SON DAKİKA
Hava Durumu

#Genel Başkan

Porsuk Haber Ajansı - Genel Başkan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Genel Başkan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan Güven Tazeledi Haber

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan Güven Tazeledi

İYİ Parti Eskişehir 4'üncü Olağan İl Kongresi, Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun katılımı ile Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu'nun katılımı ile gerçekleştirilen kongreye, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İYİ Parti Milletvekilleri, İYİ Parti Genel Merkez Yöneticileri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile partililer katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Serdar Ulucan şu ifadelere yer verdi; Saygıdeğer Genel Başkanım, Değerli divan, Sayın Genel Başkan Yardımcılarım, Değerli Milletvekillerimiz, Partimizin kıymetli Genel Merkez yöneticileri, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımız, Siyasi partilerimizin değerli temsilcileri, Eskişehir İl ve İlçe Teşkilatlarımızın çok kıymetli Başkanları, Sivil toplum kuruluşlarımızın değerli başkanları ve temsilcileri, Demokrasimizin temel taşı olan kıymetli muhtarlarımız, Basınımızın fedakâr emekçileri ve çok değerli hazirun, Hepinizi en içten sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün burada, aziz vatanımızı yeniden hak ettiği aydınlığa kavuşturacak olan milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı anlayışın bayraktarı İYİ Parti’nin Eskişehir’deki 4. Olağan İl Kongresi’nde bir aradayız. Bu kutlu gün, yalnızca bir kongre değil; bir yenilenme, bir kararlılık ve bir inanç beyanıdır. Saygıdeğer Genel Başkanımız Musavat Dervişoğlu’nun Eskişehir’e teşrifleri, bizlere yeni bir mücadele azmi ve kararlılığı aşılamıştır. Hoş geldiniz Sayın Genel Başkanım; varlığınız bizlere güç, moral ve onur vermektedir. Bizler inanıyoruz ki, Türkiye’nin yarınlarını inşa edecek olan irade; bu salondaki vatansever, çalışkan ve cesur kadrolardır. Bizler, bu ülkenin umudunu diri tutan, milletin vicdanında yer etmiş “İYİ’ler hareketinin” mensuplarıyız. Bu inançla çıktığımız yolda; birlik, beraberlik ve adalet rehberimiz, milletimiz en büyük gücümüzdür. “Ben varlığını Türk varlığına adamış bir memleket evladıyım!” Bu söz, sadece bir ifade değil; benim hayatımın, duruşumun, mücadelesimin özetidir. Bu inançla çıktım yola. Doğup büyüdüğüm, havasını soluduğum, suyunu içtiğim Eskişehir’in her köşesinde, bu toprağın insanına hizmet etmek, onların sesine kulak vermek, dertlerine çare olmak için mücadele ettim. Bu şehir, sadece taşından toprağından ibaret değildir; Yunus’un hoşgörüsünü, Nasreddin Hoca’nın aklını,Seyyid Sultan Şücaaddin Veli inancını. Şehit Gün Sazak’ın hayallerini taşımaktadır. Biz de o ruhla, samimiyetle, gayretle, inançla çalışıyoruz. Bu mücadelede hiçbir zaman makamın, unvanın, koltuğun peşinde olmadım. Benim için esas olan, milletimin onurunu, Eskişehir’in geleceğini savunmaktı. Birileri konuşurken biz koştuk, Birileri menfaat peşindeyken biz adaletin izinde yürüdük. Çünkü biliyorduk ki; bu ülke sevdayla, bu şehir inançla, bu dava yürekle taşınır! Her adımda, her zorlukta, her dönemeçte kalbimizde tek bir inanç vardı: “Türk milleti için, Eskişehir için, gelecek nesiller için…” Bugün burada, bu kongrede bir kez daha aynı inançla söz veriyorum: Ne olursa olsun, Türk’ün iradesine, milletin egemenliğine, vatanın bütünlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğim. Çünkü ben bu davaya gönül verdim, Çünkü ben varlığını Türk varlığına adamış bir memleket evladıyım! Çünkü hepimiz biliyoruz: Teşkilatlar yönlendirilirse değil, yön verirlerse büyür. Bizim davamızın gücü de buradan gelir! Eskişehir teşkilatlarımız, bugüne kadar hiçbir zaman talimatla değil, milletin vicdanıyla, aklın ve yüreğin rehberliğiyle hareket etti. Şimdi önümüzde yeni bir yol, yeni bir dönem var. Bu il kongresi, sadece bir seçim değil; Eskişehir’in yeniden dirilişinin, Türk milliyetçiliğinin yeniden şahlanışının bir adımıdır. Bizim yolumuz açık, çünkü yönümüz belli: Millet, memleket ve Eskişehir’in geleceği! Ne diyor Yunus Emre; “Dervişlik olaydı taç ile hırka, biz de alırdık otuza kırka…” Ama o cümlede asıl mesele hırka değil; dürüstlük, ahlak, adanmışlık. Biz de bu yola çıkarken taç için değil, millet için, hırka için değil, hakkaniyet için yürüdük. Bizim gücümüz koltukta değil, vicdanda ve yüreklerde. Biz Yunus’un evlatlarıyız. Biz, hakikatte eğilmeden, rüzgâra dönmeden, doğruluğu namus bilen bir teşkilatız. Çünkü biliyoruz: Bir hareketin büyüklüğü, tabelasında değil; teşkilatının inancında, samimiyetinde, emeğinde gizlidir. Biz İYİ Parti teşkilatıyız, Gücün değil, hakkın yanında olduk. Korkunun değil, umudun sesi olduk. Birlikte yürürken kimseden menfaat beklemedik; çünkü biz menfaate değil, milletine inanan bir dava hareketiyiz. Bugün bu kongre, yalnızca bir seçim değil; yeniden dirilişin, yeniden inanmışlığın adıdır. Biz varız, çünkü inanıyoruz: Bu ülkenin kalbinde hâlâ iyilik var, adalet var, vicdan var ve o kalbin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir Kıymetli dava arkadaşlarım, Bu topraklarda makam geçicidir ama milletin hizmeti ebedidir. Biz, güce paraya tapmadık; boyun eğmedik, kul olmadık. Biz, Türk milletinin şanlı tarihine, Cumhuriyetimizin kutlu değerlerine, Atatürk’ün aydınlık yoluna sadakatle bağlı kaldık. Bugün bu kürsüden bir kez daha söylüyorum: Biz varız! Biz buradayız! Ve biz, hak için, halk için, Cumhuriyet için mücadele etmeye devam edeceğiz! Çünkü biz; iyi oynayanların değil, iyi olanların mutlaka bir gün kazanacağına inanan, kutlu bir davanın atsız neferleriyiz. Saygıdeğer Genel Başkanım, Ben sizden; cesaretin, vicdanın ve adaletin sadece birer kelime değil, birer duruş olduğunu öğrendim.Ben sizden, siyasetin bir makam değil, bir emanet olduğunu öğrendim. Ve ben sizden, bu emaneti taşırken baş eğmeden, doğru bildiğinden sapmadan yürümeyi öğrendim. Bugün burada, Eskişehir teşkilatımızın her bir ferdiyle birlikte o duruşun, o kararlılığın bir yansıması olarak karşınızdayız. Çünkü biz, inandığı yoldan dönmeyenlerin, menfaat yerine memleket diyenlerin, “önce millet, önce vatan” diyenlerin yolundayız. Teşkilatım adına söz veriyorum; İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı olarak biz, sizin öğrettiğiniz o mücadele ruhunu, o tertemiz inancı son nefesimize kadar yaşatacağız. Sözlerime son verirken, Eskişehir İl Kongremizin öncelikle şehrimize, ardından da aziz vatanımıza hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Artık, iyi oynayanların değil; gerçekten iyi olanların kazandığı bir düzenin hâkim olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum. Ve buradan, huzurlarınızda bir kez daha, Saygıdeğer Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi; Talihi de, tarihi de değiştirmek için son nefesimize kadar mücadele edeceğimizi tüm samimiyetimle ve kararlılığımla yeniden beyan ediyorum. Hepinize katılımlarınız, destekleriniz ve inancınız için en içten teşekkürlerimi sunuyor; Kongremizin, partimize, milletimize ve Türkiye’ye hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Tanrı Türk’ü korusun! O zaten yücedir. Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene!" Tek listeyle gidilen İYİ Parti Eskişehir 4'üncü Olağan İl Kongresi’nde kongreye katılan 473 delegenin tamamının oyunu alan mevcut İl Başkanı ve İl Başkan Adayı Serdar Ulucan güven tazeleyerek tekrar İl Başkanlığına seçildi. Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu; Ahmet Aydın, Ayhan Denizli, Ayperi Vural, Ayşen İçinak, Ayten Yıldırım, Bahar Sandal, Burcu İmrek, Bülent Kocabaş, Canan Rüzger Temiz El, Cevat Aydoğdu, Dilek Buğrul, Ekrem Küçükbalaban, Engin Dik, Erol Alper Gürsoy, Erol Çankaya, Ersin Uysal, Fatma Gül Özcan, Halil İbrahim Cangöz, Halime Dönmez Karatay, Hamza Altuner, Hayati Yendi, Irmak Oktay Eroy, İlyas Yiğit, İsmail Hakkı Yılancı, İzzet Altın, Kani Ülkümen, Kerem Akyıl, Leyla Çam, Mehmet Ali Baysak, Mehmet Karayavuz, Mehmet Sevim, Metin Eyvaz, Mevlüt Küçük, Mukaddes Diker, Mustafa Uğur Günaydın, Nihat Turan, Oğuzhan Sak, Orhan Gökçe, Ramazan Bayraklı, Reşat Çobansoy, Salih Çetin, Salih Yıldırım, Sedat Taşdemir, Serdar Çiğdem, Serkan Akçalı, Tamer Toraman, Turgut Seliti, Yavuz Yıldırım, Yıldız Boz

Uzun Çarşı Boydan Boya! Buyurun Gelin, Bekliyoruz! Haber

Uzun Çarşı Boydan Boya! Buyurun Gelin, Bekliyoruz!

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Abdullah Öcalan'ı getirtip konuşturacağını zanneden varsa Uzun Çarşı boydan boya gelsinler bakalım. Abdullah Öcalan’ı umut hakkı çerçevesinde serbest bırakacağını düşünen varsa buyursun gelsinler, Uzun Çarşı boydan boya. Bu milletin birliğini, dirliğini, dilini, beraberliğini bozmaya cesaret edecek olanlar varsa; işte onlar orada, Türk milleti de burada. Uzun Çarşı boydan boya! Buyurun gelin, bekliyoruz” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta arasında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan tartışmaya değinen Dervişoğlu, “Erhan Usta’nın söylediği sözlerin, yönelttiği eleştirilerin, sorduğu soruların sonuna kadar arkasındayım” diye ekledi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Eskişehir 4. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. İYİ Parti’nin kurulma aşamasında oynanmak istenen oyunlara ve partiye vade biçilme çabalarına işaret eden Dervişoğlu, Bunların hepsini müştereken yaşadık. Hangi zorlukları geçerek bu noktaya geldiğimizi benden iyi biliyorsunuz. Ben ‘Şöyle, böyle olaylar yaşadık’ diyerek, bundan siyaseten sığ ve çiğ bir söylem üretmekten yana değilim. Ama eğer bir kötülüğün muhatabı kılınmak isteniyorsak herkes bilmelidir ki; biz sadece İYİ Parti değiliz, aynı zamanda da cesurlar hareketiyiz. Her zorluğa her ihanete her bize yöneltilmiş olumsuzluğa karşı da direnç göstermeyi biliriz. Siyasi ömrümüzde vade biçmişlerdi. Gelsinler Eskişehir'de görsünler, İYİ Parti bitmiş mi?” dedi. “Cehennemin dibine kadar yolları var” İYİ Parti’yi bitirmek için milletvekili transferleri yaptıklarını savunan Dervişoğlu, “Bunlardan bir tanesi de sizin helal oylarınızla seçilmiş ama haramzadelere teslim olmuş biri. Onlara ne zaman cevap vereceğimizi göreceksiniz, zaman gösterecek. Sandık bu milletin önüne geldiğinde, millet kimi nasıl ödüllendirecek, kime de hangi cezayı verecek göreceksiniz. Şimdi o dönemlerde bunlar çok rahat yapıldı. Neden? Çünkü herkesin ortak bir kabulü ve inanmışlığı vardı. İYİ Parti'nin siyasi ömrünün tükeneceğine inanmışlardı. O dönemlerde bu gidişler gelişler olduğunda da hiç kimse bir şey söylemiyordu. Başta ben olmak üzere, bu partiden ayrılmak isteyen bir tek kişiye kararını değiştirmesi noktasında tek bir kelam sarf etmedim. Çünkü ben siyasetin gidenlerle değil, kalanlarla yapılacağına tecrübeyle sınanmış birisiyim. Buradan bir kişiyi kaybedersem sabahlara kadar uykusuz kalırım ama gidenler gittiği yere kadar gitsinler. Cehennemin dibine kadar yolları var. Siyasi cennette gittikleri kanaatini de taşımıyorum. Elbette ki ödeyecekleri bir bedel var. Demokrasilerde bu bedelleri millet ödetir” ifadesini kullandı. “Birbirinizi öyle sıkı sarılacaksınız ki aranıza şeytan sızamayacak” O dönemlerde çok fazla etkilenmediklerini belirten Dervişoğlu, “Ama şimdiki kayıplarımızdan etkileniriz. Bunu asla ve kata aklınızdan çıkarmayın. Onun için birbirinize sıkı sıkıya sarılmak mecburiyetindesiniz. Karıncalar gibi çalışmak, arılar gibi bal üretmek mecburiyetindesiniz. Yatarak siyaset yapılamaz. Dün bizi hiç kimse yerimizde tutunacağımızı ön görmeyerek önemsemiyordu belki ama artık bilin; siz büyüdünüz, partinizi büyüttünüz. Partiniz Türk siyasi hayatında vazgeçilmez bir temel yapıya dönüştü ve toplumun büyük kesimi tarafından vazgeçilmez tek kale haline geldi. Artık bilin ki içeriden de dışarıdan da düşmanlar olacaktır. Bizi çok fazla rahat bırakmamak için, içeriden ve dışarıdan bir takım olumsuz işlerle karşı karşıya kalma ihtimalimiz muhtemeldir. İYİ Parti’yi büyüttünüz, itibarını yükselttiniz diyorum. Bunu hazmedemeyenler olacaktır. Türkiye'de demokrasiyi katletmek isteyenler buna rıza göstermeyecektir. Türkiye'de adaleti yok etmek isteyenler buna karşı bir direnç sergileyeceklerdir. İYİ Parti’nin üzerine birtakım oyunlar, birtakım senaryolar kurgulamak isteyeceklerdir. Bunlara karşı son derece uyanık olmanızı öneriyorum. Birbirinizi öyle sıkı sarılacaksınız ki aranıza şeytan sızamayacak” şeklinde konuştu. “Milletin emeğinden çalınanları, karınlarından çıkarmak boynumuzun borcu” Gerçekleştirdiği ziyaretler sırasında halinden memnun bir tek kişiye bile rastlamadığını kaydeden Dervişoğlu, “Ne tarlasını eken ve toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamayan çiftçi memnundur. Ne kepenk kapatmak mecburiyetinde kalan kredi, faiz ve SGK borçlarıyla uğraşan esnaf halinden memnundur. Ne sanayici halinden memnundur. Emekli zaten açlık sınırının altında hayatını idame ettirmek ve tenceresini kaynatamamaktan muzdariptir. Memur zor şartlarda hayatını idame ettirmeye çabalamaktadır. Velhasıl Türkiye'de halinden memnun hiç kimseye rastlanmamaktadır. Halinden memnun olan sadece bu iktidar ve bu iktidarın yandaşlarıdır. Çalmakla doymayanlar, geleceğe taşıyacakları bir şey olmadığını bilmelerine rağmen hallerinden memnundur. O haramzade çetesinin, bu milletin emeğinden çalıp da kursaklarından geçirdiklerini onların karınlarından çıkarmak da boynumuzun borcu olmalıdır” değerlendirmesini yaptı. “Türkiye'nin tükenişine vesile olabilecek bir bütçeyle karşı karşıyayız” Tükeniş Bütçesi dediği 2026 bütçesine dair eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, “Bu bütçenin şimdiden 2 trilyon 700 milyar açık vereceği ve yine bütçeden 2 trilyon 700 milyar lira faiz ödeneceğini görüyoruz. Bu bütçede para kur ve faiz politikalarına dair milletin refahına vesile olabilecek hiçbir düzenleme yok. Bu bütçede kamu maliyesinin israfını engelleyecek hiçbir düzenleme yok. Bu bütçede yapısal reformlarla ilgili hiçbir düzenleme yok. Dolayısıyla Türkiye'nin tükenişine vesile olabilecek bir bütçeyle karşı karşıyayız. Parlamentoda görev yaptığımız zamanlar içerisinde, bürokratlar tarafından saraydan hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilen bütçenin tek bir kelimesini tek bir rakamını Meclis değiştirmeye muvaffak olamamıştır. Saraydan binlerce sayfa dokümanla gelen bütçe, iktidarın oy çokluğuyla onaylanmış ve yaşama geçirilmiştir. Yine aynı durumla karşı karşıyayız ama bu duruma karşı sessiz kalabilme ihtimalimiz söz konusu değildir” dedi. “İşte o zaman anladım ki; hepsi bir, biz tekiz” TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta arasında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan tartışmaya değinen Dervişoğlu, “Aman efendim, nasıl konuşuyormuşuz diye Türkiye ayağa kalk. Sorduğu soru da çok manidar değil. Türkiye'nin bildiği bir gerçeği ifade etti ama bütün Türkiye'nin bildiği bir gerçeğin dile getirilmesinden bile o denli rahatsız oldular ki, bu anlamsız tepkiye anlam yükleyebilmek için zihnimde çaba sarf ettim Hadi ben Numan Kurtulmuş’u biliyor ve tanıyorum. Onun böyle bir şeye tepki göstermesi son derece de normal geliyor. Ama Türkiye'de neredeyse bütün siyasi partilerin sözcüleri sayın Erhan Usta'nın yapmış olduğu eleştirilerin üslubunu tartışmaya başladı. İşte o zaman anladım ki hepsi bir yana, biz tekiz tek.” ifadelerini kullandı. “Bu soruları sormayalım mı?” Usta’nın yönelttiği soruları hatırlatan Dervişoğlu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na ‘Siz bir komisyon kurdunuz. Meclis iç tüzüğüne göre sizin böyle bir yetkiniz yok. Olmayan bir yetkiyle bu komisyonu nasıl kurdunuz? Bu soruyu cevaplayın’ dedi. Biz Türkiye’de bu soruyu soramayacak mıyız? ‘Türkiye'de birinci açılım süreci esnasında. Abdullah Öcalan denen cani İmralı'da ziyaret edilince, o zamanki adıyla bir hakikat komisyonu kurulmasını arzuladığını dile getirmiş. Kurmuş olduğunuz bu komisyonu, Abdullah Öcalan'ın bu emeline hizmet etmiş olmaz mı?’ diye sordu. Biz şimdi bu soruyu sormayacak mıyız? ‘Sizin Abdullah Öcalan sevdamızı anlıyorum. Ama Abdullah Öcalan 2013 yılında -bir anayasa konvansiyonu kurulursa Sayın Numan Kurtulmuş'tan istifade edilmesi gerekiyor- diyor. Abdullah Öcalan'ın bu Numan Kurtulmuş sevdası nereden geliyor’ diye soruyor. Sormayalım mı Eskişehirliler? Meclis Başkanı bunların hiçbirine herhangi bir cevap vermeden kalkıyor, üslubu yönüyle de parti sözümüzü ağır bir dille eleştiriyor. Buradan söylüyorum; Erhan Usta’nın söylediği sözlerin, yönelttiği eleştirilerin, sorduğu soruların sonuna kadar arkasında durmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu. “Uzun Çarşı boydan boya!” Süreç kapsamında kurulan komisyona katılmadıklarını hatırlatan Dervişoğlu, “Ne demişlerdi bizlere ‘Herhangi bir pazarlık yok, örgüt silah bırakacak, Türkiye'de barış olacak’ Peki Türkiye bugünlerde neyi konuşuyor? Abdullah Öcalan'a komisyon gidecek ziyarette bulunacak mı, onu konuşuyor. Peki neyi konuşuyor? ‘Umut hakkı üzerinden özgürlüğüne kavuşturulacak mı? Bir siyasi af durumu söz konusu olabilecek mi?’ Örgüt neyi söylüyor? ‘Abdullah Öcalan serbest bırakılmadan silahları bırakmayız’ diyor. Bunların hiçbiri benim lafım değil, sizin de lafınız değil. Bunlar örgüt mensuplarının lafı. Bu komisyonu kuran Cumhur İttifakı'nın oluşturduğu siyasi yapıların lafı. Ne söylüyorlarsa kendileri söylüyorlar. Anayasa’dan Türklüğün çıkarılabilmesi için 66. Madde’yi, ana dilde eğitimi mümkün kılabilmek ve dil çokluğuna vesile olabilmek için ana dilde eğitim meselesinin gündeme getirilmesini ben söylemiyorum. Biz sadece bunların niyetlerini ifşa ediyoruz. Yapmak istediklerinin neye mal olacağını anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye elbette ki 3-5 tane eşkıyanın ya da onları destekleyen emperyalist güçlerin mücadelesiyle yıkılacak kadar ucuz bir devlet değildir, biz bunu biliyoruz. Biliyoruz ama tartışılmaz değerlerimizin tartışma masasına yatırılması suretiyle aşındırılmasına rıza göstermediğimizi ifade etmek amacıyla karşı çıktığımızı dile getiriyoruz. Bizim söylediğimiz bir şey yok. Biz zaten en başında söylemişiz kardeşim, daha ne söyleyeceğiz? ‘Cumhuriyeti yıktırtmayacağız. Bu büyük milleti böldürtmeyeceğiz. Kardeşliğimize zarar verdirtmeyeceğiz’ demişiz. Bu meseleler tartışılsın istiyorlar, hiç boş yere tartışmayın. Eğer gücünüz yetiyorsa yaşama geçirin. Bakın söylüyorum; Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Abdullah Öcalan'ı getirtip konuşturacağını zanneden varsa Uzun Çarşı boydan boya gelsinler bakalım. Abdullah Öcalan’ı umut hakkı çerçevesinde serbest bırakacağını düşünen varsa buyursun gelsinler, Uzun Çarşı boydan boya. Bu milletin birliğini, dirliğini, dilini, beraberliğini bozmaya cesaret edecek olanlar varsa; işte onlar orada, Türk milleti de burada. Uzun Çarşı boydan boya, buyurun gelin bekliyoruz. Hepiniz bir, biz tekiz” diye ekledi. “Bu memlekette açlık varsa iman zafiyeti içindedir” Türkiye’nin AK Parti iktidarı dönemindeki değişikliklerine değinen Dervişoğlu, “Bunların zamanında deist ve ateist sayısı arttı. Bunların zamanında gençlerimiz arasında en çok din değiştirme zuhur etti. Dini istismar ederek dinden çıkanın yönettiği bir ülke konumuna geldiğimiz için bunlarla karşı karşıya kaldık. Kimsenin imanını sorgulamak gibi de bir şeyimiz yok. Ama ben imanı sadece secdeye gelmekle ya da elleri açıp Allah'a yakalamakla tarif etmiyorum. Bu memlekette açlık varsa iman zafiyeti içindedir. Bu memlekette yoksulluk varsa, bu memlekette yolsuzluk varsa, bu memlekette liyakatsizlik varsa, bu memlekette haksızlık, hukuksuzluk varsa sabahtan akşama kadar secdeden başınızı kaldırmazsanız bile imanınız tartışılır. Bu açık ve net bir durumdur. Bu gerçekleri göreceğiz. Biz şimdi asgari ücreti konuşmayalım mı? Açlık sınırının 30 bin liranın üzerine çıktığı, yoksulluk sınırının 100 bin liraya yaklaştığı bir dönemde, asgari ücret olarak 30 bin lira bile olmayacak bir rakamın tartışılıyor olmasını konuşmayacak mıyız? Bunu konuştuğumuzda haksızlık, hukuksuzluk, seviyesizlik mi yapmış olacağız?” dedi. “İYİ Parti bunlara sessiz mi kalsın?” Türkiye ve Almanya’nın İngiltere’den gerçekleştirdiği uçak alımlarındaki fiyat farkına işaret eden Dervişoğlu, “Almanya'nın almış olduğu uçak bizim aldığımızdan 235 milyon pound ucuz. Adamlar 165 milyona almışlar, biz 400 milyona almışız. 20 tane uçak için bu fakir milletin cebinden çıkacak olan paranın Türk lirası karşılığı 263 milyar. Bu para kimin cebine giriyor diye sormayacak mıyız? Bu nasıl bir iştir? Bu millet buna nasıl sessiz ve seyirci kalsın? İYİ Parti Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu yolsuzluğu, bu usulsüzlüğü dile getirmesin mi? Dile getirdiği zaman da iktidara karşı seviyesizlik mi yapmış olacak? Böyle bir saçmalık söz konusu olabilir mi? Tarlasını ekip toprağa düşürdüğü terinin karşılığını alamayan çiftçinin hakkını savunmak noktasında İYİ Parti sessiz mi kalsın? Gençler üstlerine başlarına çeki düzen verip işe gitmeleri gerekirken, valizlerini toplayıp yurt dışına kaçmak için yer arıyor. İYİ Parti buna sessiz mi kalsın? Esnaf borçlarıyla, vergisiyle uğraşıyor. İYİ Parti buna sessiz mi kalsın?” diye sordu. “Rahatsız etmeye devam edeceğiz” İYİ Parti, nerede haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik varsa orada ses çıkarmak için kurulduğunu vurgulayan Dervişoğlu, İYİ Parti’yi şahıslar kurmadı, İYİ Parti'yi büyük Türk milleti kurdu. İYİ Parti millet adına konuşmaya sonuna kadar devam edecektir. İYİ Parti’nin üslubundan rahatsız olduğunu söyleyen varsa herkes iyi bilsin ki; onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Yine altını çizerek ifade ediyorum, onları rahatsız etmemizden rahatsız olanlar varsa, onları da sonuna kadar rahatsız etmeye devam edeceğiz. Kimse bizim üzerimizden başka yerlerle ve yapılarla pazarlık yapabilme imkanına sahip olmayacak, olamayacak” ifadelerini kullandı. “Milliyetçilerin birliğini elbette önemsiyorum ama…” Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerde bulunarak parlamenter demokratik sisteme geçiş için verdiklerini sözün arkasında olduklarının altını çizen Dervişoğlu, “Her geçen gün tek adamlığa evrilen ve dışarıdan bakıldığında da meşruiyet tartışması yaratan bu otokratlaşmaya son vereceğiz. Bunun yapılabilmesi için milletin bize desteğinin arttırılması lazım. İYİ Parti emekleriniz ve çabalarımızla Türk siyasetinin vazgeçilmez siyasi kurumlarından birisi haline geldi. Bazen anketlerde yüzde 9-10 çıkıyor. Arkadaşlarımızın bundan memnun olduklarını görüyorum. Yüzde 10 bize yetmez. Bizi yüzde 10-12’lerde sıkıştırmak için bir takım siyaset mühendisleri çeşitli manipülasyonlar da yapıyor olabilir. Bütün siyasi geçmişimi biliyorsunuz. Ama önce şunu bilin, ben nerede olursam olayım merkez siyaset yanlısıydım. Hatta merkez siyasetin de ötesinde merkez sağ kafalı bir adamımdır ben. Milli ve manevi değerlerimize bağlı kalarak, siyasi yolculuğumuzu sürdüreceğiz ama, İYİ Parti’yi Rahmetlik Süleyman Demirel'in 1965’inde Adalet Partisi'ne dönüştürebilirsek Türkiye'nin geleceğini kurtarırız. İYİ Parti’yi, 1983 yılındaki Turgut Özal'ın Anavatan Partisi gibi yapılandırmaya muvaffak olursak da Türkiye'nin geleceğini kurtarırız. Siyasi geleceğimizi klikleşmede ya da ayrılıkçılıkta arayacağımız yerde birlikte, beraberlikte, bütünlükle aramak mecburiyetindeyiz. Bize diyorlar; ‘Şu kesimleri birleştirir misiniz?’ Bana göre o kesimler bir zaten. ‘Milliyetçilerin birliğine ne diyorsunuz?’ diyorlar. Milliyetçilerin birliğini elbette önemsiyorum ama Türk milletinin birliğini her şeyden daha fazla önemsiyorum. Sağcıyla solcuyu, Alevi’yle Sünni’yi, Türkmen'le Kürt’ü birleştirmektir bizim vazifemiz. Onun dışında farklı farklı siyasi görüşlerin oluşturduğu dar alanlarda kısa paslaşmalar yaparak siyasi varlığımızı muhafaza ederiz ama Türkiye'nin kurtuluşuna vesile olacak adımları atmakta zorlanırız” diye ekledi.

Yeşil Vatanımıza Sahip Çıkıyoruz! Haber

Yeşil Vatanımıza Sahip Çıkıyoruz!

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım son günlerde meydana gelen orman yangınları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak orman yangınlarının ilk anından itibaren harekete geçtiklerini ifade eden Başkan Yıldırım yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen orman yangınları, aziz milletimizi derin bir üzüntüye sevk etmektedir. Ağaçlarımızın, ormanlarımızın ve doğal zenginliklerimizin alevlere teslim olduğu bu zorlu süreçte, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin emir ve talimatları doğrultusunda ilk andan itibaren harekete geçmiş bulunuyoruz. Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin koordinesinde; yangınla mücadelede görev alabilecek şekilde eğitilmiş gönüllülerimiz, ilgili kurum ve kuruluşlarla tam bir uyum içinde söndürme faaliyetlerine destek vermektedir. Bu kahraman gönüllülerimiz, canlarını hiçe sayarak ormanlarımızı korumak adına büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Teşkilatlarımız ayrıca yangın bölgelerinde görev yapan kamu personeline ve vatandaşlarımıza gıda, su ve temel ihtiyaç malzemeleri ulaştırmakta; lojistik destek faaliyetlerini organize bir şekilde sürdürmektedir. Yurdun dört bir yanındaki Ülkü Ocakları mensupları, yeşil vatanımıza sahip çıkmak için tek yürek, tek bilek hâlinde seferber olmuştur. Bizler için orman sadece ağaç değil; geleceğimizin teminatı, vatan toprağının can damarıdır. Bu bilinçle her bir teşkilat mensubumuz, yaşanan felaketin yükünü paylaşmakta ve milli bir sorumlulukla sahadaki görevini yerine getirmektedir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin çizdiği ahlaki ve millî duruş istikametinde; Ülkü Ocaklı gençlik, devletine sadakatle bağlı, milletinin her şartta yanındadır. Bugün olduğu gibi yarın da yeşil vatanın korunması için azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu vesileyle, sahada görev alan tüm gönüllülerimize, kamu personelimize ve teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor; bu zor günleri birlik ve dayanışma ruhuyla aşacağımıza yürekten inanıyoruz." dedi.

Eskişehir Lobisinin Gönüllü Temsilcisi Olacağım Haber

Eskişehir Lobisinin Gönüllü Temsilcisi Olacağım

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Eskişehir ziyaretine Eskişehir Hava Şehitliğini ziyaret ederek başlayan Genel Başkan Dervişoğlu şehit mezarlarını tek tek gezerek karanfil bıraktı ve şehit yakınları ile buluştu. Dervişoğlu; "Eskişehir'de Hava Şehitliğinden, Hudutsuz göklerin çelik kanatlı korkusuz kartallarının huzurunda bir kere daha söz veriyoruz ki; İstiklalimiz ve istikbalimiz için canından geçen tüm kahramanlarımızın emanetlerini başımızın üzerinde taşıyacak, tüm değerlerini koruyacağız. Ruhları şad, mekânları cennet olsun." dedi. Hava Şehitliği ziyaretinin ardından Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katılmak üzere gelen Dervişoğlu "Derviş Baba" sloganlarıyla karşılandı. Yoğun bir katılımla gerçekleşen İl Divan Toplantısına Genel Merkez Yöneticileri, Milletvekilleri, İl ve İlçe Başkanları, İl ve İlçe Yöneticileri ve partililer katılım sağladı. Eskişehir'i çok özlediğini ifade eden Dervişoğlu ülke gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken sık sık kendisine yöneltilen sorularada yanıt verdi. Ortada seçim olmamasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylıklarının konuşulduğunu ifade eden Dervişoğlu tüm ülkeyi karış karış gezerek ülkenin gerçek gündemlerini ve ekonomiyi, geçim derdini vatandaşlara anlatmak için yollarda olduklarını söyledi. Partisine yönelik operasyonlarla ilgili konuşan Dervişoğlu; "İYİ Parti'yi hangi sarmala alırlarsa alsınlar; örs kimin elinde, demir kimin elinde, çekiç kimin elinde olursa olsun; Türk milletinin cevher-i aslisinden aldığımız güç ve ilhamla, yeniden Ergenekon’dan çıkış planını yaşama geçirme kararlılığımızla yolculuğumuzu sürdürüyoruz." dedi. İl Divan Toplantısının ardından Eskişehir Ekonomi Toplantısına katılan Dervişoğlu Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Ticaret Borsası, Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ve Eskişehir Ziraat Odası temsilcileriyle bölgenin sorunlarına dair değerlendirmelerde bulundu. Sürekli gündeme getirilen Ankara’da ki Eskişehir lobisinin gönüllü temsilcisi olacağını ve problemlerin çözümü noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade eden Genel Başkan Dervişoğlu başta İl Başkanı Serdar Ulucan, GİK Üyesi Melih Aydın, İlçe Başkanları ve emeği geçenlere teşekkür etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.