SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emep Eskişehir

Porsuk Haber Ajansı - Emep Eskişehir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emep Eskişehir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AKP İşçi Ücretlerini Eritti! Haber

AKP İşçi Ücretlerini Eritti!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu kamuda çalışan işçilerin devam eden maaş zammı görüşmeleri ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. "Kamu işçilerinin haklı mücadelesinde yanlarındayız" diyen Emep İl Başkanı Kökoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Kamuda çalışan 600 bin dolayında işçiyi kapsayan kamu çerçeve protokolü görüşmelerinde iktidarın temsilcisi TÜHİS ikinci zam teklifini önceki gün sundu. Bu ikinci teklifte zam oranını %16’dan %17’ye çıkaran iktidar %1’lik bir artışı kamu işçilerine reva gördü. Bu zam teklifi kamu işçilerinin sefalete terk edilmesi demektir. Kamu işçilerinin geçim sorununu görmezden gelmektir, ciddiye almamaktadır, adeta işçiyle alay etmektir. AKP İŞÇİ ÜCRETLERİNİ ERİTTİ AKP iktidarı boyunca kamu işçilerinin reel ücretleri sistematik bir biçimde geriletildi. Kamu sanayi işçilerinin ücreti 2003 yılında 100 birim ise 2024’de 40’a kadar düştü. Yani 20 yıllık AKP iktidarında kamu sanayi işçilerinin satın alma gücü 2,5 kat azaldı. İşçiler AKP döneminde birikim yapamaz hale getirildi. Alım gücü düştükçe düşerken, temel tüketim maddelerini satın almak ve ay sonunu getirmek mucizelere kaldı. CEPLERİMİZ BOŞALTDI, SOYGUN VAR AKP iktidarının ekonomiden sorumlu bakanı Şimşek’in yaşanan ekonomik sıkıntıları işçi emekçilerin sırtına yıkma planı kamu işçilerini de bugünkü hale getirdi. Şimşek öncesi ailenin gıda harcaması için 300 Dolar yetiyordu, şimdi 640 Dolar gerekiyor. 15 yıl önce 15 yıllık asgari ücrete alınabilen ev için şimdi 33 yıl gerekli. Bu tablo gösteriyor ki; işçilerin %90 oranında zam talebi fazla değildir. Cebinden çalınanı geri istemektir. Ücretler artarsa enflasyon da artar yalanıyla, işçi ücretlerini baskılamayı planlayan Erdoğan-Şimşek ekonomi programı kamu işçilerine yoksulluğu, sefaleti, geçinememeyi getirmektedir. KAMUDAN METALE, GIDADAN HİZMETE, ASGARİ ÜCRETE KADAR TÜM ÜCRET MÜCADELELERİ ORTAKLAŞMALI Farklı sektörlerde çalışan yüz binlerce işçi büyük bir geçim sorunu yaşıyor. Ücret mücadeleleri hız kesmeden devam ediyor. İnsanca yaşayacak bir ücret için işçiler hem siyasi baskılarla, hem patronla hem de sendikal bürokrasiyle mücadele ediyor. Sorunlar ortaksa mücadeleler de ortaklaşmalıdır. Asgari ücretin sadece 1,7 katı ücret alan kamu işçilerinin mücadelesi, sözleşme dönemi başlayacak 120 bin metal işçisine de güç verecektir. Asgari ücretteki artış tüm ücretlerin artışına dayanak olacağı için zam mücadelelerinin birleşmesi de şarttır. KAMU İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ ÜLKENİN KADERİNİ DE DEĞİŞTİREBİLİR Kamu işçileri için mücadele bugün ilk defa yaşanan bir durum değil. 1987-93 yılları arasındaki kamu işçileri mücadelesi iktisadi, sosyal ve siyasal kazanımlarla sonuçlanmıştı. Ücretler yükselmiş, sendika bürokrasisi devrilmişti, 12 Eylül artığı Özal iktidarını yıkan kamu işçileriydi. 600 bin kamu işçisi bugün de ülkenin kaderinde etkili olabilir. Bu nedenle kamu işçilerinin mücadelesi desteklenmeli ve büyütülmelidir. Tüm sektörlerden işçileri ve emekçileri kamu işçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz. Şunu unutmamak gerekir, kamu işçilerinin kazanımı tüm işçilerin kazanımı olacaktır. Bu bilinçle hareket etmeli ve bu mücadeleye omuz vermeliyiz. Emek Partisi olarak diyoruz ki; Kamu işçilerinin geriye dönük kayıpları bir an evvel karşılansın. En düşük ücret yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın. Vergide adalet sağlansın. Bütün iş kollarına grev hakkı tanınsın."

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor! Haber

İşçilerin Yasası Onbinlerce İmza İle Meclise Gidiyor!

Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu işçilerin sendikal hak ve özgürlükleri önünde ki engellerin kaldırılması için hazırlanan kanun teklifinin muhalefet partileri tarafından meclise sunulacağını açıkladı. EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Emek Partisi olarak Ocak ayında başlatmış olduğumuz sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasına dair kampanyamız kapsamında; ülke genelinde grev ve direnişteki işçilerle, sendika yöneticileri ve uzmanlarıyla, akademisyen ve avukatlar ile bir dizi buluşmalar gerçekleştirdik. İşçi havzalarında sendika ziyaretleri, işçi buluşmaları, toplantılar, kurultaylar, paneller, direniş alanlarında eğitim çalışmaları, işyeri gezileri ve sosyal medya etkinlikleri ile kampanyayı işçilere ulaştırmaya çalıştık. Çeşitli işkollarından organize sanayi bölgelerinde çalışan işçilerle toplantılar, ev ziyaretleri, işçi duraklarında ve semtlerde, işyeri önlerinde işçilerle buluşmalar gerçekleştirdik. Kampanyayı; Eskişehir'de de insanca yaşam ve çalışma koşulları talep eden metal işçileriyle, toplu iş sözleşmesi süreci yaşayan gıda işçileriyle, TİS görüşmelerinde sefalet dayatılan kamu işçileriyle, şehir merkezi ve semt pazarlarında açtığımız stantlarda öğrenciler, emekliler ve emekçilerle hep beraber tartışarak, imza toplayarak örgütledik. “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz panelde onlarca işçiyi Birleşik Metal İş Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri ve Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan ile buluşturduk. 15-16 Haziran işçi eylemliklerinin yıl dönümünde de tüm bu kampanyanın sonucunda işçilerle tartışarak ortaya çıkarılan talepleri mecliste parti milletvekillerimiz girişimleriyle CHP, Dem Parti, TİP ve İYİP’in de mutabakatlarıyla kanun teklifi olarak sunacağız. Bu teklif Türkiye işçi sınıfının taleplerinin kazanılması için bir başlangıç olacak. Kanun Teklifinde Neler Var? Kampanya kapsamında sendikalarla yapılan toplantılarda öne çıkan sorunların başında baraj geliyor. 12 Eylül darbesi sonrasında çıkartılan yasalarla getirilen ikili baraj sistemine göre bir işkolunda örgütlenirken yetki alabilmek için Türkiye genelinde o işkolunda çalışan işçilerin tamamının yüzde 1’inin üyeliği gerekiyor. Kanun teklifinin gerekçesinde bunun dünyada örneğinin olmadığı ve sendikal örgütlenmenin önünde büyük bir engel olduğu örnekleriyle anlatılarak bu barajın kaldırılması öneriliyor. Sendikaların işyerlerinde yetki aldıktan sonra, işverenlerin sendikalılığı engellemek üzere hukuka aykırı ve keyfi şekilde Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetki belgesine itiraz etmesi ve böylece toplu iş sözleşmesi (TİS) yapılmasının engellenmesi de gündemde. Teklif metninde, yetki itirazlarının TİS sürecini durdurmamasının yanında itiraz olması durumunda işçilerin oylama yaptığı referandum yöntemi öneriliyor. Geçmiş yıllarda da uygulanan ve yasalaştırılması için çalışmalar yapılan bu yöntemin işçi iradesinin doğrudan temsilindeki önemi vurgulanıyor. Yürütmeye verilen grev yasak ve ertelemelerinde de değişiklik öneren metinde; grev yasakları tamamen kaldırılırken grev ertelemesi için de sıkı şartlar getiriliyor. AKP iktidarı 2003-2024 yılları arasında 22 grevin "milli güvenliği bozduğu" gerekçesiyle yasaklandığı ve 200 binden fazla işçinin doğrudan etkilendiğine dikkat çekilen metinde bu konuda karar verme yetkisi Cumhurbaşkanı’ndan alınarak TBMM’ye veriliyor. İşçilerin özellikle sendika üyesi olmaya başladıktan sonra tazminatsız bir şekilde işten atıldığına vurgu yapılan teklifte; işverenlerin tek taraflı beyanıyla işleyen iş sözleşmesinin feshi uygulamalarına son verecek katı kurallar getirilerek iş güvencesinin etkin uygulanmasını sağlayacak bir dizi madde teklif ediliyor. Mevcut yasada var olan sendika temsilcilerinden farklı olarak iş güvencesinin yanında çalışma koşullarını da denetlemeye yetkili olan ve işçiler tarafından seçimle belirlenen “işçi temsilciliği” ve “işçi temsilcileri kurulu” öneriliyor. Son dönemde sayısı artan iflas, konkordato gibi süreçlerde işçilerin haklarını alamadan işlerinden edilmelerine de değinilen kanun teklifinde, işçilik alacaklarında devletin garantör olması da düzenleniyor. Bizler de Eskişehirli işçi ve emekçileri, insanca çalışmak ve yaşamak için, sendikal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, talepleri etrafında işyerlerinde örgütlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emek Partisi olarak işçi sınıfının mücadelesinin büyümesi için çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtiyor ve parti saflarımızda örgütlenmeye çağırıyoruz."

Emek Partisi'nden 1 Mayıs Çağrısı Haber

Emek Partisi'nden 1 Mayıs Çağrısı

EMEP İl Başkanı Ceren Kökoğlu yaptığı basın açıklamasında tüm işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta alın terine, demokratik hak ve taleplerine sahip çıkmaya davet etti. EMEP İl Başkanı Kökoğlu yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a ağırlaşan sömürü, derinleşen yoksulluk ve artan baskı koşullarında giriyoruz bu sene. Sömürücü Cumhur ittifakı, faşist bir devlet düzeni kurma yolunda baskı ve yasakları artırıyor, işçilerin daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için yükselttiği mücadeleyi bastırmaya çalışıyor. Ucuz emek sömürüsüne dayanan ekonomi politikalarındaki ısrarıyla işten atmaları, sendikal özgürlükleri kısıtlamayı, açlık sınırının altında bir yaşamı ve kölece çalışma koşullarını perçinliyor. İşçilerin grev hakkının karşısına grev yasaklarıyla çıkıyor. Mücadeleci sendikaları baskıyla, zorla, tutuklamalarla sindirmeye çalışıyor. Sistem içindeki siyasi rakiplerinin önünü de yargı sopasıyla kesmek istiyor. Seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıyor, tutukluyor, kayyım atayarak halkın iradesini ayaklar altına alıyor. Ancak tüm bunların yanında aynı zamanda emekçi halk kitlelerinin ve gençliğin yoksullukla, yoksunlukla, politik ve sosyal baskılarla yıllardır içinde biriktirdiği öfkenin taştığı bir dönemi de yaşıyoruz. Tek adam iktidarının onca tehdidine, yasaklamalarına, şiddetine rağmen demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kitleler sokakları ve alanları doldurdu, sınırlı da olsa politik taleplerini dile getirdi. İşçi sınıfı bu gösterilere sınıf olarak katılamasa, damgasını vuramasa da işçi bireyler olarak ve sınırlı bir şekilde bu eylemlere katıldı, onların hareketinden kendisi için dersler çıkarmaya çalıştı. İktidar demokratik protesto hakkını kullanan kitlelerin karşısına da yine baskı, zulüm ve tutuklamalarla çıktı. Gerçek şudur ki; işçinin alın terini yok sayanlar da, halkın iradesini yok sayanlar da, demokratik protesto hakkını kullananların karşısına tutuklamalarla çıkanlar da aynı sınıfın temsilcileridir, aynı iktidarın ortağıdır. Ekmeğimize uzanan elleriyle, demokratik hak ve taleplerimize, geleceğimize el koyanların bize reva gördüğü kölece yaşamdan fazlası değildir. İşte tam da bu yüzden, alın terimize ve demokratik haklarımıza sahip çıkmak bizim için ekmek kadar su kadar yaşamsaldır. Sayılı günlerin kaldığı önümüzdeki 1 Mayıs da işçi sınıfına sınıf olarak kendini gösterme, politik ve ekonomik taleplerini tüm toplama gösterme fırsatı sunuyor. Emekçi tabakaların, halk kitlelerine de acil ekonomik ve politik taleplerini dile getirmenin vesilesi oluyor. Bu 1 Mayıs’ın taşıdığı bu önemin de bilincinde olmak ve ona uygun bir süreci örgütlemek zorundayız. Sömürücü sermaye düzenine “artık yeter” demek için mücadele bayraklarımızı kendi tezgâhımızdan, bölümümüzden, iş yerimizden dalgalandırmaya başlayarak genel grev genel direnişi hedefleyerek yükseltmeliyiz. 1 Mayıs alanını sendika, konfederasyon ayırmadan tüm işçi ve emekçilerin birleşik, kitlesel katıldığı ve kendi taleplerini haykırdığı alanlar olarak örgütlemek zorundayız. Gün tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp ortak taleplerimiz için, insanca yaşam ve çalışma koşulları için ortak mücadele ateşini her gün bir öncekinden daha da harlı yakma günüdür. Bugün ne kısır tartışmalarla, ne sendikal rekabetle kaybedecek tek bir saniyemiz yok. Emek Partisi Eskişehir İl Örgütü olarak; Eskişehir emek ve demokrasi güçlerini bu sorumlukla hareket etmeye, ortak ve yaygın bir 1 Mayıs’ı örgütlemeye davet ederken Eskişehirli tüm işçi ve emekçileri de alın terine, demokratik hak ve taleplerine sahip çıkmaya, alanları doldurmaya davet ediyoruz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.