#Fransa Büyükelçisi

"Fransa Günleri"nde Akdeniz Büyüsü Şehri Sardı

Institut français Türkiye, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen “Fransa Günleri” etkinlikleriyle kente sanat ve çevre bilincinin iç içe geçtiği özel deneyimler sunuyor. Etkinlikler kapsamında kapılarını açan Mediterraneo sergisi, Akdeniz’in büyüleyici su altı dünyasını gözler önüne seren etkileyici kareleriyle sanatseverlerden büyük beğeni topluyor. Ayrıca düzenlenen çeşitli atölyelerde katılımcılar unutulmaz anlar yaşıyor. 10 Aralık Çarşamba günü Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde açılan Mediterraneo sergisi, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Fransız su altı fotoğrafçıları Laurent Ballesta ve Tony Viacara’nın eserlerinden oluşan sergi, Akdeniz’in büyüleyici atmosferini su altı kareleriyle gözler önüne seriyor. Sanatçıların tuvale ve objektife yansıttığı eşsiz görüntüler, izleyicileri Akdeniz’in gizemli ve renkli dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Sergiyi gezen Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont ise eserlerden büyük bir keyif aldığını belirtti. Sergiyi ziyaret eden öğrenciler, denizlerin büyüleyici yaşamını yakından keşfetme fırsatı buldu. Rehberler eşliğinde gerçekleştirilen gezilerde öğrenciler, fotoğraf çekim süreçlerini öğrenirken sanatçıların çevre bilincine dair mesajlarına da kulak verdi. Özellikle Akdeniz ekosistemini detaylı biçimde gözler önüne seren su altı fotoğrafları, genç ziyaretçilerin ilgisini çekti. Etkinlik kapsamında ayrıca Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde “Plastik Dalgalar Atölyesi” düzenlendi. Atölyede katılımcılar, plastik atıkların doğa ve deniz ekosistemi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek malzemeyi yeniden düşünme ve dönüştürme üzerine çalışmalar yaptı. Plastiğin çözünme süresi ve çevresel etkileri üzerine verilen kısa bilgilendirmenin ardından katılımcılar, farklı renk ve dokulardaki plastik poşet ve ambalaj atıklarını kullanarak “plastik dalgalar” temalı deneysel yüzeyler üretti. “Bir Akdeniz Masalı: Zeytin Ağacı” atölyesinde, kadim zeytin ağacının mitolojik, kültürel ve ekolojik öyküleri; oyun, hareket ve duyuların rehberliğinde, katılımcıları adeta Akdeniz’in büyülü ritmine sürükledi. Kimi zaman bir zeytin yaprağı, kimi zaman kök, rüzgâr, güneş ya da kendisi olan katılımcılar, doğayla bütünleşerek masalsı bir yolculuğa çıkardı. Hem sergi hem de atölye çalışmaları, çevre bilinci ve sanatın buluştuğu etkileyici bir deneyim olarak ziyaretçilerin hafızasında yer etti.