SON DAKİKA
Hava Durumu

#İhracat

Porsuk Haber Ajansı - İhracat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İhracat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: "Don, Meyve İhracatını da Vurdu" Haber

Gürer: "Don, Meyve İhracatını da Vurdu"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, don felaketinin meyve üreticileri üzerindeki olumsuz etkilerini yerinde inceledi. Gürer, “Sert çekirdekli ürünlerde zarar büyük; kayısı, şeftali, nektarin, erik, badem, ceviz gibi ürünler yanında armut, üzüm gibi ürünlerde de rekolte kaybı var. Tarım ve Orman Bakanlığı, don afetinden etkilenen açık alandaki tarımsal üretime konu Antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz-vişne, limon, mandalina, portakal, şeftali, nektarin, üzüm ürünleri için hasar tespit sonrası ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlı olanlara destek verileceğini açıkladı. Bu desteğin nasıl olacağı belli değil ancak ürün kadar ürünle ortaya çıkan sorunlar da var. Bu konuda bir açıklama yok” dedi. ELMADA YURT DIŞI PAZARI TEHLİKEDE Niğde’nin Türkiye'nin önemli elma üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesinde 600 bin tona kadar elma üretimi gerçekleşiyor. Kayıt dışı ile bu üretim daha da yüksek oluyor. Niğde, elma ağacı sayısında Türkiye’nin lideri olan bir ildir. Misket elmada bir numaradır. Bu yıl don olayı nedeniyle büyük zarar gören entegre tesisler ise bodur elmacılıkta yurt dışı pazarını oluşturan ve ülke genelinde bu pazarı belirleyen potansiyele sahiptir. Elma üretimi yanında soğuk hava deposu ile son ürünleri ihraç eden depoda çalışan ve üretip ihraç eden üreticimizle oluşacak sorunları birinci ağızdan dinledim. İhracatta, ihraç edilen yerdeki pazarda, tarım işçiliğinde, nakliye ve ulaştırmada, kalan bahçelerin bakımı ve gelecek yıla hazırlanmasında ve tedarikçi esnafta oluşacak sorunlar için iktidar politika üretmelidir” dedi. PAZARINI KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ 600 dekarda elma üreticisi Cemil Acer, ihracat yapılan ülkeler ve don olayının etkileri hakkında bilgi vererek durumun ciddiyetini şöyle özetledi: “Bu elmalar kendi üretimimiz. Ermenistan’a, Irak’a ve Hindistan’a gidiyor. Ancak bu yıl Anadolu’da büyük bir felaket yaşadık. Don olayı nedeniyle ürünümüz yok denecek kadar azaldı. Telafi edilebilir bazı kayıplar olsa da asıl endişemiz, pazarlarımızı kaybetmek. Hindistan, Çin ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Türkiye için büyük bir pazar olmuştu. Ancak bu yıl elma olmadığı için Hindistan pazarını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” dedi. Elma üreticisi Acer, don olayının istihdama da darbe vurduğunu belirterek, “Bu depoda 50 kişi sürekli çalışanımız vardı. Ayrıca gündelikçi gelen öğrencilerimiz ve yevmiyeli işçilerimiz de çalışıyordu. Ancak bu yıl, ürün olmadığı için bu istihdam sağlanamayacak. Bu son elmalarımızı ihraç ettikten sonra depoda elma kalmayacak. Bu durum, hem iş hem de ekonomik kayıplara yol açacak” dedi. PAZAR KAYBI BÜYÜK SORUN YARATIR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, don olayının elma ihracatını ve bölge ekonomisini etkilediğini ifade ederek, “Daha önce Niğde, Amasya ya da Misket elması ile ünlüydü. Ancak yurt dışına satış olmadığı için bu ağaçlar söküldü ve yerine ihracata uygun türler dikildi. Şimdi ise don nedeniyle bu ürünlerde büyük üretim kaybı yaşanıyor. Bu durum, önümüzdeki sezon yurt dışı pazar kaybına yol açabilir. Türkiye, bu pazarları yeniden kazanmakta ciddi zorluklar yaşayacaktır” diye konuştu. Bakanlığın konuya müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Yurt dışı pazarının ortadan kalkmaması için şimdiden ticari ilişkilerin planlanması ve çiftçilerimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor. Elma üretimi ve ihracı sadece ürünle sınırlı değil; ambalajı, nakliyesi ve işçiliğiyle ciddi bir maliyet kalemi. Üreticilerimiz bu yükün altından kalkamıyor” dedi. SABİT GİDERLERİMİZİ KARŞILAMAK ZORUNDAYIZ Elma üreticisi ve entegre tesis sahibi Cemil Acer, mevcut koşulların çiftçileri daha da zor durumda bıraktığını ifade ederek, “2025’in sonunda ve 2026’nın bahar aylarında ihracat yapamayacağız. Ağaçlarımıza bakmak zorunda olduğumuz için sabit giderlerimiz devam edecek. Ancak bu giderleri karşılamak giderek zorlaşıyor” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in zirai dondan etkilenmemek adına bir cihaz kullanıp kullanmadığını sorması üzerine Acer, soğuk hava depolarının ve diğer sistemlerin de bu tür ekstrem soğuklara dayanmadığını belirterek, “Bu soğukta hiçbir şey fayda etmedi. Çünkü çok soğuk oldu. Zaman zaman bunları değerlendiriyoruz, maliyet muhasebesi yapıyoruz. Böyle soğuklara dayanmayacağını bildiğim için o tip yatırımları yapmıyoruz. Sprint sistem var, buzun içine koyma. Ancak, -6 dereceden sonra hiç çalışmıyor, ağaca da zarar veriyor. Bir sonraki yılın meyve gözünü de etkiliyor. Onun da böyle bir tehlikesi var. Bunun dışında, çok fazla soğuktan koruyacak bir sistem de yok” şeklinde konuştu. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde 4.5 milyon ton yıllık elma üretildiğini, TÜİK verilerine göre 1 milyon 363 bin ton ihraç edildiğini, bu yıl don nedeniyle önemli ölçüde ürün kaybının farklı sorunlar üreteceğini ifade etti. Gürer, “Kayısı, üzüm, narenciye, kiraz gibi yurt dışı satımı olan ihraç ürünlerinde çok yönlü sorunlar yanında yurt dışı ve yurt içi pazar durumunda yaratacağı olumsuzluklar var. Bahçe ürünleri rekolte düşmesi fiyatlara da olumsuz yansıyarak tüketici açısından ürün alma ve temininde sıkıntılar yaratacak ve yaz boyu bu sorunlar yaşanacaktır” dedi. Gürer, “Genç fidanların ve mevcut ağaçların bakımları düzenli sağlanmasının ardından, bu bağlamda ortaya çıkacak durumda ürün sürdürülebilirliği için önemli” olduğunu belirtti.

Tütün Sektöründe Hedef 80 Bin Ton Üretim Haber

Tütün Sektöründe Hedef 80 Bin Ton Üretim

Türkiye’nin geleneksel ihraç sektörlerinden biri olan tütün sektörü dünya genelinde sigara tüketiminin yatay bir seyir izlemesi nedeniyle ihracatta mevcudu korumaya odaklandı. Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, dünya genelinde de gelişmiş ülkelerde sigara tüketiminin yavaş yavaş azaldığını, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde aynı seviyede kaldığını veya az artışlar yaşandığını, sigara içen insan yüzdesi her geçen sene azalırken, Dünya nüfusundaki artışın tüketimin aynı seviyede kalmasını sağladığını vurguladı. Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Umur, “Sigaranın sağlığa zararlarını hepimiz biliyoruz bundan dolayı da içen insanlarda bile sigarayı bırakma konusunda bir eğilim var. Onun için ileriye dönük bizim tütün ihracatımızda bir artış beklememiz pek gerçekçi değil, biz 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz 978 milyon dolarlık ihracatta mevcudu korumaya çalışıyoruz, genel stratejimiz bu” dedi. “Türk tütünü kaliteli ama pahalı” bir tütün tespitinde bulunan Umur sözlerini şöyle sürdürdü; “O nedenle büyük yapraklı Virginya ve Burley tütünlerinin üretimi arttı. 73 milyon kilo tütün üretimimizin 30 milyon kilosu büyük yapraklı tütünlerden oluşuyor. Büyük yapraklı Virginya ve Burley tütünleri bugün için sadece iç piyasada kullanılıyor. Ama bu üretim sıfırlardan 25-30 milyon kilolara geldiği için yavaş yavaş kalitesi de artacaktır ve tütün ihracatına da katkısı olacaktır. Önümüzde böyle bir imkânda var.” 2025 sezonunda tütün üretiminde artış beklediklerini paylaşan Umur, “İç piyasada 2025 yılından itibaren Türkiye’de üretilen bir sigaranın yüzde 30’u Türkiye’de üretilen tütünden yapılmış olması lazım. Türkiye’nin iç piyasa sigara üretimi için 80-90 milyon kilo tütüne ihtiyaç varsa bunun için 27 milyon kilo işlenmiş tütüne ihtiyaç var. Bunun için 35 milyon kilo üretime karşılık gelir. Türkiye’de tütün üretiminin artık yarıya yakını iç piyasa için yapılır hale geliyor. 2025 yılında 80 milyon kilo üretime ulaşabiliriz” şeklinde konuştu. ABD’nin yeni gümrük vergileri ABD pazarındaki konumumuzu negatif etkilemez Amerika Birleşik Devletleri’nin tüm dünyaya uygulama kararı aldığı ilave gümrük vergilerinin Türk Tütün Sektörüne olası etkilenin ne olacağıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Umur sözlerini şöyle tamamladı: “ABD yaprak tütün ihracatında bizim en büyük pazarlarımızdan birisi konumunda. Bu getirilen gümrük tarifelerinin uygulanıp uygulanmayacağı, hangi tarihten itibaren uygulanacağı net değil. Türkiye’ye yüzde 10 gümrük vergisi gelecek, ihracatımızı etkiler mi derseniz negatif etkilemez. Diğer ülkelerden de tütün alırlarsa en az yüzde 10 onlara da artış gelecek, belki daha fazla gelecek. Yani Türkiye’ye negatif bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Pozitif etkisi olma ihtimali var ama ben bu gümrük vergisi tarifelerinin çok uygulanacağını düşünmüyorum. Bu gümrük vergileriyle ilgili kararı ABD Başkanı Donald Trump’ın diğer ülkelerle bir pazarlık aracı olarak kullandığı ve çoğu ülkeyle bunun uygulanmayacağını düşünüyorum. Ama düşüncem yanılıyor da olabilirim.” Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin olağan mali genel kurul toplantısında, 2025 yılı bütçesi ve iş programı kabul edilirken, ETİB Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu, 2024 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edildiler.

İlk 3 Ayda Bakliyat, Pastacılık Ürünleri, Yağlı Tohumlar İhraç Edildi Haber

İlk 3 Ayda Bakliyat, Pastacılık Ürünleri, Yağlı Tohumlar İhraç Edildi

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, 2025 yılı ilk çeyreğinde 488,3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. AHBİB olarak 2025 yılı Ocak-Mart ayları arasında 162 ülkeye dış satım yaptıklarını kaydeden Başkan Veysel Memiş, en yüksek değerlere Irak, Suriye ve Sudan pazarlarında ulaştıklarını, en fazla ihracat gerçekleştirdikleri ilk 20 ülke dikkate alındığında Ürdün, Sudan, Filistin, Rusya ve Suudi Arabistan pazarlarında önemli artışlara imza attıklarını belirtti.  “ABD’nin yeni gümrük politikası önemli fırsatlar sunuyor” Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde yıllık 42,1 milyar dolar düzeyinde ithalat yapan ABD’nin yeni gümrük politikası ve küresel piyasalara yansımalarını dikkatle takip ettiklerini kaydeden Başkan Veysel Memiş, bu ülkenin gümrük tarifelerinde Türkiye'ye tanıdığı görece avantajın önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı. Türkiye’nin 2024 yılında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde ABD’ye 651,5 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini, 2025’in ilk çeyreğinde ise bu rakamın 194 milyon dolar düzeyinde oluştuğunu ifade eden Başkan Veysel Memiş, “Ticaret Bakanlığı’nın ABD pazarına yönelik ihracatta potansiyel tarım ve gıda matrisi tablosunda bisküvi, gıda müstahzarları, şekerli ve çikolatalı mamuller, hayvan yemi, bitkisel yağlar ve bakliyat ürün gruplarına yer veriliyor. Bu ürünlerde ABD’nin önemli tedarikçileri olan ve gümrük vergileri artırılan Çin, Kanada, Meksika, İtalya ve Brezilya’ya karşı rekabet üstünlüğü elde edebileceğimiz fırsatların peşindeyiz.” dedi.   “Yılın ilk üç ayında en çok bakliyat, pastacılık ürünleri, yağlı tohumlar ihraç ettik” Yılın ilk çeyreğinde AHBİB sorumluluk bölgesinde sektörün 556 bin 667 ton ürünü değere dönüştürdüğünü dile getiren Başkan Veysel Memiş, “2025 yılı Ocak-Mart döneminde en çok ihracat yaptığımız ürün grupları listesinde bakliyat, pastacılık ürünleri, yağlı tohumlar ve meyveler ilk üç sırada yer aldı. Bakliyatta yüzde 4 artışla 117,5 milyon dolar, pastacılık ürünlerinde yüzde 3 azalışla 94 milyon dolar, yağlı tohumlar ve meyvelerde yüzde 37 artışla 61,5 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Söz konusu dönemde bölge ihracatımızda en önemli ürün kırmızı mercimek oldu. 77,5 milyon dolar değere ulaştığımız kırmızı mercimek, bölge sektör ihracatımızın yüzde 17’sini oluşturdu.” diye konuştu. “Etkin olduğumuz 162 ülkenin 73’ünde ihracat hacmimizi artırdık” AHBİB’in ilk çeyrek ihracatını ülkelere göre değerlendiren Başkan Veysel Memiş, en önemli pazarların Orta Doğu, Afrika, Avrupa Birliği ve Amerika ülkeleri olduğunu, toplam 162 ülkenin 73’ünde ihracat hacminde artış kaydettiklerini söyledi. Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “2025 yılı Ocak-Mart ayları arasında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler listesinde Irak, Suriye ve Sudan ilk üçte yer aldı. Irak’a 72,8 milyon dolar, Suriye’ye 45,5 milyon dolar ve Sudan’a 30 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. İhracatımızda ilk 20 ülkeyi dikkate aldığımızda yılın ilk çeyreğinde ihracat hacminde anlamlı artışlar yakaladığımız pazarlar arasında Ürdün, Sudan, Filistin, Rusya ve Suudi Arabistan dikkat çekti. Ürdün pazarında yüzde 226 artışla 12 milyon dolar, Sudan pazarında yüzde 191 artışla 30,1 milyon dolar, Filistin pazarında yüzde 105 artışla 8,4 milyon dolar, Rusya pazarında yüzde 59 artışla 14,5 milyon dolar ve Suudi Arabistan pazarında 28 artışla 15,3 milyon dolar değere ulaştık.”

İhracat Şampiyonları Ödüllerini Aldı Haber

İhracat Şampiyonları Ödüllerini Aldı

İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (İYMSİB), 2024 yılında yaptıkları ihracatla ülke ekonomisine katkıda bulunan üyelerini ödüllendirdi. Birlik üyeleri arasında en fazla ihracat yapan 10 firmanın açıklandığı törende; birlik bünyesinde yer alan 5 alt sektörde en fazla ihracat yapan firmalara da ödülleri verildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen ödül törenine İYMSİB Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkanı Müjdat Sezer, Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYHİB) Başkanı Cem Seven, İstanbul Hububat, Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkan Yardımcısı Kürşad Gülbahar, Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Başkanı Veysel Memiş ile ödül alan firma temsilcileri katıldı. Yaş meyve sebze, konserve, dondurulmuş ürünler, alkollü ve alkolsüz içecekler olmak üzere beş alt sektör ile birlik genelinde ilk ona giren 60 firmanın adının açıklandığı törende, ilk beş firmaya ödül, ilk ona giren diğer firmalara ise ihracat başarı sertifikaları verildi. Tören öncesinde Ekonomist, Akademisyen Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Mutlu: İklim koşullarındaki dalgalanmalar hammadde temininde sorunlara yol açtı Törenin açılış konuşmasını yapan İYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, yaş meyve ve sebze sektörünün 2024 yılında, 3 milyar 400 milyon dolar, meyve sebze mamulleri sektörünün ise, bir önceki yıla kıyasla yüzde 13.5 oranında artışla yaklaşık 2 milyar 750 milyon dolar tutarında ihracat yaptığını belirtti. 2024 yılının sektör açısından hem fırsatlar hem de zorluklar barındıran bir yıl olduğunun altını çizen Mutlu, üretimde, iklim koşullarındaki dalgalanmaların bazı zamanlarda hammadde temininde sorunlara yol açtığını belirtti. Melisa Tokgöz Mutlu sözlerine şöyle devam etti: “Bununla birlikte, enerji maliyetlerindeki ciddi artış, üretim maliyetlerimizi yükseltti. Bu durum kar marjlarımızı daraltırken, rekabet gücümüz üzerinde de olumsuz bir baskı oluşturdu”. 2024 yılında sektörün karşılaştığı en temel sorunun enerji ve lojistik maliyetlerinde artış olduğunu yineleyen Mutlu, “Yüksek enerji maliyetleri, üretim tesislerimizdeki faaliyetlerden soğuk zincir lojistik sistemlerine kadar geniş bir yelpazede olumsuz etki yarattı. Ayrıca, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar maliyet yönetimini zorlaştırdı. İhracatta ise lojistik aksaklıklar, hedef pazarlarda artan rekabet ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar sektörümüzü zorlayan diğer önemli faktörler oldu” dedi. Mutlu: 2025 yılına büyük bir umut ve stratejik hedeflerle bakıyoruz 2025 yılının ilk çeyrek rakamlarına değinen Mutlu, yaş meyve sebze sektörünün, artışla ile yaklaşık 972 milyon dolar, mamul sektörünün ise 634 milyon dolar tutarında ihracatı ile yeni yıla hızlı bir giriş yaptığını bildirdi. Mutlu sözlerine şöyle devam etti: “2025 yılına büyük bir umut ve stratejik hedeflerle bakıyoruz. Sektörümüzün büyümesi için yatırım ortamının iyileştirilmesi ve özellikle devlet teşviklerinin kapsamının genişletilmesi kritik öneme sahip. Yeşil enerji projeleri ve karbon nötr üretim süreçleri için sağlanacak teşviklerin artması, hem maliyetleri düşürebilir hem de uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırabilir. Ayrıca, lojistik altyapının geliştirilmesi ve gümrük süreçlerinin hızlandırılması, ihracatta hedeflerimize ulaşmamızda kritik rol oynayacak”. Sektörün 2025 yılında çözüm beklediği öncelikli sorunlar arasında enerji maliyetlerinin düşürülmesinin ilk sırada yer aldığını kaydeden İYMSİB Başkanı Mutlu, bunun yanı sıra, tarımsal üretimde planlamanın iyileştirilmesinin özellikle kuraklık gibi doğal risklerin getirdiği hammadde sıkıntılarını azaltabileceğini bildirdi.   Mutlu, ihracat süreçlerinin kolaylaştırılması ve hedef pazarların gerekliliklerine uygun sertifikasyon sistemlerinin de hızla hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Başkan Mutlu, “Çiftçilerin ve üreticilerin finansman erişimi kolaylaştırılmalı; onların üretim kapasitelerini artırmak için eğitim programlarına daha fazla yatırım yapılmalıdır” dedi. Mutlu: İstanbul’dan yapılan ihracat yüzde 17 oranında arttı Mutlu, yılın ilk çeyreğinde İstanbul birlikten yapılan ihracatın yüzde 17’lik artışla yaklaşık 170 milyon dolara ulaştığını belirtti. Son 12 ayda, İstanbul’dan en fazla Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Birleşik Krallık’a ihracat yapıldığını söyleyen Mutlu, bu üç ülkenin birliğin ihracatından yüzde 27 oranında pay aldığına dikkatleri çekti. Melisa Tokgöz Mutlu, İstanbul’dan yapılan ihracatın yüzde 28’ini, elma suyu, maden ve mineral suları ile alkollü içkilerin oluşturduğunu kaydetti. 60 firmaya ödül ve sertifika verildi Açılış konuşmalarının ardından, İYMSİB bünyesinde en fazla ihracat yapan firmalar açıklanarak, 60 firmaya farklı kategorilerde ödül ve sertifikaları dağıtıldı. Anadolu Etap, ilk sırada yer aldı 2024 yılında yaptığı ihracatla tüm sektörler içerisinde ilk sırayı Anadolu Etap Dış Ticaret alırken, TAT Gıda Sanayi ikinci, Mey İçki Sanayi ise üçüncü sırada yer aldı. Onu sırasıyla Döhler Gıda ve Tunay Gıda takip etti.  Alt sektörel dağılıma bakıldığında; Alkollü İçecekler grubunda 2024 yılının lideri Mey İçki Sanayi olurken, Alkolsüz İçeceklerde Anadolu Etap Dış Ticaret, Dondurulmuş ürünlerde Kerevitas Gıda, Yaş Meyve Sebze grubunda AEP Anadolu Etap Penkon Gıda, Konserve Ürünler grubunda ise Tat Gıda Sanayi ilk sırada yer aldı. Başarılı ihracatçılara ödüllerini veren İYMSİB Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu’ya; İSHİB Başkanı Müjdat Sezer, GYHİB Başkanı Cem Seven, İstanbul Hububat, Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkan Yardımcısı Kürşad Gülbahar, İYMSİB Başkan Yardımcısı Ali Necati Başman, İYMSİB Başkan Yardımcısı Cevdet Çekok ile Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Başkanı Veysel Memiş eşlik etti.

Eskişehir'in İhracatında Artış Sürüyor Haber

Eskişehir'in İhracatında Artış Sürüyor

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de faaliyet gösteren firmaların Mart 2025’te 400 milyon dolar ihracat yaptığını söyledi. Eskişehir ihracatının yılın ilk üç ayında ciddi bir çıkış yakaladığını belirten Kesikbaş, “Açıklanan verilere göre, Eskişehir ihracat rakamı ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 oranında artarak 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kentimizin gelişimine katkı sunan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum” dedi. Dış Ticaret Dengesindeki İyileşme Ümit Verici Kesikbaş, üretimin, ihracatın ve yatırımın ekonomik büyüme için kritik olduğuna vurgu yaparak, dış ticaret açığının azalmasının Türkiye ekonomisi için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. "Eskişehir sanayisi, yenilikçi ve katma değeri yüksek üretim anlayışıyla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Açıklanan veriler, şehrimizin ihracatta istikrarlı bir büyüme sergilediğini ortaya koyuyor. Bu başarı, sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın kararlılığı sayesinde gerçekleşmektedir" diyen Kesikbaş, sürdürülebilir ihracat artışının ancak yatırımlarla mümkün olacağını ifade etti. Kur ve Enflasyon Dengesi Kurulmalı ve Desteklenmeli Sürdürülebilir ihracat için kur ve enflasyon dengesinin önemine dikkat çeken Kesikbaş, "Döviz kurunun enflasyon ile aynı yönde hareket etmemesi, ihracatçı firmaların maliyetlerini döviz bazında artırırken rekabetçiliklerini azaltmakta. Bu durum, özellikle üretim girdilerinin büyük bölümü ithalata dayalı olan firmalar için ciddi bir sorun teşkil etmekte. Enerji, hammadde ve ara malı gibi kalemlerde ithalata bağımlı sektörlerde bu durum daha belirgin hissedilmekte. İhracatçıların uluslararası pazarda rekabet gücünü koruyabilmesi adına, kur-enflasyon dengesinin sağlanması ve oluşabilecek maliyet baskısının devlet destekleriyle sübvanse edilmesi büyük önem taşımakta. Bu destekler hem ihracat hacmini artıracak hem de sanayicinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.  

İhracatın Yıldızları Ödül Töreni Gerçekleştirildi Haber

İhracatın Yıldızları Ödül Töreni Gerçekleştirildi

Türkiye’nin 2024 yılında gerçekleştirdiği 6 milyar dolarlık yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının yüzde 22’sini gerçekleştirerek ülkemize 1 milyar 314 milyon dolar döviz kazandıran Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, bu başarıya en büyük katkıyı sağlayan 45 üyesini ödüllendirdi. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısı, “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne de ev sahipliği yaptı. Genel kurul ve ödül töreninde konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2024 yılının ihracatçılar için zorlu bir mücadele yılı olarak tarihe geçtiğini dile getirdi. “Avrupa’da yaşanan ekonomik durgunluğun devam etmesi, Amerika’nın seçim yılı olması, Savaş ve karışıklıkların dünyayı etkisi altına alması, ihracatımızı olumsuz etkileyen temel faktörler oldu. Buna rağmen yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatımızı hep birlikte 1 milyar 314 milyon dolara ulaştırmayı başardık. Türkiye genelinde de tarihimizde ilk defa yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatı 6 milyar dolar barajını aştı. Bu başarıya katkı veren tüm ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. İhracatçıların sorunlarının çözümü için 2024 yılında mücadeleye devam ettiklerini ifad edeen Uçak şöyle devam etti: “Mücadelemizin en güzel örneği; Geçtiğimiz günlerde lehimize sonuçlanan özel istek analizlerinin asgari fiyat zorunluluğunun kaldırılması oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı ile yoğun görüşmelerimiz sonrasında tüm gıda ürünlerini yakından ilgilendiren ve ihracatçımıza ilave maliyet oluşturan özel laboratuvarların asgari fiyat uygulaması 27 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik ile son buldu. Böylelikle ihracatçı firmalarımıza önemli bir maliyet avantajı sağlamış olduk. Yine, domates salçası ve dondurulmuş patates ihracatındaki kısıtlamaları kaldırmak için, Yönetim Kurulu Üyelerimizle birlikte Ticaret ve Tarım Bakanlıklarına ziyaretler gerçekleştirdik. Yoğun bir uğraş sonucunda bu kısıtlamaları da kaldırmayı başardık.” Yaş meyve sektörünün ihracatında lider olan Rusya’ya yapılan ihracatta; Tarım ve Orman Bakanlığı’yla yaptıkları toplantılar ve ikili görüşmeler sonrasında, Rusya Federasyonu’na ihracatta 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren ürünlerin plastik mühür ile mühürlenmesi uygulamasının sonlanmasını sağladıklarını vurgulayan Uçak, “14 Ocak 2025 tarihinden itibaren de Samsun Zirai Karantina Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan son çıkış kontrolü kaldırıldı. Sorumlu danışman uygulamasını kaldırmak için çalışmalarımız devam etmekte. İnanıyorum en kısa zamanda bunun müjdesini sizlerle paylaşacağız” dedi. 600 numune aldık Ege Bölgesi’nde üretilen yaş meyve sebze ürünlerinde pestisit kalıntısını önlemek amacıyla hayata geçirdikleri “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi” çerçevesinde yürüttükleri çalışmalar hakkında da bilgi veren Uçak, 2024 yılında 600 numune alarak analizlerini gerçekleştirdiklerini, bu kapsamda önümüzdeki aydan itibaren üretim bölgelerinde çiftçilere yönelik bilinçlendirme toplantılarına yoğunluk vereceklerini ifade etti. “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı” ikinci kez düzenlendi Tarım sektörüne gençleri kazandırmayı amaçlayan “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı”nı 2024 yılında ikinci kez düzenledikleri bilgisini veren Başkan Uçak, “Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi iş birliği ile yürüttüğümüz mandarin, domates ve nar ürünlerinde meydana gelen kayıplarının nedenlerini belirleyerek, bunların azaltılması hedeflendiği “Gıda Kayıplarının Belirlenmesi ve Azaltılması Projesi” ‘ni tamamlayarak rapor haline getirdik. Yoğun girişimlerimiz sonucu “Interfresh Fuarı” ‘nın İzmir’de yapılmasına öncülük ettik ve 2024 yılında çok başarılı bir fuarı geride bırakarak İzmir’in ev sahipliğini gösterdik. 44 firmamızla yeni bir “URGE Projesi” başlattık, projenin ihtiyaç analizi ve eğitim süreçlerini geride bıraktık. Bu ayın sonunda ilk yurtdışı faaliyetimizi gerçekleştiriyoruz. Üyelerimizi her zamanı ziyaret etmeye, sorunlarınızı dinlemeye devam ettik. 2025 yılında da bu özverili çalışmanın devam edeceğinden hiçbir üyemizin kuşkusu olmasın. Birliğimiz için, üyelerimiz için, tüm paydaşlarımız için; Çalışmaya, başarmaya, yeni projelere imza atmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olağan mali genel kurulunda Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu 2024 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edilirken, 2025 yılı iş programı ve bütçesi de kabul edildi. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde ödül alan firmalar şunlar oldu; Yaş meyve sebze sektöründe 10 milyon dolar üzeri ihracat kategorisi; UÇAK KARDEŞLER KÖLLA TURKEY PİA-FRUCHT Yaş meyve sebze sektöründe 5 milyon dolar üzeri ihracat kategorisi; CENA DIŞ TİCARET ALANAR ENJOY TRADE Yaş meyve sebze sektöründe 3 milyon dolar üzeri ihracat kategorisi; ZEYPA GIDA VARDAR FRUİT EGEMEN GÜBRE YUSUF BEYAZIT TARIM MENKUR KORUK ORGANİK ŞENOL HOCAOĞLU PL USE GIDA CEYLAN SMYRNA TARIM ÖZİNAN TARIM ZAFER GIDA HM GLOBAL Meyve sebze mamulleri sektöründe 30 milyon doları ihracat yapan firmalar kategorisi; EURO GIDA TREKO GIDA SİBAŞ GIDA YONCA GIDA MAPEKS GIDA Meyve sebze mamulleri sektöründe 15 milyon doları ihracat yapan firmalar kategorisi; NİLBATU GIDA LİDYA KONSERVECİLİK TADIMDA GIDA TUKAŞ DIŞ TİCARET IŞIK TARIM ÜRÜNLERİ HEMSİ TARIM Meyve sebze mamulleri sektöründe 10 milyon doları ihracat yapan firmalar kategorisi; ÖZGÖRKEY MC CORMİCK KÜTAŞ GIDA EGETAD GIDA A.V.O.D. KURUTULMUŞ AK CELEP EKOFOOD BURAKCAN GIDA BURCU GIDA ATAKEY PATATES Yaş meyve sebze sektöründe 2024 yılında ihracatını en çok artıran ilk üç firma TOPRAK MAHSÜLLERİ TİCARETİ EMİN SERCAN GÖÇEREN ERTÜRK TARIM METAB TARIM ÜRÜNLERİ Meyve sebze mamulleri sektöründe 2024 yılında ihracatını en çok artıran ilk üç firma SASSOUN DIŞ TİCARET SİLARESAN GIDA KOZMOPOLİTAN GIDA Yaş meyve sebze sektöründe 2024 yılında en fazla ülkeye yaş meyve sebze ihracatı yapan firma DAFNE TAZE MEYVE SEBZE Meyve sebze mamulleri sektöründe 2024 yılında en fazla ülkeye meyve sebze mamulleri ihracatı yapan firma FERSAN FERMANTASYON

İktidar Limonda Süreci Eline Yüzüne Bulaştırdı! Haber

İktidar Limonda Süreci Eline Yüzüne Bulaştırdı!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında limon ihracatına yönelik alınan kararları eleştirdi. Gürer, son 48 saatte limon ihracatında yaşanan gelişmelerin tarım sektöründeki planlama eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. 48 SAATTE YAŞANANLAR TARIMIN FOTOĞRAFI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Limonla ilgili 48 saatte yaşananlar, ülkemizde tarım kesiminin sorunlarının farklı bir yansıması oldu. Çünkü önce Ticaret Bakanlığı yurt dışı satışına yasaklama getirdi. Sonra, birliklerden gelen talepler doğrultusunda bu yasak 15 Mayıs’a ertelendi. 15 Mayıs’a ertelenmesinin nedeni, dünyada limon üreten ülkelerin limon ve taze limonunun çıktığı döneme denk geliyor ki ondan sonra zaten ihracat talepleri önemli ölçüde azalıyor. Arjantin ve Güney Afrika’da, 15 Mayıs’tan sonra taze limon çıkmış olacak. Dünya piyasalarına bu ülkelerden limon girişi de hızlanacak." dedi. LİMON ÜRETİMİNDEKİ ÇELİŞKİLİ TABLO Türkiye'deki limon üretim verilerini paylaşan CHP’li Ömer Fethi Gürer şunları söyledi: " Ülkemizde limon ağacı sayısı 2023 yılında, ürün veren 15 bin 443 adet ağaç var. Bunlardan 4 bin 968 de ürün vermeyen ağaç bulunuyor. Toplamda 20 bin 411 limon ağacı ülkemizde mevcut. 2024 yılında meyve veren ağaç sayısı 15 bin 171 adede düşüyor. Meyve vermeyen ağaç sayısı ise 4 bin 733 olarak saptanıyor ve bu süreçte ağaç sayısı da 19 bin 944’e geriliyor. Ama buna rağmen üretimde bir artış gözlemleniyor. Çünkü 2022-2023 döneminde limon üretimi 1 milyon 323 bin ton iken, 2023-2024 döneminde üretim 2 milyon 300 bin tona çıkıyor. Burada tabii veriler, genelde inanmak durumunda kaldığımız için ifade edelim.Üretimin artışı ya da üretimle ilgili verilerin ne kadar sağlıklı olduğu, ortaya çıkan tablo ile tartışılır hale geliyor. 564 bin dönümlük meyve alanında limon üretimi gerçekleşiyor ve kişi başına da ülkemizde 7,5 kilo civarında bir limon tüketimi var.” İHRACAT RAKAMLARI VE GELİRLER CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, limon ihracatına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "2023 yılında 63 ülkeye ihracat yapmışız. 2024 yılında 69 ülkeye ihracat yapmışız. 2025 yılının ilk iki ayında da 49 ülkeye ihracat gerçekleşmiş. Ülkemiz, limonu ihraç eden ve bu anlamda pazarı olan bir ülke. 2023 yılında 658 bin 198 ton limon ihracından 357 milyon 761 bin dolar gelir sağlamışız. 2024 yılında 576 bin 841 ton limon ihracından 361 milyon 38 bin dolar gelir sağlamışız. 2025 yılının ilk iki ayında ise 116 bin 837 ton limon ihracatından 95 milyon 130 bin dolar gelir sağlanmış.” FİYAT ARTIŞININ PERDE ARKASI Son dönemdeki fiyat artışlarını değerlendiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Şimdi bu süreçte, yılbaşından itibaren özellikle de geçtiğimiz yıl limonun para etmemesi, üreticide bu yıl da don olayından etkilenmesi nedeniyle limonda bir fiyat artışı olacağı söyleniyordu. Bir ay önce yaptığım basın toplantısında bunu da gündeme getirdim. Limon fiyatlarında hızlı bir artış var, dedim. Ama bu artış, üreticiden ürün çıktıktan sonra, depodaki ürünün sahipleri tarafından yaratılan yani aracıların da bu işte rol oynadığı bir işleyiş. Türkiye'de ne yazık ki yanlış tarım politikaları ve planlamanın olmaması her alanda probleme dönüşüyor.” İfadelerini kullandı. TİCARET BAKANLIĞI'NI ELEŞTİRDİ Gürer, Ticaret Bakanlığı'nın ihracat yasağı kararını eleştirerek, “ " Üretim olarak bakıyorsunuz, Türkiye'nin yurt dışı satımına rağmen limonda açığı yok ve fiyatın bu kadar artmaması gerekiyor. Limonda fiyat artınca Ticaret Bakanlığı ne yapıyor? Limon fiyatları hızla artınca yurt dışı satışını durduralım, diyor. Bir kere adı Ticaret Bakanlığı. Ticaret Bakanı’nın şunu görebilmesi lazım: Yurt dışı pazarını kaybettiğiniz zaman, yeniden o pazarı oluşturmak çok zor. Geçtiğimiz yıllarda domates salçasıyla ilgili böyle bir uygulamaya gidildi ve geçen yıl domates tarlada rezil oldu.” diye konuştu. BU KARARI NEDEN ALDINIZ? Ömer Fethi Gürer, “Alınan kararın artısı, eksisi, yanlışı, doğrusu doğru saptanmadığı sürece problemler oluşuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, bununla ilgili odalar ve birlikler bir araya gelip doğru bir politika oluşturarak karar almalı. Dün karar alıyorlar, yurt dışına ihracatı yasakladılar. Bugün, yasağı 15 Mayıs’a kadar erteledik. Ya 15 Mayıs’tan sonra zaten taze limon farklı dünya ülkelerine çıkınca, pazarın o konudaki doygunluğu oluşunca Türkiye'nin yurt dışı pazarında daralma da oluşuyor. Öyle olunca, böyle bir kararı neden alıyorsunuz?” diye sordu. YANLIŞLIĞIN BEDELİNİ ÜRETİCİ VE VATANDAŞ ÖDÜYOR Ömer Fethi Gürer, " Üretici ya da depoda bulunan ürünün sahiplerini de tedirgin eden biçimde değerlendirme yapmak yerine, bu ürünün fiyat artışı üzerinden "Niye bu kadar fiyat arttı?" diye düşünmek gerekiyor. İşin özü, yanlışlığın bedelini hem limonu üreten hem de vatandaş ödüyor. Çünkü sistem, artık aracıların daha çok kazandığı, üretenin para kazanamadığı, tüketicinin ise fahiş fiyattan ürün almak zorunda bırakıldığı bir döneme evrildi. Yurt dışı ihracatı bahane edilerek yurt içinde fiyat artırılıyor. Şu andaki konjonktürde limonun bu kadar fiyat artışını gerektiren durum, limonun depoda olmaması değil, yönetilememesidir. Bu da siyasi iktidarın sorumluluğundadır. " ifadelerini kullandı. GEÇEN YIL ÜRÜNLER ÇÖPE GİTTİ Siyasi iktidarın ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediğini vurgulayan Gürer, " Siyasi iktidar, ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediği için geçtiğimiz yıl ürünler çöpe gitti. Limon ağaçlarının sökülmesi de para etmediği dönemde üreticiye sahip çıkılmamasından kaynaklandı. Bu ürün depolanabilir. En az iki yıl boyunca depolanarak stoktaki ürünün değer bulması sağlanabilir. Böylece zincirde kopma oluştuğunda fiyat artışı önlenebilir. Farklı ürünlerde de bu yöntem uygulanabilir. İşlenmiş gıdalar, dondurulmuş gıdalar ve katma değerli ürünlere dönüştürülerek üründen doğru fayda sağlanabilir. Ancak siz üreticinin elindeyken limonun fiyatı 5 liraya kadar düşünce o ağacın sökülmesini seyrederseniz, sonra depoda ürün varken fiyat artışını bahane ederek ihracatı yasaklarsanız ve gelen tepkiler üzerine kararı ertelemeye giderseniz, yönetim anlayışınızdaki boşluk, yetersizlik ve öngörüsüzlük ortaya çıkar." diye konuştu. TARIM POLİTİKALARINDA TUTARSIZ KARARLAR CHP Milletvekili ve TBMM Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım politikalarındaki tutarsızlıkları eleştirerek, " Tarımın en büyük sorunu, planlı bir üretim anlayışının olmamasıdır. Öngörülebilir bir politika ve sürdürülebilir bir düzenin olmaması nedeniyle bu problemler yaşanıyor. Bugün yaşadığımız olay bunun somut göstergesidir. Bakanlık açıklasın: Dün ihracatı niye yasakladınız? Bugün neden kaldırdınız? Eğer kaldıracaktınız, niye böyle bir karar aldınız? Niye uzmanıyla, çiftçisiyle, birliğiyle, odasıyla görüşmediniz? Bu kadar başıboş bir anlayış olur mu?” ifadelerini kullandı. FİYAT ARTIŞININ SORUMLUSU YÖNETİM ANLAYIŞINDAKİ BOŞLUK Sadece limonda değil, diğer ürünlerde de benzer sorunlar yaşandığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, " Bir limon sorunundan örnek veriyorum, gidin bakın bugün limon fiyatlarına; yılbaşına göre limon fiyatları ikiye, üçe katlanmış durumda. Diğer ürünlerde de durum böyle. Fiyatlardaki artışın tamamı yönetememe sorumluluğundan kaynaklanıyor. Bu işin çözümsüz ve sorunlara dönüşmesinin tek sorumlusu, ilgili bakanlıkların olayı doğru dürüst görememesi, kavrayamaması ve bununla ilgili politika üretememesidir. Limonla ilgili şu anda 2023-2024 verilerine baktığımızda, 2 milyon 300 bin ton üretim var. Bir yıl öncesine göre neredeyse 1 milyon ton fazla üretim demek bu. üretim fazla ama fiyat artıyor. Stokta ürün var, fakat doğru yönetilemiyor. Vatandaş pahalı ürün almak zorunda kalıyor. Evine birçok kişi limon alamıyor. Birileri bu durumdan vurgun yapıyor. Ancak bu işi yönetmesi gerekenler stoktaki üründen habersiz olduğu için ihracatı yasaklayarak fiyatın düşeceğini sanıyorlar." dedi. KOOPERATİFÇİLİK GÜÇLENDİRİLMELİ Çözüm önerisi olarak kooperatifçiliğin güçlendirilmesi gerektiğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Sorun, depodaki ürünü üreticiye uygun fiyatla ulaştıracak kamuya ait bir anlayışla politika geliştirilmemesidir. Kooperatifçilik Türkiye'de güçlendirilerek tarımda etkin hale getirilmelidir. Üretim öncesi, üretim sırası ve üretim sonrası planlanmalı; bu yolla hem üreten kazanmalı hem de tüketicinin yüksek fiyatlarla ürün alması engellenmelidir.” şeklinde konuştu.

Bu Limonlar Çürüsün Diye mi Bekliyorlar? Haber

Bu Limonlar Çürüsün Diye mi Bekliyorlar?

Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Gölge Bakanı Erhan Adem, Ticaret Bakanlığı’nın limon ihracatını geçici olarak yasaklama kararına tepki gösterdi. Mersin ve Adana başta olmak üzere, Türkiye’nin narenciye üretiminde en önemli bölgelerinde üreticinin kaderiyle baş başa bırakıldığını belirten Adem, “Bu karar ne çiftçiyi ne ihracatçıyı ne de ülke ekonomisini koruyor. Aksine üreticiyi iflasa, sektörü de çöküşe sürüklüyor” dedi. Erhan Adem konuya dair yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Tarımı yönetenler bu ülkenin üreticisini anlamıyor. Don oldu diye panikleyip ihracata yasak koymak, elindeki ürünü satmayı bekleyen on binlerce üreticiyi yüzüstü bırakmaktır. Bugün resmi rakamlara göre depolarda 310 bin ton limon var. Gayriresmî olarak, küçük üreticilerin 5 ila 15 tonluk depolarındaki limonlarla birlikte bu rakamın 400 bin tonu aştığı belirtiliyor. Bu ürün, yıllarca çocuğunun rızkı için toprağı işleyen üreticinin emeğidir. Türkiye’nin aylık limon tüketimi en fazla 30-35 bin ton. Eylül ayına kadar iç tüketimle tükenecek miktar 120 bin ton civarında. Geriye kalan 280 bin ton limon ne olacak? Bu limonlar çürüsün diye mi bekliyor? Bu mudur planlama, bu mudur yöneticilik? 2020 yılında benzer bir yasakla sektör büyük bir darbe almıştı. O zaman da uyardık: Yasak çözüm değil, sorunu büyütür. O dönem satılamayan limonların çürüyerek çöpe gittiğini, çiftçinin iflas ettiğini, ülkenin döviz kaybı yaşadığını hep birlikte gördük. Şimdi aynı filmi yeniden izliyoruz. Depolardaki limonun yüzde 70’inin küçük üreticilere ait olduğu gerçeği ortada. Bu yasak en çok onları vuracak. Zaten artan gübre, ilaç, enerji, işçilik maliyetleri altında ezilen çiftçi için bu karar iflas fermanıdır. Sadece üreticiyi değil, tüccarı, ihracatçıyı, işçiyi, kadın emeğini, mevsimlik göçmen çalışanları da etkiliyor. Tarım sadece ürün değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu yasağın maliyeti sadece ekonomik değil, toplumsal da olacaktır. Üstelik bugün olmasa bile yarın dışarıdan limon ithalatı yapılırsa kimse şaşırmasın. Kendi çiftçisinin limonunu depoda çürümeye terk eden anlayışın, ithalata yönelmesi an meselesidir. Bu yaklaşım Türkiye’yi tarımda dışa bağımlı hale getirmenin açık yoludur. Buradan açık çağrımızdır: Bakanlığın bu kararı derhal geri çekmelidir. Üreticiyi, ihracatçıyı, tarımın tüm paydaşlarını dinlemelidir. Planlama yapılacaksa çiftçiyle birlikte yapılmalı, krizler masada çözülmelidir. Tarım günübirlik kararlarla değil, stratejiyle yönetilir. Bu ülkede toprağa emek veren insanların alnının teri ziyan edilemez. Üretici sabrının sonuna gelmiştir. Şimdi değilse ne zaman bu sese kulak vereceksiniz?" 

Dış Ticarette Lojistik ve Depo Operasyon Süreçleri Semineri Düzenlendi Haber

Dış Ticarette Lojistik ve Depo Operasyon Süreçleri Semineri Düzenlendi

Anadolu Üniversitesi Eskişehir Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret Bölümü tarafından düzenlenen “Dış Ticarette Lojistik ve Depo Operasyon Süreçleri” semineri EMYO Adili Sadık Bahçe Seminer Salonunda gerçekleştirildi. Sarp Havacılık Lojistik Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Depo Müdürü Ömer Gökhan Solak, Depo Yöneticisi Ayşegül Sena İnan, Depo Operasyon Destek ve Kontrol Uzmanı Tuğçe Kanmaz, İnsan Kaynakları İş Ortakları Seray Kılıç Türkan ve Melis Köse’nin konuşmacı olduğu seminere EMYO Dış Ticaret Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlkay Badurlar ve çok sayıda öğrenci katıldı. Sarp Havacılık Lojistik Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Depo Ekibi sunumlarında firma ve çalışma alanlarına dair bilgiler aktardı. Depo Yönetim Müdürü Ömer Gökhan Solak; depo operasyonları, depo faaliyetleri, depo yönetim sistemleri ve sevkiyat süreçlerinin nasıl işlediğini öğrencilere aktarırken Sarp’ın Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarından biri olduğunu, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine lojistik hizmeti sağladıklarına dikkat çekti. İnsan Kaynakları İş Ortakları Seray Kılıç Türkan ve Melis Köse ise “CV Hazırlama, Görüşme Hazırlığı ve Mülakat İpuçları” konularında önemli noktaları sunumlarında paylaştı.  İş görüşmesi esnasındaki ve sonrasındaki sergilenecek tutumlara dair önemli ipuçları veren İK uzmanı Seray Kılıç Türkan nakliye ve lojistik özelinde eğitim görülen bölümün önemli olduğunu belirti ve işe alım süreçlerinde staj kanalı ile başlamak istediklerine dikkat çekti. “Dış Ticarette Lojistik ve Depo Operasyon Süreçleri” semineri, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Programın sonunda Dış Ticaret Bölüm Başkanı Doç Dr. İlkay Badurlar, Sarp Havacılık Lojistik Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. ekip üyelerine teşekkür belgesi takdim etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.