminin kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir kanun teklifi sundu. Teklif, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yapılarak, personel alımlarında yalnızca yazılı sınav ve objektif, ölçülebilir yöntemlerin esas alınmasını öngörüyor. Teklifin Amacı: Emeği Koruyan, Liyakati Esas Alan Bir Kamu Sistemi Hazırlanan kanun teklifiyle: Kamuya girişte mülakat uygulaması tamamen kaldırılacak. Atamalar yalnızca yazılı sınav ve objektif değerlendirme araçlarıyla yapılacak. Sınav dışı yollarla elenme veya tercih edilme ihtimali ortadan kaldırılacak. “Mülakat, Adalet Duygusunu Zedeliyor” Teklifin gerekçesini açıklayan Arslan, şu ifadeleri kullandı: “Kamuya güvenin yeniden tesisi, liyakatli bir sistemin inşasıyla mümkündür. Mülakatlar, uzun süredir gençlerimizin umutlarını söndüren, emeklerini gasp eden bir araca dönüşmüş durumda. Bu uygulama, siyasi tercihlere açık, objektiflikten uzak ve halkta adalet duygusunu zedeleyen bir niteliğe bürünmüştür.” “Seçim Vaatleri Gerçekleştirilmeli” İktidarın yıllardır mülakatları kaldıracağı yönünde sözler verdiğini hatırlatan Arslan, “Seçim dönemlerinde verilen vaatler yerine getirilmedi. Mülakat sistemi sürdürülerek, liyakat değil sadakat esas alınmaya devam edildi. Bu teklif, kamuya girişte adil ve ölçülebilir bir sistemi esas almaktadır” dedi. “Devlete Güven, Gençliğe Umut” Kanun teklifinin yasalaşmasıyla birlikte, özellikle genç işsizler için yeni bir umut kapısı aralanacağını belirten Arslan, “Bu düzenleme, sadece hakkaniyeti sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda devlete olan güvenin yeniden tesis edilmesine de katkı sunacaktır” diye konuştu.

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor! Haber

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu işçilerin sendikal hak ve özgürlükleri önünde ki engellerin kaldırılması için hazırlanan kanun teklifinin muhalefet partileri tarafından meclise sunulacağını açıkladı. EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Emek Partisi olarak Ocak ayında başlatmış olduğumuz sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasına dair kampanyamız kapsamında; ülke genelinde grev ve direnişteki işçilerle, sendika yöneticileri ve uzmanlarıyla, akademisyen ve avukatlar ile bir dizi buluşmalar gerçekleştirdik. İşçi havzalarında sendika ziyaretleri, işçi buluşmaları, toplantılar, kurultaylar, paneller, direniş alanlarında eğitim çalışmaları, işyeri gezileri ve sosyal medya etkinlikleri ile kampanyayı işçilere ulaştırmaya çalıştık. Çeşitli işkollarından organize sanayi bölgelerinde çalışan işçilerle toplantılar, ev ziyaretleri, işçi duraklarında ve semtlerde, işyeri önlerinde işçilerle buluşmalar gerçekleştirdik. Kampanyayı; Eskişehir'de de insanca yaşam ve çalışma koşulları talep eden metal işçileriyle, toplu iş sözleşmesi süreci yaşayan gıda işçileriyle, TİS görüşmelerinde sefalet dayatılan kamu işçileriyle, şehir merkezi ve semt pazarlarında açtığımız stantlarda öğrenciler, emekliler ve emekçilerle hep beraber tartışarak, imza toplayarak örgütledik. “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz panelde onlarca işçiyi Birleşik Metal İş Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri ve Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan ile buluşturduk. 15-16 Haziran işçi eylemliklerinin yıl dönümünde de tüm bu kampanyanın sonucunda işçilerle tartışarak ortaya çıkarılan talepleri mecliste parti milletvekillerimiz girişimleriyle CHP, Dem Parti, TİP ve İYİP’in de mutabakatlarıyla kanun teklifi olarak sunacağız. Bu teklif Türkiye işçi sınıfının taleplerinin kazanılması için bir başlangıç olacak. Kanun Teklifinde Neler Var? Kampanya kapsamında sendikalarla yapılan toplantılarda öne çıkan sorunların başında baraj geliyor. 12 Eylül darbesi sonrasında çıkartılan yasalarla getirilen ikili baraj sistemine göre bir işkolunda örgütlenirken yetki alabilmek için Türkiye genelinde o işkolunda çalışan işçilerin tamamının yüzde 1’inin üyeliği gerekiyor. Kanun teklifinin gerekçesinde bunun dünyada örneğinin olmadığı ve sendikal örgütlenmenin önünde büyük bir engel olduğu örnekleriyle anlatılarak bu barajın kaldırılması öneriliyor. Sendikaların işyerlerinde yetki aldıktan sonra, işverenlerin sendikalılığı engellemek üzere hukuka aykırı ve keyfi şekilde Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetki belgesine itiraz etmesi ve böylece toplu iş sözleşmesi (TİS) yapılmasının engellenmesi de gündemde. Teklif metninde, yetki itirazlarının TİS sürecini durdurmamasının yanında itiraz olması durumunda işçilerin oylama yaptığı referandum yöntemi öneriliyor. Geçmiş yıllarda da uygulanan ve yasalaştırılması için çalışmalar yapılan bu yöntemin işçi iradesinin doğrudan temsilindeki önemi vurgulanıyor. Yürütmeye verilen grev yasak ve ertelemelerinde de değişiklik öneren metinde; grev yasakları tamamen kaldırılırken grev ertelemesi için de sıkı şartlar getiriliyor. AKP iktidarı 2003-2024 yılları arasında 22 grevin "milli güvenliği bozduğu" gerekçesiyle yasaklandığı ve 200 binden fazla işçinin doğrudan etkilendiğine dikkat çekilen metinde bu konuda karar verme yetkisi Cumhurbaşkanı’ndan alınarak TBMM’ye veriliyor. İşçilerin özellikle sendika üyesi olmaya başladıktan sonra tazminatsız bir şekilde işten atıldığına vurgu yapılan teklifte; işverenlerin tek taraflı beyanıyla işleyen iş sözleşmesinin feshi uygulamalarına son verecek katı kurallar getirilerek iş güvencesinin etkin uygulanmasını sağlayacak bir dizi madde teklif ediliyor. Mevcut yasada var olan sendika temsilcilerinden farklı olarak iş güvencesinin yanında çalışma koşullarını da denetlemeye yetkili olan ve işçiler tarafından seçimle belirlenen “işçi temsilciliği” ve “işçi temsilcileri kurulu” öneriliyor. Son dönemde sayısı artan iflas, konkordato gibi süreçlerde işçilerin haklarını alamadan işlerinden edilmelerine de değinilen kanun teklifinde, işçilik alacaklarında devletin garantör olması da düzenleniyor. Bizler de Eskişehirli işçi ve emekçileri, insanca çalışmak ve yaşamak için, sendikal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, talepleri etrafında işyerlerinde örgütlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emek Partisi olarak işçi sınıfının mücadelesinin büyümesi için çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtiyor ve parti saflarımızda örgütlenmeye çağırıyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.