SON DAKİKA
Hava Durumu

#Genel Başkan Yardımcısı

Porsuk Haber Ajansı - Genel Başkan Yardımcısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Genel Başkan Yardımcısı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bu Şehri Ortak Akılla Yönetin! Haber

Bu Şehri Ortak Akılla Yönetin!

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kültür,Sanat ve Turizm Politikaları Başkanı Muhammed Hakan Tanrıöver bir dizi ziyaret ve açılış için Eskişehir’e geldi. İlk olarak İl Binasında İl Başkanı Çağlar Ölce ve Yönetim Kurulu ile bir araya gelen Genel Başkan Yardımcısı Tanrıöver daha sonra basın mensupları ile bir araya geldi. Basın toplantısında konuşan Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Hakan Tanrıöver şu ifadeleri kullandı; "Uzun yıllar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda görev yaptım. Eskişehir’e hem özel tatil münasebetiyle hem de görev dolayısıyla çok sık çalışma, inceleme ve seyahat ziyaretlerimiz oldu. Gerçekten Eskişehir’de bu süreçte görev yapan belediye başkanlarımızı hayırla ve minnetle anmak istiyorum. Hakikaten Yılmaz Büyükerşen Hoca’nın çok vizyoner bakış açıları oldu. Odunpazarı ilçemizde o dönemdeki belediye başkanımızın da restorasyonla ilgili gerçekten güçlü bir yaklaşımı vardı ve bunu uygulamaya, hayata geçirdiler. Eskişehir, bu anlamda kültür, sanat ve turizm altyapısıyla oldukça güçlü bir şehir. Bunu şuna bağlıyoruz: Türkiye’nin önemli yol güzergâhlarının birçoğu bir şekilde Eskişehir’den geçiyor. Yine aynı şekilde, tematik müzecilik konusunda da Eskişehir’in çok yaygın ve güçlü müzeleri var; bu da çok önemli. Meydanlar ve parklar keza aynı şekilde çok değerli. Etkinlikler konusunda da oldukça iyi bir düzeyde. Dolayısıyla bu anlamda bir altyapı sıkıntısı yok. Yapılması gereken şey, bu unsurların doğru bir tanıtımla önce bölgeye çünkü bölgenin bile bazen haberi olmuyor, ardından Türkiye’ye ve sonrasında dünyaya tanıtımının çok iyi yapılmasıdır. Mesela Eskişehir’in termal kaynaklarının bu kadar zengin olması, Türkiye genelinde ve bölgesel ölçekte hâlâ yeterince bilinmiyor. Dolayısıyla bu çok mühim. Termal kaynaklarının dünyaya anlatılması da son derece önemli. Eskişehir, güçlü bir altyapıya sahip. Bunu da doğru şekilde anlatmamız gerekiyor. Eskişehir, aynı zamanda bir savunma ve direniş şehridir. II. Haçlı Seferi sırasında Selçuklu Sultanı I. Mesut, Haçlıları bu topraklarda durdurmuştur. Yine bildiğiniz üzere, Millî Mücadele döneminde de önemli bir savunma şehri olmuştur. Birinci ve İkinci İnönü Savaşları ile Sakarya Savaşı sürecinde Eskişehir, bu direnişin ve savunmanın önemli kalelerinden biri olmuştur. Özellikle Kırım Tatar bölgesinden gelen nüfus sayesinde, Eskişehir çok önemli bir kültür taşıyıcılığı ve kültürel altyapıya sahiptir. Bu çeşitlilik ve zenginlik, Eskişehir mutfağında ve gastronomisinde de kendini göstermektedir. Bu nedenle, Eskişehir’in gastronomi alanında da kendini daha çok ön plana çıkarması gerekmektedir. Bu tür şehirlerin tanıtımında, özellikle uluslararası kültür ve sanat organizasyonlarına dahil olmak büyük önem taşır. Avrupa Birliği ile ilişkili olan Europa Nostra gibi kuruluşlara miras alanlarımızın dâhil edilmesi ya da UNESCO’nun kültürel miras listelerinde yer alınması, şehirlerin tanıtımı açısından son derece değerlidir. Nitekim Eskişehir, yakın zamanda Sivrihisar’daki Ahşap Direkli Nadide Camisi ile UNESCO’nun listelerine dâhil olmuştur. Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle, teşkilatımızın çabasıyla ve Anahtar Parti iktidarında Çağlar Başkanımızın önderliğinde; kültür, sanat ve turizm alanlarında Eskişehir’i hak ettiği noktaya taşıyacağız. Bu süreçte, kültür ve sanat konularına oldukça ilgili olan İl Başkan Yardımcımız Ece Bozkayı ile birlikte çalışıyoruz. Hedefimiz, Eskişehir’i UNESCO’nun Geçici Kültürel Miras Listesi’nden asıl listeye aldırmaktır. Özellikle Friglerin giriş kapısı olarak bilinen Yazılıkaya Vadisi ki bir süredir ihmal edilmiştir için gerekli altyapıyı oluşturacağız. Aynı şekilde, termal turizme bağlı sağlık turizminin gelişmesi adına da önemli yatırımların önünü açacağız. Türkmen Dağı, Yazılıkaya Platosu, Sündiken ve Bozdağlar gibi coğrafi bölgeleri turizme kazandıracağız. Yöresel lezzetleri ve ürünleri turistik birer altyapı haline getirip, Eskişehir’in kalkınmasında kültürü, sanatı, kültürel mirası ve arkeolojiyi itici bir güç olarak kullanacağız. Anahtar Parti’nin turizm anlayışı, Türkiye’nin her şeyini pazarlamak ya da her şeyi turiste göre şekillendirmek anlayışını reddetmektedir. Biz, ne kadar özgün olursak, ne kadar kendimiz kalabilirsek ve değerlerimizi doğru biçimde yaşatabilirsek, dünyanın ilgisini o kadar çok çekeceğimize inanıyoruz. Dolayısıyla kültürü, kültürel mirası, sanatı ve arkeolojiyi göz ardı etmeden; Eskişehir’in kalkınmasında sanayinin yanında, hatta belki sanayiden daha da ileri bir noktada turizmi ve kültürü itici bir güç olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Şehrin altyapısı, güçlü şehrin tanıtım konusundaki eksikliklerini ifade etmiştik. Şimdi isterseniz eve misafir davet eden bir ev sahibesi olun, isterseniz de çok büyük bir ordunun kumandanı olun. Cevap vermeniz gereken ilk soru elimizde ne vardır? Dolayısıyla Eskişehir'in elinde ne olduğunun çok doğru bir şekilde envanterlenmesi lazım ve artık dijital bir çağda yaşıyoruz. Bunun dijital kültür altyapısıyla bölgeye, bölgede Ankara'da daha doğrusu plan yok. O yüzden bölge altyapısını çiziyorum. Türkiyemize ve dünyaya bunun anlatılması lazım. Çünkü artık dünyanın yeni şehirleri, dünyanın yeni ülkeleri artık şehirler. Şehirler rekabetçi yapılarıyla ön plana çıkıyor. Eskişehir'e bu anlamda hem coğrafi konumundaki avantajı, hem sanayi altyapısının güçlü olması, hem de son günlerde sıkça gündeme gelen toprak elementleri ve madenler konusundaki zenginliği büyük bir imkan. Yine termal, kültür ve sanat altyapısı da bu anlamda çok önemli. Kurşunlu Camii Anadolu'nun nadide eserlerinden biri ve bu itibarla Türk estetik ve mimarisinin en çok öne çıkan alanlarından bir tanesi. Bu itibarla biz Anahtar Parti olarak Eskişehir İl Başkanımız Sayın Çağlar Ölçe'nin önderliğinde Eskişehir'e şunu teklif ediyoruz: Bu şehri ortak akılla yönetin. Bizim kültür, sanat ve turizm konularındaki tecrübelerimizi de şehrin karar alma mekanizmalarında bugünden kullanmaya başlayın. Çünkü Farabi'nin Medinetül Fazıla'sında belirtmiş olduğu Erdemli Kent'te Farabi şu şekilde tarif eder: Erdemli kentler hikmetle yönetilen kentlerdir der. Hikmetle yönetilen kentlerden kastettiği bu kentlerin ortak akılla yönetilmesidir. Dolayısıyla bu akıl, bu altyapı partimizin de girişinde görmüş olduğunuz gibi liyakatli şöhretsizler anahtar parti kadrolarında vardır ve göreve hazırdır. Bir diğer husus, Farabi'den günümüze geldiğimizde yeni dünyanın yeni ülkeleri artık şehirlerdir teorisini dünyada savunan İngiliz kent tasarımcısı Charles Landry de tasarım kentini şu şekilde tarif eder: O kente ait her türlü somut ve somut olmayan kültürel öğesini tanımlayıp tanıtabilen kentler tasarım kenti olmaya adaydır der. Farabi ile Charles Landry arasında kurmuş olduğumuz bu felsefi altyapının kendisinde vücut bulduğu şehir Eskişehir'dir. Dolayısıyla bu somut ve somut olmayan kültürel mirasına dair Eskişehir'in her türlü envanteri çıkartılacak ve bunlar teker teker, teker teker bölgeye, Türkiye'ye ve dünyaya anlatılarak bu sorunun üstesinden gelecektir. Eskişehir'de ortalama 2'ye yaklaşan, yani 1.7 geceleme sayısını biz önce 2,5'a, 3'e, 3,5'a, 4'e getirdiğimiz zaman bundan Eskişehir'deki birdenbire 36 sektör olumlu anlamda etkilemeye başlayacak ve bu lokomotif görevini görecektir. Zaten Türkiye'nin ilk lokomotif fabrikası da Eskişehir'de yapılmıştı. Kültür, Sanat ve Turizm İl Başkan Yardımcıları ile bir toplantı gerçekleştirdik. Eskişehir’i temsilen de Ece Bozkaya arkadaşımız katıldı. Toplantıda bu konuyu gündeme getirdik ve Anahtar Parti olarak 1 Kasım’dan sonra, 102 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk kez ilan edilecek olan bir Millî Kültür Siyaset Belgesi ile sahneye çıkacağız. Bu Millî Kültür Siyaset Belgesi’nde, şehirlerimizi geleceğe hazırlarken tarihî miras altyapılarını nasıl ele alacağımıza dair yol haritamızın ipuçlarını ve bunların uygulama örneklerini paylaşacağız. Türkiye’de bugüne kadar hazırlanan planların en büyük eksikliği, yüzeysel kalmalarıydı. Biz ise uygulama planlarını da içeren somut bir yol haritası sunacağız. Size küçük bir ipucu vermek isterim: Biz şehirlerimizi bu anlamda tematik olarak kategorilere ayıracağız. Örneğin, Dünya Kaleli Kentler Birliği gibi bir sınıflandırmadan yola çıkarak; kaleleri olan şehirlerimiz, kuleleri olan şehirlerimiz, termal zenginlikleri bulunan şehirlerimiz ve ayrıca şehir ve edebiyat dergisi bulunan şehirlerimiz gibi kategoriler oluşturacağız. Bu şehirlerin dünya kültür ve sanat altyapısında hak ettikleri yere ulaşabilmeleri için gerekli destekleri, uygulama planlarıyla birlikte sağlayacağız. Burada özellikle ifade etmek isterim: Sayın İl Başkanımızın, değerli teşkilatımızın ve basınımızın güzide temsilcilerinin huzurunda altını çizmek istiyorum; dünyadaki kültür ekonomisinin en güçlü lokomotifi hiç şüphesiz Hollywood’dur. Bu, aynı zamanda Amerika tarafından kültürel düşüncelerini bir hegemonya, bir propaganda aracı olarak kullanmanın da en etkili yoludur. Şöyle düşünün: Hepimiz televizyonlardan, sinemalardan ya da son dönemde yaygınlaşan dijital platformlardan film ve dizi izliyoruz. Ancak dikkat ederseniz, Hollywood’un ilgilenmediği veya mesafeli durduğu tek coğrafya Anadolu’dur. Ama er ya da geç buraya da gelecekler. Biz, ne kadar özgün olursak, kendi değerlerimize, köklerimize, kültürümüze ve geleneksel sanatlarımıza ne kadar sahip çıkarsak, o kadar güçlü, özgün ve kalıcı oluruz. Dolayısıyla bu anlayışla; camilerimizden tarihî miras alanlarımıza, toprağı vatan kılan ve vatanı da devlete millî kültürle bağlayan bir anlayışın taşıyıcısı olarak, Anahtar Parti kadroları Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu önderliğinde göreve hazırdır. 28 Ekim 2024 tarihinde Genel Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu önderliğinde Anahtar Parti kurulmuştu. 1 Kasım 2025 tarihinde ise Ankara’da birinci yılımızı kutlayacağız. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleriyle çakışmaması için kutlamamızı 1 Kasım tarihinde gerçekleştireceğiz. Bu vesileyle, hem il başkanımız hem teşkilatımız hem de teşkilat başkanımız sizleri bu özel programa davet etmişti. Ben de genel merkezden gelen bir misafiriniz olarak, sizleri Ankara’daki bu anlamlı programa ev sahibi sıfatıyla davet ediyorum." Basın toplantısının ardından Genel Başkan Yardımcısı Tanrıöver, İl Başkanı Ölce ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Anahtar Parti İnönü İlçe Başkanlığının açılışını gerçekleştirdi.

Her Alanda Çöküş Yaşanıyor, Milletin Sabrı Tükeniyor! Haber

Her Alanda Çöküş Yaşanıyor, Milletin Sabrı Tükeniyor!

Gelecek Partisi Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı afetlere, krizlere ve toplumsal çöküntülere ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Genel Başkan Yardımcısı Sayın, mevcut iktidarın tüm ülkeyi kapsayan bir “sistem çöküşüne” sürüklediğini belirterek, “Halk kendi kaderiyle baş başa bırakılıyor, her alanda çöküş yaşanıyor ve artık milletin sabrı tükeniyor” dedi. “GEÇ MÜDAHALE, EKSİK HAZIRLIK, SIFIR SORUMLULUK” Sayın, orman yangınlarından depremlere, askeri kayıplardan toplumsal yozlaşmaya kadar birçok başlıkta iktidarın başarısızlıklarını sıraladı: “Ülkemiz bir afetler coğrafyası ama iktidar, gece görüşlü helikopteri olmayan, yangın uçağı yerine lüks uçak filosu kuran bir anlayışla yönetiliyor. Yangına koşan orman işçisine ne koruma sağlanıyor ne planlama yapılıyor. Askerimiz susuzluktan, gaz zehirlenmesinden şehit düşüyor. Kartalkaya’da yanarak ölen insanlar ekran başında izleniyor. Bu tablo sistemli bir ihmalin, değilse açık bir sorumsuzluğun resmidir.” “TOPLUMSAL DOKU ÇÖKÜYOR, DEVLET SEYİRCİ” Sadece afet yönetiminde değil, sosyal yapıda da büyük bir çözülme yaşandığını ifade eden Mahir Sayın, “Bugün çocuklarımızı, gençlerimizi ve kadınlarımızı koruyamayan bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Uyuşturucu baronları sokaklarda, yasa dışı bahis siteleri sosyal medyada kol geziyor. Aile yapımız çöküyor ama iktidar izlemekle yetiniyor” diye konuştu. “GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ, BU KÖHNEMİŞ SİSTEME EMANET EDİLEMEZ” Sayın, YKS sınavındaki skandalların gençlerin umudunu yerle bir ettiğini belirterek, “Artık bu ülke bir sınav bile düzgün yapamıyor. Geleceğini inşa etmeye çalışan gençlerimiz güven duygusunu yitirmiş durumda. Bu tabloya alışmak, bu düzeni kabullenmek mümkün değildir” dedi. “RADİKAL VE KÖKTEN BİR DEĞİŞİM ŞARTTIR!” Mahir Sayın, Gelecek Partisi’nin bu sistem çöküşüne karşı kapsamlı bir sorgulama, yenilenme ve reform sürecine öncülük edeceğini belirterek şu ifadelerle açıklamasını sonlandırdı: “Bu sistemin her çivisi çıkmış, her duvarı çatlamıştır. Bu sadece bir yönetim sorunu değil, aynı zamanda ahlaki bir çöküştür. Gelecek Partisi olarak, bu çöküşü izlemekle yetinmeyecek, köklü ve radikal bir değişimi kararlılıkla gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin artık güven veren, liyakate dayalı, halkını önceleyen yeni bir düzene ihtiyacı var!”

Mahir Sayın: “Muharrem, Sessizliğin Değil, Sorumluluğun Ayıdır” Haber

Mahir Sayın: “Muharrem, Sessizliğin Değil, Sorumluluğun Ayıdır”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem’in başlaması vesilesiyle yayımladığı yazılı açıklamada, bu ayın sadece tarihî bir anma değil; ilkesel duruş, ahlaki bilinç ve siyasal sorumluluk çağrısı olduğuna dikkat çekti. Sayın, Kerbela’nın sadece bir dini hafıza değil, insanlık vicdanına yazılmış evrensel bir uyarı olduğunu vurguladı. “Muharrem, Kayıpları Hatırlamakla Değil, Değerlere Tutunmakla Anlam Kazanır” Mahir Sayın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Her yıl Muharrem Ayı’nda yaşanan duygusal yoğunluk, eğer adaletsizliğe karşı kararlı bir tavra dönüşmüyorsa, yalnızca tarihî bir ritüele indirgenmiş olur. Oysa Kerbela’nın bize öğrettiği en temel şey; doğruyu savunmanın, bedeli ne olursa olsun terk edilmemesi gereken bir ilke olduğudur. Muharrem; duyguda değil, davranışta derinleşmelidir.” “Toplumsal Yapımızda Hakikatle Yüzleşme Cesaretine İhtiyacımız Var” Sayın, günümüzün toplumsal düzeninde en fazla ihtiyaç duyulan şeyin, hakikatle doğrudan yüzleşebilme iradesi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Bugün Kerbela’yı anarken sormamız gereken şey şudur: Hakikati bilen ama söylemekten çekinen kaç kişi kaldı? Sessizliğin erdem sayıldığı, cesaretin yalnızlaştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Muharrem, tam da bu sessizlik duvarını yıkmak için bir çağrıdır. Bu çağrıya kulak vermek, tarihsel değil ahlaki bir zorunluluktur.” Mahir Sayın açıklamasının devamında, Kerbela'nın günümüz siyasetinde şekli değil, özlü bir hatırlatmaya dönüşmesi gerektiğini belirtti: “Adaletin yalnızca sözde değil, kurumlarda ve sokakta hissedildiği bir Türkiye için; Kerbela’nın mesajı sadece siyasal değil, yapısal bir dönüşüm çağrısıdır. Herkesin inandığı değerler uğruna kendini sorgulaması gereken bu ay, ahlaki yenilenmenin kapısını aralamalıdır.” “Milletimizin Muharrem Ayı’nı Derin Bir Saygıyla Selamlıyorum” Gelecek Partisi’nin her şartta hakikati savunan, toplumun vicdanına hitap eden bir siyaset anlayışını benimsediğini vurgulayan Mahir Sayın, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Muharrem Ayı’nın ülkemize feraset, adalet ve sükûnet getirmesini diliyorum. Hz. Hüseyin başta olmak üzere Kerbela’da şehadetle yücelen tüm mazlumları rahmetle yâd ediyorum. Bu mübarek ay, bireyden devlete kadar her düzeyde sorumluluğu hatırlatan bir irade ayı olarak idrak edilmelidir.”

Yeni Anayasa, Güçlü Demokrasi ve Toplumsal Mutabakatla İnşa Edilmelidir Haber

Yeni Anayasa, Güçlü Demokrasi ve Toplumsal Mutabakatla İnşa Edilmelidir

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın: "Yeni Anayasa, Güçlü Demokrasi ve Toplumsal Mutabakatla İnşa Edilmelidir" Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, son günlerde kamuoyunda yeniden gündeme gelen "yeni anayasa" tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sayın, anayasa değişikliğinin, bireysel çıkarlar yerine toplumsal uzlaşı ve demokratik değerler temelinde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. "Anayasa Değişikliği, Kişisel İktidarların Değil, Milletin Ortak İradesinin Ürünü Olmalıdır" Mahir Sayın, mevcut 1982 Anayasası'nın, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkı sağlamaktan uzaklaştığını belirterek, "Anayasa değişikliği elbette gereklidir; ancak bu değişiklik, bireysel iktidarları pekiştirmek için değil, milletin ortak iradesini yansıtacak şekilde yapılmalıdır" dedi. "Toplumsal Mutabakat ve Katılımcılık Esas Alınmalıdır" Yeni anayasa çalışmalarının, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ve geniş bir mutabakatla yürütülmesi gerektiğini ifade eden Sayın, "Anayasa, sadece bir hukuk metni değil, aynı zamanda toplumsal bir sözleşmedir. Bu nedenle, farklı görüşlerin ve taleplerin dikkate alındığı, katılımcı bir süreçle hazırlanmalıdır" şeklinde konuştu. "Demokratik Hukuk Devleti İlkeleri Güvence Altına Alınmalıdır" Sayın, yeni anayasanın, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanan ve yargı bağımsızlığını sağlayan bir yapıda olması gerektiğini belirtti. "Demokratik hukuk devleti ilkeleri, yeni anayasanın temelini oluşturmalıdır. Bu ilkelerden sapma, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine zarar verir" dedi. "Gündem Saptırmalarına İzin Verilmemelidir" Mahir Sayın, anayasa tartışmalarının, ekonomik ve sosyal sorunların üzerini örtmek için kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Anayasa değişikliği, halkın gerçek sorunlarını çözmeye yönelik bir araç olmalıdır. Gündem saptırmalarına izin verilmemeli, halkın ihtiyaçları öncelikli olarak ele alınmalıdır" ifadelerini kullandı. Gelecek Partisi olarak, demokratik, katılımcı ve insan haklarına dayalı bir anayasa için çalışmaya devam edeceklerini belirten Sayın, "Yeni anayasa, Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayacak şekilde hazırlanmalıdır. Bu süreçte, toplumun tüm kesimlerinin görüşleri dikkate alınmalı ve ortak bir mutabakat sağlanmalıdır" dedi

Ramazan Bayramı’nın Ruhu; Şefkat, Merhamet ve Kardeşliktir Haber

Ramazan Bayramı’nın Ruhu; Şefkat, Merhamet ve Kardeşliktir

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, bayramların toplumsal bağları pekiştiren, kırgınlıkları unutturan ve umutları yeniden yeşerten özel günler olduğuna dikkat çekti. Sayın, millet olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçtiğimizi vurguladı. "BAYRAMLAR, MİLLETİMİZİN VİCDANIYLA BULUŞMA ZAMANIDIR" Genel Başkan Yardımcısı Mahir Sayın, “Bayramlar; sadece gelenek değil, bir arada yaşamanın, birbirimizi anlamanın, sevinçte ve kederde omuz omuza olmanın sembolüdür. Ramazan Bayramı’nın ruhu; şefkat, merhamet ve kardeşliktir. Bu değerlere yeniden sarıldığımızda, ülke olarak yaşadığımız birçok sorunun üstesinden geliriz” şeklinde konuştu. "EKONOMİK DARBOĞAZIN GÖLGESİNDE BİR BAYRAM" Sayın, özellikle son yıllarda derinleşen ekonomik sorunların bayram sevincini gölgelediğini ifade ederek, “Birçok aile bayrama buruk giriyor. Ama bizler, dayanışma ruhunu büyütürsek bu zorlukların da üstesinden geliriz. Bayramlar, umudun yeniden doğduğu zamanlardır” dedi. "BAYRAM, YALNIZCA TAKVİMDEKİ BİR GÜN DEĞİLDİR" Mahir Sayın, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: “Ramazan Bayramı'nın, milletimizin tüm fertlerine sağlık, huzur, umut ve bereket getirmesini temenni ediyorum. Bu bayram; çocukların gülümsemesiyle, yaşlıların duasıyla, sofraların bereketiyle anlam bulsun. Hep birlikte nice bayramlara ulaşmak dileğiyle, bayramınız mübarek olsun.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.