SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Porsuk Haber Ajansı - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Çolak'tan Cumhuriyet Bayramı Mesajı Haber

ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Çolak'tan Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak mesajında şu ifadelere yer verdi; ''Büyük Türk milleti, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından vatanını elinden alarak kendisini yok etmek isteyen işgalcilere karşı başlattığı Kurtuluş Savaşı ile tarih sahnesinde yeniden dirilmiş ve imza attığı eşi görülmemiş zaferin ardından 29 Ekim 1923'te “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi ile Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Bu yıl Cumhuriyetimizin 102. kuruluş yıl dönümünü büyük bir gururla kutluyoruz. Bin yıldır vatan bildiğimiz bu topraklarda Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk hâkimiyeti ve devleti, yedi düvelin saldırılarıyla güç zamanlar yaşasa da tüm zorluk ve sıkıntılar aşılmış ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile topraklarımızın ebedi Türk yurdu olduğu dosta düşmana kesin olarak gösterilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak için bizlere ve gelecek nesillere düşen en büyük görev, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmak ve vatanımızın ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü inanç ve kararlılıkla savunmaktır. Bu düşüncelerle milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için kanını döken ve canını veren tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.''

ESOGÜ'den Spina Bifida Farkındalık Günü Açıklaması Haber

ESOGÜ'den Spina Bifida Farkındalık Günü Açıklaması

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Öğr. Gör. Dr. Dilşad Dereli 25 Ekim “Dünya Spina Bifida Farkındalık Günü” dolayısıyla bilgilendirici bir açıklamada bulundu. Öğr. Gör. Dr. Dilşad Dereli’nin açıklaması şöyle: “Spina Bifida, anne karnındaki bebeğin omuriliğinin gelişiminin erken dönemlerinde tam olarak kapanmaması sonucu ortaya çıkan, doğuştan bir durumdur. Omurilik, beynimizden kaslarımıza emirler gönderen ve hissetmemizi sağlayan sinirleri içerir. Spina Bifida'da bu sinirler etkilendiği için, çocuklarda yürüme güçlükleri, his kaybı ve en önemlisi idrar kesesi (mesane) ve bağırsak kontrolünde sorunlar görülebilir. Spina Bifida Çocuk Ürolojisi Açısından önemlidir çünkü Spina Bifida'lı çocukların büyük bir kısmında, omurilikteki sinir hasarı nedeniyle mesane (idrar kesesi) düzgün çalışamaz. Buna ‘nörojenik mesane’ diyoruz. Bu durum şunlara yol açabilir: 1. İdrar Kaçırma. Mesane idrarı tutmakta zorlanabilir veya tam boşalamadığı için taşma şeklinde kaçaklar olabilir. 2. Sık İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE). Mesanede kalan idrar, bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşturur. 3. Böbrek Hasarı Riski. Mesanenin yüksek basınçla çalışması veya idrarın böbreklere geri kaçması (reflü) zamanla böbreklere zarar verebilir. Bu, uzun vadede en ciddi problemdir ve böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Unutmayın, böbreklerimizin sağlığı yaşam kalitemiz ve ömrümüz için hayati öneme sahiptir! Ne Yapmalıyız? Spina Bifida tanısı alan her çocuğun, doğumdan itibaren bir çocuk ürolojisi uzmanı tarafından düzenli olarak takip edilmesi çok önemlidir. Erken teşhis ve doğru yönetimle, yukarıda bahsedilen sorunların çoğu önlenebilir veya kontrol altına alınabilir. Temel Yaklaşımlar: 1.Düzenli Kontroller: Çocuğunuzun mesane ve böbrek sağlığını takip etmek için düzenli ultrason, idrar testleri ve gerektiğinde özel testler (ürodinami gibi) yapılmalıdır. 2.Temiz Aralıklı Kateterizasyon (TAK): Birçok Spina Bifida'lı çocukta, mesaneyi düzenli aralıklarla (genellikle günde 4-6 kez) ince bir boru (kateter) yardımıyla tamamen boşaltmak gerekir. Bu yöntem idrar kaçırmayı azaltır, enfeksiyon riskini düşürür ve böbrekleri korur. Ailelere ve çocuklara bu işlem kolayca öğretilebilir. 3.İlaç Tedavileri: Mesanenin aşırı aktif olduğu durumlarda, mesane basıncını düşüren ve kapasitesini artıran ilaçlar kullanılabilir. 4.Bağırsak Yönetimi: Bağırsak sorunları da mesane kontrolünü etkileyebilir. Düzenli bağırsak alışkanlıkları oluşturmak için diyet, ilaçlar veya özel yöntemler uygulanabilir. 5.Cerrahi Seçenekler: Nadiren, diğer yöntemlerle kontrol altına alınamayan durumlarda, mesaneyi büyütme veya idrarı dışarı atmak için yeni bir yol oluşturma gibi cerrahi müdahaleler gerekebilir. Ailelere Çağrımız: 1.Bilgi Edinin: Spina Bifida hakkında doğru ve güncel bilgilere ulaşın. Doktorunuzdan ve güvenilir kaynaklardan bilgi almaktan çekinmeyin. 2.Takibi Aksatmayın: Çocuğunuzun ürolojik kontrollerini düzenli olarak yaptırın. 3.Eğitim ve Destek: Temiz aralıklı kateterizasyon gibi yöntemleri öğrenmekten çekinmeyin. Bu, çocuğunuzun bağımsızlığını ve yaşam kalitesini artıracaktır. 25 Ekim Dünya Spina Bifida Farkındalık Günü'nde, bu konuda bilgi sahibi olmanın ve çocuklarımıza en iyi bakımı sağlamanın önemini bir kez daha vurguluyoruz. Unutmayalım ki bilgi güçtür ve erken müdahale çocuklarımızın geleceğini şekillendirir. Sağlıklı günler dileriz.”

ESOGÜ’de Uluslararası Türk Halk Oyunları Kongresi Düzenlendi Haber

ESOGÜ’de Uluslararası Türk Halk Oyunları Kongresi Düzenlendi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ve Türk Halk Oyunları Federasyonu iş birliği ile düzenlenen Uluslararası Türk Halk Oyunları Kongresi ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongreye ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Eskişehir Gençlik İl ve Spor Müdürü Hasan Kalın, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Hüseyin Güler de katıldı. Kongrenin açılış töreni, ESOGÜ Halkbilim Uygulama ve Araştırma Merkezi (HAMER) orkestrasının Türk halk oyunları müziklerine ait ezgilerden oluşan konseri ve ardından HAMER Halk Oyunları Ekibi’nin Eskişehir Yöresi gösterisi ile başladı. Açılış konuşmaları ise Prof. Dr. Kamil Çolak, Eskişehir Gençlik İl ve Spor Müdürü Hasan Kalın, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Hüseyin Güler’in yanı sıra Almanya Bonn Üniversitesinden Prof. Dr. Ann Rosalind David tarafından yapıldı. Oyun, dans, müzik, eğitim, kültür, tarih, felsefe ana temalarını içeren, disiplinlerarası çalışmaların yer aldığı kongrede, yurt dışı ve yurt içinden katılan akademisyenler sundukları bildirilerle Türk kültürünün zengin unsurlarından olan Türk halk oyunlarının tarihi, gelişim ve değişimi ile ilgili güncel sorunlar hakkında bilgiler verdi. Kongre ile Türk kültürünün köklü ve zengin unsuru olan Türk halk oyunlarının gelişen dünya karşında orijinalliğini koruyarak değişime uyum göstermesi ve kültürümüzün sürekliliğine katkı sağlaması hedeflendi.

ESOGÜ Hastanesi'nde Normal Doğum Haftası Etkinliği Haber

ESOGÜ Hastanesi'nde Normal Doğum Haftası Etkinliği

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 1-7 Ekim “Normal (Vajinal) Doğum Haftası” kapsamında, toplumda normal doğumu teşvik etmek ve farkındalık oluşturmak amaçlı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız, Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ömer Tarık Yalçın, Prof. H. Mete Tanır, Prof. Dr. Melih Velipaşaoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Elçin Telli ile idareciler ve bölüm hemşireleri katıldı. Hastane Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği girişinde kurulan stantta, anne adayı hastalar ve hastane personeline normal doğumun önemi anlatılarak doğum süreci hakkında bilgilendirme yapıldı. Etkinlik kapsamında daha önce doğum sürecini yaşamış anneler, deneyimlerini anne adaylarıyla paylaşarak bilgi alışverişinde bulundu. Normal doğum konusunda tereddütlü anne adaylarına Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği hemşireleri tarafından doğum süreci anlatılırken, anne adaylarının kafalarındaki soru işaretleri giderildi. Etkinlikte sezaryene gereksiz yönelimi azaltmak, kadınlara güven aşılamak ve doğal doğum sürecine ilişkin olumlu bir farkındalık yaratmak amaçlandı. Etkinlik boyunca normal doğum hakkında bilgilendirici afişler asılarak el broşürleri dağıtıldı. Yapılan açıklamada etkinliğin amacının, kadınların bilinçli bir şekilde doğum yöntemlerini seçmesine yardımcı olmak ve normal doğum sürecinin hem anne hem de bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekmek olduğu vurgulandı.

ESOGÜ Hastanesi’nde Dünya Yaşlılar Günü Etkinliği Düzenlendi Haber

ESOGÜ Hastanesi’nde Dünya Yaşlılar Günü Etkinliği Düzenlendi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde, ESOGÜ Yaşlanma ve Bellek Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESOYBEM) tarafından 1 Ekim “Dünya Yaşlılar Günü” dolayısıyla toplumda farkındalık oluşturmayı hedefleyen bir etkinlik düzenlendi. Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız ve ESOYBEM Müdürü Doç. Dr. Yasemin Kavlak ile öğretim üyeleri katıldığı etkinlik aracılığıyla, ESOGÜ Hastanesi polikliniklerinden yararlanan tüm yaş gruplarına ulaşılarak sağlıklı yaşlanma konusunda topluma bilinç kazandırmak amaçlandı. Etkinlik kapsamında ESOYBEM bünyesinde görev yapan multidisipliner ekip tarafından, beslenme ile fiziksel ve bilişsel fonksiyonları değerlendiren standart testlerden oluşan formlar ve bilgilendirici broşürler hazırlandı. Etkinlik boyunca alan uzmanları tarafından bu değerlendirmeler yapılarak, broşürler dağıtıldı ve gerekli görülen bireyler ilgili kliniklere yönlendirildi. Böylece, yaşlılık döneminde sık görülen malnütrisyon, yetersiz fiziksel aktivite ve bellek sorunlarına dikkat çekilerek, bu üç alanı birlikte ele alan koruyucu bir sağlık hizmeti sunulmuş oldu. ESOYBEM Müdürü Doç. Dr. Yasemin Kavlak’ın konu ile ilgili yaptığı açıklama şöyle: “Sosyoekonomik gelişmeler, erken tanı ve etkin tedavi olanaklarındaki ilerlemeler ile sağlık hizmetlerine erişimin artması, hem dünyada hem de ülkemizde doğuşta beklenen yaşam süresinin uzamasına önemli katkı sağlamaktadır. Bu demografik değişim, 65 yaş ve üzerindeki bireylerin toplam nüfus içindeki oranını her geçen yıl artırmaktadır. Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık %10’unu yaşlı bireyler oluşturmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfus son beş yılda %21,4 artmış ve 2024 yılında toplam nüfusun %10,6’sına ulaşmıştır. Mevcut eğilimler sürdüğü takdirde, 2080 yılında toplumdaki her dört kişiden birinin yaşlı birey olması öngörülmektedir. Bu hızlı değişim yaşlılık döneminin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal boyutuyla da ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. İşte bu farkındalığı güçlendirmek amacıyla her yıl 1 Ekim tarihi ‘Dünya Yaşlılar Günü’ olarak kutlanmakta; sağlıklı ve aktif yaşlanma, yaşlı hakları ve yaşlı bireylerin toplumsal yaşama katılımı gibi konular bu özel gün vesilesiyle gündeme taşınmaktadır. Yaşlılık yalnızca biyolojik bir süreç değil, yaşam boyu edinilen bilgi ve tecrübelerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan değerli bir evredir. Ancak bu süreç, bilişsel işlevlerde yavaşlama ve bellek sorunları açısından da kritik bir dönemdir. Bellek sağlığının korunması, bireylerin bağımsızlığını sürdürmesi ve yaşam kalitesini yükseltmesi açısından temel bir öneme sahiptir. Güncel bilimsel araştırmalar düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, yeterli ve kaliteli uyku, zihinsel egzersizler ve sosyal etkileşim gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının demans ve alzheimer hastalığı riskini azaltmada etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmak, yalnızca kapsamlı sağlık hizmetlerinin sunulmasıyla değil, aynı zamanda doğru bilgiye ve koruyucu hizmetlere erişimin kolaylaştırılmasıyla mümkündür. Bu bağlamda Dünya Yaşlılar Günü; sağlıklı yaşlanmanın desteklenmesi, bellek sorunlarının önlenmesi ve yaşlı bireylerin sosyal yaşamdan kopmadan aktif ve üretken bir yaşam sürmelerinin önemini hatırlatmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu doğrultuda düzenlenen farkındalık etkinlikleri düzenli egzersizi, dengeli beslenmeyi, zihinsel aktiviteleri ve sosyal katılımı teşvik ederek hem bireysel hem de toplumsal refahın güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki yaşlılık bir hastalık değil, yaşamın doğal bir evresidir. Ancak yaş almayla birlikte bazı sağlık risklerinin ortaya çıkabileceği de göz ardı edilmemelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre sağlık ‘fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali’dir ve ülkelerin temel hedefi ‘yaşlıların bağımsızlıklarını koruyarak topluma aktif biçimde entegre olmalarını sağlamak’ olmalıdır. Bu hedefe ulaşmanın ilk adımı, toplumun mevcut durumunun belirlenmesi ve elde edilen veriler doğrultusunda gerekli önlem ve müdahalelerin hayata geçirilmesidir. ESOYBEM’in yürüttüğü bu ve benzeri çalışmalar, sağlıklı yaşlanmayı destekleyerek toplumsal bir katkı sunmayı amaçlamaktadır.”

ESOGÜ'de 2025-2026 Akademik Yılı Törenle Açıldı Haber

ESOGÜ'de 2025-2026 Akademik Yılı Törenle Açıldı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Açılış etkinlikleri ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak tarafından ESOGÜ Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk konulmasını takiben, akademik ve idari personelin de katılımıyla gerçekleşen saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Anıttaki törenin ardından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki açılış törenine geçildi. Tören ESOGÜ Yönetimi’nin yanı sıra Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, protokol üyeleri, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılımlarıyla gerçekleşti. Törende konuşan ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, yarım asrı aşan köklü geçmişi ve bilimsel birikimiyle ülkemizin öncü yükseköğretim kurumları arasında yer alan ESOGÜ’nün, seçkin akademik kadrosu ve güçlü altyapısıyla bu öğretim yılında da öğrencileri ve ülkemiz için değer üretmeye, evrensel bilime katkı sunmaya hazır olduğunu kaydetti. ESOGÜ’nün ulusal veya uluslararası kurumlar tarafından akredite edilerek günün koşullarına göre sürekli güncellenen akademik programları ve bilimsel üretkenliği destekleyen güçlü akademik kültürüyle topluma öncü, ulusal ve uluslararası ölçekte tanınır, tercih edilir, saygın bir araştırma üniversitesi olma yolunda hızla ilerlediğini belirten Prof. Dr. Çolak, bu çabanın bir sonucu olarak ESOGÜ’nün, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yürütülen 2024 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında iki yıl süreyle akreditasyon almaya hak kazandığını söyledi. ESOGÜ olarak gerek eğitim politikalarını gerekse araştırma- geliştirme stratejilerini saygın bir araştırma üniversitesi olma vizyonu doğrultusunda şekillendirerek evrensel bilime ve topluma önemli katkılar sunmayı hedeflediklerini dile getiren Prof. Dr. Çolak, üniversite olarak Akıllı Fabrika ve Robotik, Akıllı Şehirler, Bilgi Güvenliği, 5G gibi alanlarda yürüttükleri faaliyetlerle çağımızın heyecan verici teknolojilerini sadece izleyen değil geliştiren, üreten bir aktör olarak uluslararası arenada varlık göstermeye çalıştıklarını ifade etti. Geçtiğimiz yılın rakamlarına göre ESOGÜ’de 8 Avrupa Birliği, 68 TÜBİTAK, 6 TÜSEB ve 287 BAP projesinin hayata geçirildiğini belirten Prof. Dr. Çolak, ayrıca ESOGÜ akademisyenleri tarafından 921 tanesi Q1-Q4 kategorisinde olmak toplam 2757 uluslararası yayın yapıldığını dile getirerek, bu başarıya katkı sağlayan bütün ESOGÜ hocalarına teşekkür etti. Prof. Dr. Kamil Çolak geçtiğimiz günlerde, Stanford Üniversitesi ve Elsevier’in iş birliği ile hazırlanan bir rapora göre ESOGÜ’den 21 akademisyenin “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” arasında yer aldığını da hatırlatarak kendileri ile gurur duyduklarını söyledi. Akademisyenlerin yanı sıra ESOGÜ öğrencilerinin de kendilerini gururlandıran başarılara imza attığını belirten Prof. Dr. Çolak, TEKNOFEST 2025 kapsamında başarı elde eden Günaltay Takımı ve Mavera Teknoloji Takımı ile “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Fikir Yarışması”nda ödül alan öğrencileri de kutlayarak duyduğu memnuniyeti ifade etti. 2025-2026 akademik yılında ESOGÜ ailesine katılan öğrencilere de hoş geldiniz diyerek kendilerini kutlayan Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak, bu yıl katılan yeni öğrencilerle birlikte 30 bini aşkın öğrencisi olan ESOGÜ’de tüm öğrencilerin üniversite hayatları boyunca gerek akademik gerekse sosyal yönden güçlenmeleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmayı, onlara her anlamda destek olmayı görev bildiklerini söyledi. Prof. Dr. Kamil Çolak ayrıca; şehit, gazi yakını ve Filistinli öğrencilerin de yer aldığı ESOGÜ öğrencilerine üniversite birimlerinde kısmi zamanlı çalışma imkânı ve yemek bursu sağlayarak destek olduklarını da sözlerine ekledi. Yeni akademik yılın açılış heyecanını yaşarken aynı zamanda uluslararası insani sorumluluklarını hatırlayarak, gençlerimizin bu değerlerle yetişmesini önemsediklerini dile getiren Prof. Dr. Çolak, bu nedenle akademik açılış programının devamında, Filistin’de yaşananlara dair daha derinlikli bir perspektif sunmak üzere Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ı açılış dersini sunmak üzere konuk ettiklerini söyledi ve davetlerine icabet ettiği için kendisine teşekkürlerini sundu. Prof. Dr. Kamil Çolak yeni öğretim yılının tüm öğrenciler ve akademisyenler ile ülkemize hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı. Sonrasında program ESOGÜ Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, Tunuslu müzisyen Emel Mathlouthi’nin ‘Sesim sesinizdir’ diyerek cesur Filistin halkına adadığı ''Souty (Sesim)'' isimli bestesi eşliğinde hazırlanan ''Direnişin Adı: Gazze'' adlı video klibin gösterimi ile devam etti. Açılış töreni Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ın verdiği “Filistin” konulu akademik yıl açılış dersi ile tamamlandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.