SON DAKİKA
Hava Durumu

#İbrahim Yumaklı

Porsuk Haber Ajansı - İbrahim Yumaklı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İbrahim Yumaklı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zirai İlaçların Gereğinden Fazla Kullanımı Önlenecek Haber

Zirai İlaçların Gereğinden Fazla Kullanımı Önlenecek

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarladan sofraya izlenebilir ve sürdürülebilir sistem hedefi kapsamında "B-Reçete" pilot uygulamasına Ocak 2026'dan itibaren Mersin, Samsun, Ankara ve Kırklareli'nde başlayacaklarını bildirdi. Bakan Yumaklı, pestisit kullanımının yeni kurallarını belirleyen B-Reçete Sistemi'ne ilişkin düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlattı. Tarladan sofraya gıda güvenliği kapsamında bitki koruma ürünlerinin yani zirai ilaçların hatalı ve gereğinden fazla kullanımı ile pestisit kalıntısının önlenmesi, çevre ve insan sağlığının korunması ve bu konuda denetim etkinliğinin artırılması amacıyla çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Yumaklı, yönetmelikle bitki koruma ürünlerine ilişkin mevcut kayıt ve izleme uygulamalarının B-Reçete Takip Sistemi üzerinden elektronik ortama taşındığını söyledi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, "Bitki koruma ürünlerinin uygulanması, hasat bilgileri ve üretici kayıtları ürün ve parsel bazlı olarak izlenebilir hale getirildi. Bu kapsamda bitki koruma ürünleri için E-Reçete ve Üretici Kayıt Defteri Takip Sistemi oluşturuldu. Sistemle, Bakanlığımız üretici kayıt sistemlerinde (ÇKS, TUKAS, KOBÜKS gibi) kayıtlı üretici için parsel ve ürün bazlı otomatik üretici kayıt defteri oluşturulacak." dedi. Bitki koruma ürünü satışlarının bu sistem kullanılarak gerçekleştirileceğini, ayrıca üreticinin ürün ve parsel bilgisinin dikkate alınacağını dile getiren Bakan Yumaklı, şu bilgiyi verdi: "Bitki koruma ürünü reçetesi, Bakanlığımızca risk esaslı olarak belirlenecek olan aktif maddeler için, yetkilendirilmiş bitki koruma ürünü reçete yazma yetki belgesine sahip ziraat mühendisi tarafından, kayıtlı ürün ve alan bilgileri dikkate alınarak sistem üzerinden elektronik olarak yazılabilecek. Bakanlığımız kayıt sistemlerine kaydının yapılması mümkün olmayan üretim yerleri için bu ürünlerin temininde herhangi bir mağduriyet yaşanmaması amacıyla il veya ilçe müdürlüklerince oluşturulacak taahhüt kaydıyla satış yapılabilecek." Satışı yapılan bitki koruma ürünlerinin uygulanmasının Bakanlıkça yetkilendirilmiş uygulama belgesine sahip üretici, profesyonel ve yardımcı uygulayıcılar tarafından gerçekleştirileceğini vurgulayan Yumaklı, bilgilerin de uygulamayı yapan kişiler tarafından elektronik ortamda oluşturulan sisteme kaydedileceğini anlattı. SİSTEM, ZİRAİ İLAÇLARIN GEREĞİNDEN FAZLA KULLANIMINI ÖNLEYECEK Yumaklı, bitkisel ürünlerin hasadına ait bilgilerin de üreticiler tarafından sisteme kaydedileceğine dikkati çekerek, satış aşamasında sistemden ürün ve parsel bazında alınacak bitki koruma ürünü uygulama ve hasat bilgilerini içeren kayıt defteri çıktısının ürün alıcılarına verileceğini bildirdi. Böylece tarladan sofraya izlenebilir ve sürdürülebilir bir sistem oluşturulmasının hedeflendiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi: "Sistem, kullanımı yetkilendirilmiş kişiler için veri güvenliği kapsamında SMS doğrulama kodu kullanılarak yapılacak. Sistemin kullanımında yer alan bütün paydaşlar için (il veya ilçe müdürlükleri, bitki koruma ürünü bayi ve toptancıları, reçete yazma ve uygulamaya yetkili kişiler) eğitim ve bilgilendirme çalışmalarını başlattık. Ocak ayında Mersin, Samsun, Ankara ve Kırklareli'nde pilot uygulamaya başlıyoruz. B-Reçete Sistemi'ni 1 Temmuz 2026'da 81 ilde uygulamaya alacağız. Bu sistemle artık zirai ilaç üreten, satan ve uygulayanların hepsi elektronik olarak kaydedilecek ve izlenecek. Sistem zirai ilaçların hatalı ve gereğinden fazla kullanımı ile pestisit kalıntısının önlenmesine ve sorumluların tespitine önemli katkı sağlayacak."

Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi Meyvelerini Veriyor Haber

Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi Meyvelerini Veriyor

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ankara'nın Polatlı ilçesinde Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi kapsamındaki desteklerden yararlanan bir işletmeyi ziyaret etti. İşletmeyi gezerek bilgi alan Yumaklı, söz konusu projenin şubatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandığını anımsattı. Bakan Yumaklı, bu kapsamdaki bütün projelerin 2024 yılının başında açıklanan 5 yıllık hayvancılık yol haritasına dayandığına işaret ederek, yol haritasını birçok noktada adım adım uygulamaya geçirdiklerini söyledi. Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek Projesi kapsamında temmuzdan itibaren belirlemiş oldukları standartlara uygun başvuruların bir yazılımla karşılaştırması sonucu sıralamaya girenlere hayvanlarını teslim etmeye başladıkları bilgisini veren Yumaklı, "Türkiye'de etçi ırklarla alakalı, özellikle anaç hayvan sayısının artırılmasıyla ilgili bir proje. Bu projede özellikle Türkiye'de artık kırmızı et üretimine ilişkin anaç hayvan sayısının artırılmasını ve bu yolla da besiciliğe farklı bir perspektif getirmeyi arzu ettik." diye konuştu. "PROJE 2028'DEN SONRA DA DEVAM EDECEK" Yumaklı, ilk etapta 60 bin anaç hayvan vermeyi planladıklarını ve başvuranlardan 4 bin 351 kişinin bundan faydalanacağını bildirdi. Başvurular için kriterler belirlendiğine dikkati çeken Bakan Yumaklı, genç, kadın, veteriner hekim, ziraat mühendisi, gıda mühendisi ve deprem bölgesi gibi birçok kriter tanımlandığını ve buna göre seçimlerin yapıldığını anlattı. Yumaklı, 2028'e kadar sürecek projeye çok yoğun müracaat olduğunu ve yeniden başvuru yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorular geldiğini ifade etti. Projenin 2028 sonrasında da devam edebileceğini vurgulayan Yumaklı, "İnşallah hem projeye katılan kardeşlerimizin hem de bundan sonra katılacak olanların istediği gibi olur." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Yumaklı, verilen hayvanların tamamının gebe düve olduğunu ve burada önemli birkaç unsurun bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Hayvanların tamamının bütün hastalıklara karşı aşılamaları, kontrolleri ve 1 yıl süreyle TARSİM sigortaları yapıldı, verildikten sonra aylık 1500 liralık bakım ve diğer masraflara ilişkin desteği aktarılacak şekilde planlandı. Ayrıca 2 yılı ödemesiz, 3 ile 5 yıl geri ödemeli ve sübvansiyonlu faizle birlikte arkadaşlarımızın buna sahip olması söz konusu." "KIRMIZI ET ÜRETİMİ KONUSUNDA ÇOK CİDDİ POTANSİYELİMİZ VAR" Başvuruların büyük bir bölümünün gençlerden ve kadın girişimcilerden geldiğini aktaran Yumaklı, bunun kendilerini memnun ettiğini, zaman zaman sosyal medyadan paylaşım yaparak onların aldıkları sonuçları kamuoyunun dikkatlerine sunmak istediklerini söyledi. Bakan Yumaklı, tarımın bütün başlıklarında, bitkisel üretimde, hayvansal üretimde, su ürünlerinde ve diğer konularda üretimi artırma hedefinde olduklarına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Özellikle zaman zaman kırmızı et konusu çok gündem edildiği için bundan bahsetmek istiyorum. Kırmızı et üretimi konusunda çok ciddi bir potansiyelimiz var aslında. Yapılan ithalatın, sanki bütün ihtiyacımız ithal ediliyormuş gibi bir algıya dönüştürüldüğünü görüyoruz. Yani dönemsel olarak farklılaşmasıyla birlikte yüzde 90 ile yüzde 93 arasında bir yeterliliğimiz var. Geri kalanını ithal ediyoruz ve büyük oranda piyasa regülasyonu için aslında. Bütün bu yaptığımız projeler de ithalatın tamamen bitmesi ve üretimin tamamen yurt içinden karşılanması için. Hayvancılık yol haritamızın bütün unsurları da bunu amaçlıyor. İnşallah bu konuda çok ciddi mesafeler de alıyoruz." "HAYVAN SAYILARINDAKİ ARTIŞI GÖZLEMLİYORUZ" Bu yıl içinde şap hastalığı sebebiyle hem aşılamayı gerçekleştirdiklerini hem de hayvan sayılarındaki artışlarla ilgili kontrolleri yaptıklarını dile getiren Yumaklı, "Orada artışları da gözlemliyoruz. Bunlara belli dönemlerde yayınladığımız istatistiklerde de yer vereceğiz." dedi. Bakan Yumaklı, desteklerden yararlanmak isteyen üreticilere çağrıda bulunarak, hangi üretim başlığında olursa olsun, genç, kadın ve erkek fark etmeden üretim yapma istekleri olanların yanında olduklarını vurguladı. Bakanlığa bağlı bütün birimlerin bu konudaki sorulara karşı hazır olduğunu belirten Yumaklı, şunları kaydetti: "Bunları düşünen kardeşlerimiz hiç endişe etmesinler. Hemen en yakın bakanlığımız teşkilatına, ilçe müdürlüklerimize, il müdürlüklerimize gitsinler. Orada kafalarındaki bütün sorulara cevap bulacaklar zaten. Özellikle kırsal kalkınma destekleri, IPARD destekleri, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu destekleri, ORKÖY destekleri, Uzman Eller Projesi gibi birçok proje var. Dolayısıyla üretim yapmak isteyen kardeşlerimiz kendilerine hitap edecek bir destek ya da teşvik bölümünü bulacaklar. O yüzden buradan çağrım, mutlaka bakanlığımızın ilgili birimlerine gelsinler. Biz hemen onların yanında oluruz, olmaya da devam edeceğiz."

Türkiye, 2027'de Dünya Su Kongresi'ne Ev Sahipliği Yapacak Haber

Türkiye, 2027'de Dünya Su Kongresi'ne Ev Sahipliği Yapacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen 19. Dünya Su Kongresi kapsamında, Uluslararası Su Kaynakları Birliği (IWRA) bayrağını Fas Bayındırlık ve Su Bakanı Nizar Baraka'dan teslim aldı. Kongrenin kapanışında konuşan Bakan Yumaklı, “Tarih boyunca medeniyetlere yön veren su kaynakları, günümüzde bilgi, teknoloji, inovasyon ve iş birliğiyle dönüşen dünyamızın merkezinde yer almaya devam ediyor." dedi. Bakan Yumaklı, 2027'de İstanbul'un ev sahipliği yapacağı IWRA 20. Dünya Su Kongresi'nin uluslararası su camiası için önemli bir dönüm noktası olacağını belirterek, “Kongrenin İstanbul'da düzenlenecek olmasını ayrıca anlamlı buluyoruz." ifadelerini kullandı. İstanbul'un tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış, su kültürüyle şekillenen bir şehir olduğunu vurgulayan Yumaklı, “Bu nedenle İstanbul, 'Akıllı, Dayanıklı ve Döngüsel: Suyun Dönüşümü' temasıyla düzenlenecek 20. Dünya Su Kongresi için en doğru adreslerden biridir." diye konuştu. Yumaklı, katılımcıları “2027'de su konusunu farklı yönleriyle ele almak üzere dönüşümün şehri İstanbul'a" davet etti. TÜRKİYE'NİN MODERN SU YÖNETİMİ VİZYONU Bakan Yumaklı, Türkiye'nin su yönetimi politikalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye olarak, değişen iklim ve küresel şartlara uyum sağlayan modern bir su yönetimi anlayışıyla kararlılıkla çalışıyoruz. Dayanıklı altyapı yatırımlarımızı; doğa temelli çözümler, dijital teknolojiler ve akıllı sistemlerle destekliyoruz. Suyun yeniden kullanımını artıran uygulamalarımızla kaynaklarımızı daha verimli yönetiyor, Su Verimliliği Seferberliği ile toplumsal bilinci güçlendiriyoruz. Kırsal kalkınmayı güçlendirmek ve üretimi sürdürmek amacıyla üreticilerimizi, özellikle gençlerimizi ve kadınlarımızı destekleyen kapsamlı programları hayata geçirdik. Kent tarımını yaygınlaştırıyor, su merkezli üretim planlamasını uyguluyor ve yapay zekâ destekli sulama sistemleriyle su kullanımını önemli ölçüde azaltıyoruz. Hidroelektrik ve yüzer güneş enerji sistemleriyle temiz enerji kapasitemizi artırarak hem su tasarrufuna hem de düşük karbonlu kalkınmaya katkı sağlıyoruz. Arıtılmış atık suyun tarımda yeniden kullanımını yaygınlaştırarak, döngüsel ve iklime dayanıklı üretim modellerini destekliyoruz." Atıksu ve çevresel sürveyans sistemine ilişkin olarak Yumaklı, “Bu sistemi pandemi döneminde başlattık ve antibiyotik direnç takibini de kapsayacak şekilde genişlettik. Bu sistem bugün Tek Su–Tek Sağlık yaklaşımının en somut uygulamalarından biri hâline gelmiştir." dedi. “BİLİM VE DİYALOG TEMELLİ SU DİPLOMASİSİ ANLAYIŞIMIZ İŞ BİRLİKLERİNİ GÜÇLENDİRİYOR" Türkiye'nin küresel su platformlarındaki rolüne değinen Yumaklı, “Türkiye, Dünya Su Konseyi'ndeki aktif rolü, IWRA ve diğer bölgesel–küresel platformlardaki varlığıyla, küresel su dünyasına anlamlı katkılar sunan bir ülkedir." ifadelerini kullandı. Bakan Yumaklı, 2026 yılında İstanbul'da düzenlenecek 5. İstanbul Uluslararası Su Forumu'nun, Birleşmiş Milletler 2026 Su Konferansı, 2027 Dünya Su Forumu ve 20. Dünya Su Kongresi öncesinde stratejik bir hazırlık niteliği taşıyacağını söyledi. 20. DÜNYA SU KONGRESİ GENİŞ TEMATİK BİR YAPIYA SAHİP OLACAK Yumaklı, 2027'de İstanbul'da düzenlenecek kongrenin kapsamını şu sözlerle aktardı: “Kongre; akıllı su sistemleri ve dijital inovasyon, iklime uyumlu dayanıklı altyapılar, döngüsel su ekonomisi ve kaynak geri kazanımı, su yönetişiminde iş birliği ve taahhüdün güçlendirilmesi, su kalitesi–Tek Su Tek Sağlık yaklaşımı ve yeni riskler, doğa temelli ve hibrit çözümler, kapasite geliştirme modelleri ve akıllı–döngüsel su yönetimi için yenilikçi finansman mekanizmaları gibi geniş bir tematik alanı kapsayacaktır." Bakan Yumaklı, İstanbul'un bu temaları küresel bir buluşmaya dönüştürerek bilim insanları, karar vericiler, genç uzmanlar ve yenilikçi girişimler için ilham verici bir ortam sunacağını belirtti. “DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR VE DİRENÇLİ BİR SU GELECEĞİ İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ" Kongrenin temel hedeflerine ilişkin olarak Yumaklı, “Bilimin ve politikanın güçlü bir bağ kurduğu, bölgeler arası iş birliklerinin pekiştiği ve herkes için daha sürdürülebilir, daha dirençli bir su geleceğine katkı sunan bir küresel platform oluşturmak istiyoruz." dedi. Yumaklı, konuşmasını, “Suyun birleştirici gücü etrafında hep birlikte daha dirençli ve daha sürdürülebilir bir geleceği gelin birlikte inşa edelim. İstanbul'da görüşmek üzere." açıklamasıyla tamamladı.

Dünya Su Kongresi Fas'ın Marakeş Şehrinde Başladı Haber

Dünya Su Kongresi Fas'ın Marakeş Şehrinde Başladı

Uluslararası Su Kaynakları Birliği (IWRA) tarafından, üç yılda bir farklı ülkelerde düzenlenen Dünya Su Kongresi bu yıl Fas'ın Marakeş şehrinde toplanıyor. 1973 yılından bu yana düzenlenmekte olan Dünya Su Kongresi'nde, dünya çapında su alanında elde edilen deneyimlerin, gelişmelerin yeni bilgi ve araştırma sonuçlarının paylaşılması amaçlanıyor. ​ Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 100'e yakın ülkenin katılımıyla Marakeş kentinde gerçekleştirilecek olan 19. Dünya Su Kongresi'ne katılmak üzere 4 Aralık Perşembe günü Fas'a gidecek. Toplantıda, aralarında İstanbul'un da olduğu aday kentler arasında yapılacak seçimde, gelecek kongrenin yapılacağı ülke belirlenecek. Her üç yılda bir farklı bir tema vurgusu ile düzenlenen Dünya Su Kongresi'nin bu yılki teması “Değişen Dünyada Su: Yenilik ve Adaptasyon" olarak belirlendi. Kongrede, bu tema çerçevesinde iklim değişikliği, insani ve çevresel krizler gibi küresel zorlukların yaşandığı bir dönemde su, doğal ekosistemler, enerji, tarım ve diğer insan faaliyetleri arasındaki dinamik bağlantılar ele alınacak. 20. DÜNYA SU KONGRESİ İÇİN İSTANBUL ADAYLAR ARASINDA Kongrenin fuar alanında kurulan Türkiye pavilyonunda ise “Türkiye'nin Mega Su Yatırımları, Sulama Projelerinde Paradigma Değişimi, Tarımsal İklim Değişikliği Perspektifinde Risk Azaltım Uygulamaları, Sınır Ötesi İş birliği Faaliyetleri, 5. İstanbul Uluslararası Su Forumu Tanıtımı ve Su Verimliliği Seferberliği konularında sunumlar yapılacak. Su sektörünün en önemli etkinliklerinden olan Dünya Su Kongresi'nin 2027 yılında İstanbul'da düzenlenmesi için Türkiye de adaylar arasında yer alıyor. 19. Dünya Su Kongresi'nin 5 Aralık'ta gerçekleştirilecek kapanış oturumunda, bir sonraki Dünya Su Kongresinin hangi ülkede yapılacağı açıklanacak. Daha sonra 20. Dünya Su Kongresi'ni düzenleyecek ülke ile Fas arasında “Bayrak Devir Teslim Töreni" yapılacak. BAKAN YUMAKLI: “İSTANBUL'A YAKIŞIR" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul'un, 2027 yılında gerçekleştirilecek 20. Dünya Su Kongresi için en güçlü adaylardan biri olduğunu belirtti. Bir sonraki kongrenin, su medeniyetinin başkenti İstanbul'da yapılacağına yürekten inandığının altını çizen Yumaklı, “Medeniyetlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul'umuz dünya gündemini meşgul eden birçok sorunun görüşüldüğü toplantılara defalarca ev sahipliği yapmıştır. Küresel iklim değişikliği ile kendisini daha fazla hissettiren su sorunlarının, su medeniyetinin başkenti İstanbul'da uluslararası düzeyde ele alınması da bu bakımdan anlamlı olacaktır." ifadelerini kullandı.

Bitkisel Üretim Olağanüstü İklim Koşulları Nedeniyle Yüzde 12,7 Daraldı! Haber

Bitkisel Üretim Olağanüstü İklim Koşulları Nedeniyle Yüzde 12,7 Daraldı!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini değerlendirdi. Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 3,7 büyüdüğüne işaret eden Yumaklı, tarım sektörünün ise hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde gözlemlenen artışa karşın sektörde baskın paya sahip olan bitkisel üretimde yaşanan olağanüstü iklim koşulları nedeniyle dönemsel olarak yüzde 12,7 daraldığını aktardı. Bakan Yumaklı, yılın ilk yarısında üst üste yaşanan zirai don olaylarının sert kabuklu meyvelerde, geniş alanları etkileyen kuraklığın da tahıl ve diğer tarla ürünleri rekoltesinde yol açtığı kayıpların, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla belirginleştiğini belirtti. Bu gelişmenin, sektörün yapısal kapasitesine ilişkin değil, mevsimsel ve iklimsel olağanüstü koşullara bağlı olduğuna dikkati çeken Yumaklı, "Bu durum, olumsuz iklimsel koşulların daha önce bitkisel üretim ikinci tahmin verilerinde gözlemlenen etkisinin GSYH istatistiklerine de yansıması olarak değerlendirilmektedir." ifadesini kullandı. Yumaklı, Türkiye'de gıda arz güvenliği açısından herhangi bir risk ya da tehlikenin söz konusu olmadığına işaret ederek, "Türkiye tarım sektörü, güçlü üretim altyapısı, geniş ürün deseni ve sağlam tedarik zinciri sayesinde, söz konusu dönemsel kayıpları hızla telafi edebilecek güçtedir." değerlendirmesinde bulundu. "KARŞILAŞILAN MEVSİMSEL ETKİLER GEÇİCİDİR" Bakanlık olarak tarım ve gıda piyasalarını yakından ve sürekli takip edip, gerekli durumlarda her türlü tedbiri proaktif şekilde uyguladıklarını belirten Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: "Ayrıca zirai dondan kaynaklı zararların tespiti hızla tamamlanmış olup üreticilerimize toplamda 46,1 milyar lira ödeme yapılmıştır. Tarımsal sulama yatırımları, modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve su verimliliği politikalarımız hız kesmeden sürmektedir. Diğer yandan, yerli tohumla birlikte sertifikalı tohum-fide-fidan kullanımının artırılması, hastalık ve zararlılara karşı erken uyarı ve müdahale sistemlerimiz, üretim kayıplarını azaltmaya dönük olarak aktif biçimde işletilmektedir. Üreticiyi merkeze alan destek politikalarımız kararlılıkla sürdürülecek, küresel piyasalardaki dalgalanmalara rağmen vatandaşlarımızın kaliteli, güvenilir ve yeterli gıdaya erişimi her koşulda teminat altına alınacaktır. Türkiye tarımı güçlüdür. Bugün karşılaşılan mevsimsel etkiler geçicidir, tarımsal üretimi artırma ve altyapımızı güçlendirmeye yönelik azim ve kararlılığımız kalıcıdır."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.