SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emekli Maaşı

Porsuk Haber Ajansı - Emekli Maaşı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emekli Maaşı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Emekli Aylıkları İnsanca Yaşamaya Yetmiyor! Haber

Emekli Aylıkları İnsanca Yaşamaya Yetmiyor!

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz düzenlediği basın toplantısında milyonlarca emeklinin emekli maaşları ile ilgili düzenleme beklediğini söyledi. TÜED Eskişehir Şube Başkanı Dilbaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Türkiye Büyük Millet Meclisi yaz tatiline girmeye hazırlanırken, milyonlarca emekli düzenleme bekliyor. Düzenleme yapılmadan tatile girerse yaklaşık 4 Milyon emekli sıfır zamla karşı karşıya kalacak. Emekli hâlâ açlık sınırının çok altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Yaşamak için değil, ayakta kalmak için mücadele veren emekliler, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş olmanın karşılığında derin bir yoksulluğa itilmiş durumda. Emeklinin hakkı artık ötelenemez. Bu bir ekonomik kriz değil, bu bir sosyal adalet krizidir. Bugün Türkiye’de en düşük emekli aylığı 14.469 lira. Açıklanan açlık sınırı ise 22.131,06 yoksulluk sınırı ise 72.088,14 TL. Kiralar, faturalar, temel gıda fiyatları her geçen gün artarken, emeklilerin gelirleri yerinde sayıyor. Gönlümüzden geçen şudur: Emekli kimseye muhtaç olmadan yaşasın, çocuğuna yük olmasın, pazara gittiğinde eli boş dönmesin. Ama ne yazık ki gerçekler çok daha karanlık. Bu zulmün artık sona ermesi gerekiyor. Emekli aylıkları insanca yaşamaya yetmiyor. Bizler Türkiye Emekliler Derneği olarak açıkça ifade ediyoruz. Mevcut düzenlemelerle emekli maaşları her geçen yıl erimekte, alım gücü düşmektedir. Bu nedenle öncelikli talebimiz seyyanen zamdır. Emeklinin maaşına yapılacak düzenleme göstermelik değil, köklü ve kalıcı olmalıdır. Bir mesleki veya sosyal risk yüzünden geliri veya kazancı kesintiye uğramış kimselerin başkalarının yardımına ihtiyaç kalmaksızın, geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan bir sistem olarak tanımlanan sosyal güvenlik kavramı; Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre ise “toplumun kendi üyelerine bir takım kamusal tedbirlerle, hastalık, hamilelik, iş kazası, işsizlik, yaşlılık ve ölümden kaynaklanan tamamen veya esaslı bir şekilde kazanç kaybının neden olacağı ekonomik ve sosyal zorluklara karşı sağladığı koruma, tıbbi bakım tedariki ve çocuklu ailelerin desteklenmesidir.” En düşük emekli aylığı, mutlaka ve gecikmeksizin en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Bugün çalışan bir vatandaş için belirlenen asgari ücret, emekliler için de temel yaşam standardı olmalıdır. Aynı pazara giden, aynı faturayı ödeyen emekli niçin daha azla yetinmek zorunda bırakılıyor? Temmuz ayında milyonlarca emeklinin maaşına hiçbir artış yapılmayacağı yönündeki söylentiler bizleri endişeye sevk etmektedir. Böyle bir karar, zaten zor durumda olan emekliyi daha da derin bir yoksulluğa itecektir. Aynı zamanda bu, sosyal devlet anlayışına da açıkça aykırıdır. Eşitlik ilkesine zarar verecek, toplumda kırılganlıkları artıracaktır. Bizler yıllarca alın teri döktük, ülkenin kalkınmasında pay sahibi olduk. Bugün gelinen noktada ise temel gıda ürünlerini almakta zorlanan, sağlık hizmetine ulaşmakta sıkıntı yaşayan, torununa harçlık veremeyen bir nesil haline getirildik. Bu kabul edilemez. Şunu herkes iyi bilsin. Emekliler yılmayacak, susmayacak. Bugün yaşlı bedenlerimizle direniyoruz. Ama bu direniş sadece kendimiz için değil, gelecekte emekli olacak milyonlar için de. Bu nedenle mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Hakkımızı alana kadar sesimizi her platformda yükselteceğiz. Biz haklıyız, biz güçlüyüz. Birlikte olursak başarırız.”

Emekli Aylık Artışları Daha Büyük Hayal Kırıklığı Olacak! Haber

Emekli Aylık Artışları Daha Büyük Hayal Kırıklığı Olacak!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, “Asgari ücret büyük bir hayal kırıklığı yarattı ama ondan daha büyük bir hayal kırıklığı önümüzdeki hafta açıklanacak olan emekli aylık artışları ve memur maaşlarında yapılacak değişikliktir. Asgari ücretin de çok altında bir artışla karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karatepe, Genel Merkez’de basın toplantısı düzenlediği basın toplantısında, “CHP Ekonomi Takımı olarak yurdu dolaşıyoruz. 13 ile ziyarette bulunduk, yıl başından sonra ziyaretlerimiz devam edecek. Her bölgeye gittik, adım atmadığımız yer kalmadı. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz ortak bir şey var. Herkes mevcut ekonomik koşullardan yüksek sesle şikayetçi olduğunu ifade ediyor ve bunun değişmesi için bir an önce seçim sandığının vatandaşın önüne konulmasını talep ediyor. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın bizim aracılığımızla ilettiği bu mesajı ben buradan bir kez daha ifade etmek isterim. İçinde bulunduğunuz düzeni değiştirmek için bir an önce seçim, hemen seçim” ifadelerini kullandı. Karatepe şunları kaydetti: “Maalesef yoksulluk kavramı ülkemizde o kadar kullanılır oldu ki bugün ücretsiz karşılaştırmalar yaparken bile açlık, yoksulluk gibi kavramları dilimize dahil etmek durumunda kaldık. Açlığa referans yapmadan ücret artışlarının seviyesini tartışamaz hale geldik. Geçen hafta asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde de maalesef bunu çok net bir biçimde görüyoruz. Çalışanların beklentilerinin oldukça altında kalan enflasyonun bile çok çok altında kalan asgari ücret artışını karşılaştırırken bunun 2025 yılının hangi ayında açlık sınırının altına düşeceğini maalesef biz iktisatçılar da toplantılarda, televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde tartışır hale geldik. 22 yılın sonuna geldiğimiz yer varlık, refah, zenginlik gibi kavramlar değil, açlığın referans olarak alındığı ve bütün ücretlerin buna bakarak karşılaştırıldığı bir yer olmuştur maalesef. Biz buna layık değiliz. Bizim hak ettiğimiz şey zenginlik içerisinde, refah içerisinde yaşayan bir toplum. Açlık sınırının üzerine çıkmak bile yeterli değil. Yoksulluk sınırını neden referans olarak almadığımızı açık bir biçimde bugün sizinle paylaşmak isterim. Ülkede yaşayan nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırı altında bir gelire sahip olduğunu maalesef üzülerek sizlerle paylaşmak isterim. Asgari ücret büyük bir hayal kırıklığı yarattı ama ondan daha büyük bir hayal kırıklığı önümüzdeki hafta açıklanacak olan emekli aylık artışları ve memur maaşlarında yapılacak değişikliktir. Asgari ücretin de çok altında bir artışla karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. “ENFLASYON MUHTEMELEN YÜZDE 46 SEVİYESİNDE OLACAK” Cuma günü 3 Ocak tarihinde 2024 yılı sonu enflasyon gereği açıklanacak. Bu verinin muhtemelen yüzde 46 seviyesinde olacağını biliyoruz. Yani 2024 yılı tamamlandığında enflasyonun resmi verilere göre yüzde 46 seviyesinde olacağını TÜİK cuma günü saat 10’da kamuoyuyla paylaşacak. Enflasyonun resmi olarak da yüzde 46 olarak gerçekleştiği bir dönemde, ücretlerin yüzde 30 seviyesinde arttırılmış olmasına rağmen hâlâ ‘Biz vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmiyoruz’ ifadesini kullanabilmek ancak ve ancak vatandaşın aklıyla alay edenlerin yapabileceği bir şey. Yoksulluğun derinleştiği, açlığın referans olarak kullanıldığı bu ülkede maalesef orta sınıf kalmamıştır. Bu duruma gelmemizin tek sebebi iktidarın uyguladığı ekonomik programdır. Vatandaşı o kadar derin bir yoksulluğa sürükledi ki uygulanan programlar, çalıştığıyla ihtiyacını karşılayamayan, borçlanarak derin bir borç batağına sürüklenen vatandaşlarımız kısa yoldan hızlıca nerelere para kazanıp ihtiyaçlarını karşılayabilirim çabası içerisinde bir taraftan şans oyunları bir taraftan yasal ya da yasa dışı bahis siteleri diğer taraftan kripto paralar gibi oynaklığı çok yüksek olan yerlerde şanslarını denemeye, eğer denk getirebilirlerse bir miktar para kazanma çabasına girmiştir. “TÜRKİYE’DE UYGULANAN EKONOMİ POLİTİKASI BİR İKTİSATÇI TARAFINDAN KURGULANMIŞ DEĞİL” Türkiye’de uygulanan ekonomi politikası bir iktisatçı tarafından kurgulanmış değil, bir fon yöneticisi zihniyetiyle hayata geçirilmiş bir politikadır. Çünkü temel kurgunun sürekli olarak yurt dışından fon girişi üzerine kurgulandığını biliyoruz. Ama biz bunu değiştireceğiz. Mevcut iktidarın bunu değiştirme şansı yok. Çünkü mevcut iktidar göreve geldiği tarihteki şikayet ettiği göstergeleri bile değiştirememiştir. Bundan yaklaşık 11 yıl önce, 2013 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda aynen şunu söylüyor: ‘Göreve geldiğimizde faiz oranı yüzde 47 idi’ diyerek bundan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Bu yüksek faiz oranından şikayet ediyor. Göreve geldikleri tarihte faiz oranı yüzde 47’ydi Şu an içinde bulunduğumuz günde politika faiz oranının ne kadar olduğunu hatırlıyor musunuz? Geçen hafta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplandı ve faiz oranlarını 250 baz puan indirerek yüzde 47,5 seviyesine çekti. Çok ağır ekonomik koşullarla karşı karşıyayız. Fakat karamsar olmaya da gerek yok. Bu ekonomik koşulların değişeceğine biz CHP olarak samimi olarak inanıyoruz. Bunları düzeltmek için, toplumu refaha, zenginliğe taşımak için siyaset yapıyoruz. Bunun nasıl olacağı da gayet net bir biçimde belli. Bir seçim olacak, o seçimin ardından CHP ve onun yetkin kadroları göreve gelecek ve içinde bulunduğumuz bu sorunları hızlı bir biçimde çözecektir. “ORTA SINIFI YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ” Bu düzen değişmeli ve biz bu düzeni değiştirmeye hazırız ve bunu değiştireceğiz. Bunu yaparken çok üreteceğiz, bol üreteceğiz, ürettiğimizi hakça paylaşacağız. Bunun yapılması oldukça kolay. Türkiye'nin bel kemiği olan orta sınıfı yeniden inşa edeceğiz. Bugün sadece sınırlı sayıda zengin kesim ve ülke nüfusunun büyük çoğunluğunun yoksul olduğu bu durumun sürdürülemez olduğunu biliyoruz. Orta sınıfı yeniden inşa edeceğiz. Asgari ücretlilerin toplam çalışanlar içerisindeki oranını hızla düşüreceğiz. Bugün yüzde 50 seviyesinde olan oranın zaman içerisinde OECD ortalamasına çekilmesini ve Avrupa Birliği’ne yakınsamasını sağlayacağız. Vatandaşlarımızın üzerindeki vergi yüklerini hızla azaltacağız. Sadece tarımsal destek sağlamakla kalmayacağız, çok kapsamlı tarım politikasıyla Türkiye'nin ucuz, erişilebilir maliyetle gıdaya erişmesine imkan vereceğiz. Bir taraftan vatandaşlarımız uygun maliyetli gıdaya erişirken diğer taraftan çiftçilerimiz ürettikleri üründen, döktükleri alın terinden para kazanabilecek hâle gelecek. Bugün Türkiye'nin döviz ihtiyacının temel kaynağı, üretimimizin dışa bağımlı hâle gelmiş olması. Üretimimizin dışa bağımlı hâle gelmiş olması 22 yıllık iktidarın uyguladığı politikaların bir sonucudur maalesef. Bugün ithalatımızın yaklaşık yüzde 75’i üretimde kullanılan girdi, aramal, hammadde gibi şeylerden oluşmaktadır. “BİR AN ÖNCE SEÇİM, HEMEN SEÇİM” CHP Ekonomi Takımı olarak yurdu dolaşıyoruz. 13 ile ziyarette bulunduk, yıl başından sonra ziyaretlerimiz devam edecek. Her bölgeye gittik, Güneydoğuya, Trakya'ya, Batı Karadeniz'e, Akdeniz'e gittik. Adım atmadığımız yer kalmadı. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz ortak bir şey var. Bütün vatandaşlarımız, sanayicimiz, iş insanımız, emekçilerimiz, çiftçilerimiz, esnafımız yani ekonominin çarklarında yer alan herkes mevcut ekonomik koşullardan yüksek sesle şikayetçi olduğunu ifade ediyor ve bunun değişmesi için bir an önce seçim sandığının vatandaşın önüne konulmasını talep ediyor. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın bizim aracılığımızla ilettiği bu mesajı ben buradan bir kez daha ifade etmek isterim. İçinde bulunduğunuz düzeni değiştirmek için bir an önce seçim, hemen seçim.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.