SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hasat

Porsuk Haber Ajansı - Hasat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hasat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kuru Tarımla Kent Lokantalarına ve Üreticilere Destek Haber

Kuru Tarımla Kent Lokantalarına ve Üreticilere Destek

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, iklim krizinin etkilerini göz önünde bulundurarak 2025 yılında da üretim faaliyetlerinde kuru tarım uygulamalarını tercih etti. Belediyeye ait toplam 725 bin metrekarelik ve yaklaşık 100 futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazisinde başlayan hasat süreci, hem kırsalda üretime destek olacak hem de kentteki sosyal projelere katkı sunacak. Akpınar, Yusuflar, Karahüyük ve Türkmentokat mahallelerindeki arazilerde yürütülen çalışmalarda, kuru tarıma uygun tekniklerle ekimi yapılan buğday ve yem bitkilerinin hasadı başladı. İklim dostu bu üretim modeli, su kaynaklarının korunmasına katkı sağlarken verimliliği de artırıyor. Hasadı tamamlanan yemlik ürünler, hayvancılıkla uğraşan küçük ve orta ölçekli üreticilere ücretsiz olarak ulaştırılacak. Sağlanan bu destek, özellikle kırsal bölgelerde üretim yapan çiftçiler için ekonomik bir rahatlama sunarken, hayvansal üretimin sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacak. Konu hakkında bilgi veren Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı personeli Ziraat Mühendisi Onur Gültekin, “Tarımsal hizmetler dairesi olarak Akpınar'da 345 bin metrekare, Türkmentokat'ta 175 bin metrekare, Karahüyük'te 105 bin metrekare, Yusuflar'da 100 bin metrekare olmak üzere toplamda 725 bin metrekare alanda hasat gerçekleştiriyoruz. Bu alanda kuru tarım yaparak hem verimliği artırmayı amaçlıyor hem de su kaynaklarımızı koruyoruz.” dedi. Öte yandan, bu yıl kuru tarım modeliyle elde edilen buğdaylar Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Kent Lokantalarında kullanılacak. Lokantaların bir yıllık bulgur ihtiyacının belediye arazilerinden karşılanmasıyla birlikte, gıda temininde sürdürülebilirlik sağlanacağını ve belediye bütçesinde önemli tasarruf elde edileceğini anlatan Ziraat Mühendisi Yunus Emre Demir de, “Hasadı tamamlanan yemlik ürünler hayvancılıkla uğraşan üreticilerimize yem desteği olarak ulaştırılacaktır. Bu destek özellikle kırsal bölgelerde üretim yapmaya devam eden küçük ve orta ölçekli çiftçilerimiz için hem ekonomik bir rahatlama hem de hayvansal üretimin devamı açısından büyük önem taşımakta. Tasarruf tedbirleri kapsamında yine kuru tarım modeliyle ektiğimiz buğday hasadından elde edilecek ürünler Kent Lokantamızda değerlendirilecek olup kent lokantamızın bir yıllık bulgur ihtiyacı karşılanmış olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Hasat Edilen Buğdaylardan Elde Edilen Un İhtiyaç Sahiplerine Dağıtıldı Haber

Hasat Edilen Buğdaylardan Elde Edilen Un İhtiyaç Sahiplerine Dağıtıldı

Beylikova Belediyesi, tarımsal üretime dayalı kalkınma modelinde başarılı bir örnek sergileyerek hem belediye bütçesine katkı sağladı hem de sosyal dayanışmanın güçlü bir örneğini hayata geçirdi. Beylikova Belediyesi tarafından 2025 yılı hasat sezonunda arazilerden toplam 450 ton arpa ve buğday elde edildi. Hasat sonrası yapılan kalite analizlerinde üretilen buğdayların, yüksek kalite standartlarında ve ekmeklik un üretimine uygun olduğu belirlendi. Bu önemli gelişme, hem üretim kapasitesinin hem de ürün kalitesinin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Elde edilen ürünlerin büyük bir bölümü, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) satılarak belediyeye gelir olarak kazandırıldı. Bunun yanında, gelecek sezon için gerekli olan tohumluk buğday da ayrılarak sürdürülebilir tarım politikası uygulamaya konuldu. Ancak Beylikova Belediyesi’nin başarısı sadece üretimle sınırlı kalmadı. Kendi üretimi olan buğdaylar, klasik taş değirmenlerde öğütülerek una dönüştürüldü. Elde edilen 25 kilogramlık 500 çuval un, ilçede tespit edilen ihtiyaç sahibi 500 aileye ücretsiz olarak dağıtılmak üzere hazırlandı. Belediye Başkanı Av. Hakan Karabacak, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bu yıl, kendi imkânlarımızla ekip biçtiğimiz arazilerimizden 450 tonluk büyük bir hasat elde ettik. Ürettiğimiz buğdaylar analizlerden başarıyla geçti ve ekmeklik olarak sınıflandırıldı. Bu, bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. Hasadımızın bir kısmını TMO’ya satarak belediyemize gelir sağladık, bir kısmını ise un haline getirip 500 aileye ulaştırıyoruz. Bu hem üretken hem de sosyal belediyecilik anlayışının somut bir göstergesidir.” Bu çalışma, Beylikova Belediyesi’nin sadece hizmet sunan değil, aynı zamanda üreten, paylaşan ve dayanışmayı büyüten bir yerel yönetim anlayışını benimsediğini gözler önüne serdi. Belediyenin örnek uygulaması, kırsal kalkınma, gıda güvenliği ve toplumsal dayanışma açısından önemli bir model oluşturuyor.

Kuraklık Yaşanan Yerlerde Çiftçiler Tarlaya Biçerdöver Sokamadı Haber

Kuraklık Yaşanan Yerlerde Çiftçiler Tarlaya Biçerdöver Sokamadı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın tarımsal üretimde yol açtığı zararlara dikkat çekerek, mağdur olan çiftçilerin yardım kapsamına alınması gerektiğini belirtti. TZOB Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. Birçok doğal afetin aksine kuraklık yavaş gelişim gösterebilmekte, çok geniş bölgelerde ve hatta kimi zaman bir ülkenin tümünde ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkilere sebep olabilmektedir. Ülkemizin küresel ölçekte yarı kurak bir iklim kuşağında bulunması kuraklığın hassasiyetini artırıyor. Kuraklığın tarıma etkilerini 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ülkemizde yaşadık. Bitkilerin çıkış̧ ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunmaması nedeniyle söz konusu yıllarda hem verimde hem de kalitede ciddi sorunlar yaşanmıştır. O yıllarda kuraklık sonucu tarımsal üretim önemli ölçüde etkilenmiş ve birçok üreticinin yanı sıra ülke ekonomisi de oldukça zarar görmüştür. 2024-25 sezonu da ülkemizde tarımsal kuraklık sebebiyle üretimde azalmalar meydana gelmiştir. Özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki illerimizde ciddi verim kayıpları görülmektedir. Kuraklığın yaşandığı yerlerde çiftçilerimiz maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır. Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık %80 oranında verim kayıpları görülmektedir. Diyarbakır’da kuruda buğday verimi %48, suluda %10,8 oranında düşmüştür. Ayrıca kuruda üretilen arpada verim %63 oranında düşmüştür. Mardin’de hububat hasadı bitmek üzeredir. Buğdayda %20, arpada %50 ve mercimekte %55 oranında kuraklık zararı görülmüştür. Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kg olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kg arasında değiştiği görülmüştür. Çankırı’da normalde dekara 300-350 kg olan arpa verimi 50-60 kg’a düşmüştür. Normalde 350-400 kg olan buğday verimi 200-250 kg’a düşmüştür. Aksaray’da arpa hasadı başlamıştır. İlde yağışlar kurtarır seviyede olsa da nisan ayındaki zirai don kaynaklı buğday ve arpada %20 civarında verim kaybı beklenmektedir. Karaman’da 670 bin dekarlık arpa üretim alanının 400 bin dekarı kuraklık ve zirai don sebebiyle biçerdöver girmeyecek durumdadır. Kayseri’de hasat henüz başlamasa da Kocasinan, İncesu ve Yeşilhisar ilçelerinde kuraklık sebebiyle buğday ve arpa verimlerinin %50 oranında düşmesi beklenmektedir. Kırıkkale’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış, rakımı yüksek ve yağış alan bölgelerin haricinde kuraklık nedeniyle önemli verim kayıpları meydana geldiği görülmüştür. Normalde 300 kg olan buğday verimi 100 kg’a, arpa verimi ise 300kg’dan 70-80 kilogramlara düşmüştür. Kırşehir’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış ve yağış alan sınırlı bölgeler haricinde kuraklık ve don sebebiyle %90’a varan verim kayıpları meydana gelmiştir. Kuraklık Hatay ilini de etkilemiştir. Buğdayda kayıp oranı Belen ve İskenderun ilçelerinde %100, Altınözü ilçesinde %60, Kumlu ilçesinde %50, Erzin ilçesinde %42, Kırıkhan, Payas, Defne ve Reyhanlı ilçelerinde %40, Antakya ilçesinde %35, Samandağı, Arsuz ve Hassa ilçelerinde %30 oranında olmuştur. Kilis ilinde 2025 sezonunda Merkez, Musabeyli, Elbeyli ve Polateli ilçelerinde kuraklık yaşanmıştır. Kuraklık sebebiyle arpa rekoltesinde ortalama %84 oranında, nohut rekoltesinde %80 oranında, buğday rekoltesinde ortalama %65 oranında ve kırmızı mercimek rekoltesinde ortalama %77 oranında kayıp beklenmektedir. Ayrıca yağış azalması sonucu yeraltı sularının çekilmesiyle mısır ürününde de üretim kaybı yaşanacağı öngörülmektedir. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanında kuraklık sebebiyle ürünlerde verim düşüklüğü görülmektedir. Geçmiş yıllarda kuraklığın şiddetli yaşandığı yıllar olmuştur. Ancak 2025 yılının henüz ilk yarısı; don, dolu, sel ve kuraklık doğal afetlerinin hepsinin yaşandığı bir afet yılı olmuştur. Nisan ayında yaşanan don afetinden zarar gören çiftçilere sigortası olmasa da hasarları oranında yardım ödemesi yapılacak olması olumludur. Bu sezon yaşanan kuraklık da buğday, arpa ve mercimek başta olmak üzere stratejik ürünlere zarar vermiştir. Bu sebeple kuraklıktan zarar gören ve geliri düşen çiftçilerimizin de yardım kapsamına alınmasını, Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz olarak en az 1 yıl ertelenmesini talep ediyoruz.”

Şekerpancarı Üretimi Yapan Çiftçi Sayısı Azalıyor Haber

Şekerpancarı Üretimi Yapan Çiftçi Sayısı Azalıyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 6 Kasım 2024 tarihinde Aksaray’da şekerpancarı hasadına katıldı.  Bayraktar Ziraat Odaları Başkanlarıyla birlikte basın açıklaması yaptı. TZOB Başkanı Bayraktar’ın açıklaması şu şekilde; “Pancar ve şeker üretimi, yüksek katma değeri, yüksek istihdam imkânı sağlaması, diğer tarım ürünlerinin ve hayvancılığın gelişmesindeki rolü, biyoetanolün en verimli hammaddesi olması gibi özellikleriyle sosyal ve ekonomik yaşam üzerinde tüm dünyada stratejik önemi olan bir üretim koludur. Dünyadaki coğrafi yapı gereği Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya, Ukrayna ve ülkemiz şekeri pancardan; Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin gibi ülkeler hem pancardan hem kamıştan; Brezilya, Hindistan, Meksika, Tayland, Avustralya başta olmak üzere birçok ülke de şekeri kamıştan üretiyor.” “Ülkemiz, pancar şekeri üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyor” “Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık pay ile pancardan şeker üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir.  Dünyada beşinci, Avrupa’da dördüncü sırada yer alıyor. Dünya genelinde kamış ve pancardan şeker üreten ülkeler arasında da 12’nci sıradadır. Şekerpancarı tarımı; Doğu Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in sahil şeridi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde her yıl üreticilerle yapılan ‘Şekerpancarı Üretim Sözleşmesi’ esaslarına göre yapılıyor. Sözleşmeli üretimin ilk örneklerinden biri olup, tarımın sanayiye entegre olmasını sağladı. Ülkemizde şeker pancarı üretimi; her yıl belirlenen şeker kotalarına bağlı olarak şirketler tarafından programlanıyor. Şeker üretiminde ve dolayısıyla pancar üretiminde kota uygulaması ülke kaynaklarının optimum düzeyde verimli ve etkin kullanımını sağlıyor. Ülkemizin yıllık şeker ihtiyacının yüzde 95’i pancar şekeri, yüzde 5’i ise nişasta bazlı şeker ile karşılanmak üzere programlanıyor. 7103 sayılı Kanun ile 2019/2020 pazarlama yılından itibaren her yıl Cumhurbaşkanı kararı ile nişasta bazlı şeker kotası ülke toplam A kotasının yüzde 2,5’i oranında belirleniyor. Ülkemizde 58 ilde şekerpancarı üretiliyor. Üretimde Konya, Yozgat, Afyonkarahisar, Kayseri, Eskişehir ve Aksaray ilk sıralarda geliyor. Geçtiğimiz sezon Aksaray’da 1 milyon 178 bin 458 ton şekerpancarı üretildi. Bu üretim rakamıyla ülke üretiminden yüzde 4,7 pay alarak 6’ncı sırada yer alıyor. Tarım topraklarımızın 3,6 milyon dekarını şekerpancarı üretimi için ayırıyoruz. Yıllar itibarıyla değişmekle birlikte son 10 yılda ortalama yıllık 19,5 milyon ton şekerpancarı üretimi yapıldı. 2023 yılında 3,6 milyon dekarda 25 milyon 250 bin ton şekerpancarı üretildi. 2023 yılında rekor bir üretim ile şekerpancarı üretimimiz ilk defa 25 milyonu geçti. Türkiye İstatistik Kurumu Bitkisel Üretim 2’nci Tahminine göre 2024 yılında üretimin yüzde 8,9 oranında azalarak, 23 milyon ton olacağı tahmin ediliyor.” “Şekerpancarı üretimi yapan çiftçi sayısı azalıyor” Şekerpancarı üretimi yapan çiftçi sayısı yıllar itibarıyla önemli ölçüde azaldı. Son 10 yılda pancar üreten çiftçi sayısı yüzde 19,8 oranında azalarak 99 bin 714’e düştü. Şeker tüketimimiz ise artıyor. 2021 yılında kişi başına şeker tüketimimiz 30,7 kilogram iken 2022 yılında 33,6 kilograma yükseldi. 1 yılda yüzde 9,4 artan kişi başı tüketimimizle şekerdeki yeterlilik oranımız düştü. 2022 yılında şeker yeterlilik oranımız 91,1 olarak gerçekleşti. 85 milyonu geçmiş genç, dinamik ve artış hızı yüksek bir nüfusa sahibiz. Ülkemizde 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancı yaşıyor. Yıllık 55 milyon turist ülkemizi ziyaret ediyor. Bütün bunlar şeker talebini önemli ölçüde artıran unsurlardır. Bu talebin karşılanması gerekiyor. Talebin karşılanması için de şekerpancarı üretiminin devam etmesi gerekiyor.”  “Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur” “Şeker sektörü, şekerpancarı üreticileri ve şeker fabrikalarıyla birlikte bir bütündür. Fabrikalar teknoloji açısından güçlendirilmeli, verimli çalışması sağlanmalı, istihdam artırılmalı ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker sektörünün çiftçi, fabrika çalışanı ve tüketici ayağı bulunuyor. Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa bakıldığında, hem şeker pancarı hem şeker üretiminin artırılması gerekiyor. Açıklanan şekerpancarı fiyatları üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde olması ve üretim motivasyonunun artırması fevkalade önemlidir. Tarımsal üretimin tüm kollarında üretimin devam etmesi elzemdir. TÜRKŞEKER’in açıkladığı şekerpancarı alım fiyatları yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2023 yılında ton başına kota tamamlama primi dahil bin 855 lira olan şekerpancarı alım fiyatı 2024 yılında yüzde 28’lik artışla 2 bin 375 lira oldu. Açıklanan fiyat artmış olsa da yeterli değildir. Tarımsal girdilerdeki artışlar ve ödemekte zorlanılan borç yükü her geçen gün üretimi zorlaştırıyor. Fiyatların hasat başlamadan açıklanması gerekiyor. Bu senede şeker alım kampanyası Eylül’ün 4’ünde başlamış olmasına rağmen fiyat açıklaması 24 Eylül’de geldi. Fiyat açıklamasının gecikmesi üreticilerimizi endişelendiriyor. Birçok üründe maliyet seviyesinde fiyat açıklaması yapıldı. Fiyatların hasattan önce artan girdi fiyatları ve üretim maliyetleri göz önüne alınarak, üreticilerin geçimlerini sağlayacakları ve üretimlerini devam ettirebilecekleri seviyelerde açıklanması şarttır. Üreticilerimiz bunu hak ediyor. Kırsalımız Yaşlanıyor. Yaş ortalaması 58’e yükseldi ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz. Çiftçilerimizin ödedikleri prim gün sayısında adalet sağlanmasını istiyoruz. Çiftçilerimiz diğer sigortalılar gibi prim gün sayısının 7200 güne indirilmesini bekliyor. Gençlerimiz primlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyor. Bugün burada yapacağımız şekerpancarı hasadımızın tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeklerinin karşılıklarını alacağı bereketli bir sezon diliyorum.”  

Vali Aksoy Safran Hasat Şenliğine Katıldı Haber

Vali Aksoy Safran Hasat Şenliğine Katıldı

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Türkiye'nin en büyük safran tarlasında düzenlenen Eskişehir’in ilk 'Safran Hasat Şenliği'ne katıldı. Şenlikte konuşan Vali Aksoy, safran tarımının önemine değinerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada, Eskişehir’in ilk Safran Hasat Şenliği'nde sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Türkiye'de üretilen toplam safran alanının büyük bir kısmı Eskişehir'de gerçekleştirilmekte. Yüz dönümlük bir alanda safran üretimi yapılıyor ve bu faaliyet, hem ülkemiz hem de Eskişehir adına önemli bir tarımsal faaliyet olarak karşımızda duruyor. Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle su kaynaklarında yaşanan kısıtlılıklar göz önünde bulundurulduğunda, safranın su tüketiminin az olması onu tercih edilen bir tarımsal üretim çeşidi haline getiriyor. Su tüketimi fazla olan ürünler yeraltı sularında azalmaya neden olabiliyor. Bu nedenle suya az ihtiyaç duyan ürünlere yönelmemiz büyük önem taşımaktadır. Safran üretimi bu açıdan hem su tüketimi hem de ekonomik getiri bakımından oldukça cazip. Burada birçok yatırımcı bir araya gelerek bu iş birliğini ortaya koydu. Bu da oldukça kıymetli bir çalışma. Üretelim ve ihracatta hiçbir sorun yaşamayalım. İç piyasada da talebi karşılamakta zorlanabiliriz, ancak bu festival ve hasat günümüz, gelecekteki yatırımlara fırsat yaratacaktır. Geçit Kuşağı Araştırma Merkezimiz, Türkiye'nin safran anlamındaki tek yerli türü olan Karaaslan'ı geliştirdi. Bu türün yaygınlaşması hepimizin ortak amacı olmalıdır. Başta Tarım İl Müdürlüğümüz olmak üzere araştırma enstitümüze, bu projede görev alan iş insanlarına ve destek veren odalarımıza teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür eder, hasat günümüzün hayırlı olmasını dilerim." dedi.

Marmarabirlik Açıkladığı Fiyatı Revize Etmelidir Haber

Marmarabirlik Açıkladığı Fiyatı Revize Etmelidir

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Kasım Cuma günü Bursa’nın İznik ilçesinde zeytin hasat törenine katıldı. Başkan Bayraktar Ziraat Odaları Başkanları ile birlikte yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Zeytin, Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında tarımı geleneğe dönüşmüş bir bitkidir. Kökleri tarihe dayanan ve kutsal kitaplarda yerini bulan zeytinin sıkılması ile elde edilen zeytinyağı içerdiği antioksidanlar, karotenoidler, fenolik bileşikler ve vitaminler bakımından beslenme ve sağlık açısından önemlidir. Dünya’da zeytin yetiştiriciliği yapılan alanın yaklaşık yüzde 90’ı ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasındaki ülkelerdedir. Dünyada 2022 verilerine göre yaklaşık 10,9 milyon hektar alanda 21,5 milyon ton zeytin üretimi yapıldı. Dünya sofralık zeytin üretimi aynı seviyede kalırken, zeytinyağı üretimi yüzde 25 arttı. Dünyada ilk sırada gelen İspanya’da sofralık zeytin üretimi azalırken, ülkemizin üretimi arttı. Önceki yıllarda üçüncü sırada olan ülkemiz 2022 yılında dünya sofralık zeytin üretiminde dünya birincisi oldu. Ülkemizi İspanya ve Mısır izledi.” “Sofralık zeytin üretiminde dünya lideriyiz” “Dünya zeytinyağı üretimi ve ihracatının yarısından fazlası İspanya ve İtalya’ya aittir. Zeytinyağı üretiminde de dünyada azalış görülürken ülkemizde artış gerçekleşti. Ülkemiz İspanya’nın ardından dünyada ikinci sıraya yerleşti. Böylece önceki yıllarda dünya sıralamasında dördüncü sırada gelen ülkemiz zeytinciliğini geliştirdi ve zeytinyağı üretiminde kendisine koyduğu dünya ikinciliği hedefine ulaştı, hatta sofralık zeytin üretiminde dünya lideri oldu. Zeytin üretimimiz 2021 yılında 1,7 milyon ton iken, 2022 yılında 2,9 milyon tona yükseldi. 2023 yılında 9 milyon dekar zeytinlik alanda 1 milyon 520 bin ton üretim gerçekleşti. Bu miktarın yüzde 68’i yani 1 milyon tonu yağlık, yüzde 32’si yani 490 bin tonu sofralık zeytindir. Son 5 yılda dane zeytin üretimimiz yüzde 2,7 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bitkisel üretim 2. tahminine göre 2024 yılında dane zeytin üretimi yüzde 136,8 artışla 3 milyon 600 bin ton olması bekleniyor.” “Bu yıl rekor bir üretim gerçekleşmesi bekleniyor” “2022 yılında zeytinyağı üretimi 422 ton, sofralık zeytin üretimi ise 736 bin ton ile rekor seviyeye ulaştı. 2024 yılı için yapılan rekolte tahmininde sofralık zeytin üretimi 750 bin ton, zeytinyağı üretimi ise 475 bin ton olarak tespit edildi. Bu tüm zamanların en yüksek üretimi olacak ve 2024 yılında yeni bir rekor üretim gerçekleşecektir. Üretimdeki artışla birlikte zeytin ve zeytinyağı ihracatımız da artıyor. Zeytinyağı ihracatımız 2021 yılında 50 bin ton, 154 milyon dolardan, 2022 yılında 86 bin ton, 317 milyon dolara, 2023 yılında da 135 bin ton 675 milyon dolara yükseldi. Dünyada azalan zeytin ve zeytinyağı üretimi nedeniyle ihracatımızda önemli artış görüldü. İç piyasada kontrolü sağlamak için 1 Ağustos 2023’ten itibaren dökme ve varilli zeytinyağı ihracat yasağı getirildi, daha sonrasında Ticaret Bakanlığı, 04 Haziran’da ise 1 Kasım 2024 tarihine kadar 50 bin ton dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına izin verdi. İhracatın arz-talep dengesine göre yapılması önemlidir. Üreticilerimizin ve tüketicilerimizin korunması gerekiyor. Özellikle Türk markalı ve ambalajlı ihracatta yeni pazarlara girme fırsatını iyi değerlendirmemiz büyük önem taşıyor. Rekoltedeki artışa paralel olarak ihracatın artarak devam etmesi sektör için önemlidir.” “Bursa 96 bin 498 ton sofralık zeytin üretimiyle Ülkemizde ikinci sıradadır” “Zeytin üreticilerimiz bu sezonda da tüm zorluklara karşı üretmeye devam ediyor. Zeytinyağında dünya ikinciliği, sofralık zeytinde dünya liderliği konumunda olmamız zeytin sektörü için büyük başarıdır. Bu başarıda zeytin üretiminde önemli bir ilimiz olan Bursa’nın da katkısı büyüktür. Nitekim Bursa 96 bin 498 ton sofralık zeytin üretimiyle Ülkemizde ikinci sıradadır. Bursa’da üretilen zeytinin yüzde 26’sı olan 25 bin 78 tonunu İznik ilçemiz üretiyor. Ancak üreticilerimiz bu seneki rekor üretimden memnuniyet yaşamakla birlikte aynı zamanda ürün artışının fiyatlara yansımaması nedeniyle yeterli geliri elde edemeyeceği endişesi içindedir.” “Marmarabirlik açıkladığı fiyatı revize etmelidir” “Geçtiğimiz günlerde Marmarabirlik zeytin avans fiyatlarını açıkladı. Açıklanan avans fiyatlarda; tavan fiyatta yüzde 13,6 artış varken, taban ve yağlık zeytin fiyatları aynı kaldı. Açıklanan bu fiyatlar üreticilerimizin beklentisinin altındadır. Özellikle işçilik maliyetlerinin artmasıyla birlikte maliyetlerin yükselmesi ve enflasyon dikkate aldığında açıklanan zeytin fiyatının yetersiz olduğunu görüyoruz. Marmarabirlik sektör için, üreticilerimiz için önemli bir birliktir. Marmarabirliğin açıkladığı fiyat piyasaya yön veriyor. Marmarabirliğin düşük kalan bu fiyatları açıklaması ne yazık ki piyasada oluşan fiyatları geri çekmiştir. İri dane zeytin fiyatı 165 lira seviyelerine kadar çıkmışken, bu günlerde fiyatlar 55 lira ila 140 liraya kadar geriledi. Yağlık zeytin fiyatı tüccar alımlarında 28 lira seviyesindedir. Bu fiyatlar kabul edilebilir değildir. Marmarabirliğin açıkladığı fiyatların avans fiyat olduğunu biliyoruz. Marmarabirliğin fiyatları üreticilerimizin beklentisi doğrultusunda tekrar ele almasını bekliyoruz. Marmarabirlik bu sene kota dâhilinde ürün alımı yapacak. Rekoltenin bu sene yüksek olduğu göz önüne alındığında üreticilerimizin ürünlerini birliğe verebilmesi için kotaların artırılması şarttır. Tariş ve Tarım Kredi Kooperatifleri henüz alım fiyatı açıklamadı. Bir an evvel üreticilerimizin yeterli gelir elde edebileceği bir fiyatın açıklamasını bekliyoruz. Rekoltenin yüksek olması nedeniyle üreticilerimizin ürünlerini ederinden satamama endişesi taşımasını istemiyoruz. Sağlıklı beslenmede büyük bir önemi ve yeri olan zeytin ve zeytinyağında üreticilerimizin ürünlerini değerinden satması için herkesin elini taşın altına sokması şarttır. Zeytin üretiminin devam etmesi için üreticilerimiz mutlaka desteklenmelidir. Sektöre hak ettiği değer verilmeli, üreticilerimizin üretimde kalması, zeytinliklerin korunması sağlanmalıdır.” “Taklit ve tağşiş üreticilerimizi olumsuz etkiliyor” “Sektörün yıllardır devam eden en önemli sorunlarından biri taklit, tağşişdir. Özellikle son yıllarda sıkı denetim yapılmasına rağmen taklit ve tağşiş engellenemiyor. Bu durum üreticilerimizi de olumsuz etkiliyor. Son aylarda yapılan denetim sonrasında Bakanlığımızca kamuoyuyla paylaşılan taklit ve tağşişli gıda listesi de zeytinyağında yaşanan sahtekarlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Taklit ve tağşişli olduğu tespit edilen 705 adet ürünün 331 tanesi zeytinyağıdır. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünü korumak, her türlü hile ve sahtekârlığa karşı çıkmak gerekiyor. Üreticilerimizin ürünü sofralarımıza içeriğinde ne olduğu belli olmayan yağ olarak girmemelidir. Markasız veya sahte markalı üretimlere yönelik denetimler daha da sıklaştırılmalı ve cezalar mutlaka caydırıcı nitelikte olmalıdır. İthalatta sektörün önemli bir sorunu Afrin’den ihraç kaydı ile getirilen ve serbest bölgelerde işlendikten sonra ihraç edilmesi gereken zeytinyağının; iç piyasaya arz edilmesidir. Bu durum haksız rekabet yaratmakta ve yüksek üretim maliyetleri ile üretim yapan üreticilerimizi de etkilemektedir. Bugün burada yapacağımız zeytin hasadımızın tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeklerinin karşılıklarını alacağı bereketli bir sezon diliyorum.”

Başkan Subaşı Hasat Etkinliğinde Çiftçilerle Bir Araya Geldi Haber

Başkan Subaşı Hasat Etkinliğinde Çiftçilerle Bir Araya Geldi

Bilecik Belediyesi tarafından çiftçilere dağıtılan 762 bin adet marul, brokoli ve karnabahar fidesi için hasat dönemi başladı. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, tarlalarda toprakla buluşan ürünlerin hasat etkinliğinde çiftçilerle bir araya geldi. Deresakarya Köyü’nde çiftçilerle birlikte tarlalarda hasat etkinliğine katılan Başkan Subaşı, verilen emeklerin hasadını yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. BAŞKAN SUBAŞI: ‘’ÇİFTÇİLERİMİZE 18 MİLYON TL KATMA DEĞER SAĞLAMIŞ OLDUK’’ 3 yıldır Bilecik Belediyesi tarafından gerçekleştirilen fide dağıtımı hakkında da bilgi veren Başkan Subaşı, hasat ile çiftçilerin 18 milyon TL’lik katma değer elde ettiğini hatırlatarak, ‘’Bugün, geçtiğimiz aylarda fide dağıttığımız tarlalarımızdayız, çiftçilerimizle birlikteyiz. Bu yıl 762 bin adet fide dağıttık. Bunların arasında marul, brokoli ve karnabahar vardı. 762 bin adet fide çiftçilerimize 18 milyon TL katkı sağlamış olacak. Bizler de bunun mutluluğunu, gururunu ve onurunu yaşıyoruz.’’ Dedi. ‘’ŞU ANA KADAR 1.5 MİLYON FİDE ÇİFTÇİLERE ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITTIK’’ Şu ana kadar çiftçilere 1.5 milyon adet fideyi ücretsiz olarak dağıttıklarını kaydeden Başkan Subaşı, ‘’Bildiğiniz üzere fide dağıtımında 3. Yılımız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seralarında yetişen fideleri, vatandaşlarımıza ulaştırdık. Bu geleneğimizi her yıl sürdürmeyi planlıyoruz. Bugüne kadar yani 3 yılda 1.5 milyon fideyi sadece Bilecikli çiftçilerimizle buluşturduk. Bereketli günlerimiz olsun, toprağımızın bereketi hiçbir zaman sönmesin.’’ İfadelerini kullandı.

Sivas Tohumluk Patates Üretiminde Birinci Sırada Haber

Sivas Tohumluk Patates Üretiminde Birinci Sırada

Sivas İl Tarım ve Orman Müdürü Seyit Yıldız. Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, Şube Müdürleri ve çiftçilerin katılımıyla Merkez Aşağı Yıldızlı Köyü’nde “Patates Hasadı Tarla Günü” gerçekleştirildi. İl Müdürü Seyit Yıldız konuşmasında şu ifadeleri kullandı; ''Patates, yemeklik ve sanayilik kullanım alanları olan karbonhidrat, nişasta, vitamin ve mineralce zengin önemli bir endüstri bitkisidir. Dünyada ve son yıllarda ülkemizde sertifikalı tohumluk kullanımı ile hastalıktan ari, verim ve kalitesi yüksek patates üretimi artmıştır. Patateste genel olarak verimi kısıtlayan ana faktör tohumluktur. Seçilen çeşit ne kadar yüksek verim potansiyeline sahip olursa olsun, kullanılacak tohumluk sağlıklı ve istenilen özelliklere sahip değilse hedeflenen başarıya ulaşmak mümkün olmayacaktır. İlimiz toprakları bakir ve Patates Hastalık - Zararlıları yönünde temiz olduğu için, patates üretimini cazip kılmaktadır. İlimizde rakım (1.300 m) yüksek olduğundan üretilen patateslerin kuru madde oranı yüksek olmakta, buda depoda dayanıklılığı artırmaktadır. Gece gündüz sıcaklık farkından dolayı, ilimizde üretilen patates kalite ve lezzet anlamında Türkiye’nin en iyisidir. Bu sebeplerden dolayı tohumluk ve yemeklik patates üretimi yapan birçok firma, İlimize gelerek arazi kiralamakta ve üretim yapmaktadır. İlimiz tohumluk ve yemeklik patates üretimi her geçen gün artarak devam etmektedir. 2023 yılında ilimiz tohumluk patates üretiminde Türkiye de ilk sırada yer almıştır. Toplam patates üretiminde ise Türkiye’de 6. Sırada yer almaktadır. 2024 yılında ise 18 bin da alanda tohumluk patates, 122 bin da alanda yemeklik patates ekimi yapılmış olup toplam 140 bin da alanda patates üretimi yapılmış ve yaklaşık 700 bin ton patates üretimi yapılması beklenmektedir. Ülkemizin tohumluk patatesinin büyük bir kısmı ilimiz tarafından karşılanmaktadır. Tohumluk patates hasadının hayır ve bereket getirmesini diliyorum.” dedi. Konuşmanın ardından İl Müdürü Seyit Yıldız hasat yapan çiftçilerle sohbet ederek traktörle hasat çalışmalarına katıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.