SON DAKİKA
Hava Durumu

#İletişim Bilimleri Fakültesi

Porsuk Haber Ajansı - İletişim Bilimleri Fakültesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İletişim Bilimleri Fakültesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Anadolu Üniversitesi'nde "Yapay Zeka ve Sağlık" Semineri Haber

Anadolu Üniversitesi'nde "Yapay Zeka ve Sağlık" Semineri

Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlenen “Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi kapsamında gerçekleştirilen “Yapay Zekâ ve Sağlık” başlıklı seminer, İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda gerçekleştirildi. Ocular Imaging Research and Reading Center (OIRRC) Sinyal İşleme Bölüm Direktörü Dr. Hikmet Yücel’in konuşmacı olarak yer aldığı seminere; Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Prof. Dr. Köksal Büyük, Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sinem Ilgın, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Seçil Banar, Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Alper Tolga Kumtepe, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici ve Ar-Ge ve İnovasyon Koordinasyon Birimi (ARİNKOM) Müdürü Öğr. Gör. Rabia Taş başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katılım sağladı. Rektör Yardımcısı Büyük: “Yapay zekâ konusunu son derece önemsiyoruz” Konferansın açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük konuşmasında şunlara değindi: “Yapay zekâ konusunu Anadolu Üniversitesi olarak son derece önemsiyoruz ve bu alanda ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bünyemizde, birçok üniversitede bulunmayan bir veri merkezi yer alıyor. Eğitimde yapay zekânın nasıl kullanılabileceği; özellikle ölçme-değerlendirme süreçlerine ve içerik üretimine nasıl entegre edilebileceği üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Yapay zekâ, çok kısa bir süre içinde hayatımızın her alanında etkisini daha görünür biçimde gösterecek. Bu nedenle bizlerin de kendi disiplinlerimizde yapay zekâyı nasıl konumlandırabileceğimizi ve entegre edebileceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Güncel kalabilmenin yolu, alanlarımızdaki gelişmeleri yapay zekâ entegrasyonuyla birlikte değerlendirmek ve yakından takip etmekten geçiyor.” Dr. Yücel: “Yapay zekâya dair bilinenleri bilgi düzeyine taşımayı amaçlıyoruz” Yapay zekânın bugün geldiğimiz noktada bir hekimin asistanlığını yapabilecek yeterliliğe ulaştığına değinen OIRRC Sinyal İşleme Bölüm Direktörü Dr. Hikmet Yücel: “Yapay zekâ, bugün geldiğimiz noktada bir hekimin asistanlığını yapabilecek yeterliliğe ulaşmıştır. Hatta zaman zaman doktorluk pratiğinin sınırlarını zorladığı söylenebilir. Yine de bir uzmanın denetiminden geçmeden yapay zekâ tarafından üretilen sonuçlara yüzde yüz güvenmek doğru değildir. Elimizdeki veri, içeriği bilinmediği sürece yalnızca ham bilgidir. Bu verinin anlamlandırılmasıyla enformasyon ortaya çıkar; neden–sonuç ilişkileri, nasıl ve neden sorularına verilen yanıtlarla ise gerçek bilgiye dönüşür. Amacımız yapay zekâya dair bilinenleri "nedenleri ve sonuçlarıyla ele alarak bilgi düzeyine taşımaktır. Yapay zekânın bir diğer önemli katkısı ise görsel üretim ve düzenleme alanındadır. Tanımlanan görseller, ekleme ve düzeltme yönergeleriyle yeniden şekillendirilebilir ve tüm görsel içerikler yapay zekâ aracılığıyla üretilebilir.” Yapay zekâyı her zaman bir ‘asistan’ olarak konumlandırmak gerekir Sinyal İşleme Bölüm Direktörü Dr. Hikmet Yücel konuşmasının devamında şunlara değindi: “Yapay zekâ, öngörülemeyen bir anda bir durumu tehdit olarak algılayabilir ve bunu olduğundan çok daha yüksek bir risk düzeyiyle değerlendirebilir. Bu nedenle, özellikle kritik alanlarda yapay zekâdan elde edilen çıktılar mutlaka başka bir sistem ya da uzman denetiminden geçirilmelidir. Yapay zekâ karar süreçlerinin tamamen kontrolüne bırakılmamalıdır. Zaman zaman üretilen hatalı çıktılar, yanlış kararların alınmasına, özellikle sağlık alanında aşırı doz uygulamalarına ve hastanın sağlığının ciddi biçimde tehlikeye girmesine yol açabilir. Bu noktada yapay zekâyı her zaman bir ‘asistan’ olarak konumlandırmak gerekir: Analizi yapar, öneri sunar; ancak nihai kararı insan verir. Yapay zekâ sayesinde doktorların zaten yapabildiği fakat çok zaman alan işlemler otomatikleştirilerek, hekimlerin iş yükü azaltılmakta ve daha verimli bir çalışma ortamı sağlanmaktadır.” Konferans soru-cevap kısmının ardından Eskişehir İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici tarafından teşekkür belgesi ve Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük tarafından da Dr. Hikmet Yücel’e hediye takdiminin ardından sona erdi. Kaynak: AnaHaber

''Belgesel Sineması: Fikirden Festivale Yolculuk'' Konuşuldu Haber

''Belgesel Sineması: Fikirden Festivale Yolculuk'' Konuşuldu

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Frig Salonu’nda düzenlenen atölyede yapımcı ve yönetmen Esin Özalp Öztürk, belgesel sinemasında uluslararası stratejiler ve pitching süreçlerine ilişkin deneyimlerini paylaştı. Arş. Gör. Elif Akçakaya moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Belgeselde stratejik yol haritası TRT’deki 15 yıllık deneyiminin ardından kendi yapım şirketini kuran Öztürk, belgesel projelendirme sürecinin perde arkasını aktararak fon kaynaklarına erişim, uluslararası ağlara dahil olma, festival stratejileri ve proje sürdürülebilirliği üzerine bilgiler verdi. Genç sinemacılara şu tavsiyede bulundu: “Projelerinize güveniyorsanız önce yurt dışı stratejinizi oluşturun, ardından Türkiye pazarına açılın.” Yönetmen Özalp Öztürk: ''Filminize ömür biçin'' Belgesel projelerinde planlamanın önemini vurgulayan Öztürk, festivallerin filmin gelişimi açısından kritik bir rol oynadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Filminize ömür biçin; bence 1,5 yıl filminizi gezdirin ve jürilerden geri dönüş alın.” Pitching sürecinin yalnızca bir finansman aracı olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Öztürk şunları söyledi: “Pitch sadece bir satış değil, bir ortaklık davetidir. Seyirciyi hikâyenin parçası olmaya, yapımcı ve fonları ise projenin riskini paylaşmaya davet edersiniz.” “Işığın Hasadı” MUBI’de yayına hazırlanıyor Atölye kapsamında Öztürk’ün filmografisinden çeşitli örnekler de incelendi. Tarladaki emeği konu alan, yalnızca altı günde çekilen “Işığın Hasadı” (Harvest of Light) belgeselinin fragmanı katılımcılarla buluştu. İlk gösterimini Paris’te Avrupa Bağımsız Film Festivali’nde yapan filmin yayın haklarının MUBI’ye satıldığını belirten Öztürk, filmin Ocak ayında platformda izleyiciyle buluşacağını açıkladı. Yeni projelerden örnekler Atölyede ayrıca, kaba kurgu aşamasında olan “Cephe”, 16. yüzyıl Topkapı Sarayı’nda kadın görünürlüğünü merkeze alan animasyon projesi “In the Margins” ve dans filmi “Göçer Zaman”dan seçilen bölümler eşliğinde vaka analizleri yapıldı. 5 Dakikada Projenin Kaderini Belirlemek Festival ve endüstri pitching forumlarının teknik yönlerini anlatan Öztürk, sunumların genellikle 5–7 dakika sürdüğünü belirtti. Başarılı bir pitching’in; proje dosyası, fragman ve sözlü sunumdan oluştuğunu aktaran Öztürk, bu sürecin bütçe, takvim ve ortak yapım yapısının test edildiği eşsiz bir alan olduğunu ifade etti. Uluslararası başarı örneklerine değinirken Joshua Oppenheimer’ın “The Act of Killing” (Öldürme Eylemi) belgeselini hatırlatan Öztürk, “İşimiz gerçek insan ve gerçek hikâye. Belgesel, gerçeği olduğu gibi yansıtmalıdır” dedi. Geleceğin belgeselcilerinden yoğun ilgi Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileri başta olmak üzere belgesel yapımcılığına ilgi duyan birçok katılımcının sorularını yanıtlayan Öztürk, kapanışta şu mesajı verdi: “Pitch, yalnızca bir proje sunumu değil; belgeselcinin ve yapımcının hikâyeye duyduğu inancı paylaşma anıdır.” Etkinlik, Arş. Gör. Elif Akçakaya’nın Esin Alp Öztürk’e teşekkür belgesi takdim etmesi ve katılımcılara sertifikalarının verilmesiyle sona erdi. Kaynak: AnaHaber

Prof. Zaur Mükerrem Son Yolculuğuna Uğurlandı Haber

Prof. Zaur Mükerrem Son Yolculuğuna Uğurlandı

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) emekli öğretim üyesi ve usta belgesel yönetmeni Prof. Zaur Mükerrem, düzenlenen anma töreni ile son yolculuğuna uğurlandı. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde düzenlenen anma töreninde; Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Kılınç ve İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter, Zaur Mükerrem’in kızları Nermin Mükerrem ve Gül Mükerrem, aile üyeleri Ferhat Aliekber ve Elmar Aliekber ile sevenleri yer aldı. Rektör Adıgüzel: “Zaur Mükerrem, binlerce öğrenciye dokundu” Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, anma konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Hocamızın kaybının acısını birlikte yaşıyor ve yüreğimizde hissediyoruz. Burada hocamızla birlikte çalışan akademisyen dostları, öğrencileri ve üniversite çalışanlarımızı bu törenimizde bizleri yalnız bırakmadıkları için onlara teşekkür ediyorum. Akademisyenlik, ölmeyecek eserler bırakmayı gerektirir. Fani dünya aleminden geçtikten sonra arkanızda bıraktığınız öğrencileriniz, eserleriniz, filmleriniz sizi yaşatmaya devam eder. Siz bedenen burada olmasanız dahi, ruhen dünyada kalmaya devam edersiniz. Zaur Mükerrem de sadece bir akademisyen kimliğiyle değil, aynı zamanda bir belgeselci kimliğiyle çok üretken bir akademisyenimizdi. Zaur Mükerrem, otuz yıla yakın süredir üniversitemize hizmet etti ve binlerce öğrenciye dokundu. Anadolu Üniversitesi olarak akademideki katkılarından dolayı kendisini hiçbir zaman unutmayacağız.” Prof. Dr. Kılınç: “Böyle isimler insanların hayatına kolay kolay uğramaz” Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Kılınç ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kıymetli isimleri tek tek kaybettiğimizde, vefat haberlerini aldıkça, o iyi insanlar, o güzel atlarına binip gidiyorlar diyorum ve arkalarında güzel anılar bırakıyorlar. Kendisi çok nazik ve mütevaziydi, engin bir tecrübeye, derin bir bilgi birikimine sahipti. Odasında Andrea Bocelli dinlerdi, 1950’lerden 1960’ların filmlerinden sahneler gösterir, tek tek anlatımını yapardı. Kıymetli bir isimdi. Doktora tezimi bitirdiğimde, orada önsözümde ona itafen 'Venedik’te Ölüm' filmindeki Gustave von Aschenbach’a benzettiğimi belirtmiştim. Güzel anılar bırakarak bu dünyadan ayrıldı. Böyle isimler, insanın hayatına kolay kolay uğramaz. Onun gölgesinden yararlanmış olmaktan dolayı kendi adıma çok şanslı hissediyorum.” Doç. Dr. Serter: “Hocalığın sadece yazmak, makaleler yayınlamak değil, insan olmakla ve özümsemekle olduğunu ondan öğrendim” Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter, anma konuşmasında “Zaur Hoca, çok nüktedandı, nezaketin vücut bulmuş haliydi. Onu 30 yıldır tanıyordum. Çoğunlukla okula taksiyle, hava güzelse yürüyerek gelirdi ve bir kere bile pantolonunun arkasını çamurlu görmezdiniz. Çok özenli giyinir, kendine hep dikkat ederdi. Hocalığın sadece yazmak, makaleler yayınlamak değil, insan olmakla ve özümsemekle olduğunu ondan öğrendim.” ifadelerini kullandı. Prof. Zaur Mükerrem kimdir? 1938’de Bakü’de doğan Prof. Mükerrem, Moskova Sinema Üniversitesi’nde (VGIK) lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı; 1986’da doktorasını bitirdi, 1995’te profesör oldu. Azerbaycan Film–Anılar Belgesel Film Stüdyosu Genel Koordinatörlüğü ve Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1997’den itibaren Türkiye’de çalışmalarına devam eden Mükerrem, aynı zamanda Azerbaycan Devlet Sanatçısı unvanına layık görüldü. Belgesel sinemanın usta ismi olarak “Göç”, “Meydan”, “Taşlaşmış Anılar” ve “Azaplı Yollar” gibi yapımlarıyla hafızalara kazındı. “Göç” filmi 2003’te Bakü’de birincilik ödülü aldı; “Göç” ve “Meydan” filmleri 2004’te UNESCO tarafından koruma altına alınarak UNESCO Kitaplığı ve Paris Arkeon Film Stüdyoları Arşivi’ne dahil edildi. Akademik alanda da üretken bir isim olan Mükerrem, “Sinematografi Üzerinde Düşünceler” ve “Belgesel Sinema Estetiği” adlı kitaplarıyla literatüre değerli katkılar sundu; çok sayıda yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştirdi.

Yapay Zeka Günlükleri Konferansları Başladı Haber

Yapay Zeka Günlükleri Konferansları Başladı

“Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi “Chat: (G)enAI, (P)ratikler ve (T)eoriler” başlıklı konu ile başladı            Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlen “Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi “Chat: (G)enAI (P)ratikler ve (T)eoriler” başlıklı konu ile İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda başladı. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy’un konuşmacı olduğu konferansa Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erkan Erdemir, Prof. Dr. Köksal Büyük başta olmak üzere akademisyenler ve öğrenciler katılım gösterdi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdemir: “Hemen hemen her alanda yapay zekânın yansımalarını görüyoruz” Konferansın açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir konuşmasında şunlara değindi: “Bu seriyi çok önemsiyoruz çünkü geleceğimiz yapay zekâda. Hemen hemen her alanda yapay zekânın yansımalarını görüyoruz. Bu teknolojiyi en verimli şekilde kullanabilmek için hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu kapsamda, üniversitemizde yapay zekâ okuryazarlığını artırmak üzere bir seferberlik başlatmak istiyoruz. Bu konferans serisi de bu sürecin ilk adımını oluşturuyor. Aslında birkaç adım daha attık; önümüzdeki hafta bir Yapay Zekâ Zirvesi daha gerçekleştireceğiz. Bu çalışmalarla hep birlikte bu alandaki bilgi düzeyimizi artırmaya çalışacağız.” Prof. Dr. Eryarsoy: “Yapay zekâ araçlarının sunduğu en büyük kolaylık, özetleme yeteneğidir” Türkiye’de de yapay zekâ alanında atılımlar yapıldığına değinen Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy şu şekilde konuştu: “Konferansta ‘gerçekleşmiş gerçeklik’ kavramı üzerine konuşacağız.  Kastımız, sadece bugünün teknolojileriyle bugünün problemlerini çözmek değil; yarın karşılaşacağımızı öngördüğümüz teknolojilere uygun altyapılar geliştirerek ürünler oluşturmaktır. Dünyada en büyük yatırımlar artık yapay zekâ alanında gerçekleşiyor. Türkiye’de de önemli adımlar atılıyor. Örneğin, Cahit Arf adına büyük bir süper bilgisayar kuruluyor ve içinde 393 GPU bulunuyor. Yapay zekâ araçlarının sunduğu en büyük kolaylık, özetleme yeteneğidir. Asıl amaç, bilgiye hızlı ve etkili erişim sağlamaktır. Bu araç, adeta Babil Kütüphanesinin kütüphanecisidir. Eski Yunan tiyatrolarında, senaryolar çözümsüz hale geldiğinde sahneye yukarıdan bir karakter indirilirdi. Bu karaktere ‘Makinadan Tanrı’ denirdi. Elinde sınırsız kaynak olur, âşıkları birleştirir, fakirlere para dağıtırdı. Bugün bizim de yapay zekâdan beklentimiz bu yönde. Teknoloji üstel bir hızla ilerliyor. Eskiden etkilerini fark edemediğimiz bu gelişimi artık çok net bir şekilde görüyoruz. Özetleyecek olursak, teknoloji çok hızlı ilerliyor ve bu teknoloji artık tıpkı elektrik gibi herkesin kullanmak zorunda kalacağı bir araç hâline geliyor. Yapay zekânın gelişimi, yıkıcı teknolojilerin yayılmasıyla bağlantılıdır. Yıkıcı teknolojiler tatlı gelir, kimse başlangıçta etkilerini anlamaz ancak bir noktada bu teknoloji, en iyi yazılımcılardan daha iyi sonuçlar vermeye başladığında pazar hızla değişir. İnsanlar başka alanlara yönelmek zorunda kalır. Artık Pandora’nın Kutusu açılmış durumda. Bunun sonucunda ne olacağını özellikle bizim gibi ülkeler için kestirmek zor. Eğer bu yarışta başarılı olursak, belki vergilendirme gibi kazançlar sağlayabiliriz ama savunmamızı yeterince güçlendiremezsek, zor günler bizi bekliyor olabilir. Eğer yapay zekâ, savunma teknolojileri içerisinde büyük bir atılım yaparsa, bu bile bizim için zor görünüyor.” Konferans soru-cevap kısmının ardından Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük tarafından Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enes Eryarsoy’a teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi. “Yapay Zekâ Günlükleri” konferans serisi önümüzdeki günlerde farklı konu başlıkları ile devam edecek. 

Rektör Adıgüzel İBF Mezunlar Buluşmasına Katıldı Haber

Rektör Adıgüzel İBF Mezunlar Buluşmasına Katıldı

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, lisans eğitimini tamamladığı İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) tarafından düzenlenen Mezunlar Buluşması etkinliğine katıldı. Şener Şen Salonu'nda gerçekleşen etkinlik, İBF mezunlarını bir araya getirerek iletişimi güçlendirmeyi ve geçmişe dair anıları tazelemeyi amaçladı. Buluşmaya Rektör Adıgüzel’in yanı sıra T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Rektör Danışmanı ve Sinema Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Kılınç, İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Sevil Bayçu ve Doç. Dr. Çağlar Genç ile fakültenin öğretim elemanları, mezunlar ve öğrenciler katılım gösterdi. Prof. Dr. Gürcan: “İBF ailesinin bir üyesi olmaktan mutluluk duyuyorum” İletişim Bilimleri Fakültesi’nin mezunlarından Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Ayşen Gürcan, konuşmasında fakültenin tarihi ve iletişim alanındaki önemine vurgu yaptı. Eski arkadaşlarla yeniden bir araya gelmenin, geçmişi yad etmenin ve yeni projeler için iş birliği yapmanın heyecan verici olduğunu belirten Gürcan, mezunlar arasındaki dayanışmanın güçlenmesi gerektiğini ifade etti. Rektör Prof. Dr. Adıgüzel: “Bugün mezunu olduğum fakültede Rektör olarak bulunmak büyük bir onur” Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, etkinlikte eski arkadaşları ve akademisyenlerle bir araya gelerek duygu dolu anlar yaşadı. Konuşmasında, üniversitenin kendisine kazandırdığı değerlerden bahseden ve İletişim Bilimleri Fakültesi’nin kendisi için her zaman özel bir yere sahip olduğunu dile getiren Adıgüzel, “1995 yılında Basım ve Yayımcılık Bölümü'nden mezun oldum. Burada aldığım eğitim, kariyer yolculuğumun temel taşlarından biri oldu. Bugün, 30 yıl sonra mezunu olduğum fakültede rektör olarak bulunmak benim için büyük bir onur. Anadolu Üniversitesi, her zaman öğrencilerine ve mezunlarına sahip çıkan bir kurum olmuştur. Bu tür buluşmalar, mezunlarımızın bağlarını kuvvetlendirmek açısından son derece önemli.” dedi. İBF mezunları ile bağlarını güçlendiriyor İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, fakültenin mevcut durumu hakkında bilgiler aktarırken, bu tür etkinliklerin mezunlarla kurulan bağı güçlendirdiğini vurguladı. Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu ise mezunlar ve öğrenciler arasındaki ilişkiyi geliştirmek adına fakültede yürütülen projeler ve planlanan etkinliklerden bahsetti. Etkinlik kapsamında iletişim sektöründeki gelişmeler, fakültenin sektöre katkıları ve mezunlar arasındaki bağların güçlendirilmesi gibi konular ele alındı. Ayrıca, mezunların sektördeki deneyimlerini paylaşmaları ve fakülte ile ilişkilerini sürdürmeleri teşvik edildi. Mezunlar Buluşması, eski dostların bir araya gelerek anılarını tazelemesine ve yeni nesil iletişimcilerle deneyimlerini paylaşmasına olanak sağladı. Etkinlik hatıra fotoğrafları çekilerek sona erdi ve mezunlar, bir sonraki buluşmada yeniden bir araya gelme dileğiyle vedalaştı.

“Göstergeler İmparatorluğu” Sergisi Açıldı Haber

“Göstergeler İmparatorluğu” Sergisi Açıldı

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sergi Salonu, “Göstergeler İmparatorluğu” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Sanatlar Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Erdoğan Aydın’ın eserlerinin yer aldığı serginin açılışına İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı. “Göstergeler İmparatorluğu” sergisi modern tüketim kültürünün ikonik ürünlerine eleştirel bir bakış sunarken, izleyicileri tanıdık imgelerin ardındaki anlamları sorgulamaya davet ediyor. Fransız düşünür Roland Barthes’ın göstergebilimsel analizlerinden ilham alan sergi Barthes’ın “Mitolojiler” adlı eserindeki  gündelik hayatın nesnelerinin kültürel kodlar ve ideolojik anlamlarla nasıl yüklendiğine dair çözümlemeler bu serginin düşünsel temelini oluşturuyor. Sergideki eserler, popüler markaların ikonik ürünlerini manipüle ederek zihinlerdeki kalıplaşmış algıları sarsmayı ve tüketim dünyasının yarattığı mitleri görselleştirmeyi hedefliyor. Dr. Öğr. Üyesi Dilek Erdoğan Aydın, her bir eserinde tanıdık bir ürünün görsel kodlarını başka bir ürünün görsel kimliği ve tasarım estetiğiyle yer değiştirerek göstergelerin algı üzerindeki manipülatif gücüne dikkat çekiyor ve izleyicinin tüketim alışkanlıklarına dair yerleşik düşüncelerini sorgulamasını amaçlıyor. “Göstergeler İmparatorluğu” sergisi, 20 Ocak - 7 Şubat tarihleri arasında İletişim Bilimleri Fakültesi Sergi Salonu’nda ziyaret edilebilir.

"Doğanın Sessiz Tanıkları" Fotoğraf Sergisi Açıldı Haber

"Doğanın Sessiz Tanıkları" Fotoğraf Sergisi Açıldı

Kadraj 26 Fotoğraf Topluluğu tarafından Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği (EFSAD) kurucu üyelerinden Kadir İstifçi anısına düzenlenen “Doğanın Sessiz Tanıkları” karma fotoğraf sergisi Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Sergi Salonu’nda açıldı. Dekan Yardımcısı Bayçu: “Bu güzel sergiye ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” Serginin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi İBF Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu konuşmasında şunları söyledi: “Maalesef Kadir İstifçi’yi kısa bir süre önce kaybettik. Ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Ne güzel ki Kadraj 26 Fotoğraf Topluluğu gibi güzel bir grupla çalışmış. Bu güzel sergiye İletişim Bilimleri Fakültesi olarak ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Emek veren herkesin ellerine sağlık, her bir fotoğraf ayrı güzel.” Fotoğrafçı Tamer Olcay: “Umuyorum ki gelen konuklarımız sergimizi beğenir” Fotoğrafçı Kadir İstifçi ile anılarından söz eden Fotoğrafçı Tamer Olcay ise konuşmasında şunları söyledi: “Biz Kadraj 26 Fotoğraf  Topluluğu olarak Kadir abimizle birlikte 2014 yılından itibaren özellikle çevreye zarar vermeden doğanın içindeki görüntüleri en güzel şekilde aktarmaya çalıştık. Kadir abi bize her zaman yol gösterdi. Onun anısına bu sergiyi açmış olmaktan dolayı büyük onur duyuyoruz. Ziyarete gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Umuyorum ki gelen konuklarımız sergimizi beğenir.” Büyük beğeni toplayan “Doğanın Sessiz Tanıkları” fotoğraf sergisinde 11 fotoğrafçının eserleri sanatseverlerle buluştu.

Gazetecilik Bölümü Akreditasyon Sürecinde Haber

Gazetecilik Bölümü Akreditasyon Sürecinde

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Gazetecilik Bölümü, İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) adına iletişim alanındaki programların akreditasyon değerlendirme süreçlerini yürüten İletişim Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Kurulu (İLEDAK) tarafından değerlendirildi. Değerlendirme sürecinin ardından Rektörlük Senato Salonu’nda çıkış bildirimi okundu. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, İLEDAK Değerlendirme Komitesi Başkanı Prof. Dr. Sevimece Karadoğan, üniversitenin güçlü yönlerini vurgularken; değerlendirici Prof. Dr. Seda Mengü, Gazetecilik Bölümü’nün güçlü yönleri ile gelişime açık alanlarını aktardı. Toplantıya, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Bayçu, Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İncilay Cangöz, Bölüm Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Deniz Kılıç ve Dr. Öğr. Üyesi Simge Süllü Durul, Fakülte Sekreteri Dr. Mehmet Yönt ile bölüm öğretim elemanları katıldı. Rektör Adıgüzel: Hedefimiz, tüm programlarımızın tam akreditasyona sahip olması Akreditasyonun, akademik kalite, saydamlık ve hesap verebilirlik açısından önemli bir araç olduğunu vurgulayan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, sürecin eğitimde sürdürülebilirliği ve sürekli iyileştirmeyi desteklediğini belirtti. Rektör Adıgüzel, “Gazetecilik Bölümümüzün İLEDAK tarafından değerlendirilmesi, eğitim kalitemizi tescillememiz açısından önemli bir süreçtir. Hedefimiz, tüm programlarımızın tam akreditasyona sahip olması. Bu süreç, güçlü yönlerimizi daha da ileriye taşırken, gelişime açık alanlarda da iyileştirme fırsatları sunmaktadır. Anadolu Üniversitesi olarak, kalite odaklı eğitim anlayışımızla topluma katkı sağlayacak, nitelikli ve donanımlı mezunlar yetiştirmeye devam edeceğiz.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.