SON DAKİKA
Hava Durumu

#İbrahim Yumaklı

Porsuk Haber Ajansı - İbrahim Yumaklı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İbrahim Yumaklı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

4. Tarım Orman Şurası Başladı Haber

4. Tarım Orman Şurası Başladı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 30 Nisan'a kadar sürecek 4. Tarım Orman Şurası'nın Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen açılış törenine katıldı. Buradaki konuşmasında, tarım, orman ve su sektörünün geleceğine ışık tutacak 4. Tarım Orman Şurası'nın hazırlık çalışmalarına uzun süre önce başladıklarını anımsatan Yumaklı, "Farkı disiplinlerden uzmanlarımızla, sektörümüzün geleceğine yön vereceğimiz ve 3 gün sürecek Şuramızı topladık." ifadesini kullandı. Bakan Yumaklı, dünyanın, değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğine işaret ederek, "Değişimleri algılayıp, buna adapte olma zeminini oluşturmak zorundayız. Bu noktada Şuralar, değişimin hızını yakalamak için önemli bir fırsattır." değerlendirmesinde bulundu. Şuranın, tüm paydaşların aynı hedefe yönelmesini sağlayan bir bakış açısı sağlayacağını bildiren Yumaklı, Şura'da alınan kararların uygulanması konusunda kesin bir iradeleri olduğuna dikkati çekti. "TÜRKİYE'DE TARIM VE ORMAN SEKTÖRÜ SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAPI ÜZERİNE OTURMUŞTUR" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, değişen dünyaya paralel olarak tarım sektörünün de önemli bir dönüşüm içinde olduğuna işaret ederek, "Sektörümüz, küresel, dönemsel ve varoluşsal risklerle sınanmaktadır. Alışılagelmiş, kabul edilmiş ve sıradanlaşmış metotlarla değil, yeni bir bakış açısıyla ve istişareyi öne çıkararak önümüzdeki dönemi planlamamız gerekmektedir. Türkiye'de tarım ve orman sektörü sağlam, sürdürülebilir ve kuvvetli bir yapı üzerine oturmuştur." diye konuştu. Ülke topraklarının ve doğal kaynaklarının yüzde 80'den fazlasının Bakanlık ve sektör faaliyetleri alanına girdiğini aktaran Yumaklı, Şura'da yaklaşık 1600 kişiyle beraber bu kaynakları daha iyi yönetmek ve geleceğe güçlü şekilde taşımak için çalışmalar yapacaklarını söyledi. Bakan Yumaklı, değişen dünyanın yeni fırsatlar da sunduğuna dikkati çekerek, bu fırsatları yakalamak için tarımsal üretim planlaması, yeni destekleme modeli ve sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması gibi uygulamaları devreye aldıklarını anlattı. Yeni hayvancılık yol haritası kapsamında, yerli, yeterli ve sürdürülebilir üretimi artırma yolunda adımlar attıklarını belirten Yumaklı, tarımsal maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için arazi toplulaştırma çalışmalarına büyük önem verdiklerini ifade etti. "SEKTÖR BİR AMAÇ ETRAFINDA KENETLENDİ" Yumaklı, ülkenin tarım, orman ve su politikalarının geliştirilmesinde önceki Şuraların önemli birer dayanak olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her Şura'dan sonra alınan kararlar, sektörümüzün gelişmesi ve dayanıklılığının artması açısından çıtayı yükseklere taşımıştır. Yeni normal çerçevesinde tarım politikalarımızın yeniden ele alınması, geleceğe dönük eksik yönlerimizin tamamlanması için büyük önem taşımaktadır. Bu minvalde 4. Tarım Orman Şuramızın hazırlıklarına Eylül 2024'te başladık. Bu süreçte sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve ilgili kamu kurumlarıyla iş birliği içerisinde hareket ettik. Son bir yıl içinde dünyadaki kuruluşların tarımla ilgili yayımladığı tüm raporları taradık ve inceledik. Bu raporlardan Şura sürecinde faydalandık. Yine birçok uluslararası kuruluştan, dünyada gıda sektörünün geleceğine ilişkin değerlendirmeler aldık." Bu süreçte ortaya çıkan sinerjinin, sektörün tüm paydaşlarının ortak bir amaç etrafında kenetlendiğinin en açık göstergesi olduğunu aktaran Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: "Sektörümüzün tüm paydaşlarıyla üç gün sürecek şuramızda 88 günde ilmek ilmek işlenen farklı fikirler, kararlara dönüşecek, buradan eylem planları çıkacak. Sadece bugüne değil gelecek 10 yıllara ışık tutacak önemli sonuçlar oluşturmuş olacağız. Şuramızın kararlarını 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Sayın Cumhurbaşkanı'mız açıklayacak."

Veteriner Hekimliğin Güçlenmesi İçin Gereken Adımları Atıyoruz Haber

Veteriner Hekimliğin Güçlenmesi İçin Gereken Adımları Atıyoruz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Veteriner Hekimler Günü dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğü'nde (OGM) düzenlenen programda, hayvansal üretimin gıda arz güvenliği açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi. Vatandaşlara sağlıklı, kaliteli ve güvenilir hayvansal ürünleri sunmak için de veteriner hekim meslek grubunun önemli olduğunu vurgulayan Yumaklı, bu meslek grubunun hayati önem taşıyan koruyucu hekimlik, hayvan ıslahı ve tedavisi ile hayvansal ürünlerin güvenliği gibi çeşitli alanlarda hizmet verdiğini anımsattı. Yumaklı, halk sağlığı açısından önemli olan bulaşıcı hastalıkların büyük bölümünün zoonoz, yani hayvanlardan insanlara bulaşan türde olduğuna dikkati çekerek, Kovid-19'un da bunlar arasında bulunduğunu bildirdi. Veteriner hekimlerin Türkiye'nin 81 ili ve 922 ilçesinde zaman mefhumu gözetmeden, en zor koşulda dahi cansiperane şekilde çalıştığını dile getiren Yumaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, veteriner hekimliğin güçlenmesi için gereken adımları attıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, veteriner hekimlerin daha güçlü koşullarda mesleğe adım atabilmesi ve çalışması için hem yapısal hem de mevzuat iyileştirme çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. İstiklal Marşı'nın yazarı milli şair Mehmet Akif Ersoy'un da bir veteriner hekim olduğunu hatırlatan Yumaklı, "Onun meslek hayatındaki duruşu bize bilimsel bilgi ile ahlaki sorumluluğun nasıl olması gerektiğine ilişkin ipucu veriyor." dedi. SAHİPSİZ KÖPEK DENETİMLERİNDE VETERİNER HEKİMLER GÖREVLENDİRİLECEK Yumaklı, sağlıklı hayvan olmadan sağlıklı insan, sağlıklı insan olmadan da sağlıklı toplum olamayacağını belirterek, sağlıklı toplumun teminatının veteriner hekimlerin bilgi, emek ve vicdanıyla mümkün olduğunu söyledi. Bakanlık olarak Türk Veteriner Hekimler Birliği ile görev alanlarının kesiştiği birçok konuda işbirliği halinde olduklarını vurgulayan Yumaklı, kedi ve köpeklerin kimliklendirilmesinde Bakanlık personelinin yanı sıra serbest veteriner hekimlerin de 4 yıldır görev aldığını bildirdi. Bakan Yumaklı, şubatta Bakanlık ile Birlik arasında yapılan protokolle koyun ve keçilerin küpelenmesi ve programlı aşıların yapılmasında aynı uygulamaya geçtiklerini ifade ederek, "Bu kapsamda il müdürlüklerimizle bölgedeki veteriner hekim odaları bu protokolü imzalayarak mücadeleyi beraber yürütecekler." diye konuştu. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün de yeniden yapılandırıldığına dikkati çeken Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu: "Burada özellikle veteriner hekim arkadaşlarımızın görev alması son derece önemli. Hayvanları Koruma Kanunu gereği icra edilecek işlerde veteriner hekimler görevlendireceğiz. Bu arkadaşlarımız sahipsiz sokak köpekleri sorununun çözümü için belediyelere yaptığımız denetimlerde aktif görev alacaklar." “KENDİ İŞİNİZİN PATRONU OLUN" Yumaklı, veteriner hekim olarak üniversiteden mezun olanların kamuda istihdamı konusunda ciddi bir talep olduğunu da dile getirerek, şunları kaydetti: "Bu mümkün değil. Çünkü mezun olan kardeşlerimizle emeklilerin arasında ciddi fark var, sürekli alımın olması mümkün değil. Sizlerin aldığı eğitim sadece üniversiteden mezun olunca kamu kurumunda işe girmek, bir muayenehane açarak hizmet vermek değil, eğitimi kendi işinizin patronu olarak kullanabileceğiniz devasa bir alan var. Bakanlığımız bununla ilgili 5 yıllık Hayvancılık Yol Haritası açıkladı ve orada özellikle siz kıymetli kardeşlerimin kendi ata toprağında kendi işini kurmasıyla ilgili ortamı hazırladık. Normalde verilen desteklerin üzerine eğer genç bir kardeşimiz bu işi yapmaya başlamışsa ilave pozitif ayrımcılığı var. Eğer kadın bir girişimcimiz varsa ona ilaveten daha da fazla destek ve bizlerin teşvikleri var. Bu yönünün değerlendirilmesini özellikle istirham ediyorum. Ben ülkemin gençlerini bu konuda almış oldukları eğitim konusunda son derece yetkin görüyorum ve buradan bütün kardeşlerimi kendi işlerinin patronu olmaya davet ediyorum."

Bakan Yumaklı Tuz Çalısı Üretim Tesisini İnceledi Haber

Bakan Yumaklı Tuz Çalısı Üretim Tesisini İnceledi

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Mardin'e giden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Tuz Çalısı Üretim Tesisi'ni inceledi, kurumun müdürü Menduh Dinler'den çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Bakan Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, Mardin'de üretimi artırmak üzere çok farklı projeler yürüttüklerini, il müdürlüğünün 127 dekarlık alanda fidan yetiştirmekle ilgili çalışmalarda bulunduğunu söyledi. Sadece belli ürünler ya da ürün grupları değil öncelikle bölgeye has olmak üzere badem, bıttım, fıstık ve nar gibi farklı ürünlerin fidanlarının yetiştirileceğini kaydeden Yumaklı, hedeflerinin kullanılmayan ya da ekonomiye kazandırılmayan arazilerde bu ağaç ve bitkilerin yayılımını sağlamak olduğunu belirtti. BU YIL 3 MİLYON, GELECEK YIL 6 MİLYON TUZ ÇALISI BİTKİSİ ÜRETİLECEK Özellikle mera ıslahları konusunda son yıllarda çok ciddi gayret sarf ettiklerini, ciddi bütçeler harcadıklarını anlatan Bakan Yumaklı, şöyle konuştu: "Ancak iklim değişikliğinin bize getirdiği farklı bir dayatma da var, meralarımızla ilgili. Buralara yaptığımız maliyetler, masraflar bir süre sonra bizi tekrar başa getiriyordu. Tuz çalısı, meralarda ekilmek üzere yetiştiriliyor. Her türlü toprak şartlarında, tuzlu toprak şartlarında, kuraklıkla alakalı sorunlu olan yerlerde bile yetişebilen bir mera çalısı bu. Özellikle küçükbaş hayvanların çok severek tükettiği ve besin değeri olarak da yüksek bir bitki. Erozyonla mücadelede de yine erozyona karşı önemli bir direnç sağlayan bitki. Hayvancılık için ekonomik bir yönü var. İklim değişikliğinin dayattığı her türlü şarta göre tarımsal üretimin her alanında yeni projeler ve yeni yaklaşımlar getirmeye gayret ediyoruz." Tuz çalısı bitkisinin de Türkiye'de mera ıslahları ve küçükbaş hayvancılığın gelişmesi konusunda son derece önemli olacağına işaret eden Yumaklı, bu yıl 3 milyon, gelecek yıl da 6 milyon tuz çalısı fidanı üreteceklerini bildirdi. Bakan Yumaklı, mera alanlarına dikilen bu fidanların 1,5-2 yıllık koruma sonrası doğada kalıcı adaptasyona da sahip olabildiğini dile getirerek, bu proje üzerinde uzun yıllardır çalıştıklarını anlattı. "SON 25 YILDA 25 MİLYON DEKARI ISLAH ETTİK" Bu projenin gerçekleştiğini görmenin memnuniyet verici olduğunu belirten Yumaklı, bu bitkinin yanı sıra mera yem bitkisi olarak bozkır otu, nohut geveni gibi farklı türlerin de yetiştirilmesini sağlayacaklarını anlattı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son 25 yılda 25 milyon dekarı ıslah ettik. 2025 yılında 2,6 milyon dekarlık alanı bu anlamda ıslah etmiş olacağız. Her bölgenin kendine özgü şartları var. Başta su konusu olmak üzere çok dikkatli olmamız gereken hususlarda da özellikle iklim dirençli bitkilerin yetiştirilmesi konusuna azami gayret sarf ediyoruz. Mera ıslahına Dünya Bankası projesiyle 1,5 milyar liralık bir kaynak ayırdık. Gölgelikler, sıvatlar, sondajla su çıkarılması gibi özellikle hayvancılık yapan kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere de bu bütçeden pay ayıracağız. Çadırlar, güneş panelleri, süt sağım makineleri, cihazlar gibi 1,5 milyar liralık rakamı tamamen bu alanda kullanacağız." Mardin'e son 23 yılda 208 milyar liralık tarım, orman ve su alanlarında yatırım ve destek sağladıklarını kaydeden Yumaklı, 54 su ve sulama eserinin bulunduğunu dile getirdi. Bakan Yumaklı, kentteki programları kapsamında Mardin Valiliğini ziyaret ederek, Vali Tuncay Akkoyun'la görüştü. Valilik ziyaretinin ardından Yumaklı İl Tarım ve Orman Müdürlüğünde personelle bir araya geldi.

Türkiye Tarımsal Hasılada Avrupa'da Birinci Haber

Türkiye Tarımsal Hasılada Avrupa'da Birinci

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı gelecek hafta yapılacak IV. Tarım Orman Şurası kapsamında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi'nde gerçekleştirilen "Tarım Diplomasisi Atölyesi" ne katıldı. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen "Günümüz Dünyasında Tarım Diplomasisi" başlıklı özel oturumda soruları yanıtlayan Bakan Yumaklı, tarım diplomasisinin önemine ilişkin görüşlerini paylaştı. Gelecek hafta düzenlenecek IV. Tarım Orman Şurası'nın önemine işaret eden Yumaklı, şurayı sadece bugünün ya da yarının değil gelecek 50 yılların perspektifini vermesi amacıyla düzenlediklerini söyledi. Bakan Yumaklı, IV. Tarım Orman Şurası öncesi düzenledikleri bugünkü etkinlikle tarımın diplomasi yönünü vurgulamak istediklerini kaydederek, gıdanın aynı zamanda ülkelerin diplomatik bakışlarını da değiştirdiğini, dünyada farklı boyutlarda çıkan krizlerin hemen ardından gıda arz güvenliğinin ve üretimde yeterliliğin gündeme geldiğini anlattı. Bugünün dünyasının çok bilinmeyenli bir denklemi getirdiğini, gıda güvenliğinin ülkelerin birbirleriyle bu anlamdaki etkileşimini doğrudan etkilediğini dile getiren Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye olarak biz elbette tarım diplomasisini stratejik bir dış politika aracı olarak görüyoruz. Neden bunu çok net bir şekilde söylüyoruz? Ülkemizin coğrafi konumu, agroekonomik çeşitliliğimiz ve çok taraflı platformlardaki Türkiye'nin rolü bize bu anlamda önemli sorumluluklar da yüklemiş durumda. Uluslararası kuruluşlarla çok ciddi iş birliklerimiz var. Küçük işletmelerin desteklenmesinden iklim dirençli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ve suyun verimli kullanılmasına kadar ortak çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Sadece kendi ülkemiz için değil aynı zamanda uluslararası partnerlerimizle yürüttüğümüz çalışmalar." "ULUSLARARASI TEMASLARIMIZ TARIM VE GIDA KONUSU ÖNEMLİ BİR BAŞLIK" Bakan Yumaklı, G20, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve İslam İş Birliği Teşkilatı gibi pek çok uluslararası kuruluşla tarımla ilgili vizyonlarını paylaşmaya devam ettiklerini belirterek, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası kuruluşlardaki aktif rolünün tarım diplomasi alanında da yoğun bir şekilde kullanıldığını vurguladı. Yumaklı, "Balkanlardan Afrika'ya, ABD'den Uzak Asya'ya kadar birçok bölgede çeşitli ülkelerle ikili iş birliği, teknik destek talepleri, bilgi ve tecrübe paylaşımları devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bütün uluslararası temaslarında tarım ve gıda konusu mutlaka ama mutlaka önemli bir başlık olarak duruyor." diye konuştu. Gıda güvenliği, iklim uyumu, çölleşmeyle mücadele ve su yönetimi konularında da bilgi ve tecrübe paylaşımının her zamankinden çok daha fazla gündeme geldiğini ve geleceğini anlatan Yumaklı, Türkiye'nin bu manada hem coğrafi konumu hem de sahip olduğu değerler anlamında etkili bir aktör olduğunun altını çizdi. "ÜRETİCİ KORUNMUYORSA SÜRDÜRÜLEBİLİRKEN SÖZ EDEMEYİZ" Bakan Yumaklı, bu noktada tahıl koridoru girişiminin sağladığı başarıdan ve küresel gıda arzına sunduğu katkıdan bahsederek, şu açıklamalarda bulundu: "Tarım diplomasisi aynı zamanda bir barış diplomasisidir. Yani bir bölgede gıda yoksa huzur yoktur, barış yoktur. Bir toplumun gıda ile ilgili sorunlarının olması ya da önünü görememesi ve belirsizliğin olması, o toplumun başka konularda herhangi motivasyonunun olmadığı anlamına gelir. Eğer bir üretici korunmuyorsa sürdürülebilirken söz edemeyiz. Gıda sadece bir ürün değildir, aynı zamanda bir istiklal ve istikbal başlığıdır. Dolayısıyla bu perspektiften bakıyoruz. Türkiye'nin bu manada tarım diplomasisi yoluyla barışa ve paylaşıma yapacağı katkılar, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da etkin bir tarım diplomasisi ile devam edecektir." "TÜRKİYE, TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA BİRİNCİ ÜLKE" Yumaklı, tarım diplomasisini neden şura kapsamına aldıklarından bahsederek, "Tarım diplomasisi aslında gündemimize yeni aldığımız bir konu değil. Sadece bu kadar derinlemesine konuşulan bir ortam olmadı ama fiili olarak Türkiye uyguladı bunu." şeklinde konuştu. Türkiye'nin 2023 rakamlarına göre tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada da ilk 10 ülke arasında yer aldığını dile getiren Yumaklı, "Dolayısıyla bir de bunun üzerine yaklaşık 32,6 milyar dolarlık ihracatı da koyarsak üzerine doğrudan tarım diplomasisinin aslında fiili olarak uygulandığını ve hayata geçtiğini söylemek isterim. Bu rakamlar bile tek başına aslında bunun altının çok ciddi bir şekilde Türkiye tarafından doldurulduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı. Bakan Yumaklı, Kovid-19, zirai don, iklim değişikliği gibi nedenlerle dünyada insanlığın açlıkla sınandığını ve Gazze'de de insanların açlıkla mücadele ettiğini kaydederek, Türkiye'nin her zaman her ortamda insanların gıdasını sağlamak için büyük bir inisiyatif ortaya koyduğunu anlattı. Türkiye'nin ihtiyaç sahibi ülkelere yaptığı insani yardımlar ile gıda yardımlarından bahseden Yumaklı, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaptıklarını, söz konusu ülkelere en hızlı şekilde gıdayı ulaştırdıklarını, bunların hepsinin tarım diplomasisi olduğunu söyledi. "ÜLKEMİZİN STRATEJİK STOK MERKEZİ OLARAK KONUMLANMASINI BEKLİYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Türkiye'nin tarım konusundaki stratejik önemine işaret ederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Yakın zamanda Dünya Gıda Programı (WFP) bize Türkiye'yi bölgesel ve küresel bazda gıda stokları için bir 'stratejik stok merkezi' olarak konumlandırma talebiyle geldi. Biz de Dışişleri Bakanlığımızla Türkiye'nin stratejik stok merkezi olma konusunu istişare ettik. Bütün değerlendirmeler tamamlanmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle inşallah ülkemizin stratejik stok merkezi olarak konumlanmasını bekliyoruz. Türkiye'nin bugüne kadarki bu alandaki etkinliğini aynı zamanda kurumsal bir yapıya döndürmekle ilgili çalışmaların olduğunu da buradan ifade edelim." Yumaklı, Türkiye'nin krizlerin de yaşandığı bütün coğrafyalara çok ciddi bir yakınlık içerdiğini kaydederek, gıdanın ihtiyacı olana en hızlı bir şekilde ulaştırılması bağlamında coğrafi konumun kendilerine bir avantaj sağladığını bildirdi. "TÜRKİYE STRATEJİK ÜRÜNLERDE BÜYÜK ORANDA KENDİNE YETER BİR ÜLKEDİR" Bakan Yumaklı, su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere ulaştırılması adına hayata geçirdikleri projeleri ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatarak, Su Verimliliği Seferberliği'ne ilişkin detayları paylaştı. Tarımda sürdürülebilir kalkınma hedeflerini savunduklarını ve bu hedeflere ulaşmak için stratejik adımları attıklarını dile getiren Yumaklı, "Yine ülkemizi uluslararası kuruluşların merkezi haline getirme vizyonumuz var. Bu bağlamda hem BM hem de diğer uluslararası kuruluşlarla ülkemizde ofis açmaları konusunda da gerekli faaliyetleri sürdürüyoruz. Yerleşik kuruluşların çoğu yalnızca ülkemizi değil ülkemizin yakın coğrafyasındaki Avrupa ve Orta Asya ülkelerini kapsayacak şekilde projelerini yürütüyor." açıklamasında bulundu. Yumaklı, Türkiye'nin tarım diplomasisi konusunda iletişimde olduğu, bağlantı kurduğu ve birlikte proje geliştirdiği bütün ülkelerle çok yakın ve samimi bir kardeşlik hukukunun oluştuğunu vurguladı. Bu ilişkilerde iki tarafın da kazandığını dile getiren Yumaklı, "Dolayısıyla biz bütün bunları çok dikkatli bir şekilde yürütüyoruz. Türkiye'nin kadim bir devlet olmasından kaynaklı oturmuş bir eylem-söylem birliği var." diye konuştu. Türkiye'nin tarımda don ve benzeri karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan bahseden Yumaklı, "Dünyada hiçbir ülke yüzde 100 kendine yetebilir değildir. Kendine yetebilirliğin oranları vardır. Türkiye bu manada stratejik ürünlerde büyük oranda kendine yeter bir ülkedir. Özellikle herhangi bir iklim kaynaklı sorunla karşılaştığımızda bu durumun karamsarlığa dönüşmemesini özellikle belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

1 Milyon Samuray Arısını Doğaya Salmış Olacağız! Haber

1 Milyon Samuray Arısını Doğaya Salmış Olacağız!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Giresun programı kapsamında Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesindeki Fındık Araştırma Enstitüsü'nü ziyaret etti. Bakan Yumaklı burada yaptığı açıklamada, enstitünün dünyada örneği bulunmayan 90 yıllık bir kurum olduğunu söyledi. Enstitüde özellikle kalite, verim artışı ve yeni AR-GE çalışmaları yapıldığını belirten Yumaklı, son dönemde ise Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü ile fındık bahçelerinin yenilenmesine ilişkin önemli çalışmalar ortaya konulduğunu ifade etti. Küresel iklim değişikliğinin çok çeşitli etkilerinin artık şiddetli şekilde görülmeye başladığını vurgulayan Yumaklı, bazen zirai don, bazen de kahverengi kokarca gibi zararlıların etkileriyle bunları gözlemlediklerini anlattı. “46 İLDE, 624 YERDE FARKLI VERSİYONLARIYLA BU MÜCADELE DEVAM EDİYOR" Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcanın sadece bu yıla ait bir konu olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti: "2017 yılında ülkemize Gürcistan'dan giriş yapmış bir zararlıdan bahsediyoruz ancak 2022-2023 pandemi yaptığı bir döneme denk geldi. Kahverengi kokarcanın etkilerinden muzdarip olan 13 ilimizin valileriyle birlikte kasım ayında bir toplantı yaptık. Orada mücadele planımızı oluşturduk, hep birlikte istişare ettik ve uygulamaya aldık. 46 ilde, 624 yerde farklı versiyonlarıyla bu mücadele devam ediyor." Sadece ilaç değil biyoteknik mücadelenin de önemli olduğunu vurgulayan Yumaklı, feromon tuzaklardan kahverengi kokarcanın düşmanı olan samuray arısına kadar birçok yöntemi kullandıklarını aktardı. Kahverengi kokarcayla mücadelede, kırsalda ilaçlanması gereken depo, odunluk, kullanılmayan bina gibi yaklaşık 400 bin yapı olduğunu tahmin ettiklerini dile getiren Yumaklı, ancak uygulamaya başlandıktan sonra 660 binin üzerinde bu tür yapının ilaçlandığını kaydetti. "1 MİLYON SAMURAY ARISINI DOĞAYA SALMIŞ OLACAĞIZ" Bakan Yumaklı, samuray arısı üreten Fındık Araştırma Enstitüsünün biyoteknik mücadelenin önemli örneklerinden biri olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Bütün dünyada, kahverengi kokarcayla mücadele eden ülkelerin, samuray arısı üretimiyle ilgili yayımladıkları rakamlar var. Şu ana kadar bizim gördüğümüz, farklı ülkelerin en fazla 240 bin üreteni oldu. Ancak geçtiğimiz yıl sadece Türkiye çapında 200 bin üretilmişti, TAGEM'in bağlı enstitüleri 1 milyona kadar çıkmış olacak. Yani kahverengi kokarca mücadelesiyle 1 milyon samuray arısını biz doğaya salmış olacağız." Kahverengi kokarcanın sabit bir zararlı olmadığını dile getiren Yumaklı, "35 kilometre uçabilen, çok kolay kolay da etkilenmeyen bir zararlı. Başta fındık ağaçları olmak üzere çok önemli ölçüde yeşil meyvelere, sebzelere zarar veriyor, dolayısıyla bu mücadele son derece önemli." diye konuştu. Mücadelenin, sadece Bakanlığın yaptığı eylem planını uygulanmasıyla mümkün olmayacağını ifade eden Yumaklı, "Aynı zamanda vatandaşlarımızın da bize bu konuda destek olmaları gerekiyor. Bunu hep ifade ediyoruz yani bir bölgede, bir köyde, bir alanda yüzde 90 oranında siz gerekli ilaçlamayı yaparsınız ama yüzde 10 buna ilgi göstermezse, daha sonra yapmış olduğunuz tüm mücadelenin boşa gitmesi mümkün." dedi. Bakan Yumaklı, kahverengi kokarcayla mücadele alet ve ekipmanlarının kırsal kalkınma destekleri arasına alındığını ve yüzde 50 hibe desteği sağlandığını söyledi. Kahverengi kokarcayla mücadeleye katkı veren tüm paydaşlara teşekkür eden Yumaklı, "Çünkü bu komple bir mücadele, bu mücadeleden galip geleceğiz, ondan hiçbir şüphemiz yok. Sadece biraz sabır, disiplin ve hep birlikte çalışmaya ihtiyaç var." ifadelerini kullandı. Yumaklı, Fındık Araştırma Enstitüsündeki Biyolojik Mücadele Laboratuvarı'nda doğaya salınacak samuray arılarının ana kolonilerinin parazitlenmesini gerçekleştirdi. Keşap ilçesi Düzköy köyündeki ilaçlama çalışmalarını da inceleyen Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, feromon tuzaklarla ilgili bilgi aldı.

Bakan Yumaklı Giresun ve Ordu'da İncelemelerde Bulundu Haber

Bakan Yumaklı Giresun ve Ordu'da İncelemelerde Bulundu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ordu'nun Ulubey ilçesine bağlı Sayacabaşı mevkiinde zirai dondan etkilenen fındık bahçesinde incelemelerde bulundu. Zirai donun etkili olduğu illerde incelemelere devam ettiklerini belirten Yumaklı, Malatya'nın ardından bugün de Giresun ve Ordu'da incelemelerde bulunduklarını söyledi. Fındık üretiminin yüzde 28'inin Ordu'da gerçekleştiğine işaret eden Bakan Yumaklı, üretimin zirai don hadisesinden ne kadar etkilendiğine ilişkin tespit çalışmalarının devam ettiğini aktardı. Geçen salı gününden itibaren Türkiye'de 34 ili ve 16 çeşitli ürünü etkileyen zirai don hadisesinin ön sinyallerinin Meteoroloji Genel Müdürlüğünce verildiğini belirten Yumaklı, bununla ilgili Bakanlık ekiplerinin sahaya çıktığını ve mümkün olduğu kadar alınabilecek önlemleri çiftçi ve üreticilerle birlikte alarak çalışmalara katıldığını vurguladı. Bakan Yumaklı, hasar tespitine ilişkin sonuçları, çalışmalar tamamlandıkça açıklayacaklarını dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: "Ancak hiç daha bunlar olmadan, bizim ülke ekonomimizin tarımsal üretim anlamında çok etkileneceği, yurt dışına bağımlı kalacağımız, çarşı pazarın bu durumdan her türlü etkileneceği gibi akla hayale gelmeyen bir takım yorumlar yapılmaya başlandı. Kimler tarafından? Burada üreticilerimizle ilgili bir şey söylemiyorum, bir de bu şekilde dedikodu çıktı. Sorumluluk sahibi olan kurum temsilcileri, daha bizim çalışmalarımız devam ederken ellerinde hiçbir bilgi olmamasına rağmen, olma ihtimali de yokken, tamamen kendi tahminleri ve yorumlarıyla ülkenin gündeminde yer almaya çalışıyor." Bu tür açıklamaların hiçbirinin doğru olmadığının altını çizen Yumaklı, Bakanlık açıklamalarının takip edilmesini istediklerini kaydetti. "TARSİM'İN POLİÇE BEDELİ YÜZDE 70'E KADAR DEVLETİMİZ TARAFINDAN ÖDENİYOR" TARSİM'in önemine dikkati çeken Yumaklı, şöyle devam etti: "Artık iklim değişikliği bu manada bizim de önümüzde giden bir etkiye sahip yıkıcı bir şekilde geliyor. Artık ifade etmeye gerek yok, bizatihi yaşıyoruz. Dolayısıyla bir yıllık emeğin, gayretin, çabanın garanti altına alınmasının tek yolu tarım sigortasıdır, TARSİM'dir. Bu konuda bizlerin de çabası var. Ancak üreticilerimizin özellikle bu andan itibaren TARSİM konusunda mutlaka gereken ilgi ve alakayı göstermelerini istirham ediyorum. TARSİM'in poliçe bedeli yüzde 70'e kadar devletimiz tarafından ödeniyor." Bakan Yumaklı, Malatya'dan Manisa'ya, Niğde'den Aksaray'a kadar zirai dondan etkilenen bütün illerdeki üreticilere geçmiş olsun dileklerini ileterek, üretim çabaları için teşekkür etti. Zirai dondan etkilenen ağaçlardan gelecek yıl verim alınabilmesi için yapılması gereken çalışmalar olduğunu anlatan Yumaklı, bu işlemlerin kulaktan dolma bilgilerle değil, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı müdürlüklerin belirteceği şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Yumaklı, "Artık bundan bir şey olmaz" diyerek ağaçların gelişigüzel şekilde kesilmesinden uzak durulmasını istediklerini ifade ederek, "Bizim arkadaşlarımızın gezmediği, uğramadığı hiçbir yer olmayacak. Bütün iller için bunu söylüyoruz. Bu konuya özel bir hassasiyet gösterilmesi bizim açımızdan son derece önemli." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk andan itibaren konuyu yakından takip ettiğini belirten Yumaklı, "En son Kabine Toplantısı sonrasında kendisinin açıkladığı, bizim de detaylarını verdiğimiz bu mağduriyetin giderilmesine yönelik talimatlarını vermiş oldu. Türkiye'deki bütün üreticilerimiz adına, Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum." diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bugün itibarıyla 659 bin yapının ilaçlandığını belirterek, yapılan çalışmaların boşa gitmemesi için bu konuda bütün üreticileri kendilerine destek vermeye davet etti.

Bakan Yumaklı Zirai Dondan Etkilenen Malatya'da Haber

Bakan Yumaklı Zirai Dondan Etkilenen Malatya'da

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi Kuyulu Mahallesi'nde zirai dondan etkilenen kayısı bahçesinde incelemede bulundu. Bakan Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, zirai dondan etkilenen üreticilerin yanlarında olduklarını söyledi. Ekiplerin çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Yumaklı, "Şu andaki tespitlerimizde 34 ilimiz bunlardan farklı ölçülerde ve farklı oranlarda etkilendi." dedi. Zirai dona ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam açıklama yaptığını anımsatan Yumaklı, şöyle konuştu: "Tarım sigortasını yaptırmış olanların, tespit çalışmaları biter bitmez, Mersin, Adana ve Hatay'da olduğu gibi derhal ödemeleri yapılacak. Bu bir takvim, daha sonra Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı sigortası olmayan üreticilerimiz için de bu ana kadar yapmış oldukları giderleri hesaplayarak onların bu yapmış oldukları maliyetlerini de karşılayacağız. Tespit, belirleme sigortası olanlar için ödeme, sigortası olmayanlar için de hesaplama ondan sonra ödeme gibi bir takvimi uygulayacağız. Burada tarımsal üretim yapanlar için iklim değişikliğinin bundan sonra da öngörülemez hatta önlenemez etkilerinden uzak kalabilmek ve 1 yıllık emeğin boşa gitmemesi için bunu garanti altına alacak olan tarım sigortasının önemini tekraren belirtmek istiyorum." “BAKANLIĞIMIZIN YAPTIĞI AÇIKLAMAYA DİKKAT EDİLMESİNİ İSTİRHAM EDİYORUM" Zirai don hasarının tespiti için fiziki şartların oluşması gerektiğini, ağaçların ve ürünlerin üzerinde kar, buz varken bu tespitlerin mümkün olmadığını dile getiren Bakan Yumaklı, şöyle konuştu: "Burada parantez açmam gerekir. Böyle durumlarda herhangi bir temsiliyeti olabilir, kendisine göre bir uzmanlığı olabilir ancak elinde hiçbir veri olmadan hitap ettiği kesim neyse, onlara mesaj verme adına bizlerin bile elinde olmayan, olması mümkün olmayan bilgileri kendisine göre sorumsuzca açıklayanları gördük. Bol keseden hiçbir sorumluluğu olmayıp sadece konuşup 'ben mesajımı verdim' diyenler var. Bunların ne üretimimize ne de üreticimize faydası yok. O yüzden buradan Bakanlığımızın yaptığı açıklamanın özellikle dikkat edilmesini istirham ediyorum. Genel geçer şeyler söyleyerek insanların kafasını karıştırmanın hiçbir anlamı yok. Stratejik ürünlerimiz hububat, baklagiller, yağlı tohumlar hatta sebzeyle de ilgili zamanımız var. Bunlarla ilgili bir şey olmadan 'Mahvolduk, ülkemizde gıda sorunu olacak. Çarşı pazar yanacak.' bunlar sorumsuz açıklamalardır. Zirai don meyve gruplarında etkili oldu. Bazı yerlerde çok fazla, bazı yerlerde çok az etkili oldu. Bir ilin içerisinde çok, belli ürünlerde yüzde 80-90 etkili olduğu da oldu, bir ilin içerisinde küçük küçük daha etkili olduğu da oldu. Bunların hepsi düzgün bir şekilde hasar tespitlerinin yapılmasıyla mümkün." "AĞAÇLARIN VERİME DÖNMESİ AÇISINDAN BİZLER DE ÇALIŞMAMIZA DEVAM EDECEĞİZ" İbrahim Yumaklı, üreticiler açısından tarım sigortasının önemine değinerek, "Sigortayı '5 senede bir oluyor, 10 senede bir oluyor. Yaptırmasak da olur.' dememek gerekir. Bir sefer olduğunda ortaya çıkaracağı hasar büyük oluyor." ifadelerini kullandı. Tarım sigortasının poliçe bedelinin yüzde 70'inin devlet tarafından karşılandığını aktaran Yumaklı, "Eğer don hadisesi ve benzeri olaylar için koruma araç gereçleri kullanmak istiyorsanız bunların yarısını da devletimiz hibe olarak veriyor. Eğer bunları kullanıyorsanız yaptırmış olduğunuz tarım sigortasının da yüzde 25 ila 30'u arasında poliçe bedelinde indirim yapıyor. Bütün amaç o emeğin garanti altına alınmasıdır." değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, kayısı ağaçlarının zirai dondan etkilendiğini, bu zararın gözle de görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti: "Bu ağaçların önümüzdeki sene de meyve verebilmesi için yapılması gerekenler var. Bunlarla ilgili de Bakanlığımız, Valiliğimiz de çalışmalara başladı. Bu teknik bir çalışma, uzmanlık isteyen bir çalışma. Bu yönde de gayretimiz olacak. Sadece şu ana kadar olan oldu artık bundan sonrası için bu ağaçların verime dönmesi açısından bizler de çalışmamıza devam edeceğiz. Bütün bu don hadisesinin başladığı andan itibaren illerimizdeki üreticilerimizle, valilerimizle çok yoğun bir takip görüşme trafiği gerçekleştirdim. Bazı konuların analizi ve altyapı çalışmalarını gerçekleştirdim. En nihayetinde de Sayın Cumhurbaşkanımıza oluşan durumu arz ettim ve sağ olsun Cumhurbaşkanımız da her zaman olduğu gibi üreticimizin yanında olmakla ilgili hiçbir tereddüt göstermeden talimatını verdi." "MALATYA'DA YAKLAŞIK 50 BİN TON CİVARINDA KURU KAYISI STOKU VAR" Zirai dondan etkilenen kayısı üreticilerine geçmiş olsun temennisinde bulunan Bakan Yumaklı, çiftçilerin yanlarında olduklarını ifade etti. Kayısının Malatya için son derece önemli olduğuna vurgu yapan Yumaklı, "Türkiye kayısı üretiminin yarısı, ihracatının 4'te 3'ü Malatya'dan gerçekleşiyor. Malatya'da yaklaşık 50 bin ton civarında kuru kayısı stoku var. Pazar kaybı anlamında da bu bizi nispeten rahatlatacak." diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.